Etiket: Anayasa

  • AK Partili Şahin’den Yeni Anayasa Yorumu

    AK Parti (AKP) Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, darbe ürünü olan 1982 anayasasının bir an önce değiştirilerek yerine tamamen sivil bir anlayışla hazırlanmış bir anayasanın yürürlüğe girmesini arzu ettiklerini söyledi.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, memleketi Karabük’te köy gezilerini sürdürdü. Safranbolu İlçesine bağlı Davutobası köyünü ziyaret eden Şahin, daha sonra köy konağında birlikte yemek yediği köylülerin sorunlarını dinledi.

    60 MADDEYİ ÇIKARMAK İŞİ DAHA DA KARMAŞIK HALE GETİREBİLİR

    Gazetecilerin sorularını cevaplandıran Şahin, önümüzdeki haftalarda başbakan Ahmet Davutoğlu’nun parlamentoda grubu bulunan siyasi parti genel başkanlarını ziyaret edeceğini bu ziyarette gündeme gelecek konulardan bir tanesinin de yeni anayasa olacağını kaydetti.

    Ahmet Davutoğlu’nun siyasi partilerin yeni anayasa ile ilgili neler düşündüğünü tespit etmeye çalışacağını ifade eden Şahin, şöyle konuştu:

    “Bir darbe sonucu hazırlanmış darbe ürünü olan 1982 anayasasının bir an önce değiştirilerek yerine tamamen sivil bir anlayışla hazırlanmış daha kısa ve daha mufassal bir anayasanın yürürlüğe girmesini arzu ediyoruz. Bu konuda 24. dönemde parlamento bir çalışma yaptı. 25 ay bu çalışmaların içerisinde ben de bulundum. Siyasi partiler ne düşünüyor. 60 maddede bir anlaşma sağlanmıştı ama diğer maddelerde bir anlaşma sağlanamamıştı. Genel Başkanımız geçenlerde bir açıklama yaparak hiç olmazsa bu 60 maddeyi yasalaştıralım dedi. Aslında bu 60 maddede siyasi partiler arasında bazı maddelerde mutabakat yoktu. Bu maddeleri tekrar gözden geçirmek lazım. 60 maddeyi yasalaştırmak mevcut anayasaya bunları monte etmekle iş bitmiyor. Hatta Anayasayı daha da karmaşık hale getirebiliriz. Bu 60 madde içinde başka bölümleri de ilgilendiren düzenlemeler var. Onları yapmadan 60 maddeyi çıkarmak işi daha da karmaşık hale getirebilir.”

    “AK PARTİ İLE CHP BİRLİKTE HAREKET ETSE OLUR”

    Siyasi partilerin yeniden uzlaşma komisyonu kurulmasını talep etmeleri noktasında TBMM Başkanı İsmail Kahraman’ın inisiyatif alması gerektiğini belirten Şahin, “Geçmişte kurulmuş uzlaşma komisyonu gibi bir komisyon kurulursa netice alınacağı kanaatinde değilim. Orada siyasi partiler güçler oranında değil, her bir siyasi parti 3 milletvekili ile temsil edildi. Bu temsilde bir adaletsizlik vardı. O dönem Genel Başkanımız şimdiki Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’dı. Çok iyi niyet gösterdi. Eşit temsil edelim denildi ama çok olumsuz sonuçlar verdi. 4 siyasi partinin mutlaka görüş birliği içerisinde olması lazım dedik ama olmuyor. O nedenle yeniden gözden geçirmek gerekir. Siyasi partiler bu komisyonda güçleri oranında temsil edilmelidir. Yüzde yüz ittifak aranmamalıdır. Parlamentodan geçirecek sayıda siyasi partiler işbirliği yapabilirse, mesela AK Parti ile CHP birlikte hareket etse parlamentodan referandumsuz bir şekilde anayasanın geçmesi mümkün. Buna da imkân sağlayacak bir düzenleme yapılmalı. Bunları yapmazsanız havanda su dövülür. 24. dönemde olduğu gibi netice alamayız diye endişe ediyorum.”

