Etiket: Asya’dan

  • Aşut: “Dünyaya umut veren yerin temelleri Asya’dan çıkacaktır”

    Mersin Ticaret ve Sanayi Odası (MTSO) Başkanı Şerafettin Aşut, dünyanın daha etkin, daha adil oluşumlara ihtiyaç duyduğunu ifade ederek, “Dünyanın artık gerçek anlamda umuda ihtiyacı vardır. Dünyaya umut veren oluşumlara ihtiyacı vardır. Görünen o ki, bu yeni oluşumun temelleri Asya’dan çıkacaktır. Ve görünen o ki, Türkiye bu oluşumun en güçlü parçası olacaktır” dedi.

    15 Temmuz darbe girişimi ve G20 zirvesiyle ilgili yazılı açıklama yapan MTSO Başkanı Aşut, 15 Temmuz gecesi acı hadiseler yaşandığını belirterek, “Bu hadiseler gösterdi ki tüm bu hainlik dolu sürecin temelinde ciddi bir eğitim süreci varmış. Hani her hükümetin, her yeni bakanın, her yeni ekibin oyuncak gibi oynadığı ve devletin elinin üstünde olması gerekirken, gelecekte var olma meselemiz olan ama böylesi önemli bir konunun bir cemaatin veya grupların eline teslim edilen bir eğitim varmış. O eğitimle yetişen birkaç jenerasyonun kısa sürede nasıl bir silah haline getirildiğini gördük. Hani bir bilim insanının dediği gibi ’Bana bir çocuk verin, onu eğitimle isterseniz bir dahi, isterseniz bir cani yapayım.’ Evet, eğitimin tek başına bir kavram olarak kutsanacak bir konu olmadığını, eğitim kelimesinin tek başına çözüm olmadığını gördük. Tüm bu acı olaylar bize bilim ışığında, sorgulayan, analitik temelli, evrensel değerlerin merkezinde olduğu bir eğitim modeli olmadığı sürece adı göstermelik eğitim olan, sınıf veya okul sayısı istatistiklerinin her zaman gerçek bir eğitime yetmediğini göstermiştir. Bizim en değerli şeyimiz bizi geleceğe taşıyacak olan insanımızdır, gençlerimiz ve evlatlarımızdır. Peki, çocuklarımıza bu kadar büyük bir rol ve sorumluluk verirken, onların bu yükü taşımasına destek verecek olan eğitimi layıkıyla verebiliyor muyuz? Gördük ki, böylesi önemli bir konu birilerine havale edilince bu kadar oluyormuş. Artık gördük ki, ülkemizin en önemli, konusu eğitimdir. Yeter ki eski hatalardan ders alalım. Ülkenin eğitimini kurgularken sadece bu terör örgütü veya örgütlerinin parçası olan okulları kapatmak ve sözde eğitmenleri bu camiadan temizlemek yetmez” diye konuştu .

    “Eğitime harcanan her emek her para yerinde harcanmış demektir”

    Eğitim camiasında temizliğin yapılmasının yerinde olduğunu kaydeden Aşut, “Ancak, asıl yapılması gereken gerçek öğretmenlerin vasıflarını arttırmak, öğretmenleri yetiştiren kurumların çağa göre yeniden düzenlenmesi ve eğitim müfredatının çocuklarımızı ve gençlerimizi yeni dünyanın ekonomik ve teknolojik gerçeklerine ve beklentilerine göre yetiştirebilmesidir. Daha önce dediğimiz gibi siyaset üstü, partiler üstü bir yaklaşımla, uzun vadeli bir devlet politikası olarak bilimsel bir şekilde kurgulanmış, kişiden kişiye değişmeyen, hükümetten hükümete dokunulmayan, bilimsel, analitik, sorgulayan, evrensel değerleri kendi öz kültür ve inanç kodlarımızla çağdaş bir şekilde buluşturan, demokrasi ve hukuk düşüncesini bireylere veren bir eğitim sistemi milletimizin ve devletimizin varlığının sigortası olacaktır. Ülkemiz ve milletimiz için her konuda tasarruf yapabiliriz, kısıntı yapabiliriz, kemerleri sıkıp her alanda fedakarlık yapabiliriz. Ama eğitim hariç. Bundan sonra eğitime harcanan her emek her para bu hedefler doğrultusunda yerinde harcanmış demektir” şeklinde konuştu.

