Etiket: Atılacak

  • Çorum onkoloji merkezi’nin temeli Eylül ayında atılacak

    Çorum onkoloji merkezi’nin temeli Eylül ayında atılacak

    Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi bahçesine inşa edilecek Onkoloji Merkezi’nin temelinin atılacağı tarih belli oldu.

    Sağlık alanındaki hizmetlerin Çorum’a kazandırılmasında büyük katkıları bulunan AK Parti Çorum Milletvekili ve MKYK Üyesi Ahmet Sami Ceylan, Onkoloji Merkezi’nin Çorum’a kazandırma konusunda da yoğun çaba harcıyor.

    Onkoloji Merkezi ile ilgili istişarenin yapıldığı toplantıda inşaatın başlayacağı tarih de belirlendi. Alınan karar doğrultusunda 01 Eylül 2020 salı günü 14.00’te Onkoloji Merkezi için ilk kazma vurulacak.

    Milletvekili Ceylan’ın Onkoloji Merkezi’nin inşaatı ile ilgili olarak düzenlediği toplantıya AK Parti Çorum Milletvekili Oğuzhan Kaya, Belediye Başkanı Halil İbrahim Aşgın, AK Parti İl Başkanı Yusuf Ahlatcı, Hitit Üniversitesi Erol Olçok Eğitim ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Mesut Sezikli, Özel İdare İl Genel Sekreteri Recep Çıplak, İl Gençlik Kolları Başkanı Muhammed Fatih Temur ile İl Başkan Yardımcısı Ali Evlüce katıldı.

  • Ali Yavuz Kol: “Umarım bu imza, bu çatı altında atılacak birçoklarının ilki olacak”

    Ali Yavuz Kol: “Umarım bu imza, bu çatı altında atılacak birçoklarının ilki olacak”

    Galatasaray’ın 19 yaşındaki futbolcusu Ali Yavuz Kol, sarı-kırmızılılar ile yeni sözleşme imzaladığı için mutlu olduğunu söyleyerek, “Umarım bu imza, bu çatı altında atılacak birçoklarının ilki olacak” dedi.

    Galatasaray ile sözleşmesini 2023-2024 sezonu sonuna kadar uzatan genç futbolcu Ali Yavuz Kol, sosyal medya hesabından açıklamalarda bulundu. Gönülden bağlı olduğu kulübü ile imzaladığı yeni sözleşmeden ötürü çok mutlu olduğunu ifade eden Kol, “Bana bu şansı veren Fatih hocam başta olmak üzere, güvenlerini hissettiren ve üzerimde emeği olan herkes için çok çalışacağım. Umarım bu imza, bu çatı altında atılacak birçoklarının ilki olacak” diye konuştu.

  • Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından temeli atılacak olan yerli otomobil fabrikasında son hazırlıklar tamam

    Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından temeli atılacak olan yerli otomobil fabrikasında son hazırlıklar tamam

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yarın temeli atılacak olan yerli otomobil fabrikasında hazırlıklar tamamlandı.

    Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu’nun (TOGG) yerli otomobilinin üretimi için Bursa’nın Gemlik ilçesinde bulunan Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) ait araziye kurulacak fabrikanın temel atma töreni Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla yarın 17.30’da yapılacak.

    Geniş güvenlik önlemlerinin alındığı alanda temelin atılacağı yerde stantlar kuruldu. Korona virüs (Covid-19) tedbirleri kapsamında tören sınırlı sayıda konukla yapılacak. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Türkiye’nin yüksek teknolojili ilk yerli otomobilinin üretileceği fabrikanın Bursa’da kurulacağı açıklamasının ardından, Gemlik ilçesi TSK’ya ait arazi tahsis edildi. Fabrika inşaatının başlayabilmesi için gerekli olan ÇED raporunun olumlu bir şekilde tamamlanmasıyla birlikte, Türkiye’nin Otomobili Girişim Grubu Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından yeni yatırım olarak inşa edilecek tesisin öngörülen toplam tutarının ise 22 milyar TL olacağı öğrenildi.

