Etiket: Atıyor

  • (Özel Haber) İkinci elin kalbi bu pazarda atıyor

    Bursa ikinci el eşya piyasasının döndüğü Bat Pazarı’nda esnaf halinden memnun. Bu pazarda antika, az kullanılmış ve sıfır eşyaları uygun fiyata bulmak mümkün.

    Bursa’da her türlü spot eşyanın bulunduğu Bat Pazarı’nda her kesime ve ekonomiye uygun eşyalar bulunuyor. Her marka, model buzdolabından, çamaşır makinesine, televizyondan, bulaşık makinesine, oturma odası takımlarından yatak odası takımlarına kadar her şeyin satıldığı Bat Pazarı’na öğrenciler, memurlar ve yeni evlenecek çiftler sıkça uğruyor.

    Çarşı esnaflarından 10 yıllık mobilyacı Beşir Kalmaz, “İşlerimiz çok güzel, şu an pazarımız da eskisi gibi değil. Ya yeni satıyoruz ya da çok az kullanılmış eşyalar satıyor arkadaşlarımız. Dışarıda 10 bin TL’ye alacağınız eşyaları burada 2-3 bin TL’ye alabiliyorsunuz. Taksit imkanlarımız da var. Buradaki eşyalarımız kalitesine, kullanımına göre fiyat belirleniyor. Pazarımıza öğrencisi, yaşlısı, yeni ev alanı, yeni evlenecek çiftler, eşyasını değiştirmek isteyenler geliyor. Bizler çarşımıza herkesi bekliyoruz” dedi.

    Bat Pazarı’nda beyaz eşya satan Gökhan Can ise “Burada nokta hatası olan ürünler satılıyor. Bunları mağazalar satmaz ama aslında ürün sıfırdır. Bizler onu alıyor ve satıyoruz. Burada satılan ürünlerin adı belki ikinci el ama satılan ürünlere sıfır diyebiliriz. Ürün 2 ay kullanılmış ve ben bunu burada sattığım için adı ikinci el oldu ama hala garantisi devam etmektedir” şeklinde konuştu.

    Bir başka çarşı esnafı ise “Yeni sezon açıldı. Çarşımız yenilendi, eski kirliliği artık yok. Şu anda çarşıda rahat rahat gezebilirsiniz. Burada 1 aylık ürünler de var, 3 senelik ürünler de var” şeklinde konuştu.

  • 13 yıldır Kars’ta iftar topunu atıyor

    Kars’ta 13 yıldır iftar topunu ateşleyen Tacettin Durmuş, bu yılda Ramazan’ın ilk iftar topunu Evliya Cami bahçesinden attı.

    Kars Valiliği’nce 13 yıldır geleneksel hale getirilen “Türkiye’de ilk iftar topu”nun atıldığı yer olan Kars’ta gelen değişmedi. 13 yıldır iftar topunu ateşleyen Tacettin Durmuş, bu yılda Ramazan’ın ilk iftar topunu Evliya Cami bahçesinden attı. Kars Valiliğince 13 yıldır iftar topunun geleneksel hale getirildiğini ifade eden Durmuş, “Ramazan topu geleneği 13 yıldır Kars’ta devam ediyor. Bu yılda Sayın Valimizin ön görüsüyle atıyoruz. 13 yıldır bu gelenek Kars’ta sürdürülüyor. Ebul Hasan Harakani Türbesi’nin bulunduğu manevi mekandayık. Ramazan topu atmamızın bir özelliği var. Ramazanın ilk iftar topu Türkiye’de ilk önce Kars’tan atılıyor” dedi.

    İftar topuyla birlikte vatandaşlar Evliya Cami önünde kurulan iftar çadırına gelerek burada oruçlarını açtılar.

  • “Dijital müzik uygulamaları radyonun pabucunu dama atıyor”

    Doç. Dr. Michael Kuyucu’nun yaptığı araştırmaya göre, geçler müzik dinleme aracı olarak dijital müzik uygulamalarını tercih ediyor.

    İstanbul’da Gelişim Üniversitesi tarafından düzenlenen 3’üncü International New Media Conference’da (3’üncü Uluslararası Yeni Medya Konferansı) radyonun geleceği konuşuldu. CRI TÜRK Medya Grubunun Genel Müdürü Doç. Dr. Michael Kuyucu konferansta yaptığı konuşmada ‘Dijital Müzik Platformları Müzik Kutusu Radyoyu Öldürdü mü? Üniversite Öğrencilerinin Müzik Dinleme Mecraları’ başlıklı araştırmasına göre geçlerin müzik dinleme aracı olarak dijital müzik uygulamalarını tercih ettiğini söyledi.

