Etiket: anısı

  • Murat Dedeman’ın anısı Palandöken’i aydınlattı

    Murat Dedeman’ın anısı Palandöken’i aydınlattı

    Türkiye Kayak Federasyonu tarafından bu sene 17-20 Aralık tarihleri arasında düzenlenen Murat Dedeman FIS Cup Müsabakası öncesinde, Dedeman Turizm Grubu tarafından, Dedeman Palandöken Otel’de açılış kokteyli düzenlendi. Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Dedeman ve Dedeman Turizm Grubu Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Banu Dedeman’ın ev sahipliğinde düzenlenen kokteyle, il protokolünden ve iş dünyasından çok sayıda davetli katıldı.

    Turizm sektörünün gelişmesi ve Türkiye’nin kış turizminde markalaşmasında büyük katkıları bulunan, merhum Murat Dedeman’ın adına düzenlenen müsabaka öncesinde açılış kokteyli gerçekleşti.

    Rıfat Dedeman ve Banu Dedeman’ın ev sahipliğinde düzenlenen etkinliğe Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Semih Okyar, Erzurum Teknik Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bülent Çakmak, Türkiye Kayak Federasyonu Başkanı Ali Oto, Türkiye Kayak Federasyonu Başkan Vekili Fatih Kıyıcı, Gençlik ve Spor İl Müdürü Fuat Taşkesenligil, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı Erzurum İl Müdürü Recep Küçükece, Erzurum Kültür ve Turizm İl Müdürü Cemal Almaz, 3200 Ejder A.Ş. Genel Müdürü Selim Bağrıyanık ile Dedeman ailesinin yakın dostları katıldı.

    Açılış konuşmasında Dedeman Turizm Grubu Yönetim ve İcra Kurulu Başkanı Banu Dedeman şunları şöyledi; “Büyük bir gururla söylemek istiyorum ki, Palandöken’in, liderimiz Murat Dedeman’ın 1993 yılında bölgeye ilk otel yatırımı gerçekleştirmesiyle başlayan markalaşma süreci, onun geleceği gören vizyonuyla şekillendi ve bugünlere ulaştı. Merhum Murat Dedeman’ın o dönemde yaşanan tüm zorluklara rağmen yaptığı yatırımın bugün ulaştığı nokta gurur verici. Günümüze kadar devam eden yatırımlar sayesinde Palandöken Kayak Merkezi, sadece ulusal değil uluslararası pazarda da yer buldu. Bugün Palandöken, Dedeman markasının lideri Murat Dedeman’a karşı bir vefa örneği sunuyor. Onun hatırası adına gerçekleştirilecek Murat Dedeman FIS CUP müsabakası ve piste verilen ismiyle Murat Dedeman adının Palandöken’de yaşatılacak olmasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Buna öncülük eden tüm kurum ve kuruluşlara teşekkürlerimi sunuyorum.”

    Banu Dedeman’dan sonra söz alan Dedeman Holding Yönetim Kurulu Başkanı Rıfat Dedeman ise; “Alp Disiplini FIS Cup müsabakasının, bu sene ülkemizde, Palandöken’de düzenlenmesi ve müsabakanın kıymetli büyüğümüz Murat Dedeman’ın adı ile gerçekleşecek olmasından dolayı büyük onur duyuyoruz. Organizasyonun Murat Dedeman FIS Cup ismi ile düzenlenmesini sağlayan Türkiye Kayak Federasyonunun değerli yöneticilerine, teşekkürlerimi sunarım.” dedi.

    Rıfat Dedeman, “Uluslararası kayakçılar ile kayak tutkunlarını bir araya getirecek müsabakaya, yeni adıyla Murat Dedeman Pisti ev sahipliği yapacak. Bir vefa örneği göstererek piste Murat Dedeman isminin verilmesini sağlayan başta Erzurum Valiliği ve Erzurum Büyükşehir Belediyesi olmak üzere, Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası, Erzurum Ticaret Borsası gibi çok değerli kurumlara, Türkiye’nin ve Erzurum’un önde gelen sivil toplum kuruluşlarına şükranlarımı iletiyorum” dedi.

    Müsabakalara ev sahipliği yapacak olan 6B isimli piste, “Murat Dedeman Pisti” isminin verilmesi düşüncesini sahiplenerek hayata geçiren Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen de etkinlikte konuşma yaptı.

