Etiket: AYAKKABI

  • Kan Kaybeden Ayakkabı Sektörü Fuarla Canlanacak

    Ayakkabı üretiminde Türkiye’de ilk sırada yer alan ve günlük 40-50 bin çift ayakkabı üretilen Manisa’da kan kaybeden sektörü yeniden canlandırmak için ilk kez ayakkabı fuarı düzenlenecek. 4-7 Şubat tarihleri arasında Manisa Fuar Merkezinde gerçekleştirilecek fuar için Manisa Esnaf ve Sanatkarlar Odaları Birliği (MESOB)’nde bir araya gelen oda başkanları fuarın önemine dikkat çekti.

    MESOB binasında gerçekleştirilen basın toplantısında MESOB Başkanı Hasan Geriter, Manisa Ayakkabıcılar Odası Başkanı Mehmet Narin ile Manisa Pazarcılar Odası Başkanı ve MESOB Başkan Vekili Halim Şener fuarla ilgili bilgi verdi.

    MANİSA’DA BİR İLK

    Fuarın kan kaybeden sektörler için çok önemli olduğuna dikkat çeken Manisa Ayakkabıcılar Odası Başkanı Mehmet Narin, “Bu hafta Manisa’da bir ilki başarıyoruz inşallah. 4 Şubat günü saat 11.00’de Manisa Ayakkabı Fuarının açılışı yapılacak. Tüm esnaf, perakendeci ve toptancı arkadaşlar bu fuara davetlidir. Manisa’da ayakkabı sektöründe yeni tasarımlarımız var. Manisa daha önce merdane ayakkabı (erkek ayakkabısı) olarak Türkiye çapında tanınıyordu. Son yıllarda zenne ayakkabısına yani kadın ayakkabısına girdik. Deri ve çok kaliteli ayakkabı üretiliyor. Türkiye ve dünyada bunun tanıtımını amaçlayarak fuar düzenliyoruz. Fuar Merkezinde bir ilki gerçekleştireceğiz. Birlik Başkanımız Hasan Geriter bize çok fazla destek vererek öncülük yaptı kendilerine teşekkür ediyorum. İnşallah güzel bir organizasyon yapacağımızı tahmin ediyoruz. Tüm esnafımız açılışımıza davetlidir” dedi.

    ÇİN AYAKKABILARINA YÜZDE 40 VERGİ

    Eskiden erkek ayakkabı üretiminde Türkiye birincisi olduklarını anlatan Narin, şunları söyledi: “Tasarım ve model üzerine Gaziantep, Konya gibi yerlere kamyonla ayakkabı satıyorduk. Bugün Konya ve Gaziantep’te çok büyük imalathaneler oldu ve üretimimiz hakikaten o yıllarda çok yüksekti. Günlük 40-50 bin çift ayakkabı üretimimiz vardı. Şuan bu üretim dörtte bir oranında düşmüş durumda. Günlük 5-10 bin çift ayakkabı üretiliyor. Bu yönde bir sıkıntımız var. 80’li, 90’lı yıllarda Türkiye’de bir numaraydık. 2000’li yıllardan sonra sektörümüzde bir çöküş meydana geldi. 1999 yılındaki depremden sonra biz kan kaybetmeye devam ettik ve bu meydanda Çin ayakkabıları sektörümüze girdi. Ben aynı zamanda federasyonda yönetim kurulu üyesiyim. Çok büyük çalışmalarımız var bu konuda. Şuan Çin ayakkabılarına yüzde 40 gibi bir vergi geldi. Bu Manisa ve Türkiye’deki ayakkabı imalatçılarımıza çok büyük bir kazanç sağlayacaktır. Çin’den gelen ayakkabı ucuz da olsa yüzde 40 gibi bir vergi konuldu üzerine. Federasyon olarak çalışmalarımız bu yönde. Hedefimiz önümüzdeki yıllarda günlük 30-40 bin çift ayakkabı üretimine ulaşmak. Zaten fuar yapmamızdaki amacımız bu.”

    Manisa Ayakkabıcılar Odasının yaklaşık 200 üyesi olduğunu ve bunun 80 civarındaki üyesinin imalatçı olduğunu kaydeden Narin, fuara 22 firmanın katılıyor olmasını da ufak çaplı imalathanelerin mali sıkıntılarına bağlayarak önümüzdeki yıllarda düzenlenecek fuarlara daha fazla katılım beklediklerini açıkladı.

    Fuarın perakende satış olarak değil toptancı ve perakendeci esnafına yönelik olduğunu anlatan Narin, fuarda ayakkabı satışı olmayacağını sadece toptan satış olacağını dile getirdi.