    “Dünyanın artık gerçek anlamda umuda ihtiyacı vardır”

    Çin’de düzenlenen G-20 liderler zirvesinde küresel anlamda yeni hedefler konulduğunu vurgulayan Aşut, açıklamasını şöyle sürdürdü:

    “Yenilik ve yeni kelimesi en çok vurgulanan kelimeler oldu. Yeni küresel ilişkiler, yeni dinamikler, yeni güçler ve yeni umutlar. Özellikle G-20’de küresel eş güdüm ve küresel yönetişim kavramları aslında BM ve benzeri küresel oluşumların, aslında sadece bir avuç gelişmiş ülkenin kontrolünde olan bu oluşumların, artık küresel sorunlara cevap veremediği ortaya çıkmıştır. Bugün dünyadaki savaşların, huzursuzlukların, ciddi çevresel sorunların ve küresel ekonomik adaletsizlik ve paylaşım sorunlarının arkasında bu oluşumlarda söz sahibi olan aynı devletleri görüyoruz. İronik olan ise sorunun nedeni olan bu devletlerden çözüm bekliyoruz. Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın ’dünya beşten büyüktür’ sözü aslında bu sorunu su üstüne çıkaran bir sözdü. Eğer bir sorun küresel bir sorunsa bu noktada her ülkenin bir sözü olmalı, bir söz hakkı olmalıdır. Çin’de yapılan G-20’de özellikle az gelişmiş ülkeleri gözeten bir kalkınma vizyonun ortaya çıkmasında bu çıkışın önemli olduğunu düşünüyorum. Aksi takdirde dünyanın gideceği yer hiç de aydınlık değildir. Sözde dünyanın çeşitli sorunlarına çözüm olmak ve dünya barışını ve gelişimini tesis etmek adına kurulan 100 yıllık kurumların artık ne çevre sorunlarına, ne dünya barışına ne de küresel ekonomik dengesizliklere çözüm olmadığı aşikardır. Dünya daha etkin, daha adil oluşumlara ihtiyaç duymakta ve bunun tek yolu da tüm ülkelerin zengin-fakir, gelişmiş-az gelişmiş gibi yapay sınıflandırmalar yapılmadan yeni ve umut veren oluşumların tesisidir. Dünyanın artık gerçek anlamda umuda ihtiyacı vardır. Dünyaya umut veren oluşumlara ihtiyacı vardır. Görünen o ki, bu yeni oluşumun temelleri Asya’dan çıkacaktır. Ve görünen o ki, Türkiye bu oluşumun en güçlü parçası olacaktır. Türkiye olarak mülteci krizinde dünyaya verdiği insanlık dersiyle, 15 Temmuz’da Türk milletinin dünyaya verdiği demokrasi dersiyle gerçekten umut olmuştur. Biz bu rolü daha önce düveli muazzama denilen ülkelere Çanakkale’de ve Kurtuluş Savaşımızda vermiş ve o zamanda ezilenlere moral olmuştuk, rol-model olmuştuk. Sanırım dünya yeni bir şeylere gebe.”

  • Asya’dan Seçmeli Ders Tavsiyesi

    İmam Hatipliler Derneği (ÖNDER) Muş İl Başkanı Erkan Asya, ahlak eğitiminin Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatından örneklerin etkili ve cazip bir biçimde teşvik edilmesiyle mümkün olduğunu söyledi.

    Seçmeli ders ile ilgili yazılı bir açıklama yapan ÖNDER İl Başkanı Erkan Asya, dernek olarak eğitimin her alanında söz sahibi olmaya ve yaptıkları çalışmalarla gençleri geleceğe taşımaya gayret ettiklerini belirtti. 2015-2016 eğitim öğretim yılının ikinci döneminde ilkokul 4. sınıf, ortaokul ve lise öğrencileri ve veliler için en önemli noktanın seçmeli ders olduğunu vurgulayan Erkan Asya, “Genç yavrularımızın din, ahlak ve değerler dünyamızdan kopmaması adına ‘Temel Dini Bilgiler, Hz. Muhammed’in (sav) Hayatı, Kur’an-ı Kerim ve Arapça’ derslerini tercih etmeleri hususunda onları teşvik etmeliyiz. Ahlaklı bir toplumun yolu ahlaklı bireylerden geçer. Ahlak eğitimi ise Kur’an-ı Kerim ve Peygamberimizin hayatından örneklerin etkili ve cazip bir biçimde teşvik edilmesiyle mümkündür” dedi.

