Etiket: Ayvalık

  • 14. Ayvalık Zeytinyağı Hasat Günleri için geri sayım

    14. Ayvalık Uluslararası Zeytin Hasat Günleri 26-27-28-29 Ekim 2018 tarihleri arasında yapılacak. Bu yılki şenliğin sloganı “Zeytinyağı sağlık kaynağı” olarak belirlendi.

    Hasat Günleri programı Ayvalık Ticaret Odası Salonu’nda düzenlenen basın toplantısında açıklandı. ATO Meclis Başkanı Mehmet Sıray, dünyanın en kaliteli zeytinyağlarının üretildiği Ayvalık’ta bu yıl 14.’sünün düzenleneceği Zeytin Hasat Günleri’ne bir kez daha ev sahipliği yapacak olmaktan duydukları memnuniyeti ifade etti. Ayvalık zeytinyağının kaliteli olmasına rağmen bölgede az miktarda üretildiğine işaret eden Sıray, hedeflerinin bu zeytinyağının daha fazla üretilmesine katkı sağlamak olduğunu da sözlerine ekledi.

    Ayvalık Ticaret Odası Başkanı Mustafa Büyüçıvgın ise bu yıl Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Ayvalık Belediyesi ve Ayvalık Ziraat Odası ile ortaklaşa düzenleyecekleri 14. Zeytin Hasat Günleri etkinliğinin programını açıkladı. Ayvalık’ın Türkiye’nin ve hatta dünyanın en önemli zeytin ve zeytinyağı merkezlerinden biri olduğuna dikkat eden Mustafa Büyükçıvgın, “Bu alanda her geçen gün biraz daha öne çıkıyor. Bir başka deyişle coğrafi işaret sahibi Ayvalık zeytinyağının kalite üstünlüğü, giderek daha geniş bir coğrafyada ve hiç tartışmasız kabul ediliyor. İşte Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Ayvalık Belediyesi, Ayvalık Ticaret Odası ve Ayvalık Ziraat Odası bu bilinçle ve işbirliği içinde, zeytinyağının insan hayatındaki vazgeçilmez yerini hatırlatmak ve bu yolla zeytinyağı tüketimini arttırmaya katkıda bulunmak için her yıl Ayvalık Zeytin Hasat Günleri düzenleniyor. Şenlik havasında geçen Hasat Günleri boyunca yine çok sayıda konuk ağırlayacak. Sektörden yerli ve yabancı isimler, Ayvalık’ın ulusal ve yerel markaları, zeytine emek veren köylüler, müstahsiller, ihracatçılar, usta gazeteciler deneyimli televizyoncular, zeytinyağına ilgi duyan yazarlar, gurmeler, sanatçılar, paylaşımları ve katkılarıyla bizlerle olacak” ifadelerini kullandı.

    4 günlük hasat etkinliklerini de aktaran ATO Başkanı Büyükçıvgın, “Hasat Günleri 26 Ekim 2018 Cuma günü saat 10.00’da, Ayvalık Bandosu eşliğinde Cumhuriyet Meydanı’ndaki belediye otobüsleri duraklarından start alacak olan ‘Hasata Yürüyüş’ ile başlayacak. Hemen ardından Ayvalık Zeytinyağı Pazarı açılacak” dedi.

    Etkinliklerin ikinci gününde geleneksel hasat töreninin yapılacağını belirten Büyükçıvgın, “Tören bu yıl Mutluköy’deki Nostalji Tesisleri’nde yapılacak. Konukların yanı sıra bütün Ayvalıklıların davetli olduğu bu buluşmaya katılanlara yemek ikram edilecek. Zeytin Hasat gösterisinin ardından konuk medya temsilcileriyle Zeytinyağı Pazarı ve sonrasında Dr. Fazıl Doğan Meydanı’ndaki El Emekleri Pazarı ziyaret edilecek. Programda farklı etkinliklerin yanı sıra, her yıl olduğu gibi zeytinciliğin yaşadığı sorunların tartışılacağı panel yapılacak. Burada Turgut Baygın’ın ‘Zeytin Şiirleri’ dinletisi ve Zeytin Çekirdekleri’nin konseri izlenecek” ifadelerini kullandı.

