Etiket: Artacak

  • Yurt dışı seyahatte süre artacak, iç turizme talep artacak

    Yurt dışı seyahatte süre artacak, iç turizme talep artacak

    Yasaklara takılan seyahat arzusunun süre uzadıkça daha da arttığını söyleyen Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, milyonlarca insanın bir an önce tedbirlerini alarak, korkusuz ve endişesiz seyahat etmenin özlemini çektiğini söyledi. Bazı ülkelerin bu sürece çoktan geçtiklerini hatırlatan Yavuz , “Örneğin Covid-19 vak’alarının neredeyse tamamen bittiği Çin’de 2020 yılının Ağustos ayında iç hat uçuşları geçtiğimiz seneyi yakalamıştı. Görünen o ki seyahat tahminlerden daha önce geri dönecek ve turizmin aldığı bu ağır darbe birkaç yıl içinde telafi edilebilecek. Korona süreci ve sonrasında Turizmde önemli değişikliklerin meydana geleceği kuşkusuz. Bazı alanlarda soft ve yumuşak değişimler olurken, bazı konularda sert ve radikal değişikliklere hazırlıklı olmak gerekiyor.” dedi.

    Antalya Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz, kişisel bloğunda turizmde üç önemli değişikliğe dikkat çekti. Dünya turizminin kalbi sayılan ve dünyaya en çok turist gönderen Avrupa kıtasının bu değişiklikleri en yoğun hissedecek bölgeler olduğunu ifade eden Recep yavuz, hem pandeminin seyrinin hayatı çok ciddi anlamda zorlaştırdığını, hem bir senedir evlerinde hapsolmuş milyonlarca insanının tatil arzusu dayanılmaz boyutlara çıktığını kaydetti. Yavuz, tatilin artık güzel zaman geçirme, eğlenme etkinliğinden çıkarak, bir terapi, yaşam sevinci boyutuna geçtiğinin altını çizdi.

    Artık tatilcilerde ,‘öyleyse tedbirimizi alıp, olabilecek en uygun yere gidelim’ düşüncesinin hakim olmaya başladığını kaydeden Recep Yavuz, buna göre var olan şartlarla birlikte, olası olumlu ve olumsuz korona seyrinin de hesaba katıldığında 2021 ve sonrası tatil tercihi konusunda 3 önemli gelişmenin öne çıktığını ifade etti.

    Kısa süreli yurt dışı seyahatler azalacak

    2021 yılında 2020 yılına göre hareketliliğin artacağını, insanların, maskeyi, mesafeyi ve hijyeni ön planda tutarak kendi korunmasını sağlayabilmeyi öğrendiğini hatırlatan Yavuz şöyle devam etti: “Seyahate tekrar kapılarını açan ülkeler büyük ihtimalle karantina koşulunu devam ettirecekler. Bu şart özellikle AB içinde çok yoğun olan kısa süreli (3-5 geceleme) seyahatleri olumsuz etkileyecek. Zira 3-5 günlük kısa tatil için yurt dışına gitmek isteyenler büyük ihtimalle hem gittikleri ülkede, hem geri döndüklerinde kendi ülkelerinde 10 -14 gün arası karantinaya girmek zorunda kalacaklar. Böylelikle 3 günlük bir yurt dışı ziyareti 31 günlük bir süreyi kapsayabilecek. Bu durumda yakın çevredeki komşu ülkelere araba, tren ya da otobüs organizasyonları ile gitmek cazip olmayacak. Özellikle 750 milyon yurt dışı seyahatin gerçekleştiği Avrupa’da çok yaygın olan bu kısa tatil türü karantina yaptırımına takılacak. Örneğin Almanya’dan bir kaç saatlik yolculukla yapılabilen aralarında İtalya, Fransa, Avusturya, Çekya, İsviçre, Belçika, Hollanda, Polonya, Danimarka ve Macaristan gibi ülkelerin olduğu en az 15 ülkeye 3-5 günlük seyahatler oldukça revaçta idi. Bununla birlikte özellikle Schengen kapsamında olan ve vizesiz geçiş imkanı sağlayan ülkelerin komşuları aralarındaki turizm faaliyeti çok yoğundu. Karantinadan dolayı bu seyahatlar yapılamayacak. Kısaca komşu ülke tatil için artık cazip olmayacak. Sanırım buna en çok 200 kişi nüfuslu Polonya’nın Osinow Dolny köyündeki 150 Kuaför salonu üzülecek. Karantina öncesinde günde 5000 Alman, saçını yaptırmak ya da kestirmek için Berlin üzerinden buraya geliyordu.”

