Etiket: Atıyor

  • Tasarımın kalbi Bursa’da atıyor

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) tarafından düzenlenen Tasarım Zirvesi ile tasarım ve inovasyonun kalbi Bursa’da atıyor.

    Merinos AKKM’de gerçekleştirilen zirve, 25-26 Kasım 2016 tarihlerinde tasarımcıları ağırlıyor. BEBKA ortaklığında bu yıl ikinci kez düzenlenen zirvede profesyoneller ve öğrenciler için workshoplar, ünlü tasarımcılardan konferanslar, sertifika programları ve sergiler yer alıyor. Programın açılışında konuşan BTSO Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı İsmail Kuş, Bursa’nın insan kaynağı ve üretim potansiyeli ile Türkiye’nin gelişimine liderlik eden kentlerin başında geldiğini söyledi. Şehrin bu gücünü katma değer üreten ve küresel rekabette daha fazla söz sahibi olan bir konuma yükseltmeyi hedeflediklerini dile getiren İsmail Kuş, “Tasarım Zirvemiz sanayici, akademisyen ve girişimcileri buluşturan bir platform oldu. Gerek BTSO gerek UTİB olarak bütün partnerlerimizle birlikte ARGE, inovasyon ve tasarımın şehirde bir kültür olarak yayılması adına örnek projelerimize devam edeceğiz” dedi.

    İsmail Kuş, hem Türkiye’de bir ilk olan Bursa Teknoloji Koordinasyon ve ARGE Merkezi (BUTEKOM) projesi, hem de ARGE Proje Pazarı ve Tasarım Yarışması gibi çalışmalarla Bursa’nın Türkiye’ye model olduğunu vurguladı. Şehrin sahip olduğu girişimcisi, katma değerli üretimi, ihracata ve istihdama olan katkısıyla gelişimin anahtarını elinde bulundurduğunu ifade eden İsmail Kuş, “Bursa’mızın geleceğini tasarlıyoruz. Bursa’nın geleceği Türkiye’nin geleceğidir. Bilim ve teknolojiyi, inovasyonu, ARGE’yi ve tasarımı ürünlerimize yansıtabilirsek hedeflerimize de rahatlıkla ulaşabiliriz” diye konuştu.

    Bursa Vali Yardımcısı Ahmet Hikmet Şahin, tasarım ve inovasyon odaklı zirvenin Bursa’nın ekonomisine büyük değer katacağını belirterek, BTSO ile BEBKA öncülüğünde UTİB destekleriyle düzenlenen bu zirvenin Bursa için hayırlı olmasını diledi. Bursa Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Abdülkadir Karlık ise BTSO’nun özverili çalışmalarıyla birlikte hayata geçen zirvenin önemine işaret ederek, “Ülkemizi ve kentimizi geleceğe taşımak için her zaman yeni fikirler ihtiyacımız var. Bu zirve de tasarım ve inovasyon konusunda farkındalığı artıracak” ifadelerini kullandı.

    Zirvenin ilk panelinde sunumunu gerçekleştiren Taylandlı ünlü ürün ve mobilya tasarımcısı Anon Pairot, Tayland ve Avrupa’da tasarıma yönelik tecrübelerini katılımcılarla paylaştı. Tasarımın sadece üretmek anlamı taşımadığını belirten Pairot, “Tasarım, insanları ve teknolojileri anlamaktır. İlginç fikirleri tercüme etmektir. Tasarım denildiği zaman sadece aklımıza güzel bir ürün çıkartmak gelmemeli. Bir şeyi tasarlamak çirkinliği ve güzelliği ile alakalı değildir. En iyi tasarımı üretme konusunda korku yaşayabiliriz. Korku, bir şeyi anlamamıza engeldir. Tasarım, o korkunun üstüne çıkmaktır. Bu korkuyu dönüştürdüğünüz zaman aslında güzel işler başarabiliriz” dedi.

    “Teknoloji, zanaatkarların hayal gücüne ulaşamaz”

    Tasarımlarında zanaatkarların emeğine ve hayallerine büyük önem verdiğini belirten Pairot, Bursa’nın çok önemli zanaatkarlara sahip olduğunu dile getirdi. Pairot, “En iyi ürünleri teknolojilerle öğrenmeye çalışıyoruz. Fakat büyük markalar, zanaatkarlar ile bu ürünleri üretmeyi tercih ediyor. Çünkü ürünlerinde el yapımının kalitesini görmek istiyorlar. Birçok marka, teknoloji kullanarak bu güzelliği oluşturmak istiyor. Ama benim için el emeği daha büyük tecrübedir” diye konuştu.

