Etiket: Azaldı

  • Adana’da büyükbaş kurbanlık arttı, küçükbaş kurbanlık azaldı

    Adana’da büyükbaş kurbanlık arttı, küçükbaş kurbanlık azaldı

    Adana İl Tarım ve Orman Müdürü Adil Alan, Adana’da büyükbaş kurbanlık hayvan sayısının arttığını küçükbaş kurbanlığın azaldığını söyledi.

    Adana İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri, Kurban Bayramı boyunca kent genelindeki hayvan satış yerlerinde denetim yaptı.

    İl Tarım ve Orman Müdürü Adil Alan, 30 noktada kurban satışı gerçekleştirildiğini, 65 noktada da kesim yapıldığını bu alanların gerekli kontrol ve denetimleri veteriner hekimler tarafından düzenli olarak yapıldığını Kurban Bayramı süresince görevli nöbetçi ekiplerin kontrol ve denetimlerinin devam ettiğini ifade etti. Adil Alan şöyle devam etti:

    “Bu denetimlerde büyükbaş ve küçükbaş hayvanların İl içi hareketlerinde kulak küpeleri, nakil belgeleri ve pasaportlarının aynı zamanda salgın hastalıklar yönünden uygun olup olmadığı kontrol edilmektedir. İl müdürlüğümüzün tarafından yapılan Kurban Bayramı boyunca kurban satış yerlerindeki denetimlerinde, bu güne kadar sağlıksız, pasaportsuz, veteriner sağlık raporsuz ve küpesiz hayvanlara rastlanılmamıştır. Veteriner hekimlerimiz tarafından sağlık yönünden kurbanlık hayvanlarda yapılan muayenelerde bulaşıcı, salgın, ihbarı mecburi ve zoonoz hastalık belirtileri gösteren bir hayvana da rastlanılmamıştır. İl dışı hayvan hareketlerinde ise bunlara ek olarak veteriner sağlık raporları kontrol edilerek, gelmiş oldukları İlçe Tarım ve Orman Müdürlüklerine müracaat ettirilerek hayvanların varış işleminin tamamlamaları sağlanmaktadır.’’

    Adil Alan, 2019 kurban hayvan sayılarının büyükbaş 10 bin 728, küçükbaş hayvan sayısının 136 bin 109 iken 2020 yılı kurbanlık hayvan sayılarının büyükbaş 17 bin 407, küçükbaş hayvan sayısı 121.929 olduğunu kaydetti.

  • Denizli’de ihracat yüzde 49,7 ithalat ise yüzde 23,1 azaldı

    Denizli’de ihracat yüzde 49,7 ithalat ise yüzde 23,1 azaldı

    Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), dış ticaret istatistiklerini yayımladı. Bu kapsamda Denizli’de 2020 Mayıs ayında ihracat yüzde 49,7 ithalat ise yüzde 23,1 azaldı.

    TÜİK 2020 Mayıs ayı dış ticaret istatistiklerini açıkladı. TÜİK verilerine göre, Denizli’de ihracat geçen yılın mayıs ayına oranla yüzde 49,7 azalarak 148 milyon 353 bin dolar oldu. İthalat ise yüzde 23,1 azalma göstererek 107 milyon 756 bin dolar oldu. Bu kapsamda Denizli yurt genelinde en fazla ihracatın gerçekleştiği 11’inci il olurken ithalatta 14’üncü sırada yer aldı. İhracatta en yüksek pay ise imalat sanayi sektöründe oldu. İlk sırada yer alan imalat sanayinin payı yüzde 93,52 ile 141 milyon 893 bin dolar olurken ardından gelen tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı yüzde 2,63 ile 3 milyon 900 bin dolar oldu. Üçüncü sırada yer alan madencilik, taşocakçılığı sektörünün payı yüzde 1,66 ile 2 milyon 461 bin dolar oldu.

