Etiket: Anahtar

  • Huzurlu İnşaat, Kütahya’da 106 daireden oluşan Huzurlu Kampüs Residence projesinde anahtar teslimini yaptı

    2009 yılından bu yana Anadolu’da binlerce konuta imza atan, en son İstanbul Beylikdüzü’nde geliştirdiği 500 konut ve 27 ticari üniteden oluşan Huzurlu Marmara Projesinde son aşamaya gelen Huzurlu İnşaat, Kütahya’da 106 daireden oluşan Huzurlu Kampüs Residence projesinde anahtar teslimini gerçekleştirdi.

    Huzurlu yapılar için Türkiye’nin dört bir yanında faaliyet gösterdiklerini belirten Huzurlu İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Bayram Bıyıklı, “Vatandaşlarımızı modern ve kaliteli evlerde ağırlamanın mutluluğu içindeyiz. Küçük yatırımların büyük kazanca dönüştüğü Kütahya’da Huzurlu Kampüs Residence projelerimizle; devlet memurlarımıza, üniversite öğrencilerimizin yanı sıra bölge halkına emsalsiz yatırım fırsatı sunduk. Mübarek bir ay olan Ramazan ayında anahtar teslimlerini gerçekleştiriyoruz. Projemizden daire alanlar konutlarında güle güle otursunlar. Firma olarak Huzurlu Marmara Beylikdüzü projelerimizi yakın zamanda hayata geçireceğiz. Bostancı ve Güneşli projelerimizde ise çalışmalar tüm hızıyla sürüyor. Anadolu’da Şehir merkezleri ve üniversiteye yakın bir diğer Huzurlu Kampüs projemiz Samsun’da devam ediyor. Merkezi noktalarda yer alan projelerimiz üniversitelere yakınlığı sebebiyle Kamuda görev yapan memurlarımıza ve öğrencilere büyük avantaj sağlıyor. Bölge halkına, memurlarımıza ve ülkemizin teminatı gençlere yatırım yapmaktan mutluyuz” dedi.

    Projenin 23 ay daha önce tamamladıklarını belirten Bıyıklı, Kütahya’da projelerinin bundan sonra da devam edeceğini sözlerine ekledi.

    Çok amaçlı kullanım alanlarına sahip dairelerin yer aldığı proje; üniversiteye, ulaşım akslarına ve şehrin AVM’lerine yakın konumda yer alıyor. Huzurlu Kampüs Residence’de ayrıca öğrencilerin ihtiyaçlarına cevap verebilecek yemekhane, kafe, market ve sosyal tesis de yer alıyor.

  • KKTC Başbakanı Özgürgün’e “Yakın Doğu Altın Anahtar Onur Ödülü”

    KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün’e Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İ. Günsel tarafından “Yakın Doğu Altın Anahtar Onur Ödülü ve Onur Belgesi” takdim edildi.

    Yakın Doğu Üniversitesi Büyük Kütüphane Salon 4’te yer alan tören, KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün, Bayındırlık ve Ulaştırma Bakanı Kemal Dürüst, YDÜ Kurucu Rektörü Dr. Suat İ.Günsel, Mütevelli Heyeti Başkanı Doç. Dr. İrfan S.Günsel, YDÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Fahreddin Sadıkoğlu, Girne Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İlkay Salihoğlu, YDÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Şenol Bektaş, Üniversite Dekanları, Bölüm Başkanları, öğretim üyeleri ve öğrencilerin yoğun katılımı ile yapıldı.

    Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Dr. Fazıl Küçük, Rauf R.Denktaş ve tüm şehitlerin anısına bir dakikalık saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan törende Başbakanı Hüseyin Özgürgün’ün öz geçmişinin okunmasının ardından açılış konuşmasını YDÜ Rektör Vekili Prof. Dr. Fahreddin Sadıkoğlu yaptı.

