Etiket: Aslında

  • Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünüvar: “Tıptaki tedavi yöntemi aslında öğretmenlikte de yapılmalı”

    Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ünüvar: “Tıptaki tedavi yöntemi aslında öğretmenlikte de yapılmalı”

    Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar, doğup büyüdüğü ilçe Ceyhan’daki Remzi Oğuz Arık İlkokulu’na uzaktan bağlantı yöntemiyle konuk oldu.

    Adana Ceyhan Remzi Oğuz Arık İlkokulu, akademisyenler ve öğretmenleri buluşturan “Mesleğimle Gelişiyorum” adlı proje kapsamında Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar’ı ağırladı. Rektör Prof. Dr. Ünüvar, ‘Pandemi Sürecinde Eğitim’ temalı etkinlikte öğretmenlerin merak ettiği soruları yanıtladı. Programa Okul Müdürü Remzi Varan ile birlikte 30’u aşkın ilkokul öğretmeni katıldı. Uzaktan bağlantı yöntemiyle gerçekleştirilen programda renkli anlar yaşandı. Etkinliğin açılışında konuşan Rektör Prof. Dr. Ünüvar, pandemiden sağlık ve eğitim sektörünün çok ciddi etkilendiğini ifade ederek, “Bu süreçte gördük ki teknoloji, eğitim alanında yakını uzaklaştırıp, uzağı yakınlaştırabiliyor” ifadelerini kullandı.

    “Dijital bağımlılık gibi dijital dönüşümde zararlı olabilecek başlıklara dikkat etmeliyiz”

    Sürekli teknolojinin ürünleri içerisinde kaybolunduğunda gerçek çevreden uzaklaşıldığını dile getiren Rektör Prof. Dr. Ünüvar, “Teknolojiden öğrendiklerimiz devam edecek ancak dijital bağımlılık gibi dijital dönüşümde zararlı olabilecek başlıklara özellikle çocuklarımız için dikkat etmeliyiz. Çocuklarımıza dijital dünyanın kapılarını tamamen kapatamasak da bu teknoloji ve ekran dünyasını onlar için belirli sürelerde programlayıp gerçek dünyadan uzaklaşmamalarını sağlayabiliriz. Diğer yandan şimdi web ve seminerin karışımı olan ve webinar diye adlandırılan yeni bir kavramın içerisinde de uzağı yakınlaştırarak bulunuyoruz” diye konuştu.

    “Tıptaki tedavi yöntemi hayatla bütünleştirilebilir”

    Programda öğretmenlerin “Velilerimiz ile çocuklarımıza evde ödevlerini yapmaları konusunda konuşuyoruz. Bu noktada yüksek verim almak için nasıl yaklaşmalıyız?” sorusuna cevap veren Rektör Prof. Dr. Ünüvar, “Tıp mesleğinde bir hasta ile karşılaştığımızda özetle öncelikle problemin durumunu belirleyip ardından analiz, doğru teşhis, doğru tedavi ve doğru takip seçeneklerini sıralıyoruz. Aslında bu yöntem, hayatın her alanında, öğretmenlikte de yapılmalı. Tıptaki tedavi yöntemi hayatla bütünleştirilebilir. Örneğin sigara içen bir öğrenciye kimi öğretmen kızgınlıkla, kimi şefkatle yaklaşır. Burada ‘neden başladın ve nasıl çözebiliriz’ sorularını önceleyerek yaklaşmalıyız ve gerekli tedaviyi şefkatle sürdürmeliyiz. Velilerimize basit metotlar öğretebiliriz. Her veli farklı durumda, o hassasiyetle yaklaşmalıyız. Velilere ‘çalıştır’ demek yerine ‘şöyle çalıştır’ demeliyiz” şeklinde konuştu.

    “Önemli olan öğretmenlerimizin kalpten hislerle yaklaşması”

    Bir başka öğretmenin “Uzaktan eğitim ne ölçüde fayda sağlayabilir?” sorusuna da cevap veren Rektör Ünüvar, “Bu süreçte Milli Eğitim Bakanlığı da Yükseköğretim Kurulu (YÖK) da olağanüstü çaba gösteriyor. Elbette uzaktan eğitim ile yüz yüze eğitimin iletişim bağlamında ciddi farklılıkları var. Yine de burada da önemli olan öğretmenlerimizin kalpten hislerle yaklaşmasıdır. Çocuklarımız kalbi hisseder ve belirleyici olan budur” açıklamasını yaptı.

