Etiket: Artık

  • Sağlık-Sen Genel Başkanı Durmuş: “Döner sermaye yönetmeliği artık miadını doldurdu”

    Sağlık-Sen Genel Başkanı Durmuş: “Döner sermaye yönetmeliği artık miadını doldurdu”

    Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, sihirli değnek olan döner sermaye yönetmeliğinin artık miadını doldurduğunu belirterek, “Sağlık çalışanlarının performans uygulaması yok ama herkesin kabul edebileceği makul ve mantıklı kriterler getirelim. İnsanların çalışacağı bir kriter olsun. İstanbul’da çalışanla Bartın’da çalışan aynı ücreti almasın.” dedi.

    Sağlık-Sen Genel Başkanı Semih Durmuş, Sağlık-Sen Niğde Şubesince bir otelde düzenlenen genişletilmiş İl Divan Toplantısında yaptığı konuşmada, yaklaşık 7 yıldır döner sermayedeki haksızlıkların ve yanlışlıkların konuşulduğunu söyledi. Göreve gelen bütün bakanların “yönetmeliğin adil olmadığını, mutlak surette değişmesi gerektiğini” söylediğini, bürokratların bu konuda hem fikir olduğunu ve sahada çalışanların ortak kanaatinin de döner sermaye yönetmeliğinin adaletsiz olduğunu belirttiğini aktaran Durmuş, yenisiyle alakalı kimsenin irade alamadığı için değiştirilemediğine savundu.

    Durmuş, ilk başta sihirli değnek olan döner sermaye yönetmeliğinin artık miadını doldurduğunu ve kendi başına sorun üretir hale geldiğini aktararak şunları söyledi: “Seçildiğimizde ilk oluşturduğumuz komisyon döner sermaye komisyonu oldu. Çünkü en önemli sorunumuz bu. Yaptığımız çalışmayı bakanlığa sunduk, ’hekimlerle alakalı performans uygulaması mutlaka olsun’ diyorsunuz, olsun ama ’hekim dışı personelle alakalı böyle bir model teklifimiz var bunu uygulayın’ diyoruz. Sağlık çalışanlarının performans uygulaması yok ama herkesin kabul edebileceği makul ve mantıklı kriterler getirelim. İnsanların çalışacağı bir kriter olsun. İstanbul’da çalışanla Bartın’da çalışan aynı ücreti almasın. Hastane bir kriter olsun. Üçüncü basamak bir hastaneyle entegre hastane bir olmasın. Çalışılan servis bir kriter olsun. Bazı servislerde personel istihdam etmekte gerçekten zorluk çekiliyor. Eğitim bir kriter olsun. Bunlar belirlensin ve bunun karşılığında çalışana sabit ücretler verilsin”

    Sağlıktan başka hiçbir kurumda farklı ücret uygulamasının olmadığına dikkati çeken Durmuş, bir hastanede çalışan uzman doktorla başka bir hastanede çalışan uzman doktorun farklı ücret aldığını dile getirdi. Sağlıktaki dönüşümle gelinen noktada çözülmesi gereken ilk ve en önemli sorunun döner sermayedeki adaletsizlik olduğunu belirten Durmuş, “Herkese en yüksekten verecek durumumuz olmayabilir, imkanlarımız kısıtlı olabilir, ama en azında mevcut paranın dağıtılmasında bir adalet, denge, düzen sağlanabilir. Bunu yapmak çok zor değil. 2003’te döner sermaye yönetmeliği hazırlanıyorken sıfır tecrübeyle yapıldı. Ama bugün artık 17 yıllık bir tecrübe var. Onun için sendika olarak en önemli sorunumuz ve mutlaka çözülmesi gereken ve gerekli yerlere taşıdığımız döner sermaye yönetmeliği adil ve adaletli bir şekilde yeniden yapılandırılmalı, çalışanlar emeğinin ve alın terinin karşılığını almalıdır” şeklinde konuştu.

  • MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın: “Türkiye artık yolu açılan ülke olmaktan çıktı, yolu açan bir ülke moduna girdi”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Aydın: “Türkiye artık yolu açılan ülke olmaktan çıktı, yolu açan bir ülke moduna girdi”

    MHP Genel Başkan Yardımcısı Kamil Aydın, Türkiye’nin artık yolu açılan ülke olmaktan çıktığını, yolu açan bir ülke olduğunu söyledi.

