Etiket: Artık

  • Minik Nur Artık Yürüyebilecek

    Doğuştan sağ uyluk kemiğinin üst yarısı olmayan ve bacağı diğer bacağının yarısı uzunluğunda dünyaya gelen iki buçuk yaşındaki Nur Şahin’e, Sağlık Bakanlığı İzmir Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliğine bağlı Tepecik EAH’de Süper Kalça Ameliyatı yapıldı. Başarılı geçen operasyondan sonra hastaneden taburcu edilen minik Nur, ilerleyen süreçte planlanan bacak uzatma ameliyatından sonra yaşıtları gibi yürüyebilecek.

    İzmir’de yaşayan Nazife ve Mahmut Şahin çiftinin ilk bebekleri olan Nur Şahin’e doğmadan bir gün önce yapılan ultrason tetkikinde “Doğumsal uyluk kemiği üst ucunun yokluğu (Proximale Femoral Deficiency)” tanısı konuldu. Sağ uyluk kemiğinin üst yarısı olmadan ve bacağı diğer bacağının yarısı uzunluğunda dünyaya gelen Nur bebeğin ailesi Tepecik EAH Ortopedi Kliniği’ne başvurdu. Çekilen röntgenlerde doktorlar tarafından kalça eklem yuvasına oturan ve bu hastalarda oldukça önemli olduğu belirtilen uyluk kemiği topuzunun olmadığı görüldü. Kalça MR ve tomografileri ile uyluk kemiği topuzunun saptanması üzerine Nur bebeğin 3 ay aralıklarla izlenerek kemik yapısı gelişmesi beklendikten sonra ameliyatına karar verildi.

    Yaşıtları yürümeye başladığında diğer dizini bükerek destekle birkaç adım atabilen Nur’a iki buçuk yaşına geldiğinde Amerikalı ünlü Dr. Dror Paley tarafından tarif edilen Süper Kalça Ameliyatı yapıldı. Tepecik EAH Ortopedi Kliniğinden Doç. Dr. Önder Kalenderer, Cerrahpaşa Tıp Fakültesi’nden Prof. Dr. Muharrem İnan, Pamukkale Üniversitesi’nden Doç. Dr. Murat Oto, Afyon Kocatepe Üniversitesinden Doç. Dr. Ali Fuat Karataş’tan oluşan ekip tarafından ameliyat edildi.

    SAĞ BACAĞI 7.5 SANTİM KISAYDI

    Operasyon ekibinden Doç. Dr. Önder Kalenderer, bu hastalığın çok sık görülmediğini ve paley ameliyatlarının nadiren yapılan oldukça büyük ameliyatlar olduğunu ifade etti. Hasta ameliyat olmadan önce sağ bacağının 7.5 santim kısa olduğunu anlatan Kalenderer, sözlerini şöyle sürdürdü: “Yaklaşık 3 saat süren ameliyat ile önce kalçanın ilaçlı röntgen filmi çekilerek uyluk kemiğinin topuzunun durumu ve hareketli olup olmadığı değerlendirildi. Ardından uyluk ve kalça bölgesinden girilerek uyluk topuz kemiği ile uyluk kemiği arası temizlendi ve özel tel ile bir araya getirildi. Sonra uyluk kemiğinde doğuştan olan şekil bozukluğu düzeltildi. Uyluk ve kalça leğen kemiği arasına dışarıdan bir cihaz yerleştirilerek (fiksatör) bacağın uygun pozisyonu korundu. Hastaya konulan fiksatör kemiğin kaynamasına göre 2-3 ay arasında çıkarılacak. Genel durumu stabil olan hastamızı haftada bir röntgen kontrolleri ve pansumanları yapılacak şekilde taburcu ettik.”

    Ameliyatın başarısının uyluk kemiğinin topuzu ile uyluk kemiği arasındaki kaynamaya bağlı olduğunu belirten Kalenderer, “Eğer bu kaynama gerçekleşirse sadece kısalık sorun olarak kalacak. Hastamız cihaz ile yürüyebilecek ve ileride yapılacak uzatma ameliyatları ile de kısalık telafi edilecek” diye konuştu.

    Anne Nazife Şahin ise doktorların başarısı ve kızının azmi ile hastalığın üstesinden geldiklerini belirterek “Şimdi kemiklerin kaynamasını bekliyoruz. Kemikler kaynadıktan sonra bacak uzatma ameliyatı yapılacak. Kızımın iyileşeceğine ve yaşıtları gibi koşup oynayacağına inanıyorum. Doktorumuza ve emeği geçen herkese çok teşekkür ederim” dedi.

