Etiket: Aşiretler

  • Suriye’deki aşiretler Azez’de toplanıyor

    Suriye’deki Türk, Kürt ve Arap aşiretlerinin temsilcileri, Astana heyeti, ÖSO temsilcileri, Azez Meclis Salonunda bir araya geliyor.

    Bölgedeki son durum hakkında değerlendirilmelerin görüşüleceği program Suriye Ulusal Marşı’nın okunması ile başlayacak. Aşiretlerin kongresi Sicco aşireti temsilcisi konuşmasıyla devam edecek. Programda sırasıyla Hazırlık Komisyonu adına Abdulhay Tavil, SUKO Başkanı Abdurrahman Mustafa, Astana Heyeti Başkanı Ahmed Touma, ÖSO birlikleri adına Heysem Afeysi, Türkmen aşiretleri, Kürt aşiretleri, Süryani aşiretleri temsilcisi, Meclis Başkanı konuşması yer alacak.

    Soru cevabın ardından toplantı ile sonuç beyannamesi açıklanacak.

    Aşiretlerin meclis binası önünde toplanması sürüyor.

  • Aşiretler referandum için ‘evet’ dedi

    Van’da Kadim Aşiretler Federasyonu (KAF), 16 Nisan tarihinde yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi referandumuna ‘evet’ dedi.

    Elite World Van Hotel’de düzenlenen basın açıklamasına federasyona bağlı 39 aşiret önderi ve basın mensupları katıldı. Gazeteci-Yazar Rıdvan Atabey’in Kürtçe konuşmalarının ardından kürsüye çıkan KAF Genel Başkanı Rasim Aslan, son yıllarda batı ve doğu dünyasında önemli sosyal ve siyasal gelişmelerin yaşandığına dikkat çekerek, Türkiye’nin de bu süreçten etkilendiğini söyledi. Türkiye’nin yeni dünyaya daha güçlü ve daha müreffeh bir ülke olma yolunda çalışmalar yürüttüğünü ifade eden Aslan, “Ülkemizin yanı başında bulunan Ortadoğu coğrafyasında son dönemlerde büyük sorunlar yaşanmakta, Arap baharı ile başlayan süreç, ne yazık ki bölgeyi büyük bir kaos ortamına sokmuş durumdadır. Özellikle Suriye’de birkaç yıldır yaşanan iç savaş hali ve kaos, beraberinde bir insanlık dramını da getirmiştir. Ülkemiz, yaşanan tüm olumsuz şartlara rağmen tarihin kendisine yüklediği ‘ensar’ olma bilinci ile milyonlarca muhacire kapısını açmış, mazlumların sığınağı olmuştur” dedi.

    Büyük ve güçlü bir Türkiye’nin sadece Ortadoğu halkının değil, tüm İslam coğrafyası ve tüm insanlık medeniyeti için bir barış teminatı olduğunu vurgulayan Aslan, “Hangi dinden, dilden, ırktan olursa olsun mazlumların yegane istinatgahı ülkemiz olacaktır. Artık sadece kendi halkına değil, tüm mazlum halkların adına güçlü bir aktör ve yönetilen değil yöneten, sürüklenen değil sürükleyen, dış politikaya teslim olan değil politika üreten ve icra eden bir devlet olmayı seçmiştir. Bu hedefin elde edilmesi adına daha etkin ve güçlü bir icra ve cumhuriyet rejiminin en önemli gereklerinden biri olan güçler ayrılığı ilkesinin daha iyi işletilmesi adına Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine geçme yoluna girmiş, 16 Nisan 2017 tarihinde gerçekleştirilecek referandumla bu yeni sistem halkımızın takdirine ve onayına sunulacaktır” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin Müslüman coğrafyasının ve pek çok mazlum halkın duasını alan ve ümmetin son kalesi olarak görülen bir vatan olduğuna dikkat çeken Aslan, “Karanlığın en yoğun olduğu zaman, aydınlığa en yakın olduğu zamandır. İnşallah karanlıkları geçtik, aydınlıklara doğru yol alıyoruz. 16 Nisan’ın böyle bir gün olacağına inanıyor, milletimiz ve ümmetimiz için aydınlık ve fırsat döneminin geçişine Kadim Aşiretler Federasyonu olarak Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine ‘evet’ diyoruz” şeklinde konuştu.

