Erzurum Ticaret Borsası (ETB) ile Erzurum Ticaret ve Sanayi Odası (ETSO) tarafından Ankara’da düzenlenen yemekte, Erzurum’un kalkınmasının önündeki engellerin aşılması için izlenmesi gereken yol ve yöntemler ele alındı.
Dikmen Vadisi’ndeki bir restoranda verilen yemeğe, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Erzurum Milletvekili ve Sağlık eski Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ’ın yanı sıra, AK Parti Milletvekilleri Zehra Taşkesenlioğlu, Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, İbrahim Aydemir ve Orhan Deligöz, MHP Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Kamil Aydın, ETB Yönetim Kurulu Başkanı İ.Hakkı Hınıslıoğlu, ETSO Yönetim Kurulu Başkanı Lütfü Yücelik, Meclis Başkanı Mehmet Akgün,Yönetim Kurulu Başkan Vekili Kemal Aras, Meclis Üyeleri Vahdettin Yıldız, Vesfi Koç ile M.Nuri Hınıslıoğlu katıldı.
ETB BAŞKANI HINISLIOĞLU: “MÜTEŞEBBİSİ RAHATLATMAK İÇİN ELİMİZİ TAŞIN ALTINA KOYMALIYIZ”
Yemekte açılış konuşmasını gerçekleştiren ETB Başkanı Hınıslıoğlu,TOBB Genel Kurulu’na iştirak etmek için Ankara’da olduklarını ifade ederek, bu vesileyle de Erzurum’un Ankara’daki temsilcileriyle bir araya gelip, şehrin meselelerinin ele alınacağı bir toplantı düzenlemeyi uygun gördüklerini dile getirdi.
Başkan Hınıslıoğlu, toplantıya iştirak eden iktidar ve muhalefet milletvekillerine teşekkür ederek, şehir için mesnetsiz çekişmelerin bir kenara bırakılıp, Erzurum’u kalbinde hisseden herkesin taşın altına elini sokması gerektiğini söyledi.
Başkan Hınıslıoğlu, bölgede üretim ve ticareti artıracak yeni teşviklere ihtiyaç olduğuna dikkati çekti. Başkan Hınıslıoğlu, “Erzurum’un ekonomik anlamda kalkınması, sosyal ve kültürel bakımdan gelişmesi, yaşam kalitesinin yükselmesi ancak bölgeler arası kalkınmışlık farkının asgari düzeye çekilmesiyle mümkündür.” dedi.
Hınıslıoğlu, bölgenin yatırım ortamının iyileştirilmesinin bu anlamda büyük önem taşıdığını ifade ederek, “Sayın vekillerimizin bölgedeki yatırımcıyı, müteşebbisi rahatlatacak adımları atsın, iş dünyası olarak bizler de üzerimize düşen görevi seve seve yerine getirelim” diye konuştu.
Devlet yatırımlarının yanı sıra özel sektör kısıtlaması olmadan devletin vereceği destek ve teşviklerin, Erzurum’un iktisadi ve sosyal kalkınmasını temin edecek unsurlar olduğunu anlatan Başkan Hınıslıoğlu, şunları söyledi; “Bugüne kadar birçok toplantı düzenlendi, raporlar hazırlandı ve ilgili yerlere iletildi.Ama arzu ettiğimiz sonuçları alamadık. Bundan sonra artık sonuç getirecek girişimlerde bulunmak istiyoruz. Bu toplantının asıl amacı da budur. Bu konuda davetimizin siyasilerimizden parti ayrımı gözetilmeksizin karşılık görmesi bizleri mutlu etti.”
PROF. DR. AKDAĞ; “NEYİ, NE İÇİN İSTEDİĞİMİZİ ÇOK İYİ ANLATMALIYIZ”
Toplantıda daha sonra konuşan AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve eski Sağlık Bakanı Prof. Dr. Recep Akdağ ise söz konusu toplantıyı düzenleyen ETB ve ETSO yönetimlerine teşekkür ederek, hep beraber hareket etmenin sorunları daha hızlı çözeceğini kaydetti. Erzurum’un kalkınmasının için engelleri ortadan kaldırmak için herkesin sorumluluk almasının kaçınılmaz olduğunun vurgulayan Prof. Dr. Akdağ, sorumluluk alan kurumların da bunun gereğini en iyi şekilde yerine getirmesi gerektiğini dile getirdi. Sıkıntıların çözümü için şimdiye kadar izlenen yol ve yöntemlerde değişiklik yapılmasının yerinde olacağına işaret eden Akdağ, “Öncelikle belli başlıklar altında sorunlarımızı belirleyip, onlara yoğunlaşmamız gerekir.” dedi.
Prof. Dr. Akdağ, ETSO ve ETB’nin görev bölümü yaparak, ‘sektörel analizler’, ‘teşvik’, ‘işgücü piyasasının canlandırılması için yapılması gerekenler’, ‘ortaklık kültürü’, ‘markalaşma ve pazarlama teknikleri’ ve ‘bölgenin kaynak ve potansiyelleri’ konularında çalışmalar yapması ve sonuçlarının bir sonraki toplantıda ele alınmasının daha akılcı bir yol olacağını söyledi.
Toplantıda, Erzurum milletvekilleri Zehra Taşkesenlioğlu, Prof. Dr. Mustafa Ilıcalı, İbrahim Aydemir, Orhan Deligöz ve Prof. Dr. Kamil Aydın da şehrin sorunlarının çözümü noktasında görüşlerini dile getirdiler.
Yaklaşık 4 saat süren yemekli toplantının sonunda hatıra fotoğrafı çekildiler.