    Tasarım Zirvesi kapsamında paneller, konferanslar, atölye çalışmaları ve seminerler olmak üzere 17 farklı etkinlik düzenleniyor. Alanında uzman isimlerin yer aldığı zirvede global tasarım trendlerinden akıllı tekstillere, KOBİ’ler için tasarım desteklerinden tasarım odaklı düşünebilmenin tekniklerine kadar birçok farklı konu ele alınıyor.

  • Mermerin kalbi Bursa’da atıyor

    Bu yıl ikincisi düzenlenen Bursa Blok Mermer Fuarı kapılarını açtı.

    Bursa Ticaret ve Sanayi Odası (BTSO) öncülüğünde düzenlenen 2. Blok Mermer Fuarı, 2-5 Kasım 2016 tarihleri arasında yerli ve yabancı yatırımcıları ağırlayacak. Bu yıl ikincisi yapılan fuarda çok sayıda mermer çeşidi teşhir ediliyor. Fuara 14 ülkeden 200’ün üzerinde firma katıldı. 500 üzerinde yabancı iş adamını ağırlayan fuara Çin ve Hindistanlılar büyük alaka gösterdi. 25 ülkeden iş adamlarının katıldığı fuar daha açılmadan blok mermerlerin yüzde 70’i satıldı.

    BTSO Başkanı İbrahim Burkay, “Bölge olarak gerçekten çok ciddi bir mermer zenginliğe sahibiz. Doğal taş ve madenler konusunda stratejik projelerimiz var. Bu alan aynı zaman çevre konusunda sıkıntılı. Biz artık toplumumuza bu zenginlikleri kazandırırken, yaşanabilir ve sürdürülebilir çevreyi de mutlaka gerçekleştirmemiz gerekiyor. Sadece blok mermer satışı değil, işlenmiş mermer satışını da destekleyecek olan organize sanayi bölgesi projemiz var. Belki 5 sonra mermer fuarı öyle bir noktaya gelecek ki, sadece iş dünyası değil akademisyenlerinden brokratlarına kadar herkes burada buluşacak” diye konuştu.

    Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe ise, “Ülkemizin büyüme, güçlü ve lider ülke olma hedefleri var. Her ne kadar önümüz kesilmek istense de, Türkiye’nin etrafı ateş çemberiyle çevrilse de büyüme devam ediyor. İşsizlik azalıyor. İhracatımız da artarak devam ediyor. Burada bize düşen daha fazla üretmek ve güçlü olmak, kendi cihaz ve ekipmanlarımızı üretmek ve bağımsız ve güçlü bir ülke olmak. Bu yolda şehirlerimize büyük önem düşüyor. Güçlü ve büyüyen şehirlerle güçlü ve büyüyen bir Türkiye hedefimiz” dedi.

    Vali İzzettin Küçük ise, Bursa’nın Türkiye’nin en mühim sanayi merkezlerinden biri olduğunu ifade ederek, “Toplam ticaret hacmi 17 milyar dolar, ihracatı da ithalata göre daha fazla. Katma değeri daha yüksek. Bursa’da 22 tane organize sanayi bölgesi var. Türkiye’de en çok organize sanayisi olan bir şehir. Bursa aynı zamanda mermerin de yatağı. Bizim burada alacağımız mesafe son üründe olacaktır. Biz buna estetik, moda, dünya trendlerini ve tasarımı katacağız ki mesafe alalım. Ben bu fuarın sektörün ufkunu açacağını düşünüyorum” şeklinde konuştu.

  • Müsteşar Yardımcısı Yücel: “Türkiye her yıl 25 milyar lirayı çöpe atıyor”

    Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, yapılan çalışmalarda sebze ve meyve ticaretindeki zayiat oranında istedikleri başarıyı elde edemediklerini belirterek, “Sektörün hep kabul ettiği zayiat oranı var, yüzde 25. Sebze, meyve ticareti perakende fiyatlar itibariyle 2015 yılı büyüklüğü 100 milyar. 100 milyarın yüzde 25’i zayiat oranı. Türkiye her yıl 25 milyar lirayı çöpe atıyor” dedi.

    Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın Sebze ve Meyve Değerlendirme Toplantısı, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası’nda (ATSO) gerçekleştirildi. Programın açılışında konuşan ATSO Başkanı Davut Çetin, Antalya’nın tarımdaki sorunlarının yanı sıra bu yıl bir de Rusya krizini yaşadıklarını hatırlatarak, kentin tarım üretimiyle Türkiye’nin bahçesi, serası, sebze deposu olduğuna vurgu yaptı.

    Antalya’nın yıllık 5.5 milyon tona yaklaşan üretimle sebze meyve üretim değerinde birinci sırada yer aldığını kaydeden Çetin, ihracatın yarısının da sebze meyveden oluştuğuna değindi.

    “Kışın gıda enflasyonu artıyor”

    Antalya tarımının kış aylarında Türkiye’nin enflasyonunu belirlediğini savunan Çetin, “Kasım ayından itibaren, rahmetli sanatçı Barış Manço’nun şarkısındaki gibi, ’Domates, Biber, Patlıcan’ enflasyonu başlıyor. Taze sebze ve meyvenin enflasyon sepetindeki payı yüzde 4.6’dır. Yani sigarayla aynı oran. Yine de şu anda 50 kuruş olan ürünler, aralık veya ocak ayında soğuk hava nedeniyle 1.5 liraya çıktığında, enflasyonu 1 puandan fazla artırmaktadır. Tarımda yıllık enflasyon düşük olmasına rağmen, kış aylarında gıda enflasyonu dikkat çekmektedir” diye konuştu.

    “Türkiye’de sebze meyve Avrupa’ya göre çok ucuz”

    Kışın fiyatların artması ile ilgili birlikte haller arasında farklar oluştuğuna değinen Çetin, “Fiyatlar artınca televizyon kanalları tarım ürünleri için ’Antalya Hali’nde şu kadar kuruş, İstanbul manavında şu kadar lira’ haberleri ile enflasyonun yanı sıra dağıtım kanallarına dikkat çekmeye başlıyor. Enflasyona çare olmasa da üretici ve tüketici fiyatlarını yakınlaştırması, üreticinin de tüketicinin de kazanmasının sağlanması gerekiyor. Kamyonda, markette, manavda ürünün dörtte biri çürür ve çöpe atılırsa, tüketici fiyatının çok farklı olması kaçınılmaz. Meyve ve sebze Türkiye’de Avrupa’ya göre çok ucuz. Buna rağmen birçok sebze ve meyvede ihracatın üretime oranı halen yüzde 5’ler düzeyinde” dedi.

    “İhracatın artması gerekiyor”

    Antalya Toptancı Hali’ne darbe vuran en önemli faktörün zincir marketler olduğunu ileri süren Çetin, “Perakende ticaretin düzenlenmesi yasası çok geç çıktı. Sektörde biraz düzelme beklenirken, bu yıl Rusya ve turizm krizi ortaya çıktı. İhracat cephesine bakarsak, Türkiye’nin 9 aylık yaş meyve ve sebze ihracatı miktar olarak yüzde 3 artmış, ama değer olarak yüzde 7 düşmüş. Bazı ürünlerde asıl kaybı fiyat veya değer düşüşünden dolayı yaşadık. Örneğin domateste ihracat miktarı yüzde 12 düştü ama değer kaybı yüzde 37. Son haftalarda içerde fiyatlar çok düşük olmasına rağmen ihracat artmıyor. Rusya kapısı halen açılmadı, Suriye ve Irak’a ihracat iyice zorlaştı ve ekim ayında bölgemiz ihracatında yüzde 29 düşüş yaşıyoruz. Bu yıl ürünün en bol olduğu nisan ve mayıs aylarında fiyatlar yarıya düştü, fiyatlar böyle gider ve ihracat artmazsa, artık tarımda kim nasıl dayanır bilmiyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Türkiye yediği sebze ve meyveye saygı duymuyor”

    “Üreticide, taşımada, pazar ve marketteki ambalaj sorunu, ürünün çürümesine ve israfa neden oluyor” diyen Çetin şöyle konuştu:

