Etiket: Bacak

  • “Papi” Hayata Protez Bacak İle Tutundu

    Balıkesir’de bir arabanın çarpması sonucunda sol arka ayağını kaybeden at, protez bacak ile koşmaya hazırlanıyor.

    Balıkesir Bandırma’da bir arabanın çarpması sonucu sol arka ayağı kırılan ve veteriner hekim tarafından ayağı kesilen ’Papi’, protez bacağa kavuştu. Sahibinin kanserden hayatını kaybetmesi sonucu Ankara’ya nakli gerçekleştirilen Papi, Hayvanları Koruma Derneği tarafından hayata tutunmayı başardı. ‘Hayvanlar Ölmesin’ ilkesinden yola çıkarak Türkiye’de bir şeyleri değiştirmeyi ve ispat etmeyi amaçladığını belirten Protez ve Ortez Uzmanı Niyazi Çapa, “Atların kemikleri kaynamadığı için ayağı kırılan atı çekip tabancayla vuruyorlardı. Biz insanları nasıl yaşatıyorsak protez ve ortez ile hayvanların da kırılan yerini kesip atarsın ve protez takarsın yaşar dedik. Ben ispat ettim. 4. yılda Papi aslanlar gibi. Birkaç gün içerisinde tekrar koşturacak ve buralar Papi’ye dar gelecek” ifadelerini kullandı.

    Balıkesir’den Ankara’ya nakil yapılan ve Eskişehir’de Protez ve Ortez Uzmanı Niyazi Çapa tarafından protez bacağa kavuşan Papi’nin sağlık durumu hakkında bilgi veren Hayvanları Koruma Derneği 2’nci Başkanı Aynur Altun, “Yaralarının iyileşmesi aşamasında Niyazi Bey bir atel yaptı. Atel sayesinde yaralarını iyileştirdik ve protez denemesi yaptık. Protezi çok sevdi. Koşmayı falan da başarmıştı ama vücudunun ağır olması sebebiyle yarasında açılmalar oldu. Amerika’dan silikon malzeme getirdik ve onunla daha sağlıklı bir şekilde hayatını devam ettirecek” dedi.

    Türkiye’de, atların ayağının kırıldığında tutmadığı gibi bir kanının olduğuna ve öldürüldüğüne dikkat çeken Altun, şöyle devam etti:

    “Aslında her hayvanın ayağı kırıldığında tutuyor ama biraz zaman aldığı ve masraflı olduğu için tercih etmiyorlar. Biz asla hiçbir hayvanın ölümünü istemeyiz. Kesinlikle yaşam şansı varsa onun sonuna kadar mücadelesini veririz. Papi’nin protezini Niyazi Bey ücretsiz yaptı. Biz de Papi’nin bakımıyla ilgileniyoruz. Elimizden geldiğince kendi imkanlarımızla bakımımızı gerçekleştiriyoruz.”

  • Estetik Bacak Germe Ameliyatı İle Bacaklarda Sarkmalara Son

    Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Nazmi Bayçın, estetik bacak germe ameliyatı ile bacaklarda sarkmalara son verilebildiğini söyledi.

    Bacak germe ameliyatı ile ilgili olarak önemli açıklamalar yapan Estetik Cerrahi Uzmanı Opr. Dr. Nazmi Bayçın, “Bacak germe ameliyatı için karar verirken doğru tespitler yapmak gerekir. Bacaklarının iç yüzünde fazlalığı olan ancak gevşeme ya da sarkma oluşmamış olan kişiler için liposuction daha doğru bir alternatif olacaktır. Burada bulunan dokularda dirilik kaybı meydana gelmediyse bu bölgede bulunan fazla yağları liposuction yöntemi ile almak doğru olacaktır. Yaş ilerledikçe insan derisinde sarkma ve gevşemeler de daha fazla meydana gelebilmektedir. Bu nedenle bacak iç kısmındaki deride sarkma ve gevşemelerin olduğu durumlarda liposuction tercih edilmez. Bu tür sorunların oluştuğu durumlarda bacak iç kısmında bulunan fazlalık yağlar oradaki sarkmış ya da gevşemiş deri ile birlikte çıkarılıp alınmalıdır. Bu sırada da bu bölgede normal cilt gerginliğinin oluşturulması daha doğru bir çalışma olacaktır. Ben gerçekleştirdiğim bacak germe ameliyatında kasık çizgisi üzerinden bacağın içyüzüne doğru fazla olan bir miktar deriyi çıkarıyorum. Bacak iç yüzünün derisini de yukarı doğru gerdirerek kasık çizgisi hizasında tekrar dikiyorum. Bu sayede hem bacak iç yüzündeki fazlalık yağları almış hem de bacak derisinin gerginliğini oluşturuyorum. Dikişi noktası tam kasık çizgisi hizasında kaldığı için ameliyat izi kasık çizgisinin içinde kalıyor. Bu ameliyat sırasında ameliyat izini bikininin içinde kalacak şekilde tasarlamak önemlidir” dedi.

