Etiket: anıldı

  • Uğur Mumcu, ölümünün 28. yılında Gaziemir’de anıldı

    Uğur Mumcu, ölümünün 28. yılında Gaziemir’de anıldı

    Ankara’daki evinin önünde aracına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitiren Uğur Mumcu’nun ölümünün 28’inci yılı, Gaziemir Belediyesi tarafından Mumcu’nun temsili aracına karanfil bırakılarak ve canlı heykel performansı ile anıldı.

    Ankara’daki evinin önünde aracına konulan bombanın patlaması sonucu yaşamını yitiren Uğur Mumcu, ölümünün 28’inci yılında Gaziemir’de belediyenin düzenlediği etkinlikle anıldı. Gaziemir Belediyesinin Sevgi Yolu’nda düzenlediği Uğur Mumcu anma etkinliği, Mumcu’nun öldürüldüğü saat olan 12.00’de, Uğurlar Olsun şarkısının çalınmasıyla başladı. Korona virüs salgını nedeniyle katılımın sınırlı tutulduğu, Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, belediye başkan yardımcıları, belediye meclis üyeleri ve muhtarların katıldığı etkinlik, canlı heykel gösterisi ve fotoğraf sergisiyle devam etti. C-4 tipi plastik bombanın patlaması sonucu enkaza dönüşen Mumcu’nun 06 YR 245 plakalı aracının temsili ve Karşıyaka Soğuk Heykel Atölyesi oyuncularının canlandırdığı Uğur Mumcu, Gaziemirlilere duygulu anlar yaşattı. Uğur Mumcu’nun fotoğraflarının yer aldığı fotoğraf sergisi ise ziyaretçilerini Mumcu’nun anılarında yolculuğa çıkardı. 22 Ocak Cuma günü saat 16.00’ya kadar Sevgi Yolu’nda açık kalacak sergi, 25-29 Ocak tarihlerinde Gaziemir Belediyesi hizmet binası zemin katında, mesai saatlerinde ziyarete açık olacak.

    “Mumcu’nun ölüm haberiyle yıkıldım”

    Anma etkinliğinde konuşan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, Mumcu’nun ölüm haberini aldığında adeta yıkıldığını söyledi. Başkan Arda, “Bundan 28 yıl önce, tam bu saatlerde Türk basınının en büyük kalemlerinden, aydınlarından biri olan Uğur Mumcu’yu maalesef arabasına konan bombanın patlaması sonucu kaybettik. O gün bu saatlerde acı haberi, önceki dönem belediye başkanımız Halil İbrahim Şenol ve rahmetli arkadaşımız Hasan Toyun’la birlikte Gaziemirspor’un maçını izlerken aldık. Haberi aldığımızda üzüldük, yıkıldık. 27 Ocak 1993 günü Gaziemir’den bir otobüs dolusu arkadaşımızla Uğur Mumcu’nun cenazesine katıldık. Yüz binlerin katıldığı cenaze töreni boyunca yağmur altında yürüdük. Sırılsıklam ıslandık ama bir kişi dahi o alanı terk etmedi ve Uğur Mumcu’yu son yolculuğuna hep birlikte uğurladık. Hep birlikte ağladık, gökler ağladı” dedi.

    “Uğur Mumcu pusulamızdı”

    Uğur Mumcu ile lise yıllarında tanıştığını söyleyen Başkan Arda; onun sorgulatan, düşündüren makalelerinin fikir dünyasına yön verdiğini söyledi. Mumcu’nun, egemen güçlerin Türkiye’yi götürmek istedikleri karanlık yolu okuyucularına gösterdiğini söyleyen Arda sözlerini şöyle sürdürdü: “Onun sorgulatan, düşündüren makaleleri bizlerin fikir dünyası için adeta bir pusula görevi görüyordu. Katledildiği güne kadar mesleğini onuruyla yaptı. O kalemini hiçbir zaman eğip bükmedi. Tüm çarpıklıkları büyük bir açıklıkla, cesaretle gözler önüne serdi. Katiller ve azmettirenler halen daha bulunamadı ya da bulunmadı. Ülkemizde çağdaşlık ve demokrasinin sağlanması için yıllarca uğraş veren Uğur Mumcu da Bahriye Üçok, Muammer Aksoy, Çetin Emeç, Ahmet Taner Kışlalı ve Kemal Türkler gibi değerlerimiz, faili meçhul bir cinayete kurban gitti. Türk basınının en büyük kalemlerinden ve aydınlarından biri olan Uğur Mumcu, somut belgelere dayalı çalışmaları ve yayımladığı eserleriyle örnek ve önder bir gazeteci oldu. Çalışmaları ve araştırmaları halen geçerliliğini koruyor. O gün onu öldürerek susturmaya çalışanlar, yazdıkları gerçekleri karartamadı. Uğur Mumcu’nun katilleri bulunmasa da yazılarındaki satır araları iyi incelendiğinde katillerin kimler olduğu gün gibi ortadadır. Laik, demokratik Türkiye mücadelesi verirken arabasına konulan bomba ile susturulmak istenen Uğur Mumcu’yu ölümünün 28. yılında buradan tekrar saygıyla anıyorum.”

