Etiket: Anlattı

  • Başkan Hürriyet, çocuklara yönelik çalışmalarını anlattı

    Başkan Hürriyet, çocuklara yönelik çalışmalarını anlattı

    Ortaokul 5. sınıf öğrencisi, çocuklara yönelik çalışmalar hakkında İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet ile röportaj yaptı.

    İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, röportaj yapmak için ziyaretine gelen İzmit Ortaokulu 5. Sınıf öğrencisi Sadi Taha Umurdağ’un sorularını yanıtladı. Başkan Hürriyet, İzmit’in geleceği ve çocuklara yönelik çalışmaları ile alakalı fikirleri ve yapılan çalışmalar hakkında Umurdağ’a bilgiler verdi. İzmit Belediye Başkanı Fatma Kaplan Hürriyet, ziyaretin ardından Sadi Taha Umurdağ’a, Ulu Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Nutuk kitabını hediye etti.

  • Boşandığı eşi tarafından ölümle tehdit edildiğini iddia eden Sibel Aslan yaşadığı acıları anlattı

    Boşandığı eşi tarafından ölümle tehdit edildiğini iddia eden Sibel Aslan yaşadığı acıları anlattı

    Kayseri’de Sibel Aslan, boşandığı eşi tarafından ölümle tehdit edildiğini belirterek yetkililerden yardım istedi. Aslan, 5 yıllık evliliği sürecinde sürekli şiddet gördüğünü, çocuğu için dayanmaya çalıştığını ama en sonunda dayanılmaz bir hal aldığında boşanmış olmasına rağmen kurtulamadığını ifade ederek “Oğlumla güzel bir hayat yaşamam için bu adamın bana ayak bağı olmamasını istiyorum” dedi. Aslan’ı ölümle tehdit ettiği iddia edilen eksi eşi Onur D. ise suçlamaları kabul etmedi.

    Kayseri’de Sibel Aslan, boşandığı eşi Onur D.’nin kendisine şiddet uygulayarak, ölümle tehdit ettiğini belirterek, sosyal medya aracılığıyla yardım istedi. Onur D. ile 6 yıl önce evlenen, 5 yıl evli kalan ve şiddetli geçimsizlik nedeniyle geçen yıl boşanan Aslan, “Arkamda gözü yaşlı bir evlat bırakmak istemiyorum. Bir kadın cinayetinin haberi olmak istemiyorum. Ben ölmeden sesim olun” ifadelerini kullanarak sesini duyurdu. Hiçbir kadının hak etmediği şekilde şiddet gördüğünü söyleyen Sibel Aslan, İHA’ya yaptığı açıklamada, “Sosyal medyaya yansıdıktan sonra neler yaşandığını anlatayım. Dün gece bir gözaltı oldu ve şahıs adliyeden elini kolunu sallayarak geziyor. Biz evleneli 6 yıl oldu, 2014 yılında evlendik ve 5 yılın sonunda kendisinden boşandım. Son 1 yıldır da ayrı yaşıyoruz ama kendisi hala bu durumu kabullenememekte. İlk şiddeti evlendikten 2 ay sonra görmeye başladım. Hem fiziki, hem de sözlü her türlü şiddeti kendisi bana yaşattı. Hepsi de oğlumun gözünün önünde yaşandı ve zaten hamileyken de her türlü şiddete maruz kaldım kendisi tarafından. Çocuğun aklı yetiyor şu an 5 yaşında ve bu yaşına kadar benim yaşamış olduğum tüm şiddete kendisi şahit olmuştur. Bu yüzden de babasından korkan bir çocuk. Şöyle örnek vereyim mesela, eve gelirken neden ekmek almadın ben mi alacağım der ve beni dövmeye başlardı. Ya da hiç unutmadığım dayak sebeplerinden bir tanesi de ilk hamile olduğum zamanlarda annesini aradım ve canım kıymalı çekiyor, fırın da yanınızda, siz fırına 2 tane sipariş verin, ben de Onur’a söylerim o da gelirken alır dedim. Annesi de arıyor ‘ben senin eşinin hizmetçisi miyim?’ diyerek ve eve gelip annem senin kölen mi, diyerek beni dövmeye başladı. Ben o zamanlar 2-2,5 aylık hamileydim. Çok saçma ve gereksiz, hiçbir kadının hak etmediği konulardan ben defalarca kez dayak yedim” dedi.