    “Suat Hoca’nın KKTC dışında hiç bir yatırım yapmaması Kıbrıs Türk insanına, ülkesine bağlılığını gösteren bir simgedir”

    Prof. Dr. Fahreddin Sadıkoğlu konuşmasında ilk olarak Kurucu Rektör Dr. Suat İ. Günsel’in “Yaptıklarımla övünmem, yapmadıklarımla övünürüm” sözünü anımsattı. Sadıkoğlu, Kurucu Rektör Dr. Suat İ. Günsel’in 1988 yılında üniversiteyi kurduktan sonra 1990’lı yıllarda Suat hocaya böyle bir üniversiteyi kurması için ABD’den teklif geldiğini, istediği eyalette istediği yerde bir arazi ve istediği yardımın kendisine verilerek böyle bir üniversite kurmasını teklif ettiklerini ancak, Suat hocanın bu teklife “hayır” dediğini söyledi. Daha sonra 2000’li yıllarda Türkiye’den de böyle bir teklifin gündeme geldiğini, Türkiye hükümetinin İstanbul’da istenilen yerde bir üniversite kurması için teklif getirdiğini belirten Sadıkoğlu, “Son yıllarda benim de katıldığım bir konferansta Suat hocaya Azerbaycan’da da benzer bir üniversite ve bir hastane yapması teklifi geldiğini belirtti. Prof. Dr. Fahrettin Sadıkoğlu, hatta yatırımın sadece yüzde 10’u kadar katkıda bulunarak kurmasını istemelerine rağmen Suat Hoca her türlü yardıma ve desteğe açık olduğunu ancak, KKTC dışında bir yatırımın olmasını istemediğini ve bu davranışın KKTC halkına olan bağlılığının simgesi olduğunu söyledi” dedi.

    Sadıkoğlu aynı zamanda, “Bu hükümet devletine, halkına, milletine bağlılığıyla seçilen bir hükümettir. Bundan dolayı da Mütevelli Heyeti Başkanımız Doç. Dr. İrfan S. Günsel’in kararıyla Yakın Doğu Üniversitesi’nin vereceği en yüksek ödül olan Yakın Doğu Altın Anahtar Onur ödülü bugün Başbakan Hüseyin Özgürgün’e takdim edilecektir” dedi.

    Konuşmanın ardından Altın Anahtar Onur Ödülünü vermek üzere Yakın Doğu Üniversitesi Kurucu Rektörü Dr. Suat İ.Günsel sahneye davet edildi.

    “Başbakanımız konu eğitim olduğunda hem yüreğini hem aklını harekete geçirir”

    Dr. Suat İ. Günsel, “Başbakanımı yürekten kutlarım, o devleti yönetirken aklıyla ve zekasıyla, dostluk ilişkilerinde ise yüreğiyle hareket eder, ancak mesele, eğitim olduğunda hem yüreğini hem aklını harekete geçirir. Bu bakımdan layık görülen bu ödülü yüreğiyle ve aklıyla hareket eden Başbakanımıza takdim eder ve kendisini kutlarım” diyerek ödülü Başbakan Özgürgün’e takdim etti.

    KKTC Başbakanı Hüseyin Özgürgün ödül takdiminin ardından öğrencilere seslenerek; “Burada Kıbrıs diye bir mesele var ama siz Kıbrıs’ta yaşıyorsunuz ve Uluslararası İlişkiler, Siyaset Bilimi, Uluslararası Hukuk okuyorsunuz. Şöyle düşünün aslında Kıbrıs dendiği zaman, şuanda Birleşmiş Milletler’in elindeki en eski sorundur, en eski ve en büyük sorun. Uluslararası ilişkiler dediğimiz zaman en büyük sorun nedir? Kıbrıs. Dolayısıyla tam yerinde bir konferans. Zaten siz yaşayarak görüyorsunuz. Bu konferansın amacı benim yorumlarımı katmak değil. Tamamen gerçekler, tamamen olanlar, bizim aktaracaklarımız ve sizin değerlendirmeleriniz olacaktır” şeklinde konuştu.