  • Bağdat’taki saldırıda ölenler Kerkük’te anıldı

    Bağdat’taki saldırıda ölenler Kerkük’te anıldı

    Irak’ın başkenti Bağdat’taki saldırıda hayatını kaybedenleri anmak için Kerkük’te yüzlerce kişi sokaklara dökülerek saldırıyı kınadı.

    Irak’ın başkenti Bağdat’ta dün gerçekleştirilen çifte intihar saldırısında 32 kişi hayatını kaybetmiş, 110 kişi de yaralanmıştı. Saldırıda ölenler, bugün Kerkük’te anıldı. Şehir merkezinde bulunan Valilik binasının önünde bombalı saldırıyı kınamak için toplanan yüzlerce kişi, saldırıda hayatını kaybedenleri andı. Kerküklüler, yakınlardaki ana caddeye inerek araçları durdurup sürücülere ve vatandaşlara Irak bayrakları dağıttı.

    Muhammed Nasir adlı kişi, “Arap, Kürt veya Türkmen olsun, Iraklıların kanı birdir. Komşu ülkelerden beklentimiz, Irak’ı ekonomi, istihbarat ve güvenlik konularında desteklemeleri” derken, Abdullah Ahmet adlı vatandaş ise, “Ciğerimiz yanıyor, hayatlarını kaybedenler seyyar satıcıydı. Dün Bağdat’ta olan patlama yarın Kerkük’te de olabilir. Polisler çok dikkatli olmalı” dedi.

    Bağdat’ta dün gerçekleştirilen çifte intihar saldırısını terör örgütü DEAŞ üstlenmişti.

  • İsmet İnönü, Çeşme’de heykeli başında anıldı

    İsmet İnönü, Çeşme’de heykeli başında anıldı

    CHP Çeşme İlçe Örgütü, Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı ve CHP’nin 2. Genel Başkanı İsmet İnönü’yü, vefatının 47. yıldönümünde, Çeşme sahilindeki heykeli başında andı.

    Çeşme sahilindeki İsmet İnönü ve eşi Mevhibe İnönü’nün heykeli önünde, pandemi önlemleri çerçevesinde az sayıda katılımla gerçekleştirilen anma törenine, Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran, CHP İlçe Başkanı Sait Kavasoğullar, Yönetim Kurulu Üyeleri ve Belediye Meclis Üyeleri katıldı.

    “Minnetle anıyoruz”

    Anıta çelenk sunulmasının ardından, saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan anma töreninde, bir konuşma yapan CHP İlçe Başkanı Kavasoğullar, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 2. Cumhurbaşkanı, Cumhuriyet Halk Partimizin 2. Genel Başkanı, 1. ve 2. İnönü Savaşları’nın kahraman komutanı, Türkiye Cumhuriyeti’ni bağımsız bir devlet olarak kabul ettiren Lozan Fatih’i, savaş meydanlarından gelerek demokrasi inancını siyaset meydanında kanıtlayan, çok partili yaşamın yolunu açarak iktidarı seçim yoluyla devreden, 2. Dünya Savaşı’nda izlediği politika ile Türkiye’yi savaşa sokmayan Milli Şef İsmet İnönü’yü vefatının 47. yılında saygı ve minnetle anıyoruz” diye konuştu.