    Aslan, şiddet yüzünden ameliyat olduğunu ve sonrasında boşandığını söyleyerek, “Her defasında bir yerimi kırıyordu ya da benim bir yerlerim sürekli mor ya da incinmiş oluyordu. Hamileyken düşük tehlikem vardı. Bu şekilde sürekli zarar gördüm ve en son verdiği zarar da zaten elmacık kemiğimi kırdı. Ondan dolayı ben bir ameliyat geçirdim. 60 kiloydum, 40 kiloya kadar düştüm. Bu süreçte ben evladım için ayakta durdum bir şekilde ve boşanmaya şu şekilde karar verdim. Dedim ki, Sibel sen evladın babasız büyümesin diye bu acıyı çekiyorsun ama sana bir şey olursa zaten bir tarafı eksik büyüyecek. O zaman bir tercih yapman gerekiyor, ya babasız büyüyecek ya da annesiz büyüyecek. Annesiz büyümesin de babasız büyüsün, diye karar verdim. Ameliyattan 1 hafta sonra da kendisine boşanma davası açtım ve aynı gün de boşandım kendisinden” ifadelerini kullandı.

    Boşanmadan sonra bu durumu eski eşinin kabul etmediğini söyleyen Sibel Aslan, sözlerine şu şekilde devam etti:

    “Boşanmadan sonraki tehditler de kendisi kabullenemediğinden dolayı oldu. Ben artık kendisine şans vermek istemiyorum çünkü aynı şeyleri, aynı senaryoları yaşayacağız farklı şeyler değil. Kendisi kafasında madde bağımlılığından dolayı farklı şekilde yorumluyor. Benim hayatımda birinin olduğunu, bundan dolayı kendisine şans vermek istemediğimi ve o kişiyi de bulmak için benim sosyal hesabımdaki tüm erkek arkadaşlarıma tek tek yazıyor. Sizin onunla bir birlikteliğiniz var mı? Nesi oluyorsunuz? Nasıl tanıştınız? gibi bel altı olan her şeyi arkadaşlarıma sormuş ve ben artık bundan dolayı utanıyorum. Arkadaşlarım ‘Sibel eski eşin yazdı bizi tehdit ediyor’ diyor, hatta birkaç arkadaşımın dükkanını basmış ve tehdit etmişler. Bunlar dışında da bana sardı, ‘sen benim hala namusumsun’ düşüncesinde. Halbuki ben öyle değilim, biz ayrılalı 1 sene oldu. ‘Sen bana ihanet ettin’, ‘sen namussuzsun’ gibi şeylerden dolayı dedi ki ‘seni öldüreceğim, sen bunu hak ediyorsun’. Yetkililerden bu adamın gerekli cezayı alması için tutuklanmasını ve cezaevine girmesini, benim de oğlumla güzel bir hayat yaşamam için bu adamın bana ayak bağı olmamasını istiyorum. Bunu da yapacak tek kişinin yetkililer olduğunu düşünüyorum. Bir an önce gerekli işlemler yapılsın ve bu adam hak ettiği yere gitsin.”

