Etiket: Ak Parti

  • Günay, İstifa sorusuna ne yanıt verdi?

    Günay, İstifa sorusuna ne yanıt verdi?

    Gezi Parkı olaylarını sık sık Twitter’dan eleştiren eski Kültür Bakanı Ertuğrul Günay, basın toplantısı düzenledi.

     

    İşte konuşmasından satır başları:

    Son yaşadığımız olaylarla ilgili sosyal medyada paylaştığım değerlendirmeleri derli toplu şekilde sizlerle yapmak için bu toplantıyı düzenledim.

     

    GENEL KURUL’DA KONUŞACAKTIM AMA KOPUKLUK OLDU

    Aslında Genel Kurul’da söz almayı da düşünmüştüm. Ancak başkanlık ve benim aramda sanırım bir kopukluk oldu. Ben de bir basın toplantısının daha iyi olabileceğini düşündüm
    Ülkemiz üzüntü verici olaylar yaşadı. Sokaklar ve meydanlar farklı nedenlerle bir araya gelen, oldukça öfkeli insanlarla doldu taştı.

    Haklı bir çevre duyarlılığından yola çıkan anlayışsız, kaba, haksız davranışlar sonucunda ülke düzeyinde belki milyonları aşan insanların alanlara çıkmaya başladı.

    TOPLUM SAĞLIĞINI TEHDİT ETTİLER

    Böyle olunca bozguncular ve kışkırtıcılarda zaman zaman bu olayların arkasına saklanarak, yurttaşların canına yönelik hareketle toplumun sağlığını tehdit ettiler.

    Güvenlik güçleri aldıkları emirlerin katılığı, öncelikle bu bozguncuları yakalayıp teşhir etmek yerine, bazen haksız ve gereksiz, bazen haklı ama ölçüsüz müdahalelerle, olayların yaygınlaşmasına neden oldular.

    Basit ama iyi yönetilemeyen süreçte sanki iktidara karşı, bir iktidar değiştirme hevesi ve hayali ürettiler.

     

     

    POLİSİMİZ, YURTTAŞLARIMIZ ÖLDÜ

    Bir polisimiz ve vatandaşlarımız öldü, gözlerini yitirenler var, evler, araçlar yandı. Birlikte barış içinde yaşama duygumuz, duygudaşlık ciddi biçimde zarar gördü. Ve böyle devam ederse devam edecek.

    İnsanları neredeyse çatışma eşiğine getiren bu olayın temelinde bir çevre sorununun, Beyoğlu’nda neredeyse son yeşil alanın, yeşil kalma talebinin masum talebin olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

    Olayların boyutları değiştikçe, uluslararası komplodan söz etmeye,iktidara karşı söylenmeye başlandı. Ama bu başlangıç noktasını ve nasıl yönettiğimiz göz önünde bulundurulursa, başarısız yönettiğimiz ortaya çıkacaktır. Özeleştiri yapma ihtiyacıyla yüzyüze geleceğiz.

     

     

    31 MAYIS’TAKİ ŞİDDET VE İFADELER İSYANA YÖNELTTİ

    İlgili ve kamu biriminin, yurttaşların isteklerini değerlendireceğini, ağacın korunmasına, 18 gün sonra yaptıkları gibi söylenmesi, olayın başladığı gün sağlanabilirdi

    İlk günden, kökten reddi, başlangıçtan her kesimden İstanbullunun, Ak Partililerin, diğer partililerin, sırf bu birliktelik görülmesin diye, uygulanan 31 Mayıs Cuma sabahının şiddeti ve o gün yine ortaya çıkan, mahkeme kararını hiçe sayan ifadeler insanları neredeyse bir isyana yöneltti.

    Sokağa çıkan herkes tepki gösteren herkes, Başbakan Yardımcımızın açıklamasına göre 80 ilde neredeyse, o parkı Beyoğlu’nda Taksim’de o parkı o yeşil alanı o ağacın isyanını bilmiyor.

     

     

    MESELE GEZİ PARKI DEĞİL DERKEN…

    Gezi Parkı bütün bu hayata karışan ortama itiraz edenlerin, özgürce yaşamak isteyenlerin toplandığı ortak bir alana simgeye dönüştü. “Mesele gezi parkından ibaret değil arkadaş” denilerek de anlatılmak istenen bu, iktidar değiştirmek değil.

