Etiket: Avukatı

  • Avukatı Darp Edip, Arabasını Gasp Ettiler

    Diyarbakır’da takip ettiği dosyanın hacizli aracının satış işlemlerini gerçekleştiren avukat darp edildikten sonra aracı gasp edildi.

    İddiaya göre Avukat Fırat Güleken ve asistanı, takip etmiş olduğu bir dosyanın hacizli aracının satış işlemlerini gerçekleştirdikten sonra dosya borçlusu olduğu öne sürülen kişiler tarafından üç araçla takip edildi. Güleken ve asistanının Yenişehir ilçesi Şehitlik semtinde kırmızı ışıkta önleri kesilip, darp edilerek araçları gasp edildi.

    Konu ile ilgili açıklamalarda bulunan Diyarbakır Barosu Başkan Vekili Ahmet Özmen, yönetim kurulunun olaydan haberdar olur olmaz Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı nezdinde girişimlerde bulunduğunu ve konu ile ilgili savcılıkça soruşturma başlatıldığını söyledi. Özmen, “Avukatlar bir davanın tarafı değiller. Onlar sadece hukuk içerisinde en iyi şekilde müvekkillerinin haklarını savunurlar. Bir davada bir tarafın karşısında olan bir avukatın başka bir davada veya işte o kişilerin vekili olma durumu da söz konusudur. Hiç kimse avukatlara saldırarak, tehdit ederek veya korkutarak hak arama yollarının önünde duramaz. Bir avukata görevi nedeniyle saldırmak, hakka, hukuka ve tüm yargı camiasına saldırmak demektir. Diyarbakır Barosu olarak bu saldırıyı mesleğimize ve tüm üyelerimize yapılmış addediyor ve şiddetle kınıyoruz. Meslektaşımıza geçmiş olsun derken, bu saldırıyı yapanların ve azmettirenlerin sanık sandalyesinde ve mahkeme huzurunda hesap verirken bizleri karşılarında göreceklerini bilmelerini istiyoruz” dedi.

  • Alparslan Çelik’in Avukatı: ’’Müvekkilime Pilotu Öldürdün MÜ Diye Sordular’’

    Düşürülen Rus savaş uçağından paraşütle atlayıp kurtulan Rus pilotu öldürdüğü ileri sürülen Alparslan Çelik’in avukatı Naci Tataç, ’’Alparslan beye kendisi ile alakası olmayan bir araçtan çıkan silah nedeniyle sorgulama yapıldı. Ayrıca en son soruda en çok garibimize giden hukuken de yadsıdığımız bir şey oldu. Bu da; Rus uçaklarının düşürülmesi ile beraber uçaktan atlayan pilotları öldürdüğünüzü açıkladınız yargılaması ile yaklaşmışlar’’ dedi.

    İzmir’de gözaltına alınan ve düşen savaş uçağından atlayıp kurtulan Rus pilotu öldürdüğü iddia edilen Alparslan Çelik ve yanında yakalanan 13 kişinin emniyetteki sorguları tamamlandı. Şüpheliler, yoğun güvenlik önlemi altında ’6136 sayılı kanuna muhalefet’ suçundan İzmir Adliyesine sevk edildi. Adliye de Alparslan Çelik’in avukatı Naci Tataç açıklama yaptı. Avukat Tataç, şunları söyledi: “Sorgulamada, Alparslan beyin sadece arkadaşlarıyla yemek yerken ilişkisi olmayan bir arabadan çıkan silahlarla ilgili sorular soruldu. Ama çok iyi niyetli değildi. Yani ülkeye giriş yaptığından itibaren bütün her şeyini sorguladılar. İlişkisi olmadığı halde de en son soruda da en çok garibimize giden hukuken de yadsıdığımız bir şey oldu. Bu da; Rus uçaklarının düşürülmesi ile beraber uçaktan atlayan pilotları öldürdüğünüzü açıkladınız yargılaması ile yaklaşmışlar. Sorgulamada Alparslan beye, Rus pilotları öldürdüğünüzü sosyal paylaşım sitelerinde ve basın aracılığıyla açıkladınız, bunu anlatır mısınız diye sormuşlar. Bu olayla alakalı bir durum değil, bu tür sorunun sorulmasına gerek yok diye cevapta vermedik. Doğrusu bu soruyu görünce huzursuz da olduk aslında. Başka bir etken güçlerin olduğunu düşünüyoruz.’’