    “Kimsenin olayın iç yüzünü bilmeden yargılamasını istemiyorum”

    Cep telefonu ile çektiği video ile İhlas Haber Ajansı’na açıklamalarda bulunan Onur D. ise attığı mesajları o anlık sinirle attığını ve aile içi sorunlara dair evrakların resmi mercilerin elinde bulunduğunu savundu. Onur D., “Cani olarak algı oluşturulan insan maalesef benim. Şu anda yoldayım. Devletimizin koymuş olduğu bir şart var. Hem kendi iyiliğim için, hem de herkesin iyiliği için gerekli olan neyse adli mercilerde sonuçlanmıştır. Böyle bir durumla karşı karşıya kaldığım için çok üzgünüm. Olayın aslı göründüğü gibi değildir. Herkes sosyal medyada istediği gibi yargılar gibi bir durum var bizim ülkemizde. Ben bu açıdan çok üzgünüm. Evet bizim eksikliklerimiz de var. Attığımız mesajlar kötü mesajlar. Bana yakışmayan mesajlar. O mesajların sebebi eski eşimin 3-4 kişiyle farklı şekilde yazışmalarından, tanışma faslından kaynaklandığı için. Kısa süreliğine kızgınlık sebebi ile oluşan bir durumdu. Sosyal medyada attığı fotoğraftaki kan resmi de bir buçuk ay kadar önce benim aracımın dikiz aynasına vurmamdan kaynaklı elim yara aldı. Bu resmi olarak emniyette de var, benim hastane raporlarım da mevcut. Şu an hala kan örnekleri mevcut. Bunları yapacak karakterde olmadığımı büyüklerimiz tespit ettiler. Doğru her zaman ortaya çıkacak. Ben hatasızım demiyorum. Hatasız kimse olamaz ama tek taraflı yargıda kimsenin bulunmasını istemiyorum. Şunu da belirtmek isterim ki, sadece konu bu değil. Konu içinde özel sebepler de var. Kayıtlarımız da mevcut, şahitlerimiz mevcut. Yaşayan insanlar şu an da hala hayattalar. Onlar da araştırılsın. Bana söylenilenler bunlar. Bunları ben sabah adliyede görüştüm ve ifademde belirttim. Ayrıca bunlar açıklanacak durumlar değil, bunu da ayrıca özellikle belirtmek isterim ki, aile yapısında olmayacak durumlar, yazışmalar vesaire şeyler var ve bunlar şu anda elimde. İfademi de verdim ve resmi makamlar da gördü. Bunlardan utandığım için medyaya yansıtmak istemiyorum. Bunu da söylemiş olayım” dedi.

  • Kamil Aydın Erzurum’un sorunlarını anlattı

    Kamil Aydın Erzurum’un sorunlarını anlattı

    Yoğun mesaisine meclis çalışmalarıyla devam eden MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın vatandaşların sorunlarını meclis gündemine taşıdı.

    Geçtiğimiz günlerde Erzurum’da bir takım ziyaretlerde bulunan ve sorunları yerinde dinleyen MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın TBMM’de Erzurum’u ve Erzurum’un ihtiyaçlarını dile getirdi. Genel kurula hitaben gündem dışı konuşan ve Erzurum için atılması gerekilen adımları kürsüde dile getiren Prof. Dr. Kamil Aydın 5 konuyu meclisin takdirine sundu.

    MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın’ın Meclis Kürsüsünden dile getirdiği ve Erzurum başlığıyla ele aldığı konular ise şu şekilde;

    “Milletin vekilleri olarak iki yönlü bir sorumluluğumuz söz konusu. Birincisi ülkemizin ali menfaatlerini gerektiren bir takım meselelere ışık tutup, gündeme getirip çözüm önerileri sunmak; diğer sorumluluğumuz ise mensubu olduğumuz, seçildiğimiz bölgenin milletvekili olarak bölgenin birtakım sıkıntılarını yine burada milletin kürsüsünden ifade edip birtakım çözüm önerilerini talep etmek ve çözüm üretmeye çalışmaktır.

