Etiket: Atmak

  • Kadın Boksörler Samsun’da Bir İlke İmza Atmak İstiyor

    Kadın Boks Milli Takımı sporcuları, Samsun’da 08-16 Nisan tarihleri düzenlenecek Avrupa Kıtası Olimpiyat Kalifikasyon Müsabakalarında ilk kez olimpiyat kotası almak için ringe çıkacak.

    Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Kadın Boks Milli Takımı sporcularının başarılı sonuçlar alacağına gönülden inandığını belirterek, “Spor kenti Samsunumuz, dünyanın en önemli spor organizasyonu olan 2016 Rio Olimpiyat ve Paralimpik Oyunları’na az bir zaman kala çok önemli bir turnuvaya ev sahipliği yapacak” dedi.

    Kadın Boks Milli Takımı sporcuları, Rio 2016 vizesi verecek olan Avrupa Kıtası Olimpiyat Kalifikasyon Müsabakaları’nda olimpiyat vizesi alarak, bir ilke imza atmak istiyor. Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç, Samsun’da 8-16 Nisan tarihleri arasında düzenlenecek bu kritik turnuvada milli sporcuların başarılı sonuçlar alacağına gönülden inandığını belirtti. Kadın sporcuların boks Türkiye tarihinde bir ilki gerçekleştirmek için mücadele edeceğini kaydeden Bakan Çağatay Kılıç, “Milli boksörlerimiz, kadın boks dalında bugüne kadar olimpiyatlarda yer alamayan ülkemiz adına bir ilki gerçekleştirmek için ringe çıkacak. İnşallah her şey istediğimiz gibi olur. Rio 2016’da ülkemizi temsil edecek branşlar arasında kadın boksu da olacak” diye konuştu.

    “SAMSUNUMUZ BU BÜYÜK ORGANİZASYONA EN İYİ ŞEKİLDE EV SAHİPLİĞİ YAPACAK”

    Organizasyonun Rio 2016 sürecindeki önemine değinen Bakan Çağatay Kılıç, şunları söyledi:

    ”Samsunumuz gerek sportif anlamdaki organizasyon düzenleme tecrübesi gerekse tesisleşmedeki güçlü altyapısıyla bu organizasyona en iyi şekilde ev sahipliği yapacak. Hem kadın hem de erkek milli boksörlerimiz, Samsunlu boks severlerin desteğiyle güzel dereceler atacak. Buna inancım tam.”

    BAŞANTRENÖR ESAT ÇELİK: “SAMSUN’DA TARİH YAZMAK İSTİYORUZ”

    Kadın Boks Milli Takımı Başantrenörü Esat Çelik ise Rio 2016 sürecinde büyük öneme sahip turnuvada tarih yazmak için yoğun bir tempoda çalıştıklarını söyledi. Esat Çelik, “Bütün konsantrasyonumuzu Samsun’daki organizasyona vermiş durumdayız. Sporcularımız, bu turnuvanın kariyerleri adına ne denli önemli olduğunun bilincinde. Hedeflerini gerçekleştirmek için yoğun bir çalışma temposunda hazırlıklarını sürdürüyorlar. Samsun’da inşallah her şey umduğumuz gibi olacak” ifadelerini kullandı.

  • İlkadım Temel Atmak İçin Gün Sayıyor

    İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, “Türkiye’ye örnek olacak cami ve külliye projesi ile Karadeniz’e hitap edeceğiz” dedi.

    İlkadım Belediyesi tarafından Baruthane Mahallesi’nde yapımına başlanan Selçuklu mimarisine uygun bin 400 kişilik tamamen kesme taş ve ahşaptan olacak olan cami ve külliye projesi temel atma günü için gün sayıyor. Hızla devam eden çalışmaları yakından takip eden İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, projenin yükseleceği alanda incelemelerde bulundu. Temel atma töreni için gün sayan projenin fore kazıkları kesilen kurban ve dualar eşliğinde alana çakılmaya başlandı.