    “Gençlerin yüzde 7,1’i hiç radyo dinlemiyor”

    Doç. Dr. Kuyucu, üniversite öğrencilerinin radyo dinleme alışkanlıklarının yanı sıra müzik dinlerken hangi mecrayı seçtiklerine yönelik bulguların açıklandığı 5 bin 850 üniversite öğrencisine uygulandığını aktardı. Araştırmaya göre, öğrencilerin yüzde 7,1’nin hiç radyo dinlemediği, yüzde 64,8’nin ise radyoyu mobil ortamda akıllı telefon veya otomobilde ki radyo alıcıları aracılığı ile dinlediği açıklandı. Doç. Dr. Kuyucu’nun açıkladığı araştırma sonuçlarına göre, gençlerin yüzde 17,9’u her gün radyo dinlemezken, yüzde 58,1’i günde 1 saatten az radyo dinliyor. Üç saatten fazla radyo dinleyenlerin oranı yüzde 5,1.

    “Ar-Ge’ye çok önem veriyoruz”

    Türkiye’ye yayına başlayan son global medya markası CRI TÜRK Genel Müdürü Doç. Dr. Kuyucu, Ar-Ge çalışmalarına çok önem verdiklerini, çeşitli araştırmalarla Türkiye’de ki medya tüketimini incelediklerini ve mecralara yönelik yatırımlarını buna paralel olarak gerçekleştirdiklerini belirtti. Kuyucu, araştırmada üniversite öğrencilerinin en çok tercih ettiği dijital müzik platformu yüzde 40,9 ile Spotify olduğunu, ikinci sırada yüzde 17,5 ile Apple Music ve üçüncü sırada ise yüzde 15,6 ile Fizy adlı dijital müzik platformu yer aldığını aktardı.

    “Müzik Dinlerken Seçilen Mecra: Dijital”

    Araştırmada üniversite öğrencilerinin müzik dinlemek için ilk dijital müzik uygulamalarına başvurdukları belirtildi. Üniversite öğrencilerinin yüzde 66,7’si müzik dinlerken ilk önce dijital müzik uygulamalarını tercih ettiği söylendi. Müzik dinlemek için ilk radyoyu tercih edenlerin oranı yüzde 16,2 iken, hem radyo hem de dijital müzik uygulamalarını tercih edenlerin oranı yüzde 17,1. Araştırmayı yapan Doç. Dr. Kuyucu, radyonun bir müzik kutusuna dönüştüğü ve son on beş yılda bu özelliğini yavaş yavaş dijital müzik uygulamalarına bıraktığını söyledi. Müzik dinlemek için radyo yerine dijital müzik uygulamalarını tercih eden üniversite öğrencilerinin yüzde 15,9’u daha güncel müzik dinlemek için dijital müzik uygulamalarını tercih ettiğin belirtirken, yüzde 24,9’u ‘kendi istediği müziği dinleyebildiği için’ radyo yerine dijital müzik uygulamalarını tercih ettiğini söylemiştir. Dijital müzik uygulamalarının radyoya tercih edilmesinde etkili olan bir diğer faktörde yüzde 15,0 ile ‘istenilen şarkıya anında ulaşılabilme’ olarak açıklandı.

  • Savunma sanayinin kalbi Konya’da atıyor

    Savunma sanayindeki güçlü yapısıyla öne çıkan Konya, Aselsan, Havelsan, MKE, Roketsan gibi ana sanayi üreticileri ile Konyalı sanayicileri, sanayi zirvende bir araya getirdi.

    Konya Sanayi Odası (KSO), Savunma Sanayi Müsteşarlığı, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği ve Savunma ve Havacılık Sanayi İmalatçıları Derneği iş birliğiyle 24-25 Nisan 2017 tarihleri arasında “Konya 2. Savunma Sanayi Zirvesi ve Tedarikçi Günleri”ne ev sahipliği yapıyor. Türkiye’de milli savunma sanayinin geliştirilmesi, yerli tedarikçi oranının artırılması amacı ile savunma sanayi üretici firmaları ve bölge firmalarını bir araya geleceği, üretilmiş olan ürünlerin sergilenebileceği ve ikili iş görüşmelerinin yapılacağı bir etkinlik organize ediliyor. “Konya 2. Savunma Sanayi Zirvesi ve Tedarikçi Günleri” düzenlenen açılış programıyla başladı.