    “Türkiye, yediği sebze ve meyveye saygı duymuyor. Bolluktan dolayı değerini bilmiyor. Şu anda mevsimin başında nar, maliyeti karşılamadığı için toplanmıyor. Bahçede para etmiyor, ama bir restoranda veya kafede bir bardak nar suyu isterseniz, ya olmaz ya da 5-10 liraya satılır. Bir başka sorun Türkiye’de pazarların amacı dışına çıkmış olmasıdır. Pazarlar üretici pazarı olmaktan çıkmış, giyim ve ev eşyası satılan, sebze meyvenin tüccar tarafından satıldığı yerlere dönüşmüştür. Avrupa’da halen geleneksel sabit üretici pazarları var, ama bizde kalmadı. Bu konuda belediyelere büyük görev düşmektedir.”

    Türkiye Halciler Federasyonu Başkanı Yüksel Tavşan, Türkiye’nin sebze ve meyvede 50 milyon ton civarı üretimle Avrupa’da 1’inci, dünyada da 5’inci ya da 6’ncı sırada yer aldığına işaret etti.

    “Küçük işletme büyütülmeli”

    Türkiye’nin üretimdeki en büyük sıkıntısının küçük ölçekli üretim, köy tipi aile işletmeleri olduğunu anlatan Tavşan, “Üretimden başlayan planlama ve bölgeye göre ürün seçimi yapılması gerekiyor. Büyük ölçekli üretime geçilmesi gerekir. Burada küçük ölçek, büyük problem. 3 milyon civarı küçük işletme var. Küçük ölçekli işletmelerin büyütülmesi lazım” dedi.

    “Antalya’daki 23 hal hızla birleşmeli”

    Toptancı hallerinin rehabilitasyonu ve yenilenmesi gerektiğinin altını çizen Tavşan, “Hallerin özerk yapıyla idare edilmesi gerekir. Belediyelerin kendi içerisindeki hiyerarşik düzen hal müdürünün hareket kabiliyetini azaltıyor. Hal müdürünün yönetimini oluşturarak kendi bütçesi ve imkanlarıyla hareket etmesi gerekiyor. Antalya’da 23 civarında hal var ve bu sayı çok yüksek. Bu hallerin süratle birleştirilerek, büyük ölçekli, ihracata hizmet veren, borsa değeri olan hallere dönüşmesi gerekir” diye konuştu.

    “Türkiye her yıl 25 milyar lirayı çöpe atıyor”

    Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı İsmail Yücel, hal kanunu ile sebze meyve ticaretindeki kayıt dışı oranının yüzde 70’lerden yüzde 48’e düştüğünü kaydetti.

    Yapılan çalışmalarda sebze ve meyve ticaretindeki zayiat oranında istedikleri başarıyı elde edemediklerine değinen Yücel, “Sektörün hep kabul ettiği zayiat oranı var, yüzde 25. Sebze, meyve ticareti perakende fiyatlar itibariyle 2015 yılı büyüklüğü 100 milyar. 100 milyarın yüzde 25’i zayiat oranı. Türkiye her yıl 25 milyar lirayı çöpe atıyor. Kanunda bununla ilgili tedbir almıştık. Depolama standardı getirdik, soğuk zincirde taşıma düzenlemeleri yaptık. Kap ve ambalaj düzenlemesi getirdik. Toptancı halleri ile ilgili arzu ettiğimiz gelişme sağlanmadı. Sebze meyve ticareti çok aktörlü bir sektör, en önemli taraflardan biri belediyeler. Türkiye’de 176 toptancı halinin yüzde 99’unu belediyeler işletiyor. Toptancı halinin kanunda öngörülen şartı taşıyabilmesi için belediyeler sorumluluk almalı” dedi.

    Sebze ve meyve ticareti yapanlarla gerçekleştirdikleri toplantılar sonucunda kanunda bazı değişiklikler yapmayı planladıklarını dile getiren Yücel, “Toplantılarda üretici örgütleri, toptancı hali durumu, zayiat oranını azaltmak için neler yapılması gerektiğini değerlendireceklerini anlattı.

  • Büyükşehir hayat kurtaran projelere imza atıyor

    Manisa Büyükşehir Belediyesi, Turgutlu ilçesine bağlı Bozkır Mahallesi’nde ölüm virajı olarak bilinen S biçimli yolda güzergah değişikliği yaparak, yaralanma ve ölümlü kazaların önüne geçilmesini sağlayacak.

