Gazi Mustafa Kemal Atatürk ölümünün 77. yılında Bolu’da düzenlenen törenle anıldı.
Bolu’da Anıtpark’ta düzenlenen tören Atatürk Anıtı’na çelenk konulması ve İstiklal Marşı okunmasıyla başlandı. Saatler 09:05’de sirenlerin çalmasıyla birlikte hayat dururken, vatandaşlar araçlarından inerek saygı duruşunda bulundular. Bazı sürücülerin araçların inmek yerine sigara içtikleri gözlerden kaçmadı.
Zonguldak’ta Uzunmehmet’in taş kömürünü buluşunun 186. yıl dönümü dolayısıyla tören düzenlendi. GMİS Genel Başkanı Demirci, “Bölgenin, TTK’nın ve Türkiye’nin ihtiyaçları ortadadır. TTK’nın bugün 14 bin olan norm kadroya göre 5 bin işçi açığı bulunuyor. 5 Milyon ton üretim kapasitesine sahip olan TTK, bugün tarihinin en az işçisiyle en düşük üretimini yapıyor. İşsizin işe sanayimizin taşkömürüne ihtiyacı var. Türkiye’nin kömüre ve dövize, işsiz gençlerimizin işe ihtiyaç duyduğu bir dönemde üretimin arttırılabilmesi için öncelikle kuruma acilen işçi alınması gerekiyor. Zonguldak’ın morale ihtiyacı var” dedi.
Uzunmehmet’in taş kömürünü buluşunun 186. yıl dönümü dolayısıyla Karadeniz Ereğli’de tören düzenlendi. Kestaneci Mahallesi’ndeki Uzunmehmet Anıtı önünde gerçekleştirilen törende saygı duruşunda bulunuldu ve İstiklal Marşı okundu.
Törene, Kdz. Ereğli Kaymakamı Nazım Madenoğlu, Karadeniz Bölge Komutan Vekili Deniz Piyade Albay Mustafa Kemal Öztürk, Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Sendikamız Genel Başkanı Ahmet Demirci, Sendikamız Genel Başkan Yardımcısı Satılmış Uludağ, Sendikamız Armutçuk Şube Başkanı Ali Eşitmez ve Şube yöneticileri, Amelebirliği Başkanı Osman Balamir, TTK Armutçuk Müessese Müdürü Ömer Demir, CHP Ereğli İlçe Başkanı Hayrettin Kartal, kurum ve kuruluş temsilcileri ile madenciler, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı.
GMİS Genel Başkanı Ahmet Demirci, ülkenin en değerli kaynaklarından biri olan taşkömürünü ülke ekonomisine kazandırmak için havzada 5 bin şehit verdiklerini söyledi.
Demirci şöyle konuştu;
“Uzun Mehmet, Zonguldak ve Kömür’ü birbirinden ayırmak mümkün değildir. Çünkü 167 yıldır, ülkemiz ve milletimiz için bu topraklardan çıkardığımız kömür, akıttığımız ter, gözyaşı ve kan bu üçlüyü kaynaştırmıştır. Bu anlamlı günde, 1829 yılında taşkömürünü bularak ülkemiz sanayisi için hayati öneme sahip bu yeraltı zenginliğimizi ekonomiye kazandırılmasının ilk adımını atan Uzun Mehmet’i ve 1848 yılında başlayan taşkömürü üretimi için canlarını veren tüm maden şehitlerimizi sevgi, saygı, şükran ve rahmetle anıyoruz. Emekli madencilerimize ise sağlıklı ve uzun ömürler diliyoruz. Biz bölge insanı olarak bölgemizde bulunan taşkömürünün önemini çok iyi biliyoruz. Taşkömürü, ülkemizin en değerli enerji kaynaklarından biri olarak uzun yıllar boyunca sanayimizin lokomotifi oldu. Bizler taşkömürünü ülke sanayimizin hizmetine sunmak için havzamızda 5 bin şehit verdik. Bizler kömür kazarak ülkemizin sanayileşmesine hizmet ettik.