  • Başka Sinema Ayvalık Film Festivali sona erdi

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde; Kariyo & Ababay Vakfı (KAV) ana sponsorluğunda ilk kez düzenlenen Başka Sinema Ayvalık Film Festivali, Ali Atay’ın ikinci uzun metraj filmi “Ölümlü Dünya”nın Cunda Meydan’ındaki açık hava gösterimi ile sona erdi. Film gösterimi öncesi konuşan festival direktörü Azize Tan, ilk yılda gösterdikleri büyük ilgi için izleyicilere teşekkür etti. Oyuncu Hazal Kaya da film çekimleri nedeniyle Ayvalık’a gelemeyen Ali Atay’ı temsilen izleyicilere iyi seyirler diledi.

    5 Ekim akşamı KAV Yılın Yönetmeni Ödülü’nün Ahlat Ağacı filmiyle Nuri Bilge Ceylan’a verildiği açılış töreniyle başlayan festivalde, açılış filmi olarak Yorgos Lanthimos’un yönetmenliğini yaptığı ve geçtiğimiz ay Venedik Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ve Jüri Büyük Ödülü’nü kazanan Sarayın Gözdesi (The Favourite) gösterildi. Filmin yönetmen yardımcısı Atilla Yücer de açılıştaki konuklar arasındaydı. 5 gün boyunca Ayvalık’ta üç mekânda izleyicilere 25 ülkeden 40 filmlik bir program sunuldu. Yaklaşık 5500 izleyicinin katıldığı festival boyunca film gösterimlerinin yanı sıra, paneller, söyleşiler, üniversite öğrencileri ve çocuklar için atölyeler düzenlendi.

    Ebru Ceylan, Ceyda Düvenci, Bülent Şakrak, Damla Sönmez, Hazar Ergüçlü, Taner Birsel, Rıza Akın, Elit İşcan, Baran Şükrü Babacan, Şencan Güleryüz, Ali Seçkiner Alıcı, Tarhan Karagöz, Murat Kılıç, Gökhan Yıkılkan, Burak Deniz, Tayfun Pirselimoğlu, Emin Alper, Onur Ünlü, Mahmut Fazıl Coşkun, Banu Sıvacı, Gürcan Keltek, Burak Çevik, Çağla Zencirci, Osman Nail Doğan, Murat Düzgünoğlu, Melik Saraçoğlu, Meryln Solakhan, Thomas Balkenhol, Rudiger Süchsland, Andreas Sinanos başta olmak üzere pek çok sinemacı festival nedeniyle Ayvalık’ta buluştu. Festival konukları film gösterimleri, panel ve söyleşilerin yanı sıra AIMA, Paşa Limanı ve Ayazma’da gerçekleşen kokteyllerde ve tekne turunda bir araya gelerek Ayvalık’ı keşfetme fırsatını buldular.

    Ayvalık halkının yoğun ilgisi nedeniyle ek seansların konulduğu festivalde filmler sonrası yönetmen, oyuncu, yapımcı ve senaristlerin katılımıyla söyleşiler gerçekleşti. Film gösterimlerine olan ilgi söyleşilerde de devam etti.

    Açıkhada Sinema bölümü kapsamında Yeni Mahalle Düğün Alanı, Sarımsaklı Özgürlük Parkı, Eski Köylü Pazarı ve Cunda Meydanı’nda ücretsiz yapılan gösterimlerle Ayvalık’ta açık hava sineması geleneği tekrar canlandı ve mahalleliler birlikte filmlerin tadını çıkardı.

    Festivalin dikkat çeken söyleşilerinden biri, Hitler döneminde yapılan propaganda filmlerini ve Goebbels’in oluşturmak istediği Nazi Hollywood’unu anlatan Hitler’in Hollywood’u (Hitler’s Hollywood) filminin yönetmeni Rudiger Süchsland ve Fatih Özgüven arasındaydı.

