Etiket: ayasofya

  • Ayasofya cami açılışına katılan kadınlara çirkin paylaşıma tepki

    Ayasofya cami açılışına katılan kadınlara çirkin paylaşıma tepki

    Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Tokat Milletvekili Yücel Bulut, Ayasofya Camii’nin açılışına katılan kadınlara sosyal medya üzerinden hakarette bulunan Saadet Partisi (SP) Üyesi Ebubekir Savaşan’a karşı tepkisini dile getirerek, “Biz burada hep birlikte yargı sürecini takip edeceğiz. Derdimiz şu; tekrarı yaşanmasın, bu olayın yeni mağdurları olmasın” dedi.

    Ayasofya Caminin açılış programına katılan ve hatıra fotoğraf çektiren 15 Temmuz’da yaşamını yitiren İbrahim Yıldız’ın eşi, 15 Temmuz gazisi Adviye Gül İsmailoğlu ve Gazeteci Yazar Hilal Kaplan hakkında Saadet Partisi (SP) Üyesi Ebubekir Savaşan, sosyal medya hesabından hakaret içeren bir paylaşımda bulundu. Gözaltına alınan Savaşan, çıkarıldığı adli makamlar tarafından tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı. Ayasofya-i Kebir Camii Şerif’in 86 yıl sonra ibadet açılmasına şahitlik ederek caminin açılışına katılanlara yönelik yapılan çirkin paylaşım kamuoyunda tepki çekti.

    Çirkin paylaşım toplumu yaraladı

    Sosyal medya düzenlemesi görüşmelerinin ardından TBMM’nin yaz tatiline girmesi nedeniyle Tokat’ta çeşitli temaslarda bulunan MHP Tokat Milletvekili Yücel Bulut’ta söz konusu çirkin paylaşımın herkesi derinden yaraladığını belirterek, “Son zamanlarda sık sık dikkati çekmeye çalıştığım sosyal medyadaki çürüme toplumdaki çürümeyi de tetikliyor. ’Toplumda da sosyolojik, ahlaki yapıyı çökertiyor’ diye işaret etmiştik. Bu minvalde de bir sosyal medya düzenlemesi parlamentoda yasalaşarak geçti. Bu yaşanan vakaların hepsinin toplamı maalesef talihsiz ve kötü örnekler olmasına rağmen Türkiye’nin bir sosyal medya düzenlemesine ne kadar ihtiyaç duyduğunu da bir yönüyle ortaya koymuştur” dedi.

    “Yargı sürecini takip edeceğiz”

    Skandal paylaşım üzerine yargının harekete geçtiğine işaret eden MHP’li Bulut, “İşin hukuki kısmını elbette ki yargı mercileri halledecektir. Ama işin vicdani ve ahlaki yönüyle ilgili bir şeyler söylememiz gerekiyorsa, her gün başka bir noktada birisinin tacize, hakarete maruz kaldığını bilerek topyekün bir düzenleme ve bir tepki ortaya koymamız lazım. Toplumun dilini düzeltmemiz sosyal medyada ortaya çıkmış olan ve adeta bir lağım görüntüsünü veren bu dilden,, bu üsluptan Türkiye’yi kurtarmamız gerekiyor. Dolayısıyla sosyal medya yasası bunun ilk aşamasıydı. İnşallah daha fazla ihtiyaç duyulduğu noktalarda da bu yasal düzenlemeye dolgu, eklemeler yapmak suretiyle bu süreci bir çeki düzen verileceği inancındayım. Bu vesileyle ben tekrar o hanımefendilere geçmiş olsun dileklerimi sunuyorum. Olayın bir başka tarihsiz boyutu da maalesef olayın failini Tokat’lı olmasıydı. Ama kesin hatlarla şunu söyleyebiliriz ki; kadim bir şehri olan Tokat’ın kültürü, örfü, adeti ve birikimi kesinlikle böyle bir dili, üslubu onaylamaya müsait değil. Birkaç gündür Tokattayım sohbetlerde denk geliyorum vicdan sahibi herkes, esnafından tuttun Tokat’taki yerel bürokratına kadar bu meseleyi onaylamadığını yüksek sesle söylüyor. Dolayısıyla böyle bir üslup, düşünce beyanı açıklama tarzı asla ve asla bizim memleketimizi, Tokat’ın güzel yürekli insanlarını temsil edecek bir durum değil. Biz burada hep birlikte yargı sürecini takip edeceğiz. Derdimiz şu; tekrarı yaşanmasın, bu olayın yeni mağdurları olmasın. Bu konudaki hassasiyetimiz budur” diye konuştu.

