Etiket: Avukatı

  • Halisdemir’in Avukatı sanıkların ‘Halisdemir’in adını kullanmamasını istedi”

    Muğla’da 7. gündür devam eden 15 Temmuz gecesi Cumhurbaşkanına yönelik suikast girişimiyle ilgili duruşmada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve aynı zamanda Şehit Ömer Halisdemir’in avukatı Hüseyin Aydın, mahkemeden sanıkların Ömer Halisdemir’in adını kullanmamalarını isteyerek “Şehit Halisdemir’in manevi şahsına zarar veriyorsunuz” dedi. Bu sırada ifade veren Özel Kuvvetlerde görevli Yüzbaşı Mehmet Öztürk, “Ömer Halisdemir benim de silah arkadaşımdır” diye cevap verdi.

    Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi’ne dönüştürülen Muğla Sanayi ve Ticaret Odası Salonu’nda gerçekleştirilen duruşmalarda ifade veren sanıkların büyük çoğunluğunun 15 Temmuz darbe girişiminde darbeyi gerçekleştirmek isteyen generali öldürdükten şehit düşen ve halkın gönlünde taht kuran Ömer Halisdemir’i referans göstermesi üzerine Avukat mahkeme heyetinden talepte bulundu.

    Duruşmanın 7. gününde ifade veren 3. sanık Yüzbaşı Mehmet Öztürk, “Daha önce ifade verenler gibi şehit Ömer Halisdemir ile ilgili aynı ifadeleri söylüyorum” deyince söz alan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanı sıra Ömer Halisdemir’in de avukatı olan Hüseyin Aydın “Ben aynı zamanda Şehit Ömer Halisdemir’in ailesinin de avukatıyım. Sanıkların sürekli Şehit Ömer Halisdemir’i referans olarak göstermesi şehidin manevi şahsına zarar vermektedir. Şehidin Ailesi’nin sanıkların şehit Ömer Halisdemir’in adını kullanmamaları yönünde ricası var. Lütfen Ömer Halisdemir’in adını kullanmasınlar. Manevi şahsına zarar veriyorlar” diyerek mahkeme başkanından sanıkların Ömer Halisdemir’in adını kullandırılmamasını talep etti.

    “Benim de silah arkadaşım”

    Avukatın bu talebi üzerine ifade vermekte olan Yüzbaşı Mehmet Öztürk, “Ömer Halisdemir benim de silah arkadaşım” diye cevap verdi.

    Mehmet Öztürk savunmaya yönelik ifadesinde kendisine emir veren binbaşı Şükrü Seymen için ‘Şükür Binbaşı özel kuvvetlerdeki kahramandır. Beni böyle bir kahraman göreve çağırdığı için hiç tereddüt etmedim. Güvenilir ve kahraman bir komutandır. Bizim görevimizde emre itaatsizliğin ölüme kadar uzanan cezası vardır. Biz bordo bereyi takmadan önce emeklilik dahil her şart ve ortamda göreve çağrılınca gelmeye yönelik yemin ettik” diye konuştu.

    Mehmet öztürk ayrıca, mahkmeden talep ettiği delil ve iddianame dosyasının içinde USB de bulunduğunu ancak cezaevinde bunu çalıştıracak imkan olmadığını belirterek “USB’deki kayıtların yazıcıdan çıkarılması için 881 lira para talep ediliyor. Benim hiçbir gelirim olmadığı için 881 TL’yi bulamıyorum. Bu nedenle delil ve iddianamelerin bazı kısımlarını göremedim” diyerek yardım istedi.

  • Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın;

    Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesinde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik FETÖ’nün suikast timi davasına katılan Cumhurbaşkanı Recep Tayip Erdoğan’ın avukatı Hüseyin Aydın, ifadeleri alınan sanıkların FETÖ’yü darbeden aklamaya yönelik çabalarının olduğunu ve sanıkların ortak bir savunma stratejilerinin olduğunu açıkladı.

    “FETÖ’yü darbeden aklamaya yönelik çabalar var”

    Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Av. Aydın, “Sanıkların ifadelerinde bir takım farklılıklar var. Kendi özellerinde, kendi eylemlerinde bir kısım farklılıklar ifade ediyorlar. Ancak biz son üç gündür dinlediğimiz sanıkların ortak bir savunma stratejilerinin olduğunu değerlendiriyoruz. Bu strateji kapsamında neler ifade edilir bizim gözlemlediğimiz. Şimdi FETÖ’nün yurt dışında, özellikle içeride de, içeride imkan dahilinde, yurt dışında yaygın bir şekilde bu darbenin Fetullahçı Terör Örgütü tarafından yapılmadığı şeklinde bir propagandaları var. Burada da sanıkların hatta ByLock’cu olan sanıklar da dahil olmak üzere sistemli bir şekilde FETÖ ile ilgili olmadıklarını söylüyorlar. Buna çok özel bir önem atfettiklerini gözlemliyoruz. Dolayısı ile burada, sadece kendileri ile ilgili değil, dünkü duruşmada dinlenen sanık Berber oradaki sanıkların tamamını tanımadığını, sadece TİM’deki askerleri tanıdığını söylemiş olmasın rağmen, sanıkların tamamının Fetullahçı Terör Örgütü mensubu olmadığını ifade etti. O düzeyde tanımadıkları kişilerin bile, sanıkların bile Fetullahçı olmadığı yönünde açık kefaletleri söz konusu. Biz bunu örgütü darbeden aklamaya yönelik çaba olarak değerlendiriyoruz” dedi.

