Etiket: Arıcılar

  • Sinoplu arıcılar: “Bu yıl bal verimi düşük”

    Sinoplu arıcılar: “Bu yıl bal verimi düşük”

    Sinop’ta korona virüs salgını sonrası bal ve arı ürünlerine talep artarken arıcılar, bu yılki bal hasadından memnun olmadıklarını verimin düştüğünü söyledi.

    Sinop’ta Kovid-19 salgını sonrası insanlar virüse karşı bağışıklık sistemini güçlendiren etkili besin arayışına yönelirken bal ve arı ürünlerine talep artı. Sinoplu arıcılar çiçeklerden yeterince verim alamayan arıların bu yıl yeterince bal üretemediğini söyledi. Arıcılar bu yıl bal üretimde yaşanan düşüşü tarım arazilerinin yeterince işlenmemesine ve iklim koşullarına bağladı.

    Mertoğlu köyünde arıcılık yapan emekli öğretmen Hilmi Baş yağışların yetersiz olması ve tarım arazilerinin işlenmemesi nedeniyle çiçeklerin açmadığını, bu nedenle bal üretiminde her geçen yıl düşüş yaşadıklarını ifade etti.

    Dede mesleği olan arıcılıkla on yaşından beri uğraştığını söyleyen Baş, “Bal verimleri orta çok iyi değil. Burada 300’den fazla kovanım var sezon umduğumuz gibi olmuyor. Her yıl verim biraz daha da düşüyor. Ortalama kovan başına 4 buçuk 5 kiloya yakın kilo yakın bal adım 100 kovandan yaklaşık 450 kg bal aldım. Aslında 2 tondan fazla bal almamız gerekiyordu. Bu yıl verim umduğumuz gibi olmadı. Çünkü tarım faaliyetlerinin geriye gitmesi nedeniyle arazi işlenmiyor. Arazi işlemediği zaman ot büyümüyor. Ot büyümeyince çiçek olmuyor, çiçek olmayınca da arılar da verimi olmuyor. Bizim işimiz çiçeklere bağlı bu araziler işlenmediği zaman çiçeklenme de olmuyor. Bizim işimiz de çiçeklere bağlı. Havalar kurak gitti normalde bu mevsimde arı yeniden polen getirecek kışa mevcut artıracaktı. Bahara güçlü çıkacaktı. Bahara güçlü çıkınca güçlü arı güçlü bal yapacaktı. Şimdi hava şartları böyle olunca bunlar mümkün olmuyor. Bu yüzden arılara bizim şerbet ve polen desteği vermemiz gerekiyor polen desteğini de veremiyoruz. Çünkü yaş polen saklamamız gerekiyor onu da ileride yapmayı düşünüyorum” dedi.

    Arıcılık ve bal üreticiliği sektörünün her geçen yıl ivme kazandığını söyleyen Baş, “Burası benim arıları kışlama yerim asıl bal toplama yerim. Erfelek güven köyünde kestane alanında balları topluyorum. Haziranın ayına kadar akasya bitiyor akasya bitene kadar arı burada güçleniyor arı güçlenince Erfelek’e geçiyorum. Kestanelerden bal alacak arıları Erfelek’e taşıyorum. Arıcılık çok ivme kazandı. Son zamanlarda teknik bakımdan bize çok destek veren yenilikler oldu. Ben on yaşından beri babadan ve dededen kalma meslek olarak arı işiyle uğraşıyorum. Eğitimli biri olarak da çok kişiye önderlik ettim çevremizde çok öğrenci yetiştirdim” diye konuştu.

  • Arıcılar, zararlı tarım ilaçlarının kullanılmaması kararından memnun

    Edirne’nin Keşan ilçesi Bal Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Kırım, Tarım ve Orman Bakanlığının arı ölümlerine sebep olan tarım ilaçlarının kullanılmasının önüne geçmek amacıyla aldığı kararlarının sevindirici olduğunu söyledi.