    İç turizm artacak

    Korona şartlarında en kolay seyahatin ülke içindeki özellikle kara ve demir yolu ile yapılabilen seyahatler olacağına dikkat çeken Kent Konseyi Turizm Çalışma Grubu Başkanı Recep Yavuz Recep Yavuz, böylelikle gidilecek mesafelerin kısalacağını ve iç turizmin büyük ihtimalle tarihinin en iyi yılını yaşayacağı bilgisini paylaştı. Yavuz, “Dünya turizminin önde gelen büyük nüfuslu ülkeleri dış turizmden oluşacak açığı iç turizm ile telafi etmeye çalışacak. Bu şartlarda en rizikosuz seyahat, ülke içinde yapılan seyahatler olacak. Bu, sıcak yaz günlerinde güneş ve kültür zengini ülkelerde çok daha hızlı devreye girecek. Bazı ülkeler bu konuda şimdiden hamleler yapmaya başladılar bile. Singapur hükümeti kendi ülkesindeki tatil yerlerini ziyaret edenlere kişi başı 75 dolar destek veriyor. Amerika, uçuşların yoğunluğunu şimdiden Havai ’ye çevirdi. Ülkelerin vatandaşlarını yurt dışı yerine iç turizme teşvik etmek için yeteri kadar nedenleri var; karantina süreçleri, PCR testleri, birçok formalite, yurt dışında yeni yaptırımlara maruz kalma rizikosu vs… Zaten başta Almanya, birçok ülke aylardır vatandaşlarını kendi ülkelerinde tatil yapmaları konusunda yönlendiriyor” dedi.

    Yurt dışı seyahatlerin süresi uzayacak

    2021 yılında 2019 yılının yüzde 70’ i kadar yurt dışı seyahatinin yapılacağının öngörüldüğünü, Koronanın başladığı ve herkesin gafil avladığı en sert zamanlarının yaşandığı 2020 yılında bile dünya genelinde yaklaşık 500 milyon kişinin yurt dışına seyahat gerçekleştirdiğını söyleyen Recep Yavuz, tahmininin dünyanın 2021 yılını biten yıla göre her konuda daha bilinçli ve hazırlıklı karşılayacağı yönünde olduğunu söyledi. Bu yüzden seyahatin 2021 yılında da milyonların gündemi olmaya devam edeceğini kaydeden Recep Yavuz, her hâlükârda denizi, güneşi özlemle bekleyen büyük kitlenin bütün zorlukları göze alıp seyahatini gerçekleştireceğini ve bunu bütçesi ve zamanı elverdiği müddetçe en uzun süreye yayacağını kaydetti. Yavuz sözlerini söyle tamamladı: “Karantina sürecini göze alıp, parasını ödeyerek yaptırdığı pcr testlerini ve yurt dışında oluşabilecek bütün olumsuzlukların riskini alan tatilciler, bunun karşılığını alabilmek için tatil süresini mümkün olduğunca uzun tutacaklar. Avrupalılar yılda en az 1 kısa ve 1 uzun tatil yapıyorlar. Kısa tatil yukarıdaki nedenlerden dolayı devreden çıkınca bir tane olan uzun tatilini uzatarak seyahati planlayanların az olmayacağını düşünüyorum. ‘Hazır pcr testi yaptırmışken, uçağa binmişken, karantinaya girmişken bari mümkün olduğunca uzun kalıp hakkını verelim!..’ diyen çok kişi olacak. Hem kısa tatil , hem kış tatili iptal olunca bütçeyi tamamen yaz tatiline ayırarak, az ama öz tatil düşüncesinin gittikçe ağırlık kazanacağını tahmin ediyorum. Buna birde evde dört duvar arasında kalmaktansa, tatilini uzatıp zaten online yürüttüğü işini deniz kenarından yapmayı düşünen kesimi eklersek, tatil süresinin genel olarak artabileceğini öngörebiliriz. Hâlihazırda Antalya gibi sahil bölgelerinde ortalama kişi başı geceleme 9-10 gün civarında seyrediyor. Bunun korona sürecinde 14 güne çıkabileceğini tahmin ediyorum. Bizde artık istatistiklerimizi gelen kişiye göre değil, geceleme sayılarına göre tutmaya başlayalım ve 5 geceden az konaklayan ziyaretçileri ‘turist’ kategorisine dahil etmeyelim.”

