Etiket: ameliyat

  • Yanlış ameliyat gözünden etti, hayatı mahvoldu

    Diyarbakırlı 36 yaşındaki Recep Ersöz, 9 yaşındayken göz ameliyatı oldu. Yanlış ameliyat nedeni ile sol gözünü tamamen, sağ gözünü de yüzde 90 oranında kaybeden Ersöz, annesi ile birlikte kaldığı tek odalı evde yaşam mücadelesi veriyor.

    Diyarbakırlı Recep Ersöz, 9 yaşında katarakt ameliyatı oldu. 27 yıl önce olduğu yanlış ameliyat nedeni ile Ersöz, sol gözünü tamamen sağ gözünü de yüzde 90 oranında kaybetti. Gözünü kaybetmesinin ardından bir süre daha okula gitmeye devam eden Ersöz, tahtayı göremediği için okulu bırakmak zorunda kaldı. 14 yaşına geldiğinde babasını kaybeden Ersöz, annesi ile bir başına kaldı. Hayatı boyunca zorluklara göğüs germeye çalışan anne ve oğlu, tek odalı bir evde yaşam mücadelesi veriyor.

    “Gözümü kaybettikten sonra okula gidemedim”

    Yaşadığı zorluklarla ilgili İHA muhabirine açıklamalarda bulunan 36 yaşındaki Recep Ersöz, 1993 yılında katarakt ameliyatı olduğunu, yanlış ameliyat nedeni ile gözlerini kaybettiğini söyledi. Ersöz, “Sol gözüm tamamen görmüyor. Sağ gözüm ise yüzde 90 oranında görmüyor. İlkokul 5’e kadar okula gittim. Gözüm nedeni ile okula devam edemedim, tahtadaki yazıları okuyamıyordum. Annem benim hep yanımda oldu. Bütün işlerimi yaptı, bana hem annelik hem de babalık yaptı””dedi.

    “Oğlumdan başka kimsemiz yok”

    Recep Ersöz’ün annesi 55 yaşındaki Zeynep Ersöz 55 ise, oğlunun yaklaşık 27 yıl önce ameliyat olduğunu, yanlış ameliyat nedeni ile gözlerini kaybettiğini söyledi. Anne Ersöz, “Oğlum göz ameliyatı oldu. Yanlış ameliyat nedeni ile gözünü kaybetti. Onu her yere götürdük gözü tekrar görsün diye. Tek odalı evde ikimiz tek yaşıyoruz. Göz ameliyatında damarını yanlış kestiler. Çok zor günler geçirdik. Götürdüğümüz başka doktorlar, bu çocuğun hayatı ile oynandığını bize söyledi. O zaman ameliyatı yapan doktor da şu anda hayatta değil, davacı da olmadık. Ben ve oğlum tekiz, başka kimsemiz yok. Çok zor şartlar altında geçimimizi sağlıyoruz. Komşularımız yardım ediyor bazen. Biz yetkililerden yardım bekliyoruz” diye konuştu.

    Recep Ersöz’ün kendisine bağlanan engelli maaşının dışında bir gelirinin olmadığı öğrenildi.

  • Baba-kız aynı anda ameliyat oldu

    Denizli’de, bademcik ve geniz eti problemleri yaşayan baba ve kızı aynı anda ameliyat oldu.

    Denizli’de sık sık bademcik enfeksiyonu geçiren ve bademcikleri çok iri olması nedeniyle horlama sorunu yaşayan 7 yaşındaki Sultan Kıran ve burun tıkanıklığı yüzünden nefes almakta zorlanan baba Çağlar Kıran, Özel Denizli Cerrahi Hastanesinde, aynı anda geniz ameliyatı oldu.

    Baba ve kızını ameliyat eden Özel Denizli Cerrahi Hastanesi Kulak Burun Boğaz doktorlarından Op. Dr. Emre Erkilet, baba ve kızın sağlığına kavuştuğunu belirtti.