    Özgürgün konferansa şu açıklamalarla devam etti:

    “Kıbrıs sorunu nedir? Kıbrıs’ın stratejik konumu neden bu kadar problem yaratmaktadır? Neden dünyanın tamamı Kıbrıs’a karışmaktadır ve neden Kıbrıs aslında sahibi olmayan bir adadır? Kıbrıs Türkiye’ye mi ait, Yunanistan’a mı ait, Kıbrıslı Türklere mi ait, Kıbrıslı Rumlara mı ait yoksa, çok büyük iki üssüyle, hala egemen İngiliz topraklarında bulunan İngilizlere mi ait? 1571 yılından itibaren Ada Osmanlı İmparatorluğu’nun egemenliğine geçiyor. Tam 307 sene ve en önemli eserler de o zamana yani Osmanlıya ait.”

    “Kıbrıs davası Türkiyesiz halledilemez”

    Başbakan Hüseyin Özgürgün, bugün dahi Yunanistan’ın “Megali İdea” fikrinden vazgeçmediğini; Güney Kıbrıs’ın 1950 Enosis plebisitini kutlama kararının da Kıbrıs’ın geleceğine yeniden karanlık ve kan getirecek bir karar olduğunu söyledi.

    Özgürgün, Kıbrıs davasının Türkiyesiz halledilemeyeceğini, Kıbrıs’ta eğer bir adım atılacaksa bu adımı Türkiye ve Kıbrıs Türk halkının birlikte atacağını belirtti.

    Başbakan Özgürgün aynı zamanda, “Bunu, Kıbrıs’ı Türkiye’den ayırarak ya da Türkiye’yi uzaklaştırarak kimse çözemez. Bunu anlamaları lazım, Yunanistan’ın da anlaması lazım” diye konuştu. Özgürgün yine aynı şekilde KKTC’nin anavatan Türkiye’nin yardımları ve hibeleri ve Kıbrıs Türk halkının 1930’lu yıllarda başlayan direnişiyle bugünlere geldiğini kaydederek, mücadelenin bitmediğini, bitmesinin de çok zor göründüğünü dile getirdi.

    “Kıbrıs BM’nin en eski sorunu”

    Başbakan Özgürgün, ağırlıklı Uluslararası İlişkiler Bölümü ve Kamu Yönetimi Bölümü öğrencilerinin izlediği konferansta, görseller eşliğinde Ada’nın İngilizlerce işgalinden bugüne Kıbrıs sorununu değerlendirdi.

    Başbakan Hüseyin Özgürgün, Kıbrıs’ın Birleşmiş Milletler’in (BM) en eski ve en büyük sorunu olduğunu, Kıbrıs’ın uluslararası ilişkilerde de en eski sorun olduğunu kaydetti.

    Başbakan Özgürgün, Kıbrıs sorununun 7 BM Genel Sekreteri eskittiğini, hepsinin de çok uğraştığını ancak, Kıbrıs sorununun çözülemediğini belirtti.

    Bugün dahi Yunanistan’ın “Megali İdea” fikrinden vazgeçmediğini söyleyen Özgürgün, Güney Kıbrıs’ın 1950 Enosis plebisitini kutlama kararının Kıbrıs’ın geleceğine yeniden karanlık ve kan getirecek bir karar olduğunu kaydetti.

    BM’nin 186 Sayılı Kararı

    Başbakan Hüseyin Özgürgün, BM’nin 186 sayılı kararının Kıbrıs sorununun 1963’te başladığının, 1974’te bir işgal durumu olmadığının kanıtı olduğunu ifade etti.1974 Barış Harekatı’nı Normandiya da dahil olmak üzere tarihin en başarılı çıkarmalarından biri olduğunun altını çizen Özgürgün, Türkiye’nin Garanti ve İttifak Antlaşması’nın 4. maddesine dayanarak haklı ve meşru müdahalede bulunduğunu vurguladı.

    KKTC’nin İlanı

    Başbakan Özgürgün, Kıbrıs Türk halkının self determinasyon hakkını kullanarak KKTC’nin ilanını gerçekleştirdiğine dikkat çekerek, Rum tarafının, AB üyeliğinin, Garanti Antlaşması’nın, birinci maddesine aykırı olduğunu söyledi.