    İthalatta en yüksek pay imalat sanayi sektöründe

    Denizli’de ithalat sektöründe en yüksek payı yine imalat sanayi sektörü alarak yüzde 95,65 ile 103 milyon 489 bin dolar oldu. İthalatta tarım, ormancılık ve balıkçılık sektörünün payı ise yüzde 3,51 ile 3 milyon 778 bin dolar olurken üçüncü sırada su temini, kanalizasyon, atık yönetimi ve iyileştirme faaliyetleri sektörü yer alarak payı yüzde 0,44 ile 473 bin dolar oldu.

    En fazla ihracat ve ithalat yapılan ülkeler Almanya ile Rusya Federasyonu oldu

    Denizli’den, 2020 yılı Mayıs ayında en fazla ihracat yapılan ülke Almanya oldu. Almanya’ya yapılan ihracat 17 milyon 330 bin dolar olarak gerçekleşti. Almanya’yı sırasıyla 11 milyon 9 bin dolar ile Birleşik Krallık ve 10 milyon 401 bin dolar ile ABD izledi. 2020 yılı Mayıs ayında en fazla ithalat ise Rusya Federasyonu’ndan yapıldı. Bu ülkeden yapılan ithalat 19 milyon 281 bin dolar olarak gerçekleşti. Rusya Federasyonu’nu sırasıyla 16 milyon 394 bin dolar ile Kazakistan ve 9 milyon 656 bin dolar ile Özbekistan izledi.

  • Bakan Koca: “Kısıtlamayla 65 yaş üstünün hastalığa yakalanma oranı yaklaşık yüzde 50 oranında azaldı”

    Bakan Koca: “Kısıtlamayla 65 yaş üstünün hastalığa yakalanma oranı yaklaşık yüzde 50 oranında azaldı”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “65 yaş üstü büyüklerimize sokağa çıkma yasağı konmadan önce, vakaların yüzde 15.7’si bu yaş grubundandı. Sokağa çıkma yasağından sonra bu oran yüzde 7.5’e düştü. Bu dönem içinde, bu yaş grubunda, hastalığa yakalanma oranı yaklaşık yüzde 50 oranında azalmıştır” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Koronavirüs Bilim Kurulu Toplantısı’nın ardından düzenlenen basın toplantısında açıklamalarda bulundu. Bakan Koca, bu süreçte fedakarlık gösteren 65 yaş üstü vatandaşlara, gençlere ve sağlık çalışanlarına teşekkürlerini iletti. Bakan Koca, salgının seyrini günbegün takip eden il sağlık müdürlüklerini, 81 ilde hastalığın izini süren filyasyon ekiplerini de gelinen nokta için kutladığını söyleyerek, “Salgınla mücadelede 83 milyon, birlikte sahip olduğumuz başarı, temeli bugüne kadar gerçekleştirilmiş büyük sağlık yatırımları olan vizyoner bir liderlikten güç alan bir başarıdır” diye konuştu.

    “Virüs musibetinin kökü tamamen kazınana kadar hayatımızı maske, mesafe, temizlik ilkeleri çerçevesinde düzenlememiz’ şart”

    Devletin, salgınla mücadelenin kahramanlarına gerekli bütün imkanları sağladığını vurgulayan Koca, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında, devletin bütün kurumlarına ve kabinenin üyelerine saygı ve teşekkürlerini sunduğunu aktararak, “Teşekkürlerimizin arzı, uzun sürer. Bu duyguların en isabetli ve güzel ifadelerini bulmaksa şu an için kolay değildir. Fakat son derece önemli bir nokta var. Sizlere teşekkürlerim, tam bir zaferle sona ermiş, mutlak surette kazanılmış bir mücadelenin teşekkürü değildir. Bu teşekkürler, neticesi kuvvetle öngörülen bir savaşta, birbirimize güç veren teşekkürlerdir” şeklinde konuştu.