    “YENİ ANAYASAYI BU DÖNEMDE YÜRÜRLÜĞE KOYMUŞ OLABİLİRİZ”

    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın basına yansıyan Partili Cumhurbaşkanlığını anayasaya yansıtabiliriz önerisine de değinen Şahin, şunları söyledi:

    “Bu bile rahatlama sağlar buyurdular. Başkanlık sistemi yerine partili Cumhurbaşkanlığı sistemine Türkiye geçebilir. Yeni anayasa çalışmaları içinde bu gündeme gelecek konuşulacak başlıklardan bir tanesi diye düşünüyorum. Hükümet güven oyu aldı ve önümüzdeki hafta bütçe meselesi var ve bunun dışında en önemli gündem maddesi yeni anayasa olacaktır. Geçmişte yapılan hataları tekrar etmeyecek bir komisyon kurulursa yeni anayasayı bu dönemde yürürlüğe koymuş olabiliriz.”

    Şahin açıklamasının ardından, 1 Kasım seçimlerinde AK Parti’ye en yüksek oyu veren Davutobası köyü muhtarına kahve takımı, kahve ve kesme şeker hediye etti.

  • Anayasa Mahkemesi, Danıştay Ve Asliye Hukuk Mahkemesi’nin Ardından, İdare Mahkemesi De Ankara Mimarlar Odası’nı Haksız Buldu

    Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne karşı açtığı davalar bir bir reddedilen TMMOB’a bağlı Mimarlar Odası’na bir cevap da Ankara 17. İdare Mahkemesi’nden geldi. Mahkeme, Mimarlar Odası Ankara şubesinin, Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ne verilen ruhsatın iptal edilmesi için açtığı davayı, “davacının dava açma ehliyeti olmadığı” gerekçesiyle reddetti.

    Ankara Mimarlar Odası, Atatürk Orman Çiftliği arazisinde 63886 ada 5-6 sayılı parsellerde yapılan Cumhurbaşkanlığı Hizmet Binası için Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından verilen ruhsatın, “İmar Kanunu’nun 26. Maddesi’ne ve kamu yararına aykırı olduğu” gerekçesiyle iptalini istedi.

    Oda tarafından açılan davanın duruşmasına Ankara Büyükşehir Belediyesi adına katılan Avukat Canan Işık da yaptığı savunmada, “Davacının dava açma ehliyetinin bulunmadığı, dava konusu edilen ruhsatın; imar planına, plan notlarına, yasa ve yönetmeliklere uygun olduğunu” belirterek, davanın reddini istedi.

    “DAVANIN EHLİYETİ YÖNÜNDEN REDDİNE”

    Ankara 17. İdare Mahkemesi de iptal davasının, “kişisel, meşru, güncel bir menfaatin bulunması halinde gerçekleşebileceğini” vurgulayarak, kararında şu ifadelere yer verdi:

    “Olayda; dava konusu yapı ruhsatının, davacının kişisel, meşru ve güncel menfaatini ihlal etmediği, davacı yönünden hukuki bir sonuç da doğurmadığı dikkate alındığında, bakılan davanın ehliyet yönünden reddi gerekmektedir.”

    DAHA ÖNCEKİ KARARLAR HATIRLATILDI

    Mahkeme kararında ayrıca, daha önce de Danıştay tarafından benzer kararlar verildiği hatırlatılarak, Danıştay 6. Dairesi’nin 31.10.2014 ve 22.01.2015 tarihli kararlarının da bu yönde olduğu bildirildi.

    Söz konusu davayla benzer nitelikte bulunan ve TMMOB’a bağlı 5 oda tarafından daha önce açılan davanın da hatırlatıldığı kararda, Anayasa Mahkemesi’nin, 10.12.2014 tarihli kararıyla, “AOÇ arazisi üzerinde uygulamaya geçirilen plan ve projelerin, başvurucuları güncel ve kişisel olarak doğrudan etkilediğinin, başvurucular tarafından ortaya konulamadığı görüldüğünden, başvurucuların mağdur statülerinin bulunmadığı’ gerekçesiyle başvurunun kabul edilemez olduğunun” belirtildiği ifade edildi.

    Mahkeme, İdari Yargılama Usulü Kanunu uyarınca davanın “ehliyet yönünden” reddine karar vererek, 750 TL avukatlık ücretinin de davacıdan alınarak davalı idareye verilmesine hükmetti.

    Geçen ay da TMMOB’a bağlı 4 odanın, “Atatürk Orman Çiftliği arazisine, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi ve Ankapark inşa edilmesi suretiyle Atatürk’ün vasiyetinin ihlal edildiği” iddiasıyla açtığı dava, Ankara 26. Asliye Hukuk Mahkemesi tarafından reddedilmişti.