    Annan Planı

    Özgürgün, Annan Planı’nın KKTC’nin topraklarının neredeyse üçte birinin elden gideceği ciddi toprak tavizi olduğunu, ancak Rumların bununla da yetinmeyip KKTC’nin topraklarının tamamını istediklerini dile getirdi.

    Özgürgün, konferansta Kıbrıs tarihini anlattıktan sonra son olarak, bu mücadeleyi Anavatan Türkiye ile birlikte verdiklerini, dolayısıyla bu mücadelenin bitmediğini, bitmesinin de çok zor göründüğünü kaydetti. Özgürgün, “Ben hem bugün bana Yakın Doğu Altın Anahtar Onur ödülünü vererek beni onurlandıran sevgili Suat hocama, Yakın Doğu Üniversitesi’ne, siz değerli öğrencilerimize, hocalarımıza yürekten teşekkür ediyorum. Beni çok mutlu ettiniz, benim için de çok büyük onur oldu” şeklinde konuştu.

  • “OttoLock ile anahtar taşımaya son”

    Turkcell’in kitlesel fonlama platformu Arıkovanı’nın yeni projesi ’OttoLock Akıllı Kilit Sistemi’ oldu. Proje ile akıllı telefonlar üzerinden sadece tek bir tuş ile kapı kilitlemek, kilidi açmak ve misafirler için sanal anahtar oluşturmak mümkün olacak.

    Turkcell’in girişimcileri, destekçilerle buluşturduğu kitlesel fonlama platformu Arıkovanı’nda, desteğe açılan yeni projesi ’OttoLock Akıllı Kilit Sistemi’ oldu. Sistem, akıllı telefonlar üzerinden sadece tek bir tuşla kapı kilitlemeyi, kilidi açmayı ve farklı kullanıcılar için sanal anahtar oluşturmayı mümkün kılıyor. Yapılan açıklamada, proje ile kapınızın iç kısmındaki kilit üzerine yerleştirilen bir cihaz ile cep telefonunu bluetooth üzerinden eşleştiriyor. Sonrasında eve giriş çıkışlar için artık sadece cep telefonu kullanılabilir hale geliniyor.

    Sanal anahtar gönderimi

    Temizlikçiye, arkadaşlara, aile bireylerine ayrı ayrı anahtar yaptırmaya gerek bırakmayan sistemde, ev sahibi nerede olursa olsun, cep telefonundan kişilere ’sanal anahtarlar’ gönderip ya da önceden cep telefonlarını uygulama ile eşleştirip bu kişilerin eve girişlerini sağlayabiliyor. Aynı zamanda eve kimin ne zaman geldiğini belirleyebilen ve ana kullanıcıyı anında bilgilendiren sistem, kişilere istenen zaman aralıklarında giriş ve çıkış izinleri de tanımlayabiliyor.

    Elektrik kesintisinden etkilenmiyor

    Cihaz pille beslendiği için, elektrik kesintisi sistemde bir aksaklık oluşturmadığı belirtilirken, hatta pil azaldığında cihaz cep telefonuna mesaj göndererek değişim talep ediyor. Özel tasarım dişli sistemiyle cep telefonunun yanında arzu edildiği zaman mevcut metal anahtarlar ile de giriş çıkış yapılabiliyor.

    Güvenli, montajı kolay ve şık

    Cihazın komutları için bluetooth eşleştirmesi kullanıldığı için siber güvenliği sağlıyor. Montajı da gayet kolay olan sistemde farklı dış kılıflar sayesinde de her zevke uygun şık bir tasarımı var.

  • Ayakkabıların içinde anahtar aradılar, güvenlik kamerasını görünce kaçtılar

    Sivas’ta bir apartman dairesine hırsızlık amaçlı geldikleri sanılan 3 genç kız eve girmek için kapının önünde bulunan ayakkabıların içinde anahtar aradı. Güvenlik kamerasını fark eden genç kızlar panikleyerek kaçtı.

