AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, ‘Milletin nabzı ile AK Parti’nin nabzı aynı ritim ve ahenkte atar. Hizmet lisan, üslup ve meşrebimiz, kardeşlik hukuku üzerinedir’ dedi.
AYDEMİR’DEN DERİN SİYASET
TV6’da yayımlanan, Gazeteci Mihriban Başlı’nın yönettiği, gazeteci Mehmet Çatakçı’nın yorumladığı ‘Derin Siyaset’ Programına katılan Milletvekili Aydemir, ülke siyaset gündemini değerlendirdi.
Yeni Anayasa, Başkanlık Sistemi, Paralel Yapı ve Terörle Mücadele, Gezi Olayları, Kabine Değişikliği, Erken Seçim, Alman Federal Meclisi yaklaşımının ele alındığı programda, gündeme değgin tespitlerde bulunan Milletvekili Aydemir, Türkiye’nin 2023 hedefine emin adımlarla ilerlediğini kaydetti.
SİYASETTE AK YAKLAŞIM
Siyasette AK Yaklaşımı tarif eden Milletvekili Aydemir, 2002-2016 sürecinde Türkiye’de reform düzeyinde atılımlar yapıldığı, her alanda yatırımlarla Yeni Türkiye vizyonu oluşturulduğunu kaydederek, ’14 yılda 100 yıla bedel hizmet vermenin sırrı, AK Davanın hak eksenli üslubu, ‘önce insan’ odaklı siyaset disiplini, gönüller yapmak prensibidir.’ dedi.
AK NÖBET
Gazeteci Mehmet Çatakçı’nın Genel Başkan ve Başbakanlık değişimi konusundaki sualini cevaplandıran Milletvekili Aydemir, AK Parti’de ‘ben’ değil ‘biz’ anlayışının hakim olduğunu belirterek, ‘AK Parti’nin ülke siyasetinde bir milattır. Gücünü yüce milletimizin görkemli geçmişini şekillendiren değerlerden alır. İfade ettiği AK Dava, 2023, 2053, 20171’lerle kaydedilebilecek bir ufuk yürüyüşüdür. Bu süreçte yaşanan nöbet değişimleri gayet tabiidir. AK Dava’nın mümtaz liderince belirlenen istikamette nefisler değil, milletin geleceği önemlidir. O sebeple bizde feragat ve fedakarlık esastır.” kaydını düştü.
BAŞBAKAN YILDIRIM TARİFİ
Milletvekili Aydemir, AK Dava Liderinin çizdiği çerçeve içinde, Marmararay’dan Osmangazi Köprüsü’ne, Yüksek Hızlı Trenden Ovitlere, Koplara, Her ilde havalimanından İpekyolu ulaşım projelerine, Avrupa’dan Asya’ya, Asya’dan Avrupa’ya bir ulaşım inkılabına, Bir ulaştırma ve bayındırlık reformuna mimarlık eden Başbakan Yıldırım’ın bir vizyoner, saygın bir devlet ve siyaset adamı olduğunu vurguladı.
YENİ ANAYASA VE BAŞKANLIK SİSTEMİ
Önceliklerinin Yeni Anayasa ve Başkanlık sistemi olduğunu hatırlatan Milletvekili Aydemir, mevcut anayasanın bir vesayet yapılanması olduğunu, çağdaş özgürlükler ve değişimleri ifade edemediğini aktararak, ‘Biz ‘Yeter Söz Milletindir’ gerçeğine gönül vermişiz. Yeni Anayasa vesayetleri değil, milli iradeyi, halkın ruhunu daha fazla öne çıkarmalı. “ dedi.
YÖNETİMDE BİRLİK, DEVLETTE DİRLİK
Başkanlık sisteminin mutlak bir gereklilik olduğunun altını çizen Milletvekili Aydemir, ‘Türk Tipi Başkanlık gündemine atıfta bulunarak, ‘Dünya ekonomisine yön veren devletlerde uygulanan sistemin, Türkiye’de de esas hale gelmesi artık şart olmuştur. Yönetimde birliği sağlayacak Başkanlık Sistemi parlamento ile daha uyumlu bir yönetimi esas alıyor. Türkiye’nin bu sisteme geçmesi kaçınılmazdır’ ifadesini kullandı.