    Gözaltında bulunan Serkan Kurtuluş’un avukatı Sıddık Caner Erşen ise, ’Müvekkilimin ifadesi sürecinde genel olarak kimliği belirlenmeyen bir kişi tarafından yapılan ihbar neticesinde yapılan aramada bulunan birkaç eşya ile ilgili sorular sorulmuş. Sorular geneldir hiçbir suç unsuru taşımamaktadır’ dedi.

  • Simav’ın En Tecrübeli Avukatı

    Kütahya Barosu’nun en tecrübeli avukatlarından Külter Gültekin Tüfekçioğlu, (82) mesleki başarılarıyla meslektaşlarına örnek oluyor.

    53 yıllık avukat Tüfekçioğlu, Hukuk Fakültesi’ne devam eden avukat adaylarına mesleğin inceliklerini ve özelliklerini de anlatıyor.

    Tüfekçioğlu, genç meslektaşlarına ve avukat adaylarına tavsiyesinde, “Avukatın ilk karşılaştığı kişi müvekkili olduğu için onunla mesafesini iyi ayarlamalıdır. İyi bir avukat temiz düzenli, iyi giyinen ve hazırlıklı olarak iyi hitap eden kişidir. Öğretmenlik mesleği ile başlayan hizmetlerimin en güzel meyvesi olarak yetiştirdiğim oğlum Avukat Salih Tüfekçioğlu da 1988 yılından beri bu mesleği sürdürmektedir” dedi.

    Tüfekçioğlu, Dumlupınar Üniversitesi Simav Teknik Eğitim Fakültesi ve Meslek Yüksekokulu’nda da zaman zaman öğretim elemanı olarak görev yapıyor. (MEİ-EFE )

  • Sabancı Suikastı Zanlısının Avukatı: “3 Ayrı Kimlikle Dolaşması Mümkündür”

    Yunanistan’dan eylem yapmak için geldikleri Türkiye’de yakalanan DHKP/C’li teröristler İsmail Akkol ve Fadik Adıyaman’ın avukatları Oya Aslan, yaptığı açıklamada müvekkili İsmail Akkol’un 3 ayrı kimlik kullanmasının mümkün olduğunu söyledi. Resmi olarak kimlik tespiti tamamlanmasa da Zeynel Abidin Gümüş adına düzenlenmiş sahte kimlikle yakalanan kişinin İsmail Akkol olduğunu söyleyen Avukat Oya Aslan, “Kendisi ile de ailesi ile de görüştüm. Müvekkilim İsmail Akkol” dedi.

    Öğleden sonra kesin kimliğinin tespit edilmesi için DNA örneği alınması amacıyla Adnan Menderes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne götürülen İsmail Akkol’un Avukatı Oya Aslan, İHA’nın sorularını cevapladı.

    Süreçle ilgili konuşan gözaltındaki DHKP/C’li teröristlerin Avukatı Oya Aslan, “Gözaltına dün saat 11.00’de alındılar. Gözaltına alınırken dün her ikisi de yere yatırılıp sürüklenmişler. Dövülmüşler özellikle İsmail Akkol dövülmüş. Bugün kendilerine söylenen bir suçlama yok henüz. Dosyanın kendisi tamamlanıp ifadelerin alınması süreci yarından itibaren olacak. Gözaltı süresi alındı ve uzatıldı. Yarına kadar gözaltı kararları var” dedi.

    YARGILAMA AYDIN VEYA SÖKE’DE OLACAK

    Yakalanan Sabancı suikastı sanığı İsmail Akkol ve AK Parti saldırılarını düzenleyen Fadik Adıyaman’ın Aydın merkez ya da yakalandıkları Söke ilçesinde yargılanacağını ileri süren Avukat Oya Aslan, “Yargılama yakalandıkları yer burası olduğu için Aydın civarı Söke ya da Aydın merkezde olacak. Kanuna göre suç mahalli neresi ise soruşturmaya yürütmekle yükümlü savcılık da orası olur. Söke’de yakalandıkları için Söke ya da Aydın merkez olur. Soruşturmaları yürütülecek ve tamamlanacak. Adliyeye sevk edilme süreçlerini bekliyoruz” diye konuştu.

    “İFADE VERMEDİLER”

    Sanıkların henüz ifade vermediğini de ifade eden Avukat Oya Aslan, “İfade vermediler. İfadeleri henüz alınmadı kendilerine yönelik herhangi bir suçlamada bulunmamışlar. Sadece tutuluyorlar. Dosya konusundaki ayrıntılı bilgi ve suçlamayı da henüz kendilerine yöneltmemişler. Avukatları olarak bize de bir şey söylemediler. Biz dosyayı görmedik. Öğleden sonra dosyanın bazı evraklarını göreceğiz” ifadelerine yer verdi.