Erdemir ve Kardemir demir-çelik fabrikalarımız, enerji santralimiz ve başka fabrikalarımız oldu. Zonguldak büyüdü ve gelişti, Türkiye büyüdü ve güçlendi. Ancak 1980 ve özellikle 1990 sonrasında uygulanan yanlış ekonomik politikalar sonucu TTK ve Zonguldak olarak büyük zararlar gördük. Biz Zonguldak olarak büyük mücadeleler verdik ve her şeye rağmen ayaktayız. Biz, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak her platformda taşkömürü üretiminin önündeki sorunları ve çözüm önerilerimizi anlatıyoruz. Bölgenin, TTK’nın ve Türkiye’nin ihtiyaçları ortadadır. TTK’nın bugün, 14 bin olan norm kadroya göre 5 bin işçi açığı bulunuyor. 5 milyon ton üretim kapasitesine sahip olan TTK, bugün tarihinin en az işçisiyle en düşük üretimini yapıyor. Oysa ülkemizin yıllık taşkömürü ihtiyacı 25 milyon tondur. Ülkemiz her yıl milyarlarca dolarını taşkömürü ithalatı için dışarıya veriyor. Bölgemizde 1 milyar tonun üzerinde kömür rezervimiz bulunuyor. İşçi açıklarının giderilmesi durumunda üretimin artırılacağını, TTK’nın zararının azaltılacağını, dışarıya gidecek dövizin azaltılacağını, bölgede önemli bir istihdam sağlanacağını ve ekonominin canlandırılacağını her platformda anlatıyoruz. İşsizin işe, sanayimizin taşkömürüne ihtiyacı var. Türkiye’nin kömüre ve dövize, işsiz gençlerimizin işe ihtiyaç duyduğu bir dönemde üretimin arttırılabilmesi için öncelikle Kuruma acilen işçi alınması gerekiyor. 1 Kasım’da siyasi seçimler yapıldı. Ülkemize ve Zonguldak’a hayırlı olmasını diliyoruz. Bizler, Genel Maden İşçileri Sendikası olarak Ankara’ya, milletvekillerimize, milletvekili adaylarımıza Zonguldak’ta siyasi parti temsilcilerine TTK’nın sorunlarını anlattık, çözüm önerilerimizi sunduk, sunuyoruz. Ülkemizin Zonguldak’a, Zonguldak’ın morale ihtiyacı var. Taşkömürü gerçeğini bilen, Zonguldak gerçeğini bilen herkes TTK’nın üretimini artırması gerektiğini de biliyor. TTK Genel Müdürlüğü’nün de talebi olan 3 bin 200 işçi derhal alınmalı ve ardından çalışan işçi sayısı norm kadro düzeyine çıkarılmalıdır. Öte yandan Soma’da şehit verdiğimiz 301 madenci kardeşimizin yakınlarına işe alımlarda öncelik tanınmasıyla ilgili düzenlenen yasal hakların, Zonguldak ve bölgemizdeki maden şehitlerimizin yakınları için de uygulanmasını istiyoruz. Biz maden işçileri olarak elimizden gelen gayreti gösteriyoruz. Sağlıklı ve güvenli bir ortamda ve çalışma barışını koruyarak üretmeye devam edeceğiz. Madencilik dünyanın en zor mesleği ama bugün her şeye rağmen 167 yıldır bu mesleği sürdürdük ve bundan böyle de sürdüreceğiz. Çünkü taşkömürü, hala dünya sanayisi için vazgeçilmez bir enerji kaynağı. Bu duygularla, taşkömürünü bulan Uzunmehmet’i bir kez daha saygı şükran ve rahmetle anıyor, hepinize tekrar sevgi ve saygılarımızı sunuyorum.”
ÖDÜLLERİ VERİLDİ
Törende okullar arasında düzenlenen şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödülleri verildi.
Zonguldak’ın Ereğli İlçesi’nde taş kömürünün bulunuşunun 186. Yılı ve Uzun Mehmet’i anma töreni düzenlendi. Törende konuşan Zonguldak Maden Şehitleri Derneği Başkanı Çetin Yiğit, maden şehitlerinin mezara defnedildikten sonra unutulduğunu söyledi.
Kdz. Ereğli ilçesinde 186 yıl önce taş kömürünü bulan Uzun Mehmet yaşadığı Kestaneci Mahallesi’nde kendisi için yapılan anıt önünde anıldı. Törene Kaymakam Nazım Madenoğlu, Karadeniz Bölge ve Garnizon Komutan vekili Deniz piyade Albay Mustafa Kemal Öztürk, Belediye Başkanı Hüseyin Uysal, Genel Maden İşçileri Sendikası (GMİS) Genel Başkanı Ahmet Demirci, Türkiye Taş Kömürü Kurumu (TTK) Genel Müdür Yardımcısı Ercan Gebeş, siyasi parti temsilcileri, sivil toplum kuruluşlarının temsilcileri, öğrenciler ve vatandaşlar katıldı. Anıta çelenk konulması ile başlayan törende maden şehitleri için saygı duruşunda bulunuldu ardından İstiklal Marşı okundu.
