Etiket: aşk

  • Bursa’da ’aşk’ dehşeti…Müdahaleye giden polis pompalı tüfekle yaralandı

    Bursa’da ’aşk’ dehşeti…Müdahaleye giden polis pompalı tüfekle yaralandı

    Bursa’da kız arkadaşının yanına, uzaklaştırma kararı bulunan eski sevgilisinin gittiğini duyan şahıs, pompalı tüfekle olay yerine gitti. Araçta bulunan pompalı tüfeği alarak eski sevgiliye ateş eden şüpheli, polis ile eski sevgiliyi yaraladı. Pompalı tüfek ile ateş eden şahıs polis ekipleri tarafından kısa sürede yakalandı.

    Olay, saat 19.00 sıralarında Osmangazi ilçesi Altıparmak Mahallesi Darmstad Caddesi üzerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre uzaklaştırma kararı olan 31 yaşındaki Tamer H. eski sevgilisi Büşra E.’nin yanına gelerek tartışmaya başladı. Eski sevgilisinin yanına geldiğini gören Büşra E. durumu polis ekiplerine ve yeni sevgilisi Serdar B.’ye haber verdi. İhbar üzerine olay yerine gelen polis ekipleri olaya müdahale ettiği sırada kızın yeni sevgilisi 33 yaşındaki Serkan B. geldi. Yanında getirdiği pompalı tüfekle eski sevgili Tamer H.’ye bir el ateş etti. Açılan ateş sonucu müdahale eden polis memuru Ö.Y. bacağından yaralandı. Polisin yaralandığını gören Serkan B. pompalı tüfeği bırakarak bu sefer de bıçakla eski sevgili Tamer H.’ye saldırdı. Tamer H.’yi kolundan ve kalçasından bıçakla yaraladı. Polis ekiplerinin telsizden yaptığı ihbar sonucu olay yerine çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi.

    Yaralı polis memuru ve ve Tamer H. sağlık ekiplerinin olay yerinde yaptığı ilk müdahalenin ardından ambulansla Çekirge Devlet Hastanesine kaldırıldı. Ateş ederek olay yerinden kaçan Serkan B. ise polis ekipleri tarafından Merinos Parkı içerisinde yakalanarak gözaltına alındı. Polis ekipleri olayla ilgili geniş çaplı inceleme başlattı.

    Öte yandan, Serkan B.’nin araçtan tüfeği aldığı ve olay yerine gidişi saniye saniye kameralara yansıdı.

  • Yazar Yeşim Kuzu, aşk ve ilişkilerde bilinçaltının önemi anlattı

    Yazar Yeşim Kuzu, aşk ve ilişkilerde bilinçaltının önemi anlattı

    Yazar Yeşim Kuzu, Aşk ve ilişkilerde bilinçaltının önemi anlattı. Kuzu, “Aşık olmak ve bir ilişki yaşamak, birçok insanın yaşadığı bir durum olmakta. Birbirine aşık olan 2 çift, mutluluklarını güzel bir şekilde geçirir. Sevgili olarak başlayan bu macera zamanla yerini evlenmeye doğru götürür.” dedi.

    Ünlü kişisel gelişim uzmanı ve Yazar Yeşim Kuzu, aşk ve ilişkilerde bilinçaltı çalışması konusunda önemli bilgiler verdi. Bir kişiye aşık olmakla beraber bilinçaltında birçok değişim meydana geldiğini belirten Yeşim Kuzu “Bu değişimler bilinçaltını etkileyerek kişinin nasıl bir ilişki yaşayacağını o zamandan gözler önüne serer. Çünkü, bilinçaltının bir ilişkide yeri büyük olmaktadır. Aşk ve ilişkilerde bilinçaltı, birçok etkeni de önceden belirlemektedir. İlişkinin nereye gideceği, ne kadar başarılı olacağı, nasıl bir ilişkinin oluşacağı gibi durumlar ilişkinin olmazsa olmazları olmaktadır.” ifadelerini kullandı.