  • Doktor Esin Yalınbaş: “Prematüre Bebekler Artık Sorun Değil”

    Kütahya’da, Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nin Neonatoloji Uzmanı Dr. Esin Yalınbaş, prematüre doğan bebeklerin artık sorun olmadığını ifade etti.

    Son yıllarda Türkiye’de prematüre doğum oranlarının arttığını söyleyen Neonatoloji Uzmanı Dr. Esin Yalınbaş, bütün doğumların yüzde 12’sini ise prematüre bebeklerin oluşturduğunu dile getirdi. Yalınbaş, “Gebeliğin 37. haftasını tamamlamadan önce doğan bebeklerin prematüre olarak kabul edildiğini belirtti. Bin gram altındaki bebeklerin yüzde 70’inde, bin 500 gram altı bebeklerin yüzde 25-35’inde görülen göz sorunu prematürelik retinopatisi nedeniyle tüm prematüre bebeklerde doğum sonrası 4 ile 6. hafta arasında göz muayenesi gerekmektedir. Geldiğimden bu yana doğan küçük prematüre bebekler gayet sağlıklı. Prematüre doğum artık sorun değil. Biz bu bebeklerimizin yaşaması için her türlü desteği elimizden geldiğince yapıyoruz. Erken doğan bebeklerin mutlaka yenidoğan ünitesinde kontrol altına alınması gerekmektedir. Erken doğan bebekler yenidoğan hekiminin ellerindeyse kazanır. Aileler, erken doğan bebeklerinin bakılabileceği merkezlerde doğum yapmalıdırlar.Kütahya’da göreve başladığımdan bu yana doğan küçük prematüre bebekler gayet sağlıklı. Prematüre doğum artık sorun değil. Biz bu bebeklerimizin yaşaması için elimizden geldiğince gayret ediyoruz. Erken doğan bebeklerin mutlaka yenidoğan ünitesinde kontrol altına alınması gerekmektedir. Erken doğan bebekler yenidoğan hekiminin ellerindeyse kazanır. Aileler, erken doğan bebeklerinin bakılabileceği merkezlerde doğum yapmalıdırlar” diye konuştu.

    DPÜ Evliya Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde yeni doğan yoğun bakım ünitesinin üçüncü düzeye ulaştığını ve 30’a yakın kuvözün bulunduğunu belirten Yalınbaş, “Her türlü ivedi işlemler burada yapılıyor. Bizim istediğimiz bu tür bebeklerin güvenilir merkezlerde doğum yapması. Bunun için imkanlarımız yeterli” dedi.

    Esin Yalınbaş, prematüre bebekler ve aileleriyle pasta keserek Dünya Prematüre Günü’nü kutladı.

  • Vergi Daireleri Tebligatları Artık Elektronik Posta İle Yapacak

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesi Vergi Dairesi Müdürlüğü tarafından Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) üyesi vergi mükelleflerine 01 Ocak 2016’dan itibaren uygulanmaya başlanacak olan elektronik tebligat ile ilgili bilgilendirme toplantısı gerçekleştirildi.

    Kdz. Ereğli TSO ile Kdz. Ereğli Vergi Dairesi TSO Hizmet binasında 1 Ocak 2016’dab itibaren uygulanmaya başlanacak olan elektronik tebligat konusu hakkında bilgilendirme toplantısı düzenledi. Kdz. Ereğli Vergi Dairesi Müdürü Muharrem Gövce’nin konuşmacı olarak katıldığı toplantıda TSO Başkanı Yaşar Tetiker, TSO Yöneticileri, mali müşavir ve muhasebeciler, TSO üyesi vergi mükellefleri ile vergi dairesi çalışanları yer aldı.