    Kızını muayeneye getirdiği sırada, kendi rahatsızlığından söz etmesinin ardından baba Kıran’ın da muayene sonrasında burnundaki tıkanıklığı yüzünden nefes almakta zorlandığı belirtildi. Muayenenin ardından kıkırdak eğriliği ve buna bağlı olarak burun içinde et büyümeleri tespit edilen 32 yaşındaki Kıran da tamponsuz uygulama ile ameliyat edildi.

    Geniz eti ve bademcikleri alınan küçük kızın durumunun iyi olduğunu belirten doktor Erkilet, “Baba Çağlar Kıran’ın şu anda çok ufak kanamaları var ancak çok başarılı bir operasyon geçirdik 2 saat içinde baba kız sağlıklarına kavuşacak ve rahat bir hayat sürmeye başlayacaklar” dedi.

    Korkuları olduğu için ameliyatını 2 senedir ertelediğini belirten Çağlar Kıran “Beni en çok korkutan ameliyat sonrası tampondu ancak şu an nefes aldığımı hissediyorum ve keşke daha önce olsaydım diyorum. Aslında korkacak hiçbir şey yokmuş” diye konuştu.

  • Ameliyat sonrası hastası ölen doktora soruşturma izni

    Zonguldak’ta geçen yıl safra kesesinin alınmasının ardından taburcu edilen 63 yaşındaki Makbule Gülçebi, taburcu olduğu gün kalp krizi geçirerek hayatını kaybetti. Annesini kaybeden acılı evlat Erdem Turan ise, “Adalet yerini bulsun” dedi.

    İddiaya göre, Zonguldak’ta yaşayan 63 yaşındaki Makbule Gülçebi, geçen yıl 19 Ocak günü rahatsızlanarak Atatürk Devlet Hastanesi’ne müracaat etti. Safra kesesinde taş (kolelitiazis) tanısı konulan Gülçebi, ertesi gün Genel Cerrahi Uzmanı A.E. tarafından ameliyat edildi. Ameliyat sonrasında bir olumsuzluk olmadığı gerekçesiyle 22 Ocak 2016 tarihinde de taburcu edildi.

    Taburcu edildiği gün kızının Kdz. Ereğli ilçesindeki evine önüne gelen Makbule Gülçebi, bir anda rahatsızlandı. Eve götürülen Gülçebi’ye olay yerine çağrılan sağlık ekipleri tarafından 45 dakika boyunca kalp masajı yapıldı. Kalp krizi geçiren Makbule Gülçebi, tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı.

    Ölümü şüpheli görüldü

    Makbule Gülçebi’nin ölümünün şüpheli görülmesi üzerine İstanbul 1. Adli Tıp Kurumu, yapılan otopsi sonucunda raporunu açıkladı. Otopsi raporunda, “Olay yeri inceleme bulguları ve otopsi bulguları birlikte değerlendirildiğinde kişinin ölümünün kolesistektomi ameliyatı ve gelişen komplikasyonlar sonucunda meydana gelmiş olduğu oy birliği ile mütalaa olunur” denildi.

    Kurul, rapor sonucuna göre Genel Cerrahi Uzmanı A.E.’nin üzerlerine atılı suçun sübuta erdiğini ifade etti.

    Validen soruşturma izni

    Adli Tıp Kurumu’nun otopsi raporunda açıkladığı nedenlerden dolayı Genel Cerrahi Uzmanı doktor hakkında Vali Ali Kaban tarafından soruşturma izni verildi.