    BAŞKAN GÖKÇEK, TWITTER’DAN DUYURDU

    Davanın kazanıldığını twitter hesabından takipçileriyle paylaşan Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek de şu mesajları paylaştı:

    “Bunlar güzel haber… Anayasa Mahkemesi ve idari mahkemeler, Mimarlar Odası’nın AOÇ hakkında dava açma ehliyeti olmadığına karar verdi…

    Bundan böyle Mimarlar Odası’nın show ehliyeti de kalmadı… Bu husus, kanunla da net metin haline gelmeli…”

  • Eski Meclis Başkanı Çiçek’ten Yeni Anayasa Tartışmalarına İlginç Benzetme

    Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, Yeni anayasa tartışmalarıyla ilgili “Biz şoförü tartıştık, arabanın kendisini değil. Bugün geldiğimiz nokta da Türkiye bu arabayla devam edemez” değerlendirmesini yaptı.

    Eski Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı ve Ankara Milletvekili Cemil Çiçek, TGRT Haber televizyonun canlı yayınında İhlas Haber Ajansı ve TGRT Haber Ankara Temsilcisi Batuhan Yaşar’ın konuğu oldu. Ekonomi ve siyasetin şeffaf olması gerektiğine dikkat çeken Çiçek, “Nerde ne oluyor, kim kiminle beraber, nasıl yapıyor bunun açıkça biliniyor olması lazım. Bir defa küçük partiler ve onlar üzerinden kayıt dışında olup da siyasete müdahale eden unsurların hiç birisi tek başına bir partinin iş başına gelmesini istemez. AK Parti rahatsızlığı da bundan doğuyor. Diğer partiler olursa, geçmiş koalisyonlarda neden, nasıl istifade ettikleri açıkça ortada. Onlar koalisyonlardan yana olurlar, ‘benim işi bu geliyor, benim şirketime bu şartlarda büyük olur, ben buralardan daha fazla pay alırım’ diye açıkça söyleyemezler, yani kendileri için biçtikleri elbiseyi Türkiye’ye giydirmeye çalışırlar. Bu kesimler hiçbir zaman başkanlık sistemini istemez. Hepsi parlamenter sistemlerden yanadır. Küçük partiler, ideolojik partiler ve sol partiler Türkiye’de başkanlık sistemini istemez” diye konuştu.

    “KALİTELİ BİR DEMOKRASİ, ŞEFFAF BİR DEMOKRASİDİR”

    Türkiye’de bir Kur-an’da olan din var, bir de onun dışında onun bunun oluşturduğu din olduğunu ifade eden Çiçek, “Teröre kadar giden bir din anlayışı çıkmaya başladı. Bunların finansmanı nereden temin ediliyor, nasıl temin ediyorlar. Şu hizmeti yapacağım diye toplumdan para toplanıyor. Ondan sonra da tutuyorsunuz, emniyet teşkilatından, hakime varıncaya kadar yapmaman gereken işlerin içerisine giriyorsan bu kayıt dışı siyasete giriyor. Trilyonlara hükmeden yapılar var, Türkiye’de bunlar yazıldı çizildi. Bunların hepsinin şeffaf hale gelmesi lazım. Kaliteli bir demokrasi, şeffaf bir demokrasidir” ifadelerini kullandı.

    Türkiye’nin öncelikli konusunun anayasa olduğuna vurgu yapan Çiçek, anayasanın Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vermediğini kaydetti.

    Çiçek, gerek anayasa konusu gerekse başka konularla ilgili bilgiye dayalı tartışmalar yapılmadığını belirterek, “Bilgiye dayalı bir tartışma Türkiye’de yapılmıyor. Başkanlık sistemi, yarı başkanlık sistemi, parlamenter sistem, bunu üçü de belirli kriterleri taşıma kaydıyla demokratik sistemlerdir. Demokrasi adına bir endişe var ise o zaman bu nitelikler başkanlık sisteminde de olabilir, İngiltere, Almanya’da dünyanın, AB’nin çoğu da parlamenter sistemle yönetiliyor. Kimse Almanya’da ki sistem demokratik değildir diyemez. Başkanlık sistemini kabul ettin, Amerika’da olduğu gibi alacaksın veya parlamenter sitemi aldın bunun 5’i İngiltere’den aldın gibi durumlar yok. Her ülke kendine göre de sistemlerden birisini uyarlar” dedi.