    “Hak ettikleri cezayı alacaklar”

    Sosyal medya düzenlemesi ile bu tür olumsuzlukların önüne geçileceğini ifade eden Bulut, “Artık sahte hesapların arkasına sığınarak insanların namusuna, şerefine hayat hakkına itibar suikastleri düzenleyen bu hastalıklı yapı Rabbim izin verirse yargı mercileri tarafından rahatlıkla deşifre edilecek. Hak ettikleri cezayı alacaklar ve bununla belirli bir periyot içerisinde bu soruşturmalarla birlikte artık bu hastalıklı yapının sosyal medyadan arındırılacağı, sosyal medyanın da Türk milletinin örfüne, adetine, gelenek ve göreneklerine uygun bir şekilde sosyal hayatımızda nasıl yaşıyorsak, sosyal hayatımızda ilişkilerimiz ne kadar medeni ise ne kadar nezaket ve zarafet sahibi isek sosyal medya da aynı dil ve üslubu egemen kılacak bir noktaya doğru evrileceğini düşünüyorum. Sosyal medyada bu kadar çirkinleşmenin sebebi bunun hukuki yaptırımının olmadığına ilişkin maalesef toplumda oluşan bir kanı idi. Sosyal medya yasası ile inşallah bu ters düz olacak. Yani olayların failleri yargı organlarına teslim edilecek ve hak ettikleri cezayı aldıktan sonra sosyal medyadaan belirli bir takvim içerisinde arındırılacağını düşünüyorum” ifadelerini kullandı.

  • Milletvekili Aydın: “Ayasofya kararı Müslümanların öz güvenlerini yerine getirdi”

    Milletvekili Aydın: “Ayasofya kararı Müslümanların öz güvenlerini yerine getirdi”

    AK Parti Genel Merkez Disiplin Kurulu Başkanı ve Adıyaman Milletvekili Ahmet Aydın, Ayasofya ve İstanbul Sözleşmesiyle ilgili önemli açıklamalarda bulundu.

    Beraberinde AK Parti Merkez İlçe Başkanı Mustafa Alkayış ile İhlas Haber Ajansı (İHA) Adıyaman Bürosunu ziyaret eden Ahmet Aydın, ülke ve kent gündemiyle ilgili değerlendirmelerde bulundu.

    Sohbet havasında geçen ziyarette ülke gündemine ilişkin açıklamalarda bulunan Ahmet Aydın, Ayasofya karanının, Müslümanlara özgüven getirdiğini belirterek, İstanbul Sözleşmesi’nin aile yapısına zarar vermeden düzenlenebileceğini kaydetti.

    Aydın, “Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği gibi İstanbul Sözleşmesi ayak üstü konuşulacak konular değil. Üzerinde çalışılması gereken bir konu. Sözleşme tarihinden sonra neler oldu, bu sözleşmeye bağlı olarak mı bir takım gelişmeler yasandı? Yoksa ikincil mevzuatta tüm bunların birlikte ele alınması lazım. Aile yapımızı zedeleyemeyecek tarzda, fırsat eşitliğini de bir şekilde sağlayacak bir takım düzenlemelere ihtiyaç var. Bunun incelenmesi, araştırılması, fıtrata aykırı tarafları evet var. Yok eğer bunlarında telafi edecek tarzda bir düzenlemeye ihtiyaç olabilir. Sözleşmeden çekilip çekilme konusunda Türkiye’nin vereceği bir karardır. Türkiye eğer ihtiyaç varsa sözleşmeden çekilebilir. Yada çekincelerin ortadan kaldırılması, aile yapımıza zarar vermeyecek şekil verilebilir. Sözleşmeye bağlı olarak değil yasal düzenlemelerde buna bakmak lazım” dedi.