    SEKTÖR KAN KAYBEDİYOR

    Fuar ve ayakkabıcılık sektörü ile ilgili basından destek beklediklerini kaydeden MESOB Başkanı Hasan Geriter, şöyle konuştu:

    “Manisa Fuar Merkezinde 4-7 Şubat tarihleri arasında bir ilki gerçekleştiriyoruz. Manisa’da geçmiş dönemlerde parlayan bir yıldız olan ayakkabıcılık sektörünün maalesef bugünlerde müthiş bir şekilde kan kaybettiğini, gerilediğini hep beraber izliyor ve görüyoruz. Bundan önceki dönemlerde ayakkabı sektörü dendiğinde İstanbul, İzmir ve Manisa akla geliyordu. Hatta Manisa İzmir’in üstünde Türkiye’de birinci veya ikinci sırada yer alıyordu. Öyle bir hal ki bugün ayakkabıcılar sanayi sitemizde üretilen ayakkabı ve bunu daha büyük çapta yapan diğer ayakkabıcılık sektörümüz günde 50-60 bin çift ayakkabıyı üretip hem iç piyasaya hem dış piyasaya satışları, ihracatları yapabilen bir kapasiteye sahipti. Bugün ise gelinen nokta hemen hemen sıfır noktasına kadar inmiş bir nokta. Bu nedenle Ayakkabıcılar Odası bu sektörün canlanması ve hareketlenmesi adına bir girişimde bulundu. Bu girişimlerinden dolayı kendilerini tebrik ediyoruz. Birliğimiz olarak her desteği bir paydaş olarak veriyoruz.”

    FUARA 22 FİRMA KATILIYOR

    Fuarın esas amacının Manisa’daki ayakkabı firmalarının ayakkabıyı ilk üretim aşamasında kesimine ve şekillenmesine kadar olan kısmını satıcıya tanıtmak olduğunu kaydeden Geriter şunları söyledi: “Bu fuar halkın buraya gelip kendilerinin beğeneceği bir ayakkabıyı almak için açılmış bir fuar değil. İthalat yapan, malı üreten arkadaşlarımızın satış yapacak kişilere modellerini, kesimlerini, şeklini tanıtması ve kendi kapasitelerini göstermeleri anlamına geliyor. Üretene hizmet verebilecek bir fuar. Bu nedenle bu fuarın ayakkabı üreticilerine tanıtılmasında basının da katkısı ve desteğini bekliyoruz. Sektöre ilgi duyan herkesin sektörel bazda fuara gelmesini bekliyoruz. Buraya başta İzmir olmak üzere bu konuda farklı illerden de reyonlar, stant açarak bu fuarı şereflendirecekler. Toplam 22 firma fuara katılacak. Fuarda esas amacımız, Manisa’daki ayakkabıcılık sektörünün tamamen ölmediğini, yok olmadığını tekrar bir diriliş içerisinde olduğumuzu ve neler yaptığımızı, yapabildiğimizi satıcı firmalara göstermektir. Bunu yapabilirsek Manisa’nın sırf iç pazar yönüyle diğer firmalarımıza da bu malların satımında önümüzdeki günlerde bize bir imkan sağlayacak.”

  • Ayakkabı Üreticileri Marka Hırsızlığından Şikayetçi

    Manisa’da üretim yapan tescilli bir ayakkabı firması, sektörde yaşanan taklit ürünlerle ilgili basın toplantısı düzenledi.

    Manisa Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Adnan Erbil, Üç El Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı ve Oda Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Sarı ile birlikte ayakkabı sektöründe yaşanan taklit ürün ve marka hırsızlığı ile ilgili açıklama yaptı. Toplantıda marka olmanın önemini anlatan Üç El Ayakkabı Yönetim Kurulu Başkanı ve Oda Yönetim Kurulu Üyesi Rıfat Sarı, markanın hem firma hem de ülke için bir prestij olduğunu belirterek, “Bu prestijli duruma gelebilmek bugünden yarına gerçekleştirilebilecek bir durum değildir. Uzun bir süreç gerekmektedir. Marka emek gerektirmektedir. Maddi manevi külfet ile uzun yıllar süren AR-GE çalışması sonunda ortaya konan markanın korunması gerekir. Emeğe saygı göstermek onun korunmasıyla olur. Özellikle emek yoğun sektör olan sektörümüzde marka oluşturabilmek çok güç bir iştir. Yıllarca uğraşarak emek ve sermaye harcayarak oluşturduğunuz markanızın sorumsuz, adalet duygularından yoksun kişiler haksız yere taklit ederek kullanması kabul edilebilir bir durum değildir. Bu bir emek hırsızlığıdır. Bunun en ciddi bir şekilde cezalandırılması gerekir” dedi.