  • Süleyman Soylu: “Bu harcı aslında terörün üzerine döküyoruz”

    Süleyman Soylu: “Bu harcı aslında terörün üzerine döküyoruz”

    İçişleri Bakanı Süleman Soylu, Türkiye’nin en büyük vesayet alanlarından birinin terör olduğunu belirterek, “Bu harcı aslında terörün üzerine döküyoruz” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, bir dizi temas ve incelemelerde bulunmak üzere geldiği Ağrı’da, Ağrı Valiliğince hayata geçirilen ve 7 bin kişinin çalışacağı Ayakkabıcılar Sitesi’nin temel atma törenine katıldı.

    ‘Türkiye salgın döneminde farkını ortaya koymuştur’

    Konuşmasının başında Korona virüs salgını ile mücadelede Türkiye’nin başarılı olduğunu dile getiren Bakan Soylu, “Türkiye salgın döneminde ortaya koyduğu mücadele ile salgın döneminde liderliğinin farkını ortaya koymuştur. Türkiye acımasızca eleştirildiği bu dönemde farkını ortaya koymuştur. Dünyanın bizden daha gelişmiş ülkelerinin bu dönemde ne hale geldiğini bizler hep birlikte gördük. Ama Türkiye Cumhurbaşkanımızın liderliğinde bu dönemi dünya ülkelerine nazaran başarı ile geçmiştir. Ama bu dönemde sağlık bakanlığımız ve çalışanlarımızın uyarılarını dikkate almaya devam etmeliyiz” dedi.

    ‘Doğu ve Güneydoğu önümüzdeki 20-30 yılın üretim merkezi olacak’

    Terörler mücadelenin yanı sıra yapılacak yatırımlarla birlikte Doğu ve Güneydoğu’nun ülkenin cazibe merkezleri konumuna geleceğini dile getiren Soylu, ”Bunların yanında biz bura da şimdi çok önemli bir tesisin harcını betonunu dökeceğiz. Demek istediğim şu. Biz burada bu harcı sadece ayakkabıcılar sitesinin temeline dökmüyoruz. Bu harcı hep birlikte terörün üzerine döküyoruz. Tamamen kapatmak üzere. Bunun yanında birçok projelerimiz oldu. Bu projelerin hepsi Ağrı’yı huzura getirdi. Şunu da ifade edeyim ki, bu salgın döneminin dünyada ortaya koyacağı bir değişim olacak. Türkiye’de de olacak. Ama benim öngörüm Doğu ve Güneydoğu önümüzdeki 20-30 yılın üretim merkezi olacak. Ağrı’da dolayısıyla önümüzdeki yılların cazibe merkezi olacaktır. Önümüze bir fırsat geldi ve biz hep birlikte çalışarak bu fırsatı da değerlendireceğiz. Bu projelerle Ağrı’da nüfus artacak. Artık kimse Ağrı’dan dışarı göç etmeyecek. Bunu sağlayan arkadaşlarımız var” şeklinde konuştu.

    ‘Türkiye’de en önemli vesayet alanlarından biri terördür’

    Terörle mücadelenin sadece dağlarda yeterli olmadığını dile getiren Soylu, “Yine ifade edelim ki sadece burada iş imkânı oluşturmuyoruz. Türkiye’de en önemli vesayet alanlarından biri terördür. Her zaman söylüyorum. Türkiye’nin en büyük vesayet alanlarından birisi terördür. Bu attığımız adımlarla birlikte terörü ülke lügatimizden çıkarıyoruz. Yine ifade ediyorum yine terör siyasete, demokrasiye, aynı zamanda özgürlüğü, cumhuriyete ve geleceğe vesayettir. Bunu her zaman söylüyorum terörle sadece dağlarda mücadele yeterli değildir. Şimdi tekrar söylüyorum. Buraya geldiğimizde çocukların ilkokul lisedeki çocukların kodlama eğitimini tamamladığında en büyük heyecanı aldığımı bilmenizi istiyorum. Bu geleceğe bakan çocuklarımızın geleceğini hep birlikte hazırlıyoruz. Bu çalışmalarımızla hep birlikte geçmişimizin ve terörün bize verdiği maliyeti çalışarak hep birlikte başka bir noktaya çekiyoruz. Bunu hep birlikte sağlıyoruz. Demokrasi ile üretimle sağlıyoruz” ifadelerini kullandı.