    “Üstlerinden aldıkları emirleri yerine getirmişler”

    Tabi sanıklar asker oldukları için emir komuta zinciri içinde ilk aşamada bunun olduğunu ve bunu bu şekilde değerlendirdiklerini söylüyorlar. Dolayısı ile ‘biz amirlerimizden, üstlerimizden aldığımız emirleri yerine getirdik. O nedenle bir sorumluluk söz konusu olmaz’ o çerçevede de bir savunmaları var. Diğer bir kısım sanıklarda işte ilk aşamada darbenin emir komuta zinciri içinde yapıldığı konusunda bir inançları olduğunu, öyle inandıklarını, ancak daha sonraki aşamalarda komutanlarının kendilerine destek vermediklerini veya pozisyon değiştirdiklerini söylüyorlar. Özellikle Sönmezateş’in beyanları oldu, ısrarla bunların içinde olduğunu sordum, ama kendisi bu aşamada konuşmamayı tercih etti. Bunu da biz özellikle not ettik” dedi.

    “Çiğli’de darbeyi öğrenmelerine rağmen, darbeye katıldılar”

    Sanıklardan SAT mensubu Ali Sarıbey’in ifadesi ile ilgili konuşan Avukat Hüseyin Aydın, “Sanık ısrarlı bir şekilde SAT mensubu özel olarak eğitilmiş, çok önemli operasyonlara katıldığın söylüyor. Çok cesur, vatansever ve kahraman bir subay olduğunu söylüyor. Bu vurgular üzerine ben bir soru sorma ihtiyacı hissettim. Bugün dinlenen sanık, darbeyi Çiğli’de öğrendiğini söylüyor. Ona rağmen darbeye katılıyor. Darbe bir suç ve suç teşkil eden bir emri yerine getirdiğini biliyor. Oradaki ortam nedeniyle özellikle Sönmezateş’in Hava Kuvvetleri Komutanı direndi, ancak direnmesi nedeniyle yaralandı beyanı üzerine mecburen katıldığını söyledi. Ben de bunu üzerine ‘O gece onbinlerce, yüzbinlerce belki Türkiye genelinde milyonlarca insan herhangi bir eğitiminin olmamasına, herhangi bir teçhizatının olmamasına rağmen darbeye karşı direndiler. O cesareti gösterdiler, o vatanseverliği gösterdiler. Ama siz çok özel eğitimli bir subay olmanıza rağmen, kendi beyanınıza göre vatansever ve cesur birisi olmanıza rağmen, böyle bir tehdide boyun eğerek darbeye iştirak ettiniz. Bunu nasıl izah edersiniz’ diye sordum. O da daha önceki beyanları çerçevesinde ‘mecburdum kendimi korumak için’ şeklinde cevap verdi” dedi.

  • Edwardf Snowden’nin avukatı Kuçerena: “ABD’den iade talebi gelmedi”

    Eski CIA mensubunun Edwardf Snowden’in Avukatı Anatoliy Kuçerena, Moskova’nın Washington’dan CIA eski mensubu Edward Snowden’in iadesi üzerine herhangi bir talep gelmediğini söyledi.

    “Bugüne kadar Edward Snowden suçlanmadı, Rusya Federasyonunun adresine iadesi konusundaki bir talep gelmedi” diyen Avukat Kuçerena, Snowden’in Rus vatandaşı olmak istemesi durumunda bu konunun 5 yıl sonra açılacağını kaydetti. Anatoliy Kuçerena, “Mevcut mevzuata göre, arzu ettiğinde 5 yıl sonra Rus vatandaşlığı alma konusunu gündeme getirip başvurabilir. Bu süre dolmadan önce, bu konuyu açmak için çok erken” dedi. Avukat, CIA eski çalışanının şu an Rusya’da ülkenin kanunlarına uyup yaşadığını dile getirdi.

  • FETÖ’nün ’İzmir adliye imamı’ Bekir Baz, avukatı gece yarısı tehdit etmiş

    Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik açtığı davalar nedeniyle başına gelmeyen kalmayan ve İstanbul’da yürütülen soruşturma kapsamında İzmir’de ifade veren Av. Tarcan Ülük, “’İzmir adliye imamı’ olduğunu sonradan öğrendiğim Bekir Baz isimli kişi cezaevine gelerek benimle görüştü. ’Sen de hoca efendiye biat mektubu yazacaksın. Dediğimi yaparsan seni tahliye ederiz. Eğer dediklerimi yapmazsan yiyecek ekmek bulamazsın’ dedi” iddiasında bulundu.