    İşte bu siyasi ve ahlaki sorumluluğumuzun gereği olarak ben de doğup büyüdüğüm yaşadığım ve birçok sıkıntısını bizatihi tanıklık ettiğim Dadaşlar diyarı Erzurum’un bir takım sıkıntılarını ifade etmek üzere huzurlarınızdayım. Yiğit, mert, ilkeli ve vefalı duruşun anlam bulduğu dadaşlığın tavır ve davranışlarına yansıtan Erzurumlular, bugüne kadar Erzurum’a yapılan her türlü yatırımın katkının farkında ve bu anlamda da gerekli teşekkürlerini şükranlarını sunmaktan hiçbir zaman imtina etmemektedir. Bu gerçekliğin de nezih ve açık ifadesi Sandıklara yansımıştır.

    “Sanayi teşvikleri kalıcı olsun”

    Bu bağlamda altı bölge teşvikleri kapsamında ilk defa anlamlı yerli sanayi yatırımlarıyla ilimiz karşılaşmıştır. Coğrafi ve iklim koşullarının imkânsızlığını imkâna çeviren bu kararlardan dolayı başta Cumhurbaşkanlığı makamı ve daha sonra özellikle Sanayi Bakanlığına ve emeği geçen herkese Erzurum adına şükranlarımızı sunuyor ve bu yatırımın kalıcı hale getirilmesi konusunda gereğini arz ediyoruz. Erzurum olarak biz turuncu bölgede kalmak ve teşviklerin sürdürülmesi en büyük arzunuz olduğunu ifade etmek isteriz.

    “Tünel ve geçitler bitirilsin”

    Öte yandan güney kuzey hattının merkezi olan şehrimizin bölgeler ile bağlantısını sağlayacak olan Ovit, dallıkavak, pirinkayalar ve Tekman tünelleri ve yol yapımlarının biraz bir an önce hızlandırıp tamamlanması en büyük isteğimizdir.

    “Hızlı tren Erzurum’dan geçsin”

    Bir beklentimiz ise Sivas’a kadar Sivas’tan da Erzincan’a kadar uzanan yüksek hızlı trenin artık Erzurum ve Kars’a kadar uzanması konusunda programın geliştirilmesi yine yoğun taleplerimiz içindedir.

    “Tarım ürünleri alımları hızlandırılmalı”

    Türkiye’nin büyük 4 coğrafyası olan Kadim kentimizin olmazsa olmaz diğer öncelikli bir kalemi de tarım ve hayvancılık İklim ve tabiat şartlarına rağmen o bölgede hala geçimini tarım ve hayvancılıktan geçindiren çiftçilerimiz var.

    Bu anlamda çok çeşitli bir ürün üretimi söz konusu değil. Buğdayımız çok organik olarak ürettiğimiz birkaç kalemi söz konusu. Çeşitlilik bakımın dar olan bölgemizde buğday, şekerpancarı, patates ve biraz da ayçiçeği üretilebilmekte Ürettiğini vermekte sorunlar yaşayan çiftçilerimize destek olunmasını ve çiftçilerimizin mağdur edilmemesi hususunu gündeminize getirmek ve çözüm beklentimizi yenilemek istiyoruz. Alımların bu anlamda hızlanması ve mağduriyetlerin giderilmesi gerekmektedir.

    Tarımla ilgilenen vatandaşlarımızın “Söylemez Barajı’nın bitirilmesi ve tarım sahalarına katkı sunması beklentisi de bu bağlamda yoğunluk kazanmış durumda.

    Ve doğalgaz

    Özellikle üzerinde durmak istediğim diğer önemli bir mesele de; Milliyetçi Hareket Partisi olarak 2017’ye bir kanun teklifi olarak verdiğimiz, özelde Erzurum’un genelde Doğu Anadolu Bölgesi’nin doğalgaz indirimine tabi tutulması konusudur. Ülkemizin en soğuk iklimine sahip olan bölgenin desteklenmesi gerektiğini ifade etmek gerekiyor. Erzurum halkını çok rahatlatacak olan doğalgaz indirimini dikkatinize çekmek istiyorum.”

