Etiket: Alparslan

  • Alparslan Kuytul: “İslam Öldürmeye Değil Diriltmeye Gelmiştir”

    Furkan Vakfı, Türkiye geneli konferanslar zincirine Osmaniye ile devam etti. Alparslan Kuytul hocaefendinin konuşmacı olarak katıldığı konferansa yoğun katılım oldu. Ahmet Şekip Ersoy Kültür Merkezinde gerçekleştirilen program Kur’an tilaveti ile başladı, Furkan Vakfı Osmaniye İl Temsilciliği adına Murat Gülnar’ın açılış konuşmasıyla devam etti. Konuşmanın ardından şiir dinletisi, ardından Muhammed-un Resulullah adlı sinevizyon gösterimi yer aldı. Sinevizyon gösteriminden sonra Grup Furkan, ilahi ve marşlarıyla salondaki coşkuyu artırdı. Programın ardından Alparslan Kuytul hoca, Fatih Peygamber ve Mekke’nin Fethi konulu bir konferans verdi.

    Kuytul, Mekke, cahiliye dönemini yaşarken Hz. Peygamberin insanları şirkten kurtardığını söyledi. Alemlere rahmet olarak gönderilen Hz. Peygamberin aynı zamanda savaş peygamberi olarak da gönderildiğini anlatan Kuytul, şöyle konuştu: “Ben rahmet peygamberiyim aynı zamanda savaş peygamberiyim’ diyerek insanların hidayete ulaşmasına izin vermeyen zorba düzenleri yıkmaya gelmişti.”

    Hz. Peygamberin İran’ın, Bizans’ın, Roma’nın fethini müjdelediğini belirten Kuytul, sözlerini şöyle sürdürdü: “O, yeni fetihlerle İslam davasının yeryüzüne hakim kılınacağını haber etmişti. İran fethedildi, Bizans fethedildi sıra Roma’da. Resulullah yaşarken Arabistan yarımadasını fethetmişti. Başlattığı bu hareket daha sonra da ümmeti tarafından devam ettirilmiş, Doğu’da Çin’e, Batı’da Viyana’ya kadar ulaşmıştı.”

    İslam dışındaki anlayışlarda fetih değil istila yapıldığını anlatan Kuytul hoca, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir ülkeye girilince o topraklar yakılır yıkılır, insanlar öldürülür, kadın çocuk yaşlı demeden herkese saldırılır, yağma yapılır. İslam’da ise fetih vardır, yağma yoktur. İslam, insanları zorbaların baskısından kurtarıp onların hür bir şekilde düşünerek doğruyu tercih etmelerine olanak tanır. Bu yönüyle fetih, rahmettir. İslam öldürmeye değil, diriltmeye gelmiştir.”

    Hz. Peygamberin, fetihten sonra Kabe’nin etrafına dikilen 360 putu kırdığını anlatan Kuytul hocaefendi, şunları söyledi. “Putları kırarken Hak geldi Bâtıl zail oldu Gerçekten de batıl zail olmaya mahkumdur ayetini okuyordu. Bu, fethin amacının istila değil, insanları şirkten kurtarmak olduğunu bir defa daha göstermiş oluyordu.”

    Konferans sorulara cevap verilmesinin ardından sona erdi.

  • Alparslan Kuytul Hocaefendi:

    Furkan Vakfı, Mevlit kandili nedeniyle Aydınlanmanın Öncüsü Hz. Peygamber konulu bir konferans düzenledi. Furkan Vakfı, konferanslar zinciri halkasına bir yenisini daha ekledi. Mevlit Kandili nedeniyle Ümraniye Princess Düğün Salonunda yapılan Aydınlanmanın Öncüsü Hz. Peygamber konulu konferansa konuşmacı olarak Alparslan Kuytul Hocaefendi katıldı. Konferansa İstanbul ve çevre illerden yoğun bir katılımın olması dikkat çekti. Program ilk olarak Kur’an-ı Kerim tilaveti ile başladı. Ardından şiir dinletisi ve Hz. Peygamber’in davasını anlatan sinevizyon gösterimi yer aldı. Hemen akabinde sahneye çıkan Grup Furkan, marş ve ezgileri ile salondaki coşkuyu arttırdı.

    Alparslan Kuytul Hocaefendi, konuşmasında şunları söyledi: “Peygamberimizin yaptığı en büyük devrim insanları şirkten kurtarmasıdır. Tarih boyunca insanlığı karanlığa sevk eden en büyük unsur şirktir. Toplumlar şirkten kurtulup tevhide yönelince aydınlığa ulaşmış olur” dedi.

