Etiket: Artıyor

  • Sıgara İçenlerde Akciğer Kanseri Riski 20 Kat Artıyor

    Uzmanlar sigara içen insanların akciğer kanserine yakalanma riskinin 20 kat daha fazla olduğunu belirti.

    Dünyada kanserlerin yaklaşık yüzde 13’ünü akciğer kanserinin teşkil ettiğine dikkat çeken uzamanlar, sigara içen insanların 20 kat daha fazla risk altında olduğunu söyledi. Akciğer kanseri sigarayla birlikte dünyada en sık görülen kanserlerden biri haline geldi. Akciğer kanseri, kanserden ölümler içinde birinci sırada yer alıyor. Kasım ayı “Akciğer Kanseri Farkındalık Ayı” olarak belirlendi.

    Akciğer kanserlerinin yüzde 90’ından sigaranın sorumlu olduğunu belirten Özel Hayat Hastanesi Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Uzmanı Dr. Fulya Gürkan, “Gelişmiş ülkelerde sigara tüketimindeki azalmayla birlikte akciğer kanserleri azalmaya başladı, fakat gelişmekte olan ülkelerde sigara tüketimindeki artışla birlikte akciğer kanserleri de arttı. Sigaraya erken yaşta başlanması, günde içilen sigara miktarının fazlalığı ve içilen sürenin uzunluğu akciğer kanseri riskini daha da arttırmaktadır. Sigara içenlerde akciğer kanseri riski yaklaşık 20 kat artmaktadır. Sigara içmeyip de dumanına maruz kalan pasif içicilerde de akciğer kanseri riski 3 kat artmaktadır. Ayrıca pipo, nargile ve puro gibi tütün mamullerini içeren maddeler kullananlar, light sigara içenler de aynı şekilde risk altındadır. Hava kirliliği de yine akciğer kanserine sebebiyet verebiliyor. Fren tamiri, izolasyon ve gemi inşaatı gibi asbest maruziyeti olan iş yerlerinde çalışanlarda da akciğer kanseri riski fazla. Ailede akciğer kanseri varsa risk artmaktadır. Daha önce geçirilmiş akciğer hastalıkları, verem ve KOAH geçirmiş olmak da riski arttırır” dedi.

    Akciğer kanserinin emarelerinin genelde erken dönemde ortaya çıktığını belirten Gürkan, “Tesadüfen çekilen akciğer filmleriyle genellikle teşhis konulabilir. En sık görülen şikayetler yüzde 75 öksürük, yüzde 60-70 kilo kaybı, yüzde 60 nefes darlığı, yüzde 45 göğüs ağrısı ve yüzde 35 kan tükürmedir. Bunların dışında ses kısıklığı, hırıltılı soluma, yutma güçlüğü, ateş yüksekliği, tekrarlayan akciğer enfeksiyonları, kas ağrıları, yüz ve boyunda şişlik gibi pek çok şikayet de görülebilir. Özellikle sigara içen kişilerin bu tip şikayetleri olduğunda geciktirmeden bir göğüs hastalıkları uzmanına baş vurmaları lazım” diye konuştu.

  • Edirne’de Organ Bağışı Her Geçen Gün Artıyor

    Edirne’de organ bağışının her geçen gün arttığını belirten Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, “Ben saçımdan tırnağıma kadar tüm organlarımı bağışladım. Ne lazımsa alsınlar” dedi.

    3-9 Kasım Organ Bağış Haftası dolayısıyla Edirne İl Sağlık Müdürlüğü, Saraçlar Caddesi’nde organ bağışı standı açtı. Standı ziyaret eden Edirne Valisi Dursun Ali Şahin, organ bağış kartının hayat kurtaran bir kart olduğunu söyledi.

    Stant görevlilerinden bilgiler alan Vali Şahin, “Bu hayat kurtaran kart her Edirnelinin cebinde olsa çok sevinirim. Bugün yanımda değil organ bağış kartım. Her gün yanımda olur. Cüzdanımda para kadar önemli kart sayıyorum ben bu kartı. Ben saçımdan tırnağıma kadar tüm organlarımı bağışladım. Ne lazımsa alsınlar dedik. Hiç olmazsa ben gidiyorum ama bir can kurtulsun, bir değer kazansın” ifadelerini kaydetti.

    Vali Şahin, geçen yıldan bu yana Edirne’de 4-5 bin kişinin organlarını bağışladığını söyleyerek, Edirne nüfusuna göre binde bir oranında organ bağışının gerçekleştiğini vurguladı.

    Gün içinde sağlık müdürlüğü ekiplerinin 20 doner bulduğunu vurgulayan Şahin, toplamda 600 rakımına ulaşmış olmalarının büyük rakam olduğunu söyledi.

  • Kanser Riski İdeal Kilodan Uzaklaştıkça Artıyor

    Sağlıklı yaşam için dengeli beslenmenin ve ideal kilonun korunmasının önemine işaret eden Medicana International Ankara Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Tek, “Boyunuzu, kilonuzun karesine bölerek elde ettiğiniz beden kitle indeksi normal standartlarda yani 18-25 arasında olmalı” dedi.