  • Erzurum’da su ürünleri yetiştiriciliği iki kat artacak

    Erzurum’da su ürünleri yetiştiriciliği iki kat artacak

    Tarım ve Kırsal Kalkınmayı Destekleme Kurumu (TKDK) Erzurum İl Koordinatörlüğü IPARD II 9. Başvuru Çağrı Dönemi’nde aldığı Su Ürünleri Yetiştiriciliği projeleri ile Erzurum’da su ürünleri üretimini yıllık 968 ton daha artırarak yaklaşık iki katına çıkmasını sağlayacak.

    Yatırım tutarı 14 milyon TL olan su ürünleri yetiştiriciliği projeleri tamamlanıp işletmeler faaliyete geçtikten sonra proje sahiplerine yaklaşık 8,2 milyon TL tutarında hibe ödemesi yapılacak.

    Kurumun verdiği hibe desteklerinden mikro, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yararlanabildiğini belirten İl Koordinatörü Dr. Atilla Özlü; “Tarımsal İşletmelerin Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlar kapsamında büyükbaş, küçükbaş, broyler ve yumurta üretimine; Tarım ve Balıkçılık Ürünlerinin İşlenmesi ve Pazarlanmasıyla ilgili Fiziki Varlıklarına Yönelik Yatırımlar kapsamında et ve et ürünlerinin, süt ve süt ürünlerinin, kanatlı eti ve ürünlerinin, su ürünlerinin, meyve sebze ürünlerinin işlenmesi ve pazarlanmasına; Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi ve İş Geliştirme kapsamında bitkisel üretimin çeşitlendirilmesi, arıcılık ve arı ürünleri, zanaatkârlık ve yerel ürünler, kırsal turizm ve rekreasyon, su ürünleri yetiştiriciliği, makine parkları ve yenilenebilir enerji yatırımları bulunmaktadır.” dedi.

    Sunulan projelerin yapım işleri ve ekipman alımı ile birlikte projelerin hazırlanması ve kurumumuza sunulması da dahil olmak üzere bir çok kalemin hibe desteği kapsamında olduğunu vurgulayan Özlü, “IPARD II destek kapsamında yer alan sektörlere sunulacak projelerin yapım işleri, alet-ekipman alımları, mühendislik, mimarlık ve danışmanlık hizmetlerinin hibe desteği kapsamında olduğunu, hibe destek oranlarının %40 ile %/70 arasında değiştiğini ve verilen hibe desteklerinin de KDV’den muaf olduğunu” belirtti.

    Erzurum’da son yıllarda yapılan gölet ve barajların getirmiş oluğu imkânlardan birisi de kafes balıkçılığı olduğunu söyleyen Özlü; TKDK tarafından verilen hibe destekleri ile gölet ve barajların oluşturduğu fırsatı değerlendirmek isteyen yatırımcılar tarafından İl koordinatörlüğümüze 9 adet proje sunulmuştur. Çiftlik faaliyetlerinin çeşitlendirilmesi ve iş geliştirme başlığı altında yer alan su ürünleri yetiştiriciliği ile birlikte diğer alt başlıklar kapsamında kurumumuza sunulacak projeler için uygun harcama limiti 5.000 Avro ile 500.000 Avro arasında değişmektedir. Bu başlık altında sunulacak projelerin yararlanabileceği hibe destek miktarları projelerin uygun harcama tutarlarının %65i oranında olacaktır.” dedi.