    “İsmet Paşa’ya dil uzatılmasını anlamamız da kabul etmemiz de mümkün değildir”

    Çeşme Belediye Başkanı Ekrem Oran da yaptığı konuşmada, “Aydınlık Türkiye’nin yorulmaz neferleri 2. Cumhurbaşkanımız, kurtuluşun ve kuruluşun partisi Cumhuriyet Halk Partimizin 2. Genel Başkanı, Milli Şefimiz, Lozan Fatihi İsmet İnönü’yü ölümünün 47. Yıldönümünde saygı ve rahmetle anıyoruz. Bizlere bağımsız bir vatan ve geleceğimize ışık tutan bir yol haritası bırakan başta Ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere tüm şehitlerimize şükran borçluyuz. Ancak, Cumhuriyetimizin yüzüncü yıldönümünü kutlamaya yaklaştığımız bir dönemde bir taraftan ‘Yerli ve Milli olmak’ söylemiyle beyanatlar verilirken, diğer tarafta hayatını vatanın bağımsızlığı için savaş meydanlarında geçirmiş, sayısız zaferler elde etmiş, tüm ömrünü bu toprakların aydınlanmasına adamış, çok partili döneme geçişi sağlayarak demokratik gelişimin önünü açmış İsmet Paşa’ya dil uzatılmasını anlamamız da kabul etmemiz de mümkün değildir” şeklinde konuştu.

    “Kemalist devrimlerin yılmaz bekçileri olarak görevimizin başındayız”

    Başkan Oran, konuşmasını şöyle tamamladı:

    “Bir yanda ‘Tek vatan tek bayrak’ açıklamaları yaparken diğer yanda şanlı bir zaferin ardından İsmet Paşa’nın dik duruşuyla imzalanmış Türkiye Cumhuriyeti’nin tapusu ‘Lozan Antlaşması’na hezimet yakıştırması yapmanın akla ve vicdana sığar tarafı yoktur. Dünyanın ekonomik ve teknolojik gelişiminin yanı sıra son dönemde yaşadığımız Covid-19 salgını da ekonomik bağımsızlığımızın, ulusal değerlerimizin, birlik ve beraberliğimizin önemini gayet açık bir şekilde göstermiştir. Çatışmacı siyasi anlayışın ülkemize her alanda zarar verdiği ortadadır. İsmet Paşa’nın dediği gibi ’İktidarda kalmak değil, itibarda kalmak önemlidir.’ Bugün küçük siyasi hesapları, tarihimizle kavgayı bir yana bırakarak, Kemalist devrimler ışığında, cumhuriyet aydınlanmasına sımsıkı sarılmak, eğitimde, bilimde, sanayide, tarımda gerçekten milli bir duruş ortaya koyarak Türkiye Cumhuriyeti’nin kuruluş felsefesi ile yeniden kalkınma hamlesini bir an önce hayata geçirmek zorundayız. Teknolojik, ekonomik, siyasi her alanda dünya yeni bir oluşumun içindedir. Yeni bir dünya düzeni kurulmaktadır. Ve Türkiye bu düzende elbette yerini alacaktır. Binlerce yıllık tarihi, şanlı zaferler ve dirilişlerle dolu milletimiz, her koşulda, her zorluğun üstesinden gelecek güce sahiptir. Bizler, ulusal birliğimizin, aydınlık yarınlarımızın, çağdaş, laik tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti’nin yorulmaz neferleri, Kemalist devrimlerin yılmaz bekçileri olarak görevimizin başındayız. Yaşasın çağdaş, laik, tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti.”

  • ’Allahuekber Şehitleri’ anıldı

    ’Allahuekber Şehitleri’ anıldı

    Birinci Dünya Savaşı sırasında Allahuekber ve Soğanlı Dağları’nda şehit olan askerler, Erzurum’un Şenkaya ilçesi Gaziler Mahallesi’nde düzenlenen törenle anıldı.

    1. Dünya Savaşı’nda Rus işgali altındaki toprakları kurtarmak amacıyla başlatılan Sarıkamış Harekatı’nın 106. yılı anma programı Erzurum’un Şenkaya ilçesi Gaziler Mahallesi’nde pandemi kurallarına uygun bir şekilde gerçekleştirildi.

    2005 yılından bu yana Erzurum Valiliği öncülüğünde; Şenkaya Kaymakamlığı ve Şenkaya Belediyesi tarafından çeşitli etkinliklerle anılan Allahuekber Şehitlerini Anma Programı, Bardız köyü Gaziler Mahallesi Allahuekber Şehitleri Meydanı’nda yapıldı.