    Aydın, Ayasofya kararıyla ilgili ise, “Birilerinin iradesiyle idare edilen bir Türkiye yok. Türkiye’nin ipi kendi elinde, milletten alınan güç ile kararlar alınıyor. Ayak ayak üstüne atıp Türkiye’ye talimat vermeye alışmışlardı. Ayasofya kararı Türkiye’nin egemenlik hakkıdır. Bütün İslam ümmetinde de ciddi bir heyecan oluşturdu. Müslümanların öz güvenleri açısından son derece önemli bir gelişme oldu. Evet kolay değildi ama Cumhurbaşkanımız hiç bir çekince ileri sürmeden bu kararı verdi” diye konuştu.

    Pandemi sürecinde de Adıyaman’a hizmet için canla başla çalıştıklarını aktaran Aydın, “Kurban Bayramı vesilesiyle yine kentimizde, sahalardayız. Şehrin taleplerini beklentilerini çözüme kavuşturmaya çalışıyoruz. İhtiyaç ve talepleri ilk elden çözmeye çalışıyoruz. Bütün hemşerilerimizin Kurban Bayramını kutluyorum.

    Pandami sürecinde hayat devam ediyor, bu süreçte hiç durmadık. Adıyaman özelinde sahadaydık. Ankara’da Adıyaman’ın taleplerini yakından takip ettik.

    Köprülü Kavşağın 600 gün süresi olmasına rağmen bunu kısa bir sürede tamamlandı. İnşallah 15 Ağustos’ta trafiğe açılacak. Adıyaman’da 300 Yataklı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi’nin ihalesinin Mart ayında yapılacağını duyurmuştuk. 217 milyon bedelle yatırım programına alınmıştı ve ihalesi yapılarak sözleşme imzalandı.

    Yağmurun yoğun olduğu dönemde sel oluşuyordu, DSİ tarafından kuşaklama kanalı ihalesi yapıldı. Besni, Gölbaşı ilçeleriyle birlikte, Harmanlı, Belören, Besni Suvarlı ve 12 köyün içme ve sulama suyu ihtiyacını karşılayacak olan Erkenek İçme Suyu Projesinin ihalesi yapıldı. Yer teslimi yapılarak inşaatına başlandı. 130 kilometre ileriden 2 sene içerisinde suyu getirmeyi hedefliyoruz. Türkiye’de 25 sulama projesini TOKİ marifetiyle finansmanında ayarlamak suretiyle planlaması yapıldı. 25 Projeden ikisi Koçali ve Gömükan projeleridir. Adıyaman ve Besni Millet Bahçelerinin ihalesi gerçekleşti. Samsat Hükümet programını ihale etti. Adıyaman Emniyet Müdürlüğü inşaatına başlandı. Valilik, özel idare binası tamamlandı. Samsat ve Çelikhan ilçelerimizle birlikte Pınarbaşı ve Balkar beldelerimizi doğalgaza kavuşturuyoruz. Temennimiz Tut, Sincik, Gerger ilçelerimizi de doğal gaza kavuşturmanın gayretinde olacağız. Spor tesislerimiz devam ediyor. Merkezde 15 halı saha, 1 gençlik merkezi yapılacak. İlçelerde devam eden spor yatırımları var. 2002’de 9 tesis varken şimdi 100’ü geçti.