    Zonguldak Valiliği kanalıyla gelen rapor sonrasında böyle bir durumun olduğunu öğrenen 35 yaşındaki oğlu Erdem Turan, savcılığa suç duyurusunda bulunduklarını söyledi. Annesinin basit bir safra kesesi ameliyatı sonrası hayatını kaybettiğini söyleyen Turan, “Annem safra kesesinden ameliyat oldu. Ameliyat olduktan iki günü sonra doktor annemi taburcu etti. Annem evde kalp krizi geçirdi ve kusmaya başladı. 112 ekipleri geldi ve 45 dakika kalp masajı yaptılar. Ambulans geldiğinde annem vefat etmişti. İlk önce hastaneye gitti sonra Ankara’ya adli tıpa. Ankara’da ne olduğu anlaşılmayınca İstanbul’a gönderdiler. İstanbul’da ortaya çıkıyor doktorun hatalı olduğu. Rapor geldikten sonra mahkemeye başvurduk. Soruşturma hala devam ediyor. Soruşturmanın bir sene sürmesi normal değil. Ben de tekrar kendi adıma mahkemeye verdim. Mahkemede dava görülmeye başlanmadı. Dosya savcılıkta hala soruşturma içinde ne zaman karara bağlanır bilmiyorum. Biz bu işin peşini bırakmayacağız. Çıkan raporda doktorun hatalı olduğu yazıyor. Doktor hiçbir araştırma yapılmadan taburcu ediliyor. Gerekli cezayı almasını istiyorum. Adalet yerini bulsun” şeklinde tepkisini dile getirdi.

  • 6 yaşına 24 ameliyat sığdırdı

    Antalya’da dünyada nadir görülen “Mikrosefalik Osteodisplastik Primordial Dwarfism Tip 1( Anne karnından başlayan ileri derecede büyüme geriliği ve organ bozukluklarıyla karakterize olan sendrom) hastalığı ile mücadele eden Muhammet Seyit Ali Eryeşil, 6 yaşına 24 ameliyat sığdırdı. Doktorların yaklaşık 2 yıl yaşayabilir dediği Eryeşil bebek, 6 yılı geride bıraktı.

    Antalya’da yaşayan turizmci Osman ve ev hanımı Türkan Eryeşil’in üçüncü çocukları 6 yaşındaki Seyit Muhammet Ali, normal gününde sağlıklı olarak dünyaya geldi. Fakat bir ay sonra minik Muhammet Seyit Ali’nin metabolik rahatsızlıkları baş göstermeye başladı. O günden beri bir ayakları hep hastanede olan Eryeşil ailesinin bebeklerinin hastalığının tanısı ancak 3 hastane ve bir de yurt dışındaki tıp merkezinin girişimleriyle tespit edilebildi. Fizyolojik olarak Seckel Sendromunu andıran fakat, Mikrosefalik Osteodisplastik Primordial Dwarfism Tip 1(MOPD) tanısı konulan Seyit Muhammet Ali Eryeşil’e doktorlar yaklaşık 2 yıl ömür biçti. Haftanın 3 gününü Akdeniz Üniversitesi Hastanesindeki tedavilerle geçiren minik Muhammet Seyit Ali, bugüne kadar 24 ameliyat geçirdi. Bağırsaklarından sıvı gıdayla beslenebilen Seyit Ali, zamanla görme, işitme, yürüme ve oturma yeteneklerini kaybetti. Şuan mama, astım bronşit makinesini kullanan minik Seyit Ali’nin acil olarak oksijen ile aspire makinesine de ihtiyacı var. Eryeşil ailesi, uzun yaşama şansı verilmeyen ve tıp literatüründe 10 vakanın yer aldığı çocuklarını, hastalığına rağmen 6 yaşına kadar hayatta tutmayı başardı. Çocuklarının sağlığına kavuşabilmesi için 6 yılda tüm birikimlerini harcaya ailenin tek isteği Muhammet Seyit Ali’nin daha fazla kendileri ile kalması.

    “2 yılda hastalığın tanısı koyuldu”

    Baba Osman Eryeşil, dünyada ender görülen bir hastalığın teşhisi konulan bebekleri ilk başta çok üzüldüklerini ama zamanla bu duruma alıştıklarını söyledi.

    Bebeklerinin doğumundan iki ay sonra hastane süreçlerinin başladığını hatırlatan Eryeşil, “1,5 yıl boyunca hastalığın teşhisiyle uğraştık. Nedir, ne değildir? Akdeniz Üniversitesi, Ankara Hacettepe Üniversitesi bir de yurt dışından bir üniversite ortak çalışma sonucu hastalığın teşhisini koydular. Dünya da tek olduğu söylendi. O günden bu yana Muhammet ile bu hayat mücadelesini veriyoruz” dedi.