    Türkiye’nin korona virüs sebebiyle uygulanan kısıtları, bu kısıtların yerini, tedbirlere tam uyumun alacağı inancıyla büyük oranda kaldırdığını belirten Koca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dünkü kabine toplantısı ardından yaptığı açıklamaları hatırlatarak, “Bu açıklamada üzerinde durulan şart, ’Korona virüs musibetinin kökü tamamen kazınana kadar hayatımızı maske, mesafe, temizlik ilkeleri çerçevesinde düzenlememiz’ şartıdır” ifadelerini kullandı.

    “65 yaş üstü, vücut direncinin düşüklüğü ve kronik hastalıklar sebebiyle Kovid-19’a karşı zayıftır”

    Bugüne kadar sokağa kısıtlı şekilde çıkabilen 65 yaş üstü vatandaşların artık haftanın her günü, sabah 10.00 ile akşam 20.00 arasında dışarı çıkabileceklerini anımsatan Koca, “Bu grubun bugüne kadar evde kalmasının sebebi, Kovid-19 hastalığına karşı ciddi bir dezavantaja sahip olmalarıdır. Dolayısıyla, kısıtın neredeyse tümden kalkmış olmasının anlamı, dezavantajın ortadan kalkması değildir. Bilindiği gibi, 65 yaş üstü, vücut direncinin düşüklüğü ve kronik hastalıklar sebebiyle Kovid-19’a karşı zayıftır. 65 yaş üstü büyüklerimize sokağa çıkma yasağı konmadan önce, vakaların yüzde 15.7’si bu yaş grubundandı. Sokağa çıkma yasağından sonra bu oran yüzde 7.5’e düştü. Bu dönem içinde, bu yaş grubunda, hastalığa yakalanma oranı yaklaşık yüzde 50 oranında azalmıştır. Bu bilgiler akılda tutulmalıdır. Evde kalarak elde edilen bu sonuçlar, dışarıda tedbirlere tam uyumla sürdürülmelidir” uyarısında bulundu.

    “Kısıtlar, yayılıma ve kayıplara engel oldu”

    Dünkü kabine toplantısı sonrası Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından açıklanan kararlarla, 18 yaş altıyla ilgili kısıtlamaların tümünün de kaldırıldığını hatırlatan Bakan Koca, “Bu yaş grubu, başta çocuklarımız olmak üzere, hastalığı belirtisiz taşıyan, ama bulaştırıcılıkta potansiyeli olan gruptur. Kısıtlarla birlikte vaka sayımızın, kayıplarımızın etkileyici düzeyde azalması, gençlerimizin ve büyüklerimizin fedakarlığına büyük oranda bağlıydı. Kısıtlar, yayılıma ve kayıplara engel oldu. Umarım gençlerimiz ve büyüklerimiz, bu serbestliği, hem bir hak hem de hak edilmiş bir teşekkür olarak görürler” ifadelerini kullandı.

    65 yaş üstü büyüklere seslenen Koca, riskin hala devam ettiğinin de altını çizdi.

    “Aktif mücadelede iki koruyucu silahımız var”

    Hastalıktan korunma yollarının gelinen noktada iyi bilindiğine dikkat çeken Koca, ”Salgınla mücadelede pasif mücadele günlerinden kontrollü sosyal hayat ilkelerine uyarak aktif mücadele günlerine geçtik. Mücadeleyi, evlerimizden çıkıp sosyal, kültürel hayata katılarak işimize dönerek vermeye başladık. Aktif mücadelede iki koruyucu silahımız var. Bunlardan ilki, korona virüs maskesidir. Bunlardan ikincisi, korona virüs riskine bir buçuk metre mesafedir. Bu ili tedbirden biri tek başına yeterli değildir. İki tedbir, birlikte tam tedbirdir. Bunlarla birlikte elzem olan üçüncü bir husus var. El temizliğine önem gösterilmelidir” açıklamasında bulundu.