    Erzurum İl Koordinatörü Dr. Atilla Özlü; açıklamasını şöyle sürdürdü; “IPARD II 9. Başvuru Çağrı Döneminde Çiftlik Faaliyetlerinin Çeşitlendirilmesi Ve İş Geliştirme başlığı altında İl Koordinatörlüğümüze toplam yatırım tutarı 14 milyon TL olan su ürünleri yetiştiriciliği projesi sunulmuştur. Bu projelerin İl Koordinatörlüğümüz uzmanlarınca incelemeleri devam etmektedir. Bu projelerden birçoğunun incelemeleri tamamlanarak 2020 yılı sonuna kadar sözleşmeleri imzalanacaktır. Diğerlerinin ise sözleşme işlemeleri 2021 Ocak ayı içerisinde yapılacaktır. Yapılan sözleşme sonrasında kurulum işlemleri tamamlanarak faaliyete geçen işletmemelere yaklaşık 8,2 milyon TL hibe ödemesi yapılacaktır. Bu sayede Erzurum ilimizin su ürünleri üretim kapasitesi 968 ton artarak yaklaşık iki katına çıkacaktır. Doğrudan ve dolaylı olarak birçok kişiye ekonomik olarak etkileyecek bu yatırımlar sayesinde en az 30 kişi doğrudan olmak üzere yaklaşık 150 kişilik bir istihdam sağlanacaktır.”

  • Kit Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, “ 2021’de yatırımlar artacak “

    Kit Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, “ 2021’de yatırımlar artacak “

    AK Parti Aydın Milletvekili, TBMM KİT Komisyonu Başkanı Mustafa Savaş, “2021 yılı yatırım yılı olacak. 2021 bütçesinde en fazla ödenek artışı yatırım projelerinde” dedi.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) kabul edilen 2021 Yılı Bütçesi sonrası bir değerlendirmede bulunan AK Parti Aydın Milletvekili, TBMM Kamu İktisadi Teşebbüsleri Komisyonu(KİT) Başkanı Mustafa Savaş, “Bütçeden en büyük payı geçmiş yıllarda olduğu gibi Milli Eğitim Bakanlığımız alırken sağlık yatırımlarımız ciddi oranda artış gösterdi. Aziz milletimize en iyi kamu hizmetlerinin sunulması için hazırlanan bu bütçe ile Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde, eğitim, sağlık, adalet ve güvenlik başta olmak üzere enerjiden tarıma, ulaştırmadan sanayiye her alanda elde ettiğimiz kazanımlarımıza yenilerini ekleyeceğiz. Küresel bir sorun haline gelen Kovid- 19 salgını sebebiyle zor bir sene geçirdik. Ancak, devletimizin tüm imkânlarını seferber ettiği bu dönem sonrası, ekonomimizin sağlam ve öngörülebilir adımlarla ilerlemesini temin etmek misyonuyla 2021 Yılı Bütçesi oluşturulmuştur. Küresel bütün bu zorluklara rağmen aziz milletimizle el ele verip 2023, 2053 ve 2071 Türkiye’sini inşa etmekte kararlıyız.” dedi.

    Kabul edilen bütçenin AK Parti hükümetlerinin 19’uncu, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin de 3’üncü bütçesi olduğunun altını çizen Savaş, “Yeni bir bütçe demek, umutlarla dolu yeni bir yıl beklentisi demek. Her şeyden önce insanlığın tez zamanda Kovid-19 virüsünden kurtulup sağlığına kavuşmasını diliyoruz. Küçücük bir virüsün bütün insanlığı nasıl zorlayabileceğini yaşayarak tecrübe ettik. Ülkemizde de, virüsün ekonomik ve sosyal etkilerini en aza indirmek adına tedbirler alındı, destek paketleri hayata geçirildi. 2020 küresel salgınların, deprem ve sel gibi doğal afetlerin yaşandığı bir yıl olmasının yanı sıra, devletimizin teröre ve teröristlere karşı yurtiçi ve yurtdışında, savunma sanayimizin yerli ve milli silah ve mühimmatlarıyla çok ağır darbeler indirdiği bir sene oldu. Bütün bu zorluklara rağmen Cumhur İttifakı olarak yolumuza kararlı adımlarla devam ediyoruz.” dedi.

