Etiket: ameliyat

  • Diploma töreninden, ameliyat masasına

    Üniversiteli genç kız, karaciğer sirozu nedeniyle nakil olması gereken annesine donör oldu ancak annesi mezun olmadan hayat hediyesini kabul etmeyince önce diplomasını aldı ardından ameliyat masasına yattı.

    İzmir’de siroz nedeniyle karaciğer nakli gereken annesi Aysel Özduran’a donör olmak isteyen 20 yaşındaki üniversiteli Gizem, annesinin mezuniyetini şart koşması üzerine önce diplomasını aldı, ardından ameliyat masasına yattı. Üniversiteyi bitirip, annesine yeni bir hayatın kapılarını açmanın mutluluğunu yaşayan Gizem, “Annemi donörü olmaya okulumu bitirme şartını yerine getirerek ikna edebildim. İyi ki de etmişim, artık sağlıklı bir karaciğeri var. Ben de dünyanın en mutlu evladıyım” dedi.

    Sürpriz hastalık

    Geçen Temmuz’a kadar ciddi bir sağlık sorunu yaşamayan, karnında ve ayaklarında ödem oluşunca Menemen Devlet Hastanesi’ne başvuran iki çocuk annesi Aysel Özduran (53) burada karaciğerinin iflas ettiğini öğrendi. Özduran’a, otoimmün hepatit tanısı koyuldu, nedeni belirlenemeyen hastalık yüzünden karaciğer nakli gerektiği söylendi. Bu beklenmedik hastalık bir anda Özduran’ı, eşi Rıfat Özduran ve oğlu İsmail ile kızı Gizem’i şaşkına çevirdi. Özduran, İzmir’de gastroenteroloji profesörünün takibine girerek tedavi görmeye başlarken, nakil kararı üzerine de İzmir Kent Hastanesi’ne başvurdu. Eşi ve çocukları gönüllü donör oldu ancak tetkikler sonucunda eşi ve oğlu uygun bulunmadı. Tek uygun verici kızı Gizem olurken, anne Özduran kızının “Hemen ameliyat olalım” önerisini reddetti. Kadavradan bağış bekleyeceğini söyleyen anne Özduran Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Muğla Meslek Yüksekokulu Dış Ticaret Bölümü 2. sınıf öğrencisi kızının donörlüğünü okulunu bitirip mezun olması halinde kabul edeceğini söyledi.

    Annesinin şartını yerine getirdi

    Gizem eğitimini tamamladı, 25 Mayıs’ta düzenlenen mezuniyet törenine katılıp, kep attı, 31 Mayıs’ta son sınavını verip İzmir’e döndü. Annesinin şartını yerine getiren genç kız 10 Haziran’da annesiyle birlikte ameliyat masasına yattı. Gizem ve annesi Doç. Dr. Murt Kılıç, Opr. Dr. Cahit Yılmaz, Opr. Dr. Kamil Kılıç, Opr. Dr. Rasim Farajov ve Opr. Dr. Zaza Iakobadze’den oluşan ekip tarafından nakil operasyonuna alındı. Başarılı geçen operasyonun ardından önce Gizem, ardından Aysel Özduran taburcu oldu.

    “Öldüm öldüm dirildim”

    Annesine donör olabileceği belli olduktan sonra, annesinin kendisinden organ almamak için bahaneler, şartlar ortaya attığını belirten Gizem şunları söyledi: “Annem hep kadavra bekleyeceğini söylüyordu ama biliyoruz ki bağış çıkması çok zor. Ben ısrar ettikçe o kaçtı, sonunda da bana mezun olma şartı getirdi. İyi ki de okulum iki yıllıktı ve son sınıftaydım. Bu süre daha uzun olmadı. Anneme tanı koyulup nakil kararı alındığı geçen temmuzdan bu yana hep endişe içindeydim. Okulum bitinceye kadar anneme bir şey olursa diye çok korktum. Doktorlarımız annemin biraz bekleyebileceğini söylemişlerdi ama mezuniyet törenim için Muğla’ya geldiklerinde hastanelik oldu. Teyzem Ayşe Filat ile birlikte mezuniyet törenime gelmişlerdi. Onları Akyaka’ya gezmeye götürmüştüm. Orada annemin burnu kanadı, ambulansla hastaneye kaldırıldı. ‘Tansiyon’ dediler ama nakil için geç kaldığımızı düşündüm. Öldüm öldüm dirildim. Hemen İzmir’e döndük. Son kontrollerden sonra 10 Haziran’da nakil gerçekleşti. Tüm endişelerim bitti. Artık huzur doluyum. Dünyanın en mutlu insanı benim. Bu ay içinde dikey geçiş sınavına gireceğim. Eğitimimi lisans düzeyine çıkarıp Uluslararası İlişkiler okuyacağım. O zaman mutluluğum katlanacak.”