    “KARADENİZ’E HİTAP EDECEK”

    Yapımına başlanan projeyi yakından ettiğini belirten ve önem verdiğini söyleyen İlkadım Belediye Başkanı Erdoğan Tok, “İlkadım ilçemizde Türkiye’de bir örneği olmayan Selçuklu mimarisine uygun cami ve külliyemizin ilk adımlarını Baruthane Mahallemizde atmaya başladık. Bugün fora kazık ve zemin sağlamlaştırma çalışmalarımıza başladık. Bu projenin Samsun için çok önemli bir eser olacağına inanıyorum. 6.5 dönümlük bir alanda 1500 kişilik cemaati olan, altında 200 araçlık otoparkı, toplantı salonu, eğitim merkezleri bulunan muazzam bir külliyenin yanı sıra tamamen ahşap ve kesme taşlardan oluşacak deniz manzaralı muhteşem bir cami olacak. Selçuklu mimarisi ile geçmiş tarihi de bir nebze olsun gün yüzüne tekrar çıkartmış olacağız. Nasip olursa bu örnek projemizi iki yılda bitirmeyi hedefliyoruz. Projemiz Türkiye’ye örnek olacağı gibi Karadeniz Bölgemize hitap edecek güzellikte olacak. İlkadım ilçemize, Samsunumuza, bölgemize hayırlı uğurlu olsun” diye konuştu.

  • Numan Kurtulmuş: “Türkiye, Deli Gömleğini Çöp Tenekesine Atmak Zorunda”

    Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, parlamentonun görevinin anayasayı değiştirmek olduğunu belirterek, Türkiye’nin bu deli gömleğini fırlatıp çöp tenekesine atmak zorunda olduğunu söyledi.

    Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, Başbakanlık Dolmabahçe Ofisi’nde İnternet Medyası Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Hadi Özışık ve yönetim kurulu üyelerini kabul etti. Burada basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Kurtulmuş, MHP ve CHP ile yapılan görüşmelerle ilgili, “Bu görüşmeler Türkiye’de bundan sonraki süreç bakımından olumludur. Kaldı ki hem CHP hem ve MHP görüşmesinin bütünlüğünde genel perspektif itibariyle tabi ki farklı noktalar vardır. Ancak büyük oranda sürece ilişkin bir mutabakat sağlanmıştır. Öncelikli olarak 3 partinin ittifak ettiği nokta şurasıdır. Türkiye artık 12 Eylül anayasasının Türkiye’ye vermiş olduğu bu ortam yönetilemez bir ülkedir. Bu deli gömleğini Türkiye fırlatıp çöp tenekesine atmak zorundadır. 12 Eylül sisteminin değiştirmek, 12 Eylül’ün ortaya koyduğu askeri cunta mantığındaki anayasayı değiştirmek bu parlamentonun vazifesidir. Başından itibaren söylüyoruz. Eğer bu parlamento yeni bir anayasayı ortaya koyamazsa aslında siyaseten hiçbir şey yapmış olmayacaktır. Sadece günlük kozmetik işlerle uğraşmış demek olacaktır. Burada anayasa değişikliğinden bahsetmiyoruz” dedi.

    “12 EYLÜL ANAYASASI TÜRKİYE’DE YÖNETİLEMEZ BİR DEVLET YAPISI ÖNGÖRMÜŞTÜR”

    “Bizim dediğimiz ruhunu ve felsefesinin bütünüyle 12 Eylül anayasasının anti demokratik ruhunu değiştirecek yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır” diyen Numan Kurtulmuş, “ Bu anayasada da toplumunun büyük kesiminin katıldığı bir sürecin yürütülmesinde kararlıyız. Dolayısıyla her konuyu tartışırız. Hiçbir rezervimiz yoktur. Şu olur şu olmaz diye hiçbir konu hakkında konuşmayız ama biz kendi görüşlerimizi netleştirmiş olan bir siyasi partiyiz. Biz Türkiye’de 12 Eylül anayasasının en büyük arızalarından bir tanesi, milleti değil devleti esas alan bir mantıkla kurulmuş olmasıdır. Yani milletin ne yapacağı belli olmaz, milletin önüne sandığı koyalım ama bu sandıklar gelirse millet davulcuya zurnacıya kaçar onun için bunu garanti altına alalım diye bürokratik oligarşinin mekanizmalarıyla millet egemenliğini kısıtlamıştır. Bu felsefe var olduğu sürece anayasa da hangi maddeyi değiştirirseniz değiştirin her zaman bürokratik oligarşinin hortlamasına müsait bir zemin var demektir. Bu aynı zamanda sistem değişikliği demektir. Bunun mutlaka değiştirilmesi lazım. İkincisi de 12 Eylül anayasası Türkiye’de yönetilemez bir devlet yapısı öngörmüştür. Güçler arası prensibini, güçler arasında bir ayrışma şeklinde güçlerin birbirinden bağımsız birbirlerini desteklemesi kontrol etmesi şeklinde değil, tam tersine güçlerin birbirleriyle çatışması prensibi üzerine oturtulmuştur. Bütün bunları üstünde de Cumhurbaşkanlığı makamı ve diğer bürokratik oligarşinin tutumlarıyla bütün alan kısıtlanmıştır. Dolayısıyla biz ciddi bir güçler ayrılığı prensibini ortaya koymak durumundayız. Bunun yaparken de yönetilemez olmaktan çıkartılmasını sağlamamız gerekiyor. Bunun yollarından birisi etkin bir yürütmeyi sağlamamızdır” ifadesini kullandı.