    Yönetmenler Burak Çevik, Tayfun Pirselimoğlu ve ressam Ahmet Doğu İpek’in konuşmacı olduğu Siyah-Beyaz adlı panelde, Türkiye’den Farklı Hikâyeler bölümündeki filmler başta olmak üzere siyah-beyazın hala ya da “yine, yeniden” ne gibi anlamlar taşıdığı konuşuldu. Whitney ve Lennon’ı Ararken (Looking For Lennon) filmlerinden yola çıkarak düzenlenen İkonlar Çağına Veda başlıklı söyleşide ise Yeşim Tabak ve Çiğdem Öztürk, iki film arasındaki paralellikler, 20. yüzyılda pop ikonlarının üstlendiği kültürel işlev ve özellikle pop ikonu kavramının içinde yaşadığımız çağdaki sosyal ve politik olaylardan bağımsız ele alınamayacağından bahsettiler.

    Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Dilek Tunalı, Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Lale Kabadayı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Derya Özkan; toplumdan dışlanmış, ötekileştirilmiş “başka” kadınların başrolde olduğu The Florida Project, Muhteşem Kadın (A Fantastic Woman) ve Sibel filmlerini ele alarak Başka Kadınlar adıyla gerçekleşen panelde kadın filmi nedir, bakış açısı nasıl olmalıdır, sessizlik ve kadın ilişkisi üzerine tartıştılar.

    Başka Sinema Ayvalık Film Festivali, Kültür için Alan desteğiyle Dokuz Eylül, Ege ve İzmir Ekonomi Üniversiteleri ile ilerleyen yıllarda da devam ettirmeyi planladığı bir işbirliği gerçekleştirdi. Öğrenciler hem festivalin farklı bölümlerinde çalıştı, hem kendi projelerini gerçekleştirdi, hem de kendileri için özel olarak düzenlenen atölye çalışmalarında Emin Alper, Anna Maria Aslanoğlu, Çiğdem Mater, Nadir Öperli, Onur Ünlü, Mahmut Fazıl Coşkun, Thomas Balkenhol, Gökçe Doruk Erten gibi alanının usta isimleriyle film yapımı, yönetmen yapımcı ilişkisi, yönetmenlik nedir, kurgu ve oyuncu seçimi ve yönetimi gibi konularda çalışma olanağı buldular.

    Ayvalık’ın Zeytin Çekirdekleri grubu ve Başka Bir Okul Mümkün Eğitim Kooperatifi’nden çocukların katılımıyla gerçekleştirilen çocuk atölyelerinde geleceğin sinemacıları ve seyircileri ilk kez hayal güçlerinden yola çıkarak yazdıkları hikâyeleri, hazırladıkları maket cep projeksiyonundan izlediler, hologram yapmayı öğrendiler. Atölye partnerleri Hollanda’dan Genç Kültür ve Cinekid idi.

  • Başka Sinema Ayvalık Film Festivali devam ediyor

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde bu yıl ilk kez düzenlenen Başka Sinema Ayvalık Film Festivali devam ediyor.

    Başka Sinema Ayvalık Film Festivali, güne üniversite öğrencileri için düzenlenen, Mahmut Fazıl Coşkun ve Onur Ünlü’nün tecrübelerini paylaştıkları atölye ile başladı. Mahmut Fazıl Coşkun senaryonun sete çıkana kadar kendinde bitmeyen bir süreç olduğunun altını çizerken, Onur Ünlü, yönetmen koltuğunun ateşten olduğunu, ilk filmi Polis için sete girdiğinde tir tir titrediğini söyledi. Ünlü, “İşi gücü bırakıp senaryoya bakın. İyi bir senaryo yazmak gerçekten çok zor. Ben senaryo yazma kısmını çok seviyorum. Kendi kendime yazıyorum çünkü. Senaryo bitip sete çıktığınızda bir sürü insana kafanızdakini çok iyi bir şekilde anlatmanız gerekiyor. Mesela şimdi diyalogsuz bir senaryo yazdım ve senelerdir boş yere diyalog yazdığımı fark ettim.”