    Kırım, “Bal üreticilerinin ortak sıkıntısı varroa hastalığı ile mücadele. Varroa ve diğer hastalıklarla mücadele ediyorken 2018 yılı sezonunda arı ölümlerini ortadan kaldırma mücadelesini de vermeye başladık. Ortak gayretlerimizle ve Tarım Bakanlığının da konuyu ciddiye alarak yaptığı değerlendirmeler ve araştırmalar sonucunda bazı tohumlara verilen ilaçların ürünün çiçeğine yansıyarak arılarımızı öldürdüğü görüldü. Tarım Bakanlığımız tohum üreticileri ile irtibata geçerek arılara verilen bu zararı önlemek için yasaklamalar getirdi. Bu durum mücadelemizi azalttı. Ancak yine de en büyük sorun arılara zarar veren varroa ve diğer hastalıklar. Hedefi bildikten sonra mücadelede başarılı oluyoruz. Fakat zehirli tohum gibi olaylarda ne arı yetiştiricisi, ne bal üreticisinin sorunlarını çözemedik. Çünkü tohum ilaçlanmış, çiçeğine işlemiş. Tarım Bakanlığının bu uygulaması bütün üreticiler için sevindirici oldu. Gelecek yıllarda bu tür zararlı tohumlar olmayıp, sağlıklı ürünler elde etmeyi umut ediyoruz” dedi.

  • Arıcılar, zararlı tarım ilaçlarının kullanılmaması kararından memnun

    Edirne’nin Keşan ilçesi Bal Üreticileri Birliği Başkanı Hüseyin Kırım, Tarım ve Orman Bakanlığının arı ölümlerine sebep olan tarım ilaçlarının kullanılmasının önüne geçmek amacıyla aldığı kararlarının sevindirici olduğunu söyledi.

    Kırım, “Bal üreticilerinin ortak sıkıntısı varroa hastalığı ile mücadele. Varroa ve diğer hastalıklarla mücadele ediyorken 2018 yılı sezonunda arı ölümlerini ortadan kaldırma mücadelesini de vermeye başladık. Ortak gayretlerimizle ve Tarım Bakanlığının da konuyu ciddiye alarak yaptığı değerlendirmeler ve araştırmalar sonucunda bazı tohumlara verilen ilaçların ürünün çiçeğine yansıyarak arılarımızı öldürdüğü görüldü. Tarım Bakanlığımız tohum üreticileri ile irtibata geçerek arılara verilen bu zararı önlemek için yasaklamalar getirdi. Bu durum mücadelemizi azalttı. Ancak yine de en büyük sorun arılara zarar veren varroa ve diğer hastalıklar. Hedefi bildikten sonra mücadelede başarılı oluyoruz. Fakat zehirli tohum gibi olaylarda ne arı yetiştiricisi, ne bal üreticisinin sorunlarını çözemedik. Çünkü tohum ilaçlanmış, çiçeğine işlemiş. Tarım Bakanlığının bu uygulaması bütün üreticiler için sevindirici oldu. Gelecek yıllarda bu tür zararlı tohumlar olmayıp, sağlıklı ürünler elde etmeyi umut ediyoruz” dedi.

  • Gezginci arıcılar yollara düşüyor

    Bal üretiminde başı çeken ilçelerden olan Milas’ta, verimi artırmak isteyen arıcıların yüzde 85’i Anadolu’nun bazı illerine çiçek balı için göç ediyor. 28 kiloluk tenekelerdeki balın 400-500 liraya alıcı bulduğunu ifade eden arıcılar, bal sezonundan oldukça umutlular.

    Türkiye’deki en fazla arıcıya sahip olan ilçelerden biri olan Milas, arıcılık kayıt sistemine kayıtlı 810 arıcı ve toplam 160 bin kovan varlığıyla dikkat çekiyor. Çam balı üretimiyle doğal bir marka halini alan arıcılar; yıllık bal üretimlerini artırmak için her yıl başta Konya, Edirne, Kayseri, Sivas, Afyon, Denizli, Isparta ve Eskişehir gibi Anadolu illerine göçüyorlar.

    aMilas Gıda Tarım ve Hayvancılık Müdürlüğü’ne başvurarak gerekli evrakları tamamlayan arıcılar, daha sonra kovanlarını tırlara yükleyerek aynı gün hemen yola çıkıyorlar. Kovanlardaki arıların zarar görmemesi için adeta zamanla yarışan arıcılar, çiçek yönünden zengin olan il ve ilçelere vardıklarında yine oldukça zor şartlarda üretim yapıyor. Temmuz ayının ortalarına kadar kekik, tirfil, akasya, kanola, yonca ve karaçalı balı için gurbette mücadele verecek olan arıcılar, daha sonra çam balı üretimi için memleketlerine dönecekler.

    Gezginci arıcılık yaparak yıl içerisinde 2-3 defa bal sağımı yapabildiklerini söyleyen arıcılar, 28 kiloluk tenekelerdeki balın bu yıl 400 ila 500 liraya alıcı bulduğunu belirtiyor.

