Etiket: Bahçıvan:

  • İSO Başkanı Bahçıvan: “Kadınların Ekonomiye Katılımı İle Türkiye Daha Huzurlu Olur”

    İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Türkiye’de girişimcilerin yüzde 15,7’sinin kadın olduğunu vurgulayarak “Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımının önündeki engeller kaldırıldığında, daha huzurlu bir Türkiye ve dünyaya kavuşuruz” dedi.

    İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Mart ayı olağan toplantısı, ’Değişen Dünyada Sosyal Politikalar, Kadının Üretimde Artan Rolü ve Kadın Girişimciliğinin Ekonomimiz Açısından Önemi’ ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıya, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu konuk olarak katıldı.

    Konuşmasına dün Brüksel’de yaşanan terör saldırısını kınayarak başlayan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, terörün tek bir coğrafyanın değil, dünyanın sorunu haline geldiğini belirterek “Gerek Türkiye gerekse Brüksel’deki terör saldırılarında hayatlarını kaybedenlere Allah’tan rahmet, yaralılarımıza acil şifalar diliyorum” dedi.

    İSO Meclisi’nin ana gündem maddesine ilişkin görüşlerini paylaşan Bahçıvan, günümüz sosyal politikaların odağında yer alan ve toplumun huzurunun bağlı olduğu aile kurumunun giderek zayıflamakta olduğuna dikkat çekti. Bahçıvan, aile birliğinde çökme ve çözülmelerin yaşanmasının toplumsal sorunları da beraberinde getireceğine değindi. Ailelerin temel direği olan kadınların ise sosyal ve iş hayatına katılımıyla ülkelerin ekonomik ve insani gelişmişliği arasında doğrudan ilişki olduğuna değinen Bahçıvan, “Gelişmiş ülkelerde kadınlar ciddi kazanımlar elde ederken, gelişmekte olan ülkelerde sorunlar devam ediyor. Araştırmalara göre, kadınların becerilerinden daha iyi yararlanılması durumunda GSYH’da yüzde 2’lik kazanım elde edilmesi öngörülüyor” ifadelerini kullandı.

    TOPLAM GİRİŞİMCİLERİN YÜZDE 15’İ KADIN

    Türkiye’de kadın girişimcilerin durumunun parlak olmadığını vurgulayan Bahçıvan, “TÜİK’in 2014 yılı anket sonuçlarına göre, Türkiye’de toplam girişimcilerin sadece yüzde 15,7’si kadın. Bütünsel ve sürdürülebilir kalkınmanın yolu, kadınları da ekonomik sisteme hem işgücü hem de girişimci olarak entegre etmekten geçiyor. Kadınların ekonomik ve sosyal hayata katılımının önündeki engeller kaldırıldığı takdirde daha huzurlu bir Türkiye ve dünyaya kavuşacağımıza yürekten inanıyorum” diye konuştu.

    EĞİTİMSİZLİK AİLE İÇİ ŞİDDETE KATLANMASINA YOL AÇIYOR

    Türkiye’de 25 yaş ve üzeri kadınların yüzde 64,4’ünün en çok ilköğretimi bitirdiğini dile getiren Bahçıvan, eğitimsizliğin kadın istihdamını olumsuz etkilediğini ve ülkemizde kadınların işgücüne katılımının gelişmiş ülkelerin çok gerisinde kaldığını söyledi. Kadınların çoğunluğunun eğitim fırsatına sahip olamamasının, onların istihdamda, karar mekanizmalarında, siyasette yer alamamasına ve çoğu kez aile içi şiddete katlanmasına yol açtığına dikkat çeken Bahçıvan, “Kadınlara yönelik mevcut eşitsizlikleri giderebilecek, toplumsal dönüşümü gerçekleştirebilecek başlıca araçlardan biri eğitim. Türkiye’de son yıllarda kadınların işgücüne katılım ve istihdamında bir ilerleme sağlandığını biliyoruz. Ancak kadınlarda işgücüne katılım oranı yüzde 30’larda ve ülkemiz bu anlamda OECD ülkeleri arasında geri sıralarda olmayı sürdürüyor” dedi.