Etiket: Ak Parti
-
ERZURUM’UN SORUNLARI ANKARA’DA MASAYA YATIRILDI
-
AK Parti’den Davutoğlu açıklaması
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, ”Sayın Genel Başkanımız, Başbakanımız AK Parti’nin Genel Başkanlığını yürüttüğü süreç içinde AK Parti’nin daha ileriye gitmesi, ilkelerinin pekişmesi için son derece kıymetli çalışmalara imza atmıştır” dedi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Ömer Çelik, parti genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Çelik, demokrasiyle, sivil siyasetle hiçbir alakası olmayan terör siyasetinin ne şeklide iflas etmiş olduğunun görüldüğünü belirterek, “Demokrasi, hak ve özgürlüklerle hiçbir alakasının olmadığını gördük. Türkiye meşru bir mücadele yürütüyor. Evrensel standartlarda, güvenlik güçlerinin azami titizlikle bir mücadele yürütüyor. Burada bazen yabancı yetkililerin şu şekilde suçlar işlendi şeklindeki açıklamaları gereksiz yere fazlasıyla yer buluyor. Elinde delil olan, kanıt olan varsa tutsun bunu gündeme getirsin, gündeme getirdiği zaman değerlendirelim. ‘Terörle mücadeleye gölge düşürülmek için, sivil katliamlar yapıldı’ şeklinde spekülasyonlar yapanların bugüne kadar ortaya delil koyamadığını gördük. Dolayısıyla, birtakım yabancı yetkililere dayandırılarak yapılan bu açıklamaların aslında gerçekçi açıklamalar olmadığını, sivil vatandaşlarımız konusunda bir hassasiyet yerine Türkiye’nin demokrasisini korumak için yürüttüğü mücadeleye gölge düşürmek amaçlı, siyasi açıklamalar olduğunu bir kez daha görmüş oluyoruz. Elinde kanıt olan varsa bunu ortaya koysun. Yerde ceset sürükleyenleri nasıl takip ettiysek, ya da başka birtakım kabul edilemez eylemlere imza atanları meşru şekilde mücadeleyi yürüten güvenlik güçlerinden ayırdıysak bunun da üstüne gideriz” ifadelerini kullandı.
“RAHMAN NİZAMİ İDAM EDİLDİ, BUNU AÇIK BİR ŞEKİLDE KINIYORUZ”
Bangladeş’teki idamları değerlendiren Çelik, “Cemaat İslami Parti Lideri Rahman Nizami idam edildi. Bunu açık bir şekilde kınıyoruz. Kardeş Bangladeş’in geleceğini kaos politikasına teslim eden yaklaşımlardan Türkiye adına tüm kardeşlik duygularımızla vazgeçilmesini istiyoruz. Oradaki siyasi partinin çeşitli kadrolarının idam edilmesi kabul edilebilir değildir. Bu hesaplaşma türünün meşru bir hesaplaşma olduğunu söylemek isteriz” dedi.
“AK PARTİ KADROLARI, DAVUTOĞLU’NUN HER ZAMAN AK PARTİ’NİN ÖNEMLİ BİR DEĞERİ OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZECEKLERDİR”
22 Mayıs’taki kongreye ilişkin, “Sayın Genel Başkanımız, Başbakanımız AK Parti’nin Genel Başkanlığını yürüttüğü süreç içinde AK Parti’nin daha ileriye gitmesi, ilkelerinin pekişmesi için son derece kıymetli çalışmalara imza atmıştır. Kendisi, AK Parti kadrolarını AK Parti’nin geleneklerine, kurumsal ve kuramsal yapısına, bugün ihtiyaç duyduğu politika güncellemelerine uygun şekilde başarıyla yönetmiştir. 20 aylık dönemde son derece zor kararların altına cesurca imza atmıştır. Çeşitli kritik noktalarda tereddüt etmeden kararlar almıştır, basiret ve dirayetle, ülkenin yönetimine Başbakan olarak katkıda bulunmuş, Genel Başkan olarak yine basiret ve dirayetle AK Parti’nin daha da ileriyle gitmesi için gayretli çalışmaların içinde olmuştur. Bir kez daha şükran ve teşekkürlerimizi sunuyoruz. Kendisinin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan olarak yaptığı çalışmalar, her zaman müstesna bir kıymetle anılacaktır. Kendisiyle, yakın çalışan kadrolar olarak da gösterdiği performansı, Başbakan olarak Türkiye’ye daha çok hizmet etmek için gösterdiği hizmeti hepimiz müşahede ettik. Bu görevleri basiretle, dirayetle, üstün gayretle yerine getirdiği için görev yaptığı dönemler teşekkür ve şükranla anılacaktır. AK Parti kadroları, Sayın Ahmet Davutoğlu’nun her zaman AK Parti’nin önemli bir değeri, vazgeçilmez bir kıymeti olduğunun altını çizeceklerdir. Kendisi zaten bunu basın toplantısında ilan ettiler, bundan sonra da AK Parti’nin neferi olarak aynı çalışmaları yapmaya devam edecekler. Aynı samimiyetle katkı vermeye gayret edeceklerdir” açıklamasında bulundu.“Bu bir bayrak yarışıdır” diyen Çelik, “Önemli başarılara imza atmıştır. Yeni kongrede seçilecek yeni genel başkan ve başbakan da aynı çalışmaları aynı gayretle yürütecektir. Bu bayrak yarışı konusunda bütün kadrolarımız sağduyulu açıklamalar yapmasına rağmen, sosyal medyada birtakım örgütlü gruplar, kendilerine dosya, grup, odak diyen gruplar zaman zaman Sayın Cumhurbaşkanımıza, zaman zaman Sayın Başbakanımıza karşı kendilerinin hadlerini olmayan birtakım değerlendirmeler ve tahkir edici ifadelerde bulunuyorlar. Hiç kimse kendi kendine bir gruplaşma yaratarak, bu ister sosyal medya, ister sosyal hayatın, ister siyasal hayatın içinde olsun, AK Parti resmi mekanizmalarının dışında gruplaşma yaratarak, AK Parti’nin onayını almadan birtakım çalışmalar yaparak AK Parti adına konuşamaz. Kimsenin AK Parti Genel Başkanı ve Başbakanımızı olumsuz değerlendirmelerle ele almaya hakkı yoktur. Hepimizin yaptığı açıklamalar ortada, buna rağmen kulis haberlere dayanarak Sayın Başbakanımızı eleştirmeye, yıpratmaya, tahkir etmeye çalışan bütün bu değerlendirmelerin AK Parti kadroları tam olarak karşısındadır” şeklinde konuştu.