    Mehmet Sekmen: “Dedeman, Palandöken’de daima olmalı”

    Erzurum Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen şöyle konuştu. “Geçtiğimiz temmuz ayında aramızdan ayrılan ve bir dönem kayak federasyon başkanlığı görevini de üstlenen sevgili dostum Murat Dedeman, kimsenin yatırım yapmadığı bir dönemde Palandöken’e yatırım yaptı. Murat Dedeman’ın yaptığı bu yatırımlar hem şehir hem de bölge adına büyük bir anlam ifade ediyor. Bu nedenle Dedeman markası her daim Palandöken’de olmalıdır. Palandöken Kayak Merkezi’ni Konaklı Kayak Merkezi’ne bağlayacağız. Kayakçılar Palandöken’den Konaklı’ya kesintisiz kayabilecekler. Artan yatırımlarla bölgeyi hem yazın hem de kışın bir eğlence merkezi haline getirmeyi hedefliyoruz.”

    Kokteyl sonrası kayak hocaları nefes kesen meşaleli kayak gösterisi gerçekleşti. Murat Dedeman’ın yıllar önce yaktığı ateş, bugün Palandöken’i aydınlatmaya devam ediyor.

  • Vali Kaymak’ın 15 Temmuz Tunceli anısı şoke etti

    Samsun Valisi Osman Kaymak, Tunceli Valisi iken 15 Temmuz 2016’da darbe girişimi sırasında yaşanan terör baskını olayını anlatarak, “Karakol basan teröristler için bulunmayan bombalar, meğer İstanbul’da, Ankara’da kendi vatandaşlarımızın bombalanması için hazır tutuluyormuş” dedi.

    Son valiler kararnamesi ile Samsun Valiliğine atanan ve 4 Temmuz’da Samsun’da göreve başlayan Vali Osman Kaymak, 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüne kısa bir süre kala 15 Temmuz 2016’da yaşadığı ilginç olay hakkında açıklamalarda bulundu.

    15 Temmuz 2016’da Tunceli’de görev yapan Vali Kaymak, 15 Temmuz’da karakol basan çok sayıda teröristin bombalanması için Ankara’dan uçak istediğini ancak dönemin FETÖ’cü jandarma komutanı tarafından “Mühimmat bulunmuyor” cevabı aldığını söyledi.

    “Teröristler için bulunmayan bombalar, kendi vatandaşlarımızın bombalanması için hazır tutulmuş”

    15 Temmuz’da karakola saldıran teröristler için uçak istediğinde “mühimmat yok” cevabı aldığını belirterek açıklamalarda bulunan Samsun Valisi Osman Kaymak, “15 Temmuz darbe girişimi yaşandığı gün ben Tunceli Valisiydim. O gün bizim ilimize bağlı Nazımiye ilçesindeki Kılköy Karakoluna bir saldırı oldu. O saldırıda bombalı araçla ilçeye geldiler. Saldırı yapan teröristleri İHA’larla tespit ettik. 20-30 kişilik bir grup olduklarını gördük. Saat 16.00-17.00 şuan FETÖ’den içeride yatan o zamanın FETÖ’cü jandarma komutanı beni arayarak bölgede teröristlerin olduğunu söyledi. Ben de, ‘hemen uçak çağıralım’ dedim. ‘Çağırdık’ dediler. Sonra saat 18.30 civarında tekrar beni arayarak, ‘Sayın Valim, Ankara’da arıza varmış, mühimmat bulunamıyor, uçak gelemedi’ dedi. Ben de daha önceki isteklerimizde sürekli geldiği için herhalde gelir diye düşündüm. Saat 22.30 gibi İstanbul Boğaz Köprüsü’ne tanklar çıkınca biz de anladık ki Nazımiye ilçesinde karakol basan teröristler için bulunmayan bombalar meğer İstanbul’da Ankara’da kendi vatandaşlarımızın bombalanması için hazır tutuluyormuş. Maalesef ben buna şahit oldum” diye konuştu.

    “Uçaklar teröristleri bombalamayınca 70 kişilik terörist grup ilçeyi kuşatmaya geldi”

    Uçakların gelmemesiyle birlikte bir sonraki gün 70 kişilik terörist grubun Nazımiye ilçesini işgal etmeye geldiğini ifade eden Osman Kaymak, “Nazımiye ilçesine 2 defa terör saldırısı oldu. İkisinde de 2’şer şehit verdik. Karakolumuza çok ciddi bir şekilde saldırı gerçekleştirildi. Kılköy Karakoluna yapılan saldırıda bomba yüklü aracı geride karşıladığımız için şehit vermedik, 1 askerimiz yaralandı. Ertesi günü ise bizim vurmadığımız o teröristler gelip Nazımiye ilçesini tamamen işgal edecek şekilde ciddi bir saldırı yaptılar. 70 kişiyle geldiler. O gün de 1 şehit, 1 yaralı verdik. O gün görev yapan özel harekatçı kardeşlerim bunlara karşı çok ciddi bir mücadele verdiler. Biz o sıralarda o bölgede çok sayıda şehit verdik. Daha sonraki operasyonlarda da şehitler oldu. FETÖ nedeniyle kendilerine darbe vuramadığımız insanlar sana darbe vuruyor. O anlamda da 15 Temmuz’da bunu görmüş olduk” şeklinde konuştu.