    “Öğrencilerimizin en temel ibadet olan namazı kılabilmeleri ve örnek insan Peygamberimiz Hz. Muhammed’in hayatını öğrenerek O’nu daha iyi tanımaları ancak küçük yaşlarda alınan eğitimle gerçekleşecektir” diyen Başkan Asya, şunları kaydetti:

    “Öğrencilerimiz tarafından seçmeli olarak alınan bu dersler, onların İslami konularda daha etkin bir bilgi birikimine sahip olmalarına, dini sadece akademik ve teorik bir ders olarak değil, bizzat hayatın içinde yaşanması gereken bir değer olarak anlamalarına katkı sağlayacaktır. Hayatın her alanında tehlikelerle karşılaşan çocuklarımız, kendi doğrularını ve fikir yapılarını oluştururken sağlıklı bir din ve ahlak eğitimine de ihtiyaç duymaktadırlar. Doğdukları andan itibaren bütün ihtiyaçları ebeveynleri tarafından giderilen evlatlarımızın eğitim ihtiyacı da yine veliler tarafından karşılanmalıdır. Kötü alışkanlıklar, bağımlılıklar, zararlı arkadaşlar gibi faktörlerle çevrelenmiş bir sosyal yapıda ayakları yere sağlam basan ve doğru ile yanlışı ayırt edebilen bireyler yetiştirmenin en önemli dayanaklarından biri de hiç şüphesiz doğru din eğitimidir. Dinimize ait bazı pratik uygulamalar için gerekli olan bilgi ve becerileri küçük yaşlarda çocuklarımıza kazandırmak gerektiğinin bilincinde olmalıyız. Geleceğimizi emanet edebileceğimiz çocuklarımızı güvenli bir şekilde geleceğe taşımak için sahip olmaları gereken medeniyet tasavvurunu inşa etmemiz gerekiyor. Bugün okul sıralarında kendilerine sunulan bilgileri tertemiz bir zihin ile özümseyen genç dimağlar sayesinde hayalini kurduğumuz medeniyet tasavvuruna ulaşacağız. Tercihini hangi meslekten yana yaparsa yapsın her bir gencimizin manevi dinamiklere sahip olması gerektiğinin bir kez daha altını çizmek istiyoruz.”

    Velilere de seslenen Asya, “Bir neslin kaderini bir önceki nesil belirler. Sizler, ‘Temel Dini Bilgiler, Hz. Muhammed’in (SAV) Hayatı, Kur’an-ı Kerim ve Arapça’ derslerini seçmekle sadece bir ders seçmiş olmuyorsunuz. Aynı zamanda çocuklarımızın ve milletimizin geleceğini de seçmiş oluyorsunuz. Seçmeli derslere bu hassasiyetle bakmanızı rica ediyoruz. Unutmayalım ki, geleceğin inşası gençliğin ihyasıyla mümkündür” ifadelerine yer verdi.

  • Isparta’da ‘Orta Asya’dan Anadolu’ya Kızıldereli Sembolleri’ Sergisi

    ISPARTA (İHA) – ABD’de yaptığı kültürler arası çalışmalarda Kızıldereli motifleri ile Anadolu motifleri arasındaki birebir benzerlikler gören Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Eroğlu, çalışmasını Isparta’da ’Orta Asya’dan Anadolu’ya Kızıldereli Sembolleri’ isimli sergide görücüye çıkardı.

    Yaklaşık 5 yıldır ABD’de el sanatları üzerine kültürler arası saha çalışmaları olan Akdeniz Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Mehmet Ali Eroğlu, geçen yıl Şubat Ağustos ayları arasında Florida’da Atlantik Üniversitesi’nde saha araştırması yaptı. Ardından Kızılderelilerin rezervasyon alanı denilen devlet tarafından Kızılderelilerin yerleştirildiği bölgelerde çalışma yürüten Eroğlu, bilinen en kalabalık Kızıldereli kabilelerinden Nahovolar’ın el sanatlarında kullandıkları motiflerle Anadolu motifleri arasındaki birebir benzerlikleri gördü. O çalışmasını da ilk kez Isparta’da açtığı ’Orta Asya’dan Anadolu’ya Kızıldereli Sembolleri’ isimli sergide görücüye çıkardı.

    ÇADIR KÜLTÜRLERİ BİLE AYNI

    Gazetecilere açıklamada bulunan Eroğlu, “En kalabalık kabilelerden biri Nahovolar. Esasen, Arizona, Meksika’da yaşamaktalar. Yaklaşık 25 gün bu grupların kültürünü araştırdık. Kimdir bu Kızıldereliler? Nereden gelmişlerdir? Orta Asya ve Anadolu kültürüne benzerlikleri konusunda ciddi bir çalışma oldu. Uzun süredir Kızılderelilerin Orta Asya’dan geldikleri söylenmekte. Özellikle ABD’li bilim adamlarının yaptığı DNA ve gen araştırmalarıyla Kızılderelilerin Bering Boğazı’ndan Alaska’ya geçtiklerine ilişkin tezler var. Benim çalışmam Orta Asya’da kullanılan motiflerle Kızıldereli motifleri arasındaki benzerlik üzerine. Özellikle halı ve kilim motiflerine baktığımızda Anadolu’da gördüğümüz eli belinde, koç boynuzu, bukağa gibi motifler Nahova kilimleri üzerinde de bulunmakta. Motifler birebir. Bir Nahova kilimini Anadolu kilimiyle karşılaştırdığınızda çok küçük malzeme ve ton farkı olduğunu görürsünüz. Bizlerin Kızıldereliler ile dil, genetik, mimari benzerliğimiz var. Geleneksel Kızıldereli yaşamındaki çadır kültürü ile Orta Asya çadır kültürü birebir aynı. Anadolu sanatının kaynağını da Orta Asya’da aramak gerekiyor. Göçler sırasında bir grup göçer topluluk Anadolu’ya gelirken bir grup da kıtalar arası oluşmuş bir köprüden ABD’ye geçen sayıları milyonları bulan bir Kızıldereli yaşamı oluşuyor” dedi.

