Etiket: Aksa’nın

  • Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın: “Mescid-i Aksa’nın çığlığına sessiz kalamayız”

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Mescid-i Aksa’nın çığlığına sessiz kalamayız” dedi.

    Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Mescid-i Aksa’da yaşanan olaylara ilişkin yazılı açıklamada bulundu. Yalçın açıklamasında şunları kaydetti:

    “14 Temmuz günü Mescid-i Aksa’nın avlusunda 3 Filistinli genç, işgalci İsrail askerleri tarafından kurşun yağmuruna tutularak şehit edildi. Bununla yetinmeyen siyonistler yaralılara müdahale için gelen ambulansların Mescid’e girişine de engel oldu. İllegal gözaltılar ise sürüyor. Bu olayın ardından Mescid-i Aksa’yı ibadete kapatan işgalci rejim, bugün mescidi kısmen ibadete açmakla birlikte kapılara metal arama detektörleri yerleştirdi”.

    “Mescid-i Aksa’nın çığlığına sessiz kalamayız”

    Mescid-i Aksa’nın çığlığına sessiz kalmayacaklarının altını çizen Yalçın, “Son süreçte iyice gemi azıya alan siyonist terör rejimi, Trump’ın da seçim vaatleri arasında yer alan Kudüs’ün başkent yapılması için zemin hazırlıyor. Biliyoruz ki İsrail, bu son dönemde artırdığı saldırılarla Müslümanların tepkilerini ölçüyor. Sessiz kaldıkça saldırılarının şiddetini artıracaktır. Çünkü korsan devlet, gücünü İslam dünyasının ve insanlığın sessizliğinden alıyor. O halde Mescid-i Aksa’nın çığlığına sessiz kalamayız. 15 Temmuz’da ümmetle birlikte Filistinliler de o gece ayakta, dua halindeydi. Geceyi Türkiye halkıyla birlikte geçirdiler. Bugün de bize düşen Kudüs davasını sahiplenmek, Filistin halkının yanında yer almaktır” ifadelerini kullandı.

    Yalçın, hükümetimize de bu konuda ciddi sorumluluklar düştüğünü belirterek, “Kudüs ve Mescid-i Aksa Filistinlilerin değil tüm ümmetin sorunudur ve bu sorun salt kınama açıklamalarıyla çözülemez. Türkiye bu konuda daha aktif olmalıdır. Türkiye’ye Mavi Marmara sonrasında verdiği sözleri yerine getirmeyen İsrail’le ilişkiler gözden geçirilmeli, Filistinlilerin sesine ses verilerek uluslararası platformlarda itirazlar yükseltilmelidir. İsrail’in Mescid-i Aksa’ya saldırılarını, yasaklama ve kısıtlamalarını, Kudüslüler üzerindeki işkence ve zulüm operasyonlarını kınıyoruz. İslam`ın ilk kıblesi, harem mescidlerinin üçüncüsü, ümmetin izzet ve şerefi olan Mescid-i Aksa’ya yönelik saldırılarını sürdüren katil devlet İsrail’i lanetliyor, Filistinli şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyoruz. Mescid-i Aksa ve Kudüs, bir ümmet ve aynı zamanda insanlık meselesidir. Terör devleti İsrail’in Mescid-i Aksa’yı hedef alan saldırıları ve faşizan uygulamaları karşısında tüm dünyayı, İnsan Hakları Örgütlerini, Türkiye ve İslam dünyasındaki STK’ları ve tüm Türkiye halkını Filistinle dayanışma içinde olmaya, bu mukaddes mekânı korumaya ve bu hususta iş birliğine çağırıyoruz” açıklamasında bulundu.

  • (Özel Haber) Mescid-i Aksa’nın baş imamından ezan yasağı yorumu

    Mescid-i Aksa Baş İmamı Omar Awadallah Kıswani,

    İsrail’in Kudüs ve çevresindeki camilerde ezan okunmasını yasaklayacak yasa tasarısına ilişkin, “Küdüs ve Mescid-i Aksa’da ezan dinmeyecek, susmayacak, susturamayacaklar. Onlar fanidir, onlar yok olacak” dedi.

    Bağcılar Belediyesi, “Ümmetin Yetimi Filistin” konulu konferansta Mescid- i Aksa Baş İmamı Omar Awadallah Kıswani’yi ağırladı. Bağcılar Belediyesi Halk Sarayı’nda gerçekleşen konferansa Bağcılar Belediye Başkanı Lokman Çağırıcı ve çok sayıda vatandaş katıldı. Konferansta konuşan Mescid- i Aksa Baş İmamı Kıswani, İsrail’de gürültü kirliliğine neden olduğu iddiasıyla hoparlörle ezan okunmasına yasak getirilmesini öngören yasa tasarısına ilişkin açıklamalarda bulundu.