    ‘Siyasete en büyük darbe terördür’

    Milletvekilliği düşürülen üç milletvekili ile ilgili olarak da konuşan Soylu, şu ifadeleri kullandı:

    “Esas darbe birkaç gündür meclisteki milletvekillerinin, hukukun gereği milletvekili statülerinin üzerlerinden alınması sebebi ile darbe söylemleri üretmeye çalışıyorlar. Allah aşkına siyasete en büyük darbe terördür. Ülkeye en büyük darbe terördür. Darbeyi meşrulaştırmak için hukukun yolunu, demokrasinin yolunu, kardeşliğin yolunu tıkamakla eş tutmayınız. Bu ülkenin bir çocuğu olarak bunu söylüyorum. Hepimiz bu ülkenin evlatlarıyız. Birazdan bu temeli atacağız. Burada göreceğiz ki aslında önümüze yepyeni bir hayat açılıyor. 7 bin kişi çalışacak burada. Ağrı cazibe merkezi olacak. Diğer bütün iller Ağrı’yı örnek alacak. Burası gelişecek. Ağrı aynı zamanda gelişecek”

    İçişleri Bakanı Soylu konuşmasında son olarak söz verdiklerini ve Eylül ayında Cudi ve Ağrı Dağı’nda piknik yapacaklarını ifade ederek: “Ağrı Dağı’nda hep birlikte piknik yapacağız. İnşallah önce Eylül ayında önce Cudi Dağı’nda sonra Ağrı Dağı’nda hep birlikte piknik yapacağız ve kardeşliğimizi tüm dünyaya haykıracağız. Diyeceğiz ki huzurumuz Cudi’dedir. Huzurumuz Ağrı’dadır” dedi.

    İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya açılış töreninde Ağrı Valisi Süleyman Elban, AK Parti Ağrı Milletvekili Ekrem Çelebi ve Ağrı Belediye Başkanı Savcı Sayan da eşlik etti.

    Açılış töreninin ardından Bakan Soylu helikopterle Doğubeyazıt ilçesine hareket etti.

  • Bakan Turhan: “AK Parti aslında belediyecilik hizmetleri ile iktidara gelmiştir”

    Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan, “AK Parti aslında belediyecilik hizmetleri ile iktidara gelmiştir” dedi.

    Bir dizi ziyaret gerçekleştirmek üzere Hatay’a gelen Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Mehmet Cahit Turhan ilk olarak Hatay Valiliğini ziyaret etti. Bakan Turhan Valilik Şeref Defterini imzalamasının ardından Hatay Valisi Rahmi Doğan’dan brifing aldı.

    Valilik ziyaretinin ardından Tarihi Uzun Çarşı’yı ziyaret eden Bakan Turhan, sonrasında AK Parti Hatay İl Başkanlığı’nda partilileriyle bir araya geldi.

    Burada açıklamalarda bulunan Bakan Turhan AK Parti’nin aslında belediyecilik hizmetleri ile iktidara geldiğini vurgulayarak “Demokrasinin olmazsa olmazı seçimlerdir. İnsanımız kendi yöneticilerini bu seçimlerle belirler ve onların oluşturacak olduğu çalışma ekibi kendi alanında yapması gereken hizmetleri yerine getirir. Bunun için de belediyecilik konusunda eline su dökülmeyecek ve yanına yaklaşılmayacak bir liderimiz var. AK Parti aslında belediyecilik hizmetleri ile iktidara gelmiştir. İnsanların yaşantısını hayatını direkt ilgilendiren şehircilik hizmetleri ile iktidara gelmiştir. Cumhurbaşkanımız bugün geldiği hizmet makamına İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığında yaptığı hizmetler sayesinde gelmiştir. İnsanımızın gönlünde boşuna kuru kuruya taht kurulmaz. İnsanlara hizmet ederseniz, insanlar sizi sever. Biz buna artık gönül belediyeciliği diyoruz. İnsanlarımızın gönüllerini yapacak, onların hayatlarını kolaylaştıracak hizmetleri üretmek için proje üreten, öncelikle yaşadıkları ortamı ve mekanı yaşanabilir yapacak projeler üretip bu hizmetleri yapabilecek kişileri seçerseniz bu mümkün olur. Madem hizmet siyaseti yapıyoruz, insanımızın hakkettiği hizmetleri ona en kısa zamanda ulaştırmamız lazım. Bu seçimler sadece hizmet seçimi değil, ülkemizde ki yeni geçtiğimiz Cumhurbaşkanlığı sistemini de perçinleyecek olan bir seçim olacaktır” diye konuştu.