    Medicana International Ankara Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Doç. Dr. İbrahim Tek, Dünya Sağlık Örgütü’nün et tüketimiyle kanser ilişkisine yönelik son açıklamalarıyla ilgili olarak, “Et tüketmekten korkmayın ancak dengeli beslenin. İster doğal, ister işlenmiş gıda olsun aşırı tüketim zarar verir. Pek çok hastalığın ve kanserin sebebi fazla kaloridir” ifadelerini kullandı.

    Kanserin yüzde 30 oranında tek tip beslenmeden kaynaklandığını ve sadece kırmızı etin değil tüm gıdaların fazla tüketilmesinin son derece yanlış olduğunu kaydeden Dr. Tek, şunları ifade etti:

    “Dünya Sağlık Örgütü’nün son açıklamaları yani günde 400 gram civarında sebze tüketilmesi; günlük işlenmiş et tüketiminin kadınlarda 50, erkeklerde 85 gramı geçmemesi; kırmızı et tüketiminin ise haftada 500 gram ile sınırlandırılması gibi konular yeni değil… Beslenme problemleri başta kalınbağırsak olmak üzere mide ve pankreas kanserleriyle yakından ilişkili. Kırmızı et, bağırsaklarda emilimi sırasında serbest radikaller oluşturabiliyor. İkinci bir handigap olarak da yeterince lifli beslenilmezse bağırsaklarda kalma süresi uzuyor ve maruziyet artıyor. Bu nedenle kanser gelişimi riski, fazla kırmızı et tüketmeyenlere oranla tüketenlerde yüzde 18 gibi bir oranda daha yüksektir. Bunlar geçmişten gelen hasta bilgilerinden oluşan verilerdir.”

    BEDEN KİTLE İNDEKSİNE DİKKAT

    Et tüketiminin yüksek olmadığı bir ülke olduğumuza işaret eden Doç. Dr. Tek, Dünya Sağlık Örgütü’nün açıklamalarının abartılmaması gerektiğini ancak farkındalık oluşturmasının önemli olduğunu söyledi. Dr. Tek, kanserden korunmak ve sağlıklı yaşamak için önerileri şöyle sıraladı:

    “Özellikle renkli dediğimiz sebzeler ve meyve tüketilmeli, günlük 25-30 dakika yürüyüş yapılmalı, sigara ve alkol tüketilmemeli ya da tüketimleri minimalize edilmeli, ailede kanser öyküsü varsa bu kişiler aile bireylerinin kansere yakalanma yaşından 15-20 yıl önce hekim kontrolünden geçmeye başlamalıdır. İdeal kilonun muhafaza edilmesini ve boyunuzu, kilonuzun karesine bölerek elde ettiğiniz beden kitle indeksinin normal standartlarda yani 18-25 arasında olmasını istiyoruz. Örneğin meme kanseri obez kadınlarda, pankreas kanseri kilolu insanlarda daha fazla. Ayrıca bilinçsiz antibiyotik ve vitamin kullanımına da dikkat.”

  • Erkeklerin Lazer Epilosyona İlgisi Artıyor

    İstenmeyen tüylerden kurtulma yöntemi olan lazer epilasyona kadınlar kadar erkeklerde rağbet gösteriyor. Vatandaşların aklına takılan ise yan etkisinin olup olmadığı.

    Eskişehir’deki bir güzellik firmasının yetkilisi Sabiha Yolcu, özellikle son yıllarda lazer epilasyona erkeklerin oldukça fazla talep gösterdiğini söyledi. Neredeyse kadın müşteri sayısı kadar erkek müşterilerini olduğunu anlatan Yolcu, ” Eşleri ile birlikte gelenler erkekler de de var. Biz firma olarak erkeklerde sadece sırt, kol, göğüs ve yüz bölgesine lazer uyguluyoruz” şeklinde konuştu.

    KANITLANMIŞ BİR ZARARI YOK

    Vatandaşları en çok düşündüren konunun lazerin hangi aylarda yapılması gerektiği ve bu uygulamanın zararı olup olmadığını anlatan Yolcu, “Lazerin kanıtlanmış bir zararı yok. Bu konuda vatandaşlar tereddüt etmesinler. Kılların çıkması vücudun normal seyri olduğunu bu uygulama ile vücudun dengesinin değiştiğini söyleyenler var, ama herhangi bir kanıtlanmış yan etkisi yok. Ayrıca lazer uygulama sonrası kılların yüzde yüzü bitmiyor. Mutlaka ince tüyler kalıyor” diye belirtti.

    LAZER EPİLASYON İÇİN EN UYGUN MEVSİM KIŞ

    Bir diğer konu olan “lazer epilasyon ne zaman yapılmalı” sorusuna ise Yolcu şu şekilde açıkladı,

    “Lazer epilasyon için kış ayları en uygun zaman dilimi. Bazen kış aylarında başlanan işlem yaz aylarına kadar da devam edebiliyor biz böyle durumlarda müşterilerimize tatile gitmeden 20 gün önce gelmelerini öneriyoruz. Lazer yapılan bölgenin güneş ışınlarına maruz kalmaması gerekiyor.”