“SAYIN AHMET DAVUTOĞLU, AK PARTİ’NİN BİR DEĞERİDİR”
Çelik, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“Bizim dışımızda birilerinin çıkıp da bizim değerlerimizi bu şekilde yıpratmaya hakkı yoktur. Sayın Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin bir değeridir. Hiç kimsenin birtakım kulis haberlerine dayanarak, başarılı bir genel başkanlık ve başbakanlık dönemi geçirmiş olan ve AK Parti kadroları içinden çıkmış olan AK Parti’nin değerini bu şekilde yıpratma çabasına girmesinin hiçbir değeri yoktur. Bu açıklamaların hiçbirine kıymet vermiyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımıza, Sayın Başbakanımıza bu şekilde saldıran bu hesapların hiçbirinin AK Parti kadrolarının gözünde bir değeri yoktur. AK Parti ve hükümetin kurmayları vardır, bunların değerlendirmeleri esastır. Biz kendi değerlerimizi, birtakım odakların yıpratmasına asla müsaade etmeyiz. Çoğunlukla bunları ciddiye almıyoruz. AK Parti, bir ve bütündür. AK Parti, bu prensip ve ilkelerle, Sayın Ahmet Davutoğlu’nun genel başkanlığı ve başbakanlığı dönemine sorunsuz bir geçiş yapmıştır, bundan sonra da sonra da yine sorunsuz bir geçiş yapacaktır ve Kutlu yürüyüşe devam ilkesinin altını doldurmaya, Türkiye sevdasıyla yoluna devam ederek imza atmaya devam edecektir. Biz, AK Parti’nin değerlerinden, bu kadronun ürettiği değerli insanlardan hiçbir şekilde vazgeçmeyiz. Bunların tahkir edilmesine müsaade etmeyiz. Bunların itibarının olmadığını ve bir kere daha bu yaklaşımlarda bulunanları kınıyoruz.”
‘Kutlu yürüyüşe devam’ sloganı alında çalışmaların devam ettiğine dikkati çeken Çelik, “Üst kurul kurulmuştur. Yeni Genel Başkanın kim olması gerektiği konusunda AK Parti’nin gelenekselleşmiş yöntemleriyle istişare yapılacaktır. MYK, MKYK, milletvekilleri, il başkanları ve ihtiyaç duyulursa başka birimlerin görüşleri alacaktır. Bunu MYK’sı ve AK Parti’yi kongreye götürecek olan Üst kurul kendi içinde bu çalışmaları yürütecek. Bu istişareleri kongreden birkaç gün öncesine tamamlayacaktır. Bundan sonra da MYK, MKYK, İl başkanları, milletvekillerimiz, diğer arkadaşlarımızın görüşleri alınarak bu süreç olgunlaştırılacaktır” diye konuştu.PROFİL TARTIŞMALARI
Düşük profilli Başbakan tartışmalarına ilişkin değerlendirmede bulunan Çelik, “Herhangi bir şekilde profil tartışmaya gerek yok. AK Parti Genel Başkanlığı da son derce stratejik bir makamdır. Dolayısıyla, düşük profil diye bir tartışma söz konusu olmaz. AK Parti’nin Genel Başkanlığı, genel başkan yardımcılığı, grup başkanvekilliği gibi makamlar da en yüksek nitelikler aranarak yerine getiriliyor. Dolayısıyla bu tür spekülasyonlara girmeye gerek yok” dedi.KILIÇDAROĞLU’NA ELEŞTİRİ
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sistemi ile ilgili “Böyle bir başkanlık sistemini kan dökmeden gerçekleştiremezsiniz” açıklamasına ilişkin Çelik, “Sayın Kılıçdaroğlu, içinde kan geçen bir cümle kurdu. Sistem değişikliği konusunun içinden kan geçen bir cümleyle, hele hele anamuhalefet partisi genel başkanının ağzından çıkması vahimdir. Darbe hukukunun değiştirilmesi ile ilgili yürüttüğümüz çalışma var. Ama darbe hukukunun esasını oluşturan şey, anayasanın kendisidir. Esas olan, darbe hukukundan gerçekten rahatsızsanız anayasanın değişmesidir. Şöyle bir şeyden bahsediyor, tek adamlık rejimidir diyor Başkanlık Sistemi. Bir anamuhalefet partisi genel başkanı, defalarca açıklandı, gelin dedik sistemin etiketini konuşmayalım, önerilerini dinleyelim, değerlendirmelerinizi dinleyelim. Bunun yerine klasik bir CHP politikasıyla içerik tartışmasından kaçıyorlar, anayasa uzlaşma komisyonu masasını deviriyorlar arkasından da sistem tartışmasını rejim tartışması haline dönüştürmeye çalışıyorlar. Konuştuğumuz şey, bir sistem tartışmasıdır. Bu sistem tartışması, çok partili hayata geçtiğimiz günden beri yapılıyor. düzenlemenin ne şekilde olması gerektiği ile ilgili görüşler olabilir. buna siyasetin profesyonelleri değil, milletin kendisi karar verecek. Halkın iradesinin tecelli ettiği bir sonuç olacak. Bir Genel Başkanın, sistem değişikliği tartışmasını, yargının tarafsızlığı konusunda üç tane sağlam argüman kurmaksızın içinde kan geçen cümlelerle ele almaya çalışması son derece vahimdir” diye konuştu.“KRİZ OLURSA BEN SİZE SÖYLERİM”
Çelik, açıklamaları sonrası gazetecilerin sorularını cevapladı. AK Parti’de kriz olduğu yönündeki iddiaların hatırlatılması üzerine Çelik, “Kriz olursa ben size söylerim. AK Parti teşkilatları sakin bir şekilde sürecin işlemesini bekliyor. Nitekim, Sayın Başbakanımızın bu kürsüde yaptığı değerlendirmeler siyasi tarihimize geçecek olgunluk ve nitelik taşıyor. Kriz demek, bir karşı karşıya gelme durumu demektir. Kriz demek, AK Parti’nin tek başına iktidar olamaması, varoluşsal bir çatışma olması demektir” dedi.“AK PARTİ, 22 MAYIS’TAN SONRA DA AYNI BÜTÜNLÜK İÇİNDE OLACAKTIR”