    İYİLEŞME DÖNEMİ

    Gerçekleştirilen bacak germe operasyonunun iyileşme dönemi hakkında da bilgiler aktaran Opr. Dr. Nazmi Bayçın, “Bacak germe ameliyatları uygun donanıma sahip olan bir hastanede genel anestezi altında yapılmalıdır. Ameliyat yaklaşık olarak 2 saat civarında sürer. Operasyon sonrasında hastanede 1 gün kalınması yeterli olacaktır. Operasyondan sonra düşük bir seviyede ağrılar olabilirse de bunları normal ağrı kesiciler ile rahatlıkla dindirebilirsiniz. Ameliyat sonrasında aynı gün ayağa kalkmanızda bir sakınca yoktur. Bacak içi yüzünde gerçekleştirilen operasyon nedeniyle şişlik ve morarmalar olabilir. Bu şişlik ve morarmaların tamamen iyileşmesi birkaç haftayı bulabilir. Ameliyattan 2-3 gün sonra uçak yolculuğu da yapabilirsiniz. Operasyondan yine 2-3 gün sonra banyo da yapabilirsiniz. Bu ameliyat sonrasındaki iyileşme dönemi her insanda biraz daha farklı seyretmektedir. Genel olarak 7 ile 10 gün arasında kişi tam olarak iyileşir. İşinize dönmeniz ise 5 ile 7 günlük bir sürenin sonunda mümkün olacaktır. Ben yaptığım bacak germe ameliyatlarında kendi kendine eriyen gizli dikişler uyguladığım için operasyon sonrasında dikişi aldırma gibi bir durum da söz konusu olmuyor. Operasyondan sonra sportif faaliyetler ve güç gerektiren işlere başlamak için ise 4 haftalık bir sürenin geçmesi yeterli olacaktır. Bu ameliyat sonrasında ilk zamanlarda bir iz kalsa da zaman içinde bu izler silikleşir ve oldukça yüz güldüren sonuçlar ortaya çıkar” diye konuştu.

  • Bacak Estetiğinde Yağ Transferi Dönemi

    Estetik duruş için son derece önemli olan bacaklarda, eğrilik, çarpıklık veya yağ dağılımındaki orantısızlık gibi sorunlar pek çok insanı mutsuz ediyor.

    Estetik International Sağlık Grubu kurucusu Op. Dr. Bülent Cihantimur, soyadıyla anılan Cihantimur Yağ Transferi tekniğini, bacak estetiği için kullandıklarını söyledi. Bacakların bedenin büyük bir bölgesini kapsadığını söyleyen Cihantimur, “Özellikle bayanlar seçtikleri kıyafetlerle bacak estetiklerine son derece önem veriyorlar. Fakat bacaklardaki eğrilik, alt bacağın ya da üst bacağın daha kalın veya ince olması ve çarpıklık sorunu, çok büyük bir mutsuzluğa sebep olabiliyor. Yağ dağılımı sorunu için çoğu zaman yapılan egzersizler ve diyet listeleri de sonuç vermiyor. İşte bu noktada bacak estetiğinizden mutlu değilseniz, son derece pratik bir operasyonla çözüm yoluna gidebilirsiniz” diye konuştu.

    “KIŞ MEVSİMİNE GİRERKEN TALEPLER ARTIYOR”

    Kış mevsiminde bacak estetiğine daha çok talep olduğunu söyleyen Cihantimur, “Özellikle alt bacağındaki kalınlık sebebiyle çizme giyememekten yakınan bayanlar, bu yağ dağılımını orantılamak adına bacak estetiğine sıcak bakıyorlar. Yine çarpık bacakları ve bacaklarında eğrilik olanlar, kot ya da tayt gibi dar kıyafetleri rahatça ve estetik bir duruşla giyebilmek için kış aylarına girdiğimiz bugünlerde kliniklerimizi ziyaret ediyorlar” dedi. Op. Dr. Bülent Cihantimur, bacak estetiğinin mevsimsiz bir uygulama olduğunun da altını çizdi.