    Toplumdan dışlanmış, ötekileştirilmiş “başka” kadınların başrolde olduğu Sean Baker’ın yönettiği The Florda Project, Sebastian Lelio’nun Yabancı Dilde En İyi Oscar ödülünü alan filmi Muhteşem Kadın (A Fantastic Woman) ve bu iki filmle bağlantısı olan Türkiye’den Sibel’i de ele alarak “Başka Kadınlar” adlı bir panel düzenlendi. Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Dilek Tunalı, Ege Üniversitesi’nden Prof. Dr. Lale Kabadayı ve İzmir Ekonomi Üniversitesi’nden Dr. Öğr. Üyesi Derya Özkan bu filmler üzerinden kadın kimliği, toplumdaki kadın algısı ve “makbul” birey tarifi üzerinden bir sohbet gerçekleştirdiler. Panelde; kadın filmi nedir, bakış açısı nasıl olmalıdır, sessizlik ve kadın ilişkisi üzerine konuşuldu.

    Rudiger Süchsland’ın Caligari’den Hitler’e adlı ilk belgesel filminin ardından çektiği ikinci belgeseli Hitler’in Hollywood’u (Hitler’s Hollywood) yönetmeninin katılımıyla izleyicilerle buluştu. Hitler Almanya’sında çekilmiş filmlerle ilgili titiz bir inceleme yapan yönetmen Rudiger Süchsland, Fatih Özgüven moderatörlüğünde Hitler’in propaganda bakanı Goebbels’in hayalindeki bu Nazi Hollywood’u, o dönemde çekilen filmler ve kendi çektiği belgesel üzerine Ma’adra Binası’nda bir söyleşi gerçekleşti. Süchsland, “Aslında bu propaganda filmler kötü bir amaca hizmet ediyor olsalar da iyi filmler ve hala etkilerinin sürdüğünü söyleyebilirim. Üzerine çok iyi bir şey inşa edilemedi. O dönemde Goebbels’in haberi olmadan çekilen film yoktu. Yılda 100’e yakın film çekiliyordu, senaryo, yönetmen ve hatta oyuncu seçimi bile onaydan geçiyordu. Bağımsız yapımcı diye bir şey yoktu. Belgeselimin çalışması 2 yıl sürdü, ama tabii sinema yazarı olmamdan dolayı yıllardır izlediğim filmlerle büyük bir birikimim vardı. Bir nevi Nazi dj olduğumu söyleyebiliriz. Elimdeki materyalleri öznel bir bakış açısıyla bir araya getirdim filmde. Belki başka biri başka zaman başka türlü bir araya getirebilir bu materyalleri” dedi.

    Minik sinemaseverleri de unutmayan festivalde Barbara Bredero yönetmenliğindeki Zürafa filminin gösteriminin ardından Midi Cafe’de çocuklar için film atölyesi düzenlendi. Atölyeye katılan her çocuk önce kendi hikayesini yazdı, sonrasında da storyboardlar hazırlayıp maket cep projeksiyonu yapmayı öğrendiler ve kendi filmlerini izlediler. Son olarak da hologram yaparak atölyeyi tamamladılar.