    Kdz. Ereğli Vergi Dairesi Müdürü Muharrem Gövce, elektronik tebligat usullerini belirleyen 456 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği’nin 27 Ağustos 2015 tarihli ve 29458 sayılı Resmi Gazetede yayınlandığını belirterek, 1 Ocak 2016 tarihinden itibaren tüm mükelleflere vergi tebligatının elektronik posta yoluyla ulaştırılacağını söyledi. Bu kapsamda kurumlar vergisi mükellefleri, ticari, zirai ve mesleki kazanç yönünden gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar, isteğe bağlı olarak kendilerine elektronik tebligat yapılmasını talep edenlere elektronik ortamda tebliğ yapılacağını aktaran Gövce, elektronik tebligat sistemini kullanmak zorunda olan kurumlar vergisi mükelleflerinin, en geç 01 Ocak 2016 tarihine kadar Elektronik Tebligat Talep Bildirimi’ni, kurumlar vergisi yönünden bağlı bulundukları vergi dairesine vermeleri gerektiğini söyledi. Vergi mükelleflerinden en fazla şikayeti kendilerine yapılan tebligatların gecikmesinden dolayı ödedikleri cezalardan aldıklarını dile getiren Gövce, yeni uygulama ile bu tür olumsuzlukların ortadan kalkacağını dile getirdi. Gövce, elektronik tebligat sistemine dahil olması zorunlu olanlardan 456 sıra nolu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle getirilen yükümlülüklere uymayanlar hakkında 213 sayılı Kanunun mükerrer 355. maddesi uyarınca özel usulsüzlük cezası kesileceğini ifade etti. Bilgilendirme toplantısında katılımcıların yeni uygulamaya yönelik sorularına da yanıt veren Gövce, teknoloji ve haberleşmenin hızla yayıldığı, ticaretin ardından cep telefonları ile yapılmaya başlandığı ortamda yeni uygulamanın doğru olduğunu savundu.

    Kdz. Ereğli TSO Başkanı Yaşar Tetiker toplantı sonunda Kdz. Ereğli Vergi Dairesi müdürü Muharrem Gövce ile katılımcılara teşekkür etti.

  • Ankara Ve Suruç Bombacıları Artık ‘Adıyamanlı’ Değil

    Adıyaman Belediye Meclisi, Suruç ve Ankara’da canlı bomba eylemleri yaparak 134 kişinin ölümüne neden 2 teröristin ‘Adıyamanlı olarak kabul edilmemesini’ oy birliğiyle kabul etti.

    IŞİD terör örgütü üyesi olan Suruç bombacısı Şeyh Abdurrahman Alagöz ve Ankara bombacısı Yunus Emre Alagöz’ün, ‘Adıyamanlı olarak kabul edilmemesi’ ile ilgili Adıyaman Belediye Meclisi oy birliği ile karar aldı. Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu başkanlığında gerçekleştirilen Belediye Meclis Toplantısı’na katılan 27 meclis üyelerinin tamamı her iki şahsında ‘Adıyamanlı olarak kabul edilmemesi’ teklifine, ‘evet’ dedi.

    Adıyaman Belediye Başkanı Hüsrev Kutlu, Adıyaman’ın her zaman her türlü terörün karşısında durmuş bir kent olduğunu, ne kendi içerisinde ne de dışarıda katliamlara karışmamış bir il olunduğunun altını çizdi.

    “ADIYAMAN’I UTANDIRAN EYLEMLERE KALKIŞTILAR”

    Yapılan saldırıların hem Türkiye’nin hem de Adıyaman’ın imajını sergilediğini kaydeden Başkan Hüsrev Kutlu, “Son günlerde yaşadığımız olaylarla Adıyaman kimliği taşıyan iki kişi bütün şehri üzen, bütün şehri utandıran eylemlere kalkışmıştır. Hem Türkiye’nin imajına, hem de Adıyaman’ın imajına ciddi zararlar vermiştir. Bunlardan birisi Suruç’ta, birisi Ankara’da canlı bomba olarak kullanılmıştır. Biz bu yapılan eylemin Adıyaman’da tasvip görmediğini, Adıyamanlıya yakışan bir eylem olmadığını göstermek maksadıyla konuyu meclis gündemine taşımış bulunuyoruz” dedi.

    “ADIYAMANLILIKTAN DIŞLANDILAR”

    Başkan Kutlu, kanunda ‘hemşerilikten ihraç’ konusunun olmadığını dile getirerek, “Mevzuatta ‘fahri hemşerilik’ beratı vermek Belediye Meclisi’nin yetkisindedir. Ancak ‘hemşerilikten ihraç’ gibi bir yetkisi yoktur. Ancak biz bu arkadaşlarımızın Adıyamanlı olarak tanıtılmasından da rahatsızlık duyduğumuz bir gerçektir. Böyle bir durumda başkanlık olarak, sizlere teklifimiz, gerek Ankara’daki, gerekse Suruç’ta ki canlı bomba eylemlerinin Adıyamanlılar tarafından telkin edildiğini, lanetlendiğini ve bu eyleme kalkışanların ve yardım edenlerin en şiddetli şekilde kınandığını belirtmek istiyoruz.