    “YUMUŞAK YAĞ DOKUSUNDA OYNAMA YAPABİLİYORUZ”

    Enjekte edilen yağın ömür boyu kalıcı olmasının ve yeni yerleştirildiği alana çabuk adapte olmasının tekniğin en büyük avantajları arasında yer aldığını söyleyen Cihantimur, “Bacak estetiğinde kullandığımız Cihantimur Yağ Transfer sistemi, yağ fazlalığı olan alandan yağ dokusunu almamıza ve diğer yağdan yoksun bölgeye sağlıklı ve yaşayan hücrelerle transfer etmemize olanak sağlıyor. Bu teknik, söz gelimi alt bacaklarının inceliğinden muzdarip bir hastamızsa, üst bacakla dengeli bir proporsiyon oluşturmak için, bacağın üst kısmından yağı alıp, alt bacağa ya da tam tersi işlem yapmamıza imkan veriyor. Bacaklardaki çarpıklık, eğrilik de yine bu yöntemle, bir nevi eğriliği kamufle edecek, saklayacak şekilde toparlanmış kök hücreden zengin yağın enjekte edilerek ve şekil verilmesiyle düzeltiliyor” dedi.

  • Çocuklarda Bacak Ağrıları Ciddiye Alınmalı

    Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Uzmanı Opr. Dr. Tarık Katırcı, 3-12 yaş aralığında bulunan çocuklarda sıklıkla görülen bacak ağrılarının sadece ‘büyüme ağrısı’ olabildiği gibi, ciddi hastalıkların habercisi de olabileceğini söyledi.

    Kemik tümörleri, hematolojik hastalık tümörleri, eklem iltihabı ve romatizmal eklem hastalıklarının tanısında da önemli bir bulgu olan bacak ağrılarının basit bir masajla iyileştirilebilen büyüme ağrısından ayrıştırılmasının büyük önem taşıdığını belirten Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü Uzmanı Opr. Dr. Tarık Katırcı, “Büyüme ağrısı çocuğun okula gitmesine engel değildir. Büyüme ağrılarında, uyluk kemiğinin dize yakın kısmı ve incik kemiğinin dize yakın kısmında veya her iki bölgede de ağrı hissedilir. Bacaklarda ve bazen ayak bileğinde de ağrı olabilir. Büyüme ağrısı çoğu zaman basit masajla ve çocuğa gösterilecek şefkatle iyileşen ağrılardır. Gergin aile ortamı, sevgisizlik gibi faktörlerin büyüme ağrılarını tetiklediğini gösteren bilimsel çalışmalar vardır. Büyüme ağrılarının tanısı röntgen ve laboratuvar testleri yapıldıktan sonra konulmaktadır. Anne ve babaları rahatlatacak iyi karakterli bir ağrı olan büyüme ağrılarının tedavisinde, herhangi bir aktivite kısıtlamasına gerek duyulmamaktadır. Çocuğun okula gitmesinde ya da beden eğitimi derslerinden mahrum bırakılmasına gerek yoktur” dedi.

    HER BACAK AĞRISI BÜYÜME AĞRISI OLMAYABİLİR

    Büyüme ağrılarının çocuklarda gelişebilecek diğer bacak ağrılarından ayrıştırılmasının büyük önem taşıdığına vurgu yapan Katırcı, “Çocuklarda bacak ağrıları kemik tümörleri ve hematolojik hastalıkların tümörlerine işaret edebileceği gibi eklem iltihabı ve romatizmal eklem hastalıklarının tanısında da önemli bir bulgu olarak değerlendirilmektedir. Büyüme ağrısını diğer hastalıklardan ayrıştırmada çeşitli kıstaslar bulunmaktadır. Bunlar, büyüme ağrılarında çocuklar sürekli farklı eklem noktalarının ağrılarından yakınabilmektedir. Eğer ağrı hep aynı noktada ise, bu noktada şişlik, hassasiyet ve aksama söz konusuysa bu ağrı büyük olasılıkla büyüme ağrısı değildir. Ayrıştırmada özellikle dikkat edilmesi gereken bir diğer konu, çocuğun herhangi bir travma yaşayıp yaşamadığını sorgulamaktır. Örneğin çocuğun parkta oynarken bir yerden düşüp düşmediği, spor yaparken yaralanıp yaralanmadığı öğrenilmelidir. Bazen kalçada femur başında olan büyüme plağından başın kayması (femur başı epifiz kayması), perthes hastalığı veya kalçanın sinoviti gibi durumlar da dizde yansıyan ağrı yapar. Ancak bunların tamamında öykü farklıdır ve ağrıya aynı zamanda aksama eşlik eder. Kemik tümörleri ve hematolojik hastalıkların tümörlerinin önemli bir kısmı çocukluk çağında sık görülür. Bu nedenle ayırıcı tanıda mutlaka dışlanmalıdırlar. Septik artirit yani eklem iltihabı romatizmal eklem hastalıklarında ise ayırt etmek kolaydır. Bu hastalıklarda tablo, öykü ve laboratuvar testleri ayırt etmede yardımcıdır. Yansıyan ağrılar, özellikle kalça ve belden vuran ağrılarda gerçek hastalığın kaynağı araştırılmalıdır. Bel ve kalça bölgesi dikkatle muayene edilmeli, gerekirse laboratuvar testleri ve röntgen istenmelidir” diye konuştu.

