Etiket: Akın

  • Sokağa çıkma yasağının ardından Manisa’da vatandaşlar fırınlara akın etti

    Sokağa çıkma yasağının ardından Manisa’da vatandaşlar fırınlara akın etti

    Korona virüs tedbirleri kapsamında iki gün sokağa çıkma yasağının ardından Manisa’da vatandaşlar fırınlara akın etti. Fırınlarda ekmek bulamayan vatandaşlar tepki gösterirken orta ölçekli marketler ve banka ATM’lerinde uzun kuyruklar oluştu.

    Sokağa çıkma yasağı ile birlikte Manisa’nın Kula ilçesinde vatandaşlar fırınlara akın etti. Fırın önlerinde metrelerce kuyruk oluştu. Fırınlardaki ekmekler kısa sürede tükenirken, vatandaşlar ani verilen karar sebebiyle ekmek bulamamaktan şikayet etti. Sokağa çıkma yasağının ilan edilmesinin ardından ekmek almak için evden çıktığını söyleyen vatandaş Ramazan Kırlı, “Saat 22.00’de verilen ani kararla sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Herkes ekmek almaya fırınlara akın ediyor. Fakat fırınlarda da ekmek yok gördüğünüz gibi. İnsanlar ne yapacağını şaşırmış durumda.” dedi.

    Öte yandan sokağa çıkma yasağının ilan edildiği illerde fırınların açık olacağı öğrenildi.

  • Akın: “Marmarabirlik bir dünya markası”

    Akın: “Marmarabirlik bir dünya markası”

    CHP Balıkesir Milletvekili Ahmet Akın Marmarabirlik’i ziyaret etti. Yönetimi Kurulu Başkanı Hidamet Asa’dan kurumun son durumu hakkında bilgi alan Akın, “ Dünya markası olan Marmarabirlik ne kadar büyürse zeytin üreticilerimiz de o kadar büyür ve ülke ekonomisine de katma değer sağlar” dedi.

    Milletvekili Ahmet Akın Marmarabirlik’i ziyaret ederek, Yönetim Kurulu Başkanı Hidamet Asa ile bir araya geldi. Akın, Marmarabirlik ve zeytin üretimi hakkında karşılıklı fikir alış verişinde bulundu. Ahmet Akın yaptığı açıklamada, Marmarabirlik’in zeytin üreticisi ve ülke ekonomisi için önemine işaret ederek, “Marka olmak kolay değil. Marmarabirlik dünyanın en büyük sofralık zeytin üreticisidir. Ziraî üretim anlamında ülkemizin önemli bir değeridir. Marmarabirlik Türkiye’de 500 sanayi kuruluşu içersinde yer alıyor. Zeytin üreticisinin alın terinin emeğe dönüştüğü bir kurum. Marmarabirlik ne kadar büyürse, üretici de o kadar büyür ve refah seviyesi artar. Türkiye’de ilk defa sofralık zeytine kilogram başına 15 kuruşluk prim desteği verildi. Bunu memnuniyet ile karşıladık. Üreticimiz adına sofralık zeytine verilen pirim desteğini önemsiyoruz. Prim desteğinin artırılması konusunda ilgili bakanlarımız ile görüşeceğiz. Zeytin üreticisinin meselelerini ve gerekli çözüm önerilerini milletvekili arkadaşlarımızla hep birlikte görüşeceğiz”.

    ”Marmarabirlik’in Balıkesir bölgesinde Erdek, Bandırma, Edincik, Marmara Adası için çok önemli olduğunu vurgulayan Akın, “Bölge üreticilerimizin sorunlarını Marmarabirlik başkanımıza ilettim. Açıkçası çok verimli geçen bir ziyaret oldu. Ayrıca Marmarabirlik’in gerek ekonomik, gerek ürün bazında, gerekse ihracat rakamları ile nereden nereye geldiğini başkanımız verdikleri bilgilerle çok iyi bir şekilde anlattı. 55 ülkeye ihracat yapan, 2019 yılında 7 bin 200 ton ve döviz olarak 24 milyon dolarlık ihracat gerçekleştiren Marmarabirlik’i başarılarından dolayı kutluyorum” diyerek sözlerini tamamladı.

    Hidamet Asa, Ahmet Akın’a Marmarabirlik’e yapmış olduğu ziyaret için yönetim kurulu ve bölge üreticileri adına teşekkür etti.

  • Kayakseverler Palandöken’e akın etti

    Kayakseverler Palandöken’e akın etti

    Bir dünya markası haline gelen Palandöken’in kayak sezonunu açmasının ardından ülkenin dört bir yanından vatandaşlar hafta sonunda Erzurum’a akın etti.

    Geçtiğimiz günlerde açılışı gerçekleşen 200 kişinin aynı anda kayabileceği pist alanına sahip Palandöken’in tadını öncelikli olarak yerli turistler çıkardı. Kayak sezonunun başlaması ile 55 kilometre uzunluğa sahip kayak pistini deneyimlemek isteyen profesyonel kayakçıların yanı sıra, beyaz örtü ile ilk defa tanışan vatandaşlar da hafta sonu Palandöken’e akın etti.

    2 günlük tatil için Ordu’dan Erzurum’a gelen vatandaşlar, Palandöken’in muhteşem bir yer olduğunu söylediler. Ordulu vatandaş, “Kışın hafta sonunu değerlendirmek için çok güzel bir fırsat. Rakım yüksek olduğu için temiz havası çok güzel. Geç yatmamıza rağmen sabah çok erken saatlerde uyandık, sanırım bunun sebebi yüksekliğin ve karın etkisi” dedi.

    Arkadaşları ile Bayburt’tan gelen Yusuf İslam Kelleci ise, Palandöken Kayak Merkezi’nin çok büyük olduğunu söyleyerek, “Erzurum’da havanın bu kadar güzel olacağını beklemiyorduk. Sezonun ilk kayağı olduğunu öğrendik. İlk defa geliyoruz, çok beğendik” diye konuştu.

    Aydınlı Zehra Kibar, “Karla ilk defa tanışmak çok güzel bir duygu. Biraz geç oldu ama oldu. Kaymayı çok sevdim. Arkadaşlarımla çok eğlendim. Şuan kızakla yetinsem de kayak yapmayı çok istiyorum” derken, Ceyda Akittürk ise, “Ben Kayseriliyim, orada da kayak yaptım. Herkese tavsiye ediyorum, burası çok eğlenceli” ifadelerini kullandı.

  • Türkiye’nin en uzun cam terasına ziyaretçiler akın ediyor

    Türkiye’nin en uzun cam terasına ziyaretçiler akın ediyor

    Türkiye’nin 11. sakin şehri olarak bilinen Uzundere’deki Tortum Gölü üzerine yapılan Türkiye’nin en uzun ve geniş alanlı cam seyir terası adeta yerli ve yabancı turistlerin akınına uğruyor.

    Uzundere İlçesinde yer alan Pirinkayalar mevkiinde bin 110 metrekarelik göl ile kanyonu izlemek için yaklaşık 200 metre yüksekliğe kurulan, 565 metrekare alana sahip cam teras turistlerin ilgi odağı oldu.

    Cam seyir terasına çıkan bazı ziyaretçiler, cam platformun üzerinde yürümek yerine, kirişlerin üzerinde yürümeyi tercih ediyor. Turizm sezonuyla birlikte cam seyir terasa, hafta içi günde 300 ila 600 arası, hafta sonları ise günde bin 500 ile 2 bin arasında ziyaretçi geliyor.

    Uzundere Belediye Başkanı Hilmi Aktoprak, tamamlandığında daha fazla ziyaretçi beklediklerini ifade ederek, “Ülkemizin çok önemli turizm destinasyon merkezlerinden birisiyiz. Şu anda bulunduğumuz yer Tortum Gölü üzeri. Çok güzel bir tesis inşa ettik. Erzurum Artvin arası çok iyi bir teras kurduk. Tamamen tamamlamadık ama şu anda oldukça fazla ziyaretçimiz var. Tamamlandığında daha fazla ziyaretçi bekliyoruz. Aslında emsali Türkiye’de bir kaç tane var. Türkiye’de ki örneklerin en uzun olanı burası. Adrenalin tutkunları için önemli bir mekan. Tortum gölü kano ve yelken için uygun bir alan. Buraya gelen ziyaretçilerimiz yakın zamanda farklı spor aktivitelerini de yapacaklar. Tortum şelalesi ve Tortum Gölüyle burayı turizm açısından önemli bir mekan haline getireceğiz” dedi.

  • Milli Mücadelenin 100. yılı etkinliklerine binler akın etti

    Milli Mücadelenin 100. yılı etkinliklerine binler akın etti

    Cumhuriyet’in temellerinin atıldığı Erzurum Kongresi’nin 100’üncu yıl dönümü binlerce Erzurumlunun akın ettiği törenlerle kutlandı. Etkinliklere TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop da katıldı. Törende konuşan Şentop, Türkiye Cumhuriyeti’nin tarih sahnesine çıkışının ilk adımının Erzurum Kongresi olduğunu söyledi.

    23 Temmuz Erzurum kongresinin 100. yıl dönümü düzenlenen etkinliklerle kutlanıyor. Etkinlikler kapsamında ilk olarak Havuzbaşı Atatürk büstü önünde çelenk sunum programı gerçekleştirildi. Valilik, Garnizon Komutanlığı ve Büyükşehir Belediyesince çelenk sunumu yapıldı.

    Ardından 7’den 70 binlerce Erzurumlu Cumhuriyet Caddesinden Kongre Binasına kadar ellerinde bayraklar ile yürüdü. 100. yıl dönümü etkinlikleri kapsamında kongre binasında 100 yıl önce yapılan tarihi Erzurum kongresi temsili olarak yeniden canlandırıldı. Canlandırmanın yapıldığı Kongre salonunda protokolü ve vatandaşlar temsilen koltuklarda oturarak temsilci canlandırmaya eşlik etti.

    Törene TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Erzurum Valisi Okay Memiş,Erzurum AK Parti Milletvekilleri Prof. Dr. Recep Akdağ, Zehra Taşkesenlioğlu, Selami Altınok ve İbrahim Aydemir, İYİ Parti Erzurum Milletvekili Naci Cinisli, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Büyükşehir Belediye Başkanı Mehmet Sekmen, AK Parti İl Başkanı Mehmet Emin Öz, Atatürk Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ömer Çomaklı ve binlerce vatandaş katıldı.

    Etkinlikte konuşan TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Türkiye Cumhuriyetinin tarih sahnesine çıktığı ilk adımın Erzurum Kongresi olduğunu kaydederek, ”23 Temmuz 1919’da Erzurum’da, Erzurum Kongresi’nde millî iradenin hürriyet ve bağımsızlık ruhuyla şahlanışının yüzüncü yılında, Anadolu’daki varlığımızın bin yıldır en muhkem kalesi, en sarsılmaz merkezi olarak temayüz etmiş Erzurum’da ve aranızda olmaktan büyük bir memnuniyet duyuyorum.

    Yüz yıl önce bugün şu mekânda kıt imkânlar ve bin bir zahmetle toplanıp vatanın ve milletin bölünmezliğini bir temel ilke olarak dünyaya ilân eden ecdadımıza; Gazi Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere Kongre delegelerine yüce Allah’tan rahmet diliyor, bu vatanperver öncüleri şükranla anıyorum. Bildiğiniz üzere vatanı savunmak için yedi düvele karşı çarpıştığımız; esir olmamak için her cephede yüzbinlerce şehit verdiğimiz Birinci Dünya Savaşı, milletimizin ve devletimizin maddî gücünü adeta tüketmişti. Yüzyılın başında önce Balkanlar’da, sonra Akdeniz’de ve nihayet Basra, Musul, Hicaz ve Bilâd-ı Şam gibi güney bölgelerde halkımız katledildi, şehirlerimiz yakılıp yıkıldı, yağmalandı ve işgal edildi. Hele İstanbul’un işgali milletimizin tamamında derin bir üzüntü meydana getirdi” dedi.

    Prof. Dr. Şentop konuşmasına şöyle devam etti:

    “400 yıl sürmüş Selçuklu ve Türk Beylikleri devrinin aydınlanma çağı ve onu takip eden 600 yıllık Osmanlı altın çağı boyunca egemen, hür ve bağımsız yaşamış milletimiz, tarihte ilk kez bağımsızlığını ve hürriyetini yitirme tehlikesiyle karşılaşmıştı. 1918’in sonunda Mondros Mütareke Anlaşmasıyla iyice beliren bu tehlike, önce İstanbul’a düşman gemilerinin girmesi ve ardından İzmir ve Manisa’nın işgaliyle büyümüştü. Trabzon ve Erzurum başta olmak üzere Doğu’daki 7 vilayetimizin İngiltere, Fransa, Rusya ve Amerika gibi devletlerce peşkeş çekilmek ve vatandan koparılmak istenmesi ise ölüm demekti. Milletimizin bağımsızlık ve esarete boyun eğmeyen asil ruhu, Erzurum’da, Trabzon’da, Samsun’da, Sivas, Erzincan, Elazığ, Bitlis, Diyarbakır ve Van’da nice asil ve kahraman vücutlarda harekete geçmiş, işte bu ölüm tehlikesine dur demek için yüz yıl önce bugün burada toplanmışlardı. Hatta bu 23 Temmuz Kongresi’nden önce sadece Erzurum ölçeğinde yapılmış bir kongre daha vardır; “Erzurum Vilayet Kongresi” 17 Haziran 1919’da toplanmıştır. Zira 15 Mayıs 1919’da İzmir’in işgal edildiği haberi Erzurum’da ve Trabzon’da derin bir kaygı dalgası oluşturmuştu. Bu sebeple hemen harekete geçilip önce vilayet ölçeğinde, sonra bölgesel ölçekte toplantılar planlanmıştır. 15 Mayıs 1919’da İstanbul’dan Samsun’a doğru yola çıkan Atatürk ve beraberindeki heyet Havza, Amasya, Sivas, Erzincan yoluyla 3 Temmuz’da Erzurum’a ulaşınca toplanacak kongrenin doğal lideri de belli olmuş, yüzler gülmeye başlamıştı. Erzurum’daki 3. Ordu Müfettişi olarak görevlendirilen Gazi Mustafa Kemal Paşa’yı ve beraberindeki heyeti, başta Kolordu Komutanı Kazım Karabekir Paşa olmak üzere Erzurum’un ileri gelenleri büyük bir sevinçle ve misafirperverlikle Ilıca’da karşılamışlardır. Gazi Mustafa Kemal Paşa’nın Erzurum’a gelmesinden beş hafta önce, 30 Mayıs’ta Erzurum Müdafaa-i Hukuk-ı Milliye Cemiyeti, Trabzon vilayeti ile de istişare ederek bir kongre toplanmasına karar vermiş, bu amaçla bölgedeki illere de telgraflar çekilmişti. Mayıs ayındaki bu yazışmalarda, Karadeniz’dekiler dahil bütün doğu vilayetlerinin katılacağı kongrenin Temmuz ayı içerisinde toplanması kararlaştırılmıştı. İşte Gazi Mustafa Kemal Paşa ve arkadaşları, aslında Milli Mücadele’nin ilk ve en önemli hamlesi demek olan Erzurum Kongresine katılmak üzere şehrimize gelmişlerdi. Türkiye Cumhuriyeti’nin tarih sahnesine çıkışının ilk adımı hiç şüphesiz Erzurum Kongresidir. Kurucu devlet başkanımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Erzurum’u ve dadaşları çok sevmiş, çok duygulu anlar yaşamıştır burada. Şehre gelir gelmez birkaç gün sonra 9 Temmuz’da askerlikten istifa etmiş ve görevine milletinin sade bir ferdi olarak devam edeceğini açıklamıştı. Damat Ferit Paşa hükümetince tutuklanmak istenmiş, fakat başta Kazım Karabekir Paşa olmak üzere bütün Erzurum halkı bu bağımsızlık liderini bağrına basıp baş tacı etmiştir. Kongre’den sonra uzun süre Erzurum’da kalarak Millî Mücadele’yi buradan yönetmiştir. Hatta bildiğiniz gibi nüfusunu Erzurum’a aldırarak Erzurumlu olmuştur. Doğup büyüdüğü memleketi Selanik’in elden çıkmış olmasının üzüntüsü içindeyken, kahraman Erzurumluların kendisine yönelik hemşerilik teklifine çok memnun olmuş ve 27 Ağustos 1919’da Erzurum nüfusuna kaydolmuştur. 4 Eylül’de Sivas’ta toplanacak olan Sivas Kongresi’ne katılmak üzere Erzurum’dan ayrılmıştır. O gün vatanımızı bölmeye, parçalamaya, önce işgal edip ardından peşkeş çekmeye yeltenen düşmanlar, bugün de benzer oyunlar oynamaktadırlar. Ancak milletimiz, bu kirli oyunları geçmişte “millet ruhu” ile bozmuştur. Bugün de herhangi bir işgal yahut bölme teşebbüsüne karşı en büyük savunma gücümüz işte bu millet ruhudur. Nedir millet ruhu, millet olmak ne demektir, bunun üzerinde düşünmemiz lazım. Yüz yıl öncesinden bugünümüzü inşa eden ve adını andığım, anamadığım tüm kahramanlarımıza büyük şükran borçluyuz. Milletimiz ve devletimiz bugün yüz yıl öncesinden çok daha güçlü ve mutludur. Onlardan bize miras kahramanlık ve vatanperverlik ruhuyla gelecek yüzyıllarda da çok daha güçlü ve daima hür ve bağımsız yaşayacaktır. Başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bütün kongre delegelerine, onları Erzurum’a davet eden Erzurumlu vatan sevdalılarına; özellikle de Albayrak Gazetesi sahibi Süleyman Necati Bey’e, Hüseyin Avni Bey’e ve Cevat Dursunoğlu Beylere de bu vesileyle rahmet diliyor, milletimiz adına teşekkür ediyorum. Erzurum Kongresi’nin Yüzüncü yılı münasebetiyle, yüz yıl önce dedelerinin geldiği gibi çevre illerden yine Erzurum’a gelip toplanan ve bu kutlu günü yad eden siz saygıdeğer misafirleri, sizlerin şahsında hemşehrisi olduğunuz şehirlerimizdeki vatandaşlarımızı ve bütün milletimizi saygıyla selâmlıyorum. 100 yıl önce, Anadolu’daki Müslüman-Türk varlığının muhkem kalesi Erzurum’da vatanı kurtarmaya ahdetmiş kahramanların mirasından ilham alarak dünyaya sözümüz şudur. Vatan bölünmez, Millet yenilmez, Türkiye mağlup edilemez.”

    Yapılan törenin ardından Kongre Binasında tarihi canlandırma yapıldı.