Etiket: astsubay

  • Şehit Astsubay Ömer Halisdemir’in annesi vefat etti

    Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu, 15 Temmuz şehidi Astsubay Ömer Halisdemir’in Niğde’de yaşayan 69 yaşındaki annesi Fadimana Halisdemir’in geçirdiği kalp krizi sonucu hayatını kaybettiğini açıkladı.

    15 Temmuz darbe girişimi sırasında darbeci Tuğgeneral Semih Terzi’yi öldürdükten sonra şehit olan Astsubay Ömer Halisdemir’in annesi Fadimana Halisdemir, kaldırıldığı Ömer Halisdemir Eğitim ve Araştırma Hastanesinde yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti.

    Acı haberi alan aile hastaneye koştu

    Fadimana Halisdemir’in oğulları Doğan ve Soner Halisdemir ile yaylada bulunan eşi Hasan Hüseyin Halisdemir acı haberin ardından hastaneye geldi. Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu ve Niğde Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu da hastaneye geldi.

    Kalp krizi nedeniyle vefat etti

    Hastaneye gelen Niğde Valisi Ertan Peynircioğlu acil servis önünde yaptığı açıklamada, kahraman şehit Halisdemir’in annesinin kalp krizinden hayatını kaybettiğini belirtti. Peynircioğlu, “Kahraman şehidimiz Ömer Halisdemir’in annesi Fadimana Halisdemir kalbi durmuş durumda ambulanslarla acil servisimize getirildi. Buraya intikal ettiğinde doktorlar kalbinin durduğunu bildirdi. 1 saatten fazla kalp masajı yapıldı ancak kurtarılamadı vefat etti. Allah rahmet eylesin. Cenazesini cuma namazı sonrası Çukurkuyu beldesinde toprağa vereceğiz” dedi.

    Fadimana Halisdemir’in şehit Ömer Halisdemir’le birlikte 3 kızı 4 oğlu olduğu bildirildi.

  • Bakan Özlü, şehit Astsubay Özüpek’in adının verildiği okulun açılışını yaptı

    KIRKLARELİ (İHA) – Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Faruk Özlü, Kırklareli’de Fırat Kalkanı Harekatı kapsamındaki operasyonda şehit olan Piyade Astsubay Üstçavuş Göktan Özüpek’in adının verildiği okulun açılışına katıldı.

    Bakan Özlü, Şehit Piyade Astsubay Üstçavuş Göktan Özüpek Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi açılışı ve şehidin isminin okula verilmesi merasiminde yaptığı konuşmada, “21 Aralıkta buradaydım, cenaze için gelmiştim, şu tevafuka bakın ki yine okul merasimi için buradayım. Gerçekten çok anlamlı düşündürücü, çok duygulandığımı ifade edeyim. Şimdi değerli kardeşlerim, biliyorsunuz Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar, geçtiği süreç gerçekten zorlu bir süreç. Etrafımızdaki gelişen hadiseler maalesef ordumuzun, Türkiye toprakları dışında bir operasyon yürütmesini zorunlu kılıyor. Bakın terör örgütleri sanki sözleşme yapmış gibi el birliğiyle Türkiye üzerinde operasyonlar gerçekleştirmeye çalışıyorlar. İstanbul’da, Ankara’da önemli şehirlerimizde operasyonlar gerçekleştiriyorlar. Bunların köklerinin kazınması, biliyorsunuz bunların kökleri yurt dışında, bir operasyon gerçekleştiriyoruz ki ülkemizi korumak, kendi güvenliğimizi sağlamak için. Bu tabi ki Türkiye’nin isteyerek yürüttüğü bir harekat değil. Türkiye’nin zorunlu kaldığı, mecbur kaldığı bir harekat idi. Suriye’de DEAŞ terör örgütünün ülkenin büyük bir kısmında hakimiyet kurması, Türkiye sınırlarında egemen olmasının önüne geçmek adına yapılan bir harekat. Maalesef bu harekatta değerli kardeşimiz Göktan Bey’i kaybettik. 21 Aralık’ta ben yine buradaydım. Şimdi bu tabi çok anlamlı bir tören. Bir okula isminin verilmesi ve adının yaşatılması gerçekten çok anlamlı. Bu kararı verenleri başta sayın valimiz olmak üzere tebrik ediyorum, kutluyorum, teşekkür ediyorum” diye konuştu.

