Etiket: Ameliyatında

  • FÜ Tıp Fakültesi epilepsi pili ameliyatında merkez oldu, 50’inci operasyon yapıldı

    FÜ Tıp Fakültesi epilepsi pili ameliyatında merkez oldu, 50’inci operasyon yapıldı

    Elazığ’da pandemi sürecinde “epilepsi pili” ameliyatlarına ara vermeden devam ederek birçok ilden gelen hastalar için hem bir merkez hem de umut olan Fırat Üniversitesi (FÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi’nde, 50’nci operasyon yapıldı.

    FÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı’nda 7 ay önce kurulan klinikle epilepsi hastaları için pil takma ameliyatlarına başlandı. Korona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle ameliyatlarına ara vermeyen hastane, bu süreçte hem Elazığ’dan hem çevre iller başta olmak üzere Ankara, Sakarya, Çankırı, Çorum, Adana ve Gaziantep gibi yaklaşık 32 ilden gelen hastalara da hizmet verdi. Cihazdan, tüm sağlık giderlerine kadar Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanan masraflar sayesinde hastalar ücret ödemeden sağlığına kavuştu. 50’inci ameliyatın da başarılı bir şekilde yapıldığı hastanede FÜ Rektörü Prof. Dr. Kutbeddin Demirbağ, Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Müngen, Çocuk Nöroloji Uzmanı Öğretim Üyesi Dr. Serkan Kırk ile Öğretim Üyesi Doç. Dr. Sait Öztürk basın toplantısı ile bilgi verdi. Ara vermeden ve hastalar sıra beklemeden operasyonlarının yapıldığı ve 1 gün sonra taburcu edilerek eve gönderildiğini belirtilirken, bugün itibariyle 50’nci hasta tedavi edilerek taburcu edildiği aktarıldı.

    “Kısa sürede 50 operasyon Türkiye rekoru olarak görülüyor”

    FÜ Tıp Fakültesi Hastanesi’nin ‘Epilepsi Pili Ameliyatı’ uygulaması yönünden dünyada sayılı merkezler arasından olduğunu belirten Rektör Prof. Dr. Kutbeddin Demirbağ, “Havale geçiren ve tıbben epilepsi dediğimiz hastalarda farklı bir tedavi yöntemi veya tedavinin destekleyici bir yöntem olarak ‘Epilepsi Pili Ameliyatı’ uygulaması başlatılmıştı. Bu epilepsi pili ile özellikle pilin sürekli kalıcı olması olası riskleri aza indirmiş olacak. Ekim ayından bugüne kadar yaklaşık 50 vaka ameliyatı gerçekleştirildi. Bu sayı bir Türkiye rekoru olarak görülüyor. Bilgimiz dahilinde bu kısa sürede bu kadar vakaya rastlanan dünyada bir veya iki merkez ya vardır ya da yoktur” dedi.

    800 bin civarında epilepsi hastası mevcut

    Epilepsi hastalığının toplumda ortalama yüzde 1 sıklığında görülen bir hastalık olduğuna dikkat çeken FÜ Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Bülent Müngen, “Çok görülen bir hastalık. Türkiye nüfusunun yaklaşık 800 bin civarında epilepsi hastası mevcut. Epilepsi hastalarının dünya genelinde durumu şudur. Yüzde 70 kadarı ilaç tedavisi ile hallolmaktadır. Bu yüzdeliğin belli önemli bir kısmı belli bir dönem ilaç kullandıktan sonra kalıcı olarak nöbetleri kesilmekte, ilacını bırakmakta ve tamamen düzelmektedir. Fakat yüzde 30’luk grupta durum böyle değil. Bu gruptaki hastalar maalesef ne kadar ilaç tedavisi verirsek verelim, nöbetlerini istediğimiz kadar kontrol altına alamıyoruz. Bun karşı epilepsi pili burada çok daha kullanımı kolay, çok daha büyük hasta grubuna uygulanabilecek bir yöntem olarak karşımıza çıkıyor” diye konuştu.