    Gazeteci-Yazar Bayram Zilan, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Mesut Barzani’nin Türkiye ziyareti sırasında İstanbul ve Ankara’da Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bayrağının açılmasının ardından yapılan tepkilerin yersiz olduğunu belirterek, “Yunanistan başbakanı geliyor, Yunanistan bayrağını açıyorsun, İsrail başbakanı geliyor, İsrail bayrağını asıyorsun ama ‘kardeşim’ dediğin, Irak Kürdistanı’nın başbakanı geliyor, bayrağa itiraz ediyorsun. Bu yapılana itiraz etmek için Kürt olmaya gerek yok. Azerbaycan başbakanı gelse, Azerbaycan bayrağıyla ilgili bir tane Kürt laf etse, ben o Kürde karşı gerekeni yine söylerim” dedi.

  • Güneydoğulu aşiretler, referandumda ‘evet’ diyecek

    Güneydoğu’daki büyük aşiret ve aileler, referandumda “evet” oyu vereceklerini açıkladı.

    Diyarbakır, Siirt, Batman ve Şırnak’ta bulunan büyük aşiret ve aileler, yeni anayasanın halk oylamasına sunulacağı referandumda “evet” oyu vereceklerini açıkladı.

    Siirt

    7 ayrı kolu ile Siirt’in en büyük aşiretlerinden biri olan ve Kasimiye köyünde ikamet eden Memediyan aşireti reisi Kasım Hüseyinoğlu (61), canlarıyla ve kanlarıyla Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın yanında yer alarak “evet” oyu kullanacaklarını belirtti. Hüseyinoğlu, “Biz 1982 askeri anayasayı gördük, neler yaşadığımızı çok iyi biliyoruz. İnşallah yeni yasamız meclisten geçti. Halka, yani sahibine geliyor. Tüm çevreyle yeni sisteme ‘evet’ diyoruz. Biz cumhurbaşkanımızı çok iyi biliyoruz, o ne dediyse hepsi oldu. Allah’ın izniyle FETÖ’cülere karşı PYD, PKK’ya karşı ve hainlere karşı cumhurbaşkanımız yalnız değil. Kanımızla ve canımızla ‘evet’ diyoruz” dedi.

    Siirt’te 21 ayrı kolu bulunan Duderan aşireti temsilcisi Abdurrahman Tetik, referandumda tüm aşiret mensuplarıyla güçlü bir şekilde “evet” diyeceklerini söyledi. 1982 anayasasının darbe anayasası olduğunu anlatan Tetik, “Birçok parti bunu kökten değiştirmeye çalıştı fakat partililer üzerinde bir türlü uzlaşma sağlayamadığı için buralara kadar geldi. Parlamenter sistem birçok sefer koalisyonlara sebep vermekteydi. Başkanlık sisteminin Türkiye’nin önüne açarak dünyada daha güçlü ve daha söz sahibi bir ülke haline getireceğine inanıyorum. Bu sebepten dolayı Duderan aşireti olarak ‘evet’ diyeceğiz” diye konuştu.

    Diyarbakır

    Diyarbakır’ın tanınmış ailelerinden olan Güler ailesinden Türkan Güler, binin üzerinde aile mensubuyla birlikte aktif olarak çalıştıklarını belirterek, şunları kaydetti:

    “Bölgenin hassasiyeti bakımından başkanlık sisteminin ya da anayasa değişikliğinin inanılmaz faydaları olabileceğine inanan bir ailenin mensubuyum. Daha önce kaygıyla bakılan bu sürecin kaygı uyandırmayacak bir derecede bölgeye katkıları olacağına ve bölgeyi yeniden yapılandıracağına inanıyoruz. Türkiye’nin hak etmediği bir yönetim şekli vardı. Sorunlarımıza çözüm üretilmeyen, derdimize derman olmayan bir sisteme sahiptik. Bu değişiklikle beraber bölgenin daha iyi konumlandırılması, sorunlarına cevap vermesi ve çözüm üretmedeki öncelikli özelliği var. Çünkü bizler bugüne kadar özellikle bölge halkı olarak farklı bir yapılanmanın içerisindeydik. Belirli bir sorunumuz vardı. Cumhuriyetten bu yana bu sorun hiçbir şekilde çözümlenmedi ve bir yere oturtulmadı ama başkanlık rejimiyle beraber bu sorunların da aşılabileceğine inanıyoruz. Bununla beraber insanların sivil olarak kendilerini ifade edebilmeleri, dolayısıyla kendi devletinin ve sisteminin arkasında durmasını gerektirecek birçok nedeni olacağına inanıyorum. Yani halkın devletle, devletin halkla bütünleşeceği bir durum olacağına inanıyorum.”