    Venedik’te Ufuklar Bölümünde Jüri Özel Ödülü’ne layık görülen, Adana Film Festivali’nde Jüri Özel, Yılmaz Güney, En İyi Görüntü Yönetmeni ve Film-Yön En İyi Yönetmen Ödüllerini alan Mahmut Fazıl Çoşkun imzalı Anons’un Vural Sineması’ndaki gösterimine yoğun ilgi sebebiyle ek seans konuldu. Yönetmen Mahmut Fazıl Coşkun, oyuncular Ali Seçkiner Alıcı, Tarhan Karagöz, Murat Kılıç, Şencan Güleryüz, yapımcı Halil Kardaş ve idari yapımcı Sinan Yusufoğlu gösterim sonrası izleyicilerle bir araya geldi. 1963 yılının Mayıs ayında, bir darbe girişiminin İstanbul ayağında İstanbul Radyosu’nu ele geçirip bildiri okumak isteyen dört askerin trajikomik hikâyesine odaklanan film için Mahmut Fazıl Coşkun, “Filmi 2014 yılında yazmaya başladık. 2017 yılında da çekime başladık. 15 Temmuz’da da çok şaşırdık. Filmi çekmek üzere hazırlıklara başlamışken böyle bir olayla karşılaşınca bizim için herkesin dışında ayrı bir ilginçliği oldu. Filme hazırlanırken darbeler çok eskide kaldı, yeni nesle nasıl anlatacaksın, diyorlardı. Yaşananların ardından da fazlasıyla gerçek ve herkesin vakıf olduğu bir olay, bu filme insanları nasıl ikna edeceğiz, diye düşünmeye başladık. 8 ay civarında senaryoyu değiştirsek mi, sonuna kadar çekip anons edildiği sahne belgesel gibi gerçeğe mi dönse dedik. Sonra güncel bir hikâye yapmadığımızı düşündüm, onun peşine takılmak haksızlık gibi geldi bana ve böyle yaptım” dedi.

    89 yaşındaki Agnes Varda’nın Fransız fotoğrafçı ve sokak sanatçısı JR ile birlikte yönettiği, geçen yıl prömiyerini yaptığı Cannes Film Festivali’nde “Altın Göz” ve “Palme de Whiskers” ödülüne layık görülen filmi Mekânlar ve Yüzler (Faces and Places) Sarımsaklı Özgürlük Parkı’nda izleyicilerle buluştu.

  • “Başka Sinema Ayvalık Film Festivali” başladı

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde 11 Ekim’e kadar sürecek ve 25 ülkeden 40 filmin gösterileceği Başka Sinema Ayvalık Film Festivali başladı.

    Ceyda Düvenci’nin sunuculuğunu üstlendiği törende yönetmenler Mahmut Fazıl Coşkun, Banu Sıvacı, Osman Nail Doğan, Murat Düzgünoğlu, Çağla Zencirci, Merlyn Solakhan, Burak Çevik, Atilla Yücer ve Onur Ünlü, oyuncular Damla Sönmez, Bülent Şakrak, Hazar Ergüçlü, Ali Seçkiner Alıcı, Şencan Güleryüz, Tarhan Karagöz, Mehmet Başaran, Baran Şükrü Babacan, senarist Ebru Ceylan ve Yılın Yönetmeni Ödülü Danışma Kurulu üyelerinden yönetmen Emin Alper ve Fatih Özgüven başta olmak üzere çok sayıda sinemacı katıldı. Festival Direktörü Azize Tan, “Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nin ilkini tam anlamıyla imece usulüyle gerçekleştirdik. Dünyadan ve Türkiye’den sinemacı dostlarımız ve Ayvalıklılar’ın büyük desteğiyle hayata geçen festivalimizin güçlü bir programı, birbirinden değerli konukları var. Yıl boyu düzenlemeye devam edeceğimiz etkinliklerle Ayvalık’ı sinemacılar ve sinemaseverler için bir buluşma noktası haline getirmek en büyük hedefimiz. Sanatın birleştirici gücüne inancımız tam.” diyerek, festivalde emeği geçen herkese teşekkürlerini iletti. Festival programında Türkiye Sineması 2018: Kuşku ve Sorgulama ve Farklı Hikâyeler, Dünyanın Bin Bir Hali, Başka Kadınlar ve Açıkhavada Sinema başlıklı bölümlerde Cannes’dan Berlin’e,Locarno’dan Venedik’e uzanan festival yolculuklarının ardından Ayvalık’ta gösterilecek yerli ve yabancı çoğu ödüllü filmler seyircilerle buluşacak. Başrolün sinema olacağı festivalde film gösterimlerinin yanı sıra söyleşiler, paneller, üniversite öğrencileri ve çocuklar için atölyeler de yer alıyor.