    En büyük pay eğitime

    2021 yılında eğitime 211,4 milyar lira kaynak ayrıldığını belirten Savaş, “Performans Esaslı Program Bütçe Sistemine göre hazırlanan Merkezi Yönetim Bütçesindeki ödenekler 68 program arasında dağıtılırken, bütçedeki program yapısı incelendiğinde, Milli Eğitim Bakanlığı’nın yatırım ödeneğinde çok önemli bir artış gerçekleştirildi. 2002 yılında yüzde 9,4 olan eğitimin bütçedeki payını, 2021 yılı için yüzde 15,7’ye çıkarıyoruz. Devletimiz büyüyüp güçlendikçe, ülkemizin geleceği olan çocuklarımıza ve gençlerimize yönelik yatırım ödeneklerimiz de artış gösteriyor ve gösterecek inşallah. En önemli kamu hizmetlerinden biri olan eğitim hizmetlerinin yaygın ve erişilebilir olması için çalışmalarımıza devam edeceğiz.” dedi.

    Sağlık yatırımlarına ayrılan kaynak 238 milyon TL’ye ulaşıyor

    2021 yılı bütçesinde, Sağlık Bakanlığı ve yükseköğretim kurumları döner sermayeleri ile Sosyal Güvenlik Kurumundan yapılacak sağlık harcamaları da düşünüldüğünde sağlık alanı için 238 milyar lira kaynak ayrıldığını dile getiren Savaş, 2002 yılında yüzde 11,3 olan sağlık harcamalarının bütçe içerisindeki payının 2021 yılında yüzde 17,7’ye çıktığına dikkat çekerek, gerçekleştirilen sağlık yatırımlarıyla sağlık altyapısının dünyada gıptayla takip edilen bir yapıya kavuşturulduğunu, ülke genelinde hayata geçirilen Şehir Hastanelerinin de lokomotif görevi üstlendiğini belirtti. Savaş, önceki yıllarda sağlık alanında yapılan yatırımların öneminin bugün daha iyi anlaşıldığının da altını çizerek; ekonomik bakımdan dünyanın en güçlü ülkelerinin dahi sağlık sistemlerinin sınıfta kaldığı pandemi sürecinde, Türkiye’nin sağlık alt yapısı ve insan kaynağı sayesinde başarılı bir imtihan verdiğini ifade etti.

    Bütçeden tarıma önemli destek

    Bütçeden tarıma ayrılan kaynakta, önemli bir artış yaşandığının altını çizen Savaş, “2020 yılı bütçesine göre 9 milyar lira seviyelerinde bir artış gerçekleştirildi. 2021 yılı için tarıma 42,4 milyar lira civarında bir kaynak ayrılmış oldu. Tarımsal yatırımlarımıza hız verecek bir 2021 yılına gireceğiz. Tarımda üretim ve verimlilik artışını sağlamak; yeni nesil girişimciler, teknolojiler, girdi bazlı destekleme ve sözleşmeli tarım, yeni dönemin hedefleri arasında yer alıyor. Yaklaşık değerleriyle destek programları için 22 milyar lira, tarım sektörü yatırımları için 12,1 milyar lira, tarımsal kredi sübvansiyonu, müdahale alımları, tarımsal KİT’lerin finansmanı ve ihracat destekleri için 8,3 milyar lira kaynak ayrıldı. Devlet Su İşleri Genel Müdürlüğü (DSİ) tarafından yürütülen sulama yatırımlarında önemli bir artış söz konusu. DSİ’ye 2020 yılında yatırımlar için ayrılan toplam kaynak 6,3 milyar lira seviyesindeyken bu rakam 2021’de 15,1 milyar lira seviyelerine çıkıyor. İnşallah bu yatırımların ardından gerçekleştirilen her bir proje, gelecek nesillerimiz için büyük yatırımlara dönüşecek. Bereketli topraklarımız ürüne dönüşmesinde büyük emekler veren çiftçilerimizin kıymetini bilerek, tarım politikalarımızı çok daha iyi yerlere taşıyacağız.” diye konuştu.