    “Uzun zamandır uyguladığımız kısıtlamaların kalkmasının zemini, sağladığımız başarıdır”

    Korona virüse karşı etkili bir ilaç ya da aşının henüz bulunmadığının altını çizen Bakan Koca, “Fakat ilaç gibi etkili tedbirler, elimizde hazır bulunmaktadır. Evimizin dışında her ortamda virüsten korunmanın çaresini zikrettiğimiz bu tedbirlerde arayalım. Geride bıraktığımız dönemi, özellikle Avrupa ülkelerine kıyasla, en az kısıtlama, can kaybı ve ekonomik sıkıntıyla atlattığımız malumunuzdur. Uzun zamandır uyguladığımız kısıtlamaların kalkmasının zemini, sağladığımız başarıdır” diyerek, tedbirlere uyumun, kayıplara saygının da bir gereği olduğunu vurguladı.

    1 Haziran’da başlayan normalleşme sürecini anımsatan Koca, “Dünya çapındaki salgın, ölüm-kalım endişesiyle insanların evlerine kapanmasına yol açmakla kalmadı; üretime, ticarete, ekonomiye, eğitime, kültür hayatına, kısacası insan hayatı başta olmak üzere tüm hayata darbe vurdu. Türkiye, bu süreci en az hasarla yaşayan ülkeler arasında. Şimdi, tedbirlere uymanın, normalleşme sürecini kurallara uyarak geçirmenin önemi sağlığımız yanı sıra bu bakımdan da büyüktür. Tedbirlere uymak, şimdi devletimize, milletimize karşı da birer ödevdir. Kontrollü sosyal hayatın amacı geriye dönüş yolunu kapatmaktır” diye konuştu.

    “Bugünkü toplam vaka sayısı 922”

    Günlük vaka tablosunu kamuoyu ile paylaşan Bakan Koca, “Bugünkü toplam vaka sayısı 922. Hayatını kaybeden vatandaşların sayısı 17. İyileşen vaka sayısı 2 bin 241. Toplam test sayımız 36 bin 521. Yoğun bakımda tedavisi devam eden hasta sayımız 631. Entübe edilen, cihaza bağlı hasta sayımız ise 280” dedi.

    “Avrupa ülkeleri, DSÖ dahil olmak üzere hava limanlarında test yapılmasını önermedi”

    Açıklamaların ardından basın mensuplarının sorularını yanıtlayan Koca, yarın başlayacak yurt dışı uçuşlarda alınacak tedbirlere ilişkin soruya, “Avrupa ülkeleri, DSÖ dahil olmak üzere hava limanlarında test yapılmasını önermedi. Biz Türkiye’de özellikle turizmin yoğun olduğu bölgelerde, oteller dahil olmak üzere Kültür ve Turizm Bakanlığı ile yoğun çalışarak, nasıl hareket edilmesi gerektiği, bu anlamda bütün detayları belirlenmiş oldu. Bu noktada biz Avrupa’dan farklı olarak şunu yapmak istiyoruz, yurt dışından gelen bütün vatandaşları sağlık taramasından geçirmek istiyoruz. Eğer hastalık bulgusu varsa, gerektiğinde hastanesinde tedavisini planlıyor olacağız. Ülkelerden gelen, hangi ülkelerin salgın durumunu da göz önüne alarak hangi takvimle, bu seferlerin, izinlerin verilebileceğini de belirlemiş olduk. Bunu, ülkelerle belirlemiş olduk. Özellikle o ülkelerdeki bulaştırıcılığın ne olduğunu bilmek istiyoruz, yani test yapmak istiyoruz” şeklinde yanıt verdi.

    “65 yaş üstü kısıtlamadan son derece büyük fayda gördük”

    65 yaş üstü vatandaşlara yönelik uygulanan kısıtlama ve ölüm oranlarını değerlendiren Koca, “Bizi yanıltan daha doğrusu yanlış algıyı oluşturan oranın yüksekliği. 1 Nisan öncesi 65 yal üstü büyüklere kısıtlama uygulandı. 1 Nisan öncesi, toplam vakanın içindeki, 65 yaş üstü oranı, yüzde 15,7 idi. Kısıtlama sonrası ise bu oran yüzde 7,5’e düştü. Yani yarı yarıya azalmış oldu. Biz, Türkiye olarak 65 yaş üstü kısıtlamadan son derece büyük fayda gördüğümüzü özellikle söylemek istiyorum” dedi.