    MHP Uluslararası İlişkilerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı, NATO Parlamenterleri, ASAMBLE, Avrupa Karma Parlamentosu, Güvenlik İşbirliği Komisyonu üyesi Erzurum Milletvekili Kamil Aydın, İhlas Haber Ajansı Erzurum Bölge Müdürlüğünü ziyaret etti. İHA Erzurum Bölge Müdürü Ayhan Türkez ile görüşen Aydın, gündeme ilişkin önemli değerlendirmelerde bulundu. Türkiye’nin artık yolu açılan bir ülke olmaktan çıktığını, yolu açan bir ülke moduna girdiğini dile getiren Aydın, “Allah’a şükür. Yani Türkiye bölgesinde bir lider olma yolunda büyük mesafeler katetti” dedi.

    Toplantılarda sıklıkla dile getirilen uluslararası alanda üç önemli sorundan bahseden Aydın, “Bunlardan birincisi siber saldırılar, yani bilgi teknolojilerinin kötüye kullanılması, sosyal medyanın kötüye kullanılması, bilgi algı operasyonları, birtakım bilgiler, haberler yayma, hatta malumunuz Amerika’daki seçimlere dahi müdahil edildiğine dair soruşturma dosyaları var. İkinci olarak bir de terör, küreselleşen bir terör. Bakıyorsunuz ki bir terör olayını bu

    gün Fransa Paris’te oluyor, ertesi günü Londra’da, bir bakıyorsunuz ta gidip İzlanda’da oluyor ya da Japonya’da oluyor. Bu da çok önemli bir sorun. Şu anda NATO’nun da, Birleşmiş Milletlerin de, Avrupa Birliğinin de üzerinde önemle durduğu üç somut iki ayağı. Bunlara bağlı olarak bir de son zamanlarda kontrolsüz göç hareketleri var. İllegal göç hareketleri var. Dünya alanında 25 milyon civarında bu göçten, ekonomik ve güvenlik odaklı bir göç hareketliliği var. Burada da en büyük bedel ödeyen ülkemiz yani Türkiye’dir. Malumunuz biliyorsunuz zaten geçiş güzergahında yani transit yol üzerinde olduğumuz için doğudan batıya göç hareketliliği, işte Afganistan odaklı, Erzurum bu konuda çok büyük bedel ödüyor ve siz bunları da takip ediyorsunuz. Bu yetmemiş gibi bir de güney sınırımızdan büyük bir göç dalgası yaşadık. 3,5 milyon civarında toplam 4 milyonu aşan bir göçmen, yani kontrolsüz göçmen kitlemiz var. Büyük bedeller ödedi ülkemiz. Biz de dedik ki bunu uluslararası birlikteliklerden talep ediyoruz. NATO’dan talep ettik tık yok, Avrupa Birliğinden gerekli yardımı alamadık. O zaman göbeğimizi kendimiz keseceğiz. Kararımızı verdik ve hatırlarsanız Fırat Kalkanı ve Zeytin Dalı operasyonları ile gerçekten adına matuf konu bölgeye rahat ve huzur getirmek, barışı hissetme adına yaptık. Bunun üçüncü ayağını da Barış Pınarı Harekatı adı altında gerçekleştirdik. Çokta başarılı gitti. Dünya literatürlerine başarı öyküsü olarak kayda geçecek bir harekattı, çünkü bir sivilin burnu kanamadı. Halbuki Rusya, İdlip’de bombardımanda bir sürü sivilin, terörle mücadele edeyim derken bir sürü sivilin de ölümüne neden oldu. ABD, Afganistan’da aynı işleri yaptı. Taliban ile mücadele edeceğim derken bir sürü sivili katletti. Ama Türkiye, TSK olabildiğince hassas davrandı. İlmek ilmek bir operasyon gerçekleştirdi. Bütün dünya kamuoyunun karşı durmasına rağmen. Epey bir mesafe katettik. Niye, bir sınırımızın emniyeti için. Biz artık kendi güvenliğimizi kendimiz sağlayacağız. NATO müttefik üyesiyiz ama yardım alamadık, biliyorsunuz hatta patriotlar bile sökülüp götürüldü. Bu süreci yaşadık. İkinci olarak buradayız, yani Avrupa 50 bin veya yüz binin hesabını yaparken ben 3,5 milyonu bir anda kucağımda gördüm. O zaman kaçınılmaz bir harekattı ve adı Barış Pınarı gibi hakikaten adına uygun bir harekat yapıldı” diye konuştu.