    “50’inci epilepsi pili ameliyatımızı gerçekleştirdik”

    FÜ Tıp Fakültesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç.Dr. Sait Öztürk ise, “Ekim 2019 tarihinde başlamış olduğumuz epilepsi pili ameliyatlarımıza Temmuz 2020, bugün itibariyle 50’nci epilepsi pili ameliyatımızı hastanemizde gerçekleştirdik. Ülkemizde yapılan ameliyatlar ama maalesef çok yaygın yapılan ameliyatlar değil ve bu hastalarda ciddi mağduriyetler görülmektedir. Biz özellikle pandemi sürecinde bu hastaların ve ailelerinin çekmiş olduğu sosyal sıkıntıları göz önünde bulundurarak bu ameliyatlarımızı özenli bir şekilde, hijyen ve maske kurallarına uymak kaydıyla devam ettik” diye bilgi verdi.

  • Safra ameliyatında karnında sargı bezi unutulan kadın 9 ay sonra öldü

    Safra ameliyatında karnında sargı bezi unutulan kadın 9 ay sonra öldü

    İzmir’de olduğu safra ameliyatının ardından durumu kötüye giden 86 yaşındaki kadın, ameliyattan 9 ay sonra kaldırıldığı hastanede midesinde yabancı cisim saptanması üzerine yeniden ameliyata alındı. İddialara göre, 9 ay önceki safra ameliyatında karın boşluğunda unutulan sargı bezi yaklaşık 500 gram olarak karnından çıkarılırken, yaşlı kadın ise vefat etti.

    İzmir’de rahatsızlanan Muazzez Alan (86), Buca Seyfi Demirsoy Devlet Hastanesine götürüldü. Safra ameliyatı yapılan kadın, ameliyat sonrasında taburcu edildi. Ameliyattan bir süre sonra ağrıları ve mide bulantısı sebebiyle yine aynı hastaneye götürülen talihsiz kadın, iddialara göre durumunun normal olduğu gerekçesiyle evine gönderildi. Son 3 aydır neredeyse hiçbir şey yiyemeyen ve durumu gittikçe kötüleşen kadın, bu kez İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Burada endoskopi yapılan yaşlı kadının karnında yabancı cisim olduğunu belirleyen doktorlar, Muazzez Alan’ın bir şey yutup yutmadığını sordu. Yaşlı kadından olumsuz yanıt alan doktorlar, karında saptadıkları yabancı cismi de çıkaramayınca ameliyat kararı aldı.

    Ameliyatta yaşlı kadının karın boşluğundan yaklaşık 500 gramlık bir sargı bezi çıkarıldı. Ameliyattan yaklaşık 10 gün sonra Muazzez Alan, hayatını kaybetti. Ailenin de durumdan haberdar olmasıyla Muazzez Alan’ın cenazesi, otopsi yapılmak üzere İzmir Adli Tıp Kurumu morguna getirildi.

    Talihsiz kadının ailesi, safra ameliyatını yapan ve karın boşluğunda sargı bezini unuttuğunu iddia ettikleri doktordan şikayetçi olarak konu hakkında İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu.

    Otopsisinin tamamlanmasının ardından yaşlı kadının, memleketi Karaburun’da toprağa verileceği ifade edildi.

  • Yağ aldırma ameliyatında bağırsağı delindiği iddia edilen adam hayatını kaybetti

    Yağ aldırma ameliyatında bağırsağı delindiği iddia edilen adam hayatını kaybetti

    İzmir’de yağ aldırma ameliyatı sırasında ince bağırsağının delinmesi sonucu hayatını kaybettiği öne sürülen Alaattin Bayrak’ın kızı, babasının ölümünde kusuru bulunduğunu iddia ettiği özel hastaneden şikayetçi oldu.

