Etiket: Anayasa

  • Bakan Tüfenkci: “Anayasa değişikliği ihracatı 145 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkaracak bir yapıyı öngörüyor”

    Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, anayasa değişikliğinin ihracatı 145 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkaracak bir yapıyı öngördüğünü kaydetti.

    TÜYAP Fuar Alanı’nda 14 sivil toplum kuruluşu ve Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Ömer Çelik’in katılımıyla düzenlenen “Üreten Türkiye Konuşuyor Çalıştayı”nda konuşan Gümrük ve Ticaret Bakanı Bülent Tüfenkci, yapılan toplantıda ülke olarak nasıl daha fazla üretim yapacakları sorusuna cevap arayacaklarını söyledi. Bakan Tüfenkci, kentte 2002 yılında ihracatın 462 milyon dolarken, 2016 yılında bu rakamın 2.5 kat artarak 1.6 milyar dolara ulaştığını kaydetti. İthalat rakamlarına ilişkin de açıklamalar yapan Tüfenkci, 2002’den bu yana ithalatın 2.1 artarak 1 milyar 888 rakamına ulaştığını bildirdi.

    Bakan Tüfenkci, Türkiye’nin darbe girişimi ile ekonomik sıkıntılara girdiğini, terör örgütlerinin saldırılarının yanı sıra yurt dışında da Türkiye’nin aleyhinde lobilerle karşılaştıklarını anlattı. Bu devletlerin amacının Türkiye ekonomisini ve devletini çökertmek olduğunu kaydeden Tüfenkci, şöyle devam etti:

    “Sizlerin desteği, milletimizin gayretiyle bu saldırıların da üstesinden geldik. Aldığımız tedbirlerle de bunu kısa sürede atlattık. Bütün bu darbe girişiminden sonra ilk çalışma gününde bütün piyasaları açtık. Tüm piyasalar açıktı, bankacılık işlemleri devam ediyordu, ithalat-ihracat faaliyetleri devam ediyordu, üretimlerimiz devam ediyordu. Esnafımız dükkanlarını açtı, gece demokrasi nöbetlerinde meydanları doldurdu ve Türk lirası etkilenmesin diye dövizlerini bozdurdu. Dövizin aşırı oynaklığını önlemek amacıyla elinden gelen gayreti bu millet gösterdi. Bizler de bunun karşılığı ciddi anlamda ekonomiyi teşvik paketlerini hayata geçirdik. Baktığımız zaman bütün bu olumsuz tabloya rağmen 2016’da Türkiye yüzde 2.9 büyüme başarısı gösterdi. Eğer bu darbe girişimi olmasaydı, bu saldırılar olmasaydı Türkiye 4.5’un daha üzerinde bir büyümeyi gerçekleştirecekti. Bu darbenin görünen etkisi Türkiye’ye yüzde 1.5 kadar küçülme. Hükümetin aldığı teşvikler sayesinde 2017 yılı içerisinde de inşallah bu oranların çok daha üzerinde, yüzde 5’lerde bir büyümeyi veya daha üzeri büyümeyi yakalamış olacak.”

    Anayasa değişikliği referandumuna da değinen Bakan Tüfenkci, bu değişikliğin gereklilik nedeninin sadece siyasi değil, ekonomik ihtiyaçlar da olduğunu kaydetti. İstikrar ve üretime vurgu yapan Tüfenkci, “Herkes kendi işine baksın, aşını büyütsün, daha fazla gencimize istihdam bulalım, üretelim ve sağlayalım. Dolayısıyla tüm amacımız Türkiye’nin yeni bir başarı hikayesi sağlamasıdır. Kesinlikle inanıyorum bu anayasa reformu aynı zamanda önemli reformlardan birisi ve Türkiye’nin yeni bir atılım sağlayacağı, yeni bir başarı hikayesi yazacağı, yeni bir dönemi de 16 Nisan’dan sonra evet çıktığında, cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle beraber bu başarı hikayesini de hep beraber yakalamış olacağız. Bu anayasa değişikliği bir uzlaşma kültürünü de getiriyor. Özellikle bu uzlaşma kültürü genel itibarıyla tabanda milletle yapılan bir uzlaşma kültürünü ortaya koyuyor. Çünkü bu sistemde yüzde 50+1’i alamayan hiçbir lider iktidara gelemiyor. Dolayısıyla bunu yakalayabilmek için de Türkiye ortalamasını yakalayan ve milletin değerleriyle örtüşen bir yapının bu anlamıyla iş başına geldiği, dolayısıyla tabanda da bu anlamda da bir uzlaşma kültürünün oluşmasına da vesile olacağını ifade etmek gerekir. Türkiye’nin milli gelirde 25 bin dolarları yakalayacak, ihracatını 145 milyar dolardan 500 milyar dolara çıkaracak yapıyı öngörmesi bakımından da özellikle önemsiyoruz. Bunu hep birlikte inşa edeceğimize inanıyoruz. Hedefimiz laf üstüne laf değil, taş üstüne taş koymak anlayışıyla hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.