    “Geçmişi bilmeden geleceğe yön vermek mümkün değildir”

    Ülkenin her köşesine hizmet yaptıklarını ve bu yüzden AK Parti’nin 16 yıldan bu yana iktidarda olduğunu belirten Bakan Turhan, şöyle devam etti:

    “Geçmişi bilmeden geleceğe yön vermek mümkün değildir. Doğru da değildir, kolayd a değildir. AK Parti 16 yıldır bu ülkede iktidar. Bu süre içerisinde ülkemizin her bölgesinde her şehrinde yapılan hizmetler çok şükür bizim insanımız tarafından değerlendiriliyor ve karşılığını da veriyor. Bu yüzden 16 yıldır iktidardayız. İktidarda kalmamız için bu ülkeye bu millete hizmet etmemiz gerekiyor. Bunun hepimiz bilincindeyiz. Tabi Cumhurbaşkanımız bize hedef gösteren ülkemizin nerelere varması gerektiğini, uluslararası platformda nerede olması gerektiği konusunda her alanda yapılacak çalışmalarla nerede olmamız gerektiği konusunda strateji belirliyor, hedef gösteriyor. Biz de tüm ekibimizle idari kademe olsun, siyasi alanda olsun bu hizmetleri ülkemize kazandırıp, ülkemiz insanının hakkettiği yerde olması için azimle gayretle çalışıyoruz.”

    Bazı il yollarında eksiklikleri olduğunu ve gerekli çalışmaları en kısa zamanda yapacaklarını kaydeden Bakan Turhan, “Devam eden işlerimizin, bölünmüş yollarımızın fiziki şartlarımızın yükseltilmesi ile ilgili olarak BSK çalışmalarımızı hızlandıracağız. Bunlarda eksiklerimiz var, bazı il yollarında eksiklerimiz var. Bu konuda Karayolları, demiryolları, iletişim altyapısı ile ilgili olarak gerekli hizmetleri en kısa zamanda Hatay’a kazandıracağız” dedi.

    Bakan Turhan, komşu ülkelerle olan ticari ilişkilerle sorun yaşandığına dikkat çekerek, “Yakın coğrafyamızda yaşanan kriz nedeniyle komşularımızla olan ticari ilişkilerimizle buna bağlı olarak sorunlar yaşıyoruz. Ticaretimiz kısıtlı ama inşallah bu bölge de huzur gelince, insanlarımız normal hayata dönünce deniz ticareti, yollar Hatay’a yetmeyecek. Ne yapmamız lazım? Kapasite arttırıcı, bu alt yapıyı geliştirmemiz lazım” diye konuştu.

    Bakan Turhan Samandağ-Arsuz yolunun en kısa süre içerisinde yapımına başlanarak tamamlanacağını söyledi. Turhan, Hatay sınırları içerisinde bulunan otoyolların Erzin gişelerinden itibaren ücretsiz olacağı müjdesini verdi.

  • Hakkari’de ‘Pembe Aslında Siyahtır’ oyunu sahnelendi

    HAKKARİ (İHA) – Hakkari’de sahnelenen “Pembe Aslında Siyahtır” adlı tiyatro oyunu büyük ilgi gördü.

    Hakkari Belediye Başkanlığı Kadın ve Aile Hizmetleri Müdürlüğü bünyesinde yürütülen “Çocuk Oyun ve Kültür Merkezi” projesi kapsamında 6-12 ve 12-18 yaş grubuna yönelik uyuşturucunun zararlarının anlatıldığı “Pembe Aslında Siyahtır” adlı tiyatro oyunu, Atatürk Kültür Merkezinde sahnelendi. İki ayrı seans halinde sahnelenen oyun için Hakkari’deki değişik okullardan belediye ait araçlarla getirilen öğrenciler, “Pembe Aslında Siyahtır” seyretti. Tiyatro oyununu çok beğendiklerini ifade eden öğrenciler, bu güzel faaliyetten dolayı belediye yetkililerine teşekkür ettiler. Öğrenciler, “Oyunda uyuşturucu kullanımının olumsuz etkileri, zararlı alışkanlıklar nedeniyle gençler ve ailelerin yaşamış olduğu yıkımlar, kayıplar ve toplum üzerindeki olumsuz etkileri anlatıldı. Sahneye yansıyan anne ve babaların çaresizliği karşısında duygulandık. Bir babanın çocuğunu ihmal etmesi ve sonrasında büyük acı yaşaması ise bizi çok duygulandırdı” şeklinde konuştular.