    “Küçükken izlediğiniz filmlerde veya çevrenizde eşlerin ayrılması sizin bilinçaltınıza işler”

    Bilinçaltında yatan durumlar, ilişkinin gidişatını belirlediğinin altını çizen Kuzu, “Buna bir örnek vermek gerekirse küçükken izlediğiniz filmlerde veya çevrenizde eşlerin ayrılması sizin bilinçaltınıza işler. Bu da bilinçaltınızın bu yaşlardan aşk ve ilişkiler konusunda yanlış yönde gelişmesini sağlar. Gelecekte büyüdüğünüzde bir ilişki yaşandığında bilinçaltının da etkisiyle ilişkilere ve karşı tarafa daha şüpheli bir şekilde yaklaşırsınız. Ne kadar uğraşsanız da uğraşın bu durumu aklınızdan çıkaramayacaksınız, ancak kendinize bu konuda telkinler verebilir ve bu şekilde rahatlayabilirsiniz.” ifadelerini kullandı.

    “bilinçaltının etkisiyle aşk başladıysa ve ilişki dönemine girildiyse artık yeni bir hayat sizleri bekliyor olacak”

    Kuzu; bilinçaltının aşk ve ilişkilerdeki öneminin yüksek olduğunu belirterek, “Bilinçaltında yer alan durumlar bir ilişkinin gidişatını ve nasıl bir yol izleyeceğini belirlemektedir. Toplum içerisinde gezerken birçok kişiye rastlarsınız. Bilinçaltınız aynı zamanda kendine en uygun eşi seçmek için de bu yönde çalışmalar gerçekleştirir. Gün içerisinde birçok kişi ile karşılaşırsınız. Bu kişilerden en çok beğendiğiniz bilinçaltında yerini alır. Eğer ki bu kişiye aşık olduysanız bilinçaltınız bu konuda size destek vererek ona teklif sunmayı sağlar. Eğer ki bilinçaltının etkisiyle aşk başladıysa ve ilişki dönemine girildiyse artık yeni bir hayat sizleri bekliyor olacak. Bilinçaltı sayesinde yeni bir aşk hayatına başlarken aynı zamanda yeni bir evliliğin ilk adımları atılmış oldu. Bilinçaltının bu nedenlerden dolayı önemi büyük olmakta.” diye ifade etti.

  • Genç kıza ’Platonik aşk dehşeti’ yaşatan zanlı 3 hafta gözlem altına alınacak

    Genç kıza ’Platonik aşk dehşeti’ yaşatan zanlı 3 hafta gözlem altına alınacak

    Erzurum’da platonik aşk yaşadığı genç kızı defalarca bıçaklayarak dehşeti yaşatan sanık Murat Y., cezai ehliyeti olup olmadığına dair 3 hafta boyunca gözlem altına alınacak.

    Olay, 13 Ekim 2018’de Erzurum’un Aziziye ilçesi Dadaşkent Mahallesinde bir markette meydana gelmişti. Murat Y. isimli şahıs, çalıştığı marketteki iş arkadaşı Canısı Toktay’a arkadaşlık teklif etti. İddiaya göre genç kıza cep telefonundan mesajlar göndermeye başladı. Murat Y. markette de genç kızı rahatsız edince market müdürü tarafından önce işten uzaklaştırıldı, ardından işten çıkarıldı.

    Olay günü markete bıçakla gelen Murat Y., manav reyonu önünde bekleyen Canısı Toktay’a saldırdı. Genç kızı bıçaklamaya başlayan Murat Y., kaçmaması için Canısı Toktay’ı kolundan tuttu. Genç kız sol göğsü ve sırtından olmak üzere üç bıçak darbesi aldı. Yaşanan saldırıda market çalışanları, Murat Y.’yi etkisiz hale getirip elindeki bıçağı aldı.

