Etiket: Anayasa

  • TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Şentop: “Aslında bu sistem 50 yıllık bir proje’’

    TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Mustafa Şentop, yeni anayasa ve sistemin korkulacak bir şey olmadığını belirterek, “Bu yeni sitem 50 yıldır Türkiye’de siyasetçiler tarafından söylenen ve desteklenen bir sistem’’ dedi.

    TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Mustafa Şentop, Gaziantep’te Yeni anayasa ve Türkiye’’ konulu konferans verdi. Şehitkamil Kongre ve Kültür Merkezinde gerçekleşen konferansa STK temsilcilerinin yanı sıra Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Osman Toprak, Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, SKM Başkanı Mehmet Sarı, diğer idari amirler ve vatandaşlar katıldı.

    Konferansta yaptığı konuşmada yeni anayasa ve sistemin korkulacak bir şey olmadığını dile getiren Şentop, “Türkiye çok önemli bir dönüm noktasında bu değişiklik sadece bizim icat ettiğimiz bir şey değil. Bu 27 Mayıs darbesinden itibaren 50 yıldır Türkiye’de milletin oy verdiği desteklediği bütün siyasetçilerin söylediği bir şey. Süleyman Demirel, Alpaslan Türkeş, Necmettin Erbakan ve Turgut Özal da bu sistemi dile getirdi. 50 senedir Türkiye’de konuşuluyor ama bunu yapmak kolay olmadı, olmaz. Bunu yapacak bir siyasi liderliğe, güçlü bir siyasi iradeye ihtiyaç var’’ ifadelerini kullandı.

    TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Mustafa Şentop konuşmasının devamında Türkiye’yi sürücü kurslarında bulunan çift sürücülü araçlara benzeterek, “Türkiye’yi araç olarak düşünürsek, hep aracın sağında oturanlar sürücüye yön verdiğini görüyoruz. İşte biz 2002’den beri o aracın sağında oturan kişiyi araçtan aşağı attık. Ama aracın sağ tarafındaki fren ve debriyaj mekanizması halen duruyor. İşte yeni anayasa ve yeni sistemle o mekanizmayı da araçtan söküp atacağız’’ şeklinde konuştu.

  • TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Mustafa Şentop:

    TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Mustafa Şentop, Gaziantep Üniversitesinde düzenlenen ‘Yeni Hükümet Sistemi olarak Cumhurbaşkanlığı’ konulu konferansa katıldı. Şentop, Türkiye’yi araç olarak düşünürsek, hep aracın sağında oturanların sürücüye yön verdiğini söyledi.

    Gaziantep Üniversitesi Mavera Kongre ve Sanat Merkezinde düzenlenen ‘Yeni Hükümet Sistemi olarak Cumhurbaşkanlığı’ konulu konferansta yeni anayasa ve hükümet sistemini anlattı.

    İlk defa 10 Ağustos 2014’te Cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçildiğini söyleyen Prof. Dr. Mustafa Şentop, yapılan bu sistem değişikliği ile cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin aslında bir hükümet sistemini gösterdiğini söyledi. “2007 öncesinde yazılmış Türkiye’de Anayasa Hukuku kitaplarında cumhurbaşkanının doğrudan halk tarafından seçildiği sistemler yarı başkanlık sistemleridir” diyen Prof. Dr. Şentop, “Aslında Türkiye 2007’de yarı başkanlık sistemine geçti. Ama şöyle bir sıkıntı var, sadece seçim usulü ve onunla bağlantılı meseleler değiştirildiği için genel olarak hükümet sistemi yaklaşımıyla bir değişiklik yapılmadığı için 1982’de parlamenter sisteme göre tasarlanmış bir hükümet yapısı 2007’de yarı başkanlığa dönüştürüldü. Bir taraftan parlamenter sistem bir taraftan genel başkanlık sistemi olan karmaşık hükümet sistemi yapısı 2007’den beri var. İşte bunu da giderme mecburiyeti, zarureti vardı” dedi.