    Başka Sinema Ayvalık Film Festivali kapsamında bu yıl ilk defa verilen “Kariyo & Ababay Vakfı Yılın Yönetmeni Ödülü”ne Ahlat Ağacı filmiyle Nuri Bilge Ceylan layık görüldü. Nuri Bilge Ceylan’a ödül heykelciği ve 100 bin TL’lik para ödülünü takdim eden Kariyo & Ababay Vakfı kurucularından Sami Kariyo yaptığı konuşmada; “Sinema alanındaki ulusal ve uluslararası sanatsalbaşarıyı teşvik amacıyla oluşturduğumuz Kariyo & Ababay Vakfı Yılın Yönetmeni Ödülü’nü gelenekselleştirmeyi hedefliyoruz. Kurucu ve daimi sponsoru olduğumuz Başka Sinema, ana sponsoru olduğumuz Başka Sinema Ayvalık Film Festivali ve Yılın Yönetmeni ödülümüzle sinemaya bir nebze katkıda bulunabiliyorsak ne mutlu bize” dedi.

    Son bir yıl içinde uzun metraj sinema filmi ticari gösterime girmiş ya da ulusal ve uluslararası festivallerde yer almış olan yönetmenlerden birine verilen “Kariyo & Ababay Vakfı Yılın Yönetmeni Ödülü”nü kazanan Nuri Bilge Ceylan yaptığı teşekkür konuşmasında, “Kariyo & Ababay Vakfı’na çok teşekkür ederim, çok mutlu oldum ve onur duydum. Sinemacılar olarak filmlerimizi çok büyük zorluklarla çekiyoruz.Kariyo & Ababay Vakfı’nı bu ülkenin sinemasının son zamanlarda başına gelmiş en güzel şeylerden biri olan Başka Sinema’dan dolayı çokça duyuyordum. Başka Sinema Ayvalık Film Festivali’nin de Ayvalık ve Ayvalıklılar için büyük şans olduğunu düşünüyorum. Çünkü kendimden de çok iyi biliyorum ki festivallerin insanın hayal gücünde değiştirici ve dönüştürücü bir gücü var. İzlenilen bir film insanı tamamen değiştirebilir. Festivallerde ters köşeye yatıran, hiç düşünmediğiniz anda kendinizden gizlediğiniz sırları bile sizin yüzünüze çarpan bir filmle karşılaşmak bir anda büyük kararlar aldırabiliyor insana. Bu yüzden bu festivalin de çok önemli olduğuna, bir takım gençlerin kanına gireceğine, onlara bir ışık göstereceğine inanıyorum. Bir işi kalıcı hale getirmek, başlatmaktan daha zordur. Umarım bu ödül de festival de aynı kalıcılıkla devam eder” dedi.

    Nuri Bilge Ceylan’ın Ahlat Ağacı filmi festival kapsamında 6 Ekim Cumartesi saat 20.30’da Vural Sineması’nda sinemaseverlerle buluşacak. Açılış töreninin ardından Köpek Dişi, The Lobster ve Kutsal Geyiğin Ölümü filmleriyle son dönemin en kayda değer yönetmenlerinden olan Yorgos Lanthimos’un Venedik Film Festivali’nde Jüri Büyük Ödülü ve En İyi Kadın Oyuncu ödüllerini kazanan son filmi Sarayın Gözdesi (The Favourite) Ayvalık Amfitiyatrosu’nun eşsiz atmosferinde açıkhavada izleyicilerle buluştu.

    Festival mekânlarında da hazırlıklar tamamlandı. Ayvalık mimarisinin tipik örneklerinden Ma’adra Binası iç mimar Fırat Aykaç’ın tasarımıyla sinema ve söyleşiler için özel olarak tasarlandı ve festival merkezine dönüştü. Festivalin diğer mekânlarından Sanat Fabrikası’nda bilet almak için gelen sinemaseverlerle festival havası yaşanmaya başladı. Ayvalık’ın bağımsız sinema salonu Vural Sineması ise izleyicilerle buluşmayı bekliyor.