    Günümüzde dünyanın ’çok eşitsiz ve çok adaletsiz’ olduğuna da dile getiren Bahçıvan, şunları söyledi:

    “Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü’nün (OECD) belirttiğine göre, OECD ülkelerindeki nüfusun en zengin yüzde 10’luk bölümünün ortalama geliri, en yoksul yüzde 10’un gelirinin yaklaşık dokuz katıdır. Aynı doğrultudaki Credit Suisse’in 2015 Küresel Zenginlik Raporu’na göre de dünyadaki varlıkların yarısı, şu anda dünyadaki nüfusun en zengin yüzde 1’i tarafından kontrol edilirken, dünya nüfusunun diğer yarısı hep birlikte küresel zenginliğin yüzde 1’inden daha azına sahip. İşte bu eşitsizlikler karşısında, toplumsal düzenin korunması ve sosyal barışta sürekliliğin sağlanması için sosyal politikalar büyük bir önem taşımaktadır. Bu konuda, her şeyi elbette devletten beklememeliyiz. Kamunun sınırlı kaynakları nedeniyle dernek ve vakıflar başta olmak üzere sivil toplum kuruluşları da daha fazla görev ve rol üstlenmelidir”.

  • Bahçıvan: “İş Davalarında Amaç Adaleti Sağlamak Olmalı”

    İstanbul Sanayi Odası (İSO) Erdal Bahçıvan, meclis Ocak ayı toplantısında “İş davalarında amaç adaleti sağlamak olmalı” dedi.

    İstanbul Sanayi Odası (İSO), meclisi Ocak ayı olağan toplantısı, “Ekonomimiz ve Sanayimiz Açısından Yargı Sisteminin İyileştirilmesi ile Hızlı ve Etkin Bir Hukuk Sisteminin Önemi” ana gündemi ile gerçekleştirildi. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın konuk olarak katıldığı toplantının açılış konuşmasını yapan İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan Türkiye’nin kapsamlı bir reform dönemini başlattığı bu dönemde, aynı zamanda yargı sisteminin iyileştirilmesiyle hızlı ve etkin bir hukuk sisteminin kurulmasına ihtiyaç duyulduğunu söyledi.

    Çinli filozof Konfüçyüs’ün, “Adalet kutup yıldızı gibi yerinde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner” sözünü hatırlatan Bahçıvan, “Ülkemizin son yıllarda yaşadığı büyük toplumsal ve ekonomik değişim, yargı alanına yönelik bir reformu öncelikli ihtiyaç haline getirmiştir. Hükümetimiz tarafından açıklanan “Yargı Reformu Stratejisi” umut verici bir gelişme. Yargı Reformu Strateji Belgesi’ndeki beş temel hedef olan yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığının güçlendirilmesi, hesap verilebilirlik ve şeffaflığın artırılması, yargının daha hızlı ve verimli çalışmasının temini, insan odaklı sistemin geliştirilmesi ve özgürlükleri koruyan yaklaşımın hakim kılınması çok önemli” dedi.

    “İŞVEREN DAVALARDA HAKSIZ BULUNARAK ZARARA UĞRATILIYOR”

    İşçi-işveren ilişkileri ve çalışma hayatı ile ilgili hukuki sorunlarına değinen Bahçıvan, iş davalarının çoğunlukla işveren aleyhine sonuçlandığını, yargıçların, ’güçlü karşısında güçsüzün korunması’ ilkesinden yola çıkarak çalışanı koruma eğiliminde olduğunu dile getirdi. Gelinen noktada işverenlerin davalarda yüzde 99 haksız kabul edilerek zarara uğratıldığını, kanuni düzenlemelerin sadece işçi lehine esnetildiğini ve kamu vicdanının rahatsız edildiğini vurgulayan Bahçıvan, şunları söyledi: “Ülkemiz sanayinin dünya rekabeti içinde yerini alması için, işçinin de işverenin de eşit şartlar ve eşit haklar altında, amaç birliği içinde çalışması büyük bir önem taşımaktadır. Davalarda amaç popülist yaklaşımla tek tarafı korumak değil adaleti sağlamak olmalıdır. Çalışanların ücret alacakları ile kıdem ve ihbar tazminatlarına dair kanunda öngörülen zamanaşımı süreleri de çok uzun, bunun iki yıl ile kısıtlanması gerekmektedir. Yine son yıllarda iş davalarının sayısındaki artış, çalışma huzur ve barışını zedelerken işletmelerin verimliliğini olumsuz etkilemektedir. İş kanunu tasarısında, iş uyuşmazlıklarında dava açmadan önce ’arabulucuya’ başvurmanın zorunlu kılınması son derece olumlu bir gelişmedir. Ayrıca gelişmiş ülkelerdeki esnek çalışma modellerinin ülkemizde uygulanamaması önemli bir sorun. Mahkemeler, ‘alt işverenlik uygulamasına işverenin muvazaalı işlemidir’ anlayışıyla bakıyor. Tarafların iradesine uygun olarak kurulan belirli süreli iş sözleşmelerinin dahi geçersiz kabul edilmesi, yeni istihdam şekilleri yaratılmasını engellemektedir”.

