Etiket: Babaları

  • Sosyal medyanın dijital babaları

    Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Gökaliler ve öğrencisi Asuman Özer, çocuklarının bakımında aktif rol üstlenen ve deneyimlerini sosyal medya üzerinden paylaşan yeni nesil dijital babaları inceledi. Instagram’da 10 binlerce takipçisi olan 5 fenomen babanın 3 bini aşkın paylaşımının incelendiği araştırmada, içeriklerin genellikle çocuk bakımı konularına yoğunlaştığı ve çocukla ilgilenmenin yalnızca anneliğin değil babalığın da doğal bir parçası olduğunun vurgulandığı belirlendi.

    Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ebru Gökaliler, yüksek lisans öğrencisi Asuman Özer ile birlikte, aile içinde baba rolünde yaşanan değişimler sonucunda ortaya çıkan ve “Baba 2.0” olarak adlandırılan yeni nesil dijital babalık kavramını inceledi. Yeni baba rolünü temsil eden bireylerin, sosyal medyada ne şekilde yer aldıklarını inceleyen araştırma kapsamında, Instagram’da aktif olarak paylaşım yapan ve belirli bir takipçi kitlesine sahip olan 5 fenomen babanın hesapları içerik analizi yöntemiyle incelendi. “Uçan Baba, Savaşan Baba, Bilgili Baba, Baba Olmak ve Mühendisin Oğlu” adlı hesapların, açıldıkları tarihten 15 Ağustos 2018 tarihine kadar olan dönem içinde toplam 3 binin üzerindeki paylaşımı mercek altına alındı.

    Babalara teknolojik dönüşüm

    Toplumsal hayattaki değişimin getirdiği kültürel farklılaşma, hayat tarzının değişimi, kadının çalışma hayatına girmesi gibi durumların anne ve babanın aile içinde üstlendiği rolleri değiştirdiğini belirten Doç. Dr. Gökaliler, “Değişen toplumsal yapı, ev içinde de değişime sebep olmuş ve babalık rolleri çocuğuyla sadece ekonomik olarak değil, sosyal olarak da ilgilenen modern babalara dönüşmüştür. Ailesine daha fazla zaman ayıran, çocuğunun yetiştirilmesi ve bakımından sorumlu olan teknolojiyi iyi kullanan babalar, dijital dünyada da varlıklarını göstermeye başladı. Baba rol kalıplarında yaşanan değişim ile birlikte babaların da tıpkı anneler gibi çevrim içi ortamlarda görünürlüğü arttı ve 2012 yılında ‘Baba 2.0’ olarak ifade edilen ‘dijital babalık’ kavramı ortaya çıktı. Baba 2.0 ile birlikte sosyal medyada çocuğunun bakımıyla ilgilenen ve çocuk bakımında neyi, neden yaptıklarını paylaşan babalar karşımıza çıkmaya başladı. Biz de araştırmamızla yeni nesil baba rolünü temsil eden bireylerin sosyal medyada ne şekilde yer aldıklarını irdelemeyi amaçladık” dedi.

    Fenomen babalar empati kuruyor

    Araştırma sonuçlarını da aktaran Doç. Dr. Gökaliler, “Toplamda 3 bin 50 paylaşım incelendi. Fenomen babalar; uçak mühendisi, havaalanı çalışanı, proje yöneticisi, dijital pazarlama danışmanı ve öğretmen olmak üzere birbirinden farklı mesleklere sahipler. Çocuk sayıları bir veya iki olarak belirtilen babaların hepsinin kızı olduğu, iki çocuğu olanların ise kız ve erkek çocukları var. Kız çocukları olanların; anneden yükü alma, kızına değer verme, eşine değer verme, empati kurabilme gibi özellikleri paylaşımlarında ön plana çıkıyor. Dikkat çekici bir veri de incelenen hesaplarda, yüzde 80,1 gibi yüksek bir oranla, baba-çocuk ilişkisi içinde en yoğun olarak babaların çocukları ile ilgilenmelerinin doğal olarak algılandığının saptanması oldu. Babalık rollerinde en az anne kadar çocuktan sorumlu olma bilinci, çocuk bakımı gibi kadına ait olduğu düşünülen rolleri üstlenme ön planda. Babaların içeriklerinde, eşine/ailesine değer verme/özel zaman ayırma gibi roller de sıklıkla karşımıza çıktı. Bilgilendirici ve samimi bir dil kullanırlarken bunu bazen de mizah unsurunu ekleyerek paylaştıkları saptandı. Özellikle modern baba olgusunun yeni bir kavram olması ve takipçileri arasında annelerin de yer alması nedeniyle kullandıkları dile dikkat ettikleri ve takipçileriyle bağ kuracakları bir dil ürettikleri göze çarptı. Aynı zamanda, paylaşımların yarısının içeriğinde duyguyu güçlendirici ve samimiyet yaratan emojilere yer verdikleri de saptandı” diye konuştu.

