Etiket: Bahçeleri

  • Fındık bahçeleri yenileniyor

    Ordu’da fındıkta verim ve kaliteyi artırmaya yönelik çalışmalar kapsamında bahçeler teraslama yöntemiyle yenileniyor.

    Ordu’da fındık bahçelerinde bir yandan budama, gübreleme, hastalık ve zararlılarla mücadele ile diğer bakım işlemleri yapılırken bir yandan da yaşlanmaya bağlı verim düşüklüğünü gidermek amacıyla yenileme ve gençleştirme çalışmaları yapılıyor.

    Ordu Gıda, Tarım ve Hayvancılık Müdürü Kemal Yılmaz, bu kapsamda özellikle eğimli arazilerde teraslama çalışmaları yaparak tek dal dikim sistemleri kullanılarak yeni bahçeler tesis ettiklerini söyledi. Bu yıl Altınordu, Fatsa ve Gülyalı ilçelerinde 101 dekar alanda teraslama bahçe çalışması yaptıklarını belirten Yılmaz, daha sonra fidan dikimi gerçekleştirdiklerini belirtti.

    Üreticilerden yoğun talep

    Yılmaz, “Bu çalışma tamamen gönüllülük esasına göre ve 5-6 yıllık ürün kaybını göze alan üreticilerimizin bahçelerinde uygulanmaktadır. Uygulanan proje ile 5-6 yıl ürün kaybı olacak üreticilerimiz, bu ürün kaybını 6. yılın devamında gelen 3 yılda fazlasıyla telafi edecektir. Proje ile birim alan veriminde artış sağlanacak, makineli tarıma uygun bahçeler oluşturulacak, makine kullanımıyla beraber maliyetler azaltılacak, dolayısıyla karlı bir üretim yapılması sağlanacaktır” dedi.

    Projenin üreticiler tarafından ilgiyle karşılandığını, 2018 ve 2019 yıllarında uygulanacak yeni projelerle daha geniş alanlara yaygınlaştırılacağını belirten Yılmaz, “Şu anda teraslanan alanları gören üreticilerimizden projede yer almak için yoğun bir talep söz konusudur. Tüm bu çalışmalar, üretiminde lider olduğumuz fındık tarımında, birim alan veriminde de lider Ülkeye yakışır seviyelere gelmek içindir. Sağlanacak verim artışıyla birlikte bu ilin ekonomisine önemli oranda katkı sağlanacaktır” diye konuştu.

  • Fındık üreticilerine uyarı: “Bahçeleri terk etmeyin”

    Fındıkta verim ve kaliteyi arttırarak daha çok kazanç sağlamak için, hasat işleminin tamamlanmasından sonra bahçelerin terk edilmemesi gerektiği bildirildi. Hasat işleminin hemen ardından bahçelerde zararlılar ve hastalıklarla mücadele edilmesi, budama ve gübreleme işlemlerine başlanması gerekiyor.

    5 yıl önce Sakarya’dan Trabzon’a kadar olan fındık bahçelerinde verim ve kaliteyi arttırmak için Değerli Tarım Uygulamaları adı altında çalışmalar başlatan Ferrero Fındık, 2017 ürünü hasat işleminin tamamlanmasının ardından yeni dönem için harekete geçti. Ferrero Zirai İşler Müdürü Gökhan Arıkoğlu, fındığın 12 ay ilgi gösterilmesi gereken bir ürün olduğuna dikkat çekerek, hastalık ve zararlılarla olan mücadelede başarılı olunabilmesi için şimdiden harekete geçilmesi gerektiğini söyledi. Arıkoğlu, son günlerde özellikle Batı Karadeniz kesiminde yaşanan Amerikan Beyaz Kelebeği zararlısına karşı özel yöntemler de devreye sokularak mücadeleye hemen başlanmasının kaçınılmaz olduğunu belirtti ve şunları söyledi:

    “Fındık hasadı tamamlandıktan sonra, Fındık filiz güvesi zararı görülen yerlerde mücadelesi de yapılır. Mayıs böceği larvaları ile ilaçlı mücadeleye Eylül- Ekim aylarında başlanır. Amerikan beyaz kelebeğinin yoğun olduğu yerlerde, Eylül ayında larvalar epidermis arasından çıkıp ağlarını örmeğe başladıkları veya yumurta kümelerindeki bütün yumurtalar açıldığı zaman ilaçlama yapılmalıdır.”