    “HUKUKİ İNOVASYON OLAN ALTERNATİF YÖNTEMLER YAYGINLAŞMALI”

    Bahçıvan, tahkim, arabuluculuk, hakem-bilirkişilik gibi hukuki inovasyon olarak tanımlanabilecek alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemlerinin yaygınlaştırılması gerektiğini söyleyerek, “Hakem, Bilirkişi, Eksper Listeleri Yönetmeliği gereği Sanayi ve Ticaret Odaları kendi bilirkişi listelerini oluşturmaktadır. Bu sebeple Sanayi ve Ticaret Odaları, kurulması planlanan Bilirkişilik Kurulları’nda yer almalıdır” dedi.

    Bahçıvan’ın diğer konulara ilişkin önerilerini şu şekilde sıraladı:

    Belli bir meblağın altındaki ticari uyuşmazlıklarda tahkimin zorunlu tutulması sağlanmalıdır.

    Davaların uzun sürmesi sorunu karşısında, yasal altyapısı 2004 yılında oluşturulan İstinaf Mahkemeleri’nin, Temmuz 2016 itibariyle hayata geçirilecek olması umut vericidir.

    İhtisas Mahkemeleri, uzman hakimlerin davaları daha doğru ve bilirkişiye gitmeden en kısa sürede çözebileceği sistem olarak görülmeli ve uygulaması geliştirilerek yaygınlaştırılmalıdır.

    Türkiye’de iflas ertelemedeki süre kısıtının ortadan kaldırılması, AB uyum sürecinde uygulanan düzenlemeler dikkate alınarak kanunlaştırılması, şirket mağduriyetlerini ortadan kaldıracak önemli bir adım olacaktır. Bu çerçevede konunun uzmanı kayyum atamalarının yapılması, kötü niyetli eylemlerin önlenebilmesi amacıyla Odalar tarafından belirlenecek konunun uzmanı bilirkişilerin de yetkilendirilmesi gerekmektedir.

    Odalar tarafından seçilecek “Fahri Hakimlerin” atanması için gerekli düzenlemelerin yapılması elzemdir.

    Devlet, şirket gibi hareket ederek işlemlerde bulunmakta, borçlanmaktadır. Devlet mallarının haczedilememesi gibi kanundan doğan kısıtlar nedeniyle alacağını tahsil edemeyen işyerleri zor duruma düşmekte ve iflasa kadar gidebilmektedir. Devlet kurumlarının herhangi bir satın alma yapması halinde, ayrım yapılmaksızın devletin de özel sektöre benzer bir yaptırıma tabi tutulması gerekmektedir.

    İdari yargıda kararların geç alınması, yürütmenin durdurulması kararlarının geç verilmesi veya hiç verilmemesi nedeni ile telafi edilemez zararlar oluşmaktadır. Bu zararların önlenmesi amacıyla yürütmeyi durdurma talebinde bulunulduğu tarih itibariyle, hakimin kararını vereceği süre sonuna kadar yürütmeyi durdurma hükmü verilmiş gibi işlem yapılmasının sağlanması gerekmektedir.

    İcra takibine itiraz maddeleri yeniden düzenlenerek belgesiz ve mesnetsiz itirazın geçersiz olacağı eklenmelidir.

    İcra sisteminin özelleştirilmesi veya sistemin hızlı şekilde işlemesi için farklı çalışmalar ve çözüm önerileri üretilmelidir.

  • Bahçıvan: “3’Üncü Havalimanı, Ağırlıklı Yerli Üretimle Yapılmalı”

    İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, kamu ve özel sektör projelerinde yerli üretime öncelik verilmesini istedi.

    İstanbul Sanayi Odası (İSO), İstanbul’daki 3’üncü Havalimanı inşaatında kullanılacak malzemelerin yüksek oranda ’yerli üretimle’ gerçekleşmesi, yerli üreticinin desteklenmesi ve cesaretlendirilmesi amacıyla üyelerine yönelik bilgilendirme toplantısı düzenledi. İGA Havalimanları İnşaatı Adi Ortaklığı Ticaret İşletmeleri işbirliği ile gerçekleşen toplantıya, İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, İGA Havalimanları Ortaklığı CEO’su Yusuf Akçayoğlu ve oda üyeleri katıldı. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, kamu ve özel sektör projelerinde yerli ürünlerin tercih edilmesinin Türkiye’nin dışa bağımlılığını azaltacağına, milli gelir, istihdam, ödemeler dengesi ve uluslararası rekabet gücüne olumlu etki yapacağına dikkat çekti.