    Bölgenin limana, serbest bölgeye ve tedarik sanayiye yakın olmasıyla bilinirken, TOGG’a ait olacak Gemlik Gençali Mahallesi’ndeki askeri alanda yapılacak fabrikanın inşaat çalışmalarında 2 bin kişi çalışacak.

    TOGG, yaptığı açıklamada, “TOGG, Gemlik fabrikası inşaatı için gerekli olan ÇED raporunu olumlu olarak aldı. Yıllık 175 bin üretim kapasitesi, tamamı doğuştan yüzde 100 elektrikli 5 farklı model, 4 bin kişiye istihdam. Türkiye’mize hayırlı olsun” ifadelerini paylaştı. Havadan da görüntülenen bölge Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yol, ıslah ve altyapı çalışmaları da tüm hızıyla devam ediyor. Yılda 175 bin adet üretim kapasitesi ile kurulacak olan fabrika üretime geçtiğinde Avrupa’nın ilk geleneksel olmayan elektrikli araç tesisi olacak. Doğuştan yüzde yüz elektrikli C segmentinde bir SUV’la başlayacak olan fabrikadaki üretim takip eden yıllarda tamamı yine yüzde yüz elektrikli C Sedan, C Hatchback, B SUV ve C MPV modelleri yapılacak. İlk aracın 2022’de çıkması planlanıyor.

  • MÜSİAD ve Aziziye Belediyesi işbirliği ile bölgede bir ilke imza atılacak

    MÜSİAD ve Aziziye Belediyesi işbirliği ile bölgede bir ilke imza atılacak

    MÜSİAD Erzurum ile Aziziye Belediyesi tarafından ortak yürütülen Biyokütle Enerji Destekli Jeotermalli Domates Serası Projesi’ tamamlanarak şirket kurma çalışmalarına başlandı.

    İlk etapta yaklaşık 20 kişinin istihdam edileceği serada üretilecek olan ürünlerin büyük bir çoğunluğu yurt dışına ihraç edilecek.

    Topraksız alanda modern tarımın uygulanacağı Jeotermalli Domates Serası Projesinin bölgede bir ilk olacağını belirten MÜSİAD Erzurum Başkanı Fuat Demir, bu projenin Erzurum ekonomisine önemli katkı sağlayacağına inandıklarını söyledi.

    Projenin Türkiye de örnek seracılık alanında örnek teşkil edeceğini savunan Demir, projenin sıradan bir seracılık olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çekti.

    Bölgenin sosyo ekonomik kalkınmasını hedeflediklerini, ayrıca, atıl durumdaki arazileri aktif hale getirerek modern tarımcılıkla birlikte topraksız tarımı geliştirmeyi, jeotermal kaynakların tarımda da kullanılmasını yaymak, evsel-bağ bahçe-tarımsal atıklardan enerji üretip büyük projelerin önünü açmayı hedeflediklerini da anlatan Demir, Aziziye ilçe sınırları içerisinde uygulanacak olan proje için yer tesbitinin de yapıldığını söyledi.

    Ayrıca söz konusu sera projesi kapsamında daha az suyla daha fazla üretim yapılacağını da belirten Demir, ilk etapta yaklaşık 10 dönümlük arazi üzerine kurulacak sera da 15’i kadrolu olmak üzere yaklaşık 20 kişinin istihdam edileceğini bildirdi.

    Yılın 9 ayında aralıksız ürün alacaklarını ve ürünlerin çoğunlukta başta Rusya olmak üzere dış ülkelere ihraç edileceğini anlatan MÜSİAD Başkanı Fuat Demir, yaklaşık 7.5 milyon TL’ye mal olması planlanan yatırımın yıllık net karının 1 milyon 780 bin TL olarak hesaplandığını ve 5.5 yıl içerisinde de kendini amorti edeceğini açıkladı.