    “Amaç bir terör devleti kurup İsrail’e bir kalkan oluşturmak”

    Bölgedeki asıl amacın bir terör devleti oluşturarak İsrail’e kalkan oluşturulmak olduğunu dile getiren Aydın, “Batı’nın burada Türkiye’nin kararlılığını görünce hem NATO ülkeleri, özellikle ABD bölgedeki büyük gücün iddiası var, Rusya’nın da iddiası var. Merkezi Suriye hükümetinin de birazcık destekleri var. ABD’nin de oradaki bizim terörist yapı dediğimiz çok açıkça YPG/PYD orada bir taşeron kullanma zihniyeti söz konusu. Buradaki amaç ne; bir terör devleti kurup İsrail’e bir kalkan oluşturmak. Onun emniyetini sağlama ve Orta Doğu’ya bir hançer sokmadır. İsrail devleti ile bir hançer sokmamış mıydı, bir hançer daha sokmak. Biz buna müsaade etmedik, kararlı bir şekilde bu araya girdik. Malumunuz şimdi bu sefer ne oldu, dün bizi ciddiye almayanlar barış masasına çağırdılar, görüşelim dediler. Aman durdurulsun dediler. Öncesinde 13 maddelik ABD ile bir mutabakat sağlandı, gerçekten Türkiye masa görüşmeleri adına diplomasi adına büyük bir başarı. Hem onun maddelerini analitik ettiğimiz zaman görüyoruz. Rusya bunu görünce aynı şeyi kendisi de biz özellikle dedik ki, biz o hattın tamamen temizlenmesinden yanayız. Dolayısıyla 32 kilometre derinlikte ve tüm sınır hattımız boyunca bizim orada M4 karayoluna varan sınıra kadar bir temizlik harekatı düşünüyoruz. Bunu iki şey için bir kendi emniyetimiz, ikinci olarak bizde gerçekten vatan hasreti çeken o bölgeden göç etmiş bir an önce topraklarına güvenli bir şekilde dönmek isteyen insanlara bir ortam hazırlamak. Bunu daha önce Afrin civarında geriye göç oldu, bunu da yapacağız dedim. Bu sefer Rusya ile bir görüşme yapıldı. Soçi’de burada çok net bir şekilde 10 maddelik taslak ortaya konuldu. Burada en önemli husus bir kere bölgedeki terörle mücadelede göçmen ağırlıklı sorunumuzun üstesinden gelme iddiamız karşılık buldu. Biz inşallah orayı güvenlikli bir bölge yapıp, oraya geriye dönüş olarak yapmak. Bu Rusya ve ABD tarafından kabul edildi ama Avrupa bu konuda halen daha ipe un seriyor. Kirli propagandalar yapıyor. Farklı iddialar, orada Kürtlere uygulanan bir soy kırım varmış, hal bu ki Türkiye’ye gelen göçmenler arasında 300 bin Kürt kökenli kardeşimiz var. Biz aynı zamanda onlarında bir an önce geriye gidip yuvalarına dönmelerini istiyoruz. Orada illegal bir PKK uzantısının oradaki bütün etnik gruplara yaşattığı bir zülmet var, bir sıkıntı var. Önemli olan buradan bir an önce kurtulmak, masa başında da bunu Allah’ın izni ile planlı programlı bir şekilde görüşmeler ile taçlandırdık. Şu anda inanın bölgede hasım hane düşüncede olanların dışında bütün dünya kamuoyu Türkiye’nin bu konuda çok yapıcı bir yol izlediğini ve büyük bir kazanım elde ettiğini çok rahat bir şekilde itiraf ediyorlar” şeklinde konuştu.

  • Büyükelçi Farazmand: “Sınırdaki terör olaylarını keseceğiz ve artık herhangi bir sıkıntı olmayacak”

    Büyükelçi Farazmand: “Sınırdaki terör olaylarını keseceğiz ve artık herhangi bir sıkıntı olmayacak”

    İran Ankara Büyükelçisi Muhammed Farazmand, İran sınırdan taciz atışında bulunan terör örgütü mensupları hakkında İran’ın ve Türkiye’nin güçlü bir iletişimi olduğunu ve sınırdaki bu terör olaylarının kesileceğini söyledi. Farazmand ayrıca Soçi’de yapılan görüşmelerin ilerideki görüşmelere ön ayak olacağını ifade etti.