PARALEL YAPI
AK Parti’nin bir yanda ülkenin imarı, bayındır hale gelmesi için hayatın her alanında yatırımlara yoğunlaştığını, diğer yandan da bu gelişmelerin önünü kesmeyi amaçlayan terörle mücadele yürüttüğünü söyleyen Milletvekili Aydemir, Paralel Yapı ve bölücü örgütün millet gündem ve hafızasından silinmesi yolunda kararlı bir politika izlendiğini anlattı.
GEZİ OLAYLARI
AK Parti’nin Türkiye için ufuk oluşturan, çağdaş bir vizyon kazandıran, küresel ölçekte ekonomisi ve Manasıyla Büyük Türkiye Gerçeği ilgi ve doğrusunu kaydeden, atılımlarını kesintiye uğratmak amacıyla terör odaklı bir karşıtlık peyda edildiğini belirten Milletvekili Aydemir, bu manada Gezi olaylarının bir darbe girişimi olduğunu söyledi. 1960’lar sürecinde de Türkiye’nin gelişmesine muhalif güçlerin aynı yolu takip ettiklerini, Merhum Menderes’in önünü kesildiğini hatırlatan Aydemir, gezi olaylarında aynı amaca hizmet edenlerin bu kez milli iradenin kararlılığı karşısında yenik düştüğünü ve ülkeyi kaosa sürüklemek isteyenlerin mağlup olduklarını vurguladı.
Etiket: akp
-
AYDEMİR: BAŞKANLIK VE YENİ ANAYASA ÖNCELİĞİMİZDİR
-
AK Parti MYK’da gündem terördü!
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, AK Parti MYK toplantısı sonrası konuştu. Aktay: ’13 yaş ve üzeri binlerce çocuk terör örgütü saflarında adeta rehin olarak tutulmaktadır, sahaya sürülmekte ve hayatları üzerinden, gelecekleri üzerinden pervasızca bir terör faaliyeti yürütülmektedir’ dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Yasin Aktay, AK Parti MYK toplantısında terörle mücadele gündeminin masaya yatırıldığını ve bu sürecin toplumsal yan etkilerinin nasıl telafi edilebileceğinin konuşulduğunu söyledi.
AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında yapılan Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrasında bir açıklama yapan Parti Sözcüsü Yasin Aktay, Şırnak ve Van’da şehit olan polis ve askerlere rahmet dileyerek konuşmasına başladı. Aktay, “Terörle mücadele Türkiye’nin önündeki en önemli gündem maddesi. İnşallah bu gündemi, terörü Türkiye’nin gündeminden çıkartmaya azmettik. Bugün ele alınan konularda her zaman olduğu gibi önümüzdeki dönemlerde terörle mücadele ederken, terörle mücadelenin toplumsal yan etkilerini nasıl telafi edebileceğimize dair görüşlere yer verdik” dedi.
“KORKARIM ONLARIN ÜMİTLENEBİLECEKLERİ AK PARTİ İÇİNDE HERHANGİ BİR ÇATLAK İHTİMALİ YOK”
Türkiye Cumhuriyeti tarihinin en hızlı güvenoyu almış bir hükümetin kuruluşuna tanıklık edildiğinin altını çizen Yasin Aktay, sürece ilişkin bilgi verdikten sonra Hükümet programının oylaması sırasında AK Parti’nin 1 fire verdiği yönündeki iddialara ilişkin, “AK Parti grubu bütün üyeleri ile birlikte TBMM çatısı altında hazır bulundu ve ‘evet’ oyu verdi. Bazı basın yayın organlarında çıkan bir habere dikkat çekmek istiyorum, nasıl bir hevesin peşinde olduklarını göstermesi açısından ilginç bir durum oluşturmuştur. Bir milletvekilimiz, Bolu Milletvekili Ali Ercoşkun izinliydi, önemli bir uluslararası toplantıya katılması gerekiyordu. Orada bulunması grubumuzun izni ile oldu. Birilerinin böyle bir fire ihtimalinden nasıl bir medet ummuş olduklarını görmek açısından manidar bir durum oluşturmuştur. Korkarım onların ümitlenebilecekleri AK Parti içinde herhangi bir çatlak ihtimali yok.” diye konuştu.