    İTHAL AYAKKABIYA YÜZDE 40 VERGİ

    Türkiye’de son yapılan düzenlemeyle ithal ayakkabıda yüzde 40 vergi artışı yapıldığını ve bunun yerli üreticiler tarafından olumlu olarak karşılandığını söyleyen Sarı, şöyle konuştu:

    “Ayakkabıda yurt dışından gelen ürünlerde yüzde 40 vergi artışı yapıldı. O kalitesiz ayakkabıların içeri girmemesi için alınan tedbirler. Aldığınız bütün ürünlere yüzde 30 yüzde 40 vergi üzerine konuyor ve ithalatta çok büyük zorluklar getirildi. Türkiye’de çok güzel şeyler yapılıyor. Tüketici bunların farkına vardı. Bir kanser yapan ürünü siz giymezsiniz. Sigara gibi bunu atıyorsunuz. İnsanlar bunun farkına vardı. O yüzden sektörün geleceği çok parlak”

    Rusya’nın Türkiye’ye uyguladığı ambargo sonrasında oradaki ayakkabı sektöründeki yatırımcıların zor durumda olduğunu anlatan Sarı, şunları söyledi: “Rusya’daki yatırımcılar çok zor durumda. Şu an önlem alınıyor. Oradaki yatırımcılar Azerbaycan üzerinden ürünü Rusya’ya sokuyor. Bazı çalışmalar var ama o da önümüzdeki Şubat ve Mart aylarında kesinleşecek. Şu an kesinlikle mal girmiyor. Bizi çok değil ama bütün sektörü etkiler diye düşünüyorum.”

    MTSO Başkanı Adnan Erbil ise marka hırsızlığı ile ilgili olarak, “Marka olmak için bir malı üretmeniz yeterli değil, aynı zamanda kaliteli üretmeniz gerekiyor. Marka hırsızlığına geldiğimizde, ha birinin cebinden parasını çalmışsınız, ha onu taklit etmişsiniz, hiçbir farkı yoktur” diye konuştu.

  • Uzmanlardan Ayakkabı Uyarısı

    Uzmanlar ayakların vücudu ayakta tutan denge mekanizması olduğunu belirterek, ayakkabının şıklığına değil, rahatlığına bakılması konusunda uyarılarda bulundu. Uzmanlar, topuklu ayakkabıların çeşitli sağlık sorunlarına da yol açtığını ifade etti.

    Zirve Üniversitesi Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Bölüm Başkanı ve Fizyoterapi ve Rehabilitasyon Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Ali Cımbız, yaptığı açıklamada ayak sağlığının korunması yöntemlerinde bilgiler verdi. Cımbız, ayakların bütün vücudu ayakta tutan yegane denge mekanizması olduğunu belirterek, “Ayaklarımız belki de sadece konusu açıldığında aklımıza gelen bütün vücudumuzu gün boyu bir kere bile söylenmeden ayakta tutan yegane denge mekanizmamızdır. Bütün vücudumuzu taşıyan ve tüm dengeyi sağlayan ayaklarımıza ne kadar bakıyoruz” dedi.

    Genellikle insanların ellerine baktıkları kadar ayaklarına bakmadıklarını belirten Cımbız, “Dünya’da şu an düzgün ayak bakımı yapmadığı için diyabet nedeniyle, yüz binlerce insanın ayakları kesiliyor. Bunun beraberinde yeterince ayak sağlığına dikkat etmediği için yürüyüşü bozulan, bel ağrısı çeken, diz ağrısı çeken insanlar var. Bu nedenle ayak bakımı ve ayağa bakılacak hassasiyet çok önemlidir” diye konuştu.

    Cımbız, “Giydiğimiz ayakkabılar veya çoraplar, ayaklarımıza uyguladığımız bilinçsiz yöntemler ayaklarımızda çok ciddi sağlık problemlerine yol açabilir” diye konuştu. Prof. Dr. Ali Cımbız, “Başta ayaklarımızın su toplaması olmak üzere, nasır, mantar, ayak kokusu, ayak ağrısı, ayak şişmesi, kesikler ve yaralanmalar gibi pek çok problem ayak sağlığımızı tehdit ediyor. Bunların önüne geçmek ve ilerlemesini engellemek için her gün düzenli olarak ayaklarımızı kontrol etmeli ve gerekirse günlük bakım yapmalıyız” uyarılarında bulundu.