  • Bakan Kurtulmuş: “Turistlere yaptığımız hizmet aslında bir ihracat olarak görülmeli”

    Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, “Turistlere yaptığımız hizmet aslında bir ihracat olarak görülmeli. Böylece turizmdeki ilerleme bütünüyle ihracatımızın yukarıya doğru çıktığı anlamına geliyor ve cari açığı da tek başına giderebilecek bir seviyeye neredeyse ulaşma potansiyeli taşıyor” dedi.

    Kültür ve Turizm Bakanı Numan Kurtulmuş, Türkiye Seyahat Acentaları Birliğini (TÜRSAB) ziyaret ederek yönetim kurulu üyeleriyle birlikte Değerlendirme Kurulu Toplantısı’na başkanlık yaptı.

    Türkiye’nin turizmde bu yılın ilk beş ayında tüm zamanların rekorunu kırdığını kaydeden Kurtulmuş, toplantı öncesi TÜRSAB Başkanı Firuz Bağlıkaya ve birlik üyeleriyle basın mensuplarına yaptığı açıklamada, “Bu yılın ilk beş ayında tüm yılların rekorunu kırdık. 11,5 milyon turist Türkiye’yi ziyaret etti. 2018 yılının başında tahmin ettiğimiz rakamları yeniden yukarıya doğru revize etmek durumunda kaldık. Uluslararası turizm fuarlarındaki erken rezervasyon gösteriyor ki 38 milyon hedefiyle başladığımız 2018 yılı, sektörümüzün gayretleriyle 40 milyon turisti ağlayacak bir seviyeye çıkacaktır” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin 2023 yılı hedefleri olan 50 milyon turist 50 milyar dolar gelir hedefini revize ederek 60 milyon turist 60 milyar dolar gelir hedefine taşıyacağına inandığını dile getiren Kurtulmuş, Balkan ülkeleri, Kafkas ülkeleri ve komşu ülkelerle birlikte destinasyonlar oluşturarak, Türkiye’nin de içinde bulunduğu bu bölgeyi dünya turizminin merkezi haline getireceklerini söyledi.

    Kurtulmuş, açıklamasında şunları kaydetti:

    “Avrupa’daki gelişmeler, Suriye krizinin ortaya çıkarmış olduğu yeni sorunlar gibi Türkiye’den kaynaklanmayan birçok sorun dolayısıyla 2015 ve 2016 yıllarını turizm bakımından kayıp yıllar olarak değerlendirebiliriz. Dünya turizmini yakından takip eden otoritelerin bile hayret ettiği bir şekilde Türkiye, 2017 yılında turizmde hızlı bir şekilde geri döndü, dünya piyasalarında yeniden rekabetçi özelliklerini kazandı ve geçtiğimiz yıl hepimizi mutlu eden bir sonuç ortaya çıktı. Geçtiğimiz yıl 32 milyon turist ve 26,5 milyar dolarlık bir turizm geliri elde ettik. 3. Turizm Şurası’da turizm sektörü için bir dönüm noktası oldu, turizm sektörü 2018 yılına çok büyük bir ivmeyle girmiş oldu. Bu yılın ilk beş ayında tüm yılların rekorunu kırdık. 11,5 milyon turist Türkiye’yi ziyaret etti. 2018 yılının başında tahmin ettiğimiz rakamları yeniden yukarıya doğru revize etmek durumunda kaldık. Uluslarası turizm fuarlarındaki erken rezervasyon gösteriyor ki 38 milyon hedefiyle başladığımız 2018 yılı, sektörümüzün gayretleriyle 40 milyon turisti ağlayacak bir seviyeye çıkacaktır. Geçtiğimiz yıl kişi başına düşen turizm geliri yukarıya doğru hareketlenmeye başladı ve 2018 yılının da aynı şekilde olacağını görüyoruz. 2023 yılında ise kişi başına turizm gelirinin bin dolar seviyesine ulaşabileceğini görüyoruz.”