    “Vesayete son vereceğiz”

    Yeni anayasa ile vesayete son vereceklerinin altını çizen Şentop, “Sürücü eğitimi araç sürücülerine eğitim verilen araçlar var. Bu araçlara trafikte dışarıdan baktığınızda trafikte seyreden araçlar gibi normal araçlardır. Fakat bu araçların içerisinde bir farklılık var, bu aracın sağ tarafında da oturanın da kumanda ettiği mekanizmalar var. Fren, gaz pedalı gibi. Şimdi aracı soldaki kullanıyor. Ama sağdaki de istediği zaman gerek gördüğü zaman aracın yönüne müdahale edebiliyor. Bazen soldakine fazla fark edilmeden, bazen de soldakini tamamen devre dışı bırakarak, bazen de çok sinirlenirse kapıyı açıp soldakini aşağıya atarak gerçekleştiriyor. Ama istediği zaman aracın hem hızına hem de istikametine hükmedebiliyor. İşte soldaki seçilmiş siyasetçi sağdaki de vesayetin temsilcisidir. işte yeni anayasada bu sağdakini değiştirmek değil, o aracın sağındaki mekanizmaları sökmektir” şeklinde konuştu.

    “Barolar birliği bilgiyi doğru paylaşmıyor”

    Barolar birliğinin bazı fıkraları saklayarak eksik bilgi paylaştığını söyleyen Şentop, “Türkiye barolar birliğinin sayfasına girerseniz anayasa ile ilgili karşılaşmalı bir çalışma var. Sütunu İkiye bölmüş sol tarafta mevcut anayasadaki düzenlemeyi koyuyor. Sağ tarafta da bizim getirdiğimiz değişiklik tekliflerini koyuyor. Biz sadece yeni sistemde 2. Fıkrada Bakanlar kurulunu kaldırdığımız için bakanlar Kurulunun talebi üzerine Cumhurbaşkanının meclisi toplantıya çağırmasını kaldırmışız. Onlar orada diyor ki ‘görüldüğü üzere bakanlar kurulunu da çıkarmışlar, meclisi toplantıya sadece Cumhurbaşkanı çağıracak. Meclisin itibarı azaltılıyor. kendi kendisini toplantıya çağıramayan bir meclisle karşı karşıyayız’ diyor. Halbuki 3. Fıkra duruyor. Meclis başkanının toplantıya çağrılması, 3. Fıkrada meclisin 5/1’i toplantısı üzerine bu fıkra yürürlükte duruyor. Bu fıkrayı oraya koymamışlar. Çünkü o fıkrayı koyarlarsa yorum yapamazlar. Bazı maddeleri saklamışlar. İşte bizim karşı çıktığımız şey budur. Bu bir sahtekarlıktır. Onun için Barolar Birliği Başkanının sağda solda gezeceğini bu hataları düzeltmesi gerekiyor” ifadelerini kullandı.

    “İsviçre Başbakanı Konya’da seçim propagandası yaptı”

    Şentop, İsviçre Başbakanının Türkiye’de rahatlıkla seçim propagandası yaptığını belirterek, “Yurt dışında yaşayan vatandaşlarımıza bulundukları yerde oy kullanma hakkını getirdik. Bugün Avrupa’da yaşanan tartışmalar biraz bununla alakalı İsviçre Başbakanı Konya’ya İsviçre’de yoğun bir nüfus varmış Konya’nın, oda orada propagandasını yaptı. Bizde vatandaşlarımıza oy kullanma imkanı getirdik. Bunun devamı yurt dışında aday olma imkanıdır. İşte bunun içinde milletvekili sayısının artması gerekir” dedi.