    Adıyaman Türkiye ortak paydasında kamu ve sivil iradeyle birlikte her türlü yatırımın arkasındayız. İnşallah yeni yatırımları hep birlikte gerçekleştireceğiz.

    Kahta02 Spor BAL’da lider olmuştu. Pandemi sürecini dikkate alarak BAL’da top koşturan şehir takımları var. Bu sürece dikkate alarak 2 defa Gençlik Spor Bakanımızla görüştük, Kulüpler Birliği ile Futbol Federasyonu ile görüştük. Bu manada 1-2 puan geride olan takımlarında 3. Lige çıkması konusunda girişimlerde bulunduk. Adıyaman gibi 11-12 şehrimiz çifte bayram yaptı. Adıyaman 1954 Spor ve Kahta02 Spor’a 3. Lig’de başarılar diliyorum” ifadelerini kullandı.

  • Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat’tan Ayasofya önerisi: “24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalı”

    Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Canpolat’tan Ayasofya önerisi: “24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalı”

    Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde 86 yıl sonra cuma namazı kılınmasına ilişkin, “24 Temmuz tarihi, Türk tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. 86 yıl sonra tekrar cuma namazının kılındığı 24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalıdır” dedi.

    Osmanlı Ocakları’nın tarih hocası, konferans ve toplantılarına katılan Rotterdam İslam Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Akgündüz ile Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat, 86 yıl sonra dün ilk kez namaz kılınan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin açılışı ve tarihi sürecine ilişkin Ayasofya Camii önünde karşılıklı değerlendirmelerde bulundu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Ayasofya üzerinden dünyaya verdiği mesajların önemine dikkat çeken Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, “Sayın Cumhurbaşkanımız ‘Ayasofya; kiliseden değil, müzeden camiye dönüştürüldü’ dedi. Ben bu sözü çok sevdim” şeklinde konuştu.

    “Adının yanına vakfiyede yer alan ve orijinal ismi olan ‘Mescidi Fethiye’ adının da eklenmesi gerekir diye düşünüyorum”

    Fatih Sultan Mehmet’in Ayasofya Vakfiyesi üzerinden AK Parti hükümetine ve Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’a seslenen Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Türkiye, Ayasofya’yı camii olarak ibadete açmakla çok önemli ve hayırlı bir hizmete imza atmıştır. Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi adının yanına vakfiyede yer alan ve orijinal ismi olan ‘Mescidi Fethiye’ adının da eklenmesi gerekir diye düşünüyorum.”

    Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat’la ilginç bir hatırasını da paylaşan Prof. Dr. Ahmet Akgündüz, şunları söyledi:

    “Avrupa’da bir siyasi partinin başkanı, bana bundan tam 19 sene öncesinde ilginç bir söz söyledi. Ayasofya konusunda fikirlerini benimle paylaşan o siyasi parti başkanı, ‘Samimi bir Hristiyan devlet adamı Ayasofya’nın kirli, paslı bir müze olarak kalmasını istemiyor. İster cami veya ister kilise olsun ama müze yerine mabet olarak kalsın’ dedi. Bu sözü bundan tam 19 yıl öncesinde bir siyasi partinin genel başkanı bana söyledi.”

    “Fatih Sultan Mehmet, o dönemlerde tüm kilise ve havraları çok rahatlıkla camiye dönüştürebilirken adaletli davranmıştır”

    Ayasofya’nın ibadete açılması nedeniyle bazı Avrupa ülkelerinden gelen tepkileri de yorumlayan Akgündüz, sözlerini şöyle tamamladı:

    “Ayasofya ve İstanbul savaş yoluyla, kılıç gücüyle alınmıştır. Hahamlar ve papazlar, Fatih Sultan Mehmet Han’a gelerek, ‘17 tane kiliseyi ister camiye dönüştürebilir veya istersen yıkabilirsin. O halde sen burayı barış yoluyla almış gibi muamele et’ dedi. İşte bu nedenle; Üsküdar, Beyoğlu, Kumkapı ve Edirnekapı’da kilise çanları çalıyor. Fatih Sultan Mehmet, o dönemlerde tüm kilise ve havraları çok rahatlıkla camiye dönüştürebilirken adaletli davranmıştır.”