    Arıcıların ve arıların bin bir emekle elde ettikleri doğanın şifa kaynağı bir ürünü olan bal, sağlık açısından saymakla bitmeyen faydalara sahip Milaslı arıcılardan bazıları şuanda Edirne’de yetişen ve şifalı olduğuna inanılan karaçalı bitkisinden bal elde ediyor. Eşiyle birlikte Edirne’nin, Bulgaristan’a sınır Suakacağı köyü merasına giden Milaslı arıcı Hikmet Yılmaz da 600’e yakın kovanıyla geçen yılki bal verimini artırmayı hedefliyor.

    Yaklaşık 10 yıldır Trakya bölgesine gittiğini ifade eden Yılmaz, geçtiğimiz yıl 8 ton bal aldığını ve bu yıl 10 ton bal üretimi hedeflediğini belirterek şunları kaydetti: “Genelde ayçiçek balı üretimi için geliyorum ama bu sene karaçalı ile başladım. Yaklaşık 800 kilometre uzaktan eşimle birlikte buraya geldik. Burada yaklaşık 600’e yakın kovanımız var. Geçen yıl 4 ay içinde 8 ton bal ürettik. Bu yıl 10 ton bal üretimi bekliyoruz. Bir kovan 16 ila 30 kilo arasında bal veriyor.”

  • Arıcılar Belgelerini Başkan Gürün’den Aldı

    Fethiye İncirköy’de 30 arıcının katılımıyla başlayan arı sütü ve ana arı üretim eğitimlerinin ikinci ve üçüncüsü Ula Şirinköy’de 12 ve 15 kişilik katılımlarla devam etti. Muğla Büyükşehir Belediyesi tarafından 5 gün süren eğitimde arıcılar uygulamalı eğitime tabi tutularak arı sütü ve ana arı üretebilir hale geldi. Eğitim sonrasında, arı sütü ve ana arı üretimini öğrenen üreticilere, Büyükşehir Belediyesi tarafından bu üretim için gerekli olan sarf malzemeleri (Mum ve su kabı, yüksük yapma aparatı, larva transfer ve süt alma kaşığı, kafa lambası, büyüteç, arı sütü çıtası) desteklemesi yapıldı. Ayrıca üreticilere Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Dr.Osman Gürün tarafından katılım belgesi verildi.

    “Tarıma, hayvancılığa, desteklerimiz sürecek”

    Muğla ilinin bal üretimi konusunda geliştiğini ifade eden Muğla Büyükşehir Belediyesi Başkanı Dr. Osman Gürün, ancak arı sütü üretiminde yeterli üretimin yapılamadığını, katma değeri yüksek olan bu ürünün arıcılar tarafından üretilmesinin tarımsal kalkınma açısından oldukça önemli olduğunu belirtti. Başkan Gürün, “Muğlamız doğal bitki örtüsü ile arıcılık için son derece elverişli bir bölge. Dünya çam balının yüzde 85’i ülkemizde, bu oranın da yüzde 90’ı Muğla’mızda üretilmektedir. Ülkemiz dünya arıcılığında koloni bakımından ikinci sırada olmasına rağmen arı ürünlerini ithal eden ülke konumundayız. Bunda da en önemli etken; üreticilerimizin daha hala arıcılık tekniklerinde eski yöntemleri kullanmalarından kaynaklanıyor. Bal dışındaki diğer arı ürünleri üretimimiz ne yazık ki yok denecek kadar az. Diğer arı ürünlerinin talep açığı ithalat yoluyla karşılanıyor. Oysa çok zengin floral kaynaklarımızda üretilmesi gereken ve dünyanın en zengin besin, aroma ve tada sahip coğrafyasında üretim yapan arıcılarımızın üretiminde arı sütü üretiminin yer edinmesi gerekiyor. Bu nedenle Büyükşehir Belediyesi olarak katma değeri yüksek apiterapi ürünlerinin geliştirilmesi ve sürdürülebilirliğinin sağlanması için arıcılık ile uğraşan çiftçilerimizin Arı Sütü ve Ana Arı Üretimi eğitimlerine başladık. Periyodik olarak ilimiz genelinde devam edecek olan bu eğitimlere Fethiye ve Ula ilçelerimizde toplamda 54 çiftçimiz katıldı. Eğitim ve desteklerimizle hem çiftçilerimiz hem de Muğlamız kazanacak. Büyükşehir Belediyesi olarak tarıma, hayvancılığa, üreten köylümüze desteklerimiz sürecek” dedi.