  • Tunç Soyer 18 ayda neler yaptığını anlattı

    Tunç Soyer 18 ayda neler yaptığını anlattı

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, göreve seçildiği 31 Mart 2019’dan bugüne uzanan 550 günün hikâyesini anlattı. “Başka bir hayat mümkün” diyerek çıktıkları yolda kararlılıkla yürüdüklerini belirten Soyer, 2026 yılındaki Botanik Exposu’nun İzmir’de yapılacağının müjdesini de verdi.

    31 Mart 2019’da yapılan yerel seçimlerde yüzde 58’in üzerindeki oy oranıyla tarihi bir başarı elde eden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, görevdeki ilk 550 gününün değerlendirmesini kentin farklı kesimlerinden temsilcilerin davet edildiği bir toplantıyla yaptı. Ahmed Adnan Saygun Sanat Merkezi’nde “İzmir’de Başka Bir Hayat Mümkün” başlığıyla düzenlenen toplantı pandemi önlemleri nedeniyle seyreltilmiş oturma düzeniyle yapıldı. Başkan Soyer, 9 ana başlık altında yaptığı sunumda hayata geçirilen demokratik yerel yönetim uygulamalarını, tarımı kalkındırmaya yönelik çalışmaları, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmaya, istihdamı geliştirmeye yönelik sosyal projeleri, doğa dostu icraatları, ulaşım alanında atılan adımları, pandemi sürecindeki dayanışma odaklı kriz yönetim modelini, kentsel altyapı yatırımlarını, kültür ve sanat alanındaki çalışmalarla İzmir’i dünya kenti haline getirmeyi hedefleyen atılımları anlattı.

    Demokrasinin 550 günü

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, seçim kampanyası sürecinde “üç cemre” başlığı altında özetlediği İzmir vizyonuna atıfta bulunarak başladığı sunumda seçimin ardından en az oyu aldığı Kiraz’ın Dokuzlar köyüne ziyaretini hatırlattı. İzmir’deki temel çıkış noktalarının şehrin yerelden kalkınma mücadelesini büyütmek, refahı artırmak ve adil dağılımı sağlamak olduğunun altını çizen Başkan Soyer şunları kaydetti:

    “İzmir’de bir kent koalisyonu kuracağız ve herkesi dinleyeceğiz demiştik. Bu vaadimizi yerine getirirken, İzmir’deki sivil toplum kuruluşlarıyla ve meslek odalarıyla düzenli toplantılar yapıyoruz. Her kesimin taleplerini dinleyerek politikalar üretiyoruz. Merkeze uzak mahallelerimize gidip muhtarlarla toplantılar düzenliyoruz. Seçimlerde vaat ettiğimiz gibi, Seyyar Makam aracıyla Belediye bürokratlarımızla birlikte özellikle arka mahallelere gidiyoruz. Muhtarlara ve vatandaşa dokunma imkanı buluyoruz, talepleri yerinde dinleyip sorunları hızla çözmek için hemen belediye ekiplerimizi yönlendiriyoruz.”

    İzmir’de başka bir tarım

    Başkan Tunç Soyer, geride kalan 550 günlük sürede İzmir tarımını çeşitlendirmek ve ürünlerin satışını desteklemek için birçok adım attıklarını belirterek şunları kaydetti:

    “Köylerin mahalle statüsüne geçmesiyle, Türkiye tarımı toplumun hiçbir kesiminin inkar edemeyeceği bir düzeyde zarar gördü, örselendi. Biz, hem bu büyük adaletsizliğe son vermek, hem de İzmir ekonomisine güç kazandırmak için başka bir tarım mümkün diyoruz.”