    YAKIŞMASI DEĞİL RAHATLIĞI ÖNEMLİ

    Cımbız, ayakkabı seçilirken elbise uygunluğuna, modeline yada markasına bakılmaması gerektiğini ifade etti. Önemli olan ayağın rahatlığı olduğunu anlatana Cımbız, “Giyeceğiniz ayakkabı ayak arklarını, iç kısmını, arkadaki ulaşabilenden sıkmayan ve yerdeki stresleri alan bir ayakkabı olmalıdır. Bunun dışında üzerindeki yükü absorte etmek için ayakkabının tabanının esnek olması gerekiyor. Bayanların giydiği beş santim, on santim topuklu ayakkabılar vücuda yük bindirmektedir. Çeşitli ayak sorunlarına davetiye çıkartmaktadır” şeklinde konuştu. Ayak sağlığını korumak için Zirve Üniversitesi öğrencilerine tavsiyelerde bulunan Dr. Cımbız, “Ayakkabı ayağınızı terletmemeli. Yazın giyilecek ayakkabıyı yazın kışın giyilecek ayakkabıyı kışın giyin. Özellikle erkekler her zaman aynı ayakkabıyı giymemeli. Ayakkabının da dinlendirilmesi gerekiyor. Bunun dışında ayak sağlığı için düzenli tırnak kesimi ve ayağın kurutulması da çok önemli” diye konuştu.

  • Yüksek Topuklu Ayakkabı Bel Fıtığına Yol Açıyor

    Özellikle çalışan kadınların tercihi olan yüksek topuklu ayakkabıların, vücutta önemli sağlık sorunlarına yol açabildiği bildirildi.

    Medical Park Tarsus Hastanesi Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Uzmanı Dr. Pınar Müge Sarıkaya, 4 santimetreden yüksek topuklu ayakkabıların bel ve dizlerde ağrıya yol açtığını, ilerleyen dönemlerde sorunun bel fıtığına kadar varabileceğini ve bunun da ameliyat gerektirebileceğini kaydetti. Dr. Sarıkaya, yüksek topuklu ayakkabılardan vazgeçemeyenlerin, en azından giydikleri gün sayısını azaltabileceğini belirtti.

    KALÇA-OMURGA DENGESİ BOZULUYOR

    Topuk boyu olarak ideal ölçünün 2 ile 4 santim arasında olduğunu belirten Dr. Pınar Müge Sarıkaya, 5 santimetreden itibaren yüksek topuklu ayakkabıların olumsuz etkilerinin görülmeye başladığını vurguladı. Dr. Sarıkaya, “Belin belirli bir kavsi vardır. Yüksek topuklu ayakkabılarda bu kavis artar. Bu da ağırlık merkezinin öne kaymasına yol açar ve kalça ile omurga arasındaki denge bozulur. Bu da bel ağrılarına yol açıyor” dedi.

    Dr. Sarıkaya, ideal ayakkabı olarak ‘topuğu kavrayan kısmı sert, önden bağcıklı ya da bandajlı, sivri burunlu olmayan ve tabanı elastik olan’ modelleri önerdi.

    HAFTADA BİRKAÇ GÜN MOLA VERİN

    Kimi zaman estetik nedenler, kimi zaman da boy kısalığı gibi sosyal nedenlerle yüksek topuklu ayakkabıların popülaritesini koruduğunu belirten Uzm. Dr. Pınar Müge Sarıkaya, yüksek topuklu ayakkabıdan vazgeçemeyenlerin en azından giydikleri gün sayısını azaltmalarını önerdi. Dr. Sarıkaya, “İş yerinde imkanı olanlar, en azından 10-15 dakika normal ayakkabı giyebilirler. Akşamları bel ağrıları için hekimin önereceği gevşeme ve güçlendirme egzersizleri yapabilirler. Ayrıca ayaklarını 15-20 dakika ılık suda bekleterek yüksek topuklu ayakkabının getirdiği sorunları azaltabilirler” diye konuştu.

  • Ayakkabı Hırsızı Güvenlik Kamerasında

    Manisa’nın Yunus Emre ilçesinde bir apartmana giren şahsın dairelerin kapısındaki ayakkabıları çalması güvenlik kameralarına yansıdı.

    Bir apartmana elinde poşet ve çantayla giren şahıs, 20 dakika boyunca bütün apartmanı gezerek kapı önlerinde bulunan ayakkabıları yanında getirdiği bavul ve çantanın içine attı. Erken saatlerde yaşanan hırsızlık olayında apartman sakinlerinin, apartmana girip çıkması dikkat çekerken, ayakkabı hırsızı hiç bir şey olmamış gibi çantasına doldurduğu ayakkabılarla apartmandan çıkarak kayıplara karıştı.

    Apartmanın güvenlik kamerasınca kaydedilen hırsızlıkla ilgili ev sahiplerinin polise şikayetçi olacağı öğrenildi.