ErzurumFlaş

Etiket: aşığı

  • Kula aşığı Zabun Kula’yı tanıtmaya devam ediyor

    Manisa’nın Kula ilçesinde uzun süre öğretmenlik yapan ve emekli olduktan sonra Kula’da gönüllü olarak rehberlik yapan Hüseyin Zabun ve beraberindeki ekibi, her türlü şartlarda Kula’ya gelen yerli ve yabancı turistlere Kula’yı tanıtıyor.

    Kula’da uzun yıllar öğretmenlik yapan ve emekli olduktan sonra Kula’da gönüllü olarak rehberlik yaparak Kula’nın tanıtılmasına büyük katkı sağlayan, kuşçu Zabun Hoca olarak da bilinen Hüseyin Zabun, beraberindeki rehberler Mehmet Ali Karasöğüt ve Murat Ördek ile birlikte Kula’ya gelen yerli ve yabancı turistlere fedakarca rehberlik yapıyor. Kula’nın tanıtılması ve geliştirilmesi için yaptığı çalışmalarla Kula’da tanınan bir isim olan Zabun hoca, beraberindekiler ile birlikte Türkiye’nin ilk ve tek UNESCO tescilli Jeopark alanının bulunduğu Kula’ya gelen turistlere yağmur, çamur demeden tanıtım yapmaya gayret ediyor.

    Zabun ve ekibi geçtiğimiz hafta sonunda Kula’nın tarihi ve turistik yapısını yerinde incelemek için Kula’ya gelen İzmir Gaziemir ve Karşıyaka Halk Eğitim Merkezi kursiyerleri ve yetkililerine, olumsuz hava şartlarına rağmen Kula’yı tanıttı. Her türlü hava şartlarına karşı yanında şemsiyeleri ile gelen turistlere Kula’nın her bir özelliğini detaylı bir şekilde anlatmaya çalışan Zabun, şemsiyesi olmayan bir yerli bayan turiste kendi şemsiyesini vererek fedakarca Kula’yı anlatmaya devam etti.

    Hava şartlarının kendisindeki Kula sevgisini asla yenemeyeceğini ifade eden emekli öğretmen Hüseyin Zabun, “Ben Kula’da uzun yıllardır öğretmenlik mesleğinde hizmet ederek bir çok neslin geleceğine önemli katkılarda bulundum. Öğretmenlik mesleğimin yanı sıra Kula’da bulunan tarihi ve turistik yapılara küçüklüğümden beri sevgim çok fazlaydı. Öğretmenlik yıllarımda bu kadar fazla vaktim olmuyordu. Fakat emekli olduktan sonra Kula’nın daha çok tanıtılması ve gelişebilmesi içn çalışmaya başladım. Hiçbir karşılık beklemeden yaptığım bu fedakarlıklar sayesinde, Kula’ya gelen birçok yerli ve yabancı turistlere, Kula’nın kültürel, tarihi ve turistik yapılarını anlatarak onlara Kula’yı sevdirmeye çalıştım. Bu gayretlerimde de başarılı olduğumu düşünüyorum. Kula’ya bir gezi vesilesiyle gelip, benim rehberliğimde Kula’yı gezdikten sonra Kula’ya adeta aşık olan bir çok misafirimiz, daha sonra tekrar Kula’ya geldiğinde bizleri mutlaka ziyaret ediyorlar. Bu yaptığımız, tamamen Kula sevgisi. Birlikte çalıştığımız arkadaşlarımız Murat Ördek ve Mehmet Ali Karasöğüt ile beraber Kula’ya gelen yerli ve yabancı turistlere Kula’mızı anlatmaya devam edeceğiz. Hava şartları ne olursa olsun, bizim Kula’ya olan sevgimizi ve Kula’mızın özelliklerini anlatmamıza engel değil.” dedi.

  • Gürün aşığı vekilden ilçesine 50 bin TL’lik destek

    Sivas’ın Gürün İlçesi doğumlu olan AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz, ilçesine yeniden 50 bin TL’lik eğitim desteğinde bulundu.

    AK Parti İstanbul Milletvekili Osman Boyraz, doğum yeri olan Sivas’ın Gürün ilçesi ile yapmış olduğu eğitim desteğini sürdürüyor. Boyraz son olarak Cumhuriyet Üniversitesi Gürün Meslek Yüksek Okulu bahçesinde projelendirilen tören alanı için 50 bin TL şahsi yardımda bulundu. Boyraz yaptığı çalışmalarla ilçeye çok sayıda; bilgisayar, bisiklet ve kitap kazandırırken onlarca öğrencinin eğitimi için burs yardımı sağlamıştı.