    Çocuklarıyla daha fazla fotoğraf paylaşımı

    Yıllar içinde samimi ve bilgilendirici tonda içerik paylaşımının arttığına dikkat çeken Ebru Gökaliler, babaların çocuklarıyla birlikte fotoğraflarını daha fazla paylaşmaya başladıklarını da sözlerine ekledi. “Paylaşımlarda, değişen babalık rollerini benimseyen ve bu rolü paylaşmaktan mutlu olan bir baba çerçevesi çiziliyor” diyen Doç. Dr. Gökaliler, fenomen babaların, en az anneler kadar çocuktan sorumlu oldukları bilincini ön plana çıkaran, çocuk bakımı gibi toplum içinde kadına ait olduğu düşünülen rolleri yerine getirdiklerini paylaştıklarını gördüklerini belirtti.

  • Forum Aydın, anne babaları uzmanlarla buluşturuyor

    AYDIN (İHA) – Forum Aydın AVM’de, 11 Kasım Pazar günü “Anne – baba benimle oynar mısın?” isimli söyleşide oyun terapisti Arzu Çakır’ı, Aslı Çevirgen moderatörlüğünde anne babalarla buluşturacak.

    Onuncu yıl kutlamaları kapsamında zengin içerikli etkinlikler sunan Forum Aydın, 11 Kasım 2018 Pazar günü saat 15.00’te Zeytin Meydanı’nda gerçekleştirilecek “Anne – baba benimle oynar mısın?” isimli söyleşide, ebeveynlerin aklındaki pek çok soruya yanıt verecek interaktif bir sohbete ev sahipliği yapacak.

    Ebeveyn – çocuk ilişkilerinin oyun üzerinden anlatacağı keyifli etkinlik kapsamında uzman aile danışmanı ve uluslararası oyun terapisti Arzu Çakır, Aslı Çevirgen’in moderatörlüğünde anne babalarla buluşacak. Buluşmada “ebeveyn – çocuk ilişkisinin önemi, çocukların kendilerini en iyi şekilde ifade ettiği yöntemler, çocuk dünyasına girmenin en etkin yolu, oyunu anlamak, çocuklarımızla oynarken nelere dikkat etmeliyiz, nasıl oyun oynamalıyız” gibi konular masaya yatırılacak ve katılımcılar da hep beraber oyun oynayacak.

    Anne – baba ve çocuk ilişkilerinin oyun üzerinden anlatılacağı söyleşiye katılmak ve interaktif bir ortamda konuya ilişkin sorularını yöneltmek isteyen tüm ebeveynler Forum Aydın’a davet edildi.

  • Asker babaları selam durdu, çocukları esas duruşu bozmadı

    Mustafa Kemal Atatürk, ölümünün 80. yıl dönümünde Gaziantep’in İslahiye ilçesinde de düzenlenen programla anıldı. Saygı duruşunda asker babaları selam verirken çocukları ise esas duruşlarını bozmadı.

    İslahiye ilçesi Demokrosi meydanındaki Atatürk anıtına çelenk bırakma ile başlayan anma programına, Gaziantep Vali Yardımcısı Halil İbrahim Toprak, 106 Topçu Alay ve Garnizon Komutanı Topçu Albay Ömer Şahin Selvi, İslahiye Belediye Başkanı Kemal Vural ile ilçe protokolü katıldı. Saygı Duruşu ve İstiklal Marşı’yla göndere çekilen bayrak, yarıya indirildi. Saat 09:05’te ise çalan sirenlerle birlikte hayat 2 dakikalığına durdu.

    Borsa İslahiye Fen Lisesi tarafından düzenlenen program ile devam etti.

    Asker çocukları selam durdu

    Anma programına askerlerin yanı sıra çocukları da katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı okunduğu esnada babaları selam dururken, çocukları da esas duruşunu bozmadı. Can ve Sercan isimli erkek çocukları ise okunan İstiklal Marşı’na da eşlik etti.