    Murat Y. hakkında Erzurum 1’nci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimliği tarafından hazırlanan rapora yer verildi. Raporda, sanığın cezai ehliyetinin bulunduğu ancak tam olmadığı yer aldı. Bunun üzerine Canısı Toktay şahsın serbest kalmasından korktuğu için sosyal medyadan kampanya başlatarak destek istedi.

    Bugün Erzurum Adliyesinde görülen davada sanık Murat Y., 4. kez hakim karşısına çıktı. Davaya Canısı Toktay katılmazken, genç kızın yakınları mahkeme salonundaydı. Sanık Murat Y. ise davaya Erzurum E Tipi Cezaevinden SEGBİS bağlantısıyla katıldı.

    “Ben bir karıncayı bile incitemem kaldı ki bir kadını inciteyim”

    Sanık Murat Y. savunmasında olayın psikolojik sorunlar yaşadığı dönemde gerçekleştiğini ifade ederek, “2006 yılında trafik kazası geçirdim. 2013 yılında ise psikolojik tedavi gördüm. Ben yüzde 45 raporluyum. Ben işlediğim suçtan dolayı pişmanım. Çünkü psikolojimin bozulduğu bir dönemde bu suçu işledim. Ben bir karıncayı bile incitemem kaldı ki bir kadını inciteyim. Ben Canısı’dan ve ailesinden özür diliyorum” dedi.

    Canısı Toktay’ın avukatları tutuklama kararının devamını isterken Murat Y.’nin avukatı ise 1 yıldan fazla olan tutukluluk süresinin göz önünde bulundurularak sanığın tahliyesini istedi.

    “3 hafta boyunca gözlem altına alınacak”

    Savunmaların ardından savcı mütalaasında sanığın tutukluluğunun devamını istedi. Ardından mahkeme heyeti sanığın adli tıptan gelen raporunu göz önünde bulundurarak sanık Murat Y.’nin 3 hafta boyunca cezai ehliyetinin olup olmadığını incelemek için gözlem altına alınmasına ve tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı başka bir tarihe erteledi.

  • Aşk mı yoksa takıntı mı?

    Aşk mı yoksa takıntı mı?

    Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, “Aşk nedir ? sorusuna hemen herkes kendi cümleleriyle cevap verebilir. Ancak aşkın ne olmadığını bilenimiz pek az. Çoğu zaman saplantı, takıntı veya bağımlılıklar aşk gibi değerlendirilebiliyor. Bu da sağlıksız ilişkilerin devam etmesine ve kişilerin mutsuz olmasına sebep olabiliyor” dedi.

    Aşk ve takıntılı ilişki arasındaki farklar nelerdir?

    Genel nüfusun yüzde 5’ inin ilişkilerinde bağımlı ve takıntılı davrandığını anlatan Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, “Onu gerçekten seviyor musunuz yoksa bu bir takıntı mı?”, eğer takıntıysa “Saplantılı ilişkiden nasıl kurtulabilirsiniz?” sorusuna şöyle cevap verdi; “Sağlıklı bir duygusal ilişkide hissedilen temel duygu mutluluk ve heyecandır. Kişi mutluluk yerine kaygı hissediyor, karşısındaki güven duymakta güçlük çekiyor, ayrılık ile ilgili senaryolar zihnini meşgul ediyor ve kendini rahatlatacak işlevsiz eylemlerde bulunuyorsa sağlıksız ilişki yaşıyor denilebilir. Böyle bir durumda kişi ’sevgilim başkasıyla olabilir’ kaygısı ile sürekli partnerini arayabilir, nerede olduğunu kontrol edebilir. Kendisinin sevilip sevilmediğini anlamak için partnerine sık sık”Bana aşık mısın, beni ne kadar seviyorsun?” diye sorabilir. Ancak bunlar bir süre kişinin iyi hissetmesini sağlar. Daha sonra kendini rahatsız eden düşünceler zihnini meşgul etmeye başlar.”

