Etiket: ameliyat

  • Türkiye robotik ameliyat öğretiyor

    Çok sayıda ülkeye robotik cerrahi yöntemi ile ameliyat eğitimi veren Türk cerrahlar son olarak Yunanistan’da bu yöntemi kullanarak kapalı akciğer kanseri ameliyatı yaptı. Yunanistanlı cerrahlara eğitim veren Türk doktorlardan Prof. Dr. Alper Toker: ‘‘Yunanistan’da robotla ilk kapalı akciğer kanseri ameliyatını yapmış olduk’’ dedi.

    Türkiye’de ameliyatlarda kullanılan robotik cerrahi yönteminde artık dünya ile yarışır bir noktaya ulaştı. Türkiye özellikle çevre ülkelere yeni teknolojiler ve ameliyat teknikleri ile ilgili her geçen gün artan sayıda eğitim vermeye başladı. Bu kapsamda Yunanistan’ın Selanik Şehri’ne giden Türk doktorlar robotik cerrahi yöntemi eğitimleri verdi. Eğitim sırasında Türk cerrahlar, Yunanistan’da robotik cerrahi ile ilk kapalı akciğer ameliyatını gerçekleştirdi. Göğüs Cerrahisi Uzmanı, Prof. Dr. Alper Toker, robotik cerrahi kapalı akciğer ameliyatlarının Türkiye’de giderek artan sıklıkta yapıldığına dikkat çekti. Prof. Dr. Toker sözlerine şöyle devam etti: “Robotik cerrahi ile genel cerrahi, kadın hastalıkları, üroloji, kalp damar cerrahisi alanında yapılan kapalı ameliyatların gelişmesi göğüs cerrahisi alanına da yansıdı. Bugün özellikle evre 1 ve 2 akciğer kanseri ameliyatları kapalı tekniklerle yapılabilir duruma geldi. Bunun dışında timus bezi , yemek borusu ve akciğer zarı ile ilgili ameliyatlar kapalı yöntemlerle yapabilmekte.”

    “Kapalı akciğer ameliyatları sayesinde zatürre daha az görülüyor ölüm riskini azaltıyor”

    Prof. Dr. Toker, kapalı akciğer ameliyatları sayesinde hastaların hastanede yatış süresini kısaldığını belirtti. Prof. Dr. Toker, “Kapalı tekniklerle yapılan ameliyatlardan sonra ağrının daha az olması sebebiyle en önemli komplikasyon olan zatürre daha az görülmekte. Bunun sonucu olarak da hastalar gündelik hayatları ve iş hayatlarına daha kısa zamanda dönebilmektedir. Tabi asıl fayda ölüm riskinin düşük olması. Mesela bizim serimizde bu oran yüzde 0,5, yani 200 hastada bir kişi. Biz özellikle erken evre akciğer kanseri ameliyatlarında kapalı yöntemleri tercih ediyoruz. Lenf bezlerinin durumu, tümörün boyutu ve çevre organlarla olan ilişkisi karar vermemizde etkili olan durumlar. 2011 yılından beri robotu da artan sıklıkta kullanmaktayız. Ameliyat yönteminin seçimindeki en önemli faktör cerrahın tecrübesidir” dedi.

    Prof. Dr. Alper Toker klasik ameliyatların büyük kesilerle yapıldığı için hastalarda ağrının fazla olduğunu ve günlük hayata uzun sürede dönebildiklerini kaydetti. Prof. Dr. Toker sözlerine, “Hastalarımız bilmeli ki artık açık ameliyatları da daha küçük kesilerle yapmaktayız. Küçük kesi mi? Videotorakoskopi mi? Robot mu? Biz robotu tercih ediyoruz çünkü robotik cerrahide tecrübemiz çok fazla. Küçük kesiden yapıp içeride zorlanmaktansa, hareket kabiliyeti yüksek olan robotu tercih ediyoruz” şeklinde devam etti.

    Türkiye çevre ülkelere robotik eğitim veriyor

    Prof. Dr. Toker, daha önce eğitim vermek üzere Katar, Suudi Arabistan ve İran’a da gidip ve ameliyatlar yaptıklarını ifade ederek, “Çeşitli ülkelerden cerrahlar eğitim almak için kliniğimize başvurmakta. Halen bu amaçla bir yıl süreliğine Ürdün’den gelip yanımızda eğitim almakta olan bir meslektaşımız var. Amerika’da ve Avrupa’da birçok toplantı ve seminerlerde kapalı cerrahi ve robotik akciğer ameliyatlarını anlatmak üzere davet almaktayız. Yunanistan Selanik’teki bir hastaneden arkadaşlar daha önce hastanemize gelip robotik ameliyatlarımızda gözlemci oldular” ifadelerini kullandı.

