Etiket: Akif

  • İsmail Yiğit, Mehmet Akif İnan’ı Andı

    Memur-Sen Aydın İl Temsilcisi ve Eğitim-Bir-Sen Aydın Şube Başkanı İsmail Yiğit, Mehmet Akif İnan’ı vefatının 16. yılında andı.

    İsmail Yiğit, yaptığı açıklamada; “Kurucu Genel Başkanımız Mehmet Akif İnan, yar ellerine göçeli 16 yıl oldu. Örselenen, tarumar edilen medeniyet değerlerimizin yeniden inşa mücadelesine kalemiyle, kelamıyla, eylem önlüğüyle; şair, yazar, hatip, öğretmen, sendikacı kimliğiyle en üst seviyede katkı sunan Akif İnan’ı vefatının 16. yılında rahmetle ve minnetle yâd ediyoruz. 14 Şubat 1992’de yola koyularak kirlenmiş bir alan yeni bir çığır açan Mehmet Akif İnan’ın kaygısı ve kavgası, hak ve medeniyet mücadelesiydi. İnançlı ve bir o kadar da kararlıydı. ‘Yoluna dikenler döken ellerin/Gün gelir görülür hep kuruduğu’ diyecek kadar gelecekten umutlu ve inanmışlık içerisindeydi. Bir çekirdekte bir filizi, bir filizde bir fidanı ve bir fidanda bir ormanı düşleyen İnan, ‘Ölüm bir tohumsa kefen zarında/Gün olur fışkırır bir orman olur’ diyerek umutsuzluğa kapılanlara umut aşıladı. 1940 yılında Urfa’da dünyaya gelen, ‘Yaslasam gövdemi karlı dağlara/Sonsuz bir uykuya kavuşsam bir gün’ diyerek, 6 Ocak 2000 tarihinde sonsuzluğun sahibine kavuşan çağın soylusunun attığı tohumlar ormana dönüştü. Bıraktığı miras ise bütün mağdur ve mazlumların umut ışığı oldu. Akif İnan, ‘Hangi düşüncede olursa olsun, hangi fikir kampı içerisinde yer alırsa alsın, onun bir insan olarak kabul görmesi, inancından dolayı horlanmaması lazım. İsterse benim inancımın tam zıddı olsun. Ben ona da hakk-ı hayat tanınmasının kavgacısıyım’ diyerek sendikal anlayışını ortaya koymuş, bu doğrultuda hak ve özgürlük mücadelesini yürütmüştür. Bir öğretmen, bir aydın olarak, hem mesleki olarak eğitim çalışanlarının doğru temsille sendika çatısı altında sosyal ve ekonomik gelişimlerine katkıda bulunma hem de ait olduğu medeniyet değerlerinin yeni ortaya çıkan bir hizmet alanında temsil edilmesi bakımından önce 14 Şubat 1992 tarihinde Eğitim-Bir-Sen’i, 9 Haziran 1995’te ise Memur-Sen Konfederasyonu’nu?kurmuş, vefatına kadar da her iki kurumun Genel Başkanlığını yapmıştır. Kurduğu Eğitim-Bir-Sen bugün Türkiye’nin en büyük sendikası, Memur-Sen de Türkiye’nin en büyük konfederasyonudur. ‘Milli Eğitim Bakanı olmaktansa en büyük sendikanın genel başkanı olayı tercih ederim’ diyen Mehmet Akif İnan, sivil alandaki nitelikli bir yapının önemini idrak etmiş ve çalışmalarını böyle bir yapının inşasına teksif etmiştir. Onun bu arzusu, sendikacılıkta açtığı yoldan yürüyen ve sendikacılığı onun ortaya koyduğu ilkeler çerçevesinde icra edenlerin çalışmalarıyla gerçekleşmiş ve 400 bin üyeye yaklaşan Eğitim-Bir-Sen, 1 milyona yaklaşan Memur-Sen vücuda getirilmiştir. Bu iki eser, sivil toplum kuruluşu, ışığını Akif İnan’dan ve diğer öncülerden alarak bugün Türkiye’de demokrasinin, insan haklarının, emeğin en büyük savunucusu olmuş, bunun yanında dünyadaki mazlum ve mağdurların en büyük sığınağı haline gelmiştir” dedi.

    “Vefat ettiği tarihte, Türkiye, sosyal ve ekonomik açıdan 28 Şubat sürecinin neden olduğu koyu karanlığın içerisinde bulunmaktaydı” diyen Yiğit, “Bugün Türkiye’de Mehmet Akif İnan’ın bir ömür mücadelesini verdiği ve ‘Büyük rüyalarla geçmişse ömür/Hiç yanmam ölümün her çeşidine’ beytinde de gerçekleşmesini değil, rüyasını bile bir ömre bedel gördüğü pek çok hayırlı gelişme, onun kurduğu Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen’in gayretleriyle, öncülüğüyle ve yol göstermesiyle hayata geçirilmiştir. Katsayı engeli, 8 yıllık kesintisiz eğitim başta olmak üzere, 28 Şubat uygulamalarının tümü tarihin çöp sepetine atılmış; kamuda başörtüsü yasağı kaldırılmış, okullarda, devlet dairelerinde, TBMM’de başörtüsüne özgürlük sağlanmıştır. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, Türkiye’nin normalleşmesi sürecinde atılan adımların teşvik edilmesi, bir yol kazası yaşanmaması için milli iradenin diri tutulması, tekliflerle yol haritası oluşturulması gibi bir misyonu bihakkın yerine getirmiştir. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, sadece Türkiye’de emek ve özgürlük mücadelesinin öncüsü olmakla kalmamış; Filistin, Suriye, Mısır, Irak, Doğu Türkistan, Arakan, Bangladeş gibi ülkelerde, nerede bir mazlumun ayağına bir diken batmışsa onun acısını yüreğinde hisseden, ilgi ve duyarlılığı bütün dünya mazlumlarını kapsayan bir sivil toplum örgütü olmuştur. Eğitim-Bir-Sen ve Memur-Sen, gözyaşının ve alın terinin renginin aynı olduğu gerçeğinden hareketle, ‘kardeşlik sınır tanımaz, ten rengine bakmaz, mazlumun kimliğini sormaz’ anlayışıyla, Mehmet Akif İnan’ın, ‘Türkümüz dünyayı kardeş bilendir/Gökleri insanın ortak tarlası’ mısralarının ışığında Nepal ve Filipinler’de meydana gelen doğal afetler karşısında da hassasiyet göstermiş, acıyı ve gözyaşını dindirmeye koşmuştur. Bununla yanında, Fas’tan Moritanya’ya, Malezya’dan Kosova’ya, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne, dünyadaki diğer emek hareketleriyle iş birliği ve insan hak ve hürriyetlerine ilişkin ihlaller bağlamında dünyanın dört bir köşesinden ses verebilmek için çeşitli platformlar oluşturma gayreti içerisine girmiştir. Kurduğu sendika, Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşu, en büyük emek hareketi olarak, ‘Kim demiş her şeyin bitişi ölüm/Destanlar yayılır mezarımızdan’ mısralarını doğrularcasına destanlar yazmaya devam ediyor. Urfa’da, Harran Kapısı’nın dışındaki ‘Semt-i Hâmüşan’da ebedi uykusunda, bıraktığı destanı yaşatanları izleyen uygarlık savaşçısını, kendi dizeleriyle kendisini anlatmaya çalıştığımız Kudüs Şairi Mehmet Akif İnan’ı bir kez daha rahmet ve minnetle yâd ediyoruz” şeklinde konuştu.

  • İslahiye MYO’da Mehmet Akif Ersoy Anıldı

    Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) İslahiye Meslek Yüksekokulunda milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un vefatının 79. yıl dönümü nedeniyle Güldeste Şiir programı düzenlendi.

    Part Time Öğr. Gör. ve Vet. Hekim Yusuf Yıldızgil koordinesiyle Yüksekokul Laborant ve Veteriner Sağlık Programı 2. Sınıf öğrencileri tarafından hazırlanan Güldeste Şiir dinletisi, İslahiye Meslek Yüksekokulu Konferans Salonunda yapıldı. Anma törenine yüksekokul akademik ve idari personellerin yanı sıra çok sayıda öğrenci katıldı. Anma programının açılışında konuşan Yüksekokul Müdürü Yrd. Doç. Dr. H. Ahmet Deveci, “Mehmet Akif Ersoy’u sihirli kaleminden dökülen dizelerle tanıdık. O Türk’ün bağımsızlığını, memleketimizin şanını, şerefini, varlığını ve varlığından ödün veremeyeceğini, şiirlerinde ince ince oya misali işlediği vatan sevgisiyle anlatmıştır. O, bir milletin yaşadığı acıyı, heyecanı hissederek ve edebi kalacak şekilde kağıda dökebilen ender şairlerden biridir. O’nu rahmetle anıyor, emeği geçen herkese çok teşekkür ediyorum” dedi. Öğr. Gör. ve Vet. Hekim Yusuf Yıldızgil ise yaptığı konuşmada, “Milli şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un mesleği veteriner olması sebebiyle Yüksekokul Laborant ve Veteriner Sağlık Programı öğrencilerimizle bu programı düzenledik. Ruhu şad olsun. Ona ebediyen minnettarız” diye konuştu. Programda, Veteriner Bölümü Laborant ve Veteriner Sağlık Programı öğrencileri hazırladıkları şiir ve şarkıları söyledi. Yüksekokul öğrencilerinden Bilge Erdoğan ise çaldığı kemanı ile programa renk kattı.

    Program sonunda Yüksekokul Müdürü Yrd. Doç. Dr. H. Ahmet Deveci tarafından Veteriner Hekim Yusuf Yıldızgil ve öğrencilere teşekkür belgesi takdim edilirken öğrenciler de Vet. Hekim Yusuf Yıldızgil’e çiçek buketi verildi.

  • “Mehmet Akif Ersoy’u Anlamak” Paneli

    Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü tarafından “Mehmet Akif Ersoy’u Anlamak” konulu panel gerçekleştirildi.

    Rektörlük Kültür Merkezi’nde düzenlenen panele, akademik personel ve öğrenciler katılırken, Kırklareli Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyeleri Doç. Dr. Secaattin Tural, Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Taştan ve Yrd. Doç. Dr. Ali Kurt ise konuşmacı olarak yer aldı.

    Panel başkanlığını yöneten Doç. Dr. Secaatin Tural, açılış konuşmasında Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy’u anlamanın ve anlatmanın önemli olduğunu söyledi. Doç. Dr. Tural, şöyle devam etti:

    “Milli Şairimiz Mehmet Akif Ersoy İstanbul’un Fatih semtinde 1873 yılında dünyaya gelmiştir. O dönemde Fatih Medresesi müderrislerinden ve babası Tahir Efendiden ilk eğitimini almıştır. Mahalle mektebine 4 yaşında başlamıştır ve kısa zamanda zekâsı ile sivrilmiştir. İleriki eğitim dönemlerinde Arapça, Farsça, Türkçe ve Fransızcayı çok iyi bir şekilde öğrenmiştir. Baytar mektebine kaydını yaptırmış ve birincilikle bitirmiştir. Mezun olduktan sonra ülkenin değişik yerlerinde devlet memurluğu yapmıştır. Akif edebiyat üzerine yazmalarına erken yaşlarda başlamıştır. Arkadaşı Eşref Edip’le birlikte Sırat-ı Müstakim, Sebilürreşat dergilerini çıkarmıştır. Uzun yıllar Sebilürreşat Dergisinde başyazarlık yapmıştır. İstiklal Harbimiz döneminde Anadolu’yu dolaşarak milli mücadelemize destek vermek için halkı bilinçlendirmiştir. Bir dönem Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Burdur mebusu olarak görev yapmıştır. Son olarak Mısır’a gitmiş ve 1936 yılında hasta olarak Mısır’dan dönmüş, 27 Aralık 1936 tarihinde vefat etmiştir.”

    Yrd. Doç. Dr. Erdoğan Taştan ise, İstiklal Marşı şiiri hakkında konuşmadan önce şiirin yazarı olan Mehmet Akif’ten bahsetmek gerektiğini belirterek, Akif’in, Türk Edebiyat tarihinin yetiştirip tarihe armağan ettiği en büyük şairlerden biri olduğunu dile getirdi.

    Türk tarihine damga vuran Mehmet Akif Ersoy’un sanatına değinen Yrd. Doç. Dr. Taştan, “Akif kullandığı dil, tarih, kültür ve inanç yönüyle son derece nitelikli bir şairdir. Bu bakımdan Akif’e yazdıkları ile yaşadığı dönemin duayeni demek daha doğru olur diye düşünüyorum. Büyük bir ilim, fikir, sanat ve siyaset adamıdır. Bu yönleri ile gençlerimizin örnek alacağı, kendilerine yol haritası yapabileceği ender insanlardan birisidir” dedi.

    Milli mücadeleyi bilmeden İstiklal Marşının anlaşılmasının pek mümkün olmayacağını vurgulayan Yrd. Doç. Dr. Kurt ise, “Toplum olarak tarihi iyi bilmeliyiz, milli tarihimizle şuurlu hale gelmeliyiz. Çanakkale Savaşında; İstiklal Harbinde sakalı bile çıkmamış gencecik evlatlarımızın üç aylık savaş eğitiminin ardından vatanın bağımsızlığı uğruna cepheye gittiklerini, 16-17 yaşlarındaki gencecik yavruların ölümü göze aldıran vatan sevgilerini, şehit düştükleri için bir yıl mezun veremeyen liseleri, nesillerimize iyi anlatmalıyız” diye konuştu.

    Panel, soru cevap kısmının ardından sona erdi.

  • Kocaeli Üniversitesi’nde Mehmet Akif Ersoy Anıldı

    Milli Türk Talebe Birliği, Kocaeli Üniversitesi’nde Mehmet Akif Ersoy paneli düzenledi.

    Milli Türk Talebe Birliği tarafından düzenlenen Mehmet Akif Ersoy Paneli, Kocaeli Üniversitesi Umuttepe Kampüsü’nde bulunan İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’nde gerçekleştirildi. Panele konuşmacı olarak Tarım Eski Bakanı Prof. Dr. Sami Güçlü katıldı. İstiklal Marşı’nın okunması ile başlayan panel açılış konuşmaları ile devam etti. Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 79. Yılında anıldığı panelde, Vatan Şairi olarak da nitelenen Ersoy’un şiirleri okundu.

    Panelde konuşan Prof. Dr. Sami Güçlü, “Mehmet Akif yedinci yazarımızdır. Biz Türk klasiklerini okuyoruz ve ön planda tutmaya çalışıyoruz. Ama batı klasikleri ön planda tutuluyor. Bir yazarı tanımak insanın kabını aşması demektir. Kendinize büyük bir iyilik yapmak istiyorsanız onun kitaplarını anlamalısınız. 19. Asır Osmanlının, yani bizim için her şeyin terse döndüğü asırdır. Geçmişte bizimdir gelecekte inşallah bizimdir” ifadelerini kullandı.

  • Mehmet Akif Ersoy Ölümünün 79. Yılında Anıldı

    Manisa Büyükşehir Belediyesi, İstiklal Marşı’mızın yazarı Mehmet Akif Ersoy’un ölümünün 79. Yılı olması dolayısıyla bir anma programı düzenledi.

    İstiklal Marşı’nın güftekarı, şair ve yazar Mehmet Akif Ersoy, ölümünün 79. Yılında Manisa Büyükşehir Belediyesi’nin düzenlediği programla anıldı. Kültür Merkezi Lale Salonu’nda gerçekleştirilen programa, Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Halil Memiş, MASKİ Genel Müdür Yardımcısı Erdal Nohutçu, Kültür ve Sosyal İşler Dairesi Başkanı Nursel Ustamehmetoğlu, Kırsal Hizmetler Dairesi Başkanı Hayri Okkalı, MASKİ Destek Hizmetleri Dairesi Başkanı Mustafa Parlak, Büyükşehir Belediyesi Başkan Danışmanı Yaşar Coşkun, şube müdürleri ile çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başlayan programda, Büyükşehir Belediyesi Konservatuvarı, Mehmet Akif Ersoy’un güftelerinden bestelenen ilahileri seslendirdi. Şehir Tiyatrosu Genel Sanat Yönetmeni Tayfun Şengöz’ün yönettiği ve Mehmet Akif’in hayatından kesitlerin sunulduğu tiyatro oyununda duygulu anlar yaşandı.

    “BİRİLERİ TÜRK MİLLETİNİN SABRINI DENİYOR”

    Gecenin sonunda kürsüye davet edilen Manisa Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreteri Halil Memiş, “Bu gece bizlere duygu dolu anlar yaşatan hocalarımıza çok teşekkür ediyoruz. Bu gece sizlerle anlamlı oldu. Mehmet Akif Ersoy’u uzun uzun anlatmaya gerek yok. Burada bulunan izleyicilerimiz Mehmet Akif’in ne anlam ifade ettiğini bildiği için burada bulunmaktadır. Türkiye Cumhuriyeti özellikle son günlerde kötü günler geçiriyor. Temennimiz ve duamız şudur ki, birileri Türk Milleti’nin sabrını deniyor. Mehmet Akif’in İstiklal Marşı’nı yazmasına sebep olan olayları yaşadığımız dönemde de birileri sabrımızı test etmeye kalkmıştı. Ben inanıyorum ki geçmişte olduğu gibi bugün de Türk Milleti birlik, beraberliği ve geçmişten gelen manevi birlikteliği ile bunların da üstesinden gelecektir. Hepinizi saygıyla selamlıyorum. Başta Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk ve silah arkadaşları olmak üzere Mehmet Akif Ersoy’u ve şehitlerimizi rahmetle anıyorum” diye konuştu.