    Manisa Büyükşehir Belediyesi, il genelinde başlattığı yol düzenleme ve çalışmaları ile vatandaşların takdirini topluyor. Bu kapsamda Turgutlu ilçesine bağlı Bozkır Mahallesi’nde S biçimli yola, Büyükşehir Belediyesi Fen İşleri Dairesi Başkanlığı tarafından yerinde dökme menfez çalışmaları yapılıyor. Yol Şube Müdürlüğü ekiplerinin kontrolünde gerçekleşen çalışma ile vatandaşın korkulu rüyası olan yolun, en kısa sürede yeni güzergahına alınması planlanıyor. Manisa Büyükşehir Belediye Başkanı Cengiz Ergün’ün talimatı doğrultusunda, vatandaşlar için kanayan yara haline gelen problemlerin üzerine cesurca gittiklerini ve bu doğrultuda projeler ürettiklerini belirten Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Gençoğlu, Turgutlu ilçesi Bozkır Mahallesi’nde yıllardır beklenen çalışmanın hayata geçtiğini söyledi. Bozkır Mahallesi ile civarındaki mahallelerde yaşayan ve yolu kullanan vatandaşların yolda başlayan çalışmaları öğrenmesi üzerine oldukça mutlu olduklarını belirten Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Gençoğlu, “Ekiplerimiz, yolun eğiminin en uygun olduğu yerden başlayarak, dere içerisine doğru dolgu işlemi yapacaklar. Yolun altına döşeyeceğimiz yeni bir menfez ile yolun S biçimli halini eskisinden çok daha düz bir hale getireceğiz. Böylece vatandaşlarımız yol üzerinde araçlarını kullanırken herhangi bir tedirginlik yaşamak durumunda kalmayacaklar. İnşallah, Turgutlu halkı için hayat kurtaran bir çalışmaya imza atacağız” diye konuştu.

    “Turgutlu’muza hayırlı olsun”

    İl genelinde yürütülen menfez çalışmaları hakkında da bilgi veren Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Yılmaz Gençoğlu, “180 iş günü içerisinde kentimizin genelinde menfez çalışmalarımızı tamamlayacağız. İş kapsamında ilk olarak Turgutlu ilçemizden faaliyetlerimizi başlatmıştık. Artık Turgutlu’da az süreli bir işimiz kaldı. Bozkır Mahallemize ve çevresindeki mahallelerimize hayırlı olsun” diye konuştu.

  • Karate’nin kalbi Erzurum’da atıyor

    Erzurum Büyükşehir Belediyesi ile diğer paydaşların ortaklaşa düzenlediği 13. Uluslararası Palandöken Karate Şampiyonası, açılış seremonisiyle başladı. 32 ülkeden 2 bin sporcunun katıldığı şampiyonada dünyanın yetenekli sporcuları şampiyon olmanın mücadelesini verecek.

    Yenişehir 2 Bin Kişilik Buz Pateni Salonu’nda düzenlenen açılışta günün anlam ve önemini belirten Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, “Spor, belirli kurallar içerisinde yapılan, rekabete dayalı, sosyalleştirici, fiziki ve zihni hareketlerin bir bütünüdür. Spor, günümüzde kültürlerarası birleştirici gücü ve giderek artan rekabet düzeyi ile ulusal kimliğin ve prestijin dünyada kanıtlandığı bir alana dönüşmüştür” dedi. Erzurum’un olimpiyat kenti olduğunu ifade eden Başkan Sekmen, şunları kaydetti: “Türkiye’nin en köklü spor şehirlerinden biri olan Erzurum, aynı zamanda bir olimpiyat kentidir. Bu şehirde 2011 Üniversiade Kış Oyunları gerçekleştirilmiştir. İnşallah önümüzdeki yıl EYOWF 2017 de yine şehrimizde yapılacaktır. Kış, buz ve salon sporlarında Avrupa ve Dünya ölçeğinde elde ettiği derecelerle adından sıkça söz ettiren Erzurum’da şuan itibariyle 46 bin 492 lisanslı sporcu bulunmaktadır. 19 bin 105 faal sporcuya sahip şehrimizde temel amacımız, Avrupa, Dünya ve Olimpiyatlarda şampiyon olacak sporcular yetiştirmektir.”