    Başka Bir Tarım Mümkün vizyonunun, dört temel ilkeye dayandığını belirten Başkan Soyer, şöyle konuştu:

    “Birincisi yerli tohuma ve yerli hayvan ırklarına sahip çıkmak. İkinci ilkemiz, ürünlerimizi işlemek ve katma değerini yükseltmek, markalaştırmak. Üçüncüsü bir araya gelerek güçlenmek, yani kooperatifleşmek. Çünkü küçük üreticinin hayatta kalabilmesi için bir araya gelmesi ve haklarını birlikte savunması şart. Son konumuz ise ürünü, ulusal ve uluslararası piyasada pazarlamak. Bu noktada Belediye şirketimiz İZFAŞ, yaşamsal bir önem taşıyor. Markalaşma, e-ticaret ve ihracat konularında tecrübesi olmayan küçük üreticilerimizi, fuarlarımız ile dünyaya açıyoruz.”

    35 özel tasarımlı park geliyor

    Başkan Soyer, doğaya dair politikalar üretmenin ve uygulamanın yerel yönetimlerin de asli görevlerinden biri kabul edildiğini belirterek bu kapsamda yaptıkları çalışmaları ise söyle özetledi: “Yaşayan Parklar adını verdiğimiz çok özel 35 parkı, şehrin çeperindeki Meles Vadisi, Gediz Deltası, Yamanlar Dağı ve Yarımada’da Olivelo Alanı’ndan başlamak üzere tüm il geneline yayıyoruz.”

    Kişi başına 30 metrekare yeşil alan

    Yeni stratejik planla yeşil altyapıyı, yeşil alanların artırılmasını, en temel altyapı önceliklerinden biri kabul ettiklerini dile getiren Soyer, “Bu doğrultuda, İzmir’de kişi başına düşen yeşil alan miktarını iki kat arttırmak; 16 metrekareden 30 metrekareye çıkarmak için tüm teknik çalışmaları tamamladık. Avrupa Kalkınma Bankası’ndan alınan hibeyle hazırladığımız Yeşil Şehir Eylem Planımız, bu yılın sonunda Belediye Meclisimize sunulacak ve yeşil altyapıyla ilgili pek çok yatırımımızı da hızlandıracak” dedi.

    Arka sıradakiler için “Acil Çözüm”

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, her türlü ayrımcılık ve nefret söylemiyle mücadele ederek bir arada yaşamı teşvik ettiklerini, barış ve insan hakları kültürünün şehrin her köşesine yayılmasını sağlamak amacıyla Kentsel Adalet ve Eşitlik Şube Müdürlüğü’nü kurduklarını söyledi. Değişimin sırrının İzmir’in arka mahallelerindeki sorunları görmek ve dinlemek olduğunun altını çizen Soyer, “Arka mahallelerdeki sorunları yerinde tespit edip ihtiyaçlarına kısa sürede cevap verebilmek için Acil Çözüm ekipleri oluşturduk. Ekiplerimizle birlikte bu mahallelere gidip dinliyoruz ve sorunları en hızlı şekilde çözüyoruz. Acil çözüm ekibi, hem belediyenin iş yapma hızını artırıyor, hem de tüm İzmirliler arasındaki bağları güçlendiriyor” diye konuştu.

    Ulaşımda dev adımlar

    Başkan Soyer, yüzde 12’lik kısmı tamamlanmış halde devraldıkları Narlıdere Metro inşaatını 125 Milyon Euro yatırım ile yüzde 65 tamamlanma oranına getirdiklerini belirterek şunları kaydetti:

    “Sadece kendi kaynaklarımızla 11,2 km metroyu söz verildiği tarihte, vaktinde bitireceğiz. Temmuzda Metro tünelini açıp bitirmiş olacağız. Türkiye tarihinin en uygun maliyetiyle, en hızlı inşa edilen bu metroyu 2022’de İzmirlilerin kullanımına sunacağız. Uzun zamandır mücadelesini verdiğimiz ve İzmir tarihinin en büyük yatırım projesi olan Buca Metrosu’nu hayata geçirme yolunda çok ilerledik. İlk iş olarak uluslararası finans kuruluşlarından yatırım fırsatları doğurmak için yoğun bir çalışmaya girdik. Çiğli Tramvay hattımızın yapım ihalesini iki hafta içinde, 5 Kasım 2020’de gerçekleştiriyoruz. 11 kilometrelik Çiğli Tramvayı, Karşıyaka Tramvayı’nın devamı niteliğinde ve 14 istasyondan oluşuyor. Çiğli tramvayı 2023 yılında hizmete girecek. İzmir’i, demir ağlarla örüyoruz. Otobüs filosunun üçte birini yeniledik. 451 yeni otobüs aldık. Bu alımla ülke genelinde 2020’de tek kalemde gerçekleşen en büyük otobüs ihalesine imza attık. Avrupa’nın en genç deniz filosuna sahip olan İZDENİZ, yeni gemilerle güçlenmeye devam ediyor. Ağustos ayında sefere başlayan Fethi Sekin Arabalı Vapuru’ndan sonra Uğur Mumcu Arabalı Vapuru da filoya dahil olmak için gün sayıyor. İzmir Bisiklet ve Yaya Eylem Planı’nı hayata geçiriyoruz. İzmir’de kent içi bisiklet altyapısını güçlendiriyor, bisikleti toplu taşıma araçlarıyla entegre ediyoruz.”

    Kriz belediyeciliği

    Göreve gelir gelmez Toplum Sağlığı Dairesi Başkanlığı’nı kurduklarını söyleyen Başkan Soyer, pandemi koşullarına göre çok hızlı bir kurumsal yenilenmeyi hayata geçirerek Türkiye’de örneği olmayan bu uygulamaya “Kriz Belediyeciliği” adını verdiklerini dile getirdi. Başkan Soyer, pandemi başlar başlamaz doktorlardan, sağlıkçılardan, akademisyenlerden oluşan bir bilim kurulu kurduklarını vurgulayarak şöyle devam etti:

    “Halkın Bakkalı’nı, Askıda Kitap’ı, Askıda Fatura’yı tüm İzmirlilerle birlikte hayata geçirdik. Pandemi döneminde uzaktan eğitimde; evinde internet ve bilgisayarı olmayan öğrencilerimiz için belediyemiz imkânlarını seferber etti. Belediye tesislerimizi eğitim merkezlerine dönüştürdük. Ayrıca interneti olmayan 20 bin öğrenciye 4 GB internet, 3 bin öğrenciye de tablet dağıtıyoruz. İzmir Büyükşehir Belediyesi Covid-19 salgınıyla mücadelede vatandaşların maskeye ücretsiz erişimini kolaylaştırmak için, maskematik uygulamasını başlatan ilk belediye oldu. Pandemide ürettiğimiz çözümlerle sadece Türkiye’ye değil dünyaya da ilham verdik.”

    Yaşam kalitesi artıyor

    Seçim kampanyası döneminde dile getirdiği rekor asfalt yılları yaşanacağına yönelik söylemini hatırlatan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Hem ana arterlerde hem kent içindeki caddelerde çok özenli bir çalışma yürütüyoruz. İZBETON ekiplerimiz trafik yoğunluğunun büyük ölçüde azaldığı salgın sürecinde kentin dört bir yanında asfalt serimi, parke kaplama, kilit taş döşeme işlerini yoğunlaştırdı. Türkiye’de en fazla köy yolu yapan belediyeyiz” dedi. Başkan Soyer, Yeni Otogar projesinin uluslararası bir mimari proje yarışmasıyla belirlendiğini sözlerine ekledi.