    Olay, 16 Eylül günü Emek Mahallesi’ndeki bir apartmanda meydana geldi. Kamu kuruluşunda görevli olan T.S.’ye ait apartmana ailenin bayram tatilinde olduğu sırada 3 genç kız geldi. Etrafa bakan genç kızlar, kapının önünde bulunan ayakkabıların içinde anahtar aradı.

    Görüntülerde genç kızlardan biri, elinde kredi kartı benzeri cisim ile kapıya yaklaştı ve içeride kimsenin olup olmadığını kontrol etti. Hırsızlık amacıyla geldikleri tahmin edilen genç kızların son anda kapı üstünde bulunan güvenlik kamerasını fark ettikten sonra panikledikleri anlar da güvenlik kamerasına yansıdı. Güvenlik kamera görüntülerinde 3’üncü kızın da yakalanmamak için alt katta gözcülük yaptığı görüldü.

    Sosyal medya hesabından görüntüleri paylaşan T.S., “Arkadaşlar bu kişiler eve hırsızlığa gelip güvenlik kamerasını fark edince gitmişler. Bu hususta sizden ricam bu kişileri görürseniz emniyete veya bana haber verseniz memnun olurum. Sizlerde can ve mal güvenliğiniz için bina ve daire girişlerine güvenlik kamerası taktırmanızı tavsiye ederim” diye yazdı.

  • Terzide hem fuhuş yaptırdı hem kapının anahtar deliğinden izletti

    Adana’da polis fuhuş yapıldığı ileri sürülen terzi dükkanına yaptığı baskında hem fuhuş yapan şahısları hem de kapının anahtar deliğinden onları izleyen şahsı yakaladı.

    Edinilen bilgiye göre, olay Seyhan ilçesine bağlı Sucuzade Mahallesi’nde meydana geldi. İddiaya göre, polis mahallede bir terzi dükkanında fuhuş yapıldığı ihbarını aldı. Polis terzinin olduğu yere gidip bir süre dükkanı izledi. Bu sırada daha önce fuhuş yapmaktan suç kaydı bulunan Şeniz T. isimli şahsın dükkana girdiğini gördü. Polis bir süre bekleyip dükkana girdiğinde arka tarafta bir kişinin kapının anahtar deliğinden içeriyi gözetlediğini fark etti. Polis hemen bu şahsı yakalayıp daha sonra da kapıyı açtığında Şeniz T.’nin fuhuş yaptığını belirledi. Polis kapı deliğinden fuhşu izleyen Mustafa İ., terzi dükkanı sahibi Selahattin E. ve fuhuş yapan kadını gözaltına aldı. Polis zanlıları emniyete götürerek sorguya aldı. Fuhuş yapan kadın, terzi dükkanında Selahattin E. isimli şahsın kendisine fuhuş için müşteri bulduğunu ve iş yerinin arka kısmında bulunan boş odada bu şahıslarla fuhuş yaptığını belirterek, “Ayrıca bugün çay içmek maksadıyla buraya geldim. Selahattin isimli şahsın telefon ile bir arkadaşını arayarak ’burada tam senlik bir bayan var gel’ demesi üzerine başka bir erkek şahsın geldiğini bu şahıstan 50 lira alıp iş yerinin arka tarafındaki odaya geçtiğini” söylediği öğrenildi.

    Kadın bu ifadesinin ardından serbest bırakıldı. Polis Selahattin E. hakkında iş yerinde fuhuş yaptırdığı başka birine de anahtar deliğinden izlettiği gerekçesiyle “Fuhşa yer ve imkan sağlamak” suçundan işlem yaptı. Zanlı suçlamaları kabul etmedi. Zanlı ifadesinin ardından adliyeye sevk edildi.

    Bu arada kapı anahtar deliğinden fuhşu izleyen Mustafa İ. hakkında da Cumhuriyet Savcılığı “özel hayatın ihlalinden” işlem yapılmasını ayrı bir dava açılmasını şahsın ifadesi alındıktan sonra serbest bırakılmasını talep etti.

    Şahıs ifadesi alındıktan sonra serbest bırakıldı.