    Aşkta güven, aidiyet, coşku söz konusu olduğunu, takıntılı ilişkide ise bir diğerinin hayatını işgal etme, güvensizlik, kendi ihtiyacını ön planda tutma ve onu yok sayma gibi duyguların ön planda olduğunu anlatan Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, “Aşkta sevgi, sevecenlik, paylaşım ön planda iken, takıntılı ilişkide öfke, korku ve sonucunda şiddet ön planda olabilir. İlişkiyi sürdüren dinamik sevgi yerine ‘ben ne olacağım’ düşüncesidir.” Diye konuştu.

    Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, takıntılı aşkın sebepleri konusunda ise; “Kişinin bebeklik döneminde yeterince ilgi ve sevgi görmediği için oluşamayan güvenli bağ kişinin gelecek romantik ilişkilerinde de aynı şekilde çaresizce bu ilgi ve sevgi arayışına girmesine neden olmakta ve uçlara gidilebilmektedir.

    Tamamlanamamış bir benlik oluşumu kişinin partneri ile varoluşsal bir anlam kazandığına inanmasına ve onunla önemli bir boşluğu doldurduğunu düşünmesine sebep olabilmektir.

    Takıntılı bir aşkın temel belirtilerinden olan kaygı bazen kişinin başarısızlık, düşük özgüven, kırılganlık ve zayıflık hissinden doğan kaygısının yerine konmuş hali de olarak da karşımıza çıkabilmekte” dedi.

    Şenol Baygül, duygusal ilişkisinde takıntılı olan kişilerin davranışları konusunda “Yalnız kalmaktan çok korkan takıntılı bireyler aşık oldukları kişilerle aralarında mesafe olduğunda hemen bu mesafeyi ortadan kaldırmaya çalışırlar, bu mesaja geç cevap verilen bir kaç dakika olsa bile. Mesaja bir süre cevap vermediniz diye üst üste arayan bir partneriniz olmuş muydu? Ya da siz arkadaşınızla dışarıdayken size ulaşamayınca arkadaşınızı arayan biri? Bu bireylerin diğer belirgin özelliği de terk edilmeye karşı aşırı hassasiyetleridir. En ufak sorunda dünyanın sonu gelmiş gibi davranırlar. Öyle ki partnerinin hala kendisini seviyor olarak yerinde olduğunu kontrol edecek şekilde her an kişiyle iletişim halinde olmaya çalışır, yaptığı hiçbir işe kendini veremez. Konuşmadığında ya da görmediğinde huzursuzluk yaşar. Mesaj attığı anda cevap bekler, eğer hemen cevap gelmediyse sevilmediğini düşünür. Yeni görüşmelerine rağmen daha eve gitmeden yolda arama ihtiyacı hisseder.

    Ayrılmaya karşı aşırı kaygı hisseden kişi olumsuz yaşantılar yaşasa bile partneriyle kalmaya devam eder,ondan vazgeçemez. Yaşantısını partnerinin istek, talep ve beklentilerine göre düzenler. Ayrılma olasılığını ortadan kaldırmak için kısıtlamaları kabul eder. Görüşme derse görüşmez, giyme derse giymez, kendi onaylasa bile partnerinin onay vermediği her şeyden uzak durarak izole bir yaşama çekilir. Sırf onunla daha fazla vakit geçirmek için ailesiyle, arkadaşlarıyla olan randevuları iptal eder, zamanının büyük bir bölümünü onun için harcar. Haksızlığa uğrasa bile ilişkiyi bitirmez. Onun için ilişkinin kalitesi değil terk edilmemiş olmak ve ilişkinin devam etmesidir. Hatta beklentileri karşılanmadığı halde partnerini bırakmadığı için kendine bile öfkelenir.