    Yıllar önce Fetullahçı Terör Örgütü’ne (FETÖ) yönelik davalar açan ve bu davaların sonucunda eşi ve kendisi tutuklanan Av. Tarcan Ülük, İzmir’de ifade verdi. Örgütün, İzmir’deki ’adliye imamı’ olarak bilinen ve hala her yerde aranan Bekir Baz isimli kişinin cezaevine gelerek kendisiyle görüştüğünü ifade eden Ülük, tehdit edildiğini öne sürdü.

    “Eğer dediklerimi yapmazsan yiyecek ekmek bulamazsın”

    Av. Tarcan Ülük, “’İzmir adliye imamı’ olduğunu sonradan öğrendiğim Bekir Baz isimli kişi cezaevine gelerek benimle görüştü. İkinci kez görüşmeye gece yarısı geldi. Yüksek güvenlikli olan cezaevine elini kolunu sallayarak giren Bekir Baz ’iş adamı olan ağabeyin yıllık 350 bin lira bağış yapacak. Sen de hoca efendiye biat mektubu yazacaksın. Dediğimi yaparsan seni tahliye ederiz. Eğer dediklerimi yapmazsan yiyecek ekmek bulamazsın. Ailen darmadağın olur’ diyerek tehdit etti” ifadelerine yer verdi.

    Biat mektubu için baskı yapılmış

    Fetullah Gülen’e biat mektubu yazması konusunda cezaevinde kendisine baskı yapıldığını iddia eden Ülük, “Ben daha sonra eşime, ’Sayın Fetullah Gülen’ başlığı ile mektup yazdırttım. Bakara Suresi’nden iki ayet ekleyerek kişi haklarıyla bu dünyanın yükünü üzerinde götürmemesini tavsiye ettim. Yazdığım bu mektubu teslim alan imam Bekir Baz, bu kez yanıma kısa boylu bir avukat gönderdi. Biat mektubunun bu şekilde olamayacağını, kayıtsız ve şartsız biat ve özür içermesini, Fetullah Gülen’e karşı da hitabın, ’Çok muhterem hoca efendi hazretleri’ olması gerektiğini ve bu yazıyı el yazısıyla yazmamı istedi” diye konuştu.

    ’Adliye imamı’ Bekir Baz’ın isteklerini yapmadığı için defalarca baskılara maruz kaldığını ve hakkında asılsız çok sayıda dava açıldığını öne süren Tarcan Ülük, şöyle devam etti:

    “Yapılan asılsız şikayetleri dikkate alarak bana iki kez üçer ay meslekten uzaklaştırma cezası verdirdiler. En son şikayette ise 5 ay meslekten uzaklaştırma verdiler. Ayrıca yine yandaş bir iş adamı tarafından açtırılan davada bana 2 yıl 6 ay hapis cezası verdiler. Bu dosya Yargıtay’a gitti. Sadece benimle değil, benim gibi avukat olan eşime de uzaklaştırma verdirdiler. Bu süre içinde maddi ve manevi kayıplarım oldu. Yılmadan FETÖ örgütüne karşı mücadele ettim. Fetullah Gülen ve bu şahsın emir ve talimatlarıyla hareket eden yapıdan şikayetçiyim.”

  • Yurt dışına kaçmaya çalışan FETÖ’nün 2 avukatı ve bir iş adamı yakalandı

    Yurt dışına kaçma hazırlığı içerisinde olan Konya Barosu’na kayıtlı 2 avukat ile Sungurlu’da FETÖ’nün iki numaralı ismi, Aydın’ın Kuşadası ilçesinde polis tarafından yakalandı.

    Edinilen bilgiye göre, bir ihbarı değerlendiren Kuşadası Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele (KOM) Grup Amirliği ekipleri, Değirmendere Mahallesi’ndeki bir villaya operasyon düzenledi. Operasyon sırasında yurt dışına kaçma hazırlığı içerisinde olan Fetullahçı Terör Örgütü (FTÖ)/Paralel Devlet Yapılanması (PDY) üyesi M.Ş. ve A.B. isimli avukatlar yakalandı. Konya Barosu’na kayıtlı 2 avukatın FETÖ üyesi olmak suçundan Konya 3. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından arandıkları tespit edildi. Kuşadası’ndan Yunanistan’ın Sisam Adası’na kaçma hazırlığı yaptıklarını itiraf eden iki avukatın kaldıkları villada yapılan aramada ele geçirilen dijital verilere de el konuldu.

    FETÖ’nün Sungurlu sorumlusu da Kuşadası’nda yakalandı

    Bu arada, Çorum’un Sungurlu ilçesinde FETÖ/PDY yapılanmasındaki iki numaralı isim olarak aranan bir iş adamı da Kuşadası’nda yakalandı. 15 Temmuz darbe girişimi sonrası firar eden ve Sungurlu Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hakkında yakalama kararı çıkartılan A.S., Kuşadası’nda polis tarafından saklandığı evde yakalandı. KOM ekiplerinin yaptığı baskınla gözaltına alınan A.S.’nin de yurt dışına kaçma hazırlığı içinde olduğu öğrenildi.