    “Kızım bana ikinci bir hayat verdi”

    Öte yandan, kızını ameliyat masasına yatırmamak, belki kadavradan bağış çıkar umuduyla zaman kazanmak için şartlar ortaya koyan Aysel Özduran, “Kızımın ısrarı benim itirazlarım hep çarpıştı. Kazanan o oldu. Kızım bana ikinci bir hayat verdi. Ona bir şey olur diye çok korkmuştum. Çok şükür her şey çok yolunda gitti. Kızıma ve doktorlarıma sonsuz teşekkürler” dedi.

  • Azmin Zaferi: 8 Ameliyat, 4 Kitap

    Doğuştan kalça çıkığı nedeniyle peş peşe 8 ameliyat geçiren, “yürümesi imkansız” denilen genç kız, ailesinin de desteğiyle ayağa kalkıp yaşama tutundu. Gediz Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nden mezun olan Gökçe Nas Oğuzlar, engellilerin zorlu dünyasını kağıda döktüğü 4 de kitap yazdı.

    ÖNCE ANNESİ SIRTLADI

    Gediz Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü mezuniyet töreni bu yıl ayrı bir heyecana sahne oldu.

    Doğuştan bedensel engelli 21 yaşındaki Gökçe Nas Oğuzlar, zamanında teşhis edilemeyen kalça çıkığı nedeniyle tam 8 kez bıçak altına yattı. Yürümesi imkansız, okuması ise hayal görülürken, ailesinin desteğiyle eğitim gördü. İlkokul 4. sınıfa kadar annesinin sırtında okula gidip geldi. Uygulanan tedavi sonucunda 9 yaşından itibaren destekle yürümeye başladı, yaşama sıkıca tutundu, hep başarılı bir öğrenci oldu.

    4 KİTAP YAZDI

    Yazar olmak isteyen ve bunun eğitimini almak için Gediz Üniversitesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü kazanan Gökçe Nas, Ankara’dan İzmir’e taşındı. Engellerin nasıl aşılabildiğini gösterdiği azmi, yüksek not ortalaması ve yaşam sevgisiyle herkesi hayran bıraktı. Bir yandan da engellilerin eve hapsedilmemeleri, hayatın bir parçası olabilmeleri için yaşadıklarını ve duygularını kağıda döktü, 4 kitap birden yazdı. Diplomasını Gediz Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Seyfullah Çevik’in elinden alan Gökçe Nas, tören alanını dolduran yüzlerce kişi tarafından ayakta alkışlandı.

    “DAHA YOLUN BAŞINDAYIM”

    Eğitim hayatının oldukça zorlu olduğunu anımsatan Gökçe Nas, “Yürüme engelliydim, benim farkım buydu. Türk toplumunda ‘Sen engellisin, okuyamazsın. Evinde otur’ diye bir görüş var. Ben annemin desteğiyle okudum. Önümde engeller oldu. Ben kendime inandım ve ailemin verdiği güç sayesinde okuyabildim” dedi.

    “Engellilerin neler yapabileceğini herkese göstermek istedim” şeklinde konuşan genç kız, “Daha yolun başındayım. Yapmak istediğim birçok proje var. Hedefim ölmeden önce bu dünyada bir iz bırakabilmek. 4 kitap yazdım. Kitabımda kendi hayatımdan izler var. Yazarken bazen ağladım, duygulandım” ifadelerini kullandı.

    Kendisi gibi engelli olan bireylerin ailelerine de seslenen Gökçe Nas, “Aileleri ‘sizin hayatınız bu’ deyip kestirip atmasınlar. İnsan kendi hayatını değiştirebilir. İnsanlar bu hayatta bir iz bırakmaya çalışsınlar” dedi.