    “BİZ ŞOFÖRÜ TARTIŞTIK, ARABANIN KENDİSİNİ DEĞİL”

    1987’den bu yana sistem tartışmaları yaşandığını kaydeden Çiçek, “Türkiye’nin temel eksikliği şurada; başkanlık sistemini ilk defa gündeme getiren rahmetli Özal’dır. Biz hiçbir konuyu bilgi temelli tartışmıyoruz. Burada da araba yani sitemin kendisini değil, şoförü tartıştık. Başkanlık sistemi, yarı başkanlık, parlamenter sistem. Diyelim ki 3 tane araba, bunun hangisinin motor gücü fazladır, elektronik donanımı iyidir. Bunları tartışmak yerine, direksiyonda oturacak olan kim getirdi bunu gündeme Özal, vay diktatörlük. Kim getirdi Demirel, halbuki sistemler tartışılsaydı şimdi birbirimizi anlamak daha kolay olurdu. Biz şoförü tartıştık, arabanın kendisini değil. Bugün halen yapılanda odur” şeklinde konuştu.

    Yeni anayasa için birçok çalışma yapıldığını kaydeden Çiçek, “Meclis açıldıktan sonra Başbakan parti liderleriyle konuşacak, bu iş ne kadar mümkündür, değildir. Buna bakmak gerekecektir” dedi. Çiçek, meclisin kendi iradesiyle yeni bir anayasa yapması gerektiğini ifade ederek, “Bunun şartları var mı yok mu? Sadece temenni etmek yetmiyor. Herkesin bu işe bakması lazım. 21 aylık çalışmada bir mesafe kaydedildi, birikimi var Türkiye’nin, şimdi bunun üzerinden mümkün olup olmayacak ona bir bakmak gerekecek” şeklinde konuştu.

    Çiçek, konuşmasına şöyle devam etti:

    “Türkiye’de yaşanan sorunların önemli bir kaynağı bugün ki anayasadır. Bu anayasa günümüz şartlarına uymuyor. Bugün geldiğimiz nokta da Türkiye bu arabayla devam edemez. Arıza çıkarır, şoför ne kadar kabiliyetli olursa arabanın motor gücü yükü taşıyamıyorsa, lastikleri kış şatlarına uygun değilse, iki de bir tekliyorsa siz devlet hizmetlerinde medeniyet yarışında geri kalırsınız. Arabayı sağa çekip, aksayan yerlerini gidermeniz gerekir. Araba iyi olur şoför kötü olursa, o zaman da yeteri kadar ehliyeti yoksa o da bir başka sıkıntıdır. Bu anayasa problem çıkarıyor. Türkiye bir an evvel bu anayasa meselesini çözmek mecburiyetindedir. Bu AK Parti’nin meselesi değil, bu hepimizin meselesidir. “

  • Sağlık Bakanı Müezzinoğlu: “Milletin Beklentisi Dünya İle Yarışabilecek Bir Anayasa

    AK Parti Bursa Milletvekilleri, düzenlenen törenle mazbatalarını aldı. Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, “Bu milletin bizden beklediği; güçlü, özgürlükleri merkeze alan, dünya ile yarışabilecek bir anayasadır” diye konuştu.

    Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) 26. dönemde görev yapacak AK Parti Bursa milletvekilleri mazbatalarını törenle aldı. Bursa Adliye Sarayı Konferans Salonu’nda gerçekleşen törene milletvekillerinin yakınları büyük ilgi gösterdi.

    Mazbata töreni sonunda konuşan Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, demokrasinin sağlıklı geleceği adına 4 yıl Türkiye’ye hizmet vermek için çalışacaklarını söyledi. Müezzinoğlu, “Bu dört yıl, iktidarı ve muhalefeti ile Türkiye’nin temel sorunlarının çözümüne katkı sağlamasını temenni ediyorum. Bu milletin beklediği güçlü, özgürlükleri merkeze alan, dünya ile yarışabilecek bir Anayasaya ihtiyacımız var. İnşallah el birliğiyle bu Anayasayı milletimizin ortak değerlerini ve beklentilerini merkeze alan güçlü bir anayasa olur. Önümüzdeki süreçte iktidar partisi olarak bize düşen de 78 milyon ülke insanını yarınlarını bu günlerden daha iyi bir seviyeye getirmektir” diye konuştu.

    Türkiye’nin 2023 hedefleri olduğunu bir kez daha hatırlatan Müezzinoğlu, “Bu hedeflere iktidarı ve muhalefeti ile yürüyeceğiz. Bir birine çelme takan değil, tam aksine birbirimize omuz veren destek veren, farklı projeleri üreten, demokrasinin güzel örneklerini gösteren bir dönem olmasını temenni ediyorum. Bursa’da Gerek MHP gerek CHP’den milletvekili seçilen arkadaşlarımızla Bursa’nın ortak geleceğine hep birlikte katkı sağlama arzusunda olduğumuzu belirtmek isterim” dedi.