    Bunlarla birlikte takıntı yaşayan kişide partneri olmadan yaşamının geri kalanından keyif alamayacağına dair işlevsiz inançlar vardır. Hiç “ona ihtiyacım var, biliyorum o hayatımın anlamı, onsuz nefes alamam” diyen bir arkadaşınız oldu mu? Bu arkadaşınızın benlik bütünlüğünün tam olmadığından ve tamamlanma ihtiyacı hissettiğinden söz edebiliriz. Kendini ancak bir ilişkide var hisseden kişi ihtiyaca dayalı birliktelikler kurmaya eğilimlidir. Yalnızken rahatsız ve çaresiz hisseden bağımlı aşık eğer partneri yoksa sevilmediğini düşünür, eğer bir partnerle konuşmuyor, vakit geçirmiyorsa gününü dolduramaz. Genelde ya yeni bir partner bulduklarında ilişkileri sonlanır ya da ayrılık yaşadıktan hemen sonra yeni bir partner arayışına girerler ki yarım kalan benliklerini tamamlayabilsinler.

    Bütün bunlar sevgi kaynaklı görünse de uzun vadede taraflardan ikisini de duygusal anlamda yıpratır ve mutsuz yaşantıların ortaya çıkmasına sebep olur” diye konuştu.

    Uzman Psikolojik Danışman Şenol Baygül, duygusal ilişkideki takıntılarla nasıl baş edilebileceği konusunda ise şunları söyledi; “Evet, bunları ben de yaşıyorum, peki şimdi ne yapacağım?” diye kendinize sorabilirsiniz. Yaşadığınız ilişkinin sağlıklı olmadığını fark etmek değişimin ilk adımıdır. Ancak öncelikle şunu söylemeliyim ki takıntılı olan ilişkinin bitirilmesi bir daha böyle bir ilişki yaşanmayacağı anlamına gelmez o yüzden bu tutumun altında yatan dinamikleri araştırmak daha sağlıklı bir çözüm olacaktır. Bu konuda profesyonel yardım almadan önce takıntılı davranışlarınızı düzenlemeniz için birkaç öneri.

    Sizi partnerinize ’takıntı’ boyutunda bağlayan şeyin çarpık ve gerçekçi olmayan düşünceler olduğunu kabul edin. “O olmazsa ne yaparım, nasıl yaşarım.” düşüncenizin yerine “Daha önce o olmadığında ne yapıyorsam onu yaparım, hayatımın kontrolü bende.” diyebilirsiniz. Ya da daha önceki ilişkiniz için de böyle düşündüğünüzü ama zamanla bu düşüncelerin ve kaygıların geçtiğini hatırlatın kendinize.

    Mutluluğunuzu sadece partnere bağlamak yerine onu hayatınızın bir köşesine koyup kendinize bir yaşam alanı yaratın. Arkadaşlarınızla ya da ailenizle vakit geçirirken de mutlu oldunuz hatırlasanıza. Yalnız başına kahve içip kitap okurken de mutlu olabilirsiniz zira. Siz kendi kendinize yetebilirsiniz.

    Arkadaşlarınızın hiç ’sevgili buldun bizi unuttun, ortadan kayboldun’ dediği oldu mu hiç? Hayatınızda ilişkiden önce-ilişkiden sonra diye bir dönüm noktası olmamalı. İlişkiden önceki faaliyetlerinize(aile, iş arkadaşları, sosyal faaliyetler, hobiler) devam etmelisiniz. Yaşadığınız sosyal izolasyon ’partnerim olmadan yapamam’ düşüncelerinizi pekiştirir.

    İç konuşmalarınızda sevildiğinize, değerli olduğunuza, tek başına da yeterli olduğunuza dair kanıtları söyleyebilirsiniz. Hatta bunları yazabilirsiniz.

    Nefes egzersizleri yapabilir, takıntıları beslemek yerine yoga, yürüyüş gibi aktivitelere yönelebilirsiniz.”