    “Türkiye’nin güçlü olması çok önemlidir”

    Türkiye’nin güçlü olmasının Filistin’in güçlü olması anlamına geldiğini söyleyen Kıswani, “Türkiye olursa Filistin de güçlü olur. Çünkü Türkiye demek aynı zamanda Filistin demektir. Türk halkı demek aynı zamanda Filistin halkı demektir. Onun için Türkiye’nin güçlü olması çok önemlidir. Şimdiye kadar Gazze’ye, Kudüs’e olsun çok fazla yardımlar geldi. Bu desteklerin en önemlisi de Türkiye’de Mescid-i Aksa’ya ziyarete gelen heyetlerin desteği olmuştur. Şuanda Kudüs’e, Mescid-i Aksa’ya bir ambargo uygulanmakta. Bu ambargonun asıl sebebi Mescid-i Aksa’dan Müslümanları dağıtmak ve orayı boşaltmaktır. Mescid-i Aksa’ya ulaşmak için her yere bir güvenlik bariyeri kurmuşlar. Bütün bu güvenlik bariyerlerine rağmen günde beş vakit bütün oradaki halklar ve dışarıdan gelen insanlar namazlarını eda etmek için Mescid-i Aksa’da toplanıyorlar ve biz beş vakit namazımızı orada kılıyoruz” dedi.

    “Mescid-i Aksa’da ezan dinmeyecek, susmayacak, susturamayacaklar”

    İsrail’in Mescid-i Aksa’da ezan okunmasına engel olamayacağını söyleyen Kıswani, “Biz bütün dünyaya şunu duyurduk ki İsrail böyle bir uygulamayı uygulamaya koyamaz. Bunun bedeli neyse biz ödemeye hazır olduğumuzu ve böyle bir şeyin olmayacağını bütün dünyaya duyurduk. İsrail şunu unutmamalı ki, orada bin 400 yıldır aynı ezan yükselmekte. Bunu kesinlikle unutmaması gerekir. Bizim çocuklara öğrettiğimiz ve büyüklerimizden öğrendiğimiz şu ki, Kudüs ve Mescid-i Aksa’da ezan dinmeyecek, susmayacak, susturamayacaklar. Onlar fanidir, onlar yok olacak. Türkiye çok güçlü olmalı ki diğer ülkeler de bu gücü gösterebilsin” diye konuştu.

    (HK-HB-CC-Y)

  • Mescid-i Aksa’nın çinileri de İznik’te üretildi…

    Tarihçi, araştırmacı yazar Talha Uğurluel, Kudüs’teki İslamiyetin ilk kıblesi olan Mescidi Aksa’nın çinilerinin de İznik’te üretildiğini söyledi.

    Meraklılarının tarihle buluşmasını sağlayan tarihçi ve araştırmacı yazar Talha Uğurluel, soluğu bu kez İznik’te aldı. Kafilesine İznik’i detaylı bir şekilde aktaran Uğurluel, kültürün en derinine İznik’te ulaşılabileceğini söyledi.

    Ülkenin unutulmuş kültürel zenginliklerini ön plana çıkarmayı ve bunları keşfederken de yeni şeyler öğrenmekten mutluluk duyduğunu belirten Uğurluel; ”Özellikle İznik Tiyatrosu ve Roma Defin Alanından çok etkilendim. Zamanında onlar da hiç ölmeyecekmiş gibi yaşıyorlardı. Bir gün kemik yığını haline geleceklerini akıllarına getirmiyorlardı. Yerin altı birçok duyguyu barındırıyor. Kimi kibir dolu, kimi sevecen, kiminin tamamlanmamış şeyleri var. Bizler de oraya gideceğiz. Bu gördüklerimizden ders çıkarırsak ne ala “ diye konuştu.

    Kudüs’te bulunan ve müslümanların ilk kıblesi olan Mescidi Aksa’nın çinilerinin de İznik’te üretildiğini belirten Uğurluel, ”Toprağın en ilkel kullanılışından, profesyonel derecede kullanılışına dek geçen zamanda, dünya üzerinde en elverişli kullanan toplum Osmanlıydı. Çini sanatını zirveye çıkaran Osmanlı insanı bunu 16.yüzyılda başardı. Sırlayan, koruyan ve süs eşyası konumuna getiren Osmanlı, Kubbetüs Sahra’nın üzerini kaplayan bütün çinileri, Kanuni Sultan Süleyman’ın talimatıyla İznik’te üretti. İznik’te çinicilik günümüzde ise 3 boyutlu bir hal almış ve mağazalarda satışı yapılıyor “ dedi.

    İznik’in Osmanlı’nın sanat merkezi olduğunu ifade eden Uğurluel, ”Osmanlı Devleti’nin ikinci padişahı Orhangazi; İznik’i fethetmeden önce, “Ben burayı bir üniversite şehri yapacağım” diyor. Nice alimlerin burada yetişmesini istiyor. Medreselerin çokluğu dikkatimizi çekiyor. Orhangazi’nin iki oğlu var. Büyük oğlu Süleyman bey, küçük oğlu ise 1. Murad. Süleyman Paşa’nın medresesi İznik’te. Bu medrese Osmanlı Devleti’nin bilinen ilk medresesi “ diye konuştu.

    (YV-İHS