Etiket: Ayşenur

  • Ayşenur Güven davasında flaş tutuklama kararı

    Ayşenur Güven davasında flaş tutuklama kararı

    Antalya’nın Alanya ilçesinde 2017 yılında ‘Ben bir şeytanın eline düştüm’ yazan not bırakarak intihar eden Ayşenur Güven’in ölümüyle ilgili ev hapsi şartıyla tahliye edilen ve elektronik kelepçe takılı olan Selahattin S., ‘yaralama’ suçundan yargılandığı başka bir davada 2 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırıldı.

    İddiaya göre, Alanya’da oturan Ayşenur Güven, çocuk yaşından itibaren amcasının oğlu Selahattin S.’nin cinsel saldırısına maruz kaldı. Güven yaşadıklarından kurtulmak için 18 yaşına girdiği 2015 yılında Mustafa Güven ile evlendi. Evlendikten sonra da Selahattin S. tarafından istismara ve tehditte maruz kaldığı öne sürülen Güven 5 Nisan 2017 yılında başından geçenleri eşi, babası, erkek kardeşi ve dayısına anlattı. Olayın ortaya çıkmasından 3 gün sonra Güven, ‘Ben bir şeytanın eline düştüm’ yazılı mektup bırakıp kendisini asarak intihar etti.

    Sanığa en son elektronik kelepçe takılıp, ev hapsi kararı verildi

    Selahattin S. tarafından “Elimde video ve fotoğraflar var” diyerek tehdit edildiğini söyleyen Ayşenur Güven’in başlayan hukuk mücadelesinde ilk bozma kararı Yargıtay 14. Daire’den geldi. Yargıtay, ölüm nedeniyle tanık kalmadığından cezanın bozularak sanığın beraatı yönünde yargılamanın yeniden yapılmasını istedi. Yargıtay 14. Daire’nin kararından sonra Alanya 1. Ağır Ceza Mahkemesi davayı yeniden görüşmek üzere 14 Aralık 2019 tarihinde yeniden toplandı ve direnme kararı verdi. Direnme kararından sonra sanık Selahattin S. tutuklanarak cezaevine gönderildi. Bu karardan 20 gün sonra Alanya 2. Ağır Ceza Mahkemesi sanığın elektronik kelepçe takılıp, ev hapsi kararı verilerek tahliyesine karar verdi.

    Başka duruşma için izinsiz evden ayrıldı, tutuklandığı ortaya çıktı

    Ev hapsinde olan Selahattin S., bugün izinsiz olarak adresinden ayrılarak hakkında ‘Yaralama’ suçundan görülen davanın durumunu öğrenmek için Alanya Adliyesi’ne gitti. Elektronik kelepçe takılı olan Selahattin S.’nin evinden ayrıldığını tespit eden ekipler arama çalışması başlattı. Selahattin S., Alanya Adliye girişindeki polis noktasında yakalanarak gözaltına aldı. Gitmek istediği 3’üncü Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada ise Selahattin S.’ye mahkeme heyetinin ‘Yaralama’ suçundan 2 yıl 6 ay hapis cezası verdiği ortaya çıktı. Selahattin S. işlemlerinin ardından Asayiş Büro Amirliği infaz ekiplerince Alanya Cezaevi’ne gönderildi.

  • Okullar arası karate turnuvasında bölge şampiyonu Ayşenur Yıldırım

    Okullar arası karate turnuvasında bölge şampiyonu Ayşenur Yıldırım

    Türkiye okullar arası karate elemelerinde Mart ayı içerisinde Erzurum İl birincisi olan Dadaşkent Aziziye Ortaokulu 7. sınıf öğrencisi Ayşenur Yıldırım 6-7 Nisan tarihleri arasında Tokat’ta yapılan Bölge okullar arası müsabakalarda da 1. olarak Türkiye şampiyonasına katılamaya hak kazandı.

    Kızının kazandığı bu başarılar karşısında duygulu anlar yaşayan Baba Bener Yıldırım, “Çok mutluyum, kızımın elde ettiği bu başarı beni çok duygulandırdı. Yakın zamanda yapılacak Türkiye şampiyonasına katılma hakkı elde etti. Kızımın bu başarısında emeği geçen başta okul yönetimi olmak üzere antrenörü Özkan Kırıveroğlu’na ve Muhammet Çelebi’ye de ayrıca teşekkür ediyorum” dedi.

