Etiket: Bahadıroğlu

  • Bahadıroğlu: “Avrupa, İstanbul’un Türklerde olmasını hazmedemiyor”

    Tarihçi Yavuz Bahadıroğlu, “İstanbul’un fethi dendiğinde gavurun yüreğini hala acıtan bir olaydan bahsediyorsunuz demektir. Avrupa, İstanbul’un Türk’ün eline geçmesini hala hazmedebilmiş değil” dedi.

    Samsun’da, İstanbul’un fethinin 565’inci yıl dönümü nedeniyle Atakum Belediyesi tarafından bir program düzenlendi.

    Atakum ilçesinde belediye tarafından kurulan Ramazan Sokağı’nda gerçekleştirilen programa tarihçi Yavuz Bahadıroğlu konuk oldu. Mehter takımının gösterisinin ardından İstanbul’un fethiyle ilgili katılımcılara konferans veren tarihçi Yavuz Bahadıroğlu, fetih döneminde yaşanan olayları paylaştı.

    Programda konuşan Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı ise, “Atakum’da Ramazan ayını her yıl birlik ve beraberlik içerisinde geçiriyoruz. Ramazan ayının en güzel yanı, iftar sofralarında bir araya gelmek ve oruçlarımızı hep birlikte açmak oluyor. Atakum’da Ramazan ayını, gerçekleştirdiğimiz birbirinden önemli etkinliklerle, vatandaşlarımızla bir arada geçiriyoruz. Tabii İstanbul’un fethinin 565’inci yıl dönümü. Bu fetih İslam aleminin en önemli ve en büyük fethi olmuştur. Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmed Han, genç yaşında İstanbul’u fethederek tarihe adını yazdırmıştır. Bugün burada çok değerli tarihçi hocamız var. İnşallah detaylı şekilde İstanbul fethini kendisinden dinleyeceğiz” diye konuştu.

    “Afrin kesmez. Onun ucu Kerkük’e gider, Musul’a gider, Batı Trakya’ya ve Ege adalarına kadar gider”

    Batı devletlerine eleştirilerde bulunan Bahadıroğlu, “Bugün kimsenin toprağında gözümüz yok, diyorlar ama bu milletin evladı olarak benim toprağımda gözü olan herkesin toprağında benim gözüm var. 22 milyon kilometre karelik Osmanlı coğrafyasında benim gözüm var. Afrin kesmez. Onun ucu Kerkük’e gider, Musul’a gider, Batı Trakya’ya ve Ege adalarına kadar gider. Buraları ya anlaşma ile ya da başka türlü yeniden hakimiyet altına almadan oraların insanları da rahat etmeyecek, Kudüs de huzur bulmayacak. O topraklarda bizim irademizin gözükmesi lazım. İstanbul’un fethi dendiğinde gavurun yüreğini hala acıtan bir olaydan bahsediyorsunuz demektir. Avrupa, İstanbul’un Türk’ün eline geçmesini hala hazmedebilmiş değil. Hayatımızın en rezil yenilgisini aldık, diyorlar hala hatırladıkça. Yani tarih olmuş bitmiş olaylar zinciri değildir. Tarih hala yaşanan ve yaşanmakta olan süreçtir. Fetih bir devlet politikasıdır. Osmanlı devleti 2 büyük hedef çerçevesinde kuruldu. İlk hedefi Allah’ın emir ve yasaklarını bütün insanlara ulaştırmaktı. İkinci büyük hedef ise Kızılelma. Sonra ise İstanbul. Osmanlı Devleti kurulduğundan bu yana başa gelen beyler ve padişahlar İstanbul’u fethetmek için zorlamıştır. Ama Fatih Sultan Mehmed Han’a nasip olmuştur. Maalesef Fatih Sultan Mehmed Han, Roma seferinde iken ölmüş veya Avrupa tarafından zehirlenerek katledilmiştir. Batılıların bize yaptığı suikastin ne ilki ne de sonudur bu. Her daim elleri içimizde ve bizi kaşırlar. Önemli olan onların çelmesi değil çelmelerini boşa çıkartma iradesidir. Türkiye bu iradeye sahiptir ve kıyamete kadar da sahip olacaktır” diye konuştu.

