Etiket: Annelerini

  • Küçük Yüsra ve Tahir, sınır dışı edilen annelerini istiyor

    2008 yılında Yalova’da Yunus Emre Özışık ile evlenen Moldova uyruklu 2 çocuk annesi Natalia Erhan, oturma izni olmadan Türkiye’de bulunmasından dolayı “Devlete 12 bin lira borcu olduğu gerekçesiyle” sınır dışı edildi. Çiftin 5 yaşındaki kızı minik Yüsra ve ağabey 6 yaşındaki Tahir, annelerinin getirilmesini istiyor.

    2008 yılında Yunus Emre Özışık ile evlenen Moldova uyruklu 2 çocuk annesi Natalia Erhan, oturma izni olmadan Türkiye’de bulunmasından dolayı devlete 12 lira borcu olduğu gerekçesiyle yaklaşık 20 gün önce sınır dışı edildi. Bunun üzerine birçok yere girişimde bulunan eş Yunus Emre Özışık, çocukları 5 yaşındaki kızı Yüsra ve oğlu 6 yaşındaki Tahir ile Antalya’dan Mersin’e annesinin yanına geldi. Burada da birçok kuruma başvuran Özışık, henüz hiçbir yerden sonuç alamadı.

    Başlarından geçen olayla ilgili açıklamalarda bulunan Özışık, eşiyle 2006 yılında tanıştığını söyledi. 2 yıl arkadaşlık ettikten sonra 2008 yılında evlenmeye karar verdiklerini belirten Özışık, “Bunun akabinde Kocaeli Gölcük Evlendirme Dairesi’ne başvuruda bulunduk. Eşimin yurt dışından alınıp getirilmesi için bizden bir takım evraklar istediler. Biz bu evrakları tamamladık, evliliğimizi yaptık. Daha sonra bize kimse orada bir şey söylemedi. Yani ’siz evlendiniz’ de ’oturma izni almanız gerekiyor’ da, ’buraya gidip başvuracaksınız yoksa kimlik alamazsınız’ yönünde kimse bir şey söylemedi. 2012 yılında biz Mersin Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne eşimin kimliği için başvuru yaptık. Dedik ki 5 senemiz yaklaşıyor artık kimlik almak istiyoruz. Orada bana söylediler ki ’siz kimlik alamazsınız.’ Nedeni de ’daha önce hiç oturma izni almadığımızı’ söylediler. Ne yapmamız gerektiğini söyledik. Onlar da ’sizin cezanız var 3 bin lira civarında onu ödeyeceksiniz.’ Biz ödeyelim dedik ama hepsini ödeyecek durumum yoktu ve taksitlendirmelerini istedim. Olumsuz cevap alınca ödeyemedik” diye konuştu.

    “Yerimiz, yurdumuz, adresimiz belli”

    Bu olayın üstünden 2-3 yıl geçtikten sonra söylenen 3 bin lira civarındaki parayı denkleştirdiğini ifade eden Özışık, “Tabi ben o arada Mersin’den Antalya’ya taşınmıştım. Parayı toparladım Antalya Emniyet Müdürlüğü Yabancılar Şubesi’ne başvuruda bulundum. Ben eşimin ceza parasını ödeyip, kimlik için başvuru yapmak istiyorum. Bu sefer orada bana dediler ki ’sizin cezanız olmuş 8 bin lira.’ Dedim ki ne yapacağız devletimiz bize yol göstersin, bu parayı ödeyelim ama toplu ödeyemiyorum dedim. Orada peşin dışında ödemenin olmadığını söylediler. Param yok işte yani nasıl ödeyim. Hanım çalışmak istese oturma izni yok çalışamıyor. 5 yabancı dil biliyor ancak çalışamıyor. O dönemde parayı ödeyemedik. En son geçtiğimiz Ekim ayında Yalova’ya arkadaşın düğününe gitmek için yola çıktık. Yolda kimlik kontrolünde, polis ekipleri eşimin vizesi olmadığını, ceza parası olduğunu, bunları ödememiz gerektiğini, ödeyemezsek eşimin sınır dışı edileceğini söyledi. Ben ’2 çocuğumuz var, bu çocuklar ne olacak’ dedim. Hepimiz kimlikliyiz. Biz kaçak, göçek insanlar değiliz. Yerimiz, yurdumuz, adresimiz belli. Bu işin çıkar yolu yok mu dedik ama tek yolun 12 bin lirayı ödememiz olduğu söylendi. Ödeyemediğimiz için eşim sınır dışı edildi” dedi.