    Dondurucu soğuklarda üretim yapılacak

    Demir, Biyokütle Enerji Destekli Jeotermalli Domates Serası Projesi’ ile ilgili yaptığı açıklamada şu ifadeleri kullandı; “Kışı soğuk ve uzun yazı kısa ve serin olan bölgelerde jeotermal enerji kullanmak ve jeotermal enerjide sıcaklık-debi-yer kayması vb. durumlarda zaten var olan atıklardan türetilmiş yakıtlardan enerji üreterek desteklemek sureti ile örtü altı üretim yapmak bölge ekonomisine yüksek oranda katma değer kazandıracak aynı anda atıkları kullanmak projeyi sürdürülebilirliğini garanti edecektir. Sadece Aziziye ilçemizde her yıl 70 bin tonun üzerinde evsel-bağ bahçe-tarımsal atık üretilmektedir. Çoğunlukta hayvancılık faaliyetlerine dayalı yem bitkisi üretimi yapılan bölgemizde neredeyse sebze ve domates üretimi hiç yok düzeyde bulunmaktadır. Yalnızca Aziziye ilçesinin günlük ortalama 17 ton domates tüketimi bulunmaktadır. Bu proje başta istihdam olmak üzere üretim çeşitliliği ve gelişme kaydedecektir. Bu proje ile ülkemizin her köşesinde her türlü iklim şartlarında tarımsal faaliyetlerin ve seracılığın önü açılacaktır. Doğal kaynaklarımızı kullanmak sureti ile hem ilçemizin ekonomisini güçlendirerek, yörenin kalkınmasını hızlandıracak, hem de küçük alanlarda yüksek kapasitelerde ürün yetiştirilmesi ile kış aylarında da üretim yapılmasının önünü açacaktır.”

    Projedeki ana hedefler

    Demir, projedeki 4 ana hedefi ise şöyle sıraladı:

    “Bu proje ile ulaşılması amaçlanan hedefler ve Projenin Özgün yönleri şöyledir: Birinci hedef; bölgenin sosyo-ekonomik gelişmişliğinin artmasına katkıda bulunmak: İşsizlik oranını düşürmek, verilen göçü azaltmak, geçim kaynaklarını çeşitlendirmek, sahip olunan doğal enerji kaynak kullanımını ve kullanım çeşitliliğini artırmak, İhracat yapabilme kapasitesi oluşturmak. İkinci hedef; atıl durumdaki arazi sayısını azaltmak: Tarımsal üretimi ve çeşitliliği artırmak, Topraksız tarım ile verimi yükseltmek, modern tarım tekniklerini uygulamak, çiftçilerimize öncülük yapıp örnek teşkil etmek. Üçüncü hedef; Bölgenin üretim potansiyelini artırmak: Hayvancılık faaliyetlerine dayalı yem bitkisi üretimi yapılan bölgemizde neredeyse üretimi hiç bulunmayan ancak günlük ortalama 17 ton domates tüketimi bulunan ilçemize bu projeyi kazandırmak. Bu konuda yatırım yapmayı düşünen müteşebbisleri cesaretlendirmek. Dördüncü hedef ise; Projenin sürdürülebilirliğini garanti etmek atıkları geri kazanmak: Doğal kaynakları ile ün salmış bölgemizde doğal kaynakların tarımda da kullanılmasını yaymak ilçemizde üretilen evsel-bağ bahçe-tarımsal atıklardan enerji üretmek büyük projelerin önünü açmak yerli teknolojilerimizi kullanmak müteşebbislerimizin hem sera yeri bulma konusunda hem de jeotermal kaynakların yanında biyokütle kaynaklarından da faydalanma konusunda önünü açmak ve sürdürülebilirliği de yanında garanti etmek.”