“Bahçeli’nin ‘fiili destek hukuki desteğe dönüşebilir’” açıklamasının ardından getirilen iddialara” ilişkin soruya Çelik, “Sayın Bahçeli diyor ki 22 Mayıs’ta yapılacak kongre sonrası AK Parti terörle mücadele konusunda zaafa düşerse biz milletvekillerimizle destek vermeye hazırız diyor. AK Parti, 22 Mayıs’tan sonra da aynı bütünlük içinde olacaktır. Terörle mücadele meselesi, Sayın Bahçeli’nin şimdiye kadar ifade ettiği, Sayın Genel Başkanımızı, Başbakanımızı bizzat ziyaret ederek verdiği destek için teşekkür ediyoruz. Burada bir AK Parti iradesinde zaaf yoktur, 23 Mayıs’ta bu bakımından zaaf oluşmayacaktır. AK Parti, tek başına iktidar durumundadır, koalisyon arayışı içinde değildir. Başkanlık Sistemi meselesi AK Parti’nin resmi görüşüdür. Biz, 23 Mayıs’ta da aynı birlik ve bütünlüğü koruyacağız, aynı şekilde terörle mücadelede zaaf oluşmayacak. Bu desteği veren herkese teşekkür ediyoruz. AK Parti’de zaaf söz konusu olmayacağı için terörle mücadele konusunda da zaaf olmayacaktır” karşılığını verdi.Başkanlık sistemine ‘cumhurbaşkanlığı sistemi’ denileceği yönündeki açıklamaların hatırlatılması üzerine Çelik, “Yerli ve milli meselesi konuşulurken akıla olumsuz örnekler geliyor, bu da bir özgüvensizlik aslında. İki şeyi gözetmek gerekir insanlığı evrensel haklarını korumak. Bizim zaten mevcut sisteme dönük eleştirimizde bu var, bu sistemde kuvvetler ayrılığı yoktur, temel hak ve özgürlükler yeterli kapasitede değildir. Türkiye’nin sivil siyaseti böylesine temel paradigma değişimi geçirmiştir Sürekli donanımın değiştiği, yazılımın geride kaldığı. Sistemde revizyon yapıyoruz, bunlar antivirüs programları üretmektir. Antivirüs programları anlamına gelen revizyon içinde değiliz. Önemli olan içeriktir. Türkiye’de öteden beri net bir şekilde konuşalım. Milli ve yerli dediğimizde, evrensel olanla uyumlu olması ve kendi ihtiyaçlarımızı gidermesini kastediyoruz. Yerli ve milli deyince, bunu hemen evrensel olanla, çağdaş dünyanın kazanımlarıyla çatışan oryantalist anlayışıyla değerlendirmemek gerekir” diye konuştu.
Yeni genel başkan adayına ilişkin soru üzerine Çelik, “Yetki MYK ve MKYK’dadır. Bununla ilgili üst kurulda bir değerlendirme yapılır. MYK ve MKYK bu belirlendikten sonra siyasi işler başkanı, parti sözcümüz duyurur. Birkaç gün öncesinde duyurmuş oluruz” dedi.PARTİLİ CUMHURBAŞKANLIĞI
Tam başkanlık sistemini öneren teklifle gideceklerini anlatan Çelik, “Partili Cumhurbaşkanlığı, parlamenter sistemi, yarı başkanlık sistemi… Bunların hiçbirini tabu olarak görmemek lazım. Bunlar anayasa hukuku içinde meşru olan sistemler. Orada bir kendi partisine yıllarca liderlik etmiş siyasetçinin kendi partisiyle alakasının kesilmesini, sistemi boş yere çifte standarda sürüklediğine ilişkin yaklaşımlar var. Biz tam Başkanlık sistemini öneren teklifle gideceğiz meclise. Bu çalışmalarda anayasa bu şekilde gidecektir. Şu anda çalışmalar bu çerçevede yürüyor. Şu anda bununla ilgili bir çalışma partideki anayasa komisyonu tarafından yürütülmemektedir. Bunların hepsi meşru tartışmalardır. Keşke, Türkiye daha çok sistem tartışması yapsa” ifadelerini kullandı. -
AYDEMİR’DEN GÖNÜL SEFERBERLİĞİ ÇAĞRISI
AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Erzurum imaj ve vizyonunun, bazı şehirlerimizde yeterince bilinmediğini kaydederek, ‘Erzurum adına yeniden bir gönül seferberliği başlatmak durumundayız.’ dedi.
ALTAY MAÇI SONRASINDAKİ GELİŞMELER
Erzurumspor-Altay futbol karşılaşması sonrasında gerek bazı Altay taraftarlarının Erzurum yaklaşım ve tarifleri ve gerekse bir spor kanalı yorumcusu tarafından yapılan değerlendirmeleri oldukça talihsiz bulduğunu kaydeden Milletvekili Aydemir, ‘Aynı müşterek iman ve idealde buluşan dadaşların, vatan, millet ve devlet noktasındaki birleyici ve birleştirici tefekkürünün yurt sathında takdimine gerek var.’ değerlendirmesini yaptı.
İSTANBUL EYÜP KÜLTÜR VE DAYANIŞMA DERNEĞİ ETKİNLİĞİ
İstanbul Eyüp Kültür ve Dayanışma Derneğince gerçekleştirilen hemşehri buluşması etkinliğine katılan AK Parti Erzurum Milletvekili İbrahim Aydemir, Dadaşlığın felsefesini diri tutmak, Erzurumluluk heyecanını yeni nesillerle paylaşmak, Erzurum ufkunu İstanbul’a taşımak noktasındaki çaba ve hassasiyetlerinize teslimiz.’ifadeleriyle İstanbul’daki Erzurumlular vakıf ve dernek faaliyetlerinden övgüyle bahsetti.
AYDEMİR ABDURRAHMAN GAZİ’DEN EBU EYUP EL ENSARİ’YE SELAM GÖTÜRDÜ
Milletvekili Aydemir, Eyüp Erzurumlular Kültür ve Dayanışma Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Özarslan ve Yönetim kurulu üyelerince gerçekleştirilen, Eyüp Kaymakamı Abdullah Dölek, Şişli Kaymakamı Erzurumlu Salih Işık, AK Parti eski milletvekili Muzaffer Gülyurt, Eyüp Belediye Başkanı Remzi Aydın, Eyüp AK Parti İlçe Başkanı Süleyman Aykaç, İstanbul Erzurum Dernekler Federasyonu başkanı Ahmet Ağırman ve çok sayıda Erzurumlu bürokrat ve işadamının katıldığı etkinlikte dadaşlarla buluştu.
DADAŞLIK VE ERZURUM GÜNDEMİ
Sohbet, söyleşi ve istişare ortamında gerçekleştirilen etkinlikte tek konu Erzurum ve dadaşlıktı. Milletvekili Aydemir, Erzurum’un beşeri sermayesinin eşsiz bir ziynet olduğunu vurgulayarak, nitelikli insan gücünün Erzurum adına bir farkındalık oluşturduğunu, bunun il adına sevindirici bir gelişme olarak kaydedilmesi gerektiğini söyledi. İl ekonomisi odağında beklentiler, fırsatlar ve güncel gelişmeler üzerinde duran Milletvekili Aydemir, Erzurum’un kalkınma kodu olarak adlandırdığı tarımsal yatırımlar ve açılımları aktardı.