    Festival biletleri biletiva.com üzerinden ve festivalin yukarıda adı geçen üç sinemanın gişelerinden 10 TL olarak satışa sunuldu. Hafta içi gündüz seansları 65 yaş üstü izleyiciler ve öğrenciler için 5 TL olacak. Biletiva.com’dan satın alınan biletlerden hizmet bedeli tahsil edilmeyecek.

  • Türkiye’deki engelliler 26. Kez Ayvalık Uluslar arası Engelliler Festivali’nde buluştu

    Balıkesir’in Ayvalık ilçesinde düzenlenen 29 Eylül-3 Ekim tarihleri arasında düzenlenen 26. Uluslar arası Ayvalık Engelliler Kültür, Sanat ve Spor Etkinlikleri Festivali kortej ve serenomisi gerçekleştirildi.

    29 Eylül’den bu yana Ayvalık’ın Sarımsaklı mevkiindeki turistik otellerde ağırlanan engellileri, düzenlenen kültürel, sanatsal ve sportif faaliyetlerin yanı sıra çeşitli eğlencelerle moral buldukları öğrenildi.

    Ege Ağız-Diş Sağlığı ve Diş Hekimleri Derneği üyeleri dernek başkanı Dr. Ertuğrul Sabah’ın öncülüğünde, ‘Engelli Çocuklarlar Elele’ Projesi kapsamında, gönüllü olarak etkinliklere katılan engellilere yönelik ağız ve diş sağlığı taramaları yaptı.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu ve Ayvalık Belediyesi tarafından düzenlenen 26. Engelliler Festivali’nin en renkli görüntülerinin olduğu ilçe merkezindeki Cumhuriyet Meydanı’ndaki kortej ve serenomisinde; Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı, Ayvalık Kaymakamı Gökhan Görgülüaslan, Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Genel Başkanı Yusuf Çelebi, Türkiye Zihinsel Engelliler Federasyonu Genel Başkanı Aynur Dankaz, Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer, Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Gültekin Sertar Tolay, Ayvalık Kent Konseyi Başkanı Filiz Karayelli, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı ile Devlet Personel Daire Başkanlığı yetkilileri, yurt genelindeki 81 ilden gelen yaklaşık bin civarındaki engellilerle bağlı bulundukları dernekler ve engelli aileleri hazır bulundu.

    Ayvalık Bando Takımı eşliğinde; saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın bir ağızdan seslendirilmesinin ardından konuşan Türkiye Sakatlar Konfederasyonu Başkanı Yusuf Çelebi; engellilerin sorunlarının evrensel bir olgu olduğunu vurgulayarak, “Engellilerin sorunları tüm toplumun sorumluluğundaki sorunlardır. Çünkü biz engelliler, bu toplumun bir parçası olarak bireyler doğarken; eğitim hakkı, öğretim hakkı, üretime katılma haklarına sahip olduklarını çok iyi biliyoruz. Bir toplumda 12 milyona yakın engelli varsa, bu kitleyi üretime katmazsanız ülkenin kalkınması mümkün değildir. Bir düşünür aynen şunları söylemiştir; ‘Uzaklık mesafesi, Ne Çin’dedir, ne de Hindistan’dadır. Uzaklık mesafesi, beyinler arası mesafedir’. Son günlerde beyinler arası mesafeler çözülmüş, bütünleşmiş, Engelliler de, ülkenin refah seviyesi yükseldikçe, engelliler de bundan payını almışlardır. Biz Ayvalık’ta 26 yıldan bu yana yaptığımız etkinliklerde gündeme getirdiğimiz konuları siyasilere taşır ve bu konularla, sorunların çözümlenmesine katkı sağlamaya çalışmaktayız. Çok değerli Cumhurbaşkanımızın, ‘Engelli kardeşim sadaka kültürü değil, halk eksenidir.’ Şeklindeki sözleri bizim için çok değerli ve gönlümüzü okşamıştır. Cumhurbaşkanımız bu sözleriyle; engellilerin üretime katılma hakkı, eğitim hakkı ile yasal çerçevelerde engellilere verilen hakların olduğuna işaret etmiştir. 2005 yılında engelliler için devri niteliğinde olan Engelliler Yasası hayata girmiştir. O güne kadar engellilerimizde olmayan haklar bu yasa ile bizlere kazandırılmış ve Türkiye’deki engelliler Avrupa’daki engellilere verilen haklara sahip olmuşlardır” dedi.