    Dünya kenti İzmir

    Kent refahını artırmak için, İzmir’in iade-i itibarının peşine düştüklerini söyleyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Soyer, “Dünya ile kurduğumuz bağ sayesinde hem ekonomik, hem kültürel, hem sosyal alışverişlerimizi artırıp İzmir’de daha zengin bir hayat inşa ediyoruz” dedi. Başkan Soyer, hem turizm hem de ekonomik ilişkiler için kurulan Moskova ve Brüksel ofislerinin işlemlerinin tamamlandığını belirterek şunları kaydetti: “Çin, ABD ve Almanya tanıtım ve ekonomik işbirliği ofislerimiz de pandeminin yatışması ile hayata geçecek. Böylece İzmir’e hem turist hem yatırım çekeceğiz. Dünya’nın en önemli kültür etkinliklerinden birisi olan Dünya Belediyeler Birliği Kültür Zirvesini 2021 yılında İzmir’de düzenleyeceğiz. Dünya’nın önde gelen kültür üreticileri, sanatçıları, kanaat önderleri İzmir’e gelecekler, kentimizi kültürümüzü tanıyacaklar.”

    2026 Botanik EXPO’su İzmir’de

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, İzmir’in dünyaya tanıtılması açısından büyük önem taşıyan bir haberi de ilk kez toplantıda duyurdu. Soyer, “2026 Botanik EXPO’sunu İzmir’de düzenleyeceğiz. Botanik Expo kentimizdeki süs bitkileri sektörünü ateşlerken, kentimizin hem kalkınmasına hem de uluslararası tanınırlığına büyük katkı yapacak. Botanik Expo, 2030 Dünya Expo’suna giden yolda önemli bir kilometre taşı olacak” dedi.

    Toplantıya İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, eşi Neptün Soyer, kızları Duygu ve Defne’nin yanı sıra CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, CHP Parti Meclisi (PM) üyeleri Rıfat Nalbantoğlu ve Devrim Barış Çelik, CHP İzmir milletvekilleri Sevda Erdan Kılıç, Atilla Sertel ve Mahir Polat, CHP İl Başkanı Deniz Yücel, İyi Parti İzmir İl Başkanı Hüsmen Kırkpınar, Saadet Partisi İzmir İl Başkanı Mustafa Erduran, İzmir Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Mustafa Özuslu, İzmir Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Dr. Buğra Gökçe, ilçe belediye başkanları, fahri konsoloslar, meslek örgütlerinin ve sivil toplum örgütlerinin yöneticileri, İzmir’deki üniversitelerin rektörleri ve iş insanları katıldı.

    550 Gün Sergisi 31 Aralık’a kadar ziyaret edilebilir

    İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in sunumunun ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin 31 Mart 2019 tarihinden bu yana öne çıkan projelerinin kronolojik olarak sıralandığı sergi gezildi. Fotoğraf, görsel ve videoların bulunduğu 550 Gün Sergisi, 31 Aralık 2020 tarihine kadar ziyarete açık olacak.

  • KOMÜT sektörün sorunlarını anlattı

    KOMÜT sektörün sorunlarını anlattı

    Konya Müteahhitler Birliği Derneği (KOMÜT) Yönetim Kurulu, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’u ziyaret etti. Ziyarette sektörün sorunları dile getirildi.

    KOMÜT Başkanı Adem Bulut ve yönetim kurulu üyeleri, Meram Belediye Başkanı Mustafa Kavuş’u makamında ziyaret etti. Adem Bulut, “Önemli bir istişare toplantısı gerçekleştirdik. Sektörün sorunlarını kendisine ilettik. Gerekli adımların atılması hususunda ortak çalışmalarımız devam edecek. Başkanımıza teşekkür ederiz” dedi.

    Başkan Kavuş ise, “Ziyarette sektör temsilcilerinin belediyeler ile daha uyumlu çalışabilecekleri koşullar ve sorunların çözümü için atılacak adımları konuştuk. Katkılarından dolayı KOMÜT temsilcilerine teşekkür ederim” ifadelerini kullandı.