    Daha sonra konuşan Atakum Belediye Başkanı İshak Taşçı ise, “Atakum’da Ramazan ayını her yıl birlik ve beraberlik içerisinde geçiriyoruz. Ramazan ayının en güzel yanı, iftar sofralarında bir araya gelmek ve oruçlarımızı hep birlikte açmak oluyor. Atakum’da Ramazan ayını, gerçekleştirdiğimiz birbirinden önemli etkinliklerle, vatandaşlarımızla bir arada geçiriyoruz. Tabii İstanbul’un fethinin 565.’nci yıl dönümü. Bu fetih islam aleminin en önemli ve en büyük fethi olmuştur. Peygamber efendimizin övgüsüne mazhar olan Fatih Sultan Mehmed Han genç yaşında İstanbul’u fethederek tarihe adını yazdırmıştır. Bugün burada çok değerli tarihçi hocamız var. İnşallah detaylı şekilde İstanbul fethini kendisinden dinleyeceğiz” şeklinde konuştu.

  • Tarihçi-Yazar Yavuz Bahadıroğlu Adıyamanlılarla buluştu

    Adıyaman Belediyesi, Ramazan ayı etkinlikleri çerçevesinde Tarihçi-Yazar Yavuz Bahadıroğlu’nu Adıyamanlılarla buluşturdu.

    Ramazan ayı dolayısıyla sürdürdüğü ‘Hısn-ı Mansur’da Ramazan Akşamları’ etkinlikleri kapsamında konser, konferans ve çocuk eğlence programlarına aralıksız bir şekilde devam eden Adıyaman Belediyesi, son olarak Tarihçi-Yazar Yavuz Bahadıroğlu’nu Adıyamanlılarla buluşturdu.

    ‘Tarihi sevdiren adam’ olarak tanınan Tarihçi-Yazar Bahadıroğlu, Demokrasi Parkı’nda gerçekleştirdiği konferansta yakın tarihte yaşanan olayları farklı bir pencereden anlattı. Bahadıroğlu’nu, Belediye Başkanı F. Hüsrev Kutlu, AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Alkayış, Adıyaman 20. Dönem Milletvekili Ahmet Doğan ve çok sayıda vatandaş dinledi.

    Konferans sonunda sahneye çıkan Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, hocası da olan Yavuz Bahadıroğlu’nu bir kez daha Adıyaman’da ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek,

    “Hayatımın önemli noktalarında desteğini gördüğüm değerli hocama bugün verdiği konferanstan dolayı teşekkür ediyorum. Bugün özellikle bir konu çok dikkatimi çekti, o da Ayasofya’nın yeniden ibadete açılması konusuydu. Bediüzzaman Said Nursi’nin hükümetlere gönderdiği mektuplar var. Bu mektuplardaki her şey bu hükümet tarafından, bu Cumhurbaşkanı tarafından yerine getirildi. Bir tek şey kaldı, o da Yavuz ağabeyin söylediği gibi Ayasofya’nın ibadete açılması. İnşallah bizimde görebileceğimiz kadar kısa bir zamanda Ayasofya ibadete açılacaktır. Eğer o gün ben hala Belediye Başkanlığı görevinde olursam size söz veriyorum, Adıyamanlı hemşerilerimle birlikte Ayasofya’ya gidip namazı kılacağız” dedi.

    Programa konuşmacı olarak katılan Yavuz Bahadıroğlu’na hediyesini takdim etmesi için Adıyaman 20. Dönem Milletvekili Ahmet Doğan’ı sahneye davet eden Başkan Kutlu, kendisi de Bahadıroğlu’na teşekkür belgesi takdim etti.

  • Tarihçi Yavuz Bahadıroğlu Keçiören’in konuğu oldu

    Ünlü Tarihçi ve Yazar Yavuz Bahadıroğlu, Keçiören Belediyesi ve Türkiye Gençlik Vakfı’nın (TÜGVA) işbirliğiyle düzenlenen ’Yeni Bir Türkiye Kuruluyor’ programının konuğu olarak oldu.