    Milletvekili sayısını 550’den 600’e çıkarttıklarını aktaran Prof. Dr. Şentop, “Türkiye Büyük Millet Meclisinde 450 kişi, Cumhuriyet Senatosunda da 150 kişi var. Kenan Evren geldiğinde siyasetçilerle arası iyi olmadığı için bu sayıyı 1982’de Anayasanın ilk halinde 400’e indiriyor. Sonra 1987’de Turgut Özal anayasa değişikliyle 450’ye çıkartıyor sonra 1995’te bütün partilerin mutabakatıyla 450, 550 yapılıyor. Türkiye’nin 80 milyon nüfusu var. Avrupa Birliği ülkelerindeki ortalamaya göre 53 bin 764 kişiye bir milletvekili düşüyor. Türkiye’de 143 bin 166 kişiye bir milletvekili düşüyor. 1980’de 70 bin kişiye Türkiye’de bir kişiye bir milletvekili düşüyordu bugün 143 bin 166 kişiye bir milletvekili düşüyor” ifadelerine yer verdi.

    “Bu millet sıkıntılardan her zaman çıkmasını bildi”

    Tarihte tarihi yönlendiren çok nadir milletler olduğunu söyleyen GAÜN Rektörü Prof. Dr. Ali Gür, bu nadir milletlerden birisinin de Türk Milleti olduğunu belirterek, “Türk milleti 2 bin yıldır hiç devletsiz kalmamış ve tarihte her zaman iz bırakmıştır. Bir milleti yok etmek istiyorsanız o milletin önce öz güvenini bitirin diyorlar. Bu millet tarih içerisinde çok sıkıntılar atlattı ama sıkıntılardan her zaman çıkmasını bildi. Birinci Dünya Savaşı ile birlikte bir imparatorluğun bakiyesinde yeniden bir ufukla dirilmesini de, hasta adam yeniden dirilmesini de bildi. Gün geldi etraf yedi düvelle sarılmışken kendi iç hainleriyle birlikte ayağına pranga konulmuşken küllerinden yeniden doğdu ve 15 Temmuz ile birlikte yeniden dünyaya haykırdı. Ama kendisine biçilen rol model dar geliyordu ve bunu aşmak, yırtmak yeniden enginlere sığmamak için yeni bazı projeler gerekiyordu. Biliyoruz ki, bilgi olmadan fikir sahibi olunmaz. Eğer bilginiz olmadan, eleştirel bakmadan, kafalarınızdaki soruları cevaplamadan fikir sahibi olursanız maalesef manipüle edilebilirsiniz. Niye, neye karar verdiğinizi bilinçli olarak vermenizi istiyoruz. Evet veya hayır yeter ki bunu bilinçli yapın. Siz eğer ikna değilseniz gelecek neslimiz tehlike altında demektir. Siz eğer sorgulamıyorsanız gelecek nesil sorgulamayı bırakıyor demektir” diye konuştu.

    Konferansın sonunda Rektör Prof. Dr. Ali Gür tarafından TBMM Anayasa Komisyon Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop’a günün anısına hediye takdim edildi.

  • Giresun’da “Anayasa Değişikliği ve Referandum Süreci “konferansı

    GİRESUN (İHA) –Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, “Mevcut sistemde cumhurbaşkanı sınırsız yetkiye sahipken, teklif edilen sistemde ise her türlü yaptığı göreviyle yargılanabilecek, meclis de yüce divana gönderebilecektir” dedi.