    Soru üzerine Toplum Bilim Kuruluna ilişkin bilgi veren Koca, “Toplum Bilimi Kurulu, yeni normal, kontrolü sosyal hayat için çok büyük bir fonksiyon icra edecek. Bilim Kurulumuz daha çok tıbbi boyutuyla büyük fonksiyon gördü ve görmeye devam ediyor, edecek. Bundan sonraki süreçte özellikle vatandaşımızın, psikolojik ve sosyolojik etkilerini de konuşacağımız ve bunları da değerlendireceğimiz bir dönem olduğunu görüyoruz. Yer yer bir takım çalışmalarla bu etkileri de görmek istiyoruz. Bu dönemde iletişimi dilinin de basıl olması gerektiği de önemli. Bu çerçevede de toplum bilimleri kurulumuzdan beklentimiz var” ifadelerini kullandı.

    “Orta Anadolu, Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da giderek kısmi artışın olduğunu söyleyebiliriz”

    Bir basın mensubunun, “Diyarbakır ilinde vaka sayılarında artış olduğunu görüyoruz. Zorunlu maske kullanımı gibi bir tedbir var. Bilim Kurulunda başka tedbirler konuşuldu mu? Vaka sayılarının arttığı başka iller var mı?” sorusu üzerine Koca, “Özellikle vaka sayısının yüzde 60 oranında olduğu İstanbul gibi, İzmir gibi illerimizde vaka sayılarının daha azaldığını, hastane yükünün de azalmaya doğru gittiğini ve bu illerimizde daha kontrollü olduğunu rahat söyleyebilirim. Ama her geçen gün özellikle bayram ve sonrası dahil olmak üzere, Orta Anadolu, Doğu ve Güney Doğu Anadolu’da giderek kısmi artışın olduğunu söyleyebiliriz. Bu hareketliliğin getirdiği, özelikle maske ve el hijyeni noktasında hassasiyet göstermediğimizin bir sonucu. Diyarbakır’da son 3-4 gün bir yükseliş içinde. Burada da genel bir artıştan öte daha çok, kültürel, sosyal, nişan gibi etkinlikler sonrası artışın daha fazla olduğunu görüyoruz. Bugün de bir yükseliş içinde. Burada da filyasyon çalışmalarımızı yoğunlaştırmış durumdayız. Ankara için, son 3 günde bir yükseliş söz konusu idi. Bugün itibariyle Ankara da düşüşe geçmiş oldu. Konya’mız da bir fabrika ve iki yerleşim yerinde yapılan tarama sonrası bir yükselişin olduğunu gördük. Bugün itibariyle Konya’da da düşüşün olduğunu söyleyebilirim. Bu bir salgın. Bu salgında, sağlığımız değil, bütün toplumun sağlığı önemli” ifadelerini kullandı.

    Geçtiğimiz hafta sokağa çıkma kısıtlaması kararında değişiklik yaşanmasına ilişkin soruya Bakan Koca, “Hafta sonu özellikle bu anlamdaki karar, hükümetimizin bir kararıydı. Bu çerçevede bilim kurulumuzun gündemine gelmemişti ama bilim kurulumuzda genel olarak hareket serbestliğinin artık büyüklerimiz için gerekli olduğunu söylemişti. Dolayısıyla Sayın Cumhurbaşkanımızın toplumdaki genel beklenti doğrultusunda bütün detaylarıyla açıkladığı açıklamasını hepimiz görmüş olduk” şeklinde yanıt verdi.