    “ÜÇ AYRI KİMLİK KULLANMASI MÜMKÜNDÜR”

    İsmail Akkol’un 3 ayrı kimlik kullandığı yönündeki soruya da “Bu mümkündür” diye cevap veren Avukat Aslan, “Sahte kimlikle yakalandığı söyleniyor. Tutanaklarda öyle geçiyor. Onun dışında 3. kimliği konusunda bir bilgim yok. Zaten asıl kimliği konusunda resmi olarak henüz bir tespit yapılabilmiş değil” dedi. Aslan, “İsmail Akkol’un olduğu kesin mi?” sorusuna, “Müvekkilimiz İsmail Akkol kendisi ile görüştük ailesi ile de görüştük” yanıtını verdi.

  • Baba Akif A.’nın Avukatı Feyza Polatkuş:

    Türkiye’yi sarsan üvey anne şiddeti ile ilgili basın açıklamasında konuşan mağdur çocukların avukatı Feyza Polatkuş, çocukların ve babanın yaşadıklarını anlattı. Polatkuş, babanın çocuklara bir kaç defa üvey annenin kötü davranıp davranmadığını sorduğunu, çocukların da onu çok sevdiklerini söylediklerini kaydetti.

    Kayseri Barosunda yapılan basın açıklamasına Baro Başkanı Fevzi Konaç, mağdur çocukların avukatı Feyza Polatkuş ve Çocuk Hakları Komisyon üyeleri katıldı. Toplantıda konuşan Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç, “Mart ayında başlayan bir dava ve 16 Aralık’ta bir karar veriliyor. Sadece Kayseri Adliyesinde değil tüm Türkiye’yi infiale sürükleyen yaşanmış hadiseden kaynaklı olarak gelinen noktada verilmiş 46 yıllık ceza tüm kamuoyuna yansıdı. Hakimlerimiz bile yargılama sırasında bu görüntüleri izlerken içlerinin acıdığını ifade etmişler ve basına bunlar da yansımıştı. Sabaha kadar uyuyamadığını söyleyen Nihal kardeşimiz bu konu ile ilgili olarak Çocuk Hakları Komisyonu ile birlikte bir gayretin içerisindeler. Olayın yaşanması şehrimiz adına yüreğini üzen bir noktaya gelmiş durumda. Verilen cezayı kamuoyu vicdanı değerlendirecek. İçimizi acıtan çok acı bir şey var ki birkaç gündür tüm Türkiye’de basın-yayın üzerinden bu görüntülerin paylaşılması. Bir şeyin altını dikkatle çizmemiz lazım. Toplumsal hastalıklarımız, sıkıntılarımız, sokakta dertlerimiz var. Ülkemiz adına endişelerimiz var. Bunun toplumsal hafızalarda bıraktığı travma ile ilgili insanlıkta bir sınırımızın olması gerekiyor. Dolayısıyla öyle bir hale geldik ki yaşanan olayın içimizi acıtan tarafı bir tarafa insanlık olarak bunun paylaşımı ile ilgili sınırlarımızı tahrik edememek, insanlık adına birtakım şeyleri gün geçtikçe kaybetmek işin travmatik boyutu anlamında bir başka acı tarafı. Dolayısıyla sosyal medyada izleyen arkadaşlarımızın yüreğinde bıraktığı iz şu ki insan olan hiç kimse bu mazlum çocuklara, sahipsiz çocuklara böyle bir şey yapmaz. Ancak ruh hastası olan birinin yapacağı şeyler. Sadece yargı boyutundaki kişiyi değerlendirmekten öte insanlık anlamında sokağımızda, yakınlarımızda, akrabalarımızda, şehrimizde yaşanan hadiselerle ilgili ben kamuoyunu bu olay üzerinden yeniden insanlıkla ilgili titreyip kendisine gelmesi noktasında yürek kontrolüne davet ediyorum” şeklinde konuştu.