    Giresun Üniversitesi Yeşilay Topluluğu ve Memur-Sen tarafından “Anayasa Değişikliği ve Referandum Süreci” konulu konferans düzenledi. Giresun Üniversitesi Güre Yerleşkesi Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonunda gerçekleştirilen konferansa konuşmacı olarak katılan Milli Savunma Bakan Yardımcısı Şuay Alpay, teklif edilen sistemde tek adam söylemlerinin gerçeği yansıtmadığını söyledi. Alpay, “Çünkü Cumhurbaşkanının yüz bin imzayla cumhurbaşkanı seçilmesi müthiş bir demokratik değişimdir. Bir yıl ve üzeri ceza alanlar cumhurbaşkanı olmazlar. Bu değişiklik toplumsal mutabakatla meydana geldi. Toplumsal mutabakat ve siyasal uzlaşmadan tek adamlık çıkar mı? Mevcut sistemde cumhurbaşkanını hiçbir sorumluluğu yok. Cumhurbaşkanı tamamıyla sınırsız yetkiye sahip. Getirilen sistemde ise cumhurbaşkanı her türlü yaptığı göreviyle yargılanabilecektir. Hatta TBMM’nin oylamasıyla cumhurbaşkanı yüce divana gönderebilecektir. Cumhurbaşkanı seçimlerin yenilenmesini isteyerek meclisi feshi ederse kendisinin de yeniden seçime gitmesini göze alacak. Bu durumu iki defa tekrarlarsa bu defa kendisi seçime giremeyecektir. Şimdi burada tek adamlık nerededir. Ayrıca teklif edilen sistemde kuvvetler ayrılığı tam olarak uygulanabilecektir. Cumhurbaşkanı ve yardımcıları yürütmeyi devam ettirirken, meclis yasama görevini yürütecektir. Yargı ise kendi içerisinde bağımsız olarak görevini yürütecektir” dedi.

    “Türkiye’nin 15 Temmuz öncesiyle sonrası bir değil”

    Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan ise, “Bir değişim olgunlaştığı zaman gelir. Türkiye’de özellikle darbelerden sonra Anayasa konuşuyor. Bugünde bir den bir anayasa değişikliği karşımıza çıkmış değil. 15 Temmuzdan önceki devletle sonrası bir değildir. 14 Temmuzla 16 Temmuzdaki siyaset, yargı aynı değildir. Bu yüzden hayır çıkarsa bir şey olmaz değil. Değişimler vaktinde olmazsa faturası mutlak karşımıza ağır çıkacaktır” dedi.

    Düzenlenen konferansta Doç. Dr. Bengül Güngörmez, Türkiye Gaziler Kültür ve Dayanışma Vakfı Lokman Aylar da konuşmaların ardından katılımcıların sorularını yanıtladılar.

  • TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop:

    TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Mustafa Şentop, noktalı virgülün Ankara’nın çok sevdiği bir imla işareti olduğunu ve bu yüzden mevcut olan anayasanın çok farklı yorumlandığını söyledi.

    TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şentop, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi İktisat ve İdari Bilimler Fakültesi Prof. Dr. Fazıl Tekin konferansa salonunda, ESOGÜ Gençlik Konseyi tarafından düzenlenen “Yeni Anayasa, Yeni Türkiye” adlı konferansa katıldı.

    Konferansta Konuşan Mutafa Şentop, bugünkü mevcut 82 Anayasası’nın başlangıç kısmında bir ifade olduğuna dikkat çekerek, “Anayasanın başlangıç kısmı önemlidir Türkiye’de, çünkü anayasa metnine dahildir. Çoğu kişi başlangıç kısmını okumaz bile. Ama anayasa metnine dahildir. Anayasanın maddeleri gibi başlangıç kısmı da anayasa hükmüdür. Onun sonuna doğru bir yerde, tabi niye böyle söylüyorum, başlangıç kısmı uzunca bir metin ama tek cümlelik bir metindir. Burada ifadelerin arası noktalı virgüllerle ayrılmıştır. Noktalı virgül Ankara’nın çok sevdiği bir imla işaretidir. Aslında normal imla işareti olarak çok fazla kullanılmaz fakat Ankara’da çok kullanılır. Çünkü, noktalı virgülle cümle hem bitmiş oluyor, hem de bitmemiş oluyor. O yüzden kullanışlı. Eğer işinizi görmüyorsa iki noktalı virgül arasındaki ifade bir sonrakine kadar uzatabilirsiniz, bir öncekini dahil edebilirsiniz. Yine istediğiniz sonuca ulaşamıyorsanız diyebilirsiniz ki ‘bu zaten tek cümle baştan sona biz geneline bakabiliriz’ diye. Oradan bir yorum çıkartabilirsiniz. O bakımdan başlangıç kısmı böyle bir metin, sonuna doğru şöyle bir ifade var; ‘bu anayasa sözüne ve ruhuna sadakatte anlaşılır ve uygulanır’ diyor. Anayasanın bir sözü var, birde ruhu var. Sözünü biliyoruz okuduğumuz metin 18 değişiklikle değiştirdiğimiz metin. Ruhu nedir anayasanın? Anayasa gibi bir metne ruh koyduğunuz zaman burada bir ruhun ne olduğunu söyleyecek her aşamada ruhunun olduğunu söyleyecek bir merciye ihtiyaç var” dedi.