    Yaklaşık 20 gündür eşinin Moldova’da olduğunu dile getiren Özışık, “Bu konuyla ilgili çeşitli yerlere başvuru yaptım. AK Parti İl Başkanlığı’na, Cumhurbaşkanlığı sitesine yazı yazdım oralardan haber bekliyorum. Sosyal medyadan birçok yere paylaşım yaptık. Biz eşimizi, annemizi istiyoruz. Getirmelerini istiyoruz. Biz bu borcu ödeyeceğiz zaten ama bize kolaylık sağlansın yeter ki” şeklinde konuştu.

    “Annemi çok özledim Başbakanım”

    5 yaşındaki Yüsra ise annesinin getirilmesini isteyerek, “Annemi çok özledim Başbakanım. Sizi çok seviyorum. Başbakanımızdan annemi istiyorum” dedi.

    6 yaşındaki Tahir ise annesini özlediğini belirterek, “Ben annemi görmeyi istiyorum. Onu özledim. Onu seviyorum. Yetkililerin annemi getirmesini istiyorum” diye konuştu.

  • Öz Finans-iş Sendikası, Şehit Annelerini Unutmadı

    Öz Finans-İŞ Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu, “Canınızı feda ettiğiniz istiklaliniz, bayrağınız, vatanınız ve mukaddesatınız ise işte o zaman o ölüm ölümden öteye bir değer olur” dedi.

    Öz Finans-İŞ Sendikası ve Hak-İŞ Sendikası, Ankara Crowne Plaza’da düzenlediği törenle şehit annelerine “Yılın Annesi” ödüllerini takdim etti. Düzenlenen törende Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener, AK Parti Çorum Milletvekili Salim Uslu, AK Parti Düzce Milletvekili Ayşe Keşir, AK Parti Ankara Milletvekili Jülide Sarıeroğlu, AK Parti Malatya Milletvekili Öznur Çalık, AK Parti Ankara Milletvekili Lütfiye Selva Çam ve AK Parti Ankara Milletvekili Mehtap Toruntay yer aldı. Düzenlenen törende konuşan Öz Finans-İŞ Sendikası Genel Başkanı Ahmet Eroğlu, “Vatanınız yoksa açlık, yokluk ve yoksulluk var demektir. Hürriyetin kısıtlanması hayallerin, umutların sönmesi demektir. Okul yok, ekmek yok, kısacası dünyada iken mezara girmek ve ölmek demektir. Ölüm bütün faniler için, bütün mahlukat için yani yaratılmış her şey için kaçınılmaz bir sondur. Bütün ölümler acıdır ve kalbimiz acıtır. Ancak canınızı feda ettiğiniz istiklaliniz, bayrağınız vatanınız ve mukaddesatınız ise işte o zaman o ölüm ölümden öteye bir değer olur” şeklinde konuştu.

    “BÜTÜNLÜĞÜMÜZ İÇİN ÇOCUKLARINI FEDA EDEN ANNELER ELİ ÖPÜLESİDİR”

    Cumhurbaşkanı Başdanışmanı İhsan Şener, tüm şehit annelerinin eli öpülesi olduğunu belirterek “Ben annemi yitireli 23 yıl oldu. Allah bütün annesini yitirenlere sabır ve onlara rahmet eylesin; ama vatan için, millet için, istikbalimiz için, geleceğimiz için, torunlarımız için, birliğimiz, bütünlüğümüz için çocuklarını feda eden anneler gerçekten eli öpülesidir. Dünyada bir dengesizlik var. Bu dengesizliğin temelinde, sefaletin ve açlığın temelinde, göçlerin temelinde yatan gerçeklik dünyadaki fakirleri doyuramamamız değildir. Dünyadaki zenginleri doyuramadığımız için durum böyledir” diye konuştu.