    “3’ÜNCÜ HAVALİMANI, AĞIRLIKLI YERLİ ÜRETİMLE YAPILMALI”

    Toplantının açılış konuşmasını yapan Bahçıvan, oda olarak yerli üretim ve yerli ürün alımını desteklemenin öncelikli hedefleri olduğunun altını çizdi. Bahçivan, “3’üncü Havalimanı ağırlıklı yerli üretimle yapılmalıdır. Türkiye imalat sanayi her türlü makina ve ekipmanı kolaylıkla üretebilir. İstanbul’un 3’üncü Havalimanında kullanılacak ürünlerin büyük çoğunluğunun üretimine hazırız” dedi.

    Bahçıvan, Cumhuriyet tarihinin en büyük projelerinden olan ve 10 milyar 242 milyon euro yatırım yapılması öngörülen 3’üncü Havalimanı inşaatının ülke ve sanayiciler için önemini vurguladı. Türkiye’nin dünyanın en büyük 10 ekonomisi arasına girme, 500 milyar dolar ihracat yapma, kişi başı gelirini 25 bin dolara yükseltme ve işsizlik oranını yüzde 5’e indirme gibi hedeflerinin, sahip olduğu üretim gücü ve potansiyel dikkate alındığında gerçekleşebileceğine dikkat çeken Bahçıvan, “Sanayimizin, yerli üretimin ve yerli ürün alımının desteklenmesiyle bu hedeflere ulaşmak mümkün olacak. Kamu ve özel sektör tarafından gerçekleştirilen projelerin alımlarında yurt içinde üretilen ürünlerin tercih edilmesi ve yerli sanayinin desteklenmesi, birçok sektörde dışa bağımlılığı azaltacak, milli gelir, istihdam, ödemeler dengesi ve ülkemizin uluslararası rekabet gücü üzerinde olumlu etkiler yapacak” dedi.

    “SANAYİNİN REKABET GÜCÜ AÇISINDAN ÖNEMLİ”

    Konuya ilişkin hükümet tarafından cesaretlendirici ve umut verici adımlar atıldığına dikkat çeken Bahçıvan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kamu alımı politikaları, tüm gelişmiş ekonomilerde, ülkelerin sanayileşme yeteneğini yükseltmek amacıyla bir araç olarak kullanılıyor. Bu açıdan Türkiye’de yalnızca kamu alımlarında değil, 3’üncü Havalimanı inşaatı örneğinde olduğu gibi özel sektör eliyle gerçekleştirilen projelerde de yerli üretime önem ve öncelik verilmesi sanayimizin rekabet gücünün gelişmesi açısından büyük önem taşıyor. İmalat sanayimiz her türlü makina ve ekipmanı kolaylıkla üretebilecek konumda olup, kapasitesini de her geçen gün arttırmaktadır. İstanbul’da yapımı devam eden 3’üncü Havalimanında kullanılacak ürünlerin büyük çoğunluğunun üretimi konusunda hazır olduğumuzu, ülkemizin en büyük Sanayi Odası olarak söyleyebiliriz”

    “YEREL ÜRETİCİLERLE İŞBİRLİĞİNE ÖZEN GÖSTERİYORUZ”

    Tüm fazları tamamlandığında yıllık 200 milyon yolcu kapasitesi ile 350’den fazla destinasyona uçuş ve 150’den fazla havayolu şirketine ev sahipliği yapacak olan İstanbul’un 3’üncü Havalimanı’nın inşaatını gerçekleştiren İGA CEO’su Yusuf Akçayoğlu da şöyle konuştu: “İstanbul’u ve ülkemizi dünya havacılık sektörünün merkezi haline getirmek amacıyla İGA olarak, İstanbul Yeni Havalimanı’nın inşaatında hızla yol alıyoruz. Şantiyemiz aslında dünyanın en büyüğü olmaya aday. Halen 10 binin üzerinde çalışanımız yeni havalimanının inşası için yoğun bir şekilde çalışıyor. Projedeki ihtiyaçlar doğrultusunda yerel üreticilerimizle işbirliği içinde olmaya özen gösteriyoruz. İstanbul Sanayi Odası başta olmak üzere tüm iş ortaklarımızla projemizi hayata geçirmek için işbirliği halinde çalışmaya devam edeceğiz”.