    Batman

    Batman’ın büyük ailelerinden olan Hamidi ailesi liderlerinden Sebahattin Hamidi, Türkiye’nin çok ciddi bir sınavdan geçtiğini kaydetti. Türkiye’nin ivme kazanıp, şaha kalktığı bir anda dış güçlerin Türkiye’yi parçalamaya çalıştığını ifade eden Hamidi, “Halk içinde sürekli bulunduğumuzdan ötürü yeni anayasa içeriği hakkında çok fazla bilgi sahibi olmadıklarını gördük. İçerik ne olursa olsun, elbette ki menfi ve müspet yönleri olacak ancak partili Cumhurbaşkanlığı diyoruz. Partili Cumhurbaşkanlığı Mustafa Kemal Atatürk’le başlayıp, Celal Bayar’la devam etmişti. Cumhurbaşkanlarımızın tümü de partiliydi. Partili olmak taraf olmak değildir, adaletin bir köşeye itilmesi değildir. Halkının meselelerine duyarlı tek başlı olmak çok başlı olmaktan daha evladır. Dolayısıyla halkımıza çok ciddi anlamda bu referandumun içeriğinin anlatılmasıyla çıkabilecek neticesinin çok daha yüksek olabileceğine inanıyorum” ifadelerini kullandı.

    Şırnak

    Şırnaklı Tatar aşireti lideri Arslan Tatar ise Şırnak halkı olarak kenetlendiklerini belirterek, şunları söyledi:

    “Fikrimiz zikrimiz bir olmuştur. Hep birlikte referandum sürecinde ‘evet’ oyu kullanacağız. Hep beraberde hükümetimizin, hep birlikte sayın cumhurbaşkanımızın etrafında kenetlenmeye hazır olduğumuzu vatandaşımız dile getirmiştir. İspatlamıştır. Ben şuanda bütün STK’larımızla, muhtarlarımızla, vatandaşlarımızla iç içeyim. Hepsinin oyunun rengi belli diyebilirim. Hepsi de ‘evet’ diyecekler. Cumhurbaşkanımızın Türkiye’ye göstermiş olduğu fedakarlığı hiçbir liderimiz gösterememiştir. Önümüzde bir referandum var. Bunu Demirel denedi, başaramadı. Rahmetli Özal denedi, başaramadı. Sayın cumhurbaşkanı, ‘işte halk işte sandık’ diyor. O da cumhurbaşkanı seçilmeden önce geçmişte olan cumhurbaşkanları gibi meclisten oyunu alıp rahat rahat koltuğuna geçebilirdi. Kendini Türkiye’de seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olmaya adadı. Sandığı halkın önüne koydu. Halk ne yaptı. Büyük oranla yüzde 50’nin üzerinde bir oyla seçilmiş ilk cumhurbaşkanlığını sayın Recep Tayip Erdoğan’a verdi. Ben de Cumhurbaşkanının bu cesaretine ve bize vermiş olduğu bu güvenine dayanarak bende kendimi onun yoluna adamış bir kardeşiniz olarak o ne dese emrindeyiz. Kürt halkı artık cumhurbaşkanımızın etrafında kenetlenecek. Güneydoğu’dan alacakları oyu batıdan alamazlar. Çünkü Kürt halkı uyandı.”

  • Aşiretler ortak bildiriyle terörü lanetledi

    Ertoşi Aşireti Lideri İskender Ertuş, PKK terör örgütünün eylemlerini lanetlediklerini belirterek, “Silahlı bir terör örgütünün, bölge insanının geleceğini tahakküm altına almasına rıza göstermeyeceğimizi açıklıkla ifade ediyoruz” dedi.