    Programda, şehit Nurettin Sevimli’nin eşi Necla Sevimli, şehit Kenan Ceylan’ın annesi, 17 Şubat’ta Merasim Sokak’ta gerçekleştirilen terör saldırısında şehit olan Mevlüt Öksüzoğlu’nun kızı Ayşegül Öksüzoğlu ve Şehit Uğur Alpsoy’un eşi Başak Aksoy “Yılın annesi” ödülüne layık görüldü.

  • (Özel Haber)“anne” Diyemeyen Engelli Çocukların Hediyeleri Annelerini Ağlattı

    Kocaeli’de engelli öğrencilerin kendi elleriyle hazırladıkları hediyelerle yaptıkları Anneler Günü kutlaması, hediyelerini alan anneleri gözyaşlarına boğdu.

    Kocaeli’nin Başiskele ilçesinde bulunan Özel Atlantis Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’nde eğitim alan engelli öğrenciler, kendi elleriyle yaptıkları Anneler Günü hediyeleri ile annelerine sürpriz yaptı. “Veli toplantısı yapılacak” duyurusuyla merkeze çağrılan ve engelli çocuklarının yaptığı sürprizle hediyelerini alan anneler ise gözyaşlarını tutamadılar. Aralarında halen “Anne” diyemeyen öğrencilerin hazırladığı hediyeleri alan anneler ise uzun süre çocuklarına sarılarak ağladılar.

    BİR HAFTA ÖNCESİNDEN HAZIRLIKLARA BAŞLADILAR

    Anneler gününe bir hafta kala eğitmenlerinin yardımıyla hediye hazırlığına başlayan engelli öğrenciler, zaman zaman zorluk çekseler de hediyelerini tamamladılar. Tamamen kendi el emekleriyle hazırladıkları kokulu sabunlar ve mıknatıslı çerçeveleri süsleyen engelli öğrenciler, daha sonra anneler gününü beklemeye başladılar.

    VELİ TOPLANTISI BAHANESİYE GELEN SÜRPRİZ

    Anneler gününde “Veli toplantısı” duyurusuyla engelli anneleri Özel Atlantis Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi’ne davet edildi. Anneler Günü’nde rehabilitasyon merkezine gelerek eğitmenlerle toplantıya başlayan anneler, çocukları hakkında bilgi alırken beklemedikleri bir sürprizle karşılaştılar. Bir anda toplantı odasının kapısını açarak ellerindeki el emeği hediyeleriyle annelerine giden engelli öğrenciler, annelerini sarılarak hediyelerini verdiler. Çocuklarından beklemedikleri bir hediye aldıklarını söyleyen veliler ise uzun süre çocuklarına sarılarak ağladılar.

    “ÖMÜR BOYU SAKLAYACAĞIM BİR HEDİYE”

    Hiç beklemedikleri bir sürprizle karşılaştığını söyleyen engelli annesi Yonca Biricik, “Çok duygulandım, çok hoşuma gitti. Hayatımda aldığım en güzel hediye oldu benim için. Ömür boyu saklayacağım bunu. Hayatımda oğlumdan ilk defa hediye alıyorum. Çok şık bir hediye. İnanın eser diyebilirim” dedi.

    “KENDİ HEDİYESİNİ VERMESİ PAHA BİÇİLEMEZ”

    Özel bir çocuktan hediye aldığı için çok duygulandığını söyleyen bir başka engelli annesi Nimet Erkoç ise, “Özel bir çocuktan, anneler gününe özel bir şey yapıp alınması, Anneler Günü’nü onunla kutlamak ayrı bir gurur anı. Çok mutlu oldum. Özel bir çocuk, yapabilecekleri belli. Yapamayacakları çok daha belli. Ama kendini geliştirip, bir şeyler yapıp da kendi el emeği ile yapıp kendi getirip vermesi dünyada paha biçilemez bir şey. Daha önceden de hediye aldım ama aldığım en büyük hediye bu gündü, oğlumdan olan hediye. Normal çocuklar da el emeği hediyeler hazırlayıp veriyor ama özel çocukların hazırladığı hediyeler daha farklı. Özel annelerin anlayabileceği bir şey” diye konuştu.