    Yunus Emre Alagöz ve Abdurrahman Alagöz isimli teröristlerin Adıyamanlı olarak tanınmamasını ve Adıyamanlılıktan dışlanmasını teklif ediyoruz. Bu beklide ilk defa olacak bir karardır. Ama Adıyaman’ın bu isimlerle anılması, bu isimlerin ak ve berrak olan, birbirleriyle kardeşçe yaşayan Adıyaman’ın imajını zedelenmesine müsaade etmememiz lazım” ifadelerini kullandı.

    Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande’ın, teröristlerin vatandaşlıktan çıkartılarak sınır dışı edilmesiyle ilgili olarak konuşan Hüsrev Kutlu, “Bakanlar kurulunun kişilerin vatandaşlıktan çıkarma yetkisi var. Bize de kanunu düzeyde bir yetki verilirse bu yetkimizi kullanmaktan çekinmeyiz” şeklinde konuştu.

    Meclis üyeleri sadece IŞİD değil diğer terör gruplarına da aynı düzenlemenin yapılmasını istediler.

  • Trabzon Kendi Tereyağını Üretmek İçin Artık Dışarıdan Süt Almayacak

    Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu’nun (TKDK) Avrupa Birliği hibe destekleri Trabzon’a AB standartlarında hayvan refahını sağlayan yarı açık sistem süt sığırcılığı tesisi kazandırdı.

    TKDK’ya 11. Çağrı döneminde başvuran, Trabzon Yatırım Hayvancılık Süt Mamulleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin yetkilisi Hüseyin Tüysüz, TKDK katkıları sayesinde 50 ortağıyla beraber Trabzon’un Sürmene ilçesinde AB standartlarında yeni ve güzel bir işletme kurduğunu, işletmeyi kurmaktaki amacının, Trabzon’da insanların birleşip güzel şeylere imza atabileceğini göstermek olduğunu söyledi.

    Kurulan tesisin bölge insanı için örnek teşkil ettiğini ve birçok girişimcinin kendileri ile irtibata geçtiğini ve süreci öğrenmek istediklerini ifade eden Tüysüz, “İlk etapta proje hazırlama süreci ve istenen evraklar gözümüzü korkuttu ama işin içine girince o kadar da zor olmadığını gördük. TKDK çalışanları yatırımın her aşamasında yanımızda oldular ve bizi motive ettiler. Bu hibe desteği modern hayvancılık işletmeleri kurmak isteyenler için kaçırılmaması gereken bir fırsat” dedi.

    TKDK Trabzon İl Koordinatörü Şansal Aydoğdu, bu zamana kadar 3 adet süt üreten tarımsal işletmeyle sözleşme imzaladıklarını ve bu işletmelerin toplam yatırım tutarının 3 milyon 904 bin TL olduğunu belirtti.

    Bu işletmelerden tamamlanan 2 tanesinin toplamda 1 milyon 24 bin TL hibe desteği aldığını, tüm işletmelerin tamamlanmasıyla toplamda 2 milyon 19 bin TL hibe desteği vermiş olacaklarını kaydeden Aydoğdu, KDV muafiyetiyle beraber hibe miktarının 2 milyon 722 bin TL’ye kadar çıkacağını kaydetti.

    Aydoğdu, Trabzon’un göç alan değil göç veren bir il olduğunu ve sadece 2014 yılında iki bin kişinin Trabzon’dan göç ettiğini vurgulayarak, özellikle kırsal alanlardan büyük kentlere devam eden göç hareketlerinin temelinde kırsal alanda yaşayan insanların geçim kaynağı olan tarım ve hayvancılık faaliyetlerinden yeterli gelir elde edememesi olduğunu söyledi.

    Aydoğdu, “İlimizdeki hayvancılık işletmelerinde işletme başı ortalama 2.7 hayvan düşüyor. Bu işletmelerin ne ailelerin geçimini sağlıyor ne de ilin süt ihtiyacını karşılıyor. İlimizdeki süt işleme tesisleri Trabzon’un meşhur tereyağını, peynirini üretmek için diğer illerden süt getirmek zorunda kalıyor. Trabzon hayvancılıkla ilgilenen 61 bin 413 işletmesi ve 121 bin hektar mera varlığıyla hayvancılık için büyük bir potansiyele sahip özellikle sürdürülebilir orta ve büyük ölçekli işletmelerin sayısını arttırmak, kırsal alandaki ekonomik ve sosyal hayatı geliştirmek, mevcut işletmeleri daha verimli ve karlı hale getirebilmek için TKDK büyük bir fırsat, gelin ilimize modern hayvancılık işletmeleri kazandıralım, siz hayal edin TKDK gerçekleştirsin” diye konuştu.