    “24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalıdır”

    24 Temmuz tarihinin Bağımsızlık Günü olarak kutlanması gerektiğini ifade eden Osmanlı Ocakları Genel Başkanı Kadir Canpolat ise şunları söyledi:

    “24 Temmuz tarihi, Türk tarihi açısından önemli bir yere sahiptir. 86 yıl sonra tekrar cuma namazının kılındığı 24 Temmuz tarihi Bağımsızlık Bayramı olarak kutlanmalıdır. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye prangalarını kırmış, ikinci bir Bağımsızlık savaşı başlatmıştır. Türkiye’nin Ayasofya kararı da yerli ve milli bir duruşun ürünüdür. Eskisi gibi dışarıya karşı el pençe duran bir Türkiye yoktur. Türkiye her türlü baskıya rağmen kendi kararını kendisi verebilmiştir ve cuma namazını Ayasofya’da kıldık.”

  • Yurtdışından gelip Ayasofya Camisi’ni gelinlik ve damatlıkla ziyaret ettiler

    Yurtdışından gelip Ayasofya Camisi’ni gelinlik ve damatlıkla ziyaret ettiler

    Almanya’da dünya evine girecek olan gelin ve damat Türkiye’ye gelerek Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ni gelinlik ve damatlıkla ziyaret etti. Çifti gören vatandaşlar gelin ve damada büyük ilgi gösterdi.

    Cuma namazı ile 86 yıl sonra yeniden ibadete açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ne ziyaretler büyük ilgiyle devam ediyor. Son olarak Ekim ayında Almanya’da dünya evine girecek Sevban ve Münire çifti, yurtdışından Türkiye’ye gelip Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’ni gelinlik ve damatlıkla ziyaret etti.

    “Güzel fetih zamanında bize de buraya gelmek nasip oldu”

    Cami girişinde açıklama yapan Sevban Ovacin, eşinin Avustralya’da kendisinin Almanya’da yaşlandığını belirterek, “Evlilik münasebetiyle, hem de düğün çekimleri için buralara kadar geldik. Hem de Ayasofya’nın fethinde güzel fetih zamanında bize de buraya gelmek nasip oldu. Çok büyük bir vesile, buna vesile olanlardan Cenabı Allah razı olsun. Cenabı Allah buranın kadrini kıymetini bilenlerden eylesin inşallah. Düğünümüz 10’uncu ayda olacak” dedi.

    “Ayasofya daha güzel bir şekilde açılamazdı, o yüzden gelinlikle geldim”

    Ayasofya Camii’ne gelinlikle gelen Münire ise, “İslamiyet hakkında gurur duyuyoruz bir fetih yaşadığımızdan dolayı. Bu fetih bütün dünyaya duyurulmalı. Ayasofya daha güzel bir şekilde açılamazdı, o yüzden gelinlikle geldim” diye konuştu.

    Çifte vatandaşlar tarafından da büyük ilgi gösterildi.

  • Bakan Çavuşoğlu’ndan Ayasofya paylaşımı

    Bakan Çavuşoğlu’ndan Ayasofya paylaşımı

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, 86 yıl sonra yeniden ibate açılan Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kılınan cuma namazından kareler paylaştı.

    Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, müzeden 86 yıl sonra tekrar camiye dönüştürülen Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nin ibate açılmasıyla ilgili sosyal medya hesabında paylaşım yaptı. Bakan Çavuşoğlu, “Hamdolsun #AyasofyaCamii açıldı. Tarihte yeni bir sayfa da açıldı. Aynı zamanda Türkiye’nin bağımsızlık tarihinde de…” notuyla Ayasofya-i Kebir Cami-i Şerifi’nde kılınan cuma namazından kareler paylaştı.