    “SIRTIMDA TAŞIDIM”

    İleriki hayatında yazarlık veya senaristlik yapmak istediğini söyleyen Gökçe Nas’ın en büyük destekçisi ise annesi Sibel Oğuzlar. Emekli öğretmen olan Sibel Hanım, okul hayatı boyunca kızını bir an olsun yalnız bırakmamış.

    Gökçe Nas’ı 4. sınıfa kadar okula sırtında götürüp getirdiğini anlatan Sibel Oğuzlar, “Normal bir insanla kızımın okula gitmesi çok farklı. Türkiye’de götürmediğim hastane, doktor kalmadı. Yurtdışında ameliyat oldu. Sonra bastonlarla yürümeye başladı. Şimdi kendi ihtiyaçlarını gideriyor. Gökçe’deki azmi ne okuttuğum çocuklarda ne de çevremde görmedim. Böyle çocukların elinden tutulması lazım” dedi.

    Kızının bu durumundan hiç şikayetçi olmadığını kaydeden Oğuzlar, “Bu bize Allah’ın verdiği bir nimet. Hep ‘sen yapabilirsin’ dedim. Yanlış da yapsa hata da yapsa düzelttik, yaptık” diye konuştu.

    “EN BÜYÜK HAYALİ…”

    Gökçe Nas’ın en büyük hayalinin topuklu ayakkabı giymek olduğunu anlatan anne Sibel Hanım, eski günlere dair bir anısını ise şöyle anlattı; “Topuklu ayakkabı giyme sevgisi vardı. Düğünlerde küçük çocuklar gelinlik giyer ya ben de Gökçe’ye gelinlik aldım. Tabi ayakkabılar biraz yüksek. ‘Anne ben böyle giymek istiyorum’ dedi, aldım. Abisi ve babası elinden tuttu resimlerini çektim. ‘Büyüyünce daha kocaman giyebilecek miyim’ dedi, ‘evet’ dedim ama şimdi o sözümü tutamadığım için çok üzülüyorum.”

  • Türkiye Hastanesinde Ayak Terlemesine Kapalı Ameliyat

    Kişinin özel hayatını olumsuz yönde etkileyen el ve ayak terlemesine yönelik cerrahi müdahaleler, günümüzde uygulanmaya başlandı. Türkiye Hastanesine ayak terlemesi sorunuyla başvuran 26 yaşındaki bir bayana, Türkiye Hastanesinde yapılan operasyonla hastanın şikâyetleri sona erdi.

    Türkiye’de az sayıda uygulanan bu cerrahi müdahaleyi Türkiye Hastanesinde ilk kez gerçekleştiren Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Bilal Kaan İnan, ameliyatın başarılı geçtiğini belirterek, “Hastamız, yaptığımız operasyonun ardından hiçbir sıkıntısı olmadan ertesi gün taburcu edildi” dedi.

    Ayak terlemesinde Lomber Sempatektomi’nin sadece kalp damar cerrahisi uzmanlarınca uygulanabilmekte olduğunu belirten İnan, ancak laparoskopik (kapalı) olarak uygulamanın pek sık yapılmamakta olduğunu ifade etti.

    İnan, bu müdahalenin ülkemizde çok nadir uygulandığına dikkat çekerek, “Kalp damar cerrahisi bölümü olarak hastanemizde yaptığımız bu ameliyatta sadece 3 kesi ile uygulamayı başarıyla gerçekleştirdik” dedi.

  • Organları Ters Hastaya Başarılı Ameliyat

    Ordu’da iç organları ters tarafta olduğu ortaya çıkan bir kişi, safra kesesinden ameliyat oldu.

    Ortaokul yıllarında tesadüfen başvurduğu hastanede kalbinin sağ tarafta olduğu tespit edilen Ö.K. yıllar sonra karın ağrısı ve şişkinlik şikayetiyle Ordu Devlet Hastanesi Genel Cerrahi Polikliniğine başvurdu. 32 yaşındaki Ö.K.’nın yapılan tetkikleri neticesinde diğer organlarının da doğalın tam tersi şeklinde yerleşik olduğu tespit edildi. Ağrılarının sebebinin safra kesesinde oluşan taştan kaynaklandığını tespit eden doktoru Op. Dr. Selim Akçay hastanın ameliyatına karar verdi.