    “Vatansever komutanlar göreve geldikten sonra 1 bombayla çok sayıda terörist etkisiz hale geldi”

    15 Temmuz sonrası FETÖ’cülerin ayrılmasıyla birlikte yapılan operasyonların çok etkili olduğunu vurgulayan Kaymak, şunları söyledi: “3 yıl görev yaptığım Tunceli’de, içimizdeki hainler ayıklandıktan sonra terörle mücadele konusunda çok yol aldık. Daha önceki olaylarda da yine teröristleri tespit etmiştik. Tespit ettiğimiz 19 nokta, gece 2 saat bombalandı maalesef 1 tane terörist vuramadık. 15 Temmuz’dan sonra vatansever komutanlarımız göreve geldikten sonra tek bir bombayla çok sayıda terörist öldürdük. 15 Temmuz sonra yapılan bombardımanlarda tek bir bombayla Kuru Deresi’nde 15 kişi, Kızıl Mescit’te 15 kişi, Ali Boğazı’nda 14 terörist etkisiz hale getirildi. 15 Temmuz sonrası her attığımız bombadan sonra 14-15 terörist etkisiz hale getirildi. DHCKP-C’nin dağ kadrosunun sığındığı sığınağı tespit ettik. Orada 12 DHKP-C’li teröristi öldürerek DHCKP-C’nin dağ örgütünün tamamını imha ettik. İçimizdeki birlik ve beraberliği muhafaza edersek, hainler aramızdan ayıklandığı zaman nasıl bir yol aldığımıza bire bir ben şahit oldum. Devletimizin terörle mücadelede sarf ettiği emekler çok fazla. Bizim çok ciddi manada askeri gücümüz var. Komandolarımız, İHA’larımız, uçaklarımız, helikopterlerimiz ve en iyi-etkili silahlar bizde mevcut. Hala teröristlerin gelip de şehir basması, şehit vermemiz kabul edilecek bir şey değildir. Ben bu konuyu onlarla sürekli tartışıyordum. Ama anladık ki içimizde hainler olduğu zaman maalesef bunlar sonuç vermiyor. Dede Korkut’un bir sözü var, ‘Hırsız evden ise kapı kilit tutmaz oğul.’ Şimdi hırsızlar ayıklandı, çok ciddi sonuçlar alınıyor.”

    Samsun Valisi Osman Kaymak, 15 Temmuz gecesi Samsun Cumhuriyet Meydanı’nda darbe girişimiyle ilgili etkinlik yapılacağını sözlerine ekledi.

  • Başbakan Yıldırım’ın güldüren Marmaray anısı

    Başbakan Binali Yıldırım, İhracat Zirvesi’nde anlattığı Marmaray’ın yapımıyla ilgili anısı zirveye katılanları kahkahaya boğdu.

    Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından Ekonomi Bakanlığı koordinasyonunda gerçekleştirilen İhracat Zirvesi 2016’da Başbakan Binali Yıldırım, 28 sektör temsilcisini dinledi. Zirvede sektör temsilcileri karşılaştıkları sorunları ve talepleri Başbakan Yıldırım’a iletme imkanı buldu. Zirvenin kapanış konuşmasında Başbakan Binali Yıldırım, “Türk insanı son dakika başarısıyla maruftur. Özel sektörümüzde böyle devlet de böyle” dedi.