    Konaç, ayrıca “Görüntüler çıktı ‘kimin elinden çıktı’ spekülasyonları yapılıyor. Bu anlamda suçlu aramak yerine insanlığımızı kontrol edelim diyoruz. Birde bu davanın içerisinde olan hiçbir avukat arkadaşımız mesleki ahlak ve etik anlamında böyle bir insanlık dışı paylaşımın içerisinde asla olmaz, olmamıştır. Kim yaptı? İnsanlıktan zerre kadar nasibi olmayan birisi yaptı. Kimse bu suçun sahibi bu sözün sahibi de odur. Bu anlamda hiçbir meslektaşımızın özellikle dava içerisindeki meslektaşımızın böyle bir algı içerisinde kendisine bedel ödetilmesine hiçbirimizin razı olmadığını ifade etmem lazım. Sabahtan beri ülkeden gelen infialler gereği hem Cumhuriyet Başsavcılığı hem de Kayseri Barosu olarak mahkemeye müracaat edildi. 2. Sulh Ceza Mahkememiz karar yazmak üzeredir. Bu paylaşımla ilgili erişimin engellenmesine karar vermiş durumdadır” diye konuştu.

    Sözlerini sürdüren Konaç, “Bakın Talas’ta şeker toplamı olayında 3 cinayetle beraber Türkiye toplumu bayramlarının tadını kaybetmiştir. Bu olayla annelik müessesi sorgulanır hale gelecek. Bu olay insanlık tarafımızı tekrar tekrar gözden geçirmek anlamında kendimize getirmelidir” dedi.

    Mağdur çocukların avukatı Feyza Polatkuş ise “Babanın söylediği iddia edilen bir kısım söylemlerden bahsedilerek gerek avukatlık gerekse çocukların babası rencide edilmektedir. Şunu söylemek istiyorum ki çocukların babası hiçbir şekilde hiçbir kanala demeç vermemiştir. Olayların gelişimi ile ilgili bilgi vermemiştir. Bu konuda maalesef bir bilgi kirliliği var ve buna dayanarak sanki ‘çocukların babası önceden olayları biliyordu ve bu doğrultuda avukatına danışmış avukatı demiş ki ‘efendim bu görüntüler yetmez biraz daha görüntü alabilirseniz onlarla savcılığa başvuruda bulunalım’ şeklinde bir kısım ifadeler de bulunuyor. Ben şahsen duymadım fakat bunun duyumları bana geliyor. Kesinlikle bu şekilde bir süreç mevzu bahis olmamıştır. Bir haber ajansını kaynak olarak aldıklarını belirtiyor. Böylece bir düzmece senaryo sözkonusu değildir. Müvekkilim çocuğu hastalandıktan sonra sadece son görüntülerini görmüş. Çocuklarının tekmelendiğini görüyor. Polise teslim ediyor. Polis sözkonusu olayın kaynağını istediğinde evine götürüyor polis evdeki tüm hardiski alıyor. Polisin incelemesi ile bu olaylar ortaya çıkıyor. Baba görüntüleri daha önce izleme fırsatı maalesef bulamamış” şeklinde konuştu.

    Polatkuş ayrıca, “Zaten iki tarafında ikinci evlilikleri ve 6 aylık bir evlilik sözkonusu. Bu evlilik içerisinde çocukların yeni annelerine olan yaklaşımı nasıl? Bir baba olarak bunu ölçüyor. Çocuklara da soruyor ‘nasıl anlaşabiliyor musunuz?’ diyor. Çocukların sürekli olarak söylediği ‘biz çok seviyoruz. Bize iyi davranıyor’ diyor. Yalnız şöyle bir şeyden şüpheleniyor. Çocuklar sürekli olarak babayı kapıda bekliyorlar. Babayı yalnız bırakmak istemiyorlar. Yalnız kalmaktan korkuyorlar. Bunun üzerine baba şüpheleniyor ve bu şüphesi üzerine kamerayı koyuyor. Görüntüleri izlemeye fırsat olmadan zaten çocuk hastaneye kaldırılıyor. Mesanesinin patladığı orada öğreniliyor. Bu ameliyata alındıktan sonra doktor diyor ki ‘senin karnın neden ağrıyor’ çocuk ‘komşumun çocuğuyla oyun oynuyorduk o vurdu bu şekilde karnım ağrıdı’ Doktor arkadaşlar diyor ki ‘bu çocuk vurması ile olabilecek bir şey değil’ Bunun üzerine baba eve gidiyor 1 günün kamera kayıtlarına bakıyor. Çocuk tekmeleniyor. Baba ondan sonra ‘benim çocuğumun mesanesi bu yüzden parçalandı’ diyor. Sadece o günün kaydını polise veriyor. Çocuk bu sırada ameliyattan çıkıyor. Bunun üzerine doktorlar ikinci bir ameliyata aldıkları zaman olay anlaşılıyor. Polis gidip bütün kamera kayıtlarını alıyor. İşte o zaman ortaya çıkıyor” ifadelerini kulandı.