  • ADÜ’de “Yeni Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi” konuşuldu

    Adnan Menderes Üniversitesi tarafından 19’uncusu düzenlenen “Diriliş” konferansına konuk olan Cumhurbaşkanlığı Kurumsal İletişim Başkanı Dr. Muhammet Mücahit Küçükyılmaz, “15 Temmuz Sonrası Güçlü Türkiye ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi ” konulu konferans verdi.

    Konferans öncesi ADÜ Rektörü Prof. Dr. Cavit Bircan’ı makamında ziyaret eden Dr. Mücahit Küçükyılmaz, Üniversite hakkında Rektör Prof. Dr. Cavit Bircan’dan bilgiler aldı. Dr. Mücahit Küçükyılmaz, Anayasa ve Cumhurbaşkanlığı Sistemini demokrasi şehidi Adnan Menderes’in adını taşıyan bir Üniversitede anlatmaktan duyduğu memnuniyeti ifade etti.

    Konferansa Rektör Prof. Dr. Cavit Bircan, Genel Sekreter V. Yrd. Doç. Dr. Mustafa Aslan, dekanlar, akademik ve idari personelin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı.

    Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın ardından başlayan etkinlikte, Dr. Mücahit Küçükyılmaz, Ülkemiz tarihinin darbelerle geçtiğini anımsatarak anayasalarımızın da darbeler sonucu oluştuğunu, 15 Temmuz darbe girişiminde bu darbelerin benzerini yaşadığımızı anlattı.

    Ülkemizdeki Anayasa tartışmalarına açıklık getiren Dr. Küçükyılmaz, 1961 ve 1982 Anayasalarını darbecilerin yaptığını anlatarak, elinde belinde silahı olan ve darbecilerin kendi geleceklerini garanti altına alarak hazırladıkları anayasalarla yıllarca yönetildiğimizi söyledi. Bugünkü anayasa tartışmalarının merkezinde “Cumhurbaşkanının partili olması tarafsızlığa aykırıdır!” söyleminin olduğuna değinen Dr. Küçükyılmaz, “ Mustafa Kemal Atatürk, İsmet İnönü ve Celal Bayar partili Cumhurbaşkanlarıydı. Partili Cumhurbaşkanları dönemi 60 darbesiyle son buldu. 60 darbesinden sonra ise askerlerin Cumhurbaşkanı olma geleneği başladı. Ta ki Turgut Özal’ın sivil bir cumhurbaşkanı olmasına kadar bu süreç devam etti” diye konuştu.

    Halkın, 15 Temmuz’da kendi seçtiği iktidara sahip çıktığını vurgulayan Dr. Küçükyılmaz, “O insanlar sokaklara dökülmeseydi bizler bugün buralarda olamayabilirdik” diyerek tarafsızlık diye bir şeyin olamayacağını bunun da meslek olarak sadece hâkim ve hakemlerde olabileceğini söyledi.

    Başkanlık Sisteminin istikrar sistemi olduğunu; 240 yıllık Amerika tarihinde 58 hükümet kurulmuşken, bizim mevcut sistemimizde ise sadece 94 yılda 65 hükümet kurulduğunu kaydeden Dr. Mücahit Küçükyılmaz, ortada bir hükümet enflasyonu olduğunu, bu ülkenin 3-5 günlük 3-5 aylık hükümetler gördüğünü belirtti. Cumhurbaşkanlığı sistemi ile koalisyon döneminin sona ereceğini dile getiren Dr. Küçükyılmaz, dünyanın bu yöne doğru evrildiğini, İtalya’nın koalisyonu yasakladığını anlattı.