    Başbakan Yıldırım, Marmaray’ın yapım aşamasında Japon firma yöneticileri ile arasında geçen diyaloğu da katılımcılarla paylaşınca salon kahkahaya boğuldu. Başbakan Yıldırım, “Marmaray inşaatını birebir yaşamış biri olarak, 2013 yılının başlarında ocak ayında Marmaray’ı Cumhuriyet’in 90 .yılında açmaya karar verdik. Oturduk 29 Ekim’de açalım dedik. Tabi herkes mosmor vaziyette. Çünkü açılış kontrata göre 2018 yılında. Türk-Japon ortaklarla değerlendirme yaptık. ‘29 Ekimde açıyoruz’ dedik. Japon, ‘2018 29 Ekim’e hazır hale getiririz’ dedi. Biz, ’Bu senenin 29 Ekiminden bahsediyoruz’ dedik. Adam ‘höh’ dedi havaya kalktı. Biz de ’Otur bakayım telaşa lüzum yok’ dedik. Japon, ’Yapamayız edemeyiz mümkün değil’ dedi. O zaman ’Sarayburnu’nda atla dedim siz alışıkısınız zaten’ Adamı bir türlü ikna edemiyoruz. Türk ortak da bizden çekiniyor. Japon’u fişekliyorlar. Sonunda baktık işler kötüye gidiyor. ’Sizi bu kadar üzmeyelim. Bırakın ben şantiyeyi devralıyorum. Bırakın gerisini sorumluluk bize ait biz yapacağız’ dedik. Şöyle bir sıkıntı olabilirdi Japonlar da bu Marmaray’ı yapamadı derler mi. Fakat yaptık sonunda nasıl yapıldığına onlar da inanamadı. Türklerin son dakika mucizesi vardır. Biz 14 yıldır bu ülkede çok şeyler yaptık. Bizim için zor olan hemen yapılır imkansız biraz zaman alır. Böyle çalışmasaydık bu işleri yapamazdık. Bazı şeyleri de yapamadık bu zaman ekonomisinden kaynaklandı. Zamanın değeri herkese göre farklı siyasetçi için zaman farklı. Projeleri konuştuğumuz zaman arkadaşlar ne acele ediyorsunuz zaman daha çok diyor. O 25 yılı düşünüyor emekliğini düşünüyor. Ben de bir dahaki seçimi düşünüyorum” diye konuştu.

  • (Özel Haber) Talas’ta Şeker Toplarken Kaybolan Çocukların Anısı Hala Silinmedi

    2009 yılında Kayserinin Talas ilçesinde, Ramazan Bayramı’nda şeker toplamaya çıkan ve bir daha geri dönmeyen üç çocuğun yaşadığı korkunç olayın izleri ilçede hala silinmedi. Çocukların yaşadıkları olayın ilçe halkında oluşturduğu travmatik etkiler TÜBİTAK Projesi oldu.

    2009 yılında Ramazan Bayramı’nda şeker toplamaya çıkan ancak bir daha geri dönmeyen Ahmet Tuna Tekin, Dilruba Tekin ve Türkan Ay’ın izleri Talas ilçesinde silinmedi. Çocukların yaşadığı olay Kayseri Kız Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencileri İmtisal Mercan Açıkgöz ve Gökçehan Maraşlı ile Rehberlik ve Psikolojik Danışmanlık Öğretmeni Halil Öztürk tarafından TÜBİTAK Projesi haline getirildi.

    AİLELER OLAYDAN SONRA GÜVENLİĞİ OLAN SİTELERE TAŞINDI

    2015 yılında Kayseri’de birinci olarak seçilen, ‘Travmatik Yaşantının Sosyokültürel Yaşam Üzerindeki Etkilerinin İncelenmesi (Talas Örneği)’ başlıklı proje hakkında bilgi veren Öğretmen Halil Öztürk, olayın yaşadığı yerde 162 hane ile görüşme yaptıklarını ve çok çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını söyledi. Halil Öztürk, “Onlara bu olayın ev seçimlerini etkileyip etkilemediğini, çocuklarını park-bahçe gibi oyun alanlarına çıkarmakta bu olayın etkisi olup olmadığını, çocuğunuzu yine şeker bayramında şeker toplamaya gönderir misiniz, bu olay çocuğunuzun okula ulaşımını değiştirmede etkili oldu mu, okul tercihinde etkili oldu mu gibi sorular sorduk. Yani toplumun yaşantısında bu olayın nerelere dokunduğunu sorduk. Sonuç olarak ailelerin bu olaydan sonra güvenliği olan sitelere ya da müstakil evlere taşındıklarını, çocuklarını okula gönderirken toplu taşıma ya da servisten ziyade kendi özel araçları ile götürdüklerini, şeker bayramında çocuklarını ziyarete göndermediklerini, çocuklarını park ve bahçelere gönül rahatlığı ile gönderemediklerini gördük” diye konuştu. Halil Öztürk, projenin sonunda, ebeveynlere travmaya dair bilgilendirilme yapılması ve çocukların oynadığı park ve bahçelerde güvenlik kameralarının bulundurulması gibi çözüm önerileri sunduklarını sözlerine ekledi.