Babasını grizu faciasında kaybeden maden şehidi çocuğu ve Zonguldak Maden Şehitleri Derneği Başkanı ve Amele birliği Başkanlığı Armutçuk Şube Temsilcisi Çetin Yiğit, törende yaptığı konuşmada maden şehitlerine gereken değerin verilmediğini söyledi. Maden şehitlerine mezarı kapatılıncaya kadar değer verildiğini ifade eden Yiğit konuşmasında şunları söyledi;
“Benim babam keşke maden şehidi olmasaydı, Başımda sağ olsaydı, her gün hamallık yapmaya razıydım Bunu ben bilirim. Her zaman anma programlarında söylüyoruz. Maden şehitlerini anıyoruz. Pekala biz, siyasiler, amele birliği, Genel Maden iş, Türkiye Taş kömürleri, sivil toplum kuruluşları olarak maden şehitleri için ne yaptık. Sadece törenlerde andık. Bu bizler için acı bir durum. Bu şekilde maden şehitlerini anmak bizlere yakışmıyor. Soma yasası çıktığında Soma’ da ki madenci yakınlarına kamu da iş imkanı sağlandı. Tabi bu oradaki kardeşlerimiz için güzel bir durum. Ama Soma yasası çıkarken bizler Zonguldak maden şehitlerinin yakınlarını yasaya dahil ettiremedik. Zonguldak olarak sahip çıkamadık. Bütün yetkililere buradan sesleniyorum. Siyasiler, Genel Maden İş, Amele birliği, Türkiye Taş Kömürü Kurumu, sivil toplum kuruluşları olarak Soma, Zonguldak ve tüm maden şehitleri çocuklarına kamu da iş imkanı bulunması konusunda mücadele etmemiz gerekiyor. Bu bizim boynumuzun borcu. Bende bir madenci ve maden şehidi çocuğuyum. 30 yıldır Türkiye Taş Kömürü kurumunda çalışıyorum. Ama bizim kadar şanslı olmayan perişan olan maden şehidi çocukları var. Allah gecinden versin, bir madenci arkadaşımız şehit olduğunda her türlü desteği veriyoruz. Ne zamana kadar? Maden şehidinin mezarı kapatılıncaya kadar. Daha sonra o maden şehidinin yakınlarını kimse aramıyor. Maden şehidinin yakınları kaderine terk ediliyor. Benim babam keşke maden şehidi olmasaydı, Başımda sağ olsaydı, her gün hamallık yapmaya razıydım Bunu ben bilirim” dedi.
Kdz. Ereğli Belediye Başkanı Hüseyin Uysal’da kömürün bulunup, ülke sanayisi ve ekonomisinin gelişmesinde baş rolü oynayan Uzun Mehmet’e gereken önemi tüm kurumların vermesi gerektiğini söyledi.
Kestaneci Mahallesi’nde düzenlenen tören Kdz.Ereğli İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından lise öğrencileri arasında düzenlenen resim, şiir ve kompozisyon yarışmalarında dereceye giren öğrencilere ödüllerinin verilmesi ile sona erdi.
Abdullah Çatlı ölümünün 19. yıl dönümünde memleketi Nevşehir’deki mezarı başında anıldı. Anma etkinliğine Çatlı’nın annesi, kardeşi, eşi ve kızları ile birlikte Haluk Kırcı da katıldı.
3 Kasım 1996 tarihinde Susurluk’ta meydana gelen kazada hayatını kaybeden Abdullah Çatlı’nın ölüm yıl dönümünde memleketi Nevşehir’de bir anma programı düzenlendi. Anma programı kapsamında ilk olarak Kurşunlu Camisi’nde Mevlid-i Şerif okunurken daha sonra Çatlı’nın Kaldırım Mezarlığı’nda bulunan kabri başında program devam etti. Programa Çatlının annesi Remziye Çatlı, kardeşi Zeki Çatlı, eşi Meral Çatlı ve kızları ile Haluk Kırcı, aile yakınları ve sevenleri katıldı.
Burada üzeri Türk bayrağı ile örtülü Çatlı’nın kabri başında Hafız Mahmut Kemikkıran tarafından Kur’an-ı Kerim okunmasının ardından dua edildi. Dua sırasında hoca Kemikkıran, Abdullah Çatlı’yı, “Nevşehir’in yetiştirdiği güzide insanlardan yiğitler yiğidi, kahraman insan” ifadeleriyle anlattı.
Anma programının ardından açıklamada bulunan Haluk Kırcı, “Abdullah Çatlı’yı unutmadık unutturmayacağız” dedi. Kırcı, “Her zaman ki gibi üzgünüm. Türkiye büyük bir değerini kaybetmiştir. O değerin acısı her geçen gün artarak devam etmektedir. Allah’tan bir kez daha rahmet diliyorum. Onu unutmayacağız, unutturmayacağız’’ diye konuştu.
Son zamanlarda yürütülen terör örgütüne yönelik yapılan operasyonları da değerlendiren Haluk Kırcı, “Başarılı operasyonları bende basından takip ediyorum. Allah iktidarımıza yardım etsin. Allah onları korusun. Bu memleket hiçbir zaman bölünmeyecek. Bu memlekette Türk milliyetçileri olduğu sürece vatanı her zaman birlik ve beraberliğini devam ettirecektir. Hainlerin sonu girdiğimiz son İkiyaka Dağlarıyla birlikte ülkemizin her tarafı yiğitlerimiz tarafından karış karış taranıyor. Çok başarılı operasyonlar yapılıyor. Hepsine kolaylıklar diliyorum. Hepsini Türk milleti olarak yürekten desteklediğimizi belirtmek istiyorum” şeklinde konuştu.
Şair-yazar çevirmen ve TRT sanatçısı Azer Yaran, ölümünün 10. yılında mezarı başında anıldı.
Kavraz Mahallesi’ndeki mezarında yapılan anma programına Yaran’ın dostları, şairler ve çok sayıda öğretmen katıldı. Dostları birer konuşma yaparak, Azer Yaran’la olan anılarını anlattılar. Zaman zaman konuşmakta zorlanan Azer Yaran’ın dostlarının gözlerinin dolduğu görüldü.