    Arıkoğlu, Fındık tarımında bol ve kaliteli ürün alınabilmesi için, toprak ve yaprak analizlerine göre, ihtiyacı olan besin elementlerinin, uygun zaman ve dozda verilmesi gerektiğine işaret etti. Gökhan Arıkoğlu, “Topraktan verilmesi gereken taban gübrelerinin yanı sıra, bitkinin topraktan alamadığı ya da almakta zorluk çektiği bitki besin elementlerini de yapraktan gübreleme uygulamasıyla birlikte mutlaka bitkiye verilmesi zorunludur” dedi.

    Fındıkta Külleme Hastalığı

    Külleme hastalığının senenin 365 gününde tehlike oluşturmaya evam edebildiğine dikkat çeken Gökhan Arıkoğlu şunları söyledi:

    “Fındıkta külleme hastalığının olduğu alanlarda, hasat sonrası bulaşık alanların (hastalıklı bitkilerin) ilaçlanması ile birlikte hastalığın gelecek seneki döneme yayılması ve hastalık şiddetinin azaltılması adına bakanlık tarafından tavsiye edilip ruhsatlandırılan fungusit uygulaması yapılmalıdır. Enfeksiyon kaynaklarının azaltılması için dökülen yapraklar toplanmalı ve hastalığın bulaşık olduğu dip sürgünlerini budayıp bitkisel kompost yapmalıdır”

    Amerikan Beyaz Kelebeği Mücadelesi

    Ferrero Zirai İşler Müdürü Arıkoğlu, özellikle Sakarya ve Düzce illerinde büyük zarara yol açan Amerikan beyaz kelebeği ile ilgili de şu uyarıları yaptı:

    “Bu kelebek özellikle Batı Karadeniz bölgesinde fındık hasat mevsiminde yoğun olarak görülen önemli bir zararlıdır. Mayıs sonu Haziran başında öncelikle dut, elma, kiraz, erik, fındık, ceviz, söğüt, akçaağaç gibi farklı ağaç türlerinde görülmeye başlayan, kısa sürede popülasyon yoğunluğunu arttırabilen, Haziranda 1. , Ağustosta 2. ve Eylülde 3. döl olmak üzere yılda 3 döl verebilen bu zararlı, mücadele edilmediği takdirde fındık bitkisini büyük oranda zayıflatmakta ve hasat sırasında iş gücü kayıplarına yol açmaktadır.

    Amerikan beyaz kelebeğinin görülmeye başlandığı ilk dönemde bulaşık yapraklar hızlı bir şekilde imha edilip ve bahçeden uzaklaştırılabilir. Ancak popülasyonun yoğun olduğu durumlarda zararlının görüldüğü yaprakların imha edilmesi zor olacağından kimyasal mücadeleye başvurmak gerekir. Hasada yakın yapılan ilaçlamalarda hasat bekleme süresini mutlaka göz önünde bulundurmak gerekir. Hasattan sonra Eylül ayında görülen üçüncü döller hava şartları müsait olduğunda yoğunluk gösterebilmektedir. İlaçlama yapılacaksa, yaprak gübresi ve iz elementler ile karışabilenler birlikte uygulanabilir.”

  • Hasankeyf’te fıstık bahçeleri kuruluyor

    Batman’ın Hasankeyf ilçesinde 950 dekarlık alana kapama fıstık bahçesi kuruldu.

    GAP Kırsal Kalkınma Programı kapsamında, 2016 yılında kaymakamlık tarafından hazırlanan proje ile 70 çiftçiye 950 dekarlık alanda kapama fıstık bahçesi kuruldu. Çiftçilerden gelen yoğun talep üzerine 2017 yılında yeni bir proje hazırlayarak ilçeye bağlı 15 köyde yüzde 70 hibe yüzde 30 çiftçi katkısı olacak şekilde 40 çiftçiye toplam 426 dekarlık alan için çevre ihata malzemesi dağıtıldı. Bu kapsamda çiftçilere 19 bin metre kafes tel, 7 bin 50 adet köşebent demir direk, 3 bin 250 kilogram gergi teli, 700 torba çimento ile 40 adet bahçe kapısı dağıtıldı. Projeden faydalanan çiftçilere 8 bin 500 adet fıstık fidanı ise ekim ayı döneminde dağıtılacağı bildirildi.

  • Kayısı bahçeleri arasında bir saray

    Dünyanın bilinen en eski sarayı olan Arslantepe Höyüğünde kazılar İtalyan Profesör Marcella Frangipane’nin başkanlığını yaptığı ekip tarafından yapılıyor. Kayısı bahçeleri arasında yer alan dünyanın en eski sarayı Arslantepe, gün ışığına çıkarılan tarihi kalıntılar ile tarihe de ışık tutuyor.