    İzmir’de bulunan özel bir hastanede gerçekleşen yağ aldırma ameliyatı sırasında ince bağırsağının delindiği, bu nedenle geçirdiği operasyonlara rağmen hayatını kaybettiği iddia edilen Alaattin Bayrak’ın kızı Ferhan Kaya, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulundu. 52 yaşındaki talihsiz adamın kızı, babasının 8 Ekim’de yağ aldırma ve göz ameliyatı için İzmir’in Kahramanlar semtinde bulunan özel bir hastaneye yattığını belirtti.

    Ameliyatın ardından babasının yoğun ağrı çektiğini anlatan Ferhan Kaya, “Çok söylememize rağmen doktorlar ağrıları önemsemedi. İki gün sonra babamın ince bağırsağında delinmenin olduğunu fark ettiler. Hayati riski olduğunu söyleyerek babamı hemen ameliyata aldılar. Aynı hastanede 10 gün yoğun bakımda kaldı” dedi.

    Babasının son ameliyata 21 Ekim’de girdiğini ifade eden Kaya, “Bize babamın bağırsağının dikişleri tutmadığını, yeniden ameliyata alınması gerektiğini söylediler. Sağlık durumu çok kötüydü. 10 günde 3 ameliyat geçirdi. Yoğun bakım doktorları ilgilendi ama diğer doktorlar hiç ilgilenmedi” diyerek söz konusu hastane hakkında suç duyurusunda bulunduklarını açıkladı.

    “Hastane raporları vermedi”

    Söz konusu hastanenin gerekli raporları teslim etmediği için babasının cenazesini İzmir Adli Tıp Kurumundan henüz teslim alamadıklarını da söyleyen Kaya, “Otopsi sonucunu bekliyoruz. Konunun incelenmesini istiyoruz. İnsan hayatı bu kadar ucuz değil. Babamın ölümünde ihmali olanlar cezasını çekmeli” ifadelerini kullandı.

    Bayrak’ın cenazesinin memleketi Aydın’da toprağa verileceği öğrenildi.

  • Karın germe ameliyatında dikkat edilmesi gerekenler

    Karın germe ameliyatında dikkat edilmesi gerekenler

    Doç. Dr. Hakan Kerem, “Karın Germe” olarak da bilinen “Abdominoplasti” ameliyatı dünyada birden fazla doğum sonrası aşırı sarkık derilerinden ve karın çatlaklarından kurtulmak isteyen kadınların ve aşırı kilo kaybı yaşamış erkeklerin en gözde uygulamalarından biri olduğunu belirtti.

    Fazlalık deri çıkarıldığında tüm karnın, bel çevresi, göbek deliği ve bel hatlarınız şekillenecek, karnınız düzleşeceği ve karın kaslarının işlevini düzeleceğini anlatan Doç. Dr. Hakan Kerem, “Bunun sonucunda, genellikle egzersiz esnasında nefes alış verişinizi güçlendirecek ek bir etki de yaratılmış olmaktadır. Karın germe ameliyatının en önemli kısmı, ayrılmış karın kaslarının (diastasis recti) düzeltilmesi için bu kasların onarılmasıdır. Çünkü karın kasları, birden fazla doğum sonrasında sıklıkla görüldüğü gibi, eğer fazla miktarda birbirlerinden ayrılmışsa karnı düz tutmada etkili olamaz. Ayrıca iyi bir şekilde iyileşmemiş olan sezaryen yara izlerinin de karın germe işlemi esnasında estetik olarak düzeltilmesi hastaya ek bir fayda sağlamaktadır” diye konuştu.

    Doç. Dr. Hakan Kerem, karın germe ameliyatının hedeflerini ise şöyle aktardı; “Karın bölgesindeki fazlalık sarkmış deriyi çıkarmak, Ayrılmış karın kaslarını (rektus diastasis) düzeltmek ve karın kaslarına pozisyonunu ve fonksiyonunu geri kazandırmak, Kadınlarda, kalça ve bel bölgesine daha genç, feminen (kadınsı), yarı-kum saati veya kum saati görüntüsünü geri vermek, Erkeklerde ise daha sıkı, daha maskülen (erkeksi) bir karın ve bel bölgesi oluşturmak.”