    “Almanya ve Hollanda’nın neden hayır dediğini? Neden Türkiye ile problem yaşamaya çalıştıklarını?” ele alan Dr. Küçükyılmaz, İstanbul’da yapımı süren üçüncü hava limanının faaliyete geçmesiyle Frankfurt ve Amsterdam hava limanlarının etkisini kaybedeceğini, ekonomik zarara uğrayacaklarını işaret ederek Avrupa’nın, karşısında istikrarlı bir Türkiye görmek istemediğini sözlerine ekledi.

    Etkinliğin sonunda dinleyicilerin sorularını yanıtlayan Dr. Muhammet Mücahit Küçükyılmaz’a, Rektör Prof. Dr. Cavit Bircan, teşekkür belgesi ve Adnan Menderes Üniversitesi hediye paketini verdi.

  • Bakan Elvan’dan Kılıçdaroğlu’na anayasa paketini okuma çağrısı

    Kalkınma Bakanı Lütfi Elvan, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu eleştirerek, “Maalesef öyle bir ana muhalefet liderine sahibiz ki keşke bir defa da olsa şu 18 maddelik Anayasa değişikliğini okumuş olsaydı. Maalesef onu bile okumamış. Kılıçdaroğlu diyor ki yeni sistemde eğer Cumhurbaşkanı bir partiden Başbakan başka bir partiden seçilirse ne olacak diyor. Halbuki biz Başbakanlığı kaldırıyoruz. Daha haberi yok. Böyle bir ana muhalefet lideri olur mu? Böyle bir anlayış olur mu?” dedi.

    Referandum çalışması kapsamında Mersin’e gelen Bakan Elvan, Toroslar ilçesinde vatandaşlarla buluştu. Elvan’a İl Başkanı Cesim Ercik eşlik etti. Burada vatandaşlara seslenen Bakan Elvan, dışarıdakiler istemese de Türkiye’nin güçleneceğinin altını çizerek, “Onlar istemese de milli irade hakim olacak.Onlar istemese de demokrasimiz galip gelecek. Onlar istemese de Türkiyemiz, Mersinimiz kalkınacak. Özellikle bu halk oylamasına karşın ana muhalefet partisi lideri başta olmak üzere yalan üzerine yalan kampanyası yürütüyorlar. Diyorlar ki bu bir rejim değişikliği. Bu rejim değişikliği filan değil. Diyorlar ki Cumhuriyetin temel değerlerini yok ediyorlar. Yalan söylüyorlar, utanmadan, sıkılmadan yalan söylüyorlar. Devletimiz yine Türkiye Cumhuriyeti Devletidir. Millet kimi seçerse 5 yıl süreyle Cumhurbaşkanı olarak onun kurduğu hükümet bu ülkeyi yönetecek. Bunun neresi rejim değişikliği. Seçme hakkı olana seçilme hakkı veriyoruz. Neresi bunun rejim değişikliği. Diyorlar ki tek adamlık dönemi geliyor. Yine diyorlar ki diktatörlük geliyor. Seçimin olduğu yerde diktatörlük olur mu? Alnının akıyla, sizin vereceğiniz oyla hükümetin başına oturtacağınız kişi bu ülkeyi yönetecektir. Bu diktatörlük değildir. Bu tek adamlık değildir. Diktatörlüğün, tek adamlığın olduğu yerde denetim olmaz ama biz yeni Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanını denetimine tabi tutuyoruz” şeklinde konuştu.

    “Avrupa’daki ülkeler Türkiye’deki referandumdan sanane”

    İçeride ve dışarıda Türkiye düşmanlarının çok olduğunu vurgulayan Elvan, “Şu Avrupalıların yaptığını görüyorsunuz demi. Gördünüz neler yaptılar. Fetullahçı Terör Örgütlerine (FETÖ) kapılarını açtılar. Bölücü terör örgütlerine kapılarını açtılar. Onların hayır kampanyası yapmalarına izin verdiler. Peki bizi bakanlarımızın, milletvekillerimizin Avrupa’da evet propagandası yapması istemediler. Bununla da yetinmediler. Gazetelerinden, televizyonlarından hayır kampanyası yapmaya başladılar. Bunları yapanlar Avrupa’daki ülkeler. Sanane kardeşim. Türkiye’deki referandumdan sana ne. Sana ne oluyor. Sen ne karışıyorsun. Onlar Türkiye’nin gelişmesinden, kalkınmasından, büyümesinden rahatsızlar. Onun için FETÖ’cülere, bölücü terör örgütüne kucak açıyorlar, onları destekliyorlar. Ben Türkiye’de ve Avrupa’da yaşayan 6,5 milyon kardeşimizin 16 Nisan’da onlara güçlü bir tokat vuracağına inanıyorum. Allah’ın izni ile evet diyerek onlara gereken dersi vereceksiniz” diye konuştu.