TANITIM VURGUSU
Etkinlikte üzerinde hassasiyetin yoğunlaştığı konu, ilin tanıtımı, il taşrasındaki imajı ve ifade ettiği değerdi. Altay maçı sonrasında gelişen bazı talihsiz açıklamalara atıfta bulunan Milletvekili İbrahim Aydemir, Altay takımı taraftarlarınca sanal ortama taşınan yakışıksız ve haksız itham ve adlandırmalara tepki gösterdi.
BAZI KESİMLERİN YANLIŞ ERZURUM ALGISI
Milletvekili Aydemir, ‘Bizim gönül ittifakı halinde kabul ettiğimiz Erzurum imaj ve vizyonu ne yazık ki, bazı şehirlerimizde yeterince bilinmiyor.Bundan birkaç hafta önce bir spor müsabakası gerekçesiyle Erzurumspor için bazı kesimlerin serdettiği düşünceleri hatırlatmak isterim.‘Pkk Erzurum’ gibi bir benzetme. Bu aslında bir alt şuur. Güneşin ve dolayısıyla hakikatin Doğu’dan doğduğunu bilmeyenlerin Doğu Anadolu için toptancı suçlamaları yanlışını, Doğu’nun iman kalesi, vicdan durağı, şüheda otağı Erzurum için de kaydetmeleri bizim yeniden bir imaj tazelemek durumunda olduğumuzun en bariz örneğidir.’ dedi.
ERZURUM’U MANASANIDA BİLMEK İHTİYACI
Erzurum’un haksız biçimde yanlış tarifinin olumsuz sonuçlara yol açtığının altını çizen Milletvekili Aydemir, ‘Bu yanlış izlenim ve mantalite yüzünden, Erzurum kış turizmi ve sporları yanında tarımsal kaynakları bakımından da büyük bir zenginlik arz etmesine rağmen yeterince yatırımcıyı çekememekte, tüm ekonomik cazibesine rağmen, il dışındaki yatırımcının aklında ideal yatırım alanı olarak yer etmemektedir. Bunun başlıca ve belki de en önemli sebebi işte bu yanlış tanımlama ve algıdan kaynaklanmaktadır. “ kaydını düştü.
ERZURUM KARDEŞLİK COĞRAFYASIDIR
Erzurum’un yanlış algı girişimlerine rağmen bir kardeşlik coğrafyası olduğunu vurgulayan Milletvekili Aydemir, ‘Karayazıdan Uzundere’ye, Hınıs’tan Olur’a, Tekman’dan Aşkale’ye kadar, Vatan için canlarını adayanların coğrafyası; kardeşlik, birlik ve beraberlik ülküsünün ölümüne yaşatıldığı topraklar bir iftira operasyonuna maruzdur ve böyle bir algı oluşturmaya çalışanlar vardır.
Bu sebeple, manevi haslet ve hassasiyetlerin kaynağı olan Erzurum’un artık ekonomide de kale, bir merkez haline gelmesi zamanı gelmiştir. Ve bunun yegane yolu yatırımların Erzurum’a yoğunlaşması, yatırımcıların Erzurum’a cezp edilmesidir. Bu konuma ulaşmanın tek reçetesi Erzurum’un gerçek veçhesiyle tanıtımıdır. Hepimize Erzurumluk adına düşen en hayati görev budur.’ ifadelerini kullandı.
EYÜPLÜ DADAŞLARA TEŞEKKÜR
Erzurum’un tanıtımı noktasında İstanbul başta olmak üzere metropol kentlerde Dernek ve vakıflar olarak dadaşların üstün bir gayret ve çaba sarf ettiklerini, dadaşlık üslup ve terbiyesi ile Erzurum’un imajına büyük katkı sunduklarını belirten Milletvekili Aydemir, bu yolda fedakarlık sergileyen herkes ve herkesime minnettar olduklarını belirtti.
AYDEMİR’İN ETKİNLİK SONRASI DEĞERLENDİRMESİ
Eyüp’teki Etkinlik sonrasında, bir değerlendirmede bulunan Milletvekili Aydemir, Erzurum tarifi yaparak, ‘Konuşan şehirler vardır. Sokakları, mahalleri, köyleriyle; dağları ovalarıyla, kevencisi sarrafıyla, esnafıyla sanatkarıyla, tarihiyle destanlarıyla, evleri medreseleriyle Düşünürleri velileriyle konuşan şehirler vardır. Dilleri bir başkadır. Lisanları bir başkadır. Ancak, o sesi gönül telini titretenler duyar. Ve göz, sözün önüne geçer de. O şehirler bir tefekkürü, bir zevki, bir manayı anlatır. Bursa, İstanbul, Konya gibi Erzurum’da işte bu konuşan şehirlerdendir. ‘dedi.
DADAŞ TEFEKKÜRÜ
Türkiye’nin her manada dadaş tefekkür, vicdan ve irfanından beslendiğinin altını çizen Milletvekili Aydemir, değerlendirmesinde, ‘Bugün, ülkemizin içinde bulunduğu, ya da içine sokulmaya çalışıldığı terör belası karşısında, Anadolumuzun, ülkemizin, ‘Birlik ve beraberlikle aynı manayı ifade eden Dadaşlık şuuruna daha fazla ihtiyacı var. Dadaşlığın ifade ettiği hikmet, irfan ve fazilet hassasiyetlerinin Palandöken’den İstanbul’a, Pasinler Ovası’ndan Rumeli Hisarı’na kadar taşınmasına hacet var. Aynı müşterek iman ve idealde buluşan dadaşların, vatan, millet ve devlet noktasındaki birleyici ve birleştirici tefekkürünün takdimine gerek var.. Aziziye’den Hamidiye’ye tabya tabya tek vatan, tek devlet, tek millet ve tek din muazzezlerine canlarını adayan dadaşların üslup ve terbiyesinin canlandırılması ve yaşatılmasına lüzum var. Zira Erzurum kilidi mülki islam’dır. Zira Erzurumlular evladı fatihandır. Zira Erzurum Vatan nabzının attığı kutlu bir coğrafyadır” tanımlamasını aktardı.
