Etiket: ameliyat

  • Yurtdışında defalarca ameliyat oldu, sağlığına Ordu’da kavuştu

    Yıllardır Avusturya’da yaşayan ve burada bel fıtığından 4 kez ameliyat olan hasta, Ordu’da geçirdiği operasyon sonrası sağlığına kavuştu.

    Uzun yıllar Avusturya’da yaşamış ve son 2 yıldır Ordu’nun Yağızlı Mahallesi’nde ikamet eden 62 yaşındaki Necat Özkan, Avusturya’da 4 kez bel fıtığı ameliyatı oldu. Buna rağmen şikayetleri geçmeyen Özkan, son 1 haftadır belinde ve her iki bacağındaki şiddetli ve giderek artan ağrılar sebebiyle Ordu’da birçok hastaneye başvurdu. Yapılan MR ve tomografileri çekimlerinin ardından yeniden ve acilen ameliyat olması gerektiği belirlenen hasta, 5’inci olacağı bir ameliyatın daha çok riskli olacağını düşünerek, karar vermekte zorlandı. Yakınlarından aldığı tavsiyeler üzerine Medical Park Ordu Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Eroğlu’na başvuran Necat Özkan, doktorunun ameliyat ve sonrası süreç hakkında bilgilendirmesi üzerine ameliyat olmaya karar verdi.

    Başarılı bir şekilde gerçekleşen ameliyat hakkında açıklamalarda bulunan Beyin ve Sinir Cerrahı Dr. Öğr. Üyesi Ahmet Eroğlu, hastanın kendilerine geldiğinde, 2 senedir narkotik ağrı kesici içeren ağrı bandına bağımlı olduğunu ve koltuk değneği olmadan yürüyemediğini, belinde de şiddetli ağrıları olduğunu söyledi. Eroğlu, “Geçmiş dönemlerde 4 kez bel fıtığı ameliyatı olmuş fakat şikayetleri geçmemiş durumdaydı. Yaptığımız incelemelerin ardından belinde 2 adet ilerlemiş fıtık ve 5 milimetre kadar daralmış kanal çapı saptadık. Hastanın daha önce başka merkezlerde 4 kez ameliyat olmasının ve kanal çapının ileri derecede daralmış olmasının ameliyat riskini arttırmasına rağmen, 3 saat süren başarılı operasyonumuzla hastamız ağrılarından kurtuldu, aynı gün yürütüldü, 4 gün sonra ise koltuk değneklerinden ve ağrı bandından kurtulmuş şekilde taburcu ettik” dedi.

    Geçirdiği operasyon sonrası memnuniyetini dile getiren Necat Özkan ise, “Senelerdir bel ve bacaklarımda ağrı yaşıyordum. Bu yüzden Avusturya’da 4 kez ameliyat oldum. Son 1 haftadır sıklaşan ağrılarımla beraber ayaklarımda kuvvet kaybı yaşamaya ve koltuk değneği olmadan yürüyememeye başladım. Bu yüzden yeniden tedavi arayışına girdim. Başvurduğum birkaç hastaneden sonra bir yakınımın tavsiyesi üzerine Dr. Ahmet Bey’e müracaat ettim. Kendisinin yapmış olduğu açıklamalar ve duyduğum güven üzerine ameliyatımı olmaya karar verdim. Dr. Ahmet Bey, ameliyat öncesinden başlayarak taburcu olana kadar her an yanımda oldu ve benimle çok ilgilendi. Her geçen gün daha da iyileşme olduğunu fark ediyorum. Artık koltuk değneği kullanmadan rahatlıkla yürüyebiliyorum. İlgisini ve sevgisini esirgemeyen Medical Park Ordu Hastanesi çalışanlarına ve beni yeniden ayağa kaldıran doktoruma çok teşekkür ediyorum” ifadelerini kullanarak, memnuniyetini dile getirdi.

  • PAÜ’de KOAH hastalarına başarılı ameliyat

    Pamukkale Üniversitesi (PAÜ) Hastanesinde Göğüs Hastalıkları Anabilim Dalının başarılı operasyonuyla KOAH hastası olan 54 yaşındaki Fazıl Demirdöğer ve 71 yaşındaki Hasan Karaca tel tedavisi ile sağlığına kavuştu.

    Yrd. Doç. Dr. Erhan Uğurlu, Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’nın (KOAH) genellikle zararlı partikül veya gazlara ciddi maruziyetin neden olduğu havayolu veya alveoler anormalliklere bağlı kalıcı hava akımı kısıtlanması ve solunumsal semptomlarla karakterize, yaygın, önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalık olduğunu kaydetti. Uğurlu, KOAH’ın karakteristik özelliği olan kronik hava akımı kısıtlanmasının her birinin göreceli katkısının kişiden kişiye değişen küçük hava yolu hastalığı (obstrüktif bronşiyolit) ve parankim yıkımının (amfizem) birlikteliği sonucu geliştiğini dikkat çekti. Uğurlu, bu hastalığın en sık rastlanan nedeninin sigara içilmesi ve olguların ancak yüzde 10’nunda genetik, mesleki ve çevresel faktörlerin sorumlu olduğunu ifade etti.