    AK Partili Savaş, 2002 yılında sosyal harcamalara yalnızca 1,6 milyar TL ayrılırken 2021 yılı bütçesinde 81,2 milyar TL’lik kaynak ayrıldığının altını çizdi. “Türkiye’de, sosyal devlet anlayışını yeniden hayata geçirdik. “İnsanı yaşat ki devlet yaşasın.” anlayışıyla etkin, sürdürülebilir, vatandaş eksenli sosyal politikalarımızı inşa ettik. Gençlerimiz bilmez, üzülerek hatırlıyoruz; hastalarımızın hastanede rehin kaldığı, yaşlılarımızın emekli maaşı kuyruğunda perişan olduğu, işsiz kalan vatandaşlarımızın ödenek alamadığı, hastanelerin bir röntgen için bir yıl sonrasına randevu verdiği, dar gelirli vatandaşlarımız için ev almanın hayal olduğu, yoksulun temel ihtiyaçlarının karşılanmadığı bir durumdaydık. Bugün objektif bir gözle bakan herkes, ülkemizin 18 yıl öncesine göre hayal dahi edilmeyecek bir yerde olduğunu görebiliyor. Ancak, elde ettiğimiz konumu yeterli buluyor muyuz? Asla! Biz her zaman, çok daha fazlasını hedefleyen bir iktidarız. Çünkü milletimizin çok daha fazlasını hak ettiğini biliyoruz” şeklinde konuştu.

  • Bakan Koca: “Sizin evde geçirdiğiniz zaman arttıkça bizim mücadele gücümüz artacak”

    Bakan Koca: “Sizin evde geçirdiğiniz zaman arttıkça bizim mücadele gücümüz artacak”

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, vatandaşları evde kalmaları konusunda uyardı. Bakan Koca, “Sizin evde geçirdiğiniz zaman arttıkça bizim mücadele gücümüz artacak” dedi.

    Sağlık Bakanı Fahrettin Koca sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Bugün Pazar. Yakınlarımızla, aile büyüklerimizle görüşmek için mümkünse teknolojiden yararlanalım. Büyüklerimizi ziyaret etmek yerine, görüntülü konuşalım. Sevdiklerimizle ekran başında bir araya gelelim. Sizin evde geçirdiğiniz zaman arttıkça bizim mücadele gücümüz artacak” ifadelerini kullandı.

  • Doğal Peynir Üretim Atölyesi ile kadınların geliri artacak

    Doğal Peynir Üretim Atölyesi ile kadınların geliri artacak

    Atakum Belediyesi, Doğal Peynir Üretim Atölyesi ile kırsalda üretilen peyniri büyük şehirlere taşıyacak.

    Atakum Belediye Başkanı Cemil Deveci’nin sözünü verdiği Köyüm Köylüm adlı kırsal kalkınma projeleri, kentin farklı noktalarında açılan tesisler ve eğitim çalışmaları ile adım adım yaşama geçiriliyor. Atakum’un kırsal mahallelerinde yaşayan kadınların elde ettiği sütleri markalı ürünlere dönüştürebilmek için uygulamalı eğitim faaliyetleri yürüten Atakum Belediyesi Kırsal Hizmetler Müdürlüğü, ikinci Doğal Peynir Üretim Atölyesi’ni Belediye Başkanı Deveci’nin de katılımıyla Kesilli Mahallesi’nde gerçekleştirdi. Başkan Deveci, eğitim çalışmalarının amacını anlattığı mahalleli kadınlarla birlikte kazanın başına geçerek süt kaynattı, peynir imalatı yaptı. Gönüllü eğitmen Veteriner Hekim Bülent Çoban ve Atakum Belediyesi Veteriner Hekimi Hakan Temur da köy meydanına kurulan mini mandırada doğal peynir üretim tekniğine yönelik uygulamalı eğitim gerçekleştirdi. Uzmanlar eşliğinde kaynattıkları çiğ süte maya ekleyen Kesillili kadınlar, yaklaşık üç saat süren eğitim programında doğal yöntemle beyaz peynir ve kaşar peyniri yapımını öğrendi. İmal edilen peynirler, bir gün sonra Atakum Belediyesi’nin uzman ekibince salamura edilerek tüketime hazır hale getirildi.