DADAŞLIĞI ASRIN İDRAKİNE BELLETMELİYİZ
Abdurrahman Gazilerden Alvarlı Efelere, dadaş ruhunun, vatan coğrafyasında özel bir önem arz ettiğine kayıt düşen Milletvekili Aydemir, ‘İstanbul başta olarak tüm metropol kentlerimizde Erzurumluluk duruşu sergileyen dadaşlara minnettarız. İstanbul’daki kardeşlerimizin, Dadaşlığın felsefesini diri tutmak, Erzurumluluk heyecanını yeni nesillerle paylaşmak, Erzurum ufkunu İstanbul’a taşımak noktasındaki çaba ve hassasiyetleri her türlü takdirin üstündedir. Ne ki bu noktada… Yeniden Erzurum adına bir gönül seferberliği başlatmak durumundayız. Erzurum taşrasındaki insanlarda, kardeşlerimizdeki Erzurum ve Erzurumluk imajını yenilemek, güncellemek durumundayız. Erzurum zekasını işleterek, şehri mübarek coğrafyamızı İstanbul başta olmak üzere tüm metropol kentlerde tanıtmak ve bu şehirlerin hafızasına yeniden kazımak durumundayız. Erzurumluluk asalet ve vicdanını, dadaşlık haysiyet ve irfanını şu bilgi çağında, şu dünyanın 7’inci büyük kentinde yeniden ve yine vurgulamak, kaydetmek durumundayız. Biz 21. Asırda ülke idrakinin dadaşlık ruhuna, bu ruhun desteğine ihtiyacı bulunduğuna inanıyoruz.”dedi. -
AKDAĞ’DAN TERMALSPOR’A TEBRİK ZİYARETİ
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Recep Akdağ, Aziziye Belediye Başkanı Muhammed Cevdet Orhan’ı ziyaret ederek, Termalspor’u başarısından dolayı kutladı.
Erzurum’u hentbol tarihinde ilk defa süper ligde temsil edecek olan Aziziye Belediyesi Termalspor Kulübü’ne tebrik ziyaretleri sürüyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve Erzurum Milletvekili Prof. Dr. Recep Akdağ, Aziziye Belediyesi’ni ziyaret etti. Aziziye Belediye Başkanı ve Termalspor Onursal Başkanı Muhammed Cevdet Orhan, Termalspor Kulübü Başkanı Abdullah Gülakar, Antrenör Ali Erzurumluoğlu ve Hentbol Şube Sorumlusu Erdinç Şıktar ile oyuncular tarafından kapıda karşılanan Akdağ, buradan makama geçerek başarılı ekiple bir süre sohbet etti.
Elde edilen başarının Erzurum açısından oldukça önemli olduğunu ifade eden Akdağ, Erzurum’un gelişmekte olan bir spor branşı hentbolda en üst ligde temsil edilmesinin oldukça önemli olduğuna vurgu yaparak, Başkan Orhan ve Kulüp Başkanı Gülakar ile teknik heyet ve oyuncuları tebrik etti. Prof. Dr. Recep Akdağ, ziyarette ayrıca Aziziye Belediyesi’nin çalışmaları ilgili de Başkan Muhammed Cevdet Orhan’dan bilgi aldı.
Aziziye Belediye Başkanı ve Termalspor Onursal Başkanı Muhammed Cevdet Orhan da, Genel Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Recep Akdağ’a nazik ziyareti için teşekkür etti. Termalspor kulübünü iki yıl önce kurduklarını ve ilk yılında ikinci ligden birinci lige, bu sezon da birinci ligden süper lige yükseldiğini kaydeden Başkan Orhan, “Yönetim, teknik heyet, oyuncu ve taraftar bütünleşmesi ile müthiş bir performans ortaya koyarak, Erzurum’un adını hentbolda süper lige yazdırdık. Ayrıca hentbol tarihinde ilk defa bir Erzurum ve doğu takımının süper ligde mücadele edecek olması bizim için büyük onur ve gurur vesilesi. İnşallah önümüzdeki sezon ilçemizi, ilimizi ve bölgemizi süper ligde layıkıyla temsil edeceğiz.” ifadelerini kullandı.
Termalspor Kulübü Başkanı Abdullah Gülakar, ziyaret anısına Akdağ’a plaket takdim etti. Akdağ, yönetim, teknik heyet ve oyuncularla fotoğraf çektirerek, belediyeden ayrıldı. -
Kritik toplantı sonrası Davutoğlu’ndan ilk açıklama
Başbakan Ahmet Davutoğlu AK Parti MYK toplantısı sonrası yaptığı açıklamada 22 Mayıs’ta yapılacak olan kongrede aday olmayacağını söyledi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, AK Parti’nin olağanüstü kongre kararı aldığını, bu kongrede genel başkanlığa aday olmayacağını açıkladı.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Cumhurbaşkanımızla son nefesime kadar vefa ilişkisini sürdüreceğim. Hiç kimse benim ağzımdan, benim dilimden, benim zihnimden Cumhurbaşkanımız aleyhine tek bir söz duymadı, duymayacak” dedi.
Başbakan Ahmet Davutoğlu, Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısı sonrası AK Parti Genel Merkezi’nde basın toplantısı düzenledi. Davutoğlu yaptığı konuşmada, “Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı ve Adalet ve Kalkınma Partisi Genel Başkanı olarak bütün milletimi saygı ve muhabbetlerimle selamlıyorum. Son 25 yıldır modern tarihin gelişmekte olduğu bir süreç içindeyiz. Modern tarihin değişmekte olan sürecin içindeyiz. 25 yıllık tarih içinde akademisyen, başbakan, dışişleri bakanı, büyükelçi ve başdanışman olarak aziz milletimizin hizmetinde olmak benim için en büyük gurur vesilesi olmuştur. Allah bu hizmetlerin karşılığını en hakkettiğimiz şekilde versin niyazında bulunarak bugün sizlerin huzuruna çıkmış bulunuyorum” ifadelerini kullandı.
Davutoğlu, “28 Ağustos 2014 tarihinde AK Parti’nin olağanüstü kongresinde Kurucu Genel Başkanımız, Liderimiz Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dan kutsal bir emaneti devraldım. Orada yaptığım konuşmada vurguladığım temel hususları hayatımda ve başbakanlık döneminde kendime şiar edindim. Bugün dönüp baktığımda bu hususların hayata geçmesi için canla başla çalıştığımı düşünüyorum. Bu dönemde yaşadıklarımız tarihin ve milletin şahitliğinde gerçekleşti” dedi.