    Operasyonun başındaki doktor ameliyatı anlattı

    Uğurlu, ameliyathane ortamında anestezi verilerek yapılan ameliyat hakkında yaptığı açıklamada, “Amfizem KOAH’lı hastalarda gaz alışverişi yapan dokuda geri dönüşümsüz olarak yıkıma yol açma özelliği taşımaktadır ve temel sorun elastik dokuda yıkıma bağlı ortaya çıkan aşırı havalanma olduğu için, temel olarak nefes açıcılar ve antienflamatuar özelliklere sahip geleneksel medikal tedavinin yararları genelde sınırlıdır. Akciğer volüm küçültücü coiller (teller) akciğer volüm küçültücü teller nitinol tellerden oluşmuş olup bunlar açıldıktan sonra parankimde kompresyon oluşturacak bir biçim alacak şekilde önceden yerleştirildi. Bu teller kendilerine uygun bir taşıyıcı sistem kullanılarak bronkoskopik olarak yerleştirilmektedir. İlk önce seçilen segmentteki havayolu bronkoskopik olarak belirlenir ve direnci düşük olan kılavuz tel floroskopi altında havayoluna ilerletilirler. Bir kateter ise kılavuz telin üzerinden geçirilir ve havayolunun uzunluğu kılavuz telin üzerindeki radyo opak markerler aracılığıyla ölçülür. Kateter geriye çekildiğinde yay şeklindeki telin aracılığıyla havayolunu bağlı bulunduğu parankim ile birlikte geriye çekmesi sağlanır. Yerleştirme sürecini tersinden uygulayarak bu teli çıkartmak ya da yeniden yerleştirmek mümkündür” dedi.

    “KOAH’ta erken tanı önemli”

    Uğurlu, KOAH tanısı alan hastalarımızın bu tedavi yönteminin uygunluğu açısından Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Göğüs hastalıklarına başvurmaları gerektiğini bildirerek erken tanının önemini de vurguladı.

    KOAH hastası olan 54 yaşındaki Fazıl Demirdöğer ve 71 yaşındaki Hasan Karaca ise çok rahat nefes aldıklarını bu işlemden fayda gördükleri için emeği geçen herkese teşekkür ettiklerini söyledi.

  • Milletvekili Şamil Tayyar ameliyat oldu

    Ak Parti Gaziantep Milletvekili şamil tayyar, ameliyat oldu. Tayyar, ameliyatını sosyal medya hesabından duyurdu.

    Ak Parti Gaziantep Milletvekili Şamil Tayyar, fıtık ameliyatı geçirdi. Resimlerini de paylaşan Tayyar, sosyal medya hesabından yaptığı duyuruda “Geçirdiğim küçük bir operasyon nedeniyle dualarını eksik etmeyen tüm dostlara, dava arkadaşlarıma minnettarım. Şükürler olsun, her şey yolunda” ifadelerini kullandı.

    Tayyar’ın hızla iyileştiği öğrenildi.

  • Dekan Kaya: “Öyle hemşirelerimiz var ki ameliyat bile yapabilir”

    Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’nde çalışan hemşireler, “Dünya Hemşireler Haftası”nı kutladı.

    Kadro azlığı sebebiyle ağır şartlarda çalıştıklarını dile getiren hemşirelere Hastane Başhekimi Doç. Dr. Yakup Canıtez, 149 hemşire ve 43 teknisyen alımı için ilan verdiklerini söyledi. Rektörlük A Salonunda yapılan Hemşireler Haftası kutlamasına, öğretim üyeleri, hemşireler ve personel katıldı.

    Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Yüce, törende yaptığı konuşmada, sağlığın bir insan hakkı olduğunu ancak bu hakkın kullanılabilmesi için birtakım şartların bulunması gerektiğine işaret ederek, “Hemşirelerimizin ana, baba, evlat gibi gördükleri hastalara sevgi ile fedakârca baktıklarını biliyoruz. Üniversite olarak biz de onların çalışma şartların iyileştirmek için uğraşıyoruz” dedi.

    Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ekrem Kaya, hemşireliğin hekimlere yardımcı olan sağlık personeli değil, başlı başına bir meslek olduğunu belirterek, hemşirelerden büyük alkış aldı. Kaya, “Öyle eskiden olduğu gibi doktorun dediğini yapan kişiler değil artık, görüyorsunuz yüksek lisans yapıyorlar, doktora yapıyorlar, profesör oluyorlar. Hemşireleri kendileri yetiştiriyorlar. Bizim fakültemiz özeline gelince ben inanıyorum ki ülkemizin en iyi hemşireleri buradadır. Bunu nerden biliyorum? Bize dışardan çok öğretim üyesi, asistan geliyor. Onlar da aynı şeyi söylüyor. Ne mutlu ki sizin böyle iş arkadaşlarınız var diyorlar. Kliniklerde ve ameliyathanede Ameliyathanede öyle hemşireler var ki, bunlara bazı ameliyatları verin rahatlıkla yaparlar” dedi.

    Tıp Fakültesi Hastanesi Başhekimi Doç. Dr. Yakup Canıtez ise hemşirelik ile hekimliğin birbirini tamamlayan ayrılmaz parçalar olduğunu belirterek, “Güney Marmara’nın altı milyon nüfusuna cevap vermeye çalışan önemli bir sağlık kuruluşuyuz. Son üç yılda bizden öncekilerin koyduğu tuğlaların üstüne tuğla koymaya çalışıyoruz. Geçen iki yılda 156 hemşire kadrosu almıştık, bu yıl da 149 hemşire ve 43 sağlık teknikeri almak üzere ilan verdik. İnşallah bunlar da işe başladıklarında sıkıntılar tümden yok olmayacak belki ama önemli oranda azalacak” dedi.

    Tıp Fakültesi Hastanesi Başhemşiresi Muazzez Altay ise, her yıl 12-18 Mayıs tarihlerinin Dünya Hemşireler Haftası olarak kutlandığını belirterek, hemşirelerin sağlıktaki rolünü anlattı. Sağlığın kazanılmasında hemşirelik mesleğinin anahtar rol oynadığını vurgulayan Altay, bu rolün gerektiği gibi uygulanabilmesi için de birtakım şartların yerine getirilmesi gerektiğini söyledi.

    Türkiye İstatistik Kurumu’nun 2016 verilerine göre Türkiye’de 152 bin 952 hemşirenin çalıştığını, buna göre bin hastaya iki hemşirenin bakmak zorunda olduğunu kaydeden Başhemşire Altay, “Türkiye’nin de üye olduğu Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü OECD’de ise 34 ülkenin ortalaması 1.000 hastaya 9 hemşiredir” dedi.

    Sağlık Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Berrin Tunca, 1996 yılından bu yana Sağlık Yüksekokulu olarak lisans seviyesinde bugün ise yüksek lisans ve doktora seviyesinde eğitim verdiklerinin altını çizdi.

    Sağlık Bilimleri Fakültesi Hemşirelik Bölümü Başkanı Doç. Dr. Nurcan Özyazıcıoğlu da, öğrenci sayılarının plansız olarak artırılmasının hemşirelik eğitiminde kaliteyi olumsuz etkilediğine dikkat çekti.

    Konuşmaların ardından, emekli olan ve hizmette 20 yılını dolduran hemşirelere plaketleri verildi.

  • Ameliyat olan diyabet hastaları sağlıklarına kavuşmalarını kahvaltıyla kutladı

    Gaziantep’te 35 diyabet hastası, geçirdikleri başarılı ameliyat ile sağlıklarına kavuşmalarını gerçekleştirilen kahvaltı ile kutladı. Anka Hastanesi doktor ve personeli de hastaların sevincine ortak oldu.

    Gaziantep’te Anka Hastanesi, hastane personeli, doktorlar ve diyabet hastalığını atlatıp sağlığına kavuşan hastalar için kahvaltı organizasyonu düzenledi.Düzenlenen Diyabetsiz Yaşam Kahvaltı programında şeker hastalığı olarak bilinen diyabet hastaları ile Anka Hastanesi’nde yapılan başaralı operasyonlarla sağlığına kavuşan 35 hasta katıldı. Organizasyon hakkında açıklamalarda bulunan Anka Hastanesi Genel Müdürü Dr. Cengiz Bayram, “Bugün burada, yapmış olduğumuz başarılı operasyonlarla diyabet hastalığını büyük ölçüde atlatmış olan 35 hastamız ve onların aileleri için bir kahvaltı programı organize ettik. Türkiye’nin pek çok yerinden gelen bu hastalarımıza ilaveten, Hollanda ve Almanya’dan da birer hastamız geldi” dedi.

    Genel Müdür Bayram, organizasyonunun hastalar, doktorlar ve hastane yönetimi için hem bir kaynaşma, hem de bir motivasyon olduğunu da söyledi.