    Erzurum’a bir dizi gezi ve ziyaretlerde bulunmak için gelen İran’ın Ankara Büyükelçisi Muhammed Faranzmand Erzurum Valisi Okay Memiş’i makamında ziyaret etti. İlk olarak şeref defterini imzalayan Faranzmand ardından Vali Memiş ile birlikte bir süre sohbet etti.

    Görüşmede konuşan Büyükelçi Faranzmand İran’ın Soçi’de yapılan protokolü güçlü bir şekilde desteklediğini ifade ederek, “Barış Pınarı Harekatından dolayı ziyaretimizde biraz gecikme oldu. Şunu vurgulamak isterim ki ülkeler arasında ki bu konular inşallah çözülür. Dün Soçi’de yapılan Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin arasında ki görüşmede sıkıntılar çözüldü. İran’da güçlü bir şekilde bu protokol ve ortaklığa katılarak desteğini göstermiştir. İnşallah bu sıkıntıların hepsi hızlı bir şekilde çözülecektir. Bizim Dış İşleri Bakanımızda desteğini sözlü bir şekilde belli etti. Soçi’de olan görüşmeler ileride ki görüşmelere ön ayak olacaktır. Daha sonra Genoa’da bir görüşme olacak ve Suriye’nin anayasası için görüşmeler devam edecektir” dedi.

    Geçtiğimiz günlerde İran sınırından terör örgütü mensupları tarafından Iğdır’daki sınır karakoluna yapılan taciz atışını da değerlendirin Faranzmand sınırdaki terör olaylarını keseceklerini belirterek, “Mutlulukla şunu söylemek isterim ki son günlerde İran ile Türkiye arasında güvenlik güçleri son derece güçlü bir şekilde iletişimdeler. İnşallah bu terör olaylarını keseceğiz ve artık herhangi bir sıkıntı olmayacak” açıklamasında bulundu.

    Erzurum Valisi Okay Memiş ise Türkiye’nin Suriye’de ki tek amacının sınırda ki terör saldırılarını engellemek olduğunu kaydederek, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak hiçbir ülkenin sınırlarında, toraklarında zerre kadar gözü olan bir ülke değiliz. Lakin sınır ötesinde ülkemize yapılan terörist eylemlere karşıda artık tahammülümüz kalmadı. Cumhurbaşkanımızın önderliğinde böyle bir operasyon yapıldı. Bizim Suriye’nin toprak bütünlüğüne yönelik bir müdahalemiz ve amacımız katiyen yok. Tek maksadımız o bölgeden Türkiye’ye gelen terör saldırılarını engellemek” şeklinde konuştu.

    Vali Memiş coğrafyada İran ile dostluk içerisinde yaşamak istediklerini de vurgulayarak, “Bu coğrafyada birlikte yaşıyoruz. Dolayısıyla sonsuza kadar dost ve iyi ilişkiler içerisinde yaşamak istiyoruz. Hem devlet politikası açısında hem de vatandaşlarımız açısında bu ilişkilerin çok iyi çok yüksek olması için elimizden gelen bütün gayreti göstereceğiz inşallah. Biz Tebriz- Erzurum arasında Büyükşehir Belediye Başkanımız Mehmet Sekmen ile birlikte uçak firmaları ile görüşmemiz var. Hem turistik anlamda hem ticaret anlamında da her iki ülke içinde çok önemli bir gelişme olacağına inanıyorum” diye konuştu.

    Görüşmenin ardından Vali Memiş, Faranzmand’a Oltu taşı tespih hediye etti.

  • ABB Erzurum Şube Başkanı Çakır: “Seçim dosyası artık kapanmalı”

    ABB Erzurum Şube Başkanı Çakır: “Seçim dosyası artık kapanmalı”

    Anadolu Basın Birliği (ABB) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, “İstanbul seçimleri geride kaldığına göre; artık kendi yerel gündemimize geri dönebiliriz” dedi.

    Anadolu Basın Birliği (ABB) Erzurum Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nde yenilenen seçimlerin ardından bir değerlendirmede bulundu. Seçimlerin, demokrasilerin vazgeçilmez yöntemlerinden birisi olduğunu vurgulayan Çakır, “İstanbul seçimlerine de bu zaviyeden bakmak gerekir. Hiçbir şey millet iradesinin üzerinde değildir. Seçim sonuçlarını kendi içlerinde değerlendirmekse, öncelikle o seçime giren siyasi partilere düşer” diye konuştu.