    KAYNAĞI ORTA ASYA

    Yaptığı çalışmada tespit ettiği sembolleri, Orta Asya’dan Anadolu’ya Kızıldereli Sembolleri isimli sergi çalışmasında topladığını anlatan Eroğlu, “Birinci çalışmada sadece Kızıldereli motiflerini, Anadolu’nun geleneksel teknikleriyle postun üzerinde birleştirdik. İkinci ayakta Anadolu sembolleri, üçüncü ayakta karşılaştırmalı Kızıldereli ve Anadolu sembolleri olacak. Kızıldereliler Türk mü değil mi cevabını aramaktan ziyade kültürler arası etkileşimin kaynağını bulmak ve Orta Asya’da görülen sembol ve şekillerin kıtalar ötesinde ne şekilde geçmiş olabileceğini ortaya koymak adına bu çalışmayı yaptık” şeklinde konuştu.

    MİSYONU AÇISINDAN ÖNEMLİ

    Isparta Turizm Derneği Başkanı Fevzi Özdemir de, ” Sergi bir misyonu ortaya koyma açısından önemli Kızılderelilerin motiflerine bakıldığında bizim motiflerimizi görmek insanı mutlu ediyor. Bizim de soyumuzda Kızılderelilik var mı diye düşünebiliriz. Bu çalışmayı yapanlara teşekkür etmek gerekiyor” dedi.

    Kültür Turizm Müdürlüğü Sergi Salonu’nda açılan sergi 10 Şubat tarihine kadar açık kalacak.

  • Başkan Asya’dan Mgc’ye Ziyaret

    Muş Belediye Başkanı Feyat Asya, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü münasebetiyle Muş Gazeteciler Cemiyeti’ni (MGC) ziyaret etti.

    MGC Başkanı Emrullah Özbey ve gazeteciler tarafından karşılanan Asya, Muş’taki yerel ve yaygın basın mensuplarının 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nü kutlayarak, çalışmalarında başarılar diledi. Samimi bir ortamda gerçekleşen ziyarette, Başkan Asya belediye olarak yaptıkları ve yapmayı planladıkları çalışmalar hakkında gazetecilere bilgi verdi. Yoğun bir yaz sezonunun ardından kışa girdiklerini belirten Asya, “2015 yılında eylem planımıza göre gerçekleştirdiğimiz çalışmalarının tamamını hayata geçirdik. Aynı şekilde 2016 yılında yapmayı düşündüğümüz projelerin de planlamasını yaptık. Bunları sürekli sizlerin aracılığıyla halkımızla paylaşıyoruz. Ortak akılla birlikte yönetim anlayışı ile çıktığımız bu yolda toplumun tüm kesimleri ile istişareler yaparak çalışmalarımızı şekillendiriyoruz. Halis niyetle el attığımız çalışmaların tamamını gerçekleştirdik. Bu çalışmaları yaparken sizlerin yazdıkları ile kendimizi yönlendiriyoruz. Yanlışlarımızı ve doğrularımızı sizlerin sayesinde öğreniyoruz ve buna göre hareket ediyoruz. Bu konuda bir kez daha sizlere teşekkür ediyorum” dedi.

    Kış mevsiminin çok sert geçtiğini ifade eden Asya, “Yılbaşından itibaren kentimiz yoğun kar yağışının etkisi altında kaldı. Uzun yıllardan beri ilk defa bir seferde bu kadar kar yağdı. Buna rağmen vatandaşlarımızın etkilenmemesi için tüm ekiplerimiz ile beraber gece gündüz karla mücadele çalışması yürütüyoruz. Allah’a şükürler olsun ki başarılı sonuçlar alıyoruz. İnşallah vatandaşlarımıza çok daha faydalı hizmetler sunacağız. Bu vesile ile tekrar gününüzü kutlar, özverili bir şekilde yaptığınız çalışmalarınızda başarılar dilerim” şeklinde konuştu.