    “24 ameliyat geçirdi”

    Haftanın 3 gününü hastanede geçirdiklerini kaydeden Eryeşil, “İlk 2 yılımız sürekli hastanede geçti. Hastalığın ne olduğunu öğrenmek için. Ondan sonra sürekli tedaviyle bugüne kadar geldik. Yaklaşık 24 ameliyat oldu. Ciddi bir rahatsızlığı var. Şuan duyusal olarak sadece hisleri var. Bizi algılayabiliyor. Görme, duyma, konuşma ve yürüme yeteneği yok. Bağırsaktan besliyoruz, çünkü son yapılan tedaviler sonucunda midesi iflas etti” diye konuştu.

    2 yıl dediler, 6 yıla geldik”

    Maddi durumunun kötüye gitmesi nedeniyle çocuğuna gerekli olan 3 cihazı alamadığını ifade eden Osman Eryeşil, “İlk doğduğunda bize söylenen şu oldu. Çocuğumuzun fazla yaşayamayacağı oldu. 1,5-2 yıl arasında bir yaşamları olduğu söylendi. Biz şükürler olsun ki Muhammet ile 6 yaşına kadar geldik. Biz umudumuzu kaybetmedik. Çocuğumun sağlığı için iş yerlerimi tek tek elden çıkardım. Araçlarımı sattım. Tüm birikimlerimi harcadım. Bir umut, bir çare, bir tedavi yöntemi bulabilir miyiz? diye bekliyoruz”dedi.

    Baba Eryeşil, bebeklerine isminin uzun olmasını ise şöyle anlattı: “Çocuğumuzun 1,5 yıl yaşayabileceği söylendi bize. Bizde ismini uzun koyalım ki uzun yaşasın diye düşündük. Seyit Muhammet Ali ismini o yüzden koydum. Doktorların kararına göre Muhammet’in ölümü bekleniyor. Buna rağmen biz umudumuzu asla kaybetmiyoruz. Muhammet bizim için çok önemli.”

    “Sıkıntılar var”

    Maddi sıkıntılarının baş göstermeye başladığını dile getiren Eryeşil, “Destek açısından tedavisi için sürekli uzman yerleri arıyoruz. Hastalığın teşhisi için ne yapabiliriz diye uğraşırken çok fazla borç yaptım. Alamadığımız cihazlarımız da var. Muhammet’i 6 aydır Ankara’ya götüremiyorum. Sıkıntılarımız çok büyük. Ama elimizden geldiği kadar biz itinayla Muhammet’e bakıyoruz. Onun başında nöbet tutuyoruz annesiyle beraber dönüşümlü olarak bakıyoruz. Gece 2 saat annesi, 2 saatte ben bakıyorum. Günü öyle atlatıyoruz. Yoksa ani bir olumsuzluk karşısında çocuğumuzu kaybedebiliriz. Her şeye rağmen Muhammet bizim için çok özel bir çocuk” ifadelerine yer verdi.

    “Son dönemlerin yaklaştığını biliyorum”

    Anne Türkan Eryeşil, tüm enerjisini oğluna harcadığını belirterek, Muhammet’in uzun süre kendileriyle birlikte yaşamasını istedi.

    Muhammet’in iki kızından daha farklı bir çocuk olduğunu ve zamanın hiçbir anını boşa geçirmek istemediklerini kaydeden Eryeşil, “Oğlumun yaşamasını için herkesten destek bekliyoruz. Zor günlere hızla yaklaşıyoruz. Doktorlarımız her an her şeye hazırlıkları olmamızı söylüyor. Bir nefes tık dediği anda Muhammet ölebilir. Oğlumun iyi olmayacağını bende biliyorum, son dönemlerimize geldiğimizin farkındayım.Muhammet hiç elimi bırakmasın. Evimizi bir odası hastane odası gibi çevirdik. Ne şekilde olursa olsun oğlumun bizimle kalmasını istiyorum” dedi.

  • Van’da bir yılda 6 milyon muayene ve 124 bin ameliyat yapıldı

    Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Heybet Semur, 2016 yılında 6 milyon muayene ve 124 bin ameliyat yapıldığını söyledi.