    UNESCO Dünya Kültür Mirası geçici listesinde yer alan Malatya’daki Arslantepe Höyüğü, Anadolu’nun ilk şehir devletinin yer aldığı yer olması nedeniyle de tarihte önemli bir yere sahip. Burada çıkarılan birçok tarihi kalıntı Ankara ve Malatya’da sergilenirken dünyanın en eski kerpiç sarayı olduğu belirtilen yapıda, Milattan önce 3 binli yıllara ait olduğu tahmin edilen kerpiç taht da gün yüzüne çıkarıldı.

    56 yıldır kazılar aralıksız sürüyor

    İtalyan Profesör Marcella Frangipane’nin 1961’den sonra kazı başkanlığını yaptığı Arslantepe’de gün yüzüne çıkarılan eserler yazılı tarihin de seyrini değiştirecek öneme sahip. Battalgazi ilçesi Orduzu Mahallesinde bulunan Arslantepe Höyüğü’nde ilk kazılar 1930’lu yıllarda Fransız arkeologlar tarafından yapıldı. 1961 yılından günümüze kadar devam eden kazılar her yıl Ağustos ayında başlıyor. Ekim ayının sonlarına kadar devam edecek olan kazıda şuana kadar Milattan önce 3 binli yıllara ait kerpiç saray, yine 3 bin 500’li yıllara ait bir tapınak ve binlerce mühür baskısı ile metal eserler bulundu.

    Arslantepe’de çıkarılan eserler, o dönemde Arslantepe’nin aristokrasinin doğduğu ve ilk devlet şeklinin ortaya çıktığı resmi, dini ve kültürel bir merkez olduğunu da ortaya koyuyor.

    İlk kazılar 1890’lı yıllarda başladı

    Arslantepe’nin bu coğrafyanın en önemli ve büyük höyüklerinden biri olduğunu ifade eden Malatya İl Kültür ve Turizm Müdür vekili Levent İskenderoğlu, ilk olarak 1890’lı yıllarda Fransız bir ekip tarafından bölgede sondaj kazılarının başlatıldığını ifade ederek, sonrasında 1932 yılında ise yine Fransız bir ekibin Arslentepe’de kazılara başladığını söyledi.

    1.Dünya savaşı sürecinde kazıların durduğunu ve sonrasında 1961 yılına kadar kazıların yapılamadığını belirten İskenderoğlu, günümüze kadar İtalyan profesör Marcella Frangipane’nin başkanlığındaki heyetin kazılarının sürdüğünü belirtti.

    Malatya’ya yeni müze yapılacak

    Malatya Arkeoloji Müzesi açılana kadar Arslantepe’de çıkarılan eserlerin Anadolu Medeniyetleri müzesinde sergilendiğini belirten İskenderoğlu, sonrasındaki eserlerin ise Malatya Arkeoloji Müzesinde sergilendiğini söyledi. Mevcut müzenin küçük kaldığını da sözlerine ekleyen İskenderoğlu, Malatya’ya yeni bir müze yapılması projesinin de Kültür ve Turizm Bakanlığının yatırım programında yer aldığını ifade etti.

    Her yıl 3 binin üzerinde turist ziyarete geliyor

    Açık bir hava müzesi olan Arslantepe’yi yaz dönemlerinde aylık 3 bine yakın turistin ziyaret ettiğini de belirten İskenderoğlu, devam eden kazı alanlarının da önümüzdeki dönem 750 metrekarelik kısmının üstünü kapatacaklarını ve ilgili projenin Bakanlığın ören yeri ihtiyaç programında yer aldığını söyledi. Hazırladıkları projenin Sivas Bölge Koruma Kurulundan onaylandığını da kaydeden İl Müdür Vekili İskenderoğlu, “Önümüzdeki sene yine DAP’ın desteği ile projeleri gerçekleştireceğiz” dedi.

    Yeni projeyle girişte bulunan bekçi kulübesinin hediyelik eşya yeri olacağını belirten İskenderoğlu, ziyaretçiler için çeşitli düzenlemelerin yapılacağını söyledi. İskenderoğlu, giriş kısmında bilet gişesi ve turnikelerin de yer aldığı projede ayrıca dijital bilgi panoların ve bilgilendirme levhalarının da bulunduğunu dile getirdi.

    2018’de projenin başlayacağını da kaydeden İskenderoğlu, “İnşallah 2018 yılı sonu itibariyle de yeni görünümüyle Arslantepe Höyüğünü ziyaretçilere açmış olacağız” diye konuştu.