    “NEYİ NİÇİN İSTEDİĞİMİZİ BİLİYORUZ”

    Kurtulmuş sözlerini şöyle sürdürdü:

    “Etkin yürütmenin sağlanmasının bize göre en önemli araçlarından bir tanesi başkanlık sistemidir. Başkanlık sistemini biz ne AK Parti istediği için ne de herhangi bir şahsın Cumhurbaşkanımızın şahsıyla ilgili bunu konuşmuyoruz. Şahısların ve kurumların hiçbiri baki değildir. Baki olan bu millettir ve millet kıyamete kadar bu topraklarda yaşayacaklar. İsteriz ki Türkiye daha iyi yönetilebilen daha etkin hızlı yönetilebilen bir mekanizmaya sahip olsun. Bunun da anayasal güvenceleri sağlansın. Anayasal güvenceleri hem etkin bir yürütmeyi ortaya koymak hem de çok iyi denetlenebilir olduğu bir takım kontrol mekanizmalarını geliştirmektir. Bunu ortaya koyarsak hem milleti tam anlamıyla egemen kılmış oluruz hem milletin önünde engel olan kurum ve kuruluşları tasfiye etmiş oluruz. Bu anlamda da etkin yürütme sistemi ve bunu araçlarından biri olan Başkanlık sistemi de çok hızlı yürüyen ve karar alan ama aldığı her kararı da, sorumlu bir şekilde hesabını veren karar mekanizmasını kurmuş oluruz. Bizim hiçbir konuyla ilgili rezervimiz yoktur. Ön yargımız yoktur. Neyi niçin istediğimizi biliyoruz. Milletimizle de bunları paylaşacağız. ’Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir’ dedikten sonra millet bunu anayasal kurumlar eliyle kullanır derseniz, bu biz aslında milleti egemen olarak ilan ediyor ama egemen olarak kabul etmiyoruz demektir. Milletin egemen olduğu bir sistem nasıl kurulur bunu hep beraber tartışacağız. Herkese eteklerindeki taşları dökecek. Hiçbir partinin anayasası olamaz. Bütün partilerin anayasa teklifi olur, milletin anayasası olur. Biz milletin özgürlükçü, eşitlikçi bir anayasayı bütün vatandaşlarını özgür ve eşit yurttaş kabul eden anayasayı inşallah ortaya koyacağız.”

  • Milli Yüzücü, Dünya’da Bir İlke İmza Atmak İçin Hazırlanıyor

    Serbest Dalış branşında iki dünya üçüncülüğü bulunan Milli yüzücü Birgül Erken, Guinnes Rekorlar Kitabı’nda bulunan ‘Bisikletle Sualtında En Uzun Mesafeyi Yapma’ kategorisinde dünya rekorunu kırabilmek için Edirne’de hazırlıklarını sürdürüyor.

    Nisan 2016’da gerçekleştireceği rekor denemesi öncesi hazırlıklarını sürdüren ve dünya çapında bir ilke imza atmak istediğini belirten Milli yüzücü Erken, “Bisikletle sualtında en uzun mesafeyi yapmayı hedefliyorum. Bu alanda rekor sözü veriyorum. Dünya rekorunu kıracağım” dedi. Erken, Sağlık Bakanlığı’nın obezitiye dikkat çekmek için başlattığı ‘ücretsiz bisiklet’ dağıtımı ve bisiklet sporunu yönlendirme kampanyasına kıracağı rekor ile dünya çapında destek olmayı hedefliyor.

    “5 YILDIR MİLLİ FORMAYI TEMSİL EDİYORUM”

    Erken, serbest dalış branşında 5 yıldır Milli formayı temsil ettiğini hatırlatarak, “Dünya çapındaki müsabakalarda iki dünya üçüncülüğüm var. Guinness rekoruna hazırlanıyorum. Bisikletle sualtında en uzun mesafeyi yapmayı hedefliyorum. Bu alanda rekor sözü veriyorum. Dünya rekorunu kıracağım” ifadelerini kullandı.