    Daha sağlıklı ürün elde edilecek

    Bu proje ile; yenilenebilir enerji kaynaklarının seracılıkta kullanımı ile hem seracılık alanında faaliyet gösterecek müteşebbislere uygun zemin hazırlanması amaçladıklarını da sözlerine ekleyen Demir, “Yenilenebilir enerji kaynaklı seracılık yapılarak gıda güvenliği açısından daha sağlıklı bir üretimin gerçekleştirilmesi amaçlanmıştır. Yenilenebilir enerji kaynaklı seracılıktan sağlanacak yüksek gelirle diğer sektörlere kaynak aktarılması sağlanarak İlçemizde modern tarımda canlılığın artırılması amaçlanmıştır. Bu yapılan yatırım ile diğer çevre il ve ilçelerde yapılacak çalışmalara ışık tutulması hedeflenmiştir. Ayrıca, modern ortamda organik tarım yapılacaktır. Ürünler uluslararası standartlarda özellikle yenilenebilir enerji kaynakları ile üretildiğine dair belgeleri alınacaktır. Ürünlerin yurt dışı piyasalarda katma değerini artırmak üzere “Yenilenebilir enerji kaynaklı, jeotermal enerji kaynaklı modern sera ürünü- yeşil ürün” vb. logolar geliştirilecek ve Erzurum – Aziziye-Ilıca ürünü tescilleri yapılacaktır. Sera oluşturulmasının altındaki nedenler bölgenin ihtiyaç analizinin yapılması sonucunda elde edilmiştir. Topraksız tarım yapılmasının sektörel ve bölgesel kalkınma açısından yararları ise hem göçün artması önlenecek, hem zirai ilaç kullanımını azalacak, hem su israfını önleyecek, hem de verimsiz topraklar değerlendirilerek arazin yapısı ve iklim şartları dikkate alınmada yapılan yanlış toprak işleme yöntemleri toprağın erozyonla taşınması engellenecektir. Topraksız tarımda, çevresel sürdürülebilirlik içerisinde yerli katı ortam materyallerinin kullanımı da planlanmıştır. Ayrıca yağmur sularının depolanması ve sulama suyu olarak kullanılması planlanmaktadır.” şeklinde sözlerini tamamladı.

  • Atatürk Üniversitesi’nde “İklim Değişikliğinde Atılacak Yeşil Adımlar” projesi

    Atatürk Üniversitesi’nde “İklim Değişikliğinde Atılacak Yeşil Adımlar” projesi

    TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları çağrı programı kapsamında 2018 yılının 2. Döneminde Atatürk Üniversitesi adına destek verilen tek proje olma özelliği taşıyan “İklim Değişikliğinde Atılacak Yeşil Adımlar” Kültür Merkezi Mavi Salonda gerçekleştirilen açılış programıyla başladı.

    Programın açılışına; Erzurum Vali Yardımcısı Ünal Coşkun, Atatürk Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ayhan Çelik, Mimarlık Fakültesi Dekan Yardımcısı Prof. Dr. Süleyman Toy, Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Aslıhan Esringü ile çok sayıda akademisyen ve öğrenci katıldı.

    Proje Yürütücüsü Doç. Dr. Aslıhan Esringü, törendeyaptığı konuşmasında, “Projemiz TÜBİTAK 4004 Doğa Eğitimi ve Bilim Okulları çağrı programı kapsamında 2018 yılının 2. Döneminde üniversitemiz adına destek verilen tek projedir. Projenin yazım sürecinden bugüne yaklaşık 1 yıl geçti. Proje ekibi olarak bizler sürecin başından bu yana yoğun bir tempoyla çalışıyoruz” dedi.