    Sağlık Bilimleri Üniversitesi Van Eğitim Araştırma Hastanesinin konferans salonunda basın mensuplarıyla bir araya gelen Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Op. Dr. Heybet Semur, sekreterlik bünyesinde bulunan 10 hastane ve aile hekimliklerinde 2016 yılı içerisinde 6 milyon kişinin muayene edildiğini ve 124 bin ameliyat yapıldığını belirtti. Op. Dr. Semur, “2016 yılı malum olduğu üzere gerek ülkemiz gerekse bölgemiz açısından çok hareketli bir yıl oldu. Maalesef 15 Temmuz 2016’da kanlı darbe teşebbüsü yaşandı. Yılın ikinci yarısında bundan dolayı memleketin bütün gündemi ve öncelikleri değişti. Sağlık sektörü de ne yazık ki bundan nasibini aldı. Ben tüm sağlık çalışanlarımıza 2016 yılında ortaya koydukları çalışmalardan dolayı teşekkür ediyorum. Bizim açımızdan çok dolu bir yıl oldu. Bütün kamu hizmeti sunan sektörler, kanımca şeffaf olmalı ve hesap verebiliyor olmalıdır” dedi.

    Yaptıkları hizmetleri kalem kalem anlatan Op. Dr. Semur, “Sağlık turizmi anlamında 4 ülkeyi ziyaret ettik. İlimizdeki tüm paydaşlarımızı gezdik, bununla alakalı son olarak bir çalıştay düzenledik. İki hastanemize kesilen bir ceza söz konusuydu, biz bu sorunu çözdük. ‘Akıllı Hastane’ olarak tabir edilen Kadın Doğum ve Çocuk Hastalıkları Hastanemizi ve Kardiyoloji ve KVC Hastanemizi hizmete açtık. Bu ciddi anlamda zamanımızı aldı. 15 Temmuz darbe kalkışmasının ardından Özel İstanbul Hastanesi ve Van Askeri Hastanemizi devraldık” diye konuştu.

    “203 personel hakkında çeşitli işlemler yapıldı”

    2016’da 151 personel hakkında çeşitli işlemler yapıldığını belirten Semur, “OHAL kapsamında yayınlanan KHK’larla 52 personelimiz açığa alındı. 38 personelimiz devlet memurluğundan çıkarıldı. 4 personelimiz göreve iade edildi, 10 personelimiz ise halen açıktadır. 151 personel hakkında ise çeşitli suçlardan işlem yaptık” ifadelerini kullandı.

    Op. Dr. Semur, 2016 yılı içerisinde 156 temizlik, 11 güvenlik, 22 veri girişi, 24 yemekhane ve 14 yönlendirme personeli olmak üzere toplam 227 kişiyi de istihdam ettiklerini belirtti.

    “Van’ı 6 defa muayeneden geçirdik”

    Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği bünyesinde toplam 5 bin 922 personel çalışması gerekirken, 2 bin 853 çalıştığını ve yüzde 48 doluluk oranı ile hizmet verdiklerini ifade eden Op. Dr. Semur, “2016’da 6 milyon muayene ve 124 bin ameliyat yaptık. Ayrıca yıl içerisinde 16 bin 126 normal doğum ve 4 bin 363 sezaryenli doğum vakası gerçekleşti. Ayrıca yıl içerisinde 10 hastanemiz ve halk sağlığı bünyesinde çalışan hekimlerimiz 6 milyon muayene gerçekleştirdi. Bu da Van’ı 6 defa muayeneden geçirdiğimiz anlamına geliyor. 124 bin ameliyat gerçekleştirdik ve 437 bin 409 kişi de diş sağlığı hizmeti almış oldu” şeklinde konuştu.

    Van merkez ve ilçelerde bulunan 10 hastanenin başhekimleri ile Van Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği Tıbbi Hizmetler, Mali Hizmetler ve İdari Hizmetler başkanları ile basın mensuplarının yer aldığı toplantı, 2017 yılı hedeflerinin anlatılmasıyla son buldu.