  • (Özel Haber) Türkiye aşığı Malezyalı pilot

    Türk Hava Yolları kokpitinde yer alan yabancı pilotlardan Malezyalı Sidek Bin Abdul Majid’in Türkiye aşkı görenleri etkiliyor. 15 Temmuz’da da Türkiye’den ayrılmayı düşünmediğini aktaran Malezyalı kaptan pilot, “Önce Allah’a sonra lideriniz Erdoğan’a güveniyorum” dedi.

    Türk Hava Yolları kokpitinde yer alan yabancı pilotlardan biri de Malezyalı Sidek Bin Abdul Majid. THY’nin Boeing 737 kaptan pilotlarından olan 51 yaşındaki Majid, Türkiye’yi ve özellikle de yaşadığı Edirnekapı’daki mahallesini çok seviyor. FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişiminde de Türkiye’den bir an olsun ayrılmayı düşünmeyen Majid, “Başka havayolu şirketlerinden beni transfer etmek istediler ancak ben gitmedim. En az Türk milleti kadar böyle bir şeyin olmasına çok üzüldük. Lideriniz Recep Tayyip Erdoğan, bu kadar güzel bir hakimiyet kurarak, vatandaşlarla beraber ülkenize sahip çıktı. Hiçbir şekilde Türkiye’yi terk etmeyi düşünmedim. Ben önce Allah’a güveniyorum. Sonra Türkiye’ye, Türk halkına ve liderinize güveniyorum. Ben her şeyde Allah’a sığınıyorum” dedi.

    Türk Hava Yolları’nın yabancı kaptan pilotlarından Malezyalı Sidek Bin Abdul Majid adeta bizden biri oldu. THY’de 2016 yılından itibaren uçmaya başlayan Malezyalı kaptan pilot İstanbul’da ailesi ile yaşamak için Edirnekapı’yı seçmiş. Bu semte duyduğu sevgiyi her fırsatta dile getiren 51 yaşındaki Boeing 737 kaptan pilotu Abdul Majid, Türkiye ve özellikle de Edirnekapı sevdasını anlattı. Malezyalı 30 yıllık kaptan pilot, çocukları ve eşi ile yaşadığı Edirnekapı’daki geleneksel bir mahallede İstanbul atmosferinin ve mahalle kültürünün kendisini çektiğini söyledi.

    “Mihrimah Sultan Camii’nde namaz kılmayı çok seviyorum”

    İstanbul’da ve özellikle de Edirnekapı’da yaşamaktan büyük keyif aldığını dile getiren Majid, “Mahalle kültürünü tanımak için böyle bir mahallede oturmaya karar verdim. Türk kültürünü, Türk hayat tarzını, insanların yaşam tarzlarını daha iyi görmek ve onlar gibi yaşamak için böyle bir mahalleyi tercih ettim. Benim oturduğum mahallenin çok eski ve çok mistik bir tarihi var. Eğer daha lüks bir yerde otursaydım Türkiye’nin diğer ülkelerden benim için bir farkı olmayacaktı. Edirnekapı çok tarihi bir yer. İki arkadaşının tavsiyesi üzerine gittim. Çok tarihi ve çok enteresan güzelliği olan bir yer. Mistik bir görüntüsü olduğu için burası beni çok cezbetti. Çok güzel bir yer. Mihrimah Sultan Camii çok tarihi bir camii olması nedeniyle uçuşum olmadığı zaman gidip orada namaz kılıyorum. Mihrimah Sultan Camii benim için çok özel bir yer. Komşularım çok fazla. Çok keyifli insanlar. Onlarla çok iyi bir iletişimimiz var. Eşim de bir okulda Türkçe öğrendi” diye konuştu.

    “Lideriniz Erdoğan ile ülkenize sahip çıktınız”

    FETÖ’nün 15 Temmuz hain darbe girişimi sonrası Türkiye’yi bir an olsun terk etmeyi düşünmediklerini ifade eden Sidek Bin Abdul Majid, “15 Temmuz günü uçuşa gitmek için hazırlanıyordum. En az Türk milleti kadar böyle bir şeyin olmasına üzüldük. Fakat darbe girişiminin bu kadar güzel kontrol altına alınıp, lideriniz Recep Tayyip Erdoğan, bu kadar güzel bir hakimiyet kurarak, vatandaşlarla beraber ülkenize sahip çıktı. Türk milleti, Türkiye Cumhuriyetinin kim olduğunu ve kimin olduğunu ülkeye sahip çıkarak herkese gösterdiler. Bu yüzden çok rahattım ben. Rahat olduğum için de kendimi güvende hissettim. Çok rahat bir şekilde uçuşuma devam ettim. Birçok arkadaşım aradı. Bavullarını topla artık git, orası hiç iyi değil. Kaderde ne varsa o olur. Bu her ülkede olabilecek bir şey. Hiçbir şekilde Türkiye’yi terk etmeyi düşünmedim” şeklinde konuştu.