    Törende konuşan Ayvalık Belediye Başkanı Rahmi Gençer ise; 26 yıldan bu yana Türkiye’nin dört bir yanındaki engellileri Ayvalık’ta ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti ifade ederek, “Ayvalık; 26 yıldan bu yana bu şenlikleri büyük bir heyecanla gerçekleştiriyor ve yapıyor. Her yıl bu şenliklere Ayvalık halkının yanı sıra, turizmcilerimiz de tam destek vermektedir. Benim belediye başkanlığımdan önce de ben bu şenliklere katılırdım. Ama 4 buçuk yıldan bu yana görev yaptığım süreçte bu şenliklerin ne kadar önemli olduğunu daha da iyi anladım. Bu şenliklere katılan engelliler bir yıl boyunca bu şenliklerin yapılmasını sabırsızlıkla bekliyorlar. Ayvalık’a da bu şenliklere katılmak için geldiklerinde gönüllerince eğleniyorlar. Bununla da kalmıyorlar. Bu şenliklerde hükümetten ve devletten isteklerini ifade ederek, seslerini Ayvalık’tan duyuruyorlar. Bu durum bizi çok mutlu ediyor.” diye konuşarak, 26 yıldan bu yana bu festivalin düzenlenmesinde emeği geçen herkese teşekkür etti.

    Ayvalık’ta büyükşehir belediyesi tarafından gerçekleştirilen ulaşım konusunda engellilerin halk otobüslerinin yanı sıra büyükşehir belediyesi bünyesindeki minibüslerden de yararlanmasını isteyen Başkan Gençer, sözlerini geçtiğimiz hafta sonu Türkiye’nin büyük kabusu haline gelen Tropical Kasırga’nın Ayvalık’a engellilerin gelmesiyle, Türkiye’yi teğet geçtiğine inandığını sözlerine ekledi.

    Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı da, engellilerin Ayvalık’a gelmesiyle, bu güzel beldede çiçeklerin açıldığını savunarak, “Türkiye’nin en güzel köşelerinden biri olan Ayvalık’ımız, engellilerle birlikte çok daha güzel bir hale geldi. Bu güzelliği yaşanmasını sağlayan bu güne kadar bu şenliklerin yapılmasını sağlayan herkese teşekkür ediyorum. Şunu çok iyi biliyoruz ki; sizin bizlerden hiçbir farkınız yok. Siz engelliler bizlerden zaten bir ayrıcalık istemiyorsunuz. Bunun da bilincindeyiz. Biz devletin tüm mekanizmaları olarak engelli kardeşlerimizi bizimle aynı koşullarda yaşama olanaklarına kavuşturabilmek için uğraşıyoruz. Engellilerin özel bir ayrıcalık istemediklerinin farkındayız. Siz engellilerin engellerinden dolayı aynı yaşam standartlarına kavuşturabilmek bizim görevimiz. Bu yolda ilerliyoruz. Devlet, sivil toplum kuruluşlarıyla hep birlikte inşallah güzel Türkiye’mizde engellilerimizle eşit koşullarda, birbirimizi üzmeden, herkesin gönlünce yaşadığı bir ülke haline gelmeye çalışıyoruz” diye konuştu.

    Konuşmaların ardından tören; Ayvalık Bandosu’nun eşliğinde, festivale Türkiye’nin dört bir yanından ilçeye gelen engelli grupların resmi geçişi ile sona erdi.

    Ayvalıklı vatandaşlar engellilerin resmi geçişi sırasında alkışlarıyla engellilerin gönüllerini almasını bildi.