    Van’da buluşan 16 ilden 181 aşiret temsilcisi, terör saldırıları ve “İngiltere’nin aşiretlere para dağıttığı” iddiasına ortak bildiriyle tepki gösterdi. DoubleTree by Hilton Hotel Van’da bir araya gelen aşiret temsilcileri ve kanaat önderleri adına hazırlanan ortak bildiriyi İskender Ertuş okudu. Davetin başlıca amacının İngilizlerin kendilerine ağır ithamlarda bulunarak devletin ve milletin arasına nifak tohumlarını ekmesini önlemek olduğunu dile getiren Ertuş, “Biz aşiretler, en sağlam köklerini Selahaddin Eyyübi’den alan ve Osmanlıdan süregelen örf, adet ve geleneklerimiz ile yaşayan, hiç kimseye boyun eğmeyen ve aynı zamanda hiç kimsenin hak ve hukukunu çiğnemeyen bir milletiz. Nasıl ki Osmanlı’nın kuruluşundan beri atalarımızın devletine karşı olan bağlılıkları ve sadakatleri tartışma konusu dahi olmamışsa, bizim de devletimize karşı bağımlılıkta en ufak bir gevşeme ve sadakatte ihanetin ‘i’si dahi tartışma konusu olamaz. Biz devletimizin her karış toprağıyla ve milletimizin her ferdiyle bir bütünüz ve bu bütünlüğümüz Allah’ın izniyle ilelebet sürecektir. Güya ikinci darbe olacak diye milletin içine korku salıp ve her şeyi karmakarış hale getirmeye çalışan İngilizlerin ve bu ihanet odakları ve bunun neticesinde biz aşiretlerin buna alet etmeleri, aslında İngilizlerin ve diğer ihanet odaklarının ihanetlerini gerçekleştirmede ne kadar da çaresizlikler içinde olduklarının bir göstergesidir. Tabi bu çaresizlikleri onları bu tür senaryolara itip, halk içerisinde korku endişe ve güvensizlik oluşturmak amacı hedef alınmıştır. Ama şu çok iyi bilinmeli ki; devletimize milletimize olan sevgimiz, sadakatimiz ve bağlılığımız Allah’a şükür bizi hiçbir zaman satılık bir millet haline getirmedi ve bundan sonra getirmesi dahi söz konusu olamaz” dedi.

    “PKK terör örgütünün eylemlerini lanetliyoruz”

    PKK terör örgütünün eylemlerini lanetleyen İskender Ertuş, “Bizler bölgenin aile büyükleri ve kanaat önderleri olarak, ülkemizin varlığına ve milletimizin iradesine kasteden içerideki ve dışarıdaki terör örgütlerine karşı duruşumuzu ve mücadele azmimizi ifade etmek için burada toplandık. Bizim için devletimizin ve milletimizin bölünmez bütünlüğü, tartışma konusu yapılamayacak, vazgeçilmez bir durumdur. Bizi parçalamayı, birbirimizden ayırmayı amaçlayan her teşebbüs karşısında irademizi ortaya koyacağız ve sonuna kadar mücadele edeceğiz. Bu geçmişte böyleydi, bundan sonra da böyle olacak. PKK terör örgütünün eylemlerini lanetliyoruz. Terörün karşısında meşru siyasetin yanında saf tutmakta kararlı olduğumuzu beyan ediyoruz. Silahlı bir terör örgütünün, bölge insanının geleceğini tahakküm altına almasına rıza göstermeyeceğimizi açıklıkla ifade ediyoruz. Yaşadığımız 40 yıllık tecrübe, bütün milletimize ama terörün en çok da bölgede yaşayan insanlara zarar verdiğini gösterdi. PKK’nın silaha müracaatının makul bir izahı olmadığı gibi, bölge insanının beklenti ve istekleriyle de herhangi bir ilgisi yoktur. Terörün sona erdiği demokratik bir Türkiye, bölge insanının ve bütün milletimizin arzusudur. Çatışma ortamından elde edeceğimiz bir kazanç yoktur. Devletimizden beklentimiz ve isteğimiz, ülkemizdeki terör tehdidinin ortadan kaldırılmasıdır. Biz, terörle mücadelede devletimizin yanında yer almaya devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.

    “Bu ülke hepimizindir”

    Örgütün elindeki silahın başka güçlerin hizmetinde olduğunu ifade eden Ertuş, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “Terör örgütü, Türkiye üzerinde emekleri bulunan dış güçlerin maşası durumundadır. Örgütün elindeki silah, başka güçlerin hizmetindedir. Türkiye’nin mevcut siyasi şartlarında bölge halkına ve ülkemize terör yoluyla zarar vermenin başka hiçbir gerekçesi ve manası olamaz. Bu şehirler, bu ülke bizimdir, hepimizindir. Şehirlerimizi ve köylerimizi terörün merkezi haline getirmek isteyenler cezasını bulacaktır. Ülkemizin büyümesini ve güçlenmesini hazmedemeyen güçler, birliğimize ve beraberliğimize zarar vermeyi hedeflediler. Onlar bu çabalarını yeni maşalar aracılığıyla devam ettirseler de bizim birlik ve beraberliğimizi bozamayacaklar. Geçmişte olduğu gibi bugün de üzerimizde hesap yapan tüm iç ve dış güçlerin hesaplarını boşa çıkaracağız. Bizimle ilgili hesap yapacak tek güç Türkiye Cumhuriyeti Devleti ve parçası olmaktan iftihar ettiğimiz aziz milletimizdir. Son günlerde bir takım hesaplarla üzerimize atılan iftiralar ve hakkımızda yapılan karalamalar, bizi derinden yaralamıştır. Biz bu ülkenin asli sahipleri ve eşit vatandaşlarıyız. Vatan ve demokrasi sevgimiz, bize iftira atanların çok üzerindedir. Asgari ahlaktan yoksun bu iftiraların, 15 Temmuz’daki gayrı meşru darbe girişimi sonrasında yaşanan ortamdan kendilerine rol çıkartmak isteyenlerin işi olduğunu biliyoruz. Mesele söz değil, mesele geçmişte yaptıklarımız ve yarın yapacaklarımızdır. Bu düşüncelerle devletimiz tarafından tüm örgütlere karşı yürütülen topyekun terörle mücadelenin arkasında olduğumuzu ifade etmek istiyoruz.”