    Geçtiğimiz günlerde Sağlık eski Bakanı ve Başbakan yardımcısı Prof.Dr.Recep Akdağ ile de bir organizasyonda bir araya gelen minik sporcu Ayşenur Yıldırım, “Hedefim Türkiye’de kilomla branşımda en iyi olmak bunun için elimden gelen tün gayreti gösterip Türkiye Şampiyonasında derece yapacağım” dedi.

  • Çemişgezekli Ayşenur Türkiye 3’üncüsü oldu

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde yatılı okulda eğitim gören Ayşenur Yıldırım, TEOG’da Türkiye 3’üncüsü oldu. Haftanın 5 gününü okulda geçirdiğini, diğer günlerde hayvancılık yapan babasının işlerine yardımcı olduğunu belirten Yıldırım diş doktoru olmayı hayal ettiğini kaydetti.

    Tunceli’nin Çemişgezek ilçesinde yatılı okulda eğitim gören 8’inci sınıf öğrencisi Ayşenur Yıldırım, TEOG’da 120 sorunun 118’ini doğru yanıtlayarak, Türkiye 3’üncüleri arasına girdi. Haftanın 5 gününü yatılı okulda, 2 gününü ise ailesinin yanında geçiren Yıldırım’ın hedefi TEOG 2’de Türkiye birincileri arasına girmek. Başarısının sırrının ailesinin ve öğretmenlerinin verdiği destek ve disiplinli çalışma olduğunu anlatan Yıldırım, “İlçeye bağlı Uzungöl köyünde oturuyoruz. Ailem hayvancılık yapıyor. Ben okulumda yatılı olarak kalıyorum. Öğretmenlerimiz bizi hep destekliyor. Bizlere iyi bir eğitim verebilmek için çaba gösteriyor. Ben de TEOG sınavında en iyiyi başarabilmek için çaba gösterdim. Bu sınavda 120 sorudan 118 doğrum çıktı. Bir matematik ile bir sosyal bilgiler sorusunu yanlış yaptım. İkinci sınavda bunları da telafi etmek için çabalayacağım” dedi.

    “Başarı için inanmak ve çalışmak gerek”

    Başarmanın sırrının disiplinli çalışmak ve inanmak olduğunu ifade eden Yıldırım, “Çemişgezek ilçemizin öğrencilerinin çoğu çok çalışkan ve başarılı. Her şeyden önce inanacaksın başaracağına. Ben sınava girmeden önce denemelerde bütün sorulara doğru yanıt vermeyi planlıyordum. Yine de inanıyorum ikinci sınavda full çekeceğime. Düzenli çalışıyorum ve haftada mutlaka bir kitap bitirmeye çalışıyorum” diye konuştu.

    “Diş doktoru olmak istiyorum”

    Haftanın 5 gününü okulda, 2 gününü ise evde geçirdiğini dile getiren Yıldırım, şunları kaydetti:

    “Hafta sonları köye gittiğimde yine düzenli ders çalışmamın yanında babama ahır işlerinde, anneme de ev işlerinde yardım ediyorum. Yaz aylarında babam çiftçilik de yaptığı için gücüm yettiğince derslerimi aksatmadan evimizin her işinde aileme destek olmaya çalışıyorum. İleride de diş doktoru olmak istiyorum. Çok sevdiğim bir meslek. Bunu yapabilmem durumunda insanlara çok faydalı olabileceğimi düşünüyorum.”

    “Artık ölümler normal karşılanıyor”

    Türkiye’de ve dünyada son zamanlarda artan şiddet olaylarına çok üzüldüğünü de vurgulayan Yıldırım, “Günümüzde çocuk ölümleri ve insan ölümleri artık normal karşılanıyor. Her hafta sonu eve gittiğimde, her televizyon açtığımda ölüm ve şiddet haberi izlemek beni çok üzüyor. Bunların artık bitmesini istiyorum. Ülkemize, tüm dünyaya barışın hakim olmasını istiyorum. Umarım çocuklar artık ölmez. Böyle güzel eğitim alırlar. Ülkesine, vatanına, milletine ve devletine hayırlı birer evlat olurlar” ifadelerini kullandı.