    “Önce Allah’a sonra liderinize güveniyorum”

    Atatürk Havalimanı’nda canlı bomba saldırısı yaşanmadan kısa süre önce patlamanın olduğu yerden geçtiğini belirten Abdul Majid, “Eve gitmek için Metro katına indim. Bomba patladı. Ama bunlardan hiç korkmadım. Ben önce Allah’a güveniyorum. Sonra Türkiye’ye Türk halkına ve liderinize güveniyorum. Başka havayolu şirketlerinden beni transfer etmek istediler ancak ben gitmedim. Müslüman olduğum için özellikle Ortadoğu ülkelerinden çok cazip teklifler geldi. Özellikle bir tanesi çok iyi bir maaş, ev, çocuklarımın okul masrafları ve başka imkanlar sundu ancak ben ve ailem Türkiye ve Türk Hava Yollarını çok seviyorum onun için gitmedim” dedi.

    “Türk yemeklerini çok seviyorum”

    Türk yemekleri ile Malezya yemeklerinin birbirine çok yakın olduğunu dile getiren Malezyalı kaptan pilot, “Türk yemeklerini çok seviyorum. Burada hiçbir sıkıntı yaşamadım. Çağ kebap, İskender, dolma ve pilav en sevdiğim yemekler. Tatlılarınız muhteşem” diye konuştu.

  • İsviçreli İrene, aşığı olduğu Side’de toprağa verdi

    Antalya’nın Manavgat ilçesinde geçtiğimiz hafta kansere yenik düşen 66 yaşındaki İsviçre vatandaşı İrene Yvonne Dinkel, isteği üzerine Side’de toprağa verildi.

    10 yıldır Manavgat’ın Side Mahallesinde tatilini geçiren ve son 3 yıldır ise kış aylarının tamamında arkadaşı Serdar Er’e ait evde kalan İrene Yvonne Dinkel, son 1 yıldır kansere karşı verdiği mücadeleyi kaybederek 9 Şubat tarihinde hayata gözlerini yumdu. İrene Yvonne Dinkel’in ölüm haberini alarak Türkiye’ye gelen kız kardeşi Astrd Grob, kardeşinin Side’ye olan hayranlığını göz önünde bulundurarak Side’de toprağa verilmesine karar verdi. Kararını hayata geçirmek için girişimlerde bulunan Astrd Grob, gerekli izinlerin alınmasının ardından Alanya’da bulunan bir cenaze firmasıyla irtibata geçti ve kardeşini Side Mezarlığında toprağa verdi.

    Mezarına memleketinden getirilen toprak da atıldı

    İrene Yvonne Dinkel’in, Papaz Klaus Dörre’nin duası eşliğinde gerçekleşen cenaze törenine kız kardeşinin yanı sıra Side’de bulunan İsviçreli ve Türk arkadaşları katıldı. Dörre’nin cenaze sırasındaki konuşmaları karşısında duygulanan Astrd Grob’un gözyaşlarına hakim olamadığı gözlenirken, mezara kırmızı ve beyaz güllerle birlikte memleketinden getirilen toprak atıldı.

    Papaz Klaus Dörre’nin duasını tamamlamasının ardından İrene Yvonne Dinkel’in arkadaşı Serdar Er ve kız kardeşi Astrd Grob’un isteği üzerine Antalya Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Şube Müdürlüğünde görevli imam Sefer Agca dua etti.

    Kız kardeşinin tam anlamıyla Side aşığı olduğunu, 10 yılı aşkın bir süredir Side’ye tatil için geldiğini belirten Astrd Grob, “Kardeşim emekliliğini Side’de geçirmek isterdi. İsviçre’de bir restoranda satış elemanı ve garson olarak görev yaptı. 2004 yılında oğlunu kazada kaybedince rahatsızlandı ve işi bıraktı. 4-5 yıldır şeker hastası olan kardeşimin 1 yıl önce akciğer kanseri olduğu öğrenildi. Side’nin havasının kendisine iyi geldiğini belirterek kış aylarında 7-8 ay Side’de yaşamaya başladı. Burada İsveç ve diğer ülkelerden özellikle de Türk bir çok arkadaşı oldu. Ölümü daha düşünmemiş ki bir vasiyeti olmadı. Ama ben kardeşimin Side’ye olan sevgisini, buradaki arkadaşlarını düşünerek Side’de toprağa verilmesinin uygun olacağını, kardeşimin burada huzur içerisinde uyuyacağını düşündüm” dedi.