GÖREV SÜRESİNİ ÜÇ BÖLÜME AYIRDI
“Bugün geldiğimiz noktada birlikte bir muhasebe ve bundan sonraki perspektifi paylaşmak gerektiği inancındayım” diyen Davutoğlu, “Bu yaklaşık 20 aylık süreç üç döneme ayrılabilir. Birinci dönem, 28 Ağustos-7 Haziran 2015 tarihleri arasındaki dönem. Bu dönemin en önemli noktası, kurucu karizmatik bir liderden sonra AK Parti’nin bir bütün olarak geleceğe hazırlanmasıydı. Geçmişteki siyasi tecrübeler göstermişti ki karizmatik liderlerden sonra bir boşluk doğar ve bu boşlukta partiler yavaş yavaş kendi özelliklerini kaybetmeye başlarlar. Benim bu dönemde en önemli hedef olarak kendime tayin ettiğim husus, Türkiye’nin kaderini temsil eden AK Parti’nin birliğinin, beraberliğinin muhafazası olmuştur. Bu partide tek bir kardeş ihtilafı görülmemiş, partimizin omurgası ve yapısından da hiçbir şey eksilmemiştir” şeklinde konuştu.
İkinci hedefinin suhuletle hükümeti seçime götürmek olduğunu belirten Davutoğlu, üçüncüsünün ülke güvenliği, dördüncüsünün yatırımların eksizlik sürdürülmesi olduğunu ifade etti. Başbakan Davutoğlu, 7 Haziran’da partinin yetkililerine, teşkilatlarına ’başınızı dik tutun’ dediğini hatırlatarak, “Bugün AK Parti’nin yeniden ’Bismillah’ diyeceği bir gündür, gerçekten 7 Haziran’la birlikte atılması gereken bütün adımları attım. Herhalde tüm teşkilat mensupları takdir ederler ki 7 Haziran’da seçim neticeleri dolayısıyla başlarımızı önümüze eğecek hiçbir şey yaşanmadı” diye konuştu.
YENİ ANAYASA
Yeni anayasa kapsamında sürdürülen çalışmalara değinen Davutoğlu, “Reformlarımızın en büyük olacak olanı, bir gün hayatta geçecek olan, sivil özgürlükçü TBMM ve milletin iradesiyle yazılmış bir sivil anayasa için de kurullar oluşturduk, gerekli adımları attık, muhalefet liderleriyle görüştük. Arkasından Uzlaşma Komisyonu oluştu. Bizzat benim riyaset ettiğimi çalışmalarla sivil ve özgürlükçü anayasa için temel zemin oluştu, ümit ederim bu da en kısa sürede tamamlanacaktır” dedi.
Davutoğlu, terörle mücadele kapsamında sürdürülen operasyonların büyük bir başarıyla yürütüldüğünü ifade etti. Güven ve istikrarın da önemini vurgulayan Davutoğlu, “Şu anda Türkiye, geçtiğimiz yılın sonunda her an kriz çıkabilir denilen Türkiye, bugün bütün ekonomik verilerle son derece sağlıklı veriler veriyor. Hepsinde son derece parıltılı bir bahar dönemi yaşıyoruz. Dün akşamdan itibaren ve bugün aldığımız kararlar çerçevesinde kimsenin ekonomimizin verileri ile oynayacak spekülasyonlara gitmemesi uyarısında bulunuyorum. Bugünlerde aldığımız kararlar ne olursa olsun son ana kadar vazife başında olan bir hükümetimiz vardır. Hiç kimse şüphe de etmesin önümüzdeki 4 yılı tamamlayacak güçlü AK Parti hükümetleri devam edecektir” ifadelerini kullandı.
Avrupa Birliği-Türkiye Zirvesi’nin 12 yıl sonra gerçekleştiğini belirten Davutoğlu, Kasım ayında 7 bin civarında olan mülteci göçünün yüzde 1’e indiğini ifade etti. Vize muafiyeti konusunda adımların atılacağına işaret eden Davutoğlu, tavsiye kararının hayırlı olması temennisinde bulundu. Davutoğlu, konuşmasında şunları kaydetti:
“Bütün bunları yaparken temel saikim Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı olarak taşıdığım ağır sorumluluğun hakkını vermekti. Ben o gün (kongre) Sayın Cumhurbaşkanımızın vurguladığı prensibi hayata geçirmeye çalıştım. Ben emaneti üstlendim ama Türkiye Cumhuriyeti Başbakanlık koltuğunun hakkını vermek için gece gündüz çalıştım. Bu dönemde temel ilkelerin başında partimizin güçlü yapısının korunmasıdır. Herhangi bir ilçe ve il teşkilatı atamasında dahil şahsi müdahalem olmamıştır. Teşkilat başkanımızın kullandığı yetkiler, 12 içinde nasıl olmuşsa öyle olmuştur. Partiler gelenekleriyle yaşar. Ben partimizin gelenekleriyle yaşatılmasını, bu dokunun korunmasını asli unsur olarak gördüm.”
DAVUTOĞLU, OLAĞANÜSTÜ KONGREDE NEDEN ADAY OLMAYACAĞINI AÇIKLADI
AK Parti’nin yeni bir dönemin eşiğinde olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, “Son MKYK toplantısında yaşanan gelişmeler çerçevesinde, yaptığımız istişareler ve son olarak da bugün MYK’da bugün arkadaşlarımla istişare ettikten sonra 22 Mayıs 2016 günü Tüzüğün 70’inci maddesi gereğince partimizin olağanüstü kongreye gitmesi kararını aldım. Haklı olarak, sizlerin ve vatandaşların zihninde şöyle bir sual vardır, bu suali cevaplamak da benim boynumun borcu. Bütün bu tabloya rağmen, çalışmalara rağmen seçimleri 1 Kasım’da kaybeden muhalefet liderleri, genel başkanlık koltuğunu muhafaza ederken neden siz altı ay önce yüzde 49.5 oy ve 24 milyon seçmen desteğini almışken olağanüstü kongrede neden aday olmamayı düşünüyorsunuz? Bu haklı bir sorudur. Benim bu kararı almamda herhangi bir şekilde hissettiğim bir başarısızlık duygusu ya da tarafımca atılmış bir adımdan duyulmuş pişmanlık söz konusu değildir. Yaptığım görevi hakkıyla ve onuruyla yaptım. Peki neden böyle bir karar aldım. Hayat insana birçok şeyi öğretiyor, benim akademik hayattan beri hiç terketmediğim prensiplerim var. Birisi, doktora yaparken profesör olmayı hedefledim ama hiçbir zaman hak ettiğim an gelmeyince peşinde koşmadım. Hiçbir zaman mevki ve makam talep etmedim. Dışişleri Bakanlığı, Başbakanlık onurlu büyük görevleri. Bunların hiçbirini ben talep etmedim, lobi yapmak ya da bir şekilde talepte bulunmak niyetinde olmadım” diye konuştu.
