Etiket: Arakan’daki

  • Arakan’daki katliama tepki için pedal çevirecekler

    Hatay’da bisiklet sporu yapan Ebubekir Birecik ve Ufuk Sönmez isimli sporcular, Myanmar’ın Arakan eyaletinde Müslümanlara yönelik katliamlara tepki amacıyla bisikletle Hatay’dan Gaziantep’e gitmek üzere yola çıktı.

    Birecik yola çıkmadan önce üzerinde “Kirli Savaşa Karşıyız” yazan pankartı ve Türk bayrağı bulunan bisikletiyle Antakya Atatürk Parkına geldi. Burada yaptığı açıklamada, amaçlarının Arakan’daki Müslümanların çektiği zulme son verilmesine katkıda bulunmak olduğunu belirten Birecik, “Hatay’dan Gaziantep’e yaklaşık 200 km pedal çevireceğiz. Gaziantep’te bizleri bazı bisikletçi gruplar karşılayacak. İnşallah barışa bizlerin de katkısı olur”dedi.

    Birecik ve Sönmez yaptıkları açıklamanın ardından Gaziantep’e gitmek üzere bisikletleriyle yola çıktılar.

  • Arakan’daki katliam Avrupa Parlamentosu önünde protesto edildi

    Arakanlı Müslümanlara yönelik yapılan katliam, Brüksel’deki Avrupa Parlamento binası önünde düzenlenen bir mitingle protesto edildi.

    Arakanlı Müslümanlara yönelik yapılan katliam, Brüksel’deki Avrupa Parlamento binası önünde düzenlenen bir mitingle protesto edildi. “Sınırsız Adalet” isimli dernek tarafından Avrupa Parlamento binası önünde düzenlenen mitinge, farklı etnik kökenlerden yaklaşık bin kişi katıldı. Myanmar ordusunun “silahlı militanlarla mücadele” adı altında Arakan eyaletinde gerçekleştirdiği ve adeta bir soykırıma dönüşen katliam ve şiddet olayları protesto edilirken, konuya sessiz kalan Avrupa Birliği başta olmak üzere, Birleşmiş Milletler ve Batı ülkeleri kınandı.

    1991’de Myanmar’daki darbe yönetimine karşı duruşu sebebiyle Nobel Barış Ödülü verilen Devlet Başkanı Ang San Su Çi’ye büyük bir tepki gösteren organizatörler, olaylara sessiz kalan Batı medyasını da sert bir dille eleştirdi. Gösteriye çeşitli Türk derneklerinin yöneticilerinin yanı sıra Türk kökenli siyasetçilerden Emir Kır ile Şevket Temiz de katıldı.

    “Konuyla ilgili sorular soracağım”

    Gösteriye katılanlardan Türk kökenli Federal Milletvekili ve Saint-Josse Belediye Başkanı Emir Kır, İHA muhabirine yaptığı açıklamada, “Burada bulunan insanlar gibi hepimizin amacı bu sessizliğe son verilmesi. Bu kadar iletişimin olduğu bir dönemde, Arakan bölgesinde insanlar dini görüşlerinden dolayı katlediliyor. Birleşmiş Milletleri dinlediğiniz zaman, açık bir şekilde etnik temizlik yapıldığı söyleniyor. İnsanların zoraki evlerinden topraklarından edilmeleri buna karşı maalesef, dünyada ciddi bir sessizlik var. Burası Brüksel’in başkenti, ilk defa Arakan’da Müslümanlara yapılan politika eleştiriliyor. Benim de burada olmam, buna destek vermem. Geçen hafta da bir paylaşım yapmıştım. Meclis açıldığı gün konuyla ilgili sorular soracağım.” dedi.

    “Amerika’daki kasırga kadar etki yapmadı”

    Brüksel Bölge Milletvekili Şevket Temiz ise, “Bildiğiniz gibi Arakan’da şiddet, katliam ve soykırım söz konusu. Uluslararası medyanın, birçok Avrupa ülkesinin ve Batı’nın sessiz kalması, çifte standardı görmemize neden oluyor ve şiddetle bunu protesto ediyoruz. Buraya gelen halk, Avrupa Birliği’nin merkezinde, bu iki yüzlü tutuma, bu çifte standarda bir dur deme maksadıyla burada bulunuyor. Bizim amacımız burada, buradaki vatandaşlarla beraber bir dayanışma içerisinde sesimizi, oradaki katliamı nasıl durdurabiliriz, nasıl sesimizi dünyaya duyurabiliriz. Birkaç gündür Amerika’daki kasırga etkisi kadar etki yapmıyor bu katliam. Bütün dünya medyası kasırgaya yaptığı etkiyi, Arakan’daki Müslümanlara yapılan katliama sessiz kalması da söz konusu” diye konuştu.