    Dönemin kıyafetlerini giymiş askerler tarafından Bardız Köyü Camii minaresine 106 yıl önce olduğu gibi 85’inci alay sancağı çekilerek ezan okunup saygı atışı yapılmasıyla program devam etti.

    Bardız köyü Allahuekber Şehitleri Meydanı’nda devam eden etkinlikte daha sonra konuşmalara geçildi.

    Şenkaya Belediye Başkanı Yavuz Bedir, Erzurum Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Fevzi Polat’ın konuşmasının ardından kürsüye gelen Erzurum Valisi Okay Memiş, “Dünyada hiçbir ordu Türk ordusu kadar gözü kara, cefakar ve itaatkar değildir” dedi.

    Vali Memiş, “Onları Allahuekber Dağlarına çıkaran ateş neyse günümüzde sınırda ve sınır ötesinde torunlarının kanını ısıtan duygu aynıydı. Bu ateş iman ve yüreklerindeki vatan sevgisinin ateşiydi. Aslanlar gibi savaşarak gelen cengaverler bitti yıkıldı denen devletin ve milletin en zayıf anlarında bile neler yapabileceğini ortaya koymuştur. Bu yüzdendir ki Allahuekber ve Soğanlı Dağlarını aşan ordunun günümüzde en modern teçhizatları bile başka orduların göze alamayacağı işi başarmışlardır. Dünyada hiçbir ordu Türk ordusu kadar gözü kara, cefakar ve itaatkar değildir. Gurur timsali tarihimizi dedelerimizin yazdığı destanları öğrenmeliyiz. Unutmayalım ki onlara layık olmak vebaldir. Canla kanla ödenen bu bedeli bilimle teknoloji ile çok çalışarak kimseye minnet etmeyen toplum olmaya çaba sarf ederek, bizi aşağı çekmek isteyenlerin eksik olmayacağını bilerek çok çalışmak ve okumak zorundayız” diye konuştu.

    Törene Erzurum Valisi Okay Memiş’in yanı sıra Büyükşehir Belediyesi Başkan vekili Fevzi Polat, 9. Kolordu Komutanı Tümgeneral Erhan Uzun, Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Semih Okyar, İl Jandarma Komutanı Albay Ali Gemalmaz, İl Emniyet Müdürü Mehmet Aslan, Şenkaya Kaymakamı Çağlar Tekin, Şenkaya Belediye Başkanı Yavuz Bedir, İl Müftüsü Şahin Yıldırım, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı.

  • Kaza kurbanı üniversiteli Gizem 19 karanfille anıldı

    Kaza kurbanı üniversiteli Gizem 19 karanfille anıldı

    Burdur’da feci bir kazada hayatını kaybeden 19 yaşındaki Medine Gizem Çakal, ölümünün 4’ncü yılında kaza geçirdiği yere 19 beyaz karanfil ve fotoğrafları bırakılarak anıldı.

    19 yaşındaki üniversite öğrencisi Medine Gizem Çakal, 2016 yılında Özgür Mahallesi Merkez Halk Pazarı Caddesi’nde yolun karşısına geçmeye çalışırken Belediye Fen İşleri Müdürlüğü’ne ait asfalt kamyonunun çarpması sonucu yaşamını yitirmişti. 2016 yılından bu yana kızlarının her ölüm yıldönümünde olay yerine gelerek 19 karanfil bırakan ailesi, bu yıl korona virüs tedbirlerinden dolayı gelemeyince karanfilleri bir çiçekçi vasıtasıyla kaza yerine bıraktırdı. Kaldırım üzerine bırakılan fotoğrafların birinde ailesi tarafından kaleme alınan bir yazı da yer aldı. Yazıda, “Ben Medine Gizem Çakal. Gurbette üniversiteye giderken öldürülen ben ne yaptım size. Hatta ben babama ‘Nüfusumu Burdur’a alacağım. Burdur Belediyesi ve esnafı kazansın. Esnafın tek geliri asker ve öğrenci’ dedim. Siz beni göz göre göre öldürdünüz. Oysa ben müze parkında söz vermiştim babama. Takipçisi olacağız” ifadelere yer aldı.