    “Çalışanlarımızın, böyle bir şiddet olayıyla karşı karşıya kalmış olmaları kabul edilebilir bir durum değil”

    Esenyurt ve Gaziantep’te sağlık çalışanlarına yönelik şiddete ilişkin değerlendirmede bulunan Sağlık Bakanı Koca, “Bu pandemi döneminde sağlık çalışanımızın bu kadar özveri ve gayretinden sonra doğrusu şiddeti asla duymamamız gerektiğine inanıyorum. Daha öncesi için de aynı şeyi söylüyorum ama özellikle bu dönem fedakarca hayatlarını ortaya koyarak gayret içine girmiş olan çalışanlarımızın, böyle bir şiddet olayıyla karşı karşıya kalmış olmaları kabul edilebilir bir durum değil. Yüce yargımızın gereğini yapacağına inanıyorum” dedi.

    “Ayın 15’inde bütün Türkiye’de 81 ilde devam ediyor olacak”

    81 ilde uygulanacak antikor testine ve testin amacına ilişkin bilgi veren Koca, “Bugün DSÖ Avrupa Bölge Direktörü ile bir dönemi değerlendirme görüşmemiz oldu. Bahsettim, bu konuyu. Avrupa bölgesinde bu derece büyük çaplı bir çalışmanın olmadığını ve sonuçlarını merakla beklediklerini ifade ettiler. Aileler tespit edildi. Kimlere bu testlerin yapılacağı şu an belli. Burada yapılmak istenen sadece PCR değil, aynı zamanda kanları da alınarak antikor düzeyine de bakılmış olacak. Yani aktif vaka olup olmadığı ve veya geçirip geçirmediğini de bağışık durumunu da biz biliyor olacağız. Bütün Türkiye için bu planlandı. Şu an 8 ilde başladı. Yarın 5 ilimiz daha ilave olacak. Ayın 15’inde bütün Türkiye’de 81 ilde devam ediyor olacak” diye konuştu.

  • Düzce’de asayiş olayları azaldı

    Düzce’de asayiş olayları azaldı

    DÜZCE(İHA) – Düzce Valisi Dr. Zülkif Dağlı, 2018 yılına göre 2019 yılında asayiş olaylarında yüzde 12 azalma olduğunu söyledi.

    Düzce Valiliğinde 2019 yılı asayiş değerlendirme toplantısı düzenlendi. Vali Dr. Zülkif Dağlı 2018 ile 2019 yıllarında yaşanan asayiş olaylarını karşılaştırmalı olarak tek tek aktardı.

    Emniyet Bölgesinde asayiş olaylarında yüzde 12’lik bir azalış yaşandığını dile getiren Vali Dağlı “Asayiş olaylarına baktığımızda, 2018 yılında 7 bin 881, 2019 yılında 6 bin 939 olay meydana geldi. Bunlardan 2018 yılında 475 kişi, 2019 yılında ise 401 kişi tutuklandı. Olayların aydınlanma oranı yüzde 90,5. Asayiş olaylarında geçtiğimiz yıla oranla yüzde 12 azalış söz konusu. Burada önleyici tedbirlerin etkili olduğunu düşünüyorum. Suç işleyen şahısların yakalanması ile yer ve yol uygulamalarındaki artışlar bu oranı düşürdü. 2018 yılında 7 öldürme olayı vardı. 2019 yılında bu sayı 5’e düştü ve 6 şahıs yakalandı” şeklinde açıklama yaptı.

    “Bekçiler önemli katkı sağladı”

    Vali Dr. Zülkif Dağlı ilde hırsızlık ve dolandırıcılık vakalarına ile ilgili olarak ise “Hırsızlıkta 2018 yılında 896 olay meydana gelmişken 2019 yılında 662 hırsızlık olayı yaşandı. Hırsızlık olaylarında yüzde 26,1 azalış var. Kameraların etkinliğinin artması ve bekçilerin devreye girmesi, gece uygulamalarının artması olay sayısını düşürdü. Dolandırıcılıkta 2018 yılında 132 olay yaşanırken 2019 yılında 120 olay yaşandı. Yüzde 9’luk bir azalış var” ifadelerinde bulundu.