    “Turistlere yaptığımız hizmet aslında bir ihracat olarak görülmeli”

    “Turizm sektöründe özellikle üst gelir gruplarını çekecek kongre turizmi, inanç turizmi, sağlık turizmi, yaşlı bakım turizmi gibi alanlardaki etkinliğimizi arttıracağız” diyen Kurtulmuş, “Ümit ediyorum ki 2023 hedeflerimizi aynen 2018 hedefleri gibi yukarıya doğru revize edeceğiz. 2023 yılı hedefimiz olan 50 milyon turist 50 milyar dolar gelir hedefini 60 milyon turist ve 60 milyar dolar gelir seviyesine ulaştıracağız. Turizm sektöründeki bu canlılık sadece Türkiye üzerindeki olumsuz algı operasyonlarının bertaraf edilmesi bakımından değil, aynı zamanda Türkiye’nin en temel problemlerinden birisi olan cari açığın giderilmesi bakımından da önemlidir. Turizmdeki bu gelişmenin hem Türkiye’nin tanıtımı hem de pozitif algısının oluşturulması bakımından çok önemli var; ama bunun da ötesinde ekonomimizin reel tarafını güçlendirici bir özelliği var. Turistlere yaptığımız hizmet aslında bir ihracat olarak görülmeli. Böylece turizmdeki ilerleme bütünüyle ihracatımızın yukarıya doğru çıktığı anlamına geliyor ve cari açığı da tek başına giderebilecek bir seviyeye neredeyse ulaşma potansiyeli taşıyor. Bu özelliğiyle de turizm sektöründeki gelişmenin ümit verici olduğunu ifade etmek isterim. Sektörün bütün bileşenlerinin birtakım oyunu bilinci içerisinde Türkiye’yi nasıl daha fazla ileriye götürebilirizin üzerine yoğunlaşması lazım” açıklamasında bulundu.

    “Müşterek pazarlar oluşturmamız lazım”

    Turizmde hem pazar hem de ürün çeşitliliğini artırmak mecburiyetini sürekli tekrarladığını hatırlatan Kurtulmuş, “Sektörümüzün bütün bileşenleri bu konuda mutabakat halindeler. Türkiye sadece geleneksel pazarlarında var olarak kendisini ayakta tutamaz. Yeni pazarları geliştirmek, yeni pazarlara Türkiye’yi açmak mecburiyetindedir. Türkiye’nin tanıtımıyla turizm alanındaki gelişmeleri eş zamanlı bir şekilde sürdüreceğiz. Müşterek pazarlar oluşturmamız lazım. Balkan ülkeleriyle, Kafkas ülkeleriyle ve diğer komşu ülkelerle ortak bazı destinasyonlar oluşturup, paketler meydana getirmek ve bunlar üzerinden Türkiye’nin içinde bulunduğu bölgeyi dünya turizminin merkezi haline getirmek gibi bir hedefimiz var. Bununla ilgili de çok güzel gelişmeler oluyor. Kültür turizminden inanç turizmine, yaşlı bakım turizmine, sağlık turizmine kongre turizmine ve gastronomiye kadar çok çeşitli alanlarda faaliyetlerimizin bu süre içerisinde artmakta olduğunu görüyoruz” dedi.

    “Yeni havalimanı TÜRSAB’a büyük sorumluluk yükleyecek”

    Kurtulmuş, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Türkiye’nin yeni havalimanı hususunda özellikle TÜRSAB üzerine büyük sorumluluklar düşecek. İstanbul’daki yeni havalimanı projesinin tamamı bittiği zaman yılda 150 milyon misafir ağlayacak dünyanın en büyük limanlarından, Avrupa’nın ise en büyük limanı olacak. Bu Türkiye için bir iftihar projesidir. Türkiye’yi Avrupa’dan Afrika’ya, Asya’ya ya da Asya’dan Afrika’ya, Avrupa’ya ya da Afrika’dan gidenlerin geleceği bir ulaştırma hapı haline getirecek. TÜRSAB ve diğer turizm sektörünün bileşenleri olarak orta vadede üzerinde duracağımız konulardan birisi de yeni havalimanı ile birlikte Türkiye’nin turizmine yapılabilecek katkılarla ilgili özel bir çalışmadır. İnşallah bunu da yapacağız. İstanbul özelinde çok ciddi bir çalışma yapmamız gerekiyor. Bu hususta da TÜRSAB’ın çok değerli katkıları olacağına inanıyorum.”