    “Kızımla gurur duyuyorum”

    Kızının başarısının kendilerini çok mutlu ettiğini anlatan baba Kazım Yıldırım ise, şunları söyledi:

    “Kızımla gurur duyuyorum. Kızımın bu sınavda iki yanlışı oldu. İkinci sınavda full yapmasını arzu ediyorum. Kızıma inanıyorum ve güveniyorum. Kızımın da kendisine güveni çok fazla. Ben köyde hayvancılıkla uğraşıyorum. Kızım da geldiği zaman ahırda bana yardımcı oluyor. Bahar aylarında geldiği zaman o da benimle hayvan otlatmaya gelmek istiyor. Beraber hayvanlarımızı otlatmaya gidip geliyoruz. Kızım hiçbir zaman azmini kaybetmedi. Çalışma konusunda hırs yaptı. Bu başarı azmin ve çok çalışmanın ürünüdür. Kızıma emek veren öğretmenlerine çok teşekkür ediyorum. Alt birimden en üst birime emeği bulunan bütün eğitim kadrolarına teşekkür ediyorum. Vatanını, milletini ve devletini seven evlatlar yetiştirmek için çaba gösteriyoruz.”

  • Ayşenur Kanseri Yenip Avrupa Turuna Çıktı

    Kahramanmaraş’ta yaşayan Çukurova Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi beşinci sınıf öğrencisi Ayşenur Olgar, mezuniyetine 4 ay kala yakalandığı lenf kanserini yenip Avrupa turuna çıktı.

    Okulunu dondurmak zorunda kaldığını belirten 24 yaşındaki Ayşenur Olgar, “Hastalığımı öğrendiğimde tek başınaydım, umudumu hiç kaybetmedim. Dağcılık sporu ile ilgilendim, maçlara gidip tezahürat yaptım. Anlayacağınız hayatın tadını çıkarmaya devam ettim” dedi.

    Gece gündüz demeden onu yalnız bırakmayan ailesi ve arkadaşları, hatta tanımadığı kişilerden dahi dua aldığını söyleyen Olgar, radyoterapi alırken okuluna geri döndü. Müjdeli haberi geçen yılın sonunda alan ve kanseri yenen Olgar, okuldan mezun olup söz verdiği Avrupa gezisine çıktı.

    Avrupa gezisine amcasının yaşadığı İsviçre’den başlayan Olgar, daha sonra Fransa ve İtalya’ya gitti, İsviçre’de helikopterle şehri seyredip, Fransa’da yağmur altında gezdi. İtalya Milano’yı ise sokak sokak adımladı.

    HASTAYKEN KURDUĞU HAYALİ GERÇEK OLDU

    Olgar, “Çok yakın bir arkadaşım, hastalığımda, ’Şu an nerede olmak istersin’ diye sormuştu. Ben de ona, ’Paris’te tek başıma, kulağımda kulaklık, yağmurlu bir günde gezmek isterdim. Saçlarımın olmasını ve yağmurdan ıslanmasını isterdim’ demiştim. Aylar sonra Paris’e geldiğimde, şehre iner inmez yağmur başladı. Kulaklığımı taktım. Eyfel’e gidip, sokak sokak gezdim. Yağmur şiddetliğinde ise herkes kaçışırken ben şapkamı indirip, çılgınlar gibi dönmeye başladım. İnsanlar delirmişimcesine bana bakıyordu. Bir taksici yanıma gelerek, çok ıslandığımı, arabaya binmem gerektiğini söyledi. Bense ona bu anı 10 aydır beklediğimi ve yaşadığım en güzel şeylerden birinin bu olduğunu söyledim” diyerek, hayalinin nasıl gerçek olduğunu anlattı.

    “KANSERİ GÜLEREK YENDİM”

    Olgar, kanseri nasıl yendiğini soranlara ise şu cevabı veriyor: “İşin sırrı gülebilmek. Kanseri sadece gülerek ve sürekli içinde bulunduğum durumla dalga geçerek yendim. Fiziken çok yorulup, çok acı çektim, ama psikolojimi güçlü tutmaya çalıştım. Kader cesurlara gülermiş” dedi.