  • İSO Başkanı Bahçıvan:

    İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, yeni hükümete yönelik beklenti ve önerileri ortaya koyacak çalışmayı, doğrudan görüşme yoluyla hükümete sunmayı planladıklarını söyledi.

    İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Kasım ayı olağan toplantısı, “Yeni Hükümetten, İstanbul Sanayi Odası’nın Sanayimiz ve Ekonomimiz Açısından Beklentileri ve Önerileri” ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Meclis üyeleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Toplantıya İSO’nun İTÜ Çekirdek Girişimcilik Ekosistemi adı altında işbirliği yaptığı İstanbul Teknik Üniversitesi’nin (İTÜ) Rektörü Mehmet Karaca ve İTÜ Arı Teknokent CEO’su Kenan Çolpan da katıldı

    İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, açılış konuşmasında 1 Kasım seçim sonuçlarının ekonomide yapılması gereken yapısal reformlar açısından önemli bir fırsat sunduğuna dikkat çekti. Bir önceki hükümetin açıkladığı Öncelikli Dönüşüm Programları ve 2015-2018 Türkiye Sanayi Stratejisi’nin iş dünyasının arzu ettiği reformların çerçevesini ve uygulamaya yönelik eylem başlıklarını ortaya koyduğunu vurgulayan Bahçıvan, “İSO olarak bu programların başarısında en önemli beş nokta; eylem planlarının altının daha net doldurulması, bir an önce uygulamaya geçilmesi, sürecin azami şeffaflık içinde yürütülmesi, denetim mekanizmalarının sağlıklı bir biçimde işlemesi ve uygulamada iş dünyasının azami ölçüde işbirliği ve katkısının sağlanmasıdır” dedi.

    İş dünyasından programlara yönelik ilk geri dönüş özelliğine de sahip olan İstanbul Sanayi Strateji Belgesini Şubat 2015’te kamuoyu ile paylaştıklarını belirten Bahçıvan, “İSO olarak Türkiye Sanayi Stratejisi’nde yer alan eylemlerin hayata geçirilmesi noktasında üzerimize düşeni yapmaya hazırız. Öncelikli Dönüşüm Programları ve Türkiye Sanayi Strateji Belgesi, biz sanayiciler için önümüzdeki reform dönemine yönelik tam bir yol haritası niteliğindedir. Yeni Hükümete yönelik beklenti ve önerilerimizi ortaya koyacak çalışmamız, bu iki belgeyi baz alıyor. Bu çalışmamızı, hükümetimiz ile İstanbul Sanayi Odası arasında sürekli bir işbirliği kültürüne dayanan diyalog sürecinin başlangıcı olarak değerlendiriyoruz. Yaptığımız çalışmayı, medya aracılığıyla yeni hükümetle paylaşmak yerine, doğrudan görüşme yoluyla yeni hükümete sunmayı planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

    İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, Rusya’ya ait bir askeri uçağın Türkiye tarafından düşürülmesi olayına ilişkin yaptığı değerlendirmede, iki ülkenin sağduyulu davranması gerektiğini vurguladı. Bahçıvan, “İki komşu ülkenin ilişkileri son yıllarda başta ekonomi olmak üzere birçok alanda her geçen gün ivme kazanarak gelişme göstermektedir. İki tarafın da bu örnek komşuluk ilişkisinden kazançlı çıktığı aşikardır. Dünkü yaşanan endişe verici gelişme karşısında Türkiye ile Rusya’nın sağduyu ve itidal eşliğinde hareket etmesinin her iki ülkenin de yararına olduğuna inanıyoruz” diye konuştu.