    Doç. Dr. Hakan Kerem, karın germe uygulaması için dikkat edilmesi gereken noktaları ise şöyle sıraladı; “Plastik cerrahınız komple bir karın germe, mini karın germe ya da liposuction işlemlerinin size faydası olup olmayacağını belirlemek adına aşağıdaki faktörleri değerlendirecektir: Karın bölgesindeki gevşek, fazlalık deri miktarı ve çatlak izlerinin şiddeti, Göbek deliğindeki bozulma ve gevşeme miktarı, Rektus kaslarındaki kas ayrılma derecesi, Bel çevresindeki yağlanmanın fazla olmasından kaynaklı “kareleşme” miktarı.”

  • Op. Dr. Volkan Kahya; Burun estetiği ameliyatında risklere dikkat

    Op. Dr. Volkan Kahya; Burun estetiği ameliyatında risklere dikkat

    Kulak Burun Boğaz Uzmanı Op. Dr. Volkan Kahya, burun ameliyatında en önemli risklerden biri olan kanama riskinin bazen ciddi olabileceğine dikkat çekti.

    Özellikle burun tıkanıklığını gidermek için burun içerisinde estetik dışı işlemler de yapılacaksa ki gerekli ise mutlaka yapılmalıdır, istenmeyen bir kanama olması ihtimalinin artabileceğine dikkat çeken Op. Dr. Volkan Kahya, “Özellikle konka (burun eti) rezeksiyonlarında bu olasılık daha fazladır. Burun içerisinde orta büyüklükte damarları barındıran bir organdır. Ama bu tür kanamalar genellikle tehlikeli boyutlara varmazlar ve basit tamponlar ile durdurulabilir. Ameliyattan sonra burun içinde sineşi denilen yapışıklıklar gelişebilir ve bunlar nefes almanızı ameliyat öncesine göre daha zor hale getirebilir. Bunun tedavisi genellikle kolaydır ancak ikinci bir cerrahi müdahale gerekebilir. Çok nadir olarak burnun ortasını oluşturan “septum” denilen yapıda delik oluşabilir. Bu genellikle bir sorun oluşturmaz ama nadiren nefes alırken ses çıkmasına sebep olabilir. Tedavisi zordur ve yeniden ameliyat olmak gerekir” diye konuştu.

    Op. Dr. Volkan Kahya, enfeksiyonun burunda neredeyse hiç görülmez denilebileceğini ifade ederek, “Kanlanması çok güçlü olan bu organ iltihaba karşı çok dirençlidir. Bu ameliyattan sonra enfeksiyon gelişirse tıp literatürüne girebilirsiniz. Ama bu ameliyat sonrası estetik sorunlar, deformiteler yaşarsanız ya da burun şeklinizi beğenmezseniz kimse şaşırmayacaktır. Dolayısı ile bu ameliyatın en sık komplikasyonu estetiktir. Estetik komplikasyonlar arasında burun sırtında çökme, açık tavan (burun sırtında kemiklerin arasının açık kalması), burunda eğrilik, asimetri, nazal valfin bozulması sonucunda nefes alamama gibi durumlar oluşabilir.

    Tabii ki tecrübeli ellerde, ne yaptığını bilen, hasta üzerinde deneme yapmaya kalkışılmayan cerrahi girişimlerde bu komplikasyonların oluşma ihtimali yok denecek kadar azdır. Her cerrahi girişimde olduğu gibi en önemli ameliyat ilk ameliyattır. Hatalı girişimlerin düzeltilmesi her sekonder girişimde daha zorlaşır” şeklinde konuştu.