    Diyabet sinsi ve tehlikeli bir hastalık

    Bayram, diyabet hastalığının tehlikeli ve sinsi olduğunu hatırlatan Bayram, “Diyabet, yavaş ilerlemesine rağmen çok sinsi bir hastalık. Bu hastalık, başta gözde körlük olmak üzere böbreklerde, ayak sinirlerinde ve bütün vücudun uç sinir noktalarında hasar yaparak kişinin hayat kalitesinde çok ciddi problemlere yol açıyor. Bu nedenle bazı hastalar günde sekize varan insülin vurulmak zorunda kalıyor ve bu durum hastanın canına tak eder bir hal alıyor” dedi.

    Diyabette ameliyatı mümkün olduğu kadar tercih etmediklerini kaydeden Cengiz Bayram, özellikle Tip1 diye tabir edilen hastaları ameliyatsız tedavi etmeye çalıştıklarını, Tip2 diye bilinen hastalık türünde ise ameliyata başvurduklarını ifade etti.

    Operasyonlar öncesinde bazı tetkikler yaptıklarını hatırlatan Bayram, “Ameliyat olacak hastalarımızın kanındaki insülin seviyelerinin ve Cepeptit dediğimiz insülini oluşturan maddelerin normal olması gerekiyor. Bu nedenle yaptığımız bu ameliyatlar insülin direncine maruz kalmış, insülin direnci yüksek olan hastalarda çok etkili oluyor. O yüzden biz hastayı operasyon öncesi tam teşekküllü bir şekilde inceleyerek, ameliyat sırasındaki ve sonrasındaki başarı oranımızı tespit edip, yaşanabilecek durumlar hakkında hastalarımızı ve ailelerini bilgilendirerek hareket ediyoruz” şeklinde konuştu.

    Diyabet ameliyatları

    Kahvaltı organizasyonunda konuşan Op. Dr. Olcay Arıcı ise kahvaltı programının operasyon geçiren 35 hastanın yeniden sağlığına kavuşmasını kutlamak olduğunu vurgulayarak, ameliyat olmaya hazırlanan hastalara da motivasyon sağlamak olduğunu kaydetti.

    Diyabet ameliyatları hakkında bilgi veren Arıcı, “Bu ameliyat iki aşamadan oluşan bir ameliyattır. Birinci aşamada mide küçültmesi yaparak grenin hormonunun salgılanmasını engelliyoruz. İkinci aşamada ise mideden ikinci bir çıkış alarak, bu çıkışı bağırsağın sol kısmına vererek insülinin aktif bir şekilde kullanılmasını sağlıyoruz” ifadelerine yer verdi.

    “Yaşamak için korkuları yenmek şart”

    Organizasyona katılan Diyabet Hastası Türkan Tankişi istedikten sonra diyabeti yenmenin mümkün olacağını vurgulayarak, “10 yıldır diyabet hastasıyım. Bu nedenle çok fazla zorluk yaşadım. Bir arkadaşımın tavsiyesiyle Anka Hastanesi’ne başvurdum. Ameliyattan fazlasıyla korkan biriydim ama yaşamak için korkuları yenmek şart. Ben de buna inanarak ameliyat olmaya karar verdim. Çok şükür ki yapılan operasyonlar sonrası şeker oranım yarı yarıya düştü ve çok daha iyi bir duruma geldim. Bu nedenle aynı durumda olan diğer hastalara da bu operasyonu tavsiye ediyorum” dedi

    Tankişi, kendisinin yaşadığı sıkıntıları çeken hastalara süreçte edindiği tecrübelerinden yola çıkarak, tavsiyelerde bulundu.

    “Ayaklarımda kum torbası taşıyor gibi hissediyordum”

    Bir diğer diyabet hastası Abdullah Kılıç ise bu ameliyat için Anka Hastanesi’ne Adıyaman Gölbaşı’ndan geldiğini vurgulayarak, “15 yıldır çeşitli yerlerde bir çok tedaviyi denedim, sağlık açısından birçok sıkıntı yaşadım ama bir türlü sıhhati bulamadım. En son Anka Hastanesi’ne başvurdum ve ameliyat oldum. Ameliyattan sonra her açıdan çok daha bir duruma geldim. Önceden ayakta duracak yürüyecek halim yoktu, hastalık nedeniyle ayaklarımda kum torbası taşıyor gibi hissediyordum. Kısa zamanda bu kadar toparlanabildiğim için çok mutluyum. Bu nedenle Anka Hastanesi’ne, doktorlarımıza çok teşekkür ediyorum. Bu sıkıntıları yaşayan diğer hastalar da gelsinler kontrol olsunlar ve bu sıkıntıları aşsınlar” diye konuştu.

    Yapılan kahvaltı ve bilgilendirmelerin ardından program sona erdi