  • Babaları tarafından öldürülen çocukların cenazelerini anneleri aldı

    Antalya’nın Aksu ilçesinde, babaları tarafından tabancayla öldürülen 2 çocuğun cenazesini anneleri teslim aldı.

    Edinilen bilgiye göre, Aksu ilçesinde, baba Göksel Akşeker’in intiharından önce tabancayla öldürdüğü çocukları 3 yaşındaki Hira ile 5 yaşındaki Elasu’nın Adli Tıp Kurumu’ndaki otopsileri tamamlandı. 2 çocuğun cenazelerini geçen 30 Ağustos’ta eşi tarafından yaralanan Şura Akkök Akşeker, teslim aldı. 2 çocuğun cenazesi Kahramanmaraş’ta toprağa verilmek üzere yola çıktı.

  • (Özel Haber) Şehit babaları, 15 Temmuz’da oğullarının şehit olduğu yerde o geceyi anlattı

    15 Temmuz hain darbe girişiminde şehit olan Onur Ersan Ayanoğlu’nun babası İhsan Ayanoğlu ve Murat Kocatürk’ün babası Mehmet Kocatürk oğullarının şehit olduğu noktaya gelerek o geceyi anlattı.

    15 Temmuz’da FETÖ’cü bir grup askerin hain darbe girişimine karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan vatandaşlara sokağa çıkın çağrısı gelmişti. Erdoğan’ın çağrısının ardından milyonlar sokağa dökülmüş başta İstanbul, Ankara olmak üzere tüm illerde hain darbe girişime karşı göğüs germişti. 249 şehidin olduğu darbe girişiminde, şehit olan Onur Ersan Ayanoğlu’nun babası İhsan Ayanoğlu ve Murat Kocatürk’ün babası Mehmet Kocatürk oğullarının şehit olduğu noktaya gelerek 15 Temmuz hain darbe girişiminde yaşadıklarını anlattı.

    15 Temmuz darbe girişimin üzerinden 1 yıl geçti. Darbeci askerlere karşı koymak için vatandaşlar sokaklara indi. Sokağa inenlerden birileri de İhsan Ayanoğlu’nun 2 oğluydu. Şehit ve gazi babası olan İhsan Ayanoğlu, şehit oğlunun isminin verildiği Üsküdar Çamlıca’da bulunan Büyük Çamlıca Şehit Onur Ersan Ayanoğlu Camii’nin önüne gelerek 1 yıl sonra yaşadıklarını anlattı.

    Memlekete sahip çıkılması gerektiğini vurgu yapan ve çocuklarını hastanede nasıl bulduğunu anlatan şehit ve gazi babası İhsan Ayanoğlu, “249 tane vatan evladı bu memleketi bize sıfırdan hediye ettiler. Bize düşen görev bu memlekete sahip çıkmak. Millet olarak bu vatana hep birlikte sahip çıkmak zorundayız. Bu Topraklarda doğduk bu topaklarda öleceğiz. Allah’ın izniyle. Bu millet, o kadar aziz bir millet ki 15 Temmuz gecesi bu hainlere vatana, millete, namusa, bayrağa, ezana nasıl sahip çıkılacağını dünyaya canlı olarak gösterdi, izletti” diye konuştu.

    “Ben bir evladımı şehit, bir evladımı gazi verdim”

    “Ben bir evladımı şehit, bir evladımı gazi verdim” diyen Ayanoğlu, “Bir baba için acılardan en büyüğünü yaşadım. Gururunda en büyüğünü yaşadım. Oğlumun şehit düştüğü gecenin akşamında saat 09.15’de olayları televizyondan takip etiğim kadarıyla hemen çocuklarımı aradım. ’Oğlum neredesiniz’ dedim. ’Baba yoldayız geliyoruz’ dediler. Mahalleye kadar geldiler. Fakat eve girmediler. Mahalleye geldiklerini öğrenince bir baba olarak rahatladım. Fakat 00.15’da rahmetli oğlum bana telefon etti. ’Baba bizim şarjımız bitiyor. Bize şarj cihazını getirir misin’ dedi. ’Oğlum neredesin’ dedim. ’Kısıklıda reisin evinin önündeyim’ dedi. ’Tamam oğlum’ dedim. Eşimi de aldım. Bende Kısıklı’ya gittim. O kalabalığı gördüm de bende irkildim. Bir şeylerin yolunda gitmediğini orada canlı olarak gördüm. Oğluma şarj cihazını verdim. Orada bana annesine sarıldı. Şarj cihazını aldı, daldı kalabalığın içerisine canlı olarak en son orada gördüm oğlumu” şeklinde konuştu.