    İnsan, Allah’tan başkalarına kulluk yaptığı günden beri yeryüzünde fesadın bitmediğini anlatan Kuytul, şöyle konuştu: “Fesadın, kaosun olduğu toplumlarda huzur olmaz. Peygamberler kaosa, anarşiye ve kula kulluğa son vererek toplumlarına huzur getirmişlerdir. Ehil olan kimsenin rehberliğine ihtiyaç vardır. Bugün, bir hastaya bile reçete yazma hakkı sadece doktorlara aitken; nasıl olurda devletler insanı tanımadıkları halde, insanlara kanun koyar? Her bir peygamberin gönderilmesi Allah’ın yeryüzündeki kötü gidişata bir kez daha müdahale etmesidir. Eğer Allah yeryüzüne müdahale etmeseydi insanlar hayvanlardan daha da aşağı bir duruma gelecek, yeryüzü karanlıklara boğulacaktı.”

    Kuytul hoca, konuşmasında Hz. Peygamberin sünnetlerinden bahsederken şunları söyledi: “En büyük sünneti şudur: Onun (s.a.v) bir davası vardı ve o dava için mücadele etmişti. Bugün de Hz. Peygamber’in izindeyim diyenler, onun davasını dava edinmelidir. Onun izlediği yolu izlemelidir.”

    Kuytul Hocaefendi, konferansın ardından katılımcılardan gelen soruları cevaplandırdı. Soru-cevapların ardından konferans sona erdi.

  • Muş Alparslan Üniversitesi’nde “Sosyal Medya” Konuşuldu

    Muş Alparslan Üniversitesi’nde düzenlenen ‘Medya Üretim Sektöründe Sosyal Medyanın Büyümesi ve Topluma Etkisi” konulu konferansta konuşan medya yöneticisi Birol Biber, geleceğin en parlak sektörlerinin sosyal medya danışmanlığı olduğunu söyledi.

    Muş Alparslan Üniversitesi’nde ‘Medya Üretim Sektöründe Sosyal Medyanın Büyümesi ve Topluma Etkisi” konulu konferans düzenlendi.

    Muş Alparslan Üniversitesi  Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından Öğr. Gör. Yrd. Doç. Dr. Naci Özsoy koordinesinde tertip edilen program Sabahattin Zaim Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Konferansa, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İbrahim Erdoğan, Prof. Dr. Erdal Necip Yardım, Kültür Sanat Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Öğr. Gör.  Yrd. Doç. Dr. Naci Özsoy ile çok sayıda öğretim görevlisi ile üniversite öğrencileri katıldı. Konferansta Medya Yöneticisi Birol Biber konuşma yaptı.

    Konferans, Muş Alparslan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fethi Ahmet Polat’ın Birol Biber’e plaket takdimi ile başladı.

    Plaket takdiminin ardından konuşma yapan Biber, sözlerine eğitim hayatı ile çalışma hayatı arasında, piyasa şartlarından kaynaklanan ve görülmesi muhtemel farklılıklardan bahsederek başladı. Bu konuda, dinleyicilere sektördeki tecrübelerini de aktaran Biber, Türkiye’deki reklam mecralarından, genel yayın organlarından ve bunların içerik olarak hangi aşamalardan geçtiklerini ve nasıl üretildiklerini anlatarak sözlerine devam etti.

    Konu ile ilgili istatistiksel bilgiler de veren Biber, en popüler mecranın sosyal medya olduğunu ve sosyal medyanın son yıllarda çok hızlı bir şekilde büyüdüğünü söyledi. Konuşmasının sonunda, sosyal medya kullanıcılığı hakkında istatistiksel veriler ışığında sosyal medyanın geleceğinden ve konuyla ilgili bu alandaki kişilerin öngörülerinden bahseden Biber, sosyal medyanın toplum üzerindeki etkilerine de değinerek, geleceğin en parlak sektörlerinin sosyal medya danışmanlığı, uzmanlığı olduğunu söyledi.

    Akademik ve idari personel ile öğrencilerin ilgiyle takip ettiği konferans, dinleyicilerden gelen soruların cevaplandırılması ile sona erdi.

  • Alparslan Kuytul Hoca Elazığ Ve Malatya’da Konferans Verdi

    Alparslan Kuytul hocaefendi, bir konferansta yaptığı konuşmada, “Kur’an ve Sünnete dayanan halis inanç sahipleri davalarında ve duruşlarında sebat gösterebilir. Nitekim Ashab-ı Kiram bunun bir örneğidir” dedi.

    Türkiye genelinde toplumu bilinçlendirmek amacıyla konferanslar düzenleyen Furkan Vakfı, sezonun 2. ve 3. konferansını Malatya ve Elazığ’da gerçekleştirdi.