    Sekmen’den anlamlı mesaj

    Başkan Mehmet Sekmen, şampiyonada dünya genelinde gerçekleştirilen terör eylemlerini kınadı. Sekmen, şöyle dedi: “Erzurum Büyükşehir Belediyesi ve diğer paydaşlar tarafından ortaklaşa gerçekleştirilen Uluslararası Palandöken Karate Şampiyonası’na 32 ülkeden katılan 2 bin sporcu, sporun evrensel ruhunda galip gelmenin mücadelesini vererek, uluslararası barışa, kardeşliğe adım atmış olacak. Şunu ifade edeyim ki, dünyamızın barışa, kardeşliğe, huzura ihtiyacı var. Dini, dili, ırkı ve rengi ne olursa olsun, dünyanın hangi ülkesinde yaşarsak yaşayalım barış, sevgi, huzur ve mutluluk içerisinde kardeşçe yaşamamız gerekiyor.” Erzurum’un sporda da marka bir kent olduğunu anımsatan Sekmen, “Erzurum Büyükşehir Belediyesi olarak, ulusal ve uluslararası spor organizasyonları ile sporda marka bir şehir haline gelmeye özen gösteriyoruz. 2 yılda yapılan 63 ulusal ve uluslararası spor organizasyonuyla şehrimizi dünya çapında tanıtmaya çalışıyoruz. Futbol, karate, güreş, yarı maraton, tenis, sürat pateni, dağcılık, kızak, kayak, yaz ve kış spor okulları, buz hokeyi, kış ve salon sporlarında önemli organizasyonlarla Erzurum’u sporda zirveye çıkarmak için büyük bir çaba harcıyoruz. Bu organizasyonun gerçekleşmesinde emeği geçen Valiliğimize, Federasyon Başkanlığına, Spor İl Müdürlüğümüze ve emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Ayrıca bu organizasyona katılan ülkelerin temsilcilerine teşekkür ederken, şampiyonaya katılan tüm sporcular ve teknik heyete de başarılar diliyorum” şeklinde konuştu.

    “Türk milleti asil ve vatanseverdir”

    Türkiye Karate Federasyonu Başkanı Esat Delihasan da, “Şampiyonanın düzenlemesine destek veren Erzurum Büyükşehir Belediyemize, il müdürlüğümüze, il temsilciliğimize teşekkür ediyorum” diye konuştu. Türkiye’nin zor bir süreçten geçtiğini bildiren Delihasan, sözlerini şöyle tamamladı: “İçerisinde bulunduğumuz dönem gerçekten zor bir dönemdir. Sokaklarda gördük ki normal şartlarda kendisini dövmeye kalkan birine karşı koyamayacak insanlar çok büyük cesaretle tankların önüne yattı. Türk milletinin ne kadar asil, ne kadar vatansever, ne kadar bayrağına düşkün, dinine, inancına düşkün olduğuna bir kez daha şahit olduk. Şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Allah onlardan razı olsun. Gazilerimize ve yaralılarımıza acil şifalar diliyoruz. Karate camiası olarak da ilk andan itibaren bütün camiamızı Reis-i Cumhurumuzun Başkumandanımızın dediği gibi biz de sokaklara sahip çıkmaya davet ettik. Camiamız büyük bir çoğunlukla halkımızla birlikte sokaktaki yerini aldı.

    Buraya katılan yabancı ülke temsilcilerine özellikle teşekkür etmek istiyorum. Çünkü şunu biliyoruz ki, dış basın Türkiye’deki olayları çarpıtarak farklı yönleriyle aktarıyor. Lütfen ülkenize döndüğünüzde Türkiye’nin durumunu gördüğünüz şekilde anlatın. Türkiye gerçekten demokrasisi güçlü, halkı demokrasiye inanmış, birlik ve beraberlik içerisinde bu işlerin üstesinden geliyor. Ülkem adına buraya geldiğiniz için hepinize teşekkür ediyorum.” Delihasan’ın ardından Erzurum Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil ile Palandöken Karate Şampiyonası Koordinatörü Ahmet Çelebi, dev organizasyona katkı sunan Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen’e teşekkür etti.