    “Kılıçdaroğlu keşke bir defa da olsa şu 18 maddelik Anayasa değişikliğini okumuş olsaydı”

    CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nu da eleştiren Elvan, “Maalesef öyle bir ana muhalefet liderine sahibiz ki keşke bir defa da olsa şu 18 maddelik Anayasa değişikliğini okumuş olsaydı. Maalesef onu bile okumamış. Kılıçdaroğlu diyor ki yeni sistemde eğer Cumhurbaşkanı bir partiden Başbakan başka bir partiden seçilirse ne olacak diyor. Halbuki biz Başbakanlığı kaldırıyoruz. Daha haberi yok. Böyle bir ana muhalefet lideri olur mu? Böyle bir anlayış olur mu? Bizler darbeler dönemi artık son ersin istiyoruz. Bizler artık krizler dönemi sona ersin, Türkiye’de kalıcı istikrar olsun istiyoruz. Öyle bir Anayasa değişikliği yapıyoruz ki artık siz doğrudan hükümeti belirleyeceksiniz. Türkiye’de güçlü bir hükümet olsun, Türkiye’nin istikrar kazanmasını, büyümesini, güçlenmesini istemiyorlar. Bizde diyoruz ki halkımız ne derse o olacak. Halkımız ne istiyorsa o olacak. Demokrasinin gereği de budur. Allah’ın izni ile güçlü bir demokrasi, Türkiye, kalıcı istikrar için 16 Nisan’da ’evet’ diyeceğiz” ifadelerini kullandı.

  • Bakan Zeybekci: “Anayasa değişikliği ile Türkiye koalisyon hastalığından kurtulacak”

    Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Muğla’nın Köyceğiz ilçesinde vatandaşlar ile bir araya geldi. Bakan Zeybekci, “Dünyanın en büyük 16’ncı ekonomisi olan Türkiye, ilk 10 ekonomisi olacaksa, bırakın namerdi, merde bile muhtaç olmayacaksa, bu bayrak ilelebet dalgalanacaksa 16 Nisan bir fırsattır” dedi.

    Bir dizi program için Muğla’da olan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Köyceğiz Belediye Binasında vatandaşlara seslendi. Türkiye’nin tarihi günlerden geçtiğini belirten Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, “Böyle dönemlerde aklı selimi, milletin menfaatlerini ön plana çıkarmamız gerekiyor. Gazi Mustafa Kemal’in söylediği gibi mevzu bahis vatansa gerisi teferruattır sözü ile hareket ediyoruz. Sizler içinde mevzu bahis Muğla ise ülke ise, gerisi teferruattır” diye konuştu.

    Özal döneminde dünyaya açılan ihracata dayalı büyüyen Türkiye’nin önünü kestiklerini anlatan Bakan Zeybekci, “O günün zararını benim babam ödedi, biz ödedik, çocuklarımız ödüyor. Bu sistem sayesinde Türkiye’nin önünü kestiler. 90’dan sonra bu ülkede görmediğimiz koalisyon kalmadı. O dönem Dünya aldı başını gitti biz kendi kuyruğumuzu kovaladık. Bir gecede bu ülkede batırdıkları bankaların maliyeti 46 milyar dolar. Bu ülke gitti Dünya Bankasına teslim oldu” ifadelerini kullandı.

    Anayasa değişikliğinin bu ülke için bir fırsat olduğunu vurgulayan Zeybekci şunları kaydetti:

    “Koalisyon yapacak partiler hangi devlet kuruluşunu hangi parti alacak onun pazarlığını yapardı. Başımıza geleni anladınız mı, birileri Türkiye’ye bir hikaye yazdı. Türkiye’nin rolünü biçti. İstedikleri yerde durmasını istedi. 16 Nisan’da bu ülke ayağa kalkmalı ve 16 Nisan bu hastalıktan kurtulmalı, bu Ak Partililerin meselesi değil bu herkesin meseli, bu millet, bayrak, bağımsızlık meselesi, 15 Temmuz’da nasıl elinle tankı durdurduysan. Çanakkale’de analar kınalı kuzularını nasıl gönderdiyse, benim Mehmetçiğim, polisim terör örgütünün nasıl üstüne gittiyse, bu millet ayağa kalkarak bu hastalıktan kurtulmak zorunda. 16 Nisan bunun için bir fırsat, 18 maddelik anayasa değişikliği ile bu millet bir hastalıktan kurtulacak. Yüzde 50 ile biri gelecek ve 5 yıl boyunca tek başına iktidar olacak. Bir daha koalisyon olmayacak. Bu ülkeyi siz kurtaracaksınız.”