    “Sürücü kursiyer arabasına benzetiyoruz”

    Mevcut anayasayı sürücü kurslarındaki araçlara benzeten Şentop, yeni anayasayla aracın mekanizmalarının sökülmesi gerektiğini belirtti. Şentop, “Yine sol tarafta aynı şoför oturuyor. Sağ tarafta sürücü eğitmeni oturuyor. Bu aracın farkı işte o sağ tarafta oturan kişinin de aracı kontrol edebilmesi mümkün. Onun önünde de fren, gaz pedalı, debriyaj bulunuyor. Manuel araçlarda. Direksiyon var bazılarında sağ tarafta da. Baktığınızda aracın soldaki sürücü kullanıyor gibi anlaşılıyor ama kritik yerlerde sağdaki kontrol ediyor. Bazen sağdaki eğitmenin müdahaleleri soldaki sürücünün de fark edemeyeceği kadar ince müdahaleler, bazen onun da fark edeceği şekilde müdahaleler. Bazen o tamamen devre dışı bırakıp kendisi üstleniyor aracı. Bizde 12 Mart ve 28 Şubatta olan müdahalelerde olduğu gibi. Bazen de çok sinirleniyor sağdaki adam, kapıyı açıp soldaki sürücüyü aşağı atıyor. 12 Eylül 1980 darbesinde olduğu gibi. Şimdi bu araç Türkiye’deki anayasal sistem, siyasi sitemdir. Bizim yeni anayasa derken kastettiğimiz, biz bu aracı bırakalım, yerine yeni trafikte seyreden normal bir araç yapalım, Türkiye’deki yeni anayasal sistem. Normal olsun, normalleştirme dediğimiz çok basit bir ifadedir ama AK Parti’nin 2002’den bu yana yaptığı bütün gelişmeler Türkiye’de hepsi toplamda bu en güzel normalleştirme ile ifade edilebilir. Bu aracı normalleştirelim. Bunu yapamadık. Bugüne kadar bu araca 18 defa müdahale olmuş ama bunların hepsi boyasını düzeltmek, vuruk varsa onu düzeltmek, döşemesini değiştirmek gibi müdahaleler. İlk defa bu 19’uncu değişiklikte bu aracın mantığına müdahale ediyoruz., ruhuna dokunuyoruz. Bu 19’uncu değişiklik bu aracın sağ tarafındaki o sağda oturanın kumanda etmesine imkan veren mekanizmaları sökmek. Bu gaz pedalı, fren, direksiyon bunları sökeceğiz. Vesayetle izah ediyoruz biz. İlk meselemiz bu. Bu hükümet sistemi değişikliği esaslı olan bu anayasa değişikliğinin birinci derecesi Türkiye’de vesayetin tasfiye edilmesidir.15 Temmuzdaki FETÖ teşebbüsü buydu. Sağdaki kapıyı açıp sağ tarafa oturmaya teşebbüs ettiler. Çünkü onlar biliyor ki sağ tarafa otururlarsa bu araca istikamet verebilirler, soldakini yönetebilirler. Bunu biliyorlar. Onun için teşebbüs ettiler. Bizde milletimizle beraber aşağı attık o teşebbüs edenleri de. Ama sağ tarafa yeniden birisi oturduğunda aracı kullanabilir. O halde yapılması gereken, o mekanizmaların sökülmesidir. Onları söktükten sonra bu tehlike ortadan kalkıyor. Sağ tarafa kim oturursa otursun, arkaya oturan yolcudan faklı bir gücü, durumu olmayacak. Eğer bunlar sökülürse. İşte 16 Nisan’daki değişiklik bu aracın sağ tarafında oturanın araca müdahale etmesine imkan verme mekanizmalarının sökülmesi anlamına geliyor” ifadelerini kullandı.