  • Kısa Boy Ve Çarpık Bacak Artık Kader Değil

    Ortopedi ve travmatoloji uzmanı Prof. Dr. Hüseyin Arslan, boy kısalığının kişilerin toplumda kendini farklı hissetmesine ve psikolojik olarak bu durumdan olumsuz etkilenmesine yol açabildiğini belirterek, “Aynı şekilde çarpık ya da X bacak gibi uzuv bozuklukları da yaşam kalitesini düşüren önemli faktörler arasında bulunuyor. Oysa her iki sorun da dünyada ve Türkiye’de uygulanan cerrahi yöntemlerle tedavi edilebiliyor” dedi.

    Memorial Dicle Hastanesi Ortopedi ve Travmatoloji Bölümü’nden Prof. Dr. Hüseyin Arslan, boy uzatma ve uzuv düzeltme ameliyatları hakkında bilgi verdi. Çene ve yüz bölgesinin iskelet sistemini ilgilendiren bozuklukların ve kemik kayıplarının giderilmesinde kullanılan distraksiyon ostegenezi yönteminin kol ve bacak kemiklerinin uzatılmasında da kullanıldığını belirten Arslan, “Bu yöntem, aşamalı traksiyon tekniğiyle birbirinden dereceli olarak ayrılan kemik bölümleri arasında meydana gelen yeni kemik oluşumuna ait doğal bir olayı ifade etmektedir. Distraksiyon ostegenezi, yüz ve el kemikleri dahil vücudun her yerinde uygulanabilmektedir” diye konuştu.

    “GENÇ HASTALAR İÇİN UYGUN BİR YÖNTEM”

    Distraksiyon ostegenezi yönteminde başka bir alandan kemik alınmasına veya sentetik kemik parçalarına ihtiyaç duyulmadığına işaret eden Arslan, şunları kaydetti:

    “Kolaylıkla uygulanabilmekte ve hastaya ek bir cerrahi yük de getirmemektedir. İşlem ile tamamen normale yakın ve sağlıklı bir kemik yapısı elde edilebilmektedir. Enfeksiyon riski düşük olan bu yöntemle, mevcut enfeksiyonlar da kontrol altına alınabilmektedir. Yöntem aşama aşama uygulandığı için çevre yumuşak dokularda uyum sorunu da görülmemektedir. Özellikle genç hastalar için çok uygun bir tedavi olan distraksiyon ostegenezi, estetik ve fonksiyonel özellikleri ile dikkat çekmektedir.”

    “AMELİYAT HASTANIN DURUMUNA GÖRE PLANLANMALI”

    Distraksiyon ostegenezinin üç-dört yaşından itibaren uygulanabileceğini vurgulayan Arslan, şu ifadelerde bulundu:

    “Eğer boy uzatmak için tercih edilecekse kaç operasyon yapılacağı, beklenen veya hesaplanan kısalık miktarına göre belirlenmelidir. Hesaplanan kısalık miktarı fazla olan hastalarda boy uzatma 10 yaş öncesi ve sonrasında iki aşamada yapılır. Boy uzatma ve uzuv düzeltme tedavilerinde sıkça kullanılan distraksiyon ostegenezi birçok avantajına rağmen, birtakım ek sorunları da beraberinde getirmektedir. Özellikle 7-8 cm’den fazla boy uzatmalarda kaynama yokluğu, eklem sorunları ve nörolojik problemlerle karşılaşılabilmektedir. Bunun yanı sıra süreç isteyen bir tedavi yöntemidir. Her 1 cm kısalık için ortalama 40-45 gün gerekebilir. Örneğin; 6 cm kısalığı olan bir hastanın tedavisi yaklaşık yedi-sekiz ay sürebilmektedir. Bu nedenle tedavinin yalnızca kozmetik amaçla yapılmaması önerilmektedir. Boy kısalığı olan hastalarda ise sadece doğru bilgilendirme ve psikiyatri uzmanından yardım alarak yapılmalıdır.”