    HDP eş genel başkanlarına tepki

    HDP eş genel başkanlarını da eleştiren İskender Ertuş, “7 Haziran 2015 genel seçimlerinde ‘Kürt siyasetiyim’ diyen misyon; bizlere, ‘bu memlekette savaşı, gözyaşını ve kanı durduracağız, bizleri destekleyin’ tekliflerine karşılık, bu milletin doğusundan batısına, kuzeyinden güneyine yaklaşık 6 milyon oy ile destek sundu. Bu desteği, bu halkın halis duygularını maksadı dışında kullanmaya başladılar. Hendek siyasetini destekleyerek bizleri hayal kırıklığına uğratıp, akabinde parti eş genel başkanlarından Figen Yüksekdağ, ‘Biz sırtımızı dağa dayadık’ gibi söylemler kullanıp, diğer eş genel başkan Selahattin Demirtaş da ülkemizi Rusya, İngiltere ve Yunanistan gibi ülkelere şikayet ettiler. Siyasetleri bu olduğu sürece desteklerimizi alamayacaklarını ve bizi temsil etmediklerini bildirmek isteriz” diye konuştu.

    “Ülkemizde sükunetten, barıştan, kardeşlikten yanayız”

    “İngiltere’nin aşiretlere para dağıttığı” iddiasına da cevap veren İskender Ertuş, şöyle devam etti:

    “Ülkemizde ve özellikle bölgemizde son bir yıldır cereyan eden şiddet sarmalından tüm Türkiye halkı gibi bizlerde aşırı derecede tedirginlik hissediyoruz. Ülkemiz ve milletimiz yararına ne yapabiliriz noktasında biz bir toplantı gerçekleştirmeyi amaçladık ve bu toplantıdaki amacız, taraflara sükuneti itidalı ve bu şiddet sarmalından uzaklaşarak ülkemizi bir barış ortamının sağlanmasıdır. Özellikle son bir haftadır basına yansıyan Doğu ve Güneydoğu’daki aşiret reisleri ve kanaat önderlerinin sözde İngiliz hükümetinden para aldıklarını ve bölücü FETÖ terör örgütünü destekleyecekleri söylentileri bizleri derinden yaralamıştır. Tarihe baktığımızda 1890’larda Osmanlı İmparatorluğunun en zor döneminde bugün burada bulanan hemen herkesin dedesi Hamidiye Alayları bünyesinde yer alarak ülke savunmasında çok büyük katkılar sağlamıştır. Biz bölgenin kanaat önderleri ve aşiret liderleri olarak ülkemizde sükunetten, barıştan, kardeşlikten yanayız. Bu doğrultuda üzerimize düşen her türlü katkıyı sunmaya hazırız. Her türlü terör, darbe ve şiddete karşı olduğumuzu beyan etmek istiyoruz.”

    Genel af talebi

    Genel af talebinde de bulunan Ertuş, “Bizlerin devletimizden ricamız şudur, cumhuriyet öncesinden günümüze kadar birlikte kardeşçe yaşamış, Çanakkale’de omuz omuza savaşan halklar olarak ülkemize acilen barışın tesisinden yanayız. Dünya tarihinde savaşın galibi olmamıştır. En kötü barış ihtimali bile en iyi savaştan daha kazançlıdır. Ülkemizde genel bir af bu barışa katkı sağlayacağını umut ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Açıklanan ortak bildiriden sonra Karahan aşireti üyesi ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Zeynep Karahan Uslu ve Ağrılı kanaat önderlerinden Savcı Sayan da birer konuşma yaptı.