    “Tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum, emanetleriniz şerefimizdir”

    Yaklaşık 3 ay kadar önce şehit olan Göktan Özüpek’in eşi Merve Özüpek de törende bir konuşma yaptı. Özüpek, eşinin her zaman ailesine gurur kaynağı olduğunu belirterek, “O bizim her zaman gurur kaynağımız oldu. Biz yine o gurur dolu anlardan birini yaşıyoruz. Umuyorum ki eşim hayat verdiği bu okulda tüm genç nesillere bir ışık olur, bu okuldan nice Göktan’lar yetişir. Eşimin bize mizahen söylediği bir lafı vardı, eminim bu cümlemden sonra bana dönüp o muzip gülüşüyle bana şöyle derdi, ‘bir Göktan Özüpek kolay yetişmiyor’. Sizlerden her sabah bu okuldan içeri girerken şu sözlerimi hatırlamanızı istiyorum, pencereden baktığınızda güneşi esirgemiyorsa gökyüzü, birileri yaşadığınız günlerin bedelini ödediği içindir. Umarım her gün pencereden bakıp güneşi gördüğünüzde vatanı için canını veren bu yiğitlere, kahraman Türk evlatlarına teşekkürü bir borç bilirsiniz. Çünkü ödenen bu bedeller, anaları evlatsız, eşleri yoldaşsız, yavrularımızı babasız bırakmıştır. Tüm şehitlerimizi saygı ve minnetle anıyorum, emanetleriniz şerefimizdir” ifadelerini kullandı.

    Konuşmaların ardından, Bakan Özlü, Kırklareli Valisi Esengül Civelek, AK Parti Kırklareli Milletvekili Selahattin Minsolmaz, şehidin annesi Sevim Özüpek ve eşi Merve Özüpek, okulun bahçesine birlikte anı fidanı dikti, ardından kurdeleyi keserek okulun açılışını gerçekleştirdi.

    Bakan Özlü daha sonra Kırklareli Valiliği İl Özel İdaresi Kültür ve Sanat Evi açılışına katılarak Kırklareli’ye yeni kazandırılan ve Kırklareli’nin kültürünü yansıtan çeşitli öğelerin sergilendiği tesisin açılış kurdelesini kesti.

  • Sanık Teknisyen Astsubay Aydın Özsıcak;

    Cumhurbaşkanına suikast davası duruşmasında helikopterdeki teknisyen sanık Astsubayların ifadesi alındı. Sanıklardan Aydın Özsıcak, Muhsin Yazıcıoğlu helikopter kazasında helikopterden parça söktüğü iddiasının sorulması üzerine ‘Sökmedim, sadece incelerken görüntülenmişim’ diye cevap verdi.

    Sanık Astsubay Aydın Özsıcak, mal varlığına el konulması nedeniyle avukat tutamadıklarını belirterek, ilk savcılık sorgusunda verdiği ifadelerinde aşırı yorgunluk nedeniyle ne dediğinin çok farkında olmadığını, bu nedenle bugün verdiği ifadenin geçerli sayılmasını istedi. Özsıcak, “14 Temmuz’da devir teslim olması nedeniyle görevliydik. 15 Temmuz için de görev verildi. Aslında yorgundum. Göreve gidecek durumda da değildim. Ancak personel sıkıntısı olduğundan dolayı görevi kabul ettim. Personel sıkıntısı olmasıydı görevi kabul etmezdim. O gün 21.30’a kadar dinlendim. Daha sonra Çiğli’ye üç helikopter ile uçuşa geçtik. Çiğli’de cep telefonlarını kapattık. Gece boyunca helikopterin başından ayrılmadık. Burada bize Marmaris’e varıp bekleyeceğimiz söylendi. Marmaris denilince benim aklıma Aksaz geldi. Aksaz’a gideceğimizi düşündüm” dedi.