  • Arakan’daki Müslümanlara yönelik katliama tepki

    Çalışan-Sen Konfederasyonu Van İl Başkanı Yusuf Adli, Myanmar’ın Arakan eyaletinde Müslümanlara yönelik katliamları sert bir dille eleştirdi.

    Sendika bürosunda bir açıklama yapan Yusuf Adli, Arakan’da yaşanan Müslüman soykırımına seyirci kalınamayacağını belirtti. Myanmar Devletini ve bu katliama seyirci kalan dünya devletlerini şiddetle kınadığını ifade eden Adli, “25 Ağustos’ta Arakan’da Müslümanlara yönelik saldırılar başladı. Şu ana kadar binlerce Müslüman; çoluk çocuk, kadın, erkek, genç yaşlı demeden hunharca katledildi. Köyler boşaltıldı, evleri yakıldı, camiler kapatıldı, iş yerleri tahrip edildi, göçe zorlandılar. Bölge boşaltılarak Müslümansızlaştırılmak isteniyor. Budist rahipler adeta birer cellât gibi Müslüman avındalar. Dünyanın gözü önünde cereyan eden bu katliama dur diyen çıkmıyor. Myanmar Devleti, 21. yüzyılda ortaçağ katliamları yapıyor. Sırf Müslüman oldukları için vatandaşlık haklarını ellerinden alınarak yok sayılıyor. En temel barınma ve yaşam gereklerinden yoksun bırakılıyor. Böyle bir zalimliği ancak insafsız, vicdansız, kana susamış ortaçağ zihniyetine mensup kan emiciler yapabilir ve dünya bu zalimliği seyrediyor. Çünkü zulme uğrayan ve mağdur edilen Müslüman. Eğer bir Hıristiyan ya da bir Budist, Müslümanların yaşadığı bu zulmü yaşamış olsaydı dünya ayağa kalkardı. Sosyal yardımların ulaştırılmasını bile engelleyen Myanmar, insan saymadıkları Müslümanların başka devletlere sığınmalarını önlemek için sınıra mayın döşüyor. Myanmar Devletine karşı çok şiddetli yaptırımlar geciktirilmeden uygulanmalıdır” dedi.

    Müslümanların yaşadığı coğrafyada büyük zulümler yaşandığını ve Müslümanların paramparça olduklarına vurgu yapan Yusuf Adli, “Üzülerek ifade ediyorum ki Müslümanların bu parçalanmışlığı Haçlı zihniyetini, şimdi de Budistleri cesaretlendiriyor. Kurban Bayramı’nda bile bu zulüm artarak devam etti. Ayrı milletlerden de olsak eğer Myanmar’da canı yanan ümmetin bir ferdinin acısını hissetmiyorsak, imanımızı sorgulamamız gerekir. Vicdanımızı, insanlığımızı sorgulamamız gerekir. Hâlbuki Müslümanlar kardeştir. Birlik ve dayanışma içinde bulunması gerekir. Ama Müslümanların içinde bulunduğu hâli incelediğimiz zaman üzülmemek elde değil. Sayın Diyanet İşleri Başkan Vekilinin de ifade ettiği gibi ‘Cehalet, tefrika, sefalet peşimizi bırakmıyor.’ Her yerde kan, gözyaşı, zulüm ve acı var” ifadelerini kullandı.

    “Müslümanlar bir araya gelmeli, birlik olmalı, dayanışma içinde bulunmalıdır” diyen Adli, konuşmasını şöyle sürdürdü:

    “İslam devletleri bu parçalanmışlığa son vermelidir. Arakan’da Müslüman kardeşlerimize yapılan bu zalimliği durdurmak için ne gerekiyorsa yapılmalıdır. Bir gecede trilyonları harcayan İslam devletlerinin kralları, prensleri, şeyhleri nerede? Din kardeşleri zulüm yaşarken sesleri neden çıkmıyor? Bu yaşanan zulüm İslam devletleri için büyük bir ayıptır, utançtır. Burada akan kanı durdurmak Müslümanların görevidir. Zulme sessiz kalmak kabullenmektir. Bu zalimliği kabullenmemiz mümkün değil.”

    Hem Türkiye’de hem dünyadaki insan hakları savunucularının sesini çıkartmadığına da değinen Adli, “Sokaklarda yürüyenler, protesto edenler, emperyalizmi kınayanlar nerede? Biz, bu nedenle ‘Türkiye kaledir’ diyoruz. Dünya Müslümanlarının tek umudu Türkiye’dir. Arakan’da yaşanan zulme dur diyecek tek Müslüman ülke yine Türkiye’dir. Ülkemizin gayretleriyle bu zulmün durdurulacağına inanıyoruz. Yine inanıyoruz ki Türkiye, bütün İslam devletlerini bir araya getirerek bu parçalanmışlığa son verecektir. Türkiye’nin gayretleri ise ümit verici. İnşallah bu bölgedeki Müslümanlar Türkiye sayesinde kurtulacaklar” şeklinde konuştu.

  • Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı: Arakan’daki zulme sessiz kalamayız

    Kütahya’nın Simav ilçesinde, Kurban Bayramı dolayısıyla, protokolün yanı sıra Kütahya AK Parti Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı ile AK Parti İzmir Milletvekili Hamza Dağ’ın da katılımıyla resmi bayramlaşma töreni gerçekleştirildi.

    Yeni Doğün Salonundaki bayramlaşma programda, AK Parti Kütahya Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı ve İzmir AK Parti Milletvekili Hamza Dağ, Simav Kaymakamı Türker Çağatay Halim ve Simav Belediye Başkanı Süleyman Özkan vatandaşlarla tek tek tokalaşarak bayram kutlamasında bulundular.

    Simav Belediye Başkanı Süleyman Özkan, Bayramların; birlik ve beraberliğe vesile olmasını dileğini belirtirken, AK Parti Kütahya Milletvekili Mustafa Şükrü Nazlı, Kurban Bayramında Simav’da ve Simavlılarla birlikte olmanın sevinci ve mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Milletvekili Nazlı, “Müslümanlara yapılan zulümler sebebiyle buruk bir bayram sevinci yaşıyoruz. Bizler Türk milleti olarak üzerimize düşen görevleri manevi olarak yaparken, maddi görevleri de yapmaya hazırız. Devletiyle milletiyle bir bütün olan ülkemizin Başkomutanı Recep Tayyip Erdoğan’ın verdiği mesajlar çok önemlidir. Arakan’daki zulümlere sessiz kalamayız. Simav’ın her platformda gösterdiği maddi ve manevi desteği bu konuda da göstereceğinden hiç şüphemiz yok. Bu duygu ve düşüncelerle, birlik ve beraberliğin daim olmasını diliyor, bayramınızı kutluyorum” dedi.

    Kurban Bayramı, bayramlaşma törenine katılan protokol ve vatandaşlara Simav Belediyesi tarafından ikram yapıldı. (MEİ-EFE)

  • Arakan’daki Müslümanlar için pedal çevirdi

    Muş Derneği (Muş-Der) Başkanı Osman Koç, Arakan’da katliama uğrayan Müslümanların Türkiye’ye getirilmesi için bisikletle Ankara’ya hareket etti.

    Hareketinden önce Hacı Şeref Camii önünde yakınları ve kendisine destek vermeye gelenlerle vedalaşan Osman Koç, burada gazetecilere yaptığı açıklamada, bir dernek başkanı veya vatandaş olarak değil, bir Müslüman olarak yola çıkacağını söyledi. Amacının Arakan’daki Müslümanların 70 yıldır çektiği zulme son verilmesine katkı sunmak olduğunu dile getiren Osman Koç, “Maalesef Myanmar’daki hükümetin istediği Arakan’daki Müslümanların o topraklardan çıkmalarıdır. Toprak da, lanet de onların üzerine olsun. Biz, Arakan Müslümanlarını yanımıza almamız gerekiyor. Ülkemizde, özellikle Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgelerinde yüzlerce kilometrelik tarım alanına uygun yerler var. Bu alanlarda, kardeşlerimize bir şehir kurabiliriz. Bu işkenceye, bu zulme son vermek zorundayız. Biz, ümmetin son kalesiyiz, misafirperverliğimizle her zaman önde olan insanlarız, onlara kucak açmak zorundayız, el açmak zorundayız, ümmet bilinciyle hareket etmek zorundayız. Bu düşüncelerce yola çıkıyorum ve Ankara’ya Külliye’ye varmaktır. İnşallah hedefimize ulaşırız” dedi.

    Osman Koç’u uğurlamaya gelen Hacı Şeref Camii İmamı Abdullah Güler ise yapılan hareketin herkese örnek olmasını istedi. Güler, “Onlara destek vermek İslam kardeşliğinin gereğidir. Cenab-ı Hak, bu kardeşimizin yardımcısı olsun. Bütün kardeşlerimizde, milletimizden bu gayreti bekliyoruz” diye konuştu.

    Abdullah Güler’in yaptığı duanın ardından kendisini uğurlamaya gelenlerle vedalaşan Osman Koç, üzerinde Türk bayrağı ve Arakan yazısı yer alan bisikletiyle yola çıktı.