    2018 yılında 222 bin kişinin sorgulandığını, 2019 yılında bu sayının 452 bine çıktığını belirten Vali Dağlı, sorgu sayısında yüzde 203 artış yaşandığını, bin 343 şahısın yakalanarak adli mercilere teslim edildiğini aktardı.

    Vali Dr. Dağlı terör olaylarında de ciddi azalış olduğunu belirterek “2018’de 76, 2019 yılında ise 62 terör olayı var. Olaylar kapsamında 2019 yılında 8 kişi tutuklandı. Terör olaylarında da yüzde 12’lik bir azalış olduğunu görüyoruz. FETÖ davaları sonuçlanıyor. 2019 yılında 85 şahsa işlem yapıldı. Bunlardan 8’i tutuklandı. DAEŞ konusunda bir kıpırdanma var. 2019 yılında 11 şahsa DAEŞ’ten işlem yapıldı. PKK’dan 1 şahıs hakkında işlem gerçekleştirildi” dedi.

    2019 yılında meydana gelen kaçakçılık olayları ile ilgili olarak Zülkif Dağlı, “Narkotik bizim ciddi anlamda üzerinde durduğumuz bir konu. 2019 yılında 397 olay yaşındı. 114 kişi tutuklandı. Aydınlanma oranı yüzde yüz. 2019 yılında metamfetamin ve skank maddelerinin kullanımında artış olduğu görülüyor. Eroin ve esrar gibi maddelerin kullanımında azalma söz konusu” dedi.

    Sokak olaylarında etkinliğin arttığını belirten Zülkif Dağlı “2018 yılında 116 şahıs, yakalandı. Bunların 83’ü tutuklandı. 2019 yılında ise 93 şahıs yakalandı ve 70’i tutuklandı. Polisin sokaktaki etkinliğini arttırdığını görüyoruz. Bilişim suçlarında yüzde 32’lik bir azalış olduğunu tespit ettik” diye konuştu.

    Düzce’de 13 kişi hayatını kaybetti

    2019 yılında bin 861 kazanın meydana geldiğini 13 kişinin de hayatını kaybettiğini kaydeden Dağlı “Trafik bizim çok önem verdiğimiz bir husus. 2018 yılında 2 bin 88 trafik kazası varken ve 18 vatandaşımız yaşamını yitirmişken, 2019 yılında kaza sayısının bin 861’e düştüğünü görüyoruz. 13 vatandaşımız hayatını kaybetti. Kaza sayılarında da yüzde 10’luk bir azalma söz konusu. Abart egzoz konusunda hiç affımız yok, araçları bağlıyoruz. 5 bin 50 lira gibi bir cezası var. 2018 yılında 257 araca abart egzozdan işlem yapıldı. 2019 yılında ise bu sayı 262’ye çıktı” şeklinde açıklama yaptı.

    “Sürücü belgesiz ve alkollü araç kullanımı arttı”

    2019 yılında sürücü belgesiz ve alkollü araç kullanımında ciddi bir artışın yaşandığının altını çizen Zülkif Dağlı “Sürücü belgesi taşıma ve alkollü araç kullanımı konusunda bir vahamet söz konusu. 2018 yılında belgesiz araç kullanımı 727 iken 2019 yılında 892’ye çıktı. Yüzde 14’lük bir artış var. 2018 yılında 593 alkollü araç kullanımı varken 2019 yılında bu sayı 824’e yükseldi. Burada da yüzde 39’luk artış var. Bunlar vahim rakamlar. Bu konuda kesinlikle taviz vermeyeceğiz. Bu olaylar nedeniyle 2018 yılında 15 milyon lira ceza yazılmışken, 2019 yılında 24 milyon lira ceza yazıldığını görüyoruz. Jandarma Bölgesinde de sürücü belgesiz ve alkollü araç kullanımında bir artış var. 2018 yılında 394 sürücü belgesiz araç kullanılırken 2019 yılında bu sayı 625’e yükseldi. Yüzde 59’luk bir artış var. Alkollü araç kullanımını baktığımızda 2018 yılında 107 iken 2019 yılında 249’a yükselmiş. Yüzde 133 gibi çok ciddi bir artış söz konusu” dedi.