    Necip Fazıl Sahnesi’nde gerçekleştirilen programa Keçiören Belediye Başkanı Mustafa Ak da katıldı. Milletin siyasetçiye verdiği oyların muhafızlığını yapmak zorunda olduğunu, bunu rahmetli Süleyman Demirel’den öğrendiğini belirten Yavuz Bahadıroğlu, “Politikacı dik durmayınca millet ne yapsın, millet dik durmayınca politikacı ne yapsın. Demirel’e ‘Niye iki de bir şapkanızı alıp gidiyorsunuz beyefendi?’ dedim. ‘Şapkamı alırım’ dedi, ‘niye bırakayım?’ Önce bir şaka etti, sonra dedi ki ‘Menderes asıldığında neredeydin?’ ‘Çocuktum’ dedim. ‘Millet neredeydi diye soruyorum?’ dedi. ‘İşinde gücünde’ dedim. ‘Peki politikacılar sizin fedainiz mi?’ dedi. ‘Ben hangi orduyla orduya karşı koyacaktım? Politikacının gücü millettir. Millet kendini geri çektiği zaman politikacı güçsüz bir ferttir. Oylarınızın arkasında durmayı öğrenmeniz lazım’ dedi. Bu kulağıma küpe oldu” diye konuştu.

    Abdülhamit’e yapılanlar bugün Erdoğan’a yapılıyor

    Türk milletini Çanakkale’de tüketmeyi amaçladıklarını, ama bunu başaramadıklarını vurgulayan Bahadıroğlu, “Abdülhamit İsrail’in kuruluşunu en az 40- 50 sene geciktirmiş padişahtır. Amerikan Büyükelçisi’ne yakınmasında ‘Ben Avrupa’ya çok yakınım, her daim içimi karıştırıyorlar’ demesi meşhurdur. Dün Abdülhamit hakkında yapılan olumsuz yayınlar bugün Tayyip Erdoğan hakkında yapılıyor” dedi. Bahadıroğlu, maksadın üzüm yemek değil, bağcıyı dövmek olduğuna dikkat çekerek, “1915’lere gelen Türkiye’ye oynanan oyunların ve de daha tehlikelisi, daha gelişmiş bir şekilde yapılan algı operasyonlarının şimdilerde bizi yönetenlere uygulandığını görüyoruz” ifadelerini kaydetti.

    Soru cevap bölümünün ardından sahneye gelen Başkan Mustafa Ak ise, Bahadıroğlu’na teşekkür etti.

  • Yavuz Bahadıroğlu Seminerleri Deva Ediyor

    Konya’nın merkez Meram İlçe Belediyesi tarafından düzenlenen ve Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu’nun konuşmacı olarak katıldığı toplumsal eğitim seminerlerinin yedincisi gerçekleştirildi.

    Meram Aşkına Kültür – Sanat – Yaşam Etkinlikleri kapsamında her ay farklı bir konuyla devam eden Yavuz Bahadıroğlu İle Toplumsal Eğitim Seminerleri’nin yedincisi Konevi Kültür Merkezinde gerçekleştirildi.

    Bu ayki seminerde Osmanlı padişahlarıyla ilgili sık olarak gündeme getirilen konulara değinen Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, “Bunlardan biri haremdir. Haremde Osmanlı devlet adamlarına eğitimli eş yetiştirilirdi. Üniversiteye tekabül eden bir eğitim. Bunun yanı sıra el işleri ve güzel sanatlar alanında da eğitim verilirdi. Ayrıca saraya eğitimli hizmetkarlar da yine haremde yetiştiriliyordu. Yeni bazı dizi filmlerinde bize anlatıldığı gibi harem padişahın kadın ahırı değildir. Padişah evlilik çağına geldiği vakit valide sultan onlardan birini seçer. Vasat zekada olanlar hizmetkarlıkta değerlendirilirdi. Çok üst düzey yani Enderun seviyesinde eğitim almaya zihinleri müsait kadınların hepsine valide sultan tarafından not verilirdi. Öyle ki bir sabah namazını terk eden cariyenin üstü çizilir ve sadece hizmetkar olarak değerlendirilirdi” şeklinde konuştu.