“ÇOK ŞEHİTLER VERMEKTEYİZ, ÖBÜR TARAFTA TERÖR ÖRGÜTÜNE CİDDİ ZAYİATLAR VERDİRİLİYOR”
Parti teşkilatının Ramazan ayı hazırlıklarının toplantıda konuşulduğunu kaydeden Yasin Aktay, bilhassa terörle mücadele verilen bölgede yapılabilecek çalışmaların değerlendirildiğini kaydetti. Aktay, “Terörle mücadele Türkiye’nin önemli bir mücadelesi. Bunun yol açabileceği bir takım kırılganlıklar, tahribatlar hepimizin gözü önünde cereyan ediyor. Çok şehitler vermekteyiz, öbür tarafta terör örgütüne ciddi zayiatlar verdiriliyor. Terörle mücadele şehirlerde yürütülmek, bu şehirler tahrip edilmekte. Esnafın ekonomik faaliyeti durma noktasına gelmektedir. Terörle mücadelenin yürütüldüğü yerlerde insanların ekonomik ve sosyal hayatları ciddi bir şekilde etkilenmektedir. Toplum olarak biz bir bütünüz. Türkiye’yi bir bütün olarak tutmak, toplumsal beden bütünlüğünü en sağlıklı şekilde yürütme noktasında sorumluluk sahibiyiz. Bu sorumluluklar çerçevesinde orada yürütülecek bir takım çalışmalar var. Ramazan ayının ikliminden de etkilenerek” şeklinde konuştu.
Aktay, TBMM takviminin belirlenmesi hususunda bazı çalışmalar yaptıklarını kaydederek, Ramazan ayında Meclis faaliyetlerinin nasıl yürütüleceği konusunun masaya yatırıldığının altını çizdi.
“BU BENİM İÇİN DE SÜRPRİZ OLDU”
Yaptığı açıklamanın ardından gazetecilerin sorularına cevap veren Yasin Aktay, Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısının Parti Sözcüsü olarak görev yaptığı, neden böyle bir değişikliğin neden yapıldığı konusundaki soruya, “O bir zorunluluk değil. Bize bir görev veriliyor, bizde itiraz etmeden kabul ediyoruz. Tanıtım ve Medyadan Sorumlu Genel Başkan Yardımcımız Cevdet Yılmaz, parti yönetimi içinde. Tanıtım ve medya işi yeterince yoğun. Bu konudaki taktir Sayın Genel Başkanımızın. Bu benim için de sürpriz oldu” ifadeleri ile cevap verdi.
Anayasa çalışmaları konusunda görevlendirmelerin yeniden yapılacağını kaydeden Aktay, bu konuda henüz kararlaştırılmış bir organizasyon olmadığını belirtti.
“13 YAŞ VE ÜZERİ BİNLERCE ÇOCUK TERÖR ÖRGÜTÜ SAFLARINDA ADETA REHİN OLARAK TUTULMAKTADIR, SAHAYA SÜRÜLMEKTE”
Terörle mücadelenin toplumsal yan etkilerinin nasıl bertaraf edileceğinin sorulması üzerine Aktay, “Terörle mücadele uzunca yaşadığımız bir çözüm sürecinin akabinde karar vermek zorunda kaldığımız bir süreç. Aslında bu da bir tür çözüm süreci, çözümümüz bu yani. Bizim Kürtlerle ilgili sorunu, ülkemizin Kürtlerle ilgili sorunu konusunda AK Parti hükümetleri elinden gelen her şeyin en iyisini yapmaya çalıştı. Uzun süren bir çözüm sürecinin akabinde ne yazık ki terör örgütü bu süreci suistimal etti. Bunun neticesinde bugün hükümet başka bir sürece geçmek zorunda kalmıştır aslında. Terörle mücadeleyi başka bir zemine geçirmek durumunda kaldık. Daha önceden çözüm sürecinde önemli tecrübe elde ettik. Bu çözüm süreci kat edilmemiş olsaydı, o süreç yaşanmamış olsaydı bu gün terörle mücadelede bu kadar başarılı olunmazdık. Çünkü çözüm sürecinde samimiyetimizi Kürt halkı çok net bir şekilde gördü, kendimizi iyi anlatma fırsatı bulduğumuzu düşünüyoruz. Bundan sonra büyük bir operasyon yapıldığı zaman bunun yan etkilerini hesaba katmak zorunda kalıyorsunuz. Şuanda terörle mücadelede karşımızda 7 düvel tarafından desteklenen gözünü kan bürümüş, Kürt halkına zerre kadar saygısı olmayan bir örgüt var. Bu örgüt kendi amaçlarını gerçekleştirebilmek için şehirleri tahrip etmektedir, çocuk yaşta insanları dağa kaldırmaktadır. Bugün çocuk haklarını savunan bir takım kuruluşların yeterince