    “Türkiye’de başkan çok”

    Türkiye’de herkese ‘başkan’ denildiğini aktaran Şentop şunları söyledi:

    “Türkiye’de başkan çok. Şimdi Almanlar söylerler Almanya’da her doktor diye seslenseniz Almanya’nın yüzde 50’sine isabet etme ihtimaliniz var diyorlar. Doktorası olanların sayısı fazla. Bizde de merhaba başkanım deseniz sokakta yarısı bakar insanların. Çünkü herkes başkandır mutlaka. Hani başkan yardımcılarına da başkan diyoruz ya. Bir de eski başkanlara da başkan demeye devam ediyoruz. Okul aile birliğinden tutun, dernek başkanı, başkan yardımcısı gibi Türkiye’nin yarısı başkan. Şimdi Amerika’da, Amerika Birleşik Devletlerinde Başkanına The President diyorlar. Onu dediğiniz zaman Amerikan başkanıdır. Fakat bizdeki başkan, a president anlamına geliyor. Yani herhangi bir başkan. Herkes başkan. Türkiye Cumhuriyeti Başkanını da özel, sadece onan mahsus bir ifade kullanmak doğru olur diye düşündüğümüzden Cumhurbaşkanı ifadesi bir tane olur bir ülkede.”

  • AK Parti Ağrı Gençlik Kolları Yeni Anayasa Maddelerini Kılıçdaroğlu’na Gönderdi

    AK Parti Ağrı İl Gençlik Kolları, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun katıldığı bir radyo programında sarf ettiği sözler nedeniyle, CHP Genel Merkezine, ’Evet’ gazetesi gönderdi. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Katıldığı radyo programında “Düşünün yeni modeli kurduk. Halk seçti cumhurbaşkanını, başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka partinin genel başkanı, başbakan da başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak, asıl onu düşünmemiz lazım.” demesi üzerine AK Parti Ağrı İl Gençlik Kolları Kılıçdaroğlu’na yeni anayasa gazetesi gönderdi.

    “Millete hizmet olanlar için sadece bir araçtır”

    Cumhuriyet Caddesinde bulunan PTT önünde basın açıklaması yapan AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Muhammed İkbal Gülçin, Kılıçdaroğlu’nun yeni anayasayı okuması için anayasa değişikliğini anlatan ‘Evet’ gazetesini Kılıçdaroğlu’na gönderdiklerini ifade etti. Gülçin,“Ülkemizdeki pratikte devam eden tüm siyasi tartışmaların ötesinde siyasetin amaç mı araç mı olduğunun tespiti bir siyasi hareket veya partinin millete karşı olan muhabbetini az çok belirlemektedir. Başta Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere siyaset anlayışımızda ufuklar açan birçok liderden gördüğümüz, öğrendiğimiz; siyasetin millete, ümmete ve insanlığa hizmet edebilmek için bir araç olduğudur. Siyaseti amaç haline getiren kişiliğin kendisinden başka kimseye faydalı olamayacağı ve bozuk bir ruh haline sahip olduğu tarihte ve günümüzde de birçok örnekle karşımıza çıkmaktadır. Siyaset yapmayı amaç haline getirmiş siyasi yapılar yahut kişiler millet nazarında hiçbir zaman teveccüh göremediği gibi uzun vadede kazanlardan olmadıkları defalarca tatbik edilmiştir. Siyaset asıl gayesi millete hizmet olanlar için sadece bir araçtır. Katıldığı radyo programında “Düşünün yeni modeli kurduk. Halk seçti cumhurbaşkanını, başbakan da başkası oldu. Cumhurbaşkanı başka partinin genel başkanı, başbakan da başka bir partinin genel başkanı. Asıl kavga o zaman çıkacak, asıl onu düşünmemiz lazım.” Cümlesini bu ülkenin maalesef ana muhalefet partisi ve siyasal tarihin en köklü siyasi hareketlerinden birisinin genel başkanı Kemal Kılıçdaroğlu dile getirdi. Müsaade ederseniz öncelikle başta CeHape Genel Başkanı olmak üzere CHP’lilere anayasa değişikliğinin temelde değiştirdiği birkaç konudan bahsetmemiz elzem hale gelmiş” ifadelerini kulandı.