    Prof. Dr. Toker en son Selanik’e giderek Yunanistan’daki ilk robotik akciğer kanseri ameliyatını gerçekleştirdiklerini vurgulayarak, “Temaslarımız devam etmekte. Bu sayede o klinikte robotik akciğer ameliyatlarının yapılabilmesinin başlangıcını yapmış olduk. Tabi bizi en çok sevindiren, Yunan vatandaşı bir hastanın bize güvenip, ameliyatını bizim ellerimize bırakması oldu. Dolayısıyla sağlık da artık sanat gibi ülkeler arası dostlukları kuvvetlendirmekte kullanılabilir bir yöntemdir. Dünyada robotik akciğer ameliyatı sayısı on bine yaklaşmakta. Bizim sayımız 300’ün üzerine çıktı. Bu, Türkiye’deki en büyük seri, Avrupa’da en büyük üçüncü seri” diye konuştu.

    Prof. Dr. Toker, robotun Videotorakoskopiye (Vats) en büyük üstünlüklerinden birisinini üç boyutlu ve yüksek çözünürlüklü görüntüsü olduğunu ifade ederek, “Sizin el hareketlerinizi robot kollarına bire bir yansıtıyor ve hareket kabiliyeti çok yüksek. Özellikle lenf bezlerinin çıkarılmasında çok faydalı. Robotik cerrahiyi her göğüs cerrahı uygulayabilir ancak altında uzun dönem açık cerrahi kullanımı ve videotorakoskopik cerrahi altyapısı olmak zorunda” dedi.

  • Hasta duygularını analiz etmek isteyen doktor, ameliyat masasına yattı

    Hastalarıyla empati kurmak için ameliyat masasına yatan Op. Dr. Eyüp Bozkurt, hissettiklerini anlattı.

    Op. Dr. Eyüp Bozkurt, hastalarıyla empati kurmak için ameliyat masasına yattı. Kurguda olsa hissettiklerinin çok farklı olduğunu belirten Bozkurt, hissettiklerini şu şekilde aktardı: “Ameliyathane soğuk bir ortam. Hakikaten öyleymiş. Çok da büyük bir hastalığım yok aslında. Olmasa mıydım acaba? Bir seferde olayım da kurtulayım. İnşallah güzel ve nefes alabilen bir burnum olur. Doktoruma çok güveniyorum. (Bu gerçekten olması gereken. Aksi halde asla bu ameliyat olunmaz). Normalde müsamaha göstersem bile, şu anda hiç espri kaldıracak halde değilim. Ameliyata girecek hemşire şu mu acaba ? (Ameliyathanedeki hastayla teması olan yada olabilecek herkesin hastaya kendini tanıtması o kadar önemliymiş ki. Oraya yatınca daha iyi anladım). Kızım bugün okuldaki yemeği yer mi acaba ? Ağrı çok olacak mı ? Doktor olmaz demişti ama gerçi doktorların ağrı konusunda söylediğine de ne kadar inanılır. Susadım ama su içesim de yok. Ne kadar sürer acaba? Aman ne kadar sürerse sürsün, ben uyuyacağım nasıl olsa”.

    Bu farkındalığı oluşturarak hastaları ile iletişimini güçlendirdiğini söyleyen Op. Dr. Eyüp Bozkurt, “Burun hem estetik hem de fonksiyonel açıdan çok önemli bir organ. Burun estetiği uzmanı burun içerisindeki konka ve lenf dokularına, mukoza yapısı ve fizyolojisine hakim olması gerekir. Bunun yanında burnun yüze uyumunu da değerlendirebilmeli, yüzü bir bütün olarak ele alabilmelidir. Kaş-burun çizgisi, göz kapağı estetiği, göz altı ışık dolgusu, profiloplasti, çene ucu estetiği, alna yağ enjeksiyonu hatta kulak estetiği gibi konularda hastasına alternatifler sunabilmelidir. Hekim ve hasta bütün ayrıntıları konuşup birlikte hareket edebilmelidir” diyerek inanmadığı hiçbir tedaviyi hastalarına uygulamadığını belirtti.

    Op. Dr. Eyüp Bozkurt kimdir?

    Op. Dr. Eyüp Bozkurt İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi’nde tıp eğitimini tamamladı. Tıp Fakültesi eğitimi sırasında ABD’de Columbia Üniversitesi’nde Genel Cerrahi stajı yaptı. Tıp Doktoru ünvanını aldıktan sonra İstanbul üniversitesi Temel Bilimler Bölümünde çalıştı. Daha sonra İstanbul Bakırköy Dr.Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde Kulak Burun Boğaz ve Baş ve Boyun Cerrahisi ihtisasını tamamladı. Uzmanlık sonrası Burun ve Yüz Estetiği alanında yoğunlaşarak bu konuda çeşitli çalışmalarda bulundu.

  • Yaralı yeşil deniz kaplumbağası ameliyat edildi

    Trafik kazası sonucu yaralanan ve kabuğu parçalanan yeşil deniz kaplumbağası, Mersin Büyükşehir Belediyesi Geçici Hayvan Bakımevi veteriner hekimleri tarafından ameliyat edildi.