    Programın açılış konuşmasını yapan KSO Başkanı Memiş Kütükcü, “Güçlü bir Türkiye için Anadolu sanayisi gümbür gümbür geliyor, Allah’ın izniyle. Konya’nın sadece savunma sanayindeki üretim ve ihracat potansiyeline birkaç rakamla göz atacak olursak, bunu daha iyi görebiliriz diye düşünüyorum. Bakın; Konya’da 100’ün üzerinde firmamız, savunma ve havacılık sanayisine çalışıyor. Bu firmalarımızın çoğunluğu da, Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçılar Birliğine kayıtlı, yani ihracat yapıyor. Sektörde faaliyet gösteren firmalarımızda 3 bine yakın kardeşimiz istihdam ediliyor. Savunma sanayinin kullandığı havan parçaları, silah, mermi, roket başlıkları, zırhlı araç parça ve ekipmanları gibi birçok ürün şehrimizde üretiliyor. Konya, askeri silahların ve diğer silahların parçaları alanında İstanbul’un ardından Türkiye’nin en büyük üreticisi durumunda. Yine motorize tank ve diğer zırhlı araçları ile bunların parçaları alanında da varlığımızı gösteriyoruz. Sektördeki ihracatımıza bakacak olursak, sektörün muazzam bir başarı gösterdiğini görüyoruz. Konya, Türkiye’nin savunma ve havacılık sanayi ihracatının yüzde 94.5’ini gerçekleştiren 5 şehir arasında yer alıyor” dedi.

    “Dünyada kendi insansız hava aracından kendi füzesini atan 5-6 ülküden biriyiz”

    Türkiye’nin savunma sanayisindeki konumuna değinen Savunma Sanayii İmalatçılar Derneği (SaSaD) Yönetim Kurulu Başkanı Selçuk Yaşar ise “Bugün Türk savunma sanayisi şunu çok rahatlıkla söyleyebiliriz; ihracat yapan, sektörlerin içinde sanıyorum en yüksek teknolojiyi barındıran birinci ya da ikinci sektördür ve özgün teknolojileri barındıran bu çok önemli mutlak bunu vurgulamak isterim. Türk savunma ve havacılık sanayi Türkiye’nin özgün, ileri teknoloji üreten ve ihraç eden sanayi gücüdür ve böyle olmaya da devam edeceğiz. Bugün dünyada kendi insansız hava aracından, kendi füzesini atan 5 ya da 6 ülke var; bunlardan biri de biziz. Bundan hepimiz gurur duyabiliriz” ifadelerini kullandı.

    “Birinci önceliğimiz yüksek teknolojili ürünleri geliştirmek ve tam bağımsızlığı elde etmek”

    Konya’nın sanayideki önemine dikkat çeken Savunma Sanayi Müsteşarlığı Müsteşar Yardımcısı Celal Sami Tüfekçi de, “Konya, Türkiye’de özgün ağırlığı çok yüksek önemli bir şehrimiz. Konya sanayicisi çok güzel işlere imza atıyor. Sadece kendilerinin girişimleriyle yaptıkları savunma sanayi ihracatı bile bunun bir göstergesi. Biz Savunma Sanayi Müsteşarlığı olarak birinci önceliğimiz yüksek teknolojili ürünleri geliştirmek ve tam bağımsızlığı elde etmek olarak tanımlıyoruz” şeklinde konuştu.

    Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Bakan Yardımcısı Doç. Dr. Hasan Ali Çelik, “Konya’nın savunma sanayi konusunda ciddi bir merkez olduğunun bir göstergesi. Böyle birliktelikler hem savunma sanayi amaçlı hem de diğer amaçlara hizmet eden birliktelikler yani kümelenmeler, hem sanayi işbirliğini daha etkili hale getiren hem de AR-GE faaliyetlerini daha üstün hale getiren önemli adımlar olarak görüyoruz. Savunma sanayi sadece karasal bir faaliyet değil. Hem sularda hem havada çok önemli faaliyetler üstleniyor. Uzayda önemli faaliyet üstleniyor. Dolayısıyla savunma sanayi havacılık ve uzay sanayi birlikte ifade edilen en önemli işlerimizin başında” dedi.

    “Konya sanayisi ile Anadolu’nun üretim üssü haline gelmiştir”

    AK Parti Konya Milletvekili ve TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji, Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Komisyon Başkanı Ziya Altunyaldız, “Savunma sanayi son derece önemli, kıymetli bir alan. Eğer bu bölgede yaşıyorsanız eğer bu kadar dünyanın gözünün olduğu bölgede yaşıyorsanız savunma sanayinizin yerlileştirme ve millileştirmede belli bir orana ulaşamazsanız işiniz zor demektir. İşte hükümetlerimiz o yüzden savunma sanayisini önceliklendirdi. O yüzden savunma sanayi müsteşarlığını klasik bir müsteşarlık olması ötesinde yapılandırmak suretiyle Türkiye’de önemli işlerin yapılmasına ön açtı, yol açtı” diye konuştu.