    “DÜNYA REKORUNUN SÖZÜNÜ VERİYORUM, KIRACAĞIM”

    Erken, Guinness Rekorlar Kitabı’nda bulunan ‘Bisikletle sualtında en uzun mesafe gitmek’ rekorunun bir İtalyan erkek sporcu da olduğunu ve bir bayan sporcu olarak rekoru kırarak dünya tarihine geçmek istediğini dile getirerek, “Söz konusu rekoru daha önce bir İtalyan sporcu 66,7 metreyle kırmış. Ama erkekler klasmanında. Dolayısıyla bayanlarda bu rekoru kıran yok. İlk defa ben olacağım. Türkiye’de zaten yok, dünyada da örneği olmadığı için biz erkekler kategorisindeki rekorun metresine gözümüzü diktik. Gözümüz zirvede ve bu rekorun sözünü veriyorum, kıracağım” şeklinde konuştu.

    “ÇORBADA TUZUMUZ OLSUN İSTİYORUZ”

    Edirne’de Türk Dili ve Edebiyatı Öğretmenliği yapan bir çocuk annesi olan Milli sporcu Birgül Erken, popüler spor branşları kadar kamuoyunda bilinmeyen bisiklet sporu, serbest dalış gibi sporlara dikkat çekmeyi hedeflediklerini belirterek, “Buradaki amacım, sosyal mesajım şu, hem sporu kendi bedenimde bireysel yaşamımda test ettiğim şeklinde bana olan katkılarını biliyorum. Bunu toplumsal sağlık açısından, topluma yaymak açısından bisikleti ve az bilinen futbol gibi basketbol gibi branşlar kadar bilinmeyen serbest dalışa ilgiyi çekmek istiyorum ve bu konuda Sağlık Bakanlığı’mızında bisiklete dikkat çektiği bir alanda biz de üzerimize düşeni ‘Çorbada tuzumuz olsun’ şeklinde bu projeyle gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” diye konuştu.

    “DÜNYA ÇAPINDAKİ SPORTİF BAŞARILAR İÇİN SPONSOR DESTEĞİ ŞART”

    Milli yüzücü Birgül Erken’in aynı zamanda doktor olan ve antrenörlüğünü de üstlenen eşi Değer Erken de uluslararası kulvarlarda sportif başarıların devam ettirilebilmesi için sporcuların çok ciddi bir şekilde maddi desteklere ihtiyacı olduğunu söyledi. Erken, “Bu maddi desteği sporcu bir yere kadar kendi bütçesiyle karşılayabiliyor ama dünya çapında bir sporcunun yetişebilmesi için ciddi bir şekilde maddi desteğin olması gerekiyor. Bunun içinde Türkiye’deki sportif başarıların arkasında sponsor desteğine ihtiyaç var” ifadelerini kullandı.

  • Deliktaş: “Üstümüzdeki Ölü Toprağını Atmak İstiyoruz”

    Osmanlıspor’un futbolcusu Serdar Deliktaş, “Eskişehirspor maçı gerek benim, gerek takımımız açısından çok farklı bir maç olacak. Deplasmanda alacağımız galibiyetle takımın üzerindeki ölü toprağını atarak, yeniden yükselişe geçeceğimiz bir karşılaşma oynayacağız” dedi.

    Osmanlıspor’un geçen sezon Süper Lig’e çıkmasında büyük katkısı olan Serdar Deliktaş, Cuma günü deplasmanda oynayacakları Eskişehirspor maçının önemine vurgu yaparak “Karşılaşmadan galip geleceğimize inanıyorum. Hatta son haftalardaki form düşüklüğümüzü de bu maçta geride bırakacağımızı düşünüyorum. İnşallah bu karşılaşmadan puan ya da puanlar alarak takım halinde üstümüzdeki ölü toprağını atacağız” ifadelerini kullandı.

    SERDAR GOLLE DÖNMEK İSTİYOR

    Süper Lig’de yeni bir takım olmalarına rağmen ligin başında takımının yaptığı çıkışın dikkat çektiğini ifade eden Deliktaş, “Sezon başında kimse bizden böylesine bir çıkış beklemiyordu. Dikkatler üzerimizde olunca rakip takımlar, bize daha konsantre olmaya ve bizi daha iyi analiz etmeye başladı. Üst üste gelen sakatlıklar ve cezalı arkadaşlarımızın olması ister istemez maç sonuçlarını da etkiledi ve bütün bunlar son haftalardaki düşüşümüzün sebebini teşkil etti. Ama bu kötü gidişin önüne artık geçmeyi amaçlıyoruz. Bunun için de forvet oyuncusu olarak takıma elimden gelenin daha fazlasını vermem gerektiğinin bilincindeyim ve bunu yapacağımı önümüzdeki maçlarda ispatlayacağım” şeklinde konuştu.