  • “Platonik aşk dehşetini” yaşayan genç kızın korktuğu olmadı

    “Platonik aşk dehşetini” yaşayan genç kızın korktuğu olmadı

    Erzurum’da platonik aşk yaşadığı genç kızı defalarca bıçaklayarak dehşeti yaşatan sanığın serbest kalma ihtimali üzerine genç kız sosyal medyadan yardım istemişti. Bugün görülen duruşmada genç kızın korktuğu başına gelmedi. Mahkeme sanığın tutukluluğunun devamına karar verdi.

    Olay 13 Ekim 2018’de Erzurum’un Aziziye ilçesi Dadaşkent mahallesinde özel bir markette meydana gelmişti. Murat Y. isimli şahıs çalıştığı marketteki iş arkadaşı Canısı Toktay’a arkadaşlık teklif etti. İddiaya göre genç kıza cep telefonundan mesajlar göndermeye başladı. Murat Y. markette de genç kızı rahatsız edince market müdürü tarafından önce işten uzaklaştırıldı, ardından işten çıkarıldı. Olay günü markete bıçakla gelen Murat Y., manav reyonu önünde bekleyen Canısı Toktay’a saldırdı. Genç kızı bıçaklamaya başlayan Murat Y., kaçmaması için Canısı Toktay’ı kolundan tuttu. Genç kız sol göğsü ve sırtından olmak üzere üç bıçak darbesi aldı. Yaşanan saldırıda market çalışanları, Murat Y.’ı etkisiz hale getirip elindeki bıçağı aldı. Murat Y. hakkında Erzurum 1’nci Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamede, Elazığ Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi Başhekimliği tarafından hazırlanan rapora yer verildi. Raporda, sanığın cezai ehliyetinin bulunduğu ancak tam olmadığı yer aldı. Bunun üzerine Canısı Toktay şahsın serbest kalmasından korktuğu için sosyal medyadan kampanya başlatarak destek istedi. Bunun üzerine bugün Erzurum Adliyesinde görülen davada Canısı Toktay’a onlarca kişi destek vermek için adliye önüne akın etti.

    Sanık Murat Y. sabah saatlerinde güvenlik önlemleri altında Erzurum Adliyesine getirildi. 11:30’da başlayan duruşmaya destek vermek için gelen kişiler haricinde Canısı Toktay’ın anne, babası Ayşe ve Harun Toktay’da izleyici olarak katılırken sanık Murat Y.’nin hiçbir yakını davaya katılmadı. Erzurum Barosu Kadın Hakları Komisyonunun davaya müdahil olma talebi ise mahkeme heyeti tarafından “ Baronun suçta direk zarar görmemesi” gerekçesiyle reddedildi.

    Canısı Toktay’ın avukatları tutuklama kararının devamını isterken Murat Y.’nin avukatı ise 1 yıldan fazla olan tutukluluk süresinin göz önünde bulundurularak sanığın tahliyesini istedi. Sanık Murat Y.’de önceki savunmalarına ek olarak “Canısı Toktay olaydan önce beni arayarak rahatsız etti. Bende karakola gidip şikayetçi oldum. Karakoldakiler beni ikna etti şikayetimden vazgeçtim. Tahliyemi istiyorum” dedi.

    Sanık Murat Y. ve Canısı Toktay ise önceki duruşmalarda ki savunmalarını yeniledi. Savunmaların ardından Savcı mütalaasında sanığın tutukluluğunun devamını istedi. Verilen aradan sonra mahkeme sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek duruşmayı başka bir tarihe erteledi.

    Duruşmanın ardından Erzurum Baro Başkanı Talat Göğebakan mahkemenin Erzurum Barosu Kadın Hakları Komisyonu’nun müdahil olmasını reddettiğini diğer duruşmalarda katılma taleplerinin kabul edilmesini istediklerini söyledi.