    Sanık Özsıcak, mahkeme başkanının ‘VIP uçuşu olmasına rağmen silahlı personel binmesi anormal bir şey olduğunu anımsatmadı mı?’ sorusu üzerine ‘Hayır dikkatimi çeken bir şey olmadı’ diye cevap vererek, “Eğer bir operasyon olduğunu düşünseydik silah alır, zırh giyerdik. Gerekli tedbirleri alırdık” dedi.

    “Muhsin Yazıcıoğlu’nun kazasını kader olarak düşünüyordum”

    Mahkeme heyetinin sanık Özsıcak’a “Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinden parça söktüğünüze yönelik iddiaya ne diyeceksiniz?” sorusuna, teknisyen sanık Özsıcak, “Görüntülerde yer almışım. Ancak, ben Muhsin Yazıcıoğlu’nun helikopterinden parça sökmedim. Bunun bir kader olduğunu düşünüyorum” diyerek, ifadesi kayıtlara geçerken “Helikopterden parça sökmedim, incelerken görüntülendim” sözünü yineledi.

    “Dayım ve kayınpederim 15 Temmuz gazisi”

    Öte yandan teknisyenlerden sanık Astsubay Murat Gösterit, göreve çıktığı gece tedirginlik yaşadığını, bunun üzerine Sönmezateş’e anormal biri durum var mı diye sorduğunu belirterek, ‘Sönmezateş rahat ol bir problem yok’ dedi. Bir problemin olduğunu hissediyordum, ancak bu olayın darbe girişimi olabileceğini rüyamda görsem bile inanmazdım. Kayınpederim ve dayım da 15 Temmuz gazisi” şeklinde konuştu.

  • Sanık Astsubay Ahmet Koçan:

    Muğla’da devam eden Cumhurbaşkanına suikast davasında helikopterde elektronikçi olarak görev alan sanık Astsubay Ahmet Koçan ifade verdi.

    Koçan ifadesinde, “Bizim bu olayla hiçbir ilgimiz olmadı. Bene helikopterin elektronik aksamları ile ilgileniyordum. Öğleden önceki VIP faaliyetleri bitince eve gittim. Saat 21.30’da geri geldim. Çiğli’de bekledim. Nereye gideceğimizi bilmiyordum. Silahlı ekipler gelince terör operasyonu olabileceğini düşündüm. Bize görevin mahiyeti söylenmedi. Duruşma esnasında Çiğli’de iki brifing yapıldığı söylendi. Bunlara ben katılmadım. Marmaris’te olduğumuzu sonradan öğrendik. Ekipleri bıraktıktan sonra yarım saat havada kaldık. Sonra Bodrum Imsık meydanına gittik. Orada ters bir durum yoktu. Bizden sonra diğer helikopter geldi ve darbe konusu konuşuldu. Bunu öğrendikten sonra şok yaşadım. Skorsky helikopter geldi ve helikopter ile Çiğli’ye döndük. Ardından teslim olduk. Herhangi bir direniş içerisine girmedim. FETÖ üyeliğini kabul etmiyorum. Eğer bu olayı daha önceden öğrenseydik uçuşa gitmezdik. Uçuş ekibini seçen kişiler arasında yokum” dedi.

  • Bingöl’de Astsubay, uyuşturucu ile yakalandı

    Bingöl’de polis, bir Astsubayı 2 kilo 140 gram toz esrarla yakaladı.

    Edinilen bilgiye göre, Bingöl İl Emniyet Müdürlüğü Uyuşturucu ile Mücadele Şubesi ekipleri, Diyarbakır’ın Lice ilçesi’nden Genç ilçesine gelen Astsubay A.A’nın kullandığı 12 plakalı otomobili durdurdu. Polisin otomobilde yaptığı aramada, sürücü koltuğuna zulalanmış satışa hazır 2 kilo 140 gram toz esrar ele geçirdi.

    Uyuşturucu madde ticareti yapmak suçundan ifadesi alınan şüpheli, çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.