    “HER GÜN İLK KEZ ‘AGU’ DEMİŞ GİBİ MUTLU OLUYORUZ”

    Çocuğunun bir kelime dahi söyleyemeden geldiği merkezde hızlı bir şekilde ilerleme gösterdiğini söyleyen Erkoç, “Zaman geçtikçe oturup kalkmayı, öğrenmeye başladıkça birçok şey yoluna girdi. Kelime kurmaya başladı. Her dediği hecede ya da olumlu davranışında çok mutlu oluyoruz. Her gün il defa bir şey söylüyormuş, ya da bebek ilk defa yürüdüğünde ya da bir ‘agu’ yaptığı zaman duygular nasıl oluyorsa, her çıkarttığı kelimede ya da olumlu davranışta biz o duyguyu tekrar tekrar yaşıyoruz” şeklinde konuştu.

    “EN ANLAMLI HEDİYE”

    Aldıkları hediye ile ne kadar mutlu olduklarını ancak özel çocuk sahibi annelerin anlayabileceğini söyleyen Asiye Okutansoy da, “Allah’ım engeline rağmen bir evlat bahşetti, dolayısıyla benim için en anlamlı hediye bu oldu. Buzdolabımıza asacağız, resmimizi de içerisine yapıştırıp” ifadelerini kullandı.

    “ANNELERİN GÖZLERİNDEKİ IŞIĞI GÖRMEK MUTLU ETTİ”

    Hazırlanan sürprizle hem anneleri hem de engelli çocukları mutlu etmek istediklerini belirten Çocuk Gelişim ve Eğitim Uzmanı Arzu Güçlü, şöyle konuştu:

    “Bugün çocuklarımız için annelerini hazırlık yaptık. Aslında bir hafta önce başladık. Sınıflarda kalıplara bir şeyler döktüler, yapıştırdılar, küçük de olsa hepsi ucundan birazcık dokundu. Bugün de onları verdik annelerine. Çocuklarımız özel gereksinimli olduğu için ‘Anne’ bile diyemiyor bazıları aslına bakarsanız. Ama bugün aralarında çok güzel bir etkileşim oldu. Hediyelerini götürdüler annelerini verdiler, annelerin gözlerindeki ışığı görmek hepimizi çok mutlu etti. Aslında amacımız zaten buydu. Atlantis olarak bütün annelerimizin, öncelikle özel gereksinimli çocuk annelerimizin, sonra bütün annelerin Anneler Günü’nü kutluyoruz.”

    Düzenlenen sürpriz kutlamanın ardından aldıkları hediyelerle toplu hatıra fotoğrafı çekilen anneler, daha sonra çocuklarını alarak evlerine döndüler.

  • 4 Yıldır Kayıp Olan Annelerini Arıyorlar

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde kız kardeşini ziyaret ettikten sonra tekrar eve dönmeyen Hanife Karacehennem’den 4 yıldır haber alınamıyor. Songül ve Muzaffer Karacehennem kardeşler, 4 yıldır kayıp olan annelerinin bulunmasını istedi.

    Zonguldak’ın Ereğli ilçesinde oturan Hanife Karacehennem, 4 yıl önce Ereğli ilçesine bağlı Abdi köyündeki kız kardeşini ziyaret etmek için yanına gitti. Kız kardeşini ziyaret ettikten sonra bir daha eve dönmeyen Karacehennem’den 4 yıldır haber alınamıyor. Hanife Karacehennem’in oğlu Muzaffer ve kızı Songül, annelerinin kaçırılmış olabileceğini belirterek, endişe içinde olduklarını söylediler. 14 Temmuz 2011 tarihinde annesinin kaybolduğunu ifade eden Muzaffer Karacehennem, annesinin Abdi köyünde oturan teyzesinin yanına gittikten sonra bir daha eve dönmediğini dile getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan yardım isteyen Karacehennem, “Annem için Allah rızası için bize yardımcı olmasını istiyorum. Ben Cumhurbaşkanımızın kapısına kadar gittim, Başbakanımızın kapısına kadar gittim. Bizim annemiz 2011 yılında kayboldu. Siz bizim devlet başkanımızsınız Allah rızası için annemin bulunması için elinizden ne geliyorsa yardımcı olun. Biz zor durumdayız. Annemizin bulunmasını istiyoruz. Annem beni duyuyorsan ne olursun Allah rızası için eve dön. Biz sana bir şey yapmadık. Hiçbir sıkıntımız yoktu. Kim kaçırdıysa annemi de bıraksınlar en azından annemizi görelim, başka bir şey istemiyorum” dedi.