    Duyarlı vatandaşların ihbarı üzerine harekete geçen Mersin Büyükşehir Belediyesi Veterinerlik Dairesi ekipleri, hayvan ambulansı ile yaralı kaplumbağayı bulunduğu yerden alarak, Büyükşehir Belediyesi Geçici Hayvan Bakım Evi’ne getirdi. Adnan Menderes Bulvarı üzerinde bulunan ve üzerinden araçların geçmesi sonucu kabuğu parçalanarak, feci şekilde yaralanan yeşil deniz kaplumbağası zorlu ameliyat sonrasında tekrar hayata tutunmayı başardı. Yaralanan yeşil deniz kaplumbağası vakit kaybedilmeden Mersin Büyükşehir Belediyesi veterinerleri tarafından ameliyata alındı. Yaklaşık 4 saat süren zorlu operasyon ile parçalanan kabukları dikilen kaplumbağanın yaraları da tedavi edildi. Başarılı ameliyat sonrasında iyileşme sürecine girmesiyle misafir edilen yeşil deniz kaplumbağasına ’Tospik’ adı verildi.

  • Alaattin Çakıcı dua ederek ameliyat için hastaneye geldi

    Bolu F Tipi Cezaevinde yatan ünlü kabadayı Alaattin Çakıcı, bağırsağında meydana gelen yırtılma sonrasında ameliyat edilmek üzere yoğun güvenlik önlemleri altında İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi’nde tedavi altına alındı. Çakıcı, cezaevi aracından inmeden önce dua ederek hastaneye giriş yaptı.

    Edinilen bilgiye göre, Alaattin Çakıcı dün akşam saatlerinde KOAH hastalığı nedeniyle İzzet Baysal Üniversitesi Tıp Fakültesi acil servisine kaldırıldı. Çakıcı yaklaşık 8 saat hastanede kalırken, yapılan kontrollerde bağırsağında yırtılma tespit edildi. Alaattin Çakıcı ailesini ve yakın çevresinin Bolu’ya çağırarak ameliyat için karar verdi.

    Dün gece saatlerinde yeniden ceza evine getirilen Çakıcı, ameliyat edilmek üzere bugün saat 14:30’da İzzet Baysal Devlet Hastanesi Köroğlu Ünitesi’ne getirildi. Cezaevi aracından inmeden önce dua eden Alaattin Çakıcı, gazetecilerin, “Hastalığını nedeniyle başka bir ceza evine nakil ve tahliye talebiniz var mı?” sorusuna, “Hiçbir talebim yok” yanıtını verdi. Çakıcı asansörle hastanenin ikinci katına çıkartıldı. Alaattin Çakıcı’nın oğlu Ali Çakıcı ve yakın çevresi ameliyat öncesinde hastaneye geldiler. Çakıcı’nın hastanenin mahkum koğuşunda kalacağı ve tedavisinin 3 ya da 4 gün süreceği belirtildi.

  • Sokakta bulunan yaralı kedi ameliyat edildi

    Sivas’ta diyaframı yırtılan sokak kedisi Cumhuriyet Üniversitesi Veteriner Fakültesine bağlı hayvan hastanesinde 2 saat süren ameliyatın ardından hayata döndürüldü.

    Ağır travma geçiren, ayakla vurma sonucu diyaframı yırtılan ve göğüs boşluğuna karın bölgesindeki organların birikmesiyle ölmek üzere olan sokak kedisini gören Turgut Özyurt adlı vatandaş kediyi tedavisi için hayvan hastanesine getirdi. Hasta kedi yoğun bakıma alınarak yapılan tetkikler sonucu acil ameliyata alınmasına karar verildi. 2 saat süren ameliyatın ardından ölmek üzere olan sokak kedisi hayata döndürüldü.

    Ameliyatı başarı ile gerçekleştiren ve sokak kedisini hayata döndüren Veteriner Fakültesi Cerrahi Anabilim Dalı araştırma görevlisi Dr. İlker Şen, “Üniversitemiz hayvan hastanesinde gerçekleştirilen rutin ameliyatlardan birini gerçekleştirdik. Hayvan sever bir vatandaş tarafından bulunan kedi, bir travma hatta bir tekme sonucu diyaframı yırtılmış ve karın bölgesindeki bütün organlar göğüs boşluğuna hücum etmiş vaziyetteydi. Biraz zorlu ve 2 saat süren ameliyattan sonra gereken müdahaleyi yaptık ve diyaframı onararak göğüs boşluğuna hücum etmiş organları o bölgeden çıkartarak dikişleri attık. Bu operasyonun ardından hasta kedimizi uyandırma işlemlerine geçtik. Uyanmasının ardından 3 gün gözlem odasında kaldıktan sonra durumuna göre taburcu edeceğiz” dedi

    Yaralı kediyi sokakta bulan Turgut Özyurt ise,”Kediyi o halde görünce apar topar Cumhuriyet Üniversitesi hayvan hastanesine getirdim. Ameliyat olmasına karar verildi” diye konuştu.