    İSO’nun İTÜ Çekirdek Girişimcilik Ekosistemi adı altında gerçekleştirdiği işbirliğine değinen Bahçıvan, şunları söyledi:

    “Girişimcilik, küresel yetenek ve inovasyon, yarınlarımız için hayati öneme sahip. Bu kapsamda İTÜ Çekirdek Girişimcilik Ekosistemi adı altında yapılan işbirliği, akademisyen, mentor, girişimci, sanayici ve yatırımcıyı buluşturacak. Bu kapsamda gerçekleşen İTÜ Çekirdek Big Bang girişimcilik yarışması finalinde, ‘çekirdek sermaye’ için başvuran girişimciler arasından iki girişime-girişimciye toplam 200 bin TL tutarında ‘İSO Geleceğin Sanayicisi Büyük Ödülü’ ile destek verdik. Ödül alan girişimcilerin yanı sıra İTÜ Çekirdek Ekosistemi’nde bir yıl boyunca yer almaya hak kazanan diğer girişimcilerimizi de ‘İSO KOZA’ çatısı altında bir araya getiriyoruz. Böylece girişimcilerimize, çalışma stratejilerini geliştirmelerine katkı sağlayacak olan ‘mentörlük’ desteği vereceğiz. Yenilikçi fikirleri ticari değere dönüştürmeleri amacıyla ‘sanayici antrenör’ desteklerini sunacağız”

  • Bahçıvan: “İşbirliği Ve Şeffaflık, Değişimde Kilit Rol Sahibi”

    İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, çok boyutlu ve hızlı dönüşümlerin yaşandığı bu yüzyılda başarılı olmak için ciddi ve kapsamlı bir hazırlık gerektiğine dikkat çekerek, “Bu konuda iletişime, katılımcılığa, işbirliğine ve şeffaflığa önem veren anlayış, değişimi ve dönüşümü başarmada anahtar role sahip” dedi.

    İstanbul Sanayi Odası (İSO) Meclisi Ekim ayı olağan toplantısı, ’Değişimin Hızlandığı Bir Dünyada İstanbul Sanayi Odası’nı Daha Güçlü ve Etkin Kılmak İçin Meclis Üyelerimizin Görüş ve Önerileri’ ana gündemi ile gerçekleştirildi. İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan’ın açılış konuşmasını yaptığı toplantıda, Meclis üyeleri gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu.

    İSO Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, günümüz dünyasında değişimin artık kaçınılmaz olduğuna ancak herkesin bu gerçekliği kolay benimseyip değişime açık hale gelemediğine dikkat çekti. Değişime direnmenin, bilinmeyen korkusu, başarısız olma endişesi ve yeni şeyleri öğrenme zorluğu gibi nedenlerden kaynaklandığını belirten Bahçıvan, “Değişimi öngörmek ve ona yön veren olmak, çağımızda fark yaratan bir meziyet olarak görülüyor. Bu noktada ‘proaktif’ olmak önem kazanıyor. Proaktif davranarak olasılıkları düşünüp, planlı bir şekilde harekete geçerek sonuçları etkileyebilenler bu çağdaki değişimden güçlenerek çıkacaklardır” diye konuştu.

    BAŞARILI OLMAK İÇİN KAPSAMLI HAZIRLIK GEREKLİ

    Yirmi birinci yüzyılda değişimin kendisi kadar bunu yönetmenin de önemli olduğuna değinen Bahçıvan, “Gideceğin yeri bilmiyorsan, vardığın yerin önemi yoktur’ sözünün de gösterdiği bir gerçek var; çok boyutlu ve hızlı dönüşümlerin yaşandığı bu yüzyılda başarılı olmak, ciddi ve kapsamlı bir hazırlığı gerektiriyor. Bu konuda iletişime, katılımcılığa, işbirliğine ve şeffaflığa önem veren bir anlayış, değişimi ve dönüşümü başarmada gerçekten anahtar role sahip. İSO olarak bu küresel köklü değişim sürecinde global ve bütüncül bir vizyon eşliğinde, riskleri ve fırsatları birlikte gören, doğruya doğru, yanlışa yanlış diyen bir özgüven ve yaklaşım sergiledi, bundan sonra da sergilemeye devam edecek” dedi.

    Bahçıvan, Türkiye’nin dünya ekonomisinin yüzde 85’ini, dünya ticaretinin ise yüzde 80’ini gerçekleştiren G20’nin dönem başkanlığını yapmasının önemine değinerek, G20’nin iş dünyasıyla ilgili alt kolu olan B20’nin Yürütme Kurulu üyesi olması nedeniyle çalışmalara aktif katılım sağladıklarını söyledi. Bahçıvan ayrıca, Cumhuriyet Bayramı’nı kutladığı mesajında “Cumhuriyetimiz ömrünün yüzüncü yılına doğru yol alırken, milletimizin kalbinde geçmişten bugüne derinlere doğru kök salmıştır. Cumhuriyetimizin bundan sonra da aynı şekilde güçlenerek yoluna devam edeceğine yürekten inanıyorum” ifadelerini kullandı.