    13 Kasım günü Malatya Belediyesi konferans salonunda düzenlenen Hak Yolda Sebat konulu konferansa konuşmacı olarak Alparslan Kuytul hocaefendi katıldı. Malatya konferansının ardından 14 Kasım günü Elazığ Atapark Düğün Salonunda yapılan konferansa yoğun katılım vardı. Kur’ân-ı Kerîm tilavetinin ardından duygu dolu şiirler söylendi. İslami sinevizyonların yer aldığı programda ilahi ve marşlarıyla halkın sevgisini kazanan Grup Furkan sahneye çıktı. Grup Furkan’ın ardından konferans bölümüne geçildi. Konferans bölümünün ardından Hocaefendi, sorulara cevap verdi. Konferanslar furkanvakfi.net ve tvfurkan.com adresinden canlı olarak yayınlanırken Kanal 5 televizyonundan da canlı yayınlandı.

    Alparslan Kuytul hocaefendinin Malatya’da verdiği Hak Yolda Sebat konulu konferanslarında öne çıkan başlıklar şöyle:

    “İmtihanların hikmetini bilmek sebat etmeyi kolaylaştırır. Kişi, karşı karşıya kaldığı imtihanlarda o imtihanın hikmetini bilirse sabredebilir ve sebat edebilir. Kur’an ve sünnete dayanan halis inanç sahipleri davalarında ve duruşlarında sebat gösterebilir. Nitekim Ashab-ı Kiram da bunun bir örneğidir. Hiçbir dava çile ile olgunlaşmamış ümitsiz insanlarla hedefine ulaşamaz. Çile çekmek kişinin davaya olan bağlılığını artırır, sebat etmesini kolaylaştırır. Bu din yeryüzüne inkılaplar yapmak için -hakkı getirip batılı zail etmek için- gönderildi. Davalarında sebat gösteremeyenler bu izzetli görevi sürdüremezler.

    Dünya sevgisi ve ölüm korkusu, insanın hak olan yolda mücadele etmesinin en büyük engelidir. Dünyayı seven ve ölümden korkan kişiler dik duruş gösteremez, zorluklara sabredemezler. Hak yolda mücadele edenleri istikametten çıkarmak için türlü türlü rüzgârlar estireceklerdir. Eğer inanç kaynağınız sağlam ise, Kur’an ve sünnet ise, sapmazsınız. Sağlam inanç sahibi cesur insanlar sebat gösterirken, köle ruhlu korkak insanlar mağlubiyete mahkumdur. Bugünkü halimizden, daha önemli bir mesele var ki o da, nasıl öleceğimizdir. İman ile ölmek ise ancak hak yolda sebat etmekle mümkündür.”

    Kuytul Hoca, Elazığ’da verdiği Karanlıktan Aydınlığa konulu konferansında ise şöyle konuştu:

    “İslam dışı düzenler karanlıktır, bu anlamda karanlık bir değil birden fazladır. Böyle karanlık düzenler aslında birer tağuttur. İşte Allah (cc) insanoğluna peygamberler göndererek, vahiyle terbiye ederek karanlıklardan kurtarmak istemektedir.

    Akıl, vahiyle süslenilmesi gereken bir nurdur. Çünkü akıl, tek başına doğruyu bulma kabiliyetine sahip değildir. Keza vahiy de öyledir. Vahiy de akılla süslenmesi gereken bir nurdur. Akıl ve vahiy birbirinden ayrı düşünülemez. Akıl ve vahiy bir araya geldiği zaman insan doğruyu yanlıştan ayırt edebilir.

    Şirk bütün hayasızlık ve azgınlıkların temelidir. Şirk, fertleri ve toplumları karanlığa sevk eder. Bu karanlıklardan aydınlığa çıkmak ise ancak ve ancak tevhid ile mümkündür.

    Allah insanları karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için insanlara ‘oku’ emri ile hitap etmiştir. Hakikatte İslam insanları okumaya ve düşünmeye sevk eder. Şirk ise zihinleri bulundırarak insanların düşünme ve anlama kabiliyetlerini köreltir.

    İnsanın tağutları reddetmeyip şirke meydan okumadığı müddetçe aydınlığa çıkması mümkün değildir.

    Vahyin inşa ettiği toplumlar bu karanlıklardan kurtulmuş aydınlığa kavuşmuştur. Bu şekilde medeni olmuştur. Bunun zıddı karanlıktır. Batı medeniyetinin bugünkü hali bu karanlığın bir örneğidir. Aydınlık medeniyetlerde, maddeye değil manaya kıymet verilmektedir. Karanlığın hüküm sürdüğü medeniyetlerde ise maddeye önem verilmektedir.