    27 mahallede üretim atölyesi

    ‘Yerel Kalkınmada Atakum Modeli’ni adım adım yaşama geçiren Atakum Belediyesi, kırsal kalkınmayı destekleme faaliyetleri kapsamında ilçeye bağlı 27 kırsal mahallede kadınlara yönelik Doğal Peynir Üretim Atölyesi gerçekleştirecek. Eğitim çalışmalarının ardından üretime gönüllü olan kadın sayısının yüksek olduğu mahallelerde mini mandıralar kurulacak. Bu üretim tesislerinde uzmanların gözetimi altında doğal ve hijyenik yöntemlerle imal edilen peynir çeşitleri, Atakum Belediyesi’nin paydaşı Atakum Kadın Girişimi Üretim ve İşletme Kooperatifi (ATAK) tarafından paketli ürün haline getirilecek. ATAK, marka değeri kazandıracağı süt ürünlerini Samsun’da açacağı satış noktalarının yanı sıra Türkiye’nin diğer kentlerinde büyükşehir belediyeleri tarafından işletilen ve kooperatif ürünlerini halka ulaştıran mağazalar kanalıyla tüketicilere ulaştıracak. Proje işler hale geldiğinde bir yandan geçimini hayvancılıkla sağlayan Atakumlu kadınların elde ettiği gelir artacak diğer yandan da Türkiye’nin farklı kentlerinde yaşayan bilinçli tüketiciler, Atakum’da üretilen doğal süt ürünleri ile sağlıklı şekilde beslenebilecek.

    “Atakum peynirini markalaştıracağız”

    Kesillili kadınlara Atakum Belediyesi’nin kırsal kalkınma projelerini anlatan Başkan Cemil Deveci, şunları söyledi:

    “Torunlarınızı yanınıza getireceğim onun için çalışıyorum. Burada karınları doyarsa evde kalırlar. İnanın şehir hayatı daha kötü. Buradan güzel köy mü var? Birbirine yakın 3-4 köyün merkezinde bu gibi üretim atölyeleri kuracağız. Uzmanlarımız nasıl daha kaliteli peynir ve yağ üretebileceğiniz konusunda eğitimler gerçekleştirecek. Arkadaşlarımız sizden aldıkları sütü hesaplayacaklar. Size sütten ne kadar üretim yaptıklarını bildirecekler ve kooperatifimiz aracılığıyla satışları gerçekleşecek. Ayın sonunda da hesabınıza paranız yatacak, sizinle belgeleri de paylaşacaklar. Daha sonra siz zaten bunu gördükçe ‘Bu kooperatifi ben yönetiyorum’ diyeceksiniz. Bu mandıralarda doğal ortamda yetişmiş hayvanların sütünden markalaşmış ürünler oluşturmak istiyoruz. Neden bizim de Kars peyniri gibi markamız olmasın? Biz de Samsun veya Atakum burması üretebiliriz. Yakın zamanda Jersey ırkı ineklerimizi üreticilerimize dağıtacağız. Öncelikle 50 kadınımıza gebe bir şekilde ırkı çok değerli olan bu büyükbaş hayvanları teslim edeceğiz. İnanın, iki inek asgari ücretten daha fazla gelir getirecek. Yakın zamanda ulaştırılacak 50 ineğin masrafları Samsun’da kulüp tarafından karşılandı. Biz de yine bir o kadar daha büyükbaşı dezavantajlı gruplara öncelik tanıyarak mahallelerimize ulaştıracağız. Atakum’da sürekli bir buzağı üretimi gerçekleştirerek her evde Atakum Belediyesi’nin bir çift Jersey büyükbaş hayvanı olmasını sağlayacağız. Sütü çok değerli olan bu hayvan doğal ortamda büyüyecek. Yine bu sütlerle, kurduğumuz mandıralarda üretilen peynir, tereyağı gibi kaliteli ürünler üretilecek. Kooperatifimiz sayesinde bu ürünleri pazara ulaştırıp ‘Bu ürün Atakum Belediyesi uzmanları tarafından kaynaktan bugüne kadar kontrol edilmiştir. Sağlıklı ve doğal ürünlerdir’ damgasını vuracağız. Bu doğal ürünleri yalnızca Samsun’a değil tüm Türkiye’ye ulaştıracağız.”