    VELİLER NE OKULA, NE SERVİSE, NE DE ÇEVREYE GÜVENİYOR

    Projede görev alan öğrencilerden İmtisal Mercan Açıkgöz ise olayın toplumdaki etkilerini fark etmeleri üzerine konu üzerinde çalışma yapmaya karar verdiklerini belirtti. Ailesinin olaydan sonra Kayseri’ye taşındığını ve boş ev olmasına rağmen, olay bölgesinde ev kiralamayı tercih etmediklerini kaydeden İmtisal Mercan Açıkgöz, “Bu olay sadece Kayseri’yi değil, Türkiye’yi etkilemiştir. Bu olayla birlikte en çok etkilenen durum ise şeker toplama geleneğimiz olmuştu. Artık hiçbir veli çevreye güvenemez oldu, komşulara güven azaldı. Proje arkadaşım o mahallede oturuyordu, biz de bunu fark edince toplumdaki etkilerini araştırmak istedik. Bu konuda velilere anket yaptık. Veliler, çevreye olan güvenlerinin azaldığını, daha stresli olduklarını ifade etti. Hatta mahallede o korkuyu ve huzursuzluğu hissedince taşınanların olduğunu gördük. Proje beni çok etkiledi, Bu kadar derinden etkilenen insanlar beklemiyorduk. Üzerinden 6 yıl geçince bu projeyi yaptık ama etkileri hala gözlemleniyordu. Bu durum beni şaşırttı. Bir velinin, ne okula, ne servise, ne de çevreye güvenmediğini söylemesi beni çok etkiledi” ifadelerini kullandı.

    NE OLMUŞTU?

    Ahmet Tuna Tekin, Dilruba Tekin kardeşler ile arkadaşları Türkan Ay, 2009 yılının Ramazan Bayramı’nda her yıl olduğu gibi şeker toplamaya çıktı ve kayboldu. Çocukların izine 1.5 yıl sonra Emniyet Gene Müdürlüğü’nde oluşturulan özel bir ekibin yaptığı çalışmalar sonucunda ancak ulaşıldı. Polis ekiplerince, şüpheli bulunarak gözaltına alınan 35 yaşındaki Uğur Veli Gülışık, yapılan sorgulamalardan sonra çocukları öldürdüğünü itiraf etti. Sanığın itirafları üzerine üç talihsiz çocuğun cesedine, Yozgat’ın Çayıralan ilçesine bağlı Aşağı Yahyasaray köyü Yahyasaray Barajı yakınlarında yol kenarında, sanığın gömdüğü yerde ulaşıldı. Tutuklandıktan sonra cezaevinde intihar girişiminde bulunan Uğur Veli Gülışık’a yapılan yargılama sonrasında 3 kez ağırlaştırılmış müebbet cezası verilmişti.

  • Emekli Vali Yardımcısı Metin Çınar’a Hizmet Anısı Vali Tuna Tarafından Verildi

    Bilecik Vali Yardımcılığı görevindeyken emekliye ayrılan Metin Çınar’a, İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen hizmet anısı, Vali Güngör Azim Tuna verdi.

    Valilik makam odasında gerçekleştirilen ziyaret esnasında konuşan Vali Tuna, ülkenin ve milletin kalkınması, yücelmesi ve çağdaş uygarlık seviyesine ulaşması yolunda yaptığı hizmetlerden dolayı İçişleri Bakanlığı’nın Metin Çınar’a bu hizmet anısını layık gördüğünü söyledi. Vali Tuna, “Eskişehir’de de görev yaptığınız süre içerisinde büyük bir fedakârlıkla yerine getirdiğiniz hizmetleriniz her zaman takdir ve şükranla anılacaktır. Bundan sonra ki yaşantınızda ailenizle birlikte, sağlık ve mutluluk dolu bir hayat yaşamanızı temenni ediyorum” şeklinde ifade kullandı.

    İçişleri Bakanlığı tarafından gönderilen hizmet anısını almaktan dolayı duyduğu memnuniyeti dile getiren Çınar ise, Eskişehir’de görev yaptığı dönemde kendine yardımcı olan herkese teşekkürlerini iletti.

    Mesleğe Bolu Kaymakam adayı olarak başlayan Metin Çınar sırasıyla; Yığılca, Gerger, Boyabat, Silifke, Havza ve Görele ilçelerinde kaymakamlık, Sivas, Çanakkale, Eskişehir ve Bilecik illerinde vali yardımcılığı görevlerinde bulundu.