    Allah (cc)’ın göndermiş olduğu hayat kaynağı kitap, Kur’an-ı Kerim, varken kendi başına kanunlar koymaya çalışmak Allah’a meydan okumaktır. Kim Allah’a meydan okursa sonu hüsrandır.”

  • Bakan Topçu’dan Sultan Alparslan İle İlgili İki Müjde

    Bağımsızlık Günü kutlamalarına katılmak üzere Türkmenistan’a giden Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, Türklerin Orta Asya’dan Anadolu’ya geliş destanını yazan Sultan Alparslan için büyük ve anlamlı iki proje için önemli adımlar atarak iki müjde ile döndü.

    Türkmenistan’ın bağımsızlığının 24. yıl dönümü dolayısıyla Aşkabat’taki törenlere ve Bağımsızlık Günü çerçevesinde gerçekleştirilen birçok etkinliğe katılmak üzere Türkmenistan’da bulunan Kültür ve Turizm Bakanı Yalçın Topçu, ziyareti kapsamında başta Cumhurbaşkanı Gurbangulı Berdimuhamedov olmak üzere çok önemli görüşmelerde de bulundu. Bakan Topçu iki müjdeli haberi de Cumhurbaşkanı Berdimuhamedov’un kendisini kabulünün ardından verdi.

    Türkmenistan Cumhurbaşkanı’nın kendisini kabulünde Bakan Topçu, Büyük Türk Hükümdarı Sultan Alparslan’ın mezarının bulunması için yapılan çalışmaları gündeme getirdi. Bakan Topçu, çalışmaların hızlandırılması için Cumhurbaşkanı Berdimuhamedov’dan destek istedi. Cumhurbaşkanı Berdimuhamedov da Bakan Topçu’ya, konuyla bizzat ilgileneceğini ve gerekenlerin biran önce yapılması için tam destek vereceğini söyledi.

    Topçu kabulde ayrıca yeni bir projeyi de dile getirerek, Türk Hükümdarı Alparslan’ın hayatını konu alan bir ortak yapım televizyon dizisiyle ilgili düşüncelerini ve planlarını Türkmenistan Cumhurbaşkanı ile paylaştı. Projeden etkilenen Türkmenistan Cumhurbaşkanı bu konuda da Bakan Topçu’ya tam destek sözü verdi.

    TRT ile Türkmen Devlet Televizyonunun ortak yapımı olarak Sultan Alparslan’ın hayatı televizyon dizisi haline getirilecek. Sultan Alparslan’ı konu alan dizi Anadolu’ya girişine kadarki bölümler Türkmenistan’da, daha sonraki bölümler ise Türkiye’de çekilecek. Dizide hem Türkmen hem Türk oyuncular rol alacak. Görüşme sonrası müjdeli haberleri veren Topçu, bu projenin en yüksek standartlarda hayata geçirilmesi için her iki ülkede de her türlü desteğin sağlanacağını kaydetti.

    Öte yandan Sultan Alparslan’ın hayatını konu alacak olan diziye TRT büyük önem veriyor. Bakan Topçu’nun Türkmenistan ziyaretinde TRT Genel Müdürü Şenol Göka, Televizyon Daire Başkanı Tuncay Yürekli, TRT Avaz Koordinatörü Murat Akkoç ve TRT Avaz Program Müdürü Nizam Şahin de heyette yer aldı.

    Cumhurbaşkanı Berdimuhamedov’un kendisini kabulünden iki müjdeli haberle ayrılan Bakan Topçu ayrıca aralarında; Türkmenistan Kültür Bakanı Annageldi Garacayev, Kültür ve Medyadan Sorumlu Başkan Yardımcısı Maysa Yazmuhammedova ve Türkmenistan Bakanlar Kurulu Başkan Yardımcısı Sapardurdi Toyliyev ve Turizm Bakanı Palvan Taganov’un da bulunduğu birçok üst düzeydeki isimle ayrı ayrı görüşmeler gerçekleştirdi. Bakan Topçu’nun temasları kapsamında Türkmenistan’da önemli yatırımları bulunan Türk şirket yöneticileri de bir araya geldi.

    Türkmenistan temasları kapsamında UNESCO Dünya Miras Listesi’nde yer alan Nisa Antik Kenti’nde ve Türkmenistan Milli Müzesinde incelemelerde bulunan, Türkmenistan’ın ilk Cumhurbaşkanı Türkmenbaşı Saparmurat Atayevich Niyazov’un Aşkabat’ta bulunan anıt mezarını ve Kıpçak Camii’ni de ziyaret eden Bakan Topçu, temaslarının ardından Türkiye’ye döndü.