    “Bir oğlumu morgda bir oğlumu ameliyathanede buldum”

    Darbe girişimi gecesi oğullarını nasıl bulduğunu anlatan Şehit babası İhsan Ayanoğlu, “Beylerbeyi metrobüs durağına kadar indiğimde 15, 20 saniye ateş edildi. O zaman aklıma geldi. Hemen şehit oğlumu aradım. Konuştum ’neredesin’ dedim. ’Gişelerin altındayız’ dedi. ’Oğlum bak ateş ediyorlar bir şey olur herhangi bir şey olur beraber olalım’ dedim. Ben Beylerbeyi metrobüs durağındayım geri gelin biraz dedim. ’Tamam baba’ dedi. Sekiz on dakika sonra kıyamet ateşi bir başladı ki resmen biz orada kıyamet günü yaşadık. Can pazarına düştü herkes canının derdine düştü. Bende asfalta kapaklandım. Kalktığımda oğlumu bir daha aradım oğlumun telefonuna başkası baktı. Onur dedim ’abi ben Onur değilim. Telefonun sahibi vuruldu. Telefonu yere fırladı telefonu ben açtım’ dedi. ’Oğlum ben babasıyım nerede oğlum dedim polisler onu hastaneye götürdü. Hangi hastane olduğunu bilmiyorum’ dedi. Peşinden küçük oğlumu aradım. Küçük oğlum telefonuna bakmadı. İki defa aradım bakmadı. Akabinde arkadaşlarını aradım. Arkadaşları söylediler ’Onur vurulmuş sen Başkent Hastanesine git’ dediler. Hastaneye vardığımda bir oğlumu morgda bir oğlumu ameliyathanede buldum” dedi.

    Şehit Murat Kocatürk’ün babası 15 Temmuz gecesini anlattı

    15 Temmuz şehidi Murat Kocatürk’ün babası Mehmet Kocatürk, aradan geçen bir seneye rağmen içindeki acının dinmediğini söyledi. O gece yaşadıklarını anlatan Şehit babası Kocatürk, “Terasta oturuyordum. Oğlum geldi ve darbe girişimi olduğunu söyledi. Televizyonun başına geçtim. Televizyondan gelişmelere baktım. Televizyon saraçhanedeki olayları gösteriyordu. Cumhurbaşkanımız herkesi demokrasiye sahip çıkmak üzere meydanlara çağırınca oğlum abdest alıp dışarı çıktı. Oğlum evden gülerek ayrıldı. Sonra bende dışarı çıktım. Saraçhaneye geldim ve sadece siyah kareli gömlek arıyordum. Oğlumun Saraçhaneye geldiğini bilmiyordum. Ama ben onu burada arıyordum. Bir kişi vuruldu diye seslendiler. Vurulanı taşırlarken oğlumu gördüm. Göğsünden vurmuşlar. O an beynimden vuruldum. Oğlum Murat’ım diye bağırdım. O an bana yanlış kimlik verdiler. Başka vurulanlar da vardı. Oğlum hastaneye gönderildi. Ben eve gidip çatıya çıktım ve dua ettim. Ertesi gün haber verdiler. Karakola gittim. Orada bir komiser oğlumun şehit olduğunu söyledi. O an başım öne düştü kendimi tutamadım ağladım. Ertesi gün adli tıpa gittim. Oğlumu gösterdiler. Bana bakıyordu. Yüzü gülüyordu. Sanki ölmemiş gibiydi. Sarıldım ama bedeni buz gibiydi” dedi.

    Muhabirin ’15 Temmuz’un üzerinden bir sene geçti. Neler hissediyorsunuz?’ Sorusuna acılı baba Kocatürk, “Bir sene mi geçmiş? Ben farkında değilim. Her gece oğlumlayım. Her an onunlayım. Benim için hiç bir şey geçmedi. Allah’ın laneti o hain teröristlerin üzerine olsun. Onların biran önce en ağır şekilde cezalandırılmasını istiyoruz. Benim ciğerim hala yanıyor. Benim ve şehit ailelerinin tek tesellisi çocuklarımızın şehit olmasıdır. Allah bir daha 15 Temmuzları göstermesin. Biz zaten 15 Temmuzda meydanlarda olacağız. Olur da bir daha aynı şeye kalkışan olursa bunun karşılığını bu sefer fazlasıyla alır. Bizler buradayız. Vatanımızın nöbetindeyiz” diye konuştu.