    Konya Valisi Yakup Canbolat ise “Konya ili sürekli gelişen sanayisi ile Anadolu’nun üretim üssü haline gelmiştir. Bugün itibariyle sahip olduğu 9 adet organize sanayi bölgesi 44 adet küçük sanayisiyle 10 adet özel sanayi alanıyla ülke ekonomisine katkı vermektedir” ifadelerini kullandı.

    Yapılan konuşmaların ardından serginin açılışı gerçekleştirildi.

  • Bakan Avcı: “İsveç’teki gazete Türkçe manşet atıyor ‘hayır’ diyin diye. Size ne?”

    Kültür ve Turizm Bakanı Prof. Dr. Nabi Avcı, 16 Nisan da gerçekleştirilecek referandumun ayrı bir özelliğinin olduğunu belirterek, “Geçmiş seçimleri biz kendi aramızda yapıyorduk ‘evet’ diyenler ‘hayır’ diyenler. A partisi B partisi bunları kendi aramızda böyle yapıyorduk. Şimdi dışarıdan karışmalar başladı. İsveç’teki gazete Türkçe manşet atıyor ‘hayır’ diyin diye. Size ne?” dedi.

    Bakan Avcı, Afyonkarahisar programı kapsamında geldiği Sandıklı ilçesinde termal bir serada çalışanlar ile bir araya geldi. Gerçekleştirilen toplantıda Bakan Avcı’ya AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Ali Özkaya, İl Genel Meclis Başkanı Salih Sel, Sandıklı Belediye Başkanı Mustafa Çöl ve AK Parti İl Başkanı İbrahim Yurdunuseven’de eşlik etti. Konuşmasında 16 Nisan da gerçekleştirilecek referanduma değinen Bakan Eroğlu, referandum üzerinden istikrara vurgusunda bulundu. Bakan Avcı, “Her alanda Türkiye gerçekten bir turizm cenneti ama potansiyelimiz 100 biz bunun 30’nu ya da 40’nı ya dolduruyor ya doldurmuyoruz. Niye? Hani bir söz vardır ya ‘Şeytan taşlamaktan tavaf etmeye fırsat bulamadık.’ Hakikaten öyle geçti son 15 yıl Türkiye badirelerden geçe geçe, atlaya atlaya geldi buralara. Ülkede istikrarsızlık olduğu zaman, belirsizlik olduğu zaman bu ekonomiye de yansır. Dış politikaya da yansır. Eğitime de yansır her yere yansır. 7 Haziran sonrasındaki o karamsar havayı hatırlayın ne olacak hükümet? Kurulacak mı, kurulmayacak mı? Nasıl hükümet kurulacak? Döviz alır başını gider şimdi istikrarsızlık önce mutfağı, ekonomiyi vurur. Bunu da en çok hanımlar, kadınlar fark eder. Hepimiz fark ederiz ama evin derdini kadın daha bilir. Mutfağın derdini kadın daha iyi bilir. Onun için istikrarın değerini de kadınlar daha iyi bilir. İstikrar olmadığı takdirde nasıl bir sıkıntıya gireceğimizi de en iyi sizler bilirsiniz. Onun için biz istiyoruz ki Türkiye hükümetini seçtiği zaman cumhurbaşkanını seçtiği zaman hükümetini de seçmiş olacak 5 yıl işine bakacak. Türkiye bu istikrarlı hükümetleriyle inşallah bugünkünden çok daha iyi noktalara gidecek” diye konuştu.

    “Schiphol Havaalanı bir köy meydanına dönecek”

    Konuşmasında Hollanda’da, Türk bakanı karşılamak için toplanan Türk vatandaşlara yapılan zulme değinen Bakan Avcı, dış ülkelerin referanduma ‘hayır’ diyerek karışmalarının en büyük nedenlerinden birisinin ise İstanbul’da yapımı devam eden 3. havaalanı olduğunu ifade etti. “Bu referandum bizim dışımızdakileri de bazı bakımlardan rahatsız ediyor” diyen Bakan Avcı şunları söyledi:

    “Biz bugüne kadar pek çok seçim yaptık Türkiye’de. Sadece cumhuriyet döneminde değil 1876’dan beri Osmanlı döneminden beri seçimler yapılır. Bu seçimin ayrı bir özelliği var. Geçmiş seçimleri biz kendi aramızda yapıyorduk ‘evet’ diyenler ‘hayır’ diyenler. A partisi B partisi tartışırız, görüşürüz bunları kendi aramızda böyle yapıyorduk. Şimdi dışarıdan karışmalar başladı. Bu referandumun ayrı bir özelliği var. İsveç’teki gazete Türkçe manşet atıyor ‘hayır’ diyin diye. Almanya’daki gazete ‘hayır’ diye manşet atıyor. Size ne? Bu referandum bizim dışımızdakileri de bazı bakımlardan rahatsız ediyor. Bu rahatsızlığın bir örneğini vereyim, aranızda da seyredenler vardır bir televizyon belgeseli Türk televizyonunda gösterildi ama Hollanda yapımı bir belgesel. Hollandalılar bir belgesel yapmışlar bir havaalanından bahsediyorlar, ‘Hollanda’da ki bu havaalanı şöyle güzeldir böyle güzeldir.’ Havaalanı Amerika’dan, Avrupa’ya, Avrupa’dan Asya’ya gidecekler. Schiphol diye bir havaalanından bahsediyor belgeselde. Fakat diyor ‘Türkler şimdi İstanbul’da büyük bir havaalanı yapıyorlar. Dünyanın en büyük havaalanı olacak ve o havaalanı hizmete girdiği zaman işte bu havaalanı Schiphol bir köy meydanına dönecek. Sadece Schiphol değil, Frankfurt Havaalanı, İngiltere’deki Hitrov Havaalanı, Brüksel Havaalanı da bundan çok büyük zarara uğrayacak’ diyor. Çünkü İstanbul coğrafi itibariyle çok daha merkezi bir yerde uzak doğudan, Avrupa’ya, Avrupa’dan, uzak doğuya, Amerika’ya gidenlerin hepsinin uğrak yeri en ekonomik en optimum yer İstanbul Havaalanı olacak hava yolları oraları tercih etmeye başladığı zaman Brüksel, Frankfurt, Hitrov Havaalanları ciddi gelir kaybına uğrayacaklar. Ama bizimki iyice köy havaalanına dönecek. Belgesel aynen bunu anlatıyor.”

    “CNN ve BBC, Hollanda’da yaşananları görmedi”

    Hollanda’da yaşananlara dünyanın en büyük yayın kuruluşları arasından gösterilen CNN ve BBC gibi medya organlarının bakış açılarını değerlendirerek devam eden Bakan Avcı, aynı yayın kuruluşlarının İstanbul Taksim’deki, Gezi parkı eylemlerinde yaptıklarını da hatırlatarak bazı örnekler verdi. Bakan Avcı, “Şimdi ben bunu izlerken hatırlarsanız gezi olaylarında gezicilerin sloganlarından biriside ‘3. havaalanına hayır, 3. köprüye de hayır’ biz o zaman diyorduk ki dış güçlerin parmağı var, gezicileri birileri tahrik ediyorlar. İşte Almanya’dan destek alanlar buradaki sivil toplum kuruluşları, vakıflar üzerinden bağlantılar falan onlar biliniyordu. Ama ben bu kadar iç içe olduklarını belgeseli izlerken her şey yerine oturdu. Üstelik o olayların bir özelliği de vardı gezi olayları başlamadan önce Taksim’de şurada burada bazı uluslararası medya kuruluşları CNN İnternational, BBC canlı yayın arabalarıyla üslendiler, kameralarını yerleştirdiler, canlı yayın yaptılar. Rotterdam Konsolosluğu önünde gariban Türkler elinde bayrakla ne şiddet var, ne yakma var, ne yıkma var sadece orada kendi ülkesinden gelmiş bir bakanı desteklemek için orada slogan bile atmıyorlar. Gördünüz nasıl bir şiddetle atlarla köpeklerle üzerlerine saldırdılar hemen CNN İnternational açtım ‘bakalım bunu veriyorlar mı? diye, o sırada yeni bir makyaj malzemesi çıkmış onun tanıtımını yapıyordu. Görmedi olanı halbuki dünyanın neresinde olursa olsun bu olaydır haberdir. İstanbul’a geliyorsun Taksim olayları sırasında canlı yayın yapıyor Rotterdam’da masun insanların üzerine köpekleriyle saldırıyor, polis olağanüstü bir şiddet uyguluyor sen bunu görmüyorsun. Biz inşallah 16 Nisanda milletçe kalbimize gönlümüze danışacağız ve oyumuzu ona göre kullanacağız” şeklinde konuştu.

    Bakan Avcı, buranın ardından ilçedeki termal otellerden birine geçerek burada da çalışanlar ile bir araya gelerek 16 Nisan referandumu ile ilgili açıklamalarda bulundu.