    Osmanlı Devleti’nde şehzadelerin öldürülmesinin devlet yararına yapıldığını dikkat çeken Bahadıroğlu, “Şehzade yaşarsa, devlet bölünecektir ki bunun tarihte pek çok örneği vardır. Fatih’in Kanunnamesi’nde devletin bekası için şehzadelerin katledilmesine ekser ulemanın cevaz verdiğine işaret edilmiştir” dedi.

    PADİŞAHLAR NİÇİN HACCA GİTMEZDİ?

    Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, padişahların hacca gitmemeleriyle ilgili olarak şunları kaydetti:

    “Ulaşım imkanlarının son derece sınırlı olduğu bir savaşlar ve isyanlar çağında padişahların uzun süreli olarak başkentten ayrılmaları, devletin varlığını tehlikeye düşürebilirdi. Padişahların uzak bir yere gitmesi, kuşkusuz herhangi birinin gitmesiyle aynı olamazdı. Uzun yol boyunca uğrayabilecekleri saldırıları püskürtmek için büyük bir orduyla hareket etmeleri gerekirdi. Ayrıca da hanımlarını, hizmetkarlarını, aşçılarını, muhafızlarını, vezirlerini ve danışmanlarını beraberlerinde götürmek zorundaydılar. Bütün bunlar için büyük masraflara katlanmak lazımdı. Gerçi devlet zengindi ancak, padişah da olsalar, kişisel ibadetlerinin faturasını devlete yükleyemezlerdi. Hiç bir padişahın büyük bir orduyu İstanbul’dan Hicaz’a götürüp getirecek parası yoktu. Bütün bunları ve benzer mahzurları dikkate alan Osmanlı uleması padişahların hacca gitmesine izin vermedi. Dolayısıyla padişahlar da devletin selameti için hacca gitmediler. Çünkü o dönemde tek bağımsız İslam devleti Osmanlı’ydı” diye konuştu.

    Tarihçi Yazar Yavuz Bahadıroğlu, seminerden sonra kitaplarını imzaladı.

  • Yavuz Bahadıroğlu Gençlerle Buluşacak

    Gazeteci Yazar Yavuz Bahadıroğlu Erzincan’da gençlerle bir araya gelecek. 2015-2016 eğitim-öğretim yılının güz döneminde Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu “Çınaraltı Gençlik Söyleşileri Projesi” kapsamında “ Tarihe Yazılanlar Anılarımdaki Türkiye” konu başlığı altında birçok ilde gençlerle buluşan Yavuz Bahadıroğlu, ikinci dönem de KYK’lı gençlerle buluşmaya devam edecek.

    Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Erzincan İl Müdürü Fevzi Sarıçiçek konu ile ilgili olarak yaptığı açıklamada “2015-2016 eğitim faaliyetleri kapsamında gazeteci-yazar Yavuz Bahadıroğlu 25 Mart Cuma günü saat 19:00 da Erzincan Kredi ve Yurtlar Kurumu aracılığıyla Erzincan Belediyesi’ne ait çok amaçlı konferans salonunda gençlerle bir araya gelecektir. Konuk olarak KYK Dış İlişkiler Daire Başkanımız Yavuz Selim Ayaz’ ın da katılacağı programda tarihi seyri içinde Avrupa’nın Türkiye’ye karşı ön yargılı bakışı ve iki yüzlülüğünü, Ortadoğu coğrafyasının niçin karıştırıldığını, gezi olayların ve benzeri olayların arka planını, Müslümanların Müslümanları vurmasının Avrupa’yı nasıl keyiflendirdiğini; tarihi dizilerde çarpıtılan gerçek tarihi öğrenmek gayretimizi vurgulayacak ve tarihi dizilerin tarih zannedilmemesine dikkat çekecek.” Dedi.