ilgilenmedikleri bir husustur bu. 13 yaş ve üzeri binlerce çocuk terör örgütü saflarında adeta rehin olarak tutulmaktadır, sahaya sürülmekte ve hayatları üzerinden, gelecekleri üzerinden pervasızca bir terör faaliyeti yürütülmektedir, çocukların geleceği karartılmaktadır. Bu çocukları nasıl kurtarabiliriz, bu da bizim ele almamız gereken bir sorun. Terör örgütü şimdiye kadar önemli mazeret kullanıyordu, önemli bir argüman kullanıyordu bölge halkına karşı. ‘Kürtler inkar ediliyordu, Kürtler baskı altında’ ama bugün öyle bir ortamın olmadığını bölge halkı en canlı şahidi. Bugün öyle bir argümanı yok, çocukları kandıracak bir zemin yok ama bu oluşan boşluk içinde bunu kullandı. Operasyonların yol açtığı bir takım komplikasyonlar, özellikle tahrip edilen şehirlerin onarılması yönünde bir takım çalışmalara ihtiyaç var. Evleri yıkılan insanların evlerinin yapılanması, ekonomik durumu bozulan insanlar, göç etmek zorunda kalan insanlar var. Göç ettikleri yerlerde barınma ihtiyaçlarının karşılanması yönünde bir takım ihtiyaçlar tespit edildi. Uzun vadede bunların rehabilitasyonu, saldırılara, şiddet olaylarına maruz kalan gerek çocukların gerek diğer insanların rehabilitasyonu yönünde çok kapsamlı bir takım çalışmalara ihtiyaç var. Şu anda mecbur kalmış olduğumuz, neredeyse 10 aydır devam etmekte olan büyük bir operasyonun yan etkilerini gidermek yönünde, güçlü bir toplum, güçlü bir millet, güçlü bir devlet olma yolunda kendi milletimizle, insanımızla kucaklaşma yönünde bir toplumsal restorasyon sürecini yaşayacağız” şeklinde konuştu.
-
Tuğçe Kazaz AK Parti’den milletvekili mi oluyor?
Tuğçe Kazaz’ın 7 Haziran’da yapılacak milletvekili genel seçimlerinde aday olacağı, AK Partili isimlerin de adaylığına sıcak baktığı ve aday listesinde yer aldığı öne sürüldü.
Son günlerde paralel yapı ile Cumhuriyet Halk Partisi karşıtı verdiği söylemlerle dikkat çeken Tuğçe Kazaz’ın AK Parti’den milletvekili aday adayı olacağı belirtildi.
ADAY OLACAĞI ŞEHİR NETLEŞMEDİ
AK Parti’den milletvekili aday adayı olmasına AK Parti tabanı ve teşkilatların da olumlu baktığı manken ve oyuncu Tuğçe Kazaz’ın vekil aday adaylığını açıklayacağı kent henüz netleşmedi.
Ünlü mankenin doğup büyüdüğü Ayvalık’ın da bağlı olduğu Balıkesir başta olmak üzere İstanbul ya da Bursa’dan milletvekili aday adayı olabileceği kaydedildi. Sessizliğini koruyan Kazaz’ın hayranları sonucu merakla bekliyor.AK PARTİLİ KAYAALP’DEN YEŞİL IŞIK
Öte yandan AK Parti Ayvalık İlçe Başkanı Hakan Kayaalp de Tuğçe Kazaz’a destek verdi. Kayaalp, Kazaz’ın partilerinden Balıkesir Milletvekili aday adayı olmasının kendilerine onur vereceğini söyledi. Kazaz’ın Ayvalık’ta köklü bir aileye mensup olduğunu hatırlatan Kayaalp, bu yüzden de ünlü mankenin aday adaylığına sıcak baktıklarını vurgulayarak, Kazaz’ın Balıkesir’den milletvekilliğine aday adayı olması halinde kendisini AK Parti Ayvalık ilçe teşkilatı olarak sonuna kadar destekleyeceklerini belirtmesi dikkatlerden kaçmadı.
-
Karagöl aday adaylığını açıkladı
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl Erzurum’dan AK Parti milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.
Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl Erzurum’dan AK Parti milletvekili aday adayı olduğunu açıkladı.
Karagöl yaptığı açıklamada, ‘7 Haziran 2015 tarihinde yapılacak olan 25. Dönem Milletvekili Genel Seçiminde, Yeni Türkiye’nin inşa sürecine akademik birikimim ve tecrübemle katkı sağlamak amacıyla, bu sürecin aktörü olan AK Parti’den Erzurum aday adayıyım.
Yeni Türkiye’nin kadrolarının belirleneceği bu seçimde, memleketim olan Erzurum’u temsil ederek, Erzurum’u Yeni Türkiye’nin önemli merkezlerinden biri yapma sorumluluğumu yerine getirme heyecanıyla çıktığım bu yolda desteğini esirgemeyen herkese teşekkür ediyorum. “dedi.KARAGÖL KİMDİR
1971 yılında Erzurum’un Çat ilçesindedoğan Prof. Dr. Erdal Tanas Karagöl, orta ve lise öğrenimini Çat Lisesi’nde, Lisans eğitimini 1992yılında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi’nde dereceyle bitirerek tamamladı.
1994 yılında devlet bursu kazanarakgittiği AmerikaBirleşik Devletleri’nde Connecticut Üniversitesi’ndenEkonomi dalında Yüksek Lisans derecesini aldı. Devlet bursuyla devam ettiği doktora eğitimini ise 2002 yılındaİngiltere’de York Üniversitesi’nde “Dış Borçlar ve Ekonomik İlişkisi ve Dış Borç Öteleme Riski” teziyle tamamladı. Sonrasında Türkiye’ye dönerek Balıkesir Üniversitesi ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaya başladı. Bu görevinde 2003 yılında Yardımcı Doçent,2005 yılında Doçent ve 2011 yılında Profesör oldu. İlgi alanı olan dış borçlar, uluslararası finans, IMF stand-by, ekonomik büyüme, enerji ekonomisi ve savunma ekonomisi, sosyal politika ve istihdam ile ilgili makaleleri, “SocialScienceCitation Index” (SSCI)’de taranan uluslararası dergilerde yayımladı. Bu çalışmalarından dolayı, Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) ve Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK) tarafından birçok defa yayın teşvik ödülüne layık görüldü. Başarılı akademik kariyeri neticesinde 2006 yılında yapılan bir değerlendirmede Türkiye’de iktisatçılar sıralamasında ilk sıralarda yer aldı.
2008–2009 döneminde Başbakanlık, Devlet Planlama Teşkilatı, Avrupa Birliği Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’nda başkanlık koordinatörü olarak çalıştı.
2008 yılında TÜBİTAK’daAile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Sosyal Yardımlar Genel Müdürlüğü için yapılan “Sosyal Yardım Yararlanıcılarının Belirlenmesine Yönelik Puanlama Formülünün Geliştirilmesi Projesi”nde proje koordinatörü olarak görev aldı. Özelleştirme İdaresi Başkanlığı’nca, özelleştirilen işletmelerin özelleştirme öncesi ve sonrası dönemde verimliliklerinin karşılaştırılmasının yapıldığı projede görev aldı. Ayrıca, 2014’de Elektrik Dağıtım Hizmetleri Derneği (ELDER) için “Türkiye’deki Elektrik Dağıtım Şirketlerinin Özelleştirilmesi” projesinin yürütücülüğünü üstlendi.
2012 yılından beri Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA)Asosiyeüyesi olan Karagöl,TÜBİTAK’da Sosyal Bilimler Araştırma Grubu’nda (SOBAG) yürütme kurulu üyesi, Yükseköğretim Kurumu’nda (YÖK) Etik Kurulu Üyesi ve Üniversitelerarası Kurul Başkanlığı’nda (ÜAK) komisyon üyeliği görevlerinde bulundu.
2009 yılından beri bünyesinde bulunduğuSiyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı’nda(SETA) Ekonomi Direktörlüğü yaptı.
SETA Vakfı bünyesinde“Geçmişten Günümüze Türkiye’de Dış Borçlar”, “Türkiye’de İstihdam Durumu: Genel Eğilim ve Trendler”,“Türkiye’de Doğrudan Yabancı Yatırımlar”,“Kredi Derecelendirme Kuruluşları: Alternatif Arayışlar”,“Cari Açık Tartışmaları Gölgesinde Türkiye Ekonomisi”, “Türkiye-IMF İlişkilerinde Yeni Dönem” başlıklı analizlerini ve “AK Parti Türkiye Ekonomisi”adlı raporunuhazırladı.
Ekonomi alanındaki çalışmalarının yanı sıra enerji ekonomisi konularında farklı ve özgün çalışmalar ortaya koydu. Türkiye’de ilk kez enerji borsası hakkında “Türkiye’de Enerji Borsası” adlı analizi yayımladı. Ayrıca “Enerji Arz Güvenliği ve Güney Gaz Koridoru” gibi raporlarla da Türkiye’nin enerji merkezi rolünü analiz etti.
SETA Vakfı tarafından yayımlanan“InsightTurkey” dergisinin 2011 Kış sayısı ekonomi özel sayısının editörlüğünü yaptı.Meydan Yayıncılık tarafından yayınlanan “2000’li Yıllarda Türkiye’de Ekonomi ve Sosyal Politikalar” kitabının editörü olarak görev aldı.
Dışişleri Bakanlığı Diplomasi Akademisi’nde aday meslek memurları, aday konsolosluk ve ihtisas memurları için Politik Ekonomi ve Türkiye Ekonomisi derslerini verdi. Ayrıca, Dışişleri Bakanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi (SAM) organizasyonunda birçok organizasyondaekonomik işbirliği alanında ve özellikle de enerji konusunda katkılar sundu.
AK Parti Ar-GE Başkanlığı tarafından düzenlenen “Siyaset Akademisi” için Türkiye’nin birçok ilinde Türkiye Ekonomisi ve Enerji Ekonomisi konularında dersler verdi.
Çok sayıda akademik çalışmalarımın yanı sıra, Sabah, Star, Yenişafakgazetelerinde ve Anlayış dergisinde güncel ekonomik sorunlara ilişkin makaleler yazdı.Ayrıca, 2014 yılından beri her hafta Cuma günleri TRT TÜRK “Ekonomi Dünyası” programında dünya ve Türkiye ekonomisindeki gelişmeleri değerlendirdi.
AK Parti dönemindeki Türkiye Ekonomisini anlatan ve Yeni Ekonomiye geçiş sürecini açıklayan“Yeni Türkiye’nin Yeni Ekonomisi” başlıklı kitabı yayın aşamasındadır.
Halen,Yenişafak’ta haftanın iki günü ekonomi köşe yazarlığı yapmaktadır.
Üniversitelerde fakülte yönetim kurul üyesi, Senato üyesi ve Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Müdürü görevlerini yürüttü. Ankara Düşünce ve Araştırma Merkezi (ADAM)’da ve İLMAR’dayönetim kurulu üyesi, İstanbul İktisatçılar Derneği’nde (İKDER) üye ve Amerika Birleşik Devletleri’nde eğitim gören öğrencilerin 1997 yılında kurdukları Wisdomnetderneğinin kurucularındandır.
İyi derecede İngilizce bilen Karagöl evli ve iki kızı Babasıdır. -
40 yıllık CHP’li AK Parti’ye geçiyor
40 yıldır üyesi olduğu Cumhuriyet Halk Partisi’nden istifa eden eski Erzin Belediye Başkanı Mehmet Güven, belediye başkanlığı aday adaylığı başvurusunu AK Parti ilçe başkanına elden teslim etti.
Geçtiğimiz günlerde Adalet Bakanı Sadullah Ergin’le Ankara’da makamında görüşerek, projelerini anlatan Güven, bugün akşam saatlerinde AK Parti Erzin ilçe teşkilatını ziyaret etti.
Kalabalık bir vatandaş topluluğu ile parti binasına gelen Mehmet Güven, İlçe Başkanı Abdullah Yakar ve yönetim kurulu üyeleri tarafından karşılandı. 40 yıldır aktif siyasetin içerisinde olduğunu hatırlatan Güven, “Allah ömür verdiği müddetçe, bundan sonraki siyasi hayatımı AK Parti teşkilatı içerisinde devam edeceğim. Genel merkez beni aday yapar veya yapmaz. Memleketimiz için hayırlısı olsun. Ben aday olmasam da aday olacak arkadaşımızın maddi manevi arkasındayım. Aday adayı olduğumu buradan açıklıyorum. Allah hakkımızda hayırlısını nasip etsin.” dedi.
Ülkemizin barışa ve sükûnete ihtiyacı olduğunu söyleyen AK Parti İlçe Başkanı Abdullah Yakar da şartları tutan her vatandaşın partilerinden aday adayı olabileceğini söyledi.
Yakar yılarca CHP‘de siyaset ve belediye başkanlığı yapmış birisinin kendi partilerinden aday adaylığı için başvurmasını ve onu destekleyenlerin partilerine gelmesini kendi açılarından olumlu karşıladıklarını belirtti.