    Seçimlerin ardından ele alınması gereken asıl konunun ülkenin ve şehrin gerçek gündemi olduğunu anlatan ABB Şube Başkanı Mehmet Musa Çakır, “Ocak ayından bu yana öncelikli gündem maddesini mahalli seçimler teşkil etti. 31 Mart’tan sonraki süreç ise, en az mahalli seçimlerin kendisi kadar önemliydi. Seçimler geride kaldığına göre; artık gerçek gündemimize geri dönebilir, sorunlarımızı analiz ve tahlil edebilir ve çözüm adımlarını atmaya başlayabiliriz” şeklinde konuştu.

    Seçim süreçleri yüzünden toplumun da artık sıkılmaya başladığının altını çizen Çakır, “Siyasi aktörler seçim dosyasını artık kapatmalı; yapacaklarsa da kendi iç hesaplaşmalarının artık gündemin önüne geçmesine kesinlikle izin vermemelidirler” diye konuştu.

    Merkezi hükümetin işe ilk olarak ekonomiyle başlaması gerektiğini vurgulayan ABB Erzurum Şube Başkanı Çakır, atılacak ilk adımın piyasalardaki tedirginliği ortadan kaldırmaya yönelik olması çağrısında bulundu. Yılın önümüzdeki 6 aylık döneminin, geride kalan 6 aylık döneminde kaybedilen zamanın telafisine dönüştürülmesinin elzem olduğunu vurgulayan ABB Başkanı Çakır, “Bu yöndeki atılacak adımların açıklanması bile piyasalarda hissedilir düzeyde bir rahatlamaya sebep olacaktır” uyarısını yaptı.

  • İcra Müdürü Alğan muhtar seçildi, artık hizmet icra edecek

    İcra Müdürü Alğan muhtar seçildi, artık hizmet icra edecek

    Bir dönem Erzurum İcra Müdürü olarak görev yapmakta iken, emeklilik sonrası 31 Mart 2019 yerel seçimlerinde Erzurum’un Narman İlçesi Başkale Mahallesi Muhtarlığına seçilen Hüsamettin Alğan, hemşehrilerine hizmet için kolları sıvadı. Alğan, mahallenin ekonomik, kültürel ve sosyal gelişimine olumlu katkıda bulunabilmek için bu görevi üstlendiğini ifade etti.

    Aynı zamanda mahallenin gerek alt yapı ve gerekse üst yapı çalışmalarıyla örnek bir mahalle haline dönüştürmeyi hedeediğini ifade eden Alğan, “İnşallah bu hedeerimiz gerçekleştiğinde insanlarımız mahallede yaşamaktan daha mutlu olacak, mahalleden büyükşehirlere olan zorunlu göçün önüne geçmiş olacağız” dedi.

    Alğan; yine mahalle halkının en önemli ekonomik geçim kaynaklarının başında bitkisel ve hayvansal üretimin geldiğini belirterek, bitkisel ürün deseni bakımından değişik ürünlerin yetiştirildiği, bunların başında tahıllar ile yem bitkileri geldiğini, bu yönde mahalle çiftçilerinin özverili çalışmaları ile ekim alanlarının artırılmasını hedeediklerini söyledi.

    Büyükbaş hayvan sayısı bakımından; ilçedeki diğer mahallelere göre ilk sıralarda bulunduklarını fakat bu sayının kendilerine göre yeterli olmadığını, sayının daha da artırılması gerektiğini ifade eden Alğan; “Eğer tarımda ve hayvancılıktan istenilen kâr marjı sağlanamaz ise üreticimiz bu işi yapmaz ve işsizlikten dolayı büyükşehirlere olan göç olayı kaçınılmaz hale gelir. Bunları bertaraf etmek için bu konuda elimizden gelen bütün imkanlar dahilinde çalışıp, ülkemiz ekonomisine katkıda bulunmak için üreteceğiz” diye konuştu.

    Mahalledeki her bir bireyin bütün talepleri için kurum ve kuruluşlar ile bütün konularda koordinasyonu sağlamak için her zaman hazır olduğunu ifade eden Alğan mahalle halkı ile el ele verdikleri zaman aşamayacakları hiç bir engel olmadığını, mahallede yaşayan her birey için ayrı ayrı projeleri olduğunu ifade etti.