    Öncelikle yapılan bir sistem değişikliği olduğunu söyleyen Gülçin, “ Sistem değişikliğinde yürütmedeki iki başlılık ortadan kaldırılarak başbakanlık kurumu kaldırılmakta, yürütmenin resmi ve fiili olarak başı cumhurbaşkanı olmaktadır. Cumhurbaşkanını ise doğrudan halk seçmektedir. Ayrıca getirilen yeni cumhurbaşkanlığı sistemiyle kuvvetler ayrılığı daha sert biçimde ortaya çıkmaktadır. Şimdi hal böyleyken CeHape genel müdürünün anlaması için tekrar söylemek gerekiyor ki “Gelecek yeni sistemde başbakanlık kurumu kalkmaktadır. Kemal Kılıçdaroğlu bir milletvekilidir ve milletvekilinin asli görevi yapılan yasama faaliyetleri sırasında milleti parlamentoda temsil etmekte olduğunu Anayasa değişikliği oylamaları sırasında genel müdürün değişikliğin bir sayfasını karıştırmayıp, değişikliğin milletin menfaatine olup olmadığını sorgulamadan doğrudan hayır demeyi amaç haline getirdiği dünkü açıklamasında gün yüzüne çıkmıştır. Açıklama tam manasıyla fecaattir. Gerçeklerden ve doğrulardan uzak, millet için çalışmayı bırakmış sadece siyaset yapmayı amaç haline getirmiş bu zihniyet milletin iradesini yansıtmak olan asıl gayeyi çoktan unutmuştur. Sadece siyaset yapmayı öyle amaç haline getirmişlerdir ki derdi ya sadece AK Parti’ye muhalefet yapmak ya da bu milleti kandırmaktır. Ana muhalefet partisinin ve genel müdürün düştüğü bu durum millet adına gerçekten bizleri endişelendirmektedir. “Biz kendilerini Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Siyasetin tek limanı ahlaktır.” Sözleriyle millet için doğru ve ahlaklı siyaset yapmaya davet ediyoruz. Anayasa değişikliğini idrak etmeleri adına, yeni sistemin Türkiye’ye ve milletimize kazanımlarını anlatmak adına kapımız her zaman açıktır. Bu fecaat bize bir kez daha göstermiştir ki birileri ahlaksızca milleti kandırmak adına çalışmaktadır. Ağrı AK Gençlik olarak önümüzdeki 40 günde kapı kapı, kişi kişi çalışmalarımıza daha güçlü daha hızlı devam ederek yeni anayasa değişikliğinin “Millet için Evet” olduğunu anlatacağız. 16 Nisan inşallah daha güçlü Türkiye’nin miladı olacak, 16 Nisandan sonra bu devleti sadece gerçek sahibi millet yönetecektir. Bu duygu ve düşüncelerle “Gücümüz Millet, Kararımız Evet” diyoruz” dedi.

    AK Parti Gençlik Kolları İl Başkanı Muhammed İkbal Gülçin, daha sonra PTT aracıyla Kılıçdaroğlu’na yeni anayasayı okuması amacıyla anayasa değişikliğini anlatan ‘Evet’ gazetesini gönderdi.