    Jandarma bölgesinde asayiş olayları

    Vali Zülkif Dağlı Jandarma bölgesinde yaşanan asayiş olayları ile ilgili de şu rakamları paylaştı: “Jandarma bölgesinde 2018 yılında 4 bin 262 asayiş olayı yaşanmışken bu sayı 2019 yılında 4 bin 363’e çıktı. Yüzde 2’lik bir artış olduğunu görüyoruz. 2018 yılında 3 öldürme vakası varken 2019 yılında bu rakam 2’ye düştü. 2 şahıs tutuklandı. Hırsızlık olaylarında jandarma Bölgesinde ne yazık ki yüzde 3’lük bir artış var. Dolandırıcılık konusunda ise 2018 yılında 31, 2019 yılında 27 vaka yaşandı. 2019 yılında 288 bin şahsın sorgulandığını ve 719 şahsın yakalama emrinin bulunduğu tespit edildi. Jandarma bölgesinde 2018 yılında 340 trafik kazası meydana geldi ve 4 vatandaş hayatını kaybetti. 2019 yılında ise 318 kaza yaşandı. 6 kişi öldü. Trafik kazalarının sıyışında yüzde 6’lık bir azalış var. Narkotik olaylarına bakıldığında geçen yıl 236 olay meydana geldi ve 29 kişi tutuklandı. 2019 yılında ise 201 olay yaşandı ve 34 kişi tutuklandı. Narkotik olaylarında yüzde 45’lik bir azalış var. Buda yapılan projelerin sonuç verdiğini gösteriyor. Burada da sentetik uyuşturucularda ve kenevir ekiminde yoğunluk olduğunu tespit ettik. Geçtiğimiz yıl 14, bu yıl ise 17 kilo esrar yakalandı. Terör olaylarına baktığımızda 2018 yılında 63 kişinin tutuklandığını görüyoruz. 2019 yılında ise bu sayı 9’a düştü. Terör olaylarında yüzde 76’lık bir azalış var. FETÖ’den 8 şahsa işlem yapıldığını görüyoruz. DAEŞ’in biraz kıpırdanma olduğunu görebiliyoruz. Geçtiğimiz yıl 4 iken bu yıl 10 şahsa işlem yapıldı. PKK ile ilgili de bu yıl 2 şahsa işlem yapıldı.”

  • Kurban Bayramı’nda trafik kazaları Ramazan Bayramı’na oranla yüzde 10 azaldı

    Kurban Bayramı’nda trafik kazaları Ramazan Bayramı’na oranla yüzde 10 azaldı

    Erzurum Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürlüğünce Kurban bayramı tatili boyunca 9 bin 806 araç denetlendi. Denetimlerde bin 831 sürücüye cezai işlem uygulandı.

    Erzurum bölge genelinde Kurban Bayramı tatili boyunca trafik ekipleri denetimlerini sürdürdü. Ramazan Bayramı tatiline oranla yaşanan kazalarında yüzde 10 oranında azalma görülürken 52 ekip 200 personel ile muhtelif noktalarda 24 saat aralıksız denetimlerini sürdürdü.

    Erzurum İl Emniyet Müdür Yardımcısı Mustafa İzzet Ersoy, Trafik Tescil ve Denetleme Şube Müdürü Murat Parmaksızoğlu ile birlikte yaptığı açıklamada, trafikte kazaların önlenmesi konusunda tedbirlerin en üst seviyeye çıkarıldığını belirterek yaklaşık 10 bin aracın denetlendiğini ve kusurlu bin 831 sürücü hakkında cezai işlem uygulandığını açıkladı.