    Projenin insanlık için oldukça önemli bir problem olan iklim değişikliğini konu aldığını anlatan Doç. Dr. Aslıhan Esringü, “Küresel İklim Değişikliği denildiği zaman öncelikle hepimizin aklına beklenmeyen hava olayları, özellikle sıcak hava dalgaları geliyor. Yapılan araştırmalarda küresel ısınmayı en fazla 1,5 derece ile sınırlama hedefi bulunmakta. Araştırmalar, ısınma, 2 derece olduğunda tüm medeniyetlerin 2050 yılına kadar çökme riskiyle karşı karşıya kalabileceği tehlikesine dikkat çekmekte. Küresel bir değişimden bahsediyoruz ve bundan hiç kimsenin kaçışı yok. Bu nedenle derhal harekete geçmemiz gerekiyor.

    Akademisyenler olarak, bu konunun anlaşılmasına, ortaya çıkan sorunların çözülmesine nasıl katkı sağlayabiliriz sorusunu sorduğumuzda akla ilk gelen cevaplardan biri eğitim. Bizler de eğitim ile iklim değişikliğine farkındalık kazandırabilmek adına TÜBİTAK’a projemizi sunduk ve TÜBİTAK yetkilileri de projemizi desteklemeye uygun gördüler” diye konuştu.

    Projenin amacının Farklı seviyelerdeki ortaokul öğrencilerine iklim değişikliği hakkında eğitimler vererek küresel ısınmanın çevreye ve tüm canlılar üzerine etkilerini düşünmelerini ve İklim değişikliği konusunda bireysel olarak yapabilecekleri hakkında farkındalık oluşturmak olduğunu dile getiren Doç. Dr. Aslıhan Esringü, “Projenin hedef kitlesi, Erzurum’un Aşkale, Tortum ve İspir yatılı bölge ortaokullarının (YBO) 6. ve 7. sınıf öğrencilerinden seçildi. Çünkü Atalarımızın söylediği gibi “Ağaç Yaş İken Eğilir”. Eğitime küçük yaşlarda başlayabilirsek çocuklarımızın ihtiyaç duydukları bilgi ve becerileri kazanmalarına yardımcı olarak topluma geniş kapsamlı bir fayda sağlayacağımızı düşünmekteyiz.

    Projemizde rehber olarak görev yapan öğretmenlerimizin desteğiyle fen bilgisi dersine ilgileri ve çevre sorunlarına duyarlılıkları dikkate alınarak, her bir okuldan eşit sayıda kız ve erkek 10’ar öğrenci olmak üzere toplamda 30 öğrenci seçtik.

    Projede verilecek eğitimler ile öğrencilere; Küresel iklim değişikliği nedir? Küresel iklim değişikliğinin dünya üzerinde ortaya çıkardığı sorunlar nelerdir? Ortaya çıkan bu sorunlar ile nasıl mücadele edilebilir? Ormanların ve diğer bitki örtüsünün küresel ısınmanın önlenmesine yönelik katkıları nelerdir? Türkiye bu değişimden nasıl etkilenecek? Bireysel ve toplumsal alınabilecek önlemler nelerdir? gibi soruların cevaplarını çeşitli bilimsel, sanatsal ve doğa faaliyetleri ile bulabilmelerini sağlayarak iklim değişikliği konusunda farkındalık ve duyarlılık oluşturabileceğimizi düşünmekteyiz” diye konuştu.

    Proje faaliyetlerinin 6 gün yoğun bir program şeklinde süreceğini dile getiren Doç. Dr. Aslıhan Esringü, “Öğrencilerimizi sıkmadan eğlenceli bir şekilde planlamalarımızı yaptık. Verilecek eğitimler ile öğrencilerin ekolojik vizyonu ve bilimsel düşünme becerilerinin gelişeceği, çevreye karşı duyarlı, iklimin korunmasına destek doğa dostu bireyler kazandırmayı arzulamaktayız.

    Ayrıca eğitime katılan öğrencilerin almış oldukları eğitimler ile okullarındaki diğer öğrencilere, ailelerine ve sosyal çevrelerindeki kişilere çarpan etkisi oluşturarak iklim değişikliği konusunda farkındalık kazandırıp bilginin geniş kitlelere ulaşmasını sağlamayı da hedeflemekteyiz” dedi.