Başbakan Davutoğlu, konuşmasını şöyle sürdürdü:
“İkincisi, hayat bazen sorarlardı bana, en güçlü insan kimdir. Benim için en güçlü insan kendisiyle barışık olandır. Hayatta inanmadığım hiçbir şeyi savunmadım. Kimseyle pazarlık yapmadım. İnandığım değerler ve ilkeler uğruna pazarlık esasına dayalı bir mevki makam hesabı vizyonu içinde olmadım. Üçüncüsü, eskilerin çok güzel bir sözü vardır, yoldan önce yol arkadaşı. Ben yola çıktığım arkadaşlarımın benimle olduklarından emin olmak istedim. Son MKYK’da yaşananlar ve önergenin kendisine ilk imzayı kendim attım ama takip edilen yöntemi refik olma özelliğiyle bağdaştıramadım. Bu anlamda yaptığım muhasebe, yaptığım istişareler, siyasi tecrübesine güvendiğim bütün dostlarımızla yaptığımız istişareler neticesinde AK Parti’nin birliği için refik değişmektense genel başkan değişmesinin daha doğru olacağı bende hasıl oldu. Çünkü, herhangi bir şekilde MKYK yenilenmesi partimiz içinde gereksiz tartışmalara sebebiyet verecekti. Bu bağlamda önümüzdeki olağanüstü kongrede bu şartlar altında aday olmayı düşünmüyorum. AK Parti’nin kaderi artık Türkiye’nin kaderidir.”
“KİMSENİN YENİ FİTNE KAPILARI AÇMAYA NİYETLENMEMESİ İCAP EDER”
Grup konuşmasını hatırlatan Davutoğlu, 5 temel hukuku gözeteceğini ifade etti. Bunlardan birincisinin Cumhurbaşkanı Erdoğan ile olan kardeşlik hukuku olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile son nefesine kadar vefa ilişkisini sürdüreceğini dile getirdi. Kimsenin yeni fitne kapıları açmaya niyetlenmemesi gerektiğini söyleyen Davutoğlu, verdiği her söze sadık olduğunu kaydetti. İkinci koruyacağı hususun parti hukuku olduğunu anlatan Davutoğlu, “Kim ki partimizde bir gedik açmaya, partimizden yoluna ayırmaya kalkarsa onun karşısında ben dururum. Bütün teşkilatlarımıza teşekkürü borç biliyorum. Erdemliler hareketinin kurucu üyelerine teşekkür ediyorum. Teşkilatlarımıza bu bağlamda minnet borçluyum. Bütün illerdeki mitingler zihnimdedir. Bütün bu coşkuyu bize yaşatan AK kadrolara teşekkür ediyorum. Şimdi, birlik vaktidir. Onlara diyorum ki bugüne kadar önünüzdeydim, bundan sonra içinizdeyim. AK Parti teşkilatlarının içinde olmaya devam edeceğim” dedi.
AK Parti’nin Gençlik Kolları’na özel bir mesajı olduğunu anlatan Davutoğlu, “Gücün yozlaşması ihtimaline karşı en fazla yoğunlaşmamız gereken AK Parti’nin gençlik kollarıdır. Gençlerimize AK Parti felsefesi bağlamında zikrettiğim hususların geçerli olduğunu ifade ediyorum. Sizinle birlikte geleceği nasıl inşa edeceğimizi konuşmaya devam edeceğim” şeklinde konuştu.
Kadın Kolları’na da teşekkür eden Davutoğlu, “Bugün her zamankinden daha çok sizin nezahat ve nezaketinize ihtiyacımız var” dedi.
Üçüncüsünün 1 Kasım’da ’AK Parti’ye oy veren seçmenlerin hukuku’ olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, “4 yıllık bir hukuk düşünüyorduk ama bunun olmaması ortaya çıkan bir zaruretin neticesidir. Size seçim meydanlarında verdiğim ve desteğin kaynağı olan vaatlerimizin hepsi yerine getirilmiştir. Verdiğiniz oylar dolayısıyla teşekkür ediyorum, haklarınızı helal etmenizi istiyorum” diye konuştu.
Kimseye sitem, kırgınlık ve öfke taşımadığını anlatan Davutoğlu, Konyalı seçmenlerin de başlarını dik tutmalarını istediğini ifade etti.
Dördüncü gözeteceği hususun ’ülke hukuku’ olduğunu belirten Davutoğlu, oy veren, vermeyen bütün vatandaşların haklarını gözeteceğini ifade etti. Davutoğlu, beşincisinin ise ’gönül coğrafyası’ olduğunu belirterek, AK Parti’nin temel hususiyetlerinden birisinin evrensel bir parti olmak olduğunu söyledi.
Davutoğlu’nun konuşması toplamda 37 dakika sürdü. Salonun küçük olması sebebiyle toplantıya katılan genel başkan yardımcıları ve partililer için sandalyeler getirtildi. Davutoğlu’nun yaptığı konuşma, Konyalı vekillerin çoğunluğu tarafından dinlendi. Davutoğlu’nun MYK toplantısının ardından kameraların karşısına geçmesi bekleniyordu, ancak Davutoğlu 1 saat 24 dakika sonra salona geldi. Davutoğlu’nun konuşması sırasında Konyalı vekillerden duygulu anlar yaşayan Mustafa Baloğlu ve Kerim Özkul’un gözyaşlarını tutamadığı görüldü. Toplantıya, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan ve Yalçın Akdoğan, AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik, Mehmet Ali Şahin ve Abdülhamit Gül, Selçuk Özdağ, Celil Göçer, Mücahit Arslan, Mehdi Eker, Taner Yıldız, Çiğdem Karaaslan, Hayati Yazıcı, Recep Akdağ katıldı.