    Safra kesesinin hastada sol tarafta olduğundan dolayı yapılan ameliyatın kendileri için özellik arzettiğini belirten Akçay, “Farklı organ yerleşimi dolayısıyla yaptığımız ameliyatta çok daha dikkatli olmamız ve özen göstermemiz gerekti. Bu şekilde yaptığımız ameliyat belki de ilimizde ilk defa karşılaştığımız bir vaka olma özelliğini gösteriyor. Ekip arkadaşlarımızla birlikte operasyonu başarılı bir şekilde gerçekleştirdik. Hastamızın sağlık durumu gayet iyi” dedi.

    Yaklaşık 6 ay önce şişkinlik şikayeti dolayısıyla Ordu Devlet Hastanesine başvurduğunu belirten Ö.K. ise, yapılan muayene ve tetkikler sonucunda safra kesesinde 9 mm çapında taş oluştuğunun tespit edildiğini belirtti. 6 ay ilaçla takip yapıldığını, 6 ay sonra kontrole geldiğimde bu taşın daha da büyümüş olduğunun tespit edildiğini ifade eden Ö.K.,”Doktorum ameliyatıma karar verdi. İki gün hastanede yattıktan sonra evime taburcu oldum” diye konuştu.

  • Ameliyat Olmak İçin İspanya’dan Samsun’a Geldi

    Hem yurt içinden hem de yurt dışından tedavi olmak için hastalar Samsun Büyük Anadolu Hastanesi’ne geliyorlar.

    Samsun’un sağlık sektöründe önemli aşamalar katetmesi, daha önceleri başka ülkeleri tercih eden yabancıların dikkatini çekmeyi başardı. Özellikle Metabolik Cerrahi ve Obezite Merkezi olma yolunda büyük başarılar elde eden Samsun Büyük Anadolu Hastanesi’ne yurt dışından gelen hastalar şifa buluyor.

    “SİLVİA APETRİ’NİN 20 YILDIR ŞEKER HASTALIĞI BULUNUYORDU”

    Bu hastalardan biri de internette yaptığı araştırmada Samsun Büyük Anadolu Hastanesi Metabolik Cerrahi ve Obezite Merkezi’nin yaptığı başarılı operasyonları gören İspanyol vatandaşı Silvia Apetri. İspanya’dan gelip Samsun’da ameliyat olmaya karar veren Silvia Apetri’ne yapılan operasyon hakkında bilgi veren Samsun Büyük Anadolu Hastaneleri Metabolik Cerrahi ve Obezite Merkezi doktorlarından Opr. Dr. Kerim Güzel, “55 yaşındaki İspanyol vatandaşı Silvia Apetri’nin 20 yıldır şeker hastalığı bulunuyordu. İnsülin ve şeker ilaçları kullanan Apetri, yurt dışında da tedavi olmak için çaba sarf etmiş ama bir türlü sağlığına kavuşamamış. Silvia hanım hastalığı ile ilgili olarak internet üzerinden yaptığı araştırmada Büyük Anadolu Hastanesi Metabolik Cerrahi ve Obezite Merkezimizin yaptığı başarılı operasyonları görmüş. Kendisi de buraya gelip ameliyat olmaya karar verdi. Silvia hanıma metabolik cerrahi yaptık. Ameliyatı ayrıca kapalı olarak gerçekleştirdik ve 5 gün hastanemizde misafir edip insülin ve diğer ilaçları keserek taburcu ettik. Metabolik cerrahi pankreas rezervi uygun hastalarda yani pankreas hala insülin üretebilme kapasitesi varsa şeker hastaları için bir umuttur. Bu konuda ameliyat uyguladığımız yüzden fazla hastamız şifa buldu. Bu hastalarımızın bir kısmı ülke dışından bize ulaşıyorlar. Tetkikleri yapılıp ameliyata uygun çıkan hastalarımızı hastanemizde 3 ile 5 gün misafir edip taburcu ediyoruz. Ameliyat kapalı yani laporoskopik olduğu için günlük yaşantılarına genelde bir hafta ila 10 gün içinde dönüyorlar. Yukarıda belirttiğim gibi şeker hastası olup da ameliyata uygun olan kişiler eski sağlığına kavuşma imkanı buluyorlar. Bu anlamda mutlaka hastane merkezimizden bilgi alsınlar” dedi.