  • Fındık bahçeleri tek ağaçlı oluyor

    Dünya fındık üretiminin büyük kısmını elinde bulunduran Türkiye’de üretim yapılan bahçelerde ocak sisteminin yerini ikili ve tek gövdeli ağaç uygulaması almaya başladı.

    Merkezi Giresun’da bulunan Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürlüğü tarafından yapılan deneme çalışmalarından olumlu sonuçlar alınması üzerine Türkiye’de de çok ağaçlı sistem olan ocak şekli terk edilerek, ikili ya da tek gövdeli ağaçlardan oluşan bahçeler kurulmaya başlandı. Başta Keşap Fındık Yetiştiricileri Birliği Başkanı Mustafa Şahin olmak üzere bazı üreticilerin bireysel olarak kurdukları tek gövdeli fındık ağacına sahip fındık bahçelerinin kurumsal olarak yaygınlaştırılması Trabzon Ticaret Borsası tarafından 2013 yılında hayata geçirildi. Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın desteği ile yaşlı bahçelerin sökülüp yeniden dikimi şekliyle yapılan uygulama kapsamındaki 63 bahçenin 37’sine ikili ya da tek gövdeli fındık ağacı dikim şekli uygulandı. Sektördeki diğer kamu ve sivil toplum örgütlerinin desteklediği Fındıkta Verim ve Kaliteyi Arttırma Projesi kapsamında, Türkiye’de ilk olarak tek gövdeli ağaç sistemine sahip bahçe Trabzon’un Ortahisar ilçesinin Çukurçayır mahallesinde Ekrem Zengin adlı vatandaş tarafından kuruldu. Bahçeye Bolu ağacı denilen gövde üzerine aşılama yapılarak kondurulmuş 40 fidan 5’er metre aralıklarla dikildi.

    Ayrıca Yomra’nın İkisu mahallesinde Ömer Ustaömeroğlu ait olan önce ikili sistem ile dikilen 3 dönümlük bahçe daha sonra tek gövdeli fındık bahçesine dönüştürülmeye başlandı. Her iki bahçede de normal şartlarda 5-6 yılda ürün vermesi gereken ağaçlarda geçen yıl fındık çotanakları oluşmuş ve törenle ilk hasatlar yapılmıştı.

    Yeni bahçe diken üreticilerin öncelikle tek gövdeli fındıklığa tercih ettikleri görülürken, Türk fındığının en önemli alıcılarından olan Ferrero Fındık tarafından 5 yıldan beri uygulanan Değerli Tarım Projesi kapsamında da Yomra’nın Sancak mahallesinde Osman Bayrak, Ortahisar Kamışlı da ise Tayyip Sağır adlı vatandaşlar da aldıkları desteklerle bahçelerini tek dal sistemine dönüştürdüler.

    Konu ile ilgili açıklama yapan Merkezi Giresun’da bulunan Fındık Araştırma Enstitüsü Müdürü Aysun Akar, 2010 yılında başlatılan ve 4 yıl sonra anaç ağacın üzerine aşılanan fındık türleri ile ABD ve Avrupa ülkelerinde kullanılan tek gövdeli sistemin yararlı olduğunu söyledi. Akar “Ülkemizde genellikle ‘ocak usulü’ dikilmiş olan fındık bahçelerinde dip sürgünleri ana dallarla besin, su ve ışık bakımından rekabete girmekte ve verimin azalmasına sebep olmaktadır. Ayrıca bahçe içerisinde aşırı nem birikmesine sebep olarak fındık hastalıklarının da oluşmasına imkan vermektedir. Bu nedenle fındıkta dip sürgünlerinin her yıl temizlenmesi gerekmektedir. Fındık üretim maliyetinde dip sürgünü temizliği yüzde 8-10 paya sahiptir. Aşılı fındık fidanları ise yok denecek kadar az dip sürgünü verirler. Bu sebeple üretici için iş gücü ve ekonomiklik yönünden avantajlıdır” diye konuştu.

    Aysun Akar, aşılı olanların aşısız fidanlara göre daha erken meyveye yattığına da dikkat çekerek “Bu da yeni tesis edilen bahçelerde yapılan tesis masraflarının daha erken telafi edilmesini sağlar. Anaç, kazık köke sahip olduğu için fidanların su stresine dayanıklıdırlar. Aşılı fidanların kendine has yetiştiricilik sisteminin olmasından dolayı nispeten düz arazilerde ya da teraslanmış alanlarda yetiştirilebilmesi daha uygundur” şeklinde konuştu.