    “Anayasa değişikliği ile CHP’de rahatlayacak”

    16 Nisan’dan sonra ülkenin rahatlayacağını aktaran Bakan Zeybekci, “Güçlü iktidarın yanı sıra yüzde 49 ile güçlü bir muhalefet olacak. Anayasa değişikliği ile emin olun CHP’de rahatlayacak. Çünkü iktidara gelebilmek için bu ülkenin yüzde 71’ine hitap etmek zorunda, siyaset makulleşecek, Türkiye rahatlayacak. Türkiye’yi rahatlatın sizden başka hiç kimse yapamaz bunu, eğer Türkiye, Gazi Mustafa Kemal’in muhasır medeniyetler seviyesi hedefine gidecekse, Dünya’nın en büyük 16’ncı ekonomisi olan Türkiye, ilk 10 ekonomisi olacaksa, bırakın namerdi, merde bile muhtaç olmayacaksa, bu bayrak ilelebet dalgalanacaksa 16 Nisan bir fırsattır. 16 Nisan sizin fırsatınızdır. Anayasa maddelerinin içinde AK Parti yada MHP yüzde 10 önde başlar diye bir madde var mı? Ama arkadaşın kendinden ümidi yok. Çünkü biliyor ki millet onu sevmiyor öyle ise CHP’de kurtulacak. CHP’yi de kurtarın” şeklinde konuştu.

  • TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop:

    Türkiye Barolar Birliği’nin referandum karşısındaki tutumunu eleştiren Şentop, “Türkiye Barolar Birliği gibi bir kurum, Türkiye’deki bütün baroların, avukatların temsilcisi olan bir kurum ’Hayır’ kampanyası yürütüyor. Avukatların hepsi ’Hayır’ demiyor. Onları temsil edin bir kurumunda belli bir karar kanaat peşinde dolaşması, gezmesi de çok doğru değil.” dedi.

    Bayburt Üniversitesi Eğitim Fakültesi Konferans Salonunda “Yeni Türkiye Yeni Anayasa” isimli konferans verildi. Konferansa konuşmacı olarak katılan TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Türkiye Barolar Birliği tarafından anayasa değişikliğine ilişkin hazırlanan metinle ilgili açıklamalarda bulundu.

    Şentop, “Bir metin hazırlamışlar, Barolar Birliği’nin sayfasında da var. O metinde de tabi bilerek, bilmemek mümkün değil. Bilerek bazı yanlış bilgiler oraya konulmuş ve o yanlış bilgiler üzerine de yorum yapılıyor. Mesela Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin yetkilerinin azaldığına, dair bir yorum yapılıyor ama o yorumun dayanağı olarak verilmiş maddeye eksik yazmışlar. Bir kısmını yazmışlar. Maddenin diğer fıkralarını yazsalar o yorumu yapamayacaklar çünkü. O yorumu yapabilmek için maddeyi kısaltmışlar. Dört fıkralık maddeyi tek fıkra olarak yazmışlar. Bu apaçık sahtekarlıktır. Buna görüş farklılığı denmez. Bilgi doğru olmalı ama o bilgiyi tabii ki herkes farklı yorumlayabilir, farklı sonuç çıkarabilir ona bir itirazımız olmaz. Milletimizi yanıltmak için, kafa karışıklığına sebebiyet vermek için bazı bilgileri, Anayasa değişikliğindeki bazı maddeleri çarpıtarak, değiştirerek yayınlamak, kitap bastırmak, kitapçık bastırmak apaçık bir sahtekarlıktır.” açıklamasını yaptı.

    Programa, Bayburt Milletvekili Doç. Dr. Şahap Kavcıoğlu, Bayburt Valisi İsmail Ustaoğlu, Bayburt Belediye Başkanı Mete Memiş, Bayburt Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Selçuk Coşkun, kurum amirleri, kuruluş temsilcileri, akademisyenler ve öğrenciler katıldı.