Etiket: azalış

  • Kredi talebindeki azalış sürecek

    TCMB, Banka Kredileri Eğilim Anketi’ne ilişkin değerlendirmesinde “2019 yılının ilk çeyreğine ilişkin beklentiler tüm işletme kredi türlerinde ve tüm bireysel kredi türlerinde kredi talebindeki azalışın devam edeceği yönündedir” ifadesi kullanıldı.

    Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) 2018 yılı dördüncü çeyrek ’Banka Kredileri Eğilim Anketi’ne ilişkin değerlendirmesinde, yeni yılın ilk çeyreğinde banka kredilerindeki azalan talebin süreceği kaydedildi.

    TCMB, bankaların 2018’in dördüncü çeyreğine ilişkin değerlendirmeleri ve 2019’un birinci çeyreğine dair beklentilerini içeren Banka Kredileri Eğilim Anketi’nin sonuçları ve değerlendirmesi yayımlandı. Ankete ilişkin yapılan değerlendirmede, bankaların, tüm kredi türleri için uyguladıkları standartları sıkılaştırmaya devam ettiği ve bu sıkılaşmaya sebep olan en önemli faktörlerden birisinin genel ekonomik faaliyetlere ilişkin beklentiler olduğu belirtildi.

    Ankette, 2019’un birinci çeyreği için beklentilerin ise uzun vadeli krediler ve yabancı para cinsinden açılan krediler hariç işletmelere verilen kredilerde ve taşıt kredilerinde standartların temelde aynı kalacağı, konut ve diğer bireysel kredi türlerinde gevşeyeceği yönünde olduğu ifade edildi.

    Kredi talebi ve bankaların fon sağlama imkanlarına ilişkin şunlar belirtildi:

    “Anket sonuçları kredi talebi açısından incelendiğinde, 2018’in dördüncü çeyreğinde işletmelerin kredi talepleri genel olarak azalmıştır. Tüm bireysel kredi türlerinde de kredi taleplerindeki azalış devam etmiştir. 2019 yılının ilk çeyreğine ilişkin beklentiler ise tüm işletme kredi türlerinde ve tüm bireysel kredi türlerinde kredi talebindeki azalışın devam edeceği yönündedir.

    Bankaların fon sağlama imkanlarının gelişimi incelendiğinde, geçen yılın dördüncü çeyreğinde yurt içi ve yurt dışı fonlama koşullarındaki sıkılaşma zayıflayarak devam etmiştir. 2019 yılı birinci çeyreği için bankaların beklentileri yurt dışı fonlama koşullarında söz konusu eğilimin devam edeceği, yurt içi fonlama koşullarında ise gevşeme görüleceği yönündedir.”

  • Benzin ve motorin satışlarında artış, otogazda azalış

    Benzin ve motorin satışları Mayıs ayında yıllık bazda artış gösterirken, otogaz satışlarında ise düşüş yaşandı.

    Petrol Sanayi Derneğinin (PETDER) 2017 yılı Mayıs ayı bülteninde yer alan bilgilere göre benzin ve motorin satışları söz konusu dönemde yıllık bazda artış gösterirken, otogaz satışlarında ise düşüş yaşandı. Benzin satışları Mayıs ayında geçen yılın aynı ayına göre yüzde 4,94 artarak 260 bin 388 metreküpe ulaşırken motorin satışları da yüzde 7,07 yükselişle 2 milyon 357 bin 133 metreküpe çıktı. LPG satışları ise aynı dönemde yüzde 0,96 azalışla 263 bin 488 tona düştü.

  • Hafif araç pazarında 2017 yılında azalış bekleniyor

    2017 yılı yurt içi pazar görünümü araştırması verilerine göre, 2015 ve 2016 yıllarında hafif araç pazarında yaşanan yüksek satış hacminin 2017 yılında yüzde 20 azalarak 791 bin adet seviyesine gerilemesi öngörülüyor.

    Türkiye’nin önde gelen finans kurumlarından Ata Yatırım 2017 yurt içi pazar görünümü araştırması verilerine göre, 2015 ve 2016 yıllarında hafif araç pazarında yaşanan yüksek satış hacminin 2017 yılında yüzde 20 azalarak 791 bin adet seviyesine gerilemesi öngörülüyor. 2015 ve 2016’da yapılan promosyonlar ile desteklenen yüksek alım gücü, düşük faiz oranları, artan kişi başı gelir ve filo satışları, kısa ve uzun araç yenileme döngülerinin kesişmesi araba satışlarını pozitif olarak etkilerken 2017 yılında sona eren araç yenileme döngüsüyle talebin azalacağı düşünülse ve 2016’ya göre gerilese de, 2017 satışlarının geçtiğimiz yılların ortalamasından yüksek olacağı tahmin ediliyor.

    Satış beklentisi 10 yıl ortalamasının üzerinde

    Şirket açıklamasında şu ifadelere yer verildi: “Türkiye’nin yaşadığı en sert ekonomik kriz olan 2000 krizinden sonra hafif araç satışları yüzde 70 düşerek 2001’de 184 bin, 2002’de ise 158 bin adetle dibe vururken, 2008 yılındaki küresel ekonomik kriz sonrası satış hacminde yaşanan yüzde 17’lik gerileme 494 bin seviyesine düşüşe neden oldu. 2009’dan bu yana yükselen bir trend gösteren Türk otomotiv sektörü, son 2 senede rekor düzeyde satışlar gerçekleştirdi. Satışların 2016 Kasım ayında 998 bin adetle tarihin en yüksek seviyesine ulaştığı hafif araç pazarı, Aralık ayında ise toplam yüzde 1.6 büyüme sonucu 984 bin adetle 2016 yılını kapatarak, 2015 yılında yüzde 26 büyüyen pazar seviyesinin üzerine çıktı. 2017 yılında hacmin yüzde 20 azalarak 791 bin adet olması beklenirken bu değerin hala son 10 yıllık ortalamanın yüzde 4, son 20 yıllık ortalamanın ise yüzde 27 üzerinde olması, otomotiv sektörünün önemli bir ölçeğe ulaştığını ve yıllar bazında dalgalanmalar olsa da sağlıklı bir yapıda olduğunu işaret etmektedir.

    2015 ve 2016 yıllarında yaşanan rekor düzeyde satışların ardından 2017 yılı için öngörülen, pazarda yaşanacak olası bir daralma, TL’nin değerlenmesinden dolayı otomobil fiyatlarındaki artışlardan dolayı tüketicinin alım gücünün zayıflamasından kaynaklanacaktır. Euro’nun TL’ye karşı yükselişinin kısa vadede fiyatlara yansıtılmasının kaçınılmaz olacağını fakat TL’nin bir miktar toparlanması durumunda fiyatlardaki artışın da sınırlı kalabileceğini düşünüyoruz. Türkiye’deki ithal araçların, toplam hafif araç pazarının yüzde 68’ini oluşturduğu göz önünde bulundurulduğunda pazardaki daralmanın şiddetini, ithal araç üreticilerinin, Türk Lirası’nın avro karşısındaki değer kaybını perakende fiyatlara nasıl yansıtacağı belirleyecek. Avrupalı üreticilerin 2017 yılında pazarda yaşanması beklenen daralmanın hızını düşürme çabası, Türkiye dağıtıcılarına daha uygun fiyatla araç verebilecekleri bir dönem yaratabilir. Üreticilerden gelebilecek bu yönde bir hamlenin, Türk tüketicisi tarafından bir fırsat olarak değerlendirileceği öngörülüyor”.