  • Şahin’den Yeni Anayasa Açıklaması

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Ali Şahin, “İnşallah bu dönem yine bizim en önemli amaçlarımızdan bir tanesi yeni anayasadır. Yeni anayasayı yapacak şuanda sayısal gücümüz yok. Çünkü 330’un üzerinde milletvekilimiz olsaydı bu konuda başarılı olabilirdik. Ama diğer siyasi partilerin bu konuda yapacağı işbirliğine ihtiyacımız var. Bu konudaki çalışmalar yürüyecek” dedi.

    AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Karabük Milletvekili Mehmet Ali Şahin, partisinin Yenice İlçe Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıya katıldı.

    “2023 HEDEFLERİNE DOĞRU HIZLA KOŞAN BİR TÜRKİYE VAR ARTIK”

    Şahin, 1 Kasım seçimlerinde Yeniceliler, Karabüklüler ve Türkiye’deki tüm seçmenlerin AK Parti’yi sadece tek başına iktidara getirmediğini söyleyerek, “Türkiye’nin önünü açtı, Türkiye’nin 7 Haziran seçiminden sonra içine girmiş olduğu türbülansın, siyasi belirsizliğin ortadan kaldırılması için çok güçlü bir irade ortaya koydu ve Türkiye rahatladı, şimdi önüne bakıyor, 2023 hedeflerine doğru hızla koşan bir Türkiye var artık. Bunu sizlere borçluyuz ve halkımızın demokratik şuur ve bilinci karşısında gerçekten saygıyla eğiliyorum. Geçtiğimiz yıl iki seçim yaşadık, bu sene de iki seçim yaşadık. Ama hiçbiri yeter bu kadar seçim ‘sandığa artık gitmeyeceğim’ demedi. Bir hafta önce daha güçlü oranla sandığa gitmek suretiyle demokrasisine sahip çıktı, bu ülkenin geleceğine sahip çıktı. O nedenle sizlere bir kez daha şükranlarımı sunuyorum. 1 Kasım’da milletimizin ortak aklı ve feraseti bir kez daha ortaya çıkmış ve ortaya çıkan 7 Haziran sonraki siyasi belirsizliği bu olgun ferasetiyle ortadan kaldırmıştır” dedi.

    “ONLARA ÖYLE BİR ŞAMAR ATTINIZ Kİ DÜNYANIN HER TARAFINDAN DUYULDU”

    “Sadece tek başına iktidarı yani AK Parti’yi 4. kez iktidara getirmekle kalmadınız’ diyen Şahin, “1 Kasım seçimlerinden sonra da, 7 Haziran sonuçlarında olduğu gibi Türkiye’de bir siyasi belirsizlik meydana gelse de, Türkiye her alanda başta ekonomi olmak üzere, kayıplara uğrasa, bu terörle mücadelede, Türkiye başarısız olsa, Ortadoğu zaten kaynıyor, Türkiye Suriye’ye benzese Irak’a benzese diye bekleyenler, temenni edenler vardı. Siz onlara öyle bir cevap verdiniz ki, öyle bir şamar attınız ki dünyanın her tarafından duyuldu, hatta Mısır’daki sağır sultan bile duydu. O bakımdan da sizlere teşekkür ediyoruz. Seçimlerden önce bizden bahsederken, partimizden bahsederken ’AKP’ yazan bir takım medya kuruluşları pazartesiden itibaren ’AK Parti’ diye yazmaya başladılar. Bu sizin iradenizin sonucudur, siz herkesi hizaya getiriyorsunuz oylarınızla, desteklerinizle, ferasetinizle. O nedenle gerçekten sizin bu samimiyetiniz karşısında saygıyla eğiliyorum” diye konuştu.

    “EN ÖNEMLİ AMAÇLARIMIZDAN BİR TANESİ YENİ ANAYASADIR”

    Seçimlerin tamamlanarak Anayasa ve iç tüzük gereği yapılması gereken işler yapıldıktan sonra yeni hükümetin kurulacağını aktaran Mehmet Ali Şahin, “Tabi sizlere ne söylemişsek onları yerine getirmenin gayreti ve çabası içerisinde olacağız. Yeni anayasa yeniden Türkiye’nin gündemine geldi. Bu hemşeriniz, kardeşiniz daha önceki dönem yeni anayasa yapmak üzere kurulmuş olan Uzlaşma Komisyonu’nda 25 ay çalışmış bir kardeşinizim. Ama orada yeni anayasayı yapmaya muaffak olamamıştık. İnşallah bu dönem yine bizim en önemli amaçlarımızdan bir tanesi yeni anayasadır. Yeni anayasayı yapacak şuanda sayısal gücümüz yok. Çünkü 330’un üzerinde milletvekilimiz olsaydı bu konuda başarılı olabilirdik. Ama diğer siyasi partilerin bu konuda yapacağı işbirliğine ihtiyacımız var. Bu konuda ki çalışmalar yürüyecek” ifadesinde bulundu.

    “7 HAZİRAN SONUÇLARI TEKRAR ORTAYA ÇIKSAYDI TÜRKİYE HÜKÜMETSİZ KALACAKTI”

    Şahin, yeni bir anayasaya ne kadar şiddetle ihtiyaç olunduğunu bir misalle anlatarak, “Şu anda iş başında bir geçici hükümet var. Anayasa gereği Türkiye’de ilk kez kurulmuş olan bir geçici hükümet var. Çoğu bürokratlardan oluşan geçici hükümet. Anayasa diyor ki, ’Geçici hükümetin görev süresi meclisin ilk kez yani 1 Kasım seçimlerinden sonra oluşan meclisin ilk toplantısının yapıldığı gün sona erer’ diyor. Yani bu geçici hükümetin ömrü bizim 17 veya 18’inde meclis toplandığı an sona erecektir. Peki, 1 Kasım seçimlerinden sonra da tek parti iktidara gelmeseydi yani siz AK Parti’yi tekrar tek başına iktidara getirmeseydiniz, 7 Haziran seçimleri sonucu olduğu gibi bir koalisyon mecburiyeti çıkmış olsaydı Türkiye hükümetsiz kalacaktı. Bu anayasayı yapanlar bunu düşünmemişler. O gün sona erer diyor, Anayasa diyor. Şimdi biri şöyle söyleyebilir, ’Cumhurbaşkanı, Sayın Ahmet Davutoğlu geçici hükümetin başbakanı istifasını sunduğunda yenisi kurulana kadar göreve devam ricasında bulunabilir’ Peki cumhurbaşkanının bu konudaki iradesi mi önemli, anayasanın hükmümü önemli? Anayasa diyor ki ‘sona erer’ ve dolayısıyla 7 Haziran tablosuna benzer bir sonuç ortaya çıksaydı şuan 17-18’inden sonra hükümetsizdi. Koalisyonun kısa sürede kurulması da mümkün değildi. Bakın bu bile yeni bir an önce yapılmasını zorunlu kılıyor. Ama siz bütün bu oyunları da bozdunuz. Dediniz ki ’Biz koalisyon falan dinlemeyiz, Türkiye’nin koalisyonlarla kaybedeceği zamanı yoktur biz denedik hizmetlerini gördük AK Parti’yi yeniden yüzde 50’ye yakın oyla tek başına iktidara getiriyoruz’ dediniz ve oyunu bozdunuz. O nedenle ilk yapacağımız işlerden biri yeni anayasadır. Bu konuda inanıyorum ki hemen parti gurubumuz yemin töreninden sonra yeni hükümet kurulduktan sonra harekete geçecektir” diye kaydetti.

    “TERÖR ÖRGÜTLERİNİN CİRİT ATTIĞI BİR ÜLKE OLMAKTAN BU ÜLKEYİ BU MEMLEKETİ ÇIKARACAĞIZ”

    Şahin, terörle mücadele bütün şiddetiyle devam ettiğini de kaydederek sözlerini şöyle tamamladı:

    “AK Parti iktidarı olarak özellikle başta PKK terör örgütü olmak üzere tüm terör örgütleriyle mücadele de inşallah sonuca ulaşacağız, terör örgütlerinin cirit attığı bir ülke olmaktan bu ülkeyi bu memleketi çıkaracağız. Bunun için güvenlik güçlerimize, askerimize, polisimize gerçekten şükranlarımızı sunuyoruz. Şehitler veriyoruz, ama o şehitlerimiz bu bayrak inmesin, bu varan bölünmesin diye şehit oluyorlar. Ama onların hakkını ödeyemeyiz.”

    Şahin, ayrıca 100 gün içerisinde hayata geçirecekleri vaatleri ve Karabük’e yapacakları projeleri de anlatarak vatandaşların talep ve isteklerini dinledi.