    Bu tepkisi anlamak ve yeni tepkilere yol açmadan sükuneti sağlamak her ülkede öncelikle bizim yönetimin görevidir.
    Bu insanlar, gençler çoğunlukla bir siyasi partiye yakınlık duymuyorlar.

     

     

    HEP ANLATMAYA ÇALIŞTIM

    Yönetim, suhulet nezaket kolaylık yumuşaklık şefkat ister. Husumet, şiddet ve nefretle yönetim olmaz.
    Bizim tarihen ve bugün üzerine durmamız gereken temel ilke budur. Bir iktidar, bir siyasi partinin iktidarı olabilir. Ama hükümet, Türkiye Cumhuriyeti’nin bütününün hükümetidir. Bütün bir süreç boyunca, suhuletn merhametin adaletin, daha büyümeden, uluslararası medyaya çıkmadan aşabileceğini hep anlatmaya çalıştım.

     

     

    EVLERİNİZE DÖNÜN

    Bütünüyle yurttaşlarıma da çağrım var. Lütfen evlerine dönmeliler. Elbette düşünce özgürlüğü, yasalara uygun biçimde ifade etme hakları var. Dışarda şu yada bu şekilde, polisin müdahale etmesini haklı kılabilecek bir eylem demokrasiye hizmet etmez. Bunu bütün yurttaşlarımın dikkatine sunmak istiyorum.

     

     

    GAZETECİLERDEN SORULAR

    Erdoğan ve sizin görüşlerinizin farklı olduğunu görüyoruz. Bunu nasıl değerlendirirsiniz? Ak Parti’de siyaset yapmaya devam edecek misiniz?

    Ben AK Parti’ye çok zor bir dönemde geldim. Hangi niyetle olursa olsun bir başka korku döneminde de sesimi kısmak niyetinde değilim. AK Parti’nin büyük bir kitlesinin benim gibi düşündüğünü düşünüyorum. Benim baştan beri itiraz ettiğimiz, İstanbul’un minareleriyle yarışan betonlarla, özgürlük taleplerin onların da talepleridir. Bunları içerde söylememem, dışarda söylememem gibi
    Ben gördüğü yanlışa itiraz eden insanlar, seslerini duyurursa burası demokratik bir kurumdur görüntüsü verdiğini sandığım için bunları herkesle paylaşıyorum. Devam ediyorum. Sizi belki hayal kırıklığına uğratıyorum ama.

     

    Siz de partinizin “duran adamı” mısınız?

    Bazen duruyor gibi görünürsünüz ama derinden yürüyorsunuzdur.

    İstifa etmeyi düşünmediğinizi söylediniz ama. İhraç bekliyor musunuz?

    Tatsız işler konuşmayalım. Şefkat, adalet, merhamet dolu davranışlar göndermeler yapmaya çalışıyorum. Kimsenin aklına kötü şeyler getirmeyin.

    Bakanlar Kurulu’nda gündeme getirdiyseniz, bakanlar size nasıl tavır aldı? Destek mi verdi?

    Bakanlar Kurulu’nda tartıştık şu şöyle, bu böyle dedi gibi bir tartışma olmaz. Benim bakanlıktan ayrılmadan çok önce, hem İstanbul’un siluetini bozan yapılarla ilgili, önce AVM, sonra rezidans, şimdi müzeye dönenlerle ilgili önceden de söylemiştim. Bakanken yapmadığım itirazı bugün yaparsam eksiklik hissederim. Ama bugünkü bakanken söylemiştim demek için değil.

    Şimdi biraz tarumar oldu ülkemiz. Maddi değeri ölçülemeyecek, insanın canı maddi olarak ölçülebilir mi? Bütün bunlar olmayabilirdi. Devlet refleksi yerine siyaset aklı kullanılmış olsaydı. 10 yıldan beri iktidarız ama kaynağını milletten alan bir anlayışı olmalıyız.

     

     

    KEŞKE BELEDİYE BAŞTAN AĞAÇLARI ORAYA GÖNDERSEYDİ

    Benim söylediğim, ah keşke baştan, İstanbul Belediyesi ağaçları oraya gönderseydi. Krikor ustanın, İstanbullu’nun hiçbir tarihi yapısına benzeyen yapısı varsın olmasın deseydik, buraya gelmezdik.

    Sayın Başbakan benim bu konudaki görüşlerimi biliyor. Ama görüşlerimi isterse bunları sunmaktan onur duyarım. Hiçbirimiz hiçbir toplantıda, bizim dışımızda kalanlar için, nefreti körükleyici bir söz sarf etmesin.
    30 yıldır Türkiye’yi kanatan bir yarayı geride bırakıyoruz. Gelip Taksim meydanında, 100 tane ağacın altında boğulmayalım.

  • Aşkale bu olayı konuşuyor

    Aşkale bu olayı konuşuyor

    Erzurum’un Aşkale İlçesi’nin AK Parti eski İlçe Başkanı Musa Akçay, tutuksuz olarak yargılandığı “Resmi belgede sahtecilik” ve “zimmet” suçlarından 9 yıl 10 ay 22 gün hapis cezasına mahkum oldu.
    Aynı davada hakim karşısına çıkan İlçe Öğretmenevi eski Müdürü Harun Kazan da 11 yıl 10 ay 15 gün ceza aldı.

     

     

    İlçe Öğretmenevi Müdürlüğü’nün 2006 ile 2010 yılları arasında muhasebe işlerini yürüten AK Parti eski İlçe Başkanı Musa Akçay ile 2004-2010 arasında Öğretmenevi Müdürü olan Harun Kazan hakkında Erzurum 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Resmi belgede sahtecilik” ve “zimmet” suçlamasıyla açılan dava sonuçlandı.

     

     

    Bilirkişi raporlarında Akçay ve Kazan, kurum tarafından tahsil edilen düğün ve yemek paralarını ödeme kaydedici cihaz ve fatura tanzim etmeden tahsil ettikleri, bu miktarlarının bazılarını muhasebe kayıtlarına hiç intikal ettirmedikleri, bazılarını ise intikal ettirip, zimmetlerine geçirdikleri, kurum adına harcama belgesi düzenleyerek, harcama belgesinde gösterdikleri miktarları zimmetlerine geçirdikleri yer aldı. Yine aynı raporda, Akçay ve Kazan’ın 2006-2010 yılları arasında toplam 111 bin 932 TL’yi zimmetlerine geçirdikleri ve suçun açığa çıkmaması amacıyla da muhasebe kayıtlarını denetime imkan vermeyecek şekilde karıştırıp, sahte belge düzenledikleri de belirtildi.

     

     

    AK Parti eski İlçe Başkanı Musa Akçay’ın katılmadığı karar duruşmasında hakkındaki suçlamaları reddeden ve beraatını talep eden Öğretmenevi eski Müdürü Harun Kazan, kendisine siyasi bir komplo kurulduğunu belirterek, “Bilirkişinin çıkarmış olduğu 111 bin TL’lik rakam içerisinde personel giderleri, elektrik gideri ve benzeri ödemelerde zimmet olarak gösterilmiştir. Bu anlamda kurum müfettişlerinin çıkarmış olduğu 85 bin TL’lik meblağ daha adaletlidir” dedi.

     

     

    Mahkeme heyeti, Harun Kazan’a resmi belgede sahtecilikten 2.5 yıl, nitelikli zimmetten 9 yıl 4 ay olmak üzere toplam 11 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası, 4 yıl 8 ay da hak mahrumiyeti cezası verdi. Heyet Musa Akçay’ı da resmi belgede sahteciliğe iştirakten 2 yıl 1 ay, nitelikli zimmete iştirakten ise 7 yıl 9 ay olmak üzere toplam 9 yıl 10 ay 22 gün hapis cezasına mahkum etti.

     

     

    Öte yandan yolsuzluğun ortaya çıkarılmasını sağlayan Aşkale Mal Müdürü olan Y.B., yaşanan olayların ardından önce görevinden alındı, sonra da Narman İlçesi’nde görevlendirildi.

  • AK Parti’de sosyal harekât

    AK Parti’de sosyal harekât

    AK Parti’den sosyal harekât! Başbakan Erdoğan Gezi olaylarının ayrıntılı olarak analiz edilmesini istedi. A takımı harekete geçti. Bu çerçevede gençler dinlenecek, sosyologlarla toplantılar yapılacak. Ayrıca oluşturulacak bir komisyon da sosyal medyayı masaya yatıracak.

     

    Gezi olayları Başbakan Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında önceki gün toplanan Merkez Karar Yönetim Kurulu’nda (MKYK) değerlendirildi. Stratejik kararlar alındı. Buna göre;

     

     

     

    GENÇLERİ DİNLEYECEK
    – BAŞBAKAN Yardımcısı Bülent Arınç ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik koordinasyonunda yürütülecek çalışma kapsamında, Gezi Parkı’nda çevreci hassasiyetle eylemleri başlatan gençlerin temsilcileriyle  görüşme yapılacak. Belirlenecek yol haritası MYK ve Bakanlar Kurulu gündemine getirilecek.

     

     

     

    – PARTİ yönetimi, sosyolog ve psikologların da aktif olarak devreye sokulmasını planlıyor. Bu doğrultuda İçişleri Bakanı Muammer Güler son olayları toplum bilimcilerle değerlendirecek. Toplantının bu hafta yapılması bekleniyor. Katılımcılar ve toplantının adresi konusunda çalışma yapılıyor. Başbakan Erdoğan’ın da programının uygun olması durumunda bizzat değerlendirmeleri alabileceği belirtiliyor.

     

     

     

    KOMİSYON KURULDU
    – PARTİ bünyesinde bir de sosyal medya komisyonu oluşturuldu. ARGE, Tanıtım ve Medya Başkanlığı ve Gençlik Kolları’nın dahil olduğu komisyon, daimi görev yapacak ve genişletilecek. Sosyal medyada en çok konuşulanlar, AK Parti algısı, nasıl tanıtım yapılacağı, provokasyon alanları tek tek analiz edilerek parti yönetimine sunulacak.

  • Ankara’da büyük hazırlık

    Ankara’da büyük hazırlık

    2013 Akdeniz Oyunları için Mersin’de yapılan tesislerin toplu açılış törenine katılan Başbakan Erdoğan ve beraberindekileri taşıyan “ANA” uçağı saat 16.34’te Adana Havaalanı’ndan hareket etti.

     

    Başbakan Erdoğan’ı Adana Valisi Hüseyin Avni Coş ve öteki yetkililer uğurladı.

     

     

    Erdoğan ile eşi Emine Erdoğan, Gençlik ve Spor Bakanı Suat Kılıç, Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik ve Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu da Ankara’ya gitti.

    Erdoğan’ın, başkentte büyük bir kalabalık tarafından karşılanması bekleniyor. Konuyla ilgili duyuru, Twitter’da açılan “#ankarabasbakaninikarsiliyor” başlığında yapıldı.

     

     

     

    Bu arada Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek, Başbakan Erdoğan’ın Ankara’ya gelişi dolayısıyla düzenleyecekleri programı, sadece Türkiye’nin değil, tüm dünyanın konuşacağını söyledi.

  • Hüseyin Çelik: Erken seçim yok

    Hüseyin Çelik: Erken seçim yok

    Başbakan Erdoğan’ın da katılımıyla ve ‘Gezi Parkı eylemleri’ gündemiyle yapılan AK Parti MKYK toplantısı sonrası partinin Genel Başkan Yardımcısı ve parti sözcüsü Hüseyin Çelik bir açıklama yaptı. Çelik gündemlerinde erken seçim olmadığını Gezi Parkı’na AVM yapılmaycağnı söyledi.

     

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ‘ın da katılımıyla bugün İstanbul’da toplanan, AK Parti’nin en üst düzey karar organı olan Merkez Karar Yönetim Kurulu (MKYK) sonrası, partinin Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik bir açıklama yaptı.

     

    Sütlüce’de bulunan AK Parti İl Başkanlığı’nda saat 13.00’te başlayan ve yaklaşık 5 saat süren toplantıda 12 gündür devam eden Gezi Parkı eylemleri masaya yatırılmıştı. Çelik’in gündeminde de Gezi eylemleri ve erken seçim iddiaları vardı.

     

     

    Konuşmasının başında, erken seçime ilişkin çıkan haberlere değinen Çelik, “Bazı basın yayın organlarında bir erken seçimden söz edilmektedir, erken seçim iddiası var. Bu iddia tamamen, mesnetsiz, gereksiz, hayal mahsulü olan bir iddia olduğunu ifade etmek isterim. Önümüzde bir seçim var, o da Mart 2014’te mahalli seçimler yapılacak. Daha sonra Ağustos ayında ülkemiz cumhurbaşkanını seçecek. 2015 Haziran ayında genel milletvekili seçimi yapılacak. Artık Türkiye’de istikrar var,siyasi istikrar var. AK Parti ile birlikte belirsizlikler ortadan kalkmıştır, seçimlerin zamanında yapıldığı ve mutlaka zamanında yapılması gereken bir dönemdeyiz. Hangi amaçla olursa olsun bu haberleri çıkaranların, böyle iddiada bulunanların amacı ne olursa olsun, bunların doğru olmadığını, hayal mahsulü olduğunu kesin bir dille ifade etmek istedim. Bizim gündemimizde böyle bir şey yok, böyle bir düşünce de eylem de yok” dedi.

     

     

     

    ‘İNGİLİZ BAŞBAKANI DA ÇAPULCU DEMİŞTİ’
    Çelik, toplantıda Gezi Parkı eylemlerinin masaya yatırıldığını aktararak, konunun yarın Bakanlar Kurulu’nda, Salı günü ise MYK toplantısında yeniden ele alınacağını söyledi. Mayıs ayında Türkiye’de 3. Köprü, 3. havalimanı, IMF’ye olan borcun sıfırlanması, uluslararası derecelendirme kuruluşlarının Türkiye’nin notunu yükseltmesi gibi olumlu gelişmelerin yaşandığını anlatan Çelik, “Bu kadar güzel gelişme yaşanırken, Türkiye bölgesinin yıldızı bir ülke olarak yükselirken, Türkiye siyasi istikrarla yoluna devam ederken, bu vatandaşımıza ekonomik istikrar olarak yansırken, bütün dünyayı ve Avrupa’yı küresel ekonomik kriz kasıp kavururken, Türkiye bu kadar güzel Gezi Parkı meselesiyle birlikte bu olumlu algı karartılmaya çalışılmıştır” dedi. Çelik, olayların çevre, yeşil duyarlılığından çıkarılarak farklı mecralara götürüldüğünü, demokratik kurallar çerçevesinde, şiddete başvurmadan tepkilerin dile getirilmesini saygıdeğer bulduklarını belirterek, şunları söyledi: “Masum bir taleple başlayan bir hareketi bir vandalizme dönüştürülenler millet vicdanında mahkum edilecektir. Sayın Başbakanın, ‘birkaç çapulcu’ diye nitelendirdiği insanlar bunlardır. Sayın Başbakan bu olaylara katılanların 3-5 kişi olmadığının farkındadır. İngiltere Tottenham’da bir polis bir İngiliz vatandaşını öldürdü. İnsanlar sokağa döküldü, ortalık savaş yerine çevrildi. O günlerde İngiliz Başbakanı bu yakıp yıkanları ‘3-5 çapulcu’ diye isimlendirdi. Çapulcu kelimesinin sözlükteki karşılığı bellidir. Sayın Başbakan sanki bütün bu eylemlere katılan insanlara, çevre duyarlılığı olanlara, demokratik yollarla, efendice, olması gerektiği gibi tepkisini ortaya koyan insanlara sanki çapulcu demiş gibi sosyal medyada fırtına koparıldı.”

     

     

    ‘MAKUL TALEPLERLE GELENE KAPIMIZ AÇIK’
    Sürecin hükümetin kontrolü altında olduğunu belirten Çelik, “Tahripkarların ayıklanıp kenara itilmesiyle süreç normal seyrinde devam edecektir. Bizimle meselesini paylaşmak isteyen, makul, meşru, mantıklı taleplerle gelen herkese gönlümüz de açık kapımız da açık. Ancak, yeniçerilerin kelle istemesi gibi eğer gelirse kusura bakmayın bu da hükümet nezdinde yansıma bulmaz. Sayın Başbakan, suçlu olmadığına inandığı bir arkadaşının kellesini, birileri istiyor diye hiçbir zaman vermedi ve vermez. Eğer birinin hatası, kusuru, kastı varsa, birisi göz göre göre yanlış yaptıysa kimsenin bir şey söylemesine gerek yok, hükümet kendisi onu zaten cezalandırır. Ama görevini yapan insanların da sabah akşam birileri tarafından kellesinin istenmesi doğru bir yaklaşım değildir” dedi.

     

     

    Türkiye’de her şeye karşı çıkan hastalıklı bir zihniyet olduğunu söyleyen Çelik, “Yarın istemezükçü lobi, Kanal İstanbul, 3. köprü, 3. havalimanı, kentsel dönüşüm de yapılmasın, o da yapılmasın, bu da yapılmasın. Bunların kimin ekmeğine yağ sürdüğünü hepimiz izleyelim ve ona göre değerlendirmesini yapalım. Biz, 76 milyonun iktidarıyız. Biz halkımızın yüreğine dokunarak siyaset yapıyoruz. Halka dayalı olmayan, vatandaş memnuniyetine dayanmayan bir iktidar kalıcı olamaz. İnsanların hayat tarzı, hayatlarını düzenleme biçimi, şahsi tercihleri, inançları, dinleri, mezhepleri bizim için saygı değerdir. Demokratik ve laik bir ülkede bunlar hiçbir zaman problem olmamıştır. Eğer bu konuda algı sıkıntısı varsa, bizim kendimizi anlatamadığımız hususlar varsa, biz bu meseleleri herkesle konuşmaya, bir arıza varsa bu arızaları gidermeye her zaman hazırız” diye konuştu.

     

     

    CHP ‘yi de eleştiren Çelik, “CHP sandıkta bulamadığını sokakta aramamalıdır. Son 7 seçimde değil, 63 yıldır siz sandıkta kaybediyorsunuz. Milletin vicdanında mahkum ediliyorsunuz. Tahrik etmeyin, varsa bir mesele, gelin bizlerle paylaşın” dedi.

    ERKEN SEÇİME İHTİYAÇ YOK
    Basın mensuplarının sorularını da yanıtlayan Çelik, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin erken seçim gerektiği yönündeki açıklamasının sorulması üzerine, “Kendisi 57. Hükümetin Başbakan Yardımcısıydı. Kendisiyle herhalde Sayın Başbakanı karıştırıyor. O gün, ‘Biz bu işi yapamıyoruz, Türkiye’yi yönetemiyoruz’ dediler. Derhal erken seçim kararı aldılar. 3 Kasım 2002 seçimlerinde de AK Parti tek başına iktidar oldu. Bugün, erken seçime ihtiyaç yok. Parlamento, hükümet saat gibi çalışıyor. Eskiden Bakanlar Kurulu toplanamıyordu. Şu anda bütün dünya ekonomik krizle kasıp kavrulurken ekonomimiz son derece yolunda gidiyor. Siyasi istikrar var. Bu ekonomik istikrar olarak bize yansıyor. Çok şükür memleketimizde bir erken seçimi gerektirecek hiçbir sebep yok. Sokaklarda bazı gösteriler yapıldı diye, birileri yürüyüş yaptı diye ertesi gün seçim kararı alınmaz. Bunu gerektirecek ortam kesinlikle söz konusu değil. Ama bu haberleri ortaya atanlar hangi amaçla atıyorlar, o haberleri yazanlara bunu sormanızda fayda var” diye konuştu.

     

     

    ŞEHİR MÜZESİ OLARAK TANZİM EDEBİLİRİZ
    Topçu Kışlası ile ilgili soruya ise Çelik, “Orada Kanyon, Akmerkez gibi bir AVM yapılırsa, ben Hüseyin Çelik olarak gider oraya yatarım dedim. Bir kültürel eserden söz ediyoruz. Burayı bir şehir müzesi olarak tanzim